hayat hikayemi yazsam dinler misiniz

tekrar geldim gençler devam ediyorum

bu gecelik de bu kadar. yarın gece üniversiteyi anlatacam büyük ihtimal sen nasıl bi gerizekalısın diyeceksiniz. zaten pek giblenmedim yine iyi geceler gençler

yaz tatilinde bir kaç kere blogtv denememiz oldu ama eskisi gibi tat vermedi.bir de yazın benim için unutulmaz günler vardı. babamın tokata gittiği beni zütürmediği, evde yalnız kaldığım günler.(annem gündüzleri çalışıyordu)zaten geceleri ayaktaydım. sabahlamaya alıştmıştım hatta takunu çıkarım öğlen 12 ye kadar takılıyordum bilgisayarda.

gerçekten bir süre sonra insan uykusuzluktan matematik yeteneğini kaybediyor. mesela saati yanlış hesaplayıp alarmı geç bi saate kurmuştum annem işe geç kalmıştı.ama o gecelerde saçma işler yapıyordum,ama özgürdüm, rahattım,babam karışmıyordu, kafam hiç olmadığı kadar rahattı.

12. sınıf da bitti. sakarya üni bilgisayar müh. kazandım istemeyerek de olsa.ama çok buruktum. çünkü lisedeki arkadaşlarımdan ayrı kalacaktım en önemlisi berry'den ayrı kalacaktım.

geçen yaz yani üniversite kazandığım yaz son zamanlarda yaşamadığım güzel bi olay yaşadım. yine size basit gelecek ama benim için çok güzel bi olaydı.en ufak olaylardan mutluluk çıkaran birisiyim sanırım.

---19.07.2012---

barış:kanka bize gelsene eren geldi.
sari pipi:oo tamam kanka hemen geliyorum.ama ne yapıcaz ki çok sıkıldım ben.
barış:kanka sen boşver ben bulurum
sari pipi:tamam geliyorum hemen.

---

hemen gittim işte. akşam 10 falandı. babamdan zorla izin aldım.o gece barış ben eren kalacaktık. gerçekten ne yapacağımızı da bilmiyorduk. eren dedi kanka korkunçlu film izleyelim. dedik tamam. eren ekşicidir oradan baktı omen diye bi film varmış kanka izleyelim dedi. tamam dedik aldık cips kola falan başladık izlemeye. hayatımdan 40 dakika çaldı huur film yarıda kapattık zaten. sonra blogtv açalım mı lan dedim.bu binler benim fikirlerimi beğenmemeye programlanmış.ya kanka olur mu ora ergen yeri falan sarmaz zaten kimse de izlemez ki şimdi derken yayını açtım. saat 2 falandı. ortalıklarda pek biri yoktu.ta ki üstümüzü çıkarana kadar.
ne kadar ergen varsa doluştu odaya. diyoalr abi açsana falan diye neyse onları gibtir ettikten sonra gece 4 gibi rofflee nickli bi abimiz geldi sasukee diye biri geldi zeyno_45 diye biri geldi pariah_91 diye biri geldi ama sanki anlaşmışcasına.

o gece hayatımda ilk defa sabahladım. hayatımın en iyi muhabbetini yaptım o abilerle. sorsak barışla erene onlar da eminim o geceyi unutmamıştır.
o gece yine dalga malzemesi verdim barışlara. malumunuz ben ev dışında sıçamam.o gece baya bi sıkışmıştım sabah 8 e kadar idare ettim ama artık dayanamadım dedim kanka biriniz gelin bizim eve sıçayım geri yayına devam edelim. ahah harbi eve gittik rahatladım yayına devam edelim dedik ama ilk defa sabahlamışım uyku gözümden akıyor.ben uyumuşum orada barışlar 9 buçuğa kadar yayına devam etmiş.

berry ile 12. sınıfta ayrı bi samimi oldum.ilk zamanlarda hoşlaşmıyordum o zamanlar zaten kızlarla pek ilgilenmezdim.ama berry'yi tanıdıkça çok sevdim. çünkü diğer kızlar gibi değildi. önceki entrylerimde bahsetmiştim. evde sürekli ders çalıştığından genelde okulda uyuyordu. sırf uyutmamak için onu muhabbet konusu açardım. maksat onunla vakit geçireyim.

hayatım okul ve dersanede geçiyordu. bakın gerçekten dışarı farklı bi amaç için çıktığımızda aşırı mutlu oluyordum. babam ya izin vermezdi ya da para vermezdi dışarı çıkmak istesem. liseden arkadaşlarla çıkışta neredeyse hiç buluşmadım.2 kere sametle pizza hut'a gidip hangimiz daha çok pizza yiyebiliriz diye sınırsız pizza menüsünden almıştık bi kere o 31 dilim yemişti ben 28.gerçekten samet kadar midem var. samete göre tek artım kolay kilo almamam. samet yine işi binliğe vurmuştu anlayacağınız.bir kere de karne günü gitmiştik 12.sınıfta onda da hastaydım 15 dilim yemiştim. neyse bunlar teferruat. anladınız asosyalliğimi.

sınav stresi başlamıştı artık.hep kendimi kandırdım durdum.ya ben şundan şu kadar net yapsam şöyle yapsam böyle yapsam okul puanım şöyle gelse şurada bi tıp kazanırım heralde diye diye kendimi avuttum durdum. sonunda züte geldim o ayrı mesele.

tek hayalim tıptı.şu an bilgisayar mühendisliği okuyorum. hiç aklıma gelmezdi bilgisayar mühendisliği okuyacağım. hala da sisteme küfür ederim.fen derslerim iyiydi özellikle biyoloji ve kimya. diğerleri kötüydü çünkü ilgimi çekmiyordu. mallık bende sadece biyoloji kimya kasarak tıp okuyacağını düşünen biriydim.

--spoiler--
sonraki entry'de berry ile devam edecem
--spoiler--

12. sınıf hala unutamadığım bi zaman dilimiydi. sınıfta neredeyse herkesle çok samimiydim. gerçekten herkesle konuşmaya çabalardım. eskisi gibi atakandan çekinmiyordum muhabbet etmeye de başlamıştık atakanla, önyargımı gibeyim işte aslında iyi çocukmuş,tek samimi olmadığım sanırım gizem ve dilaraydı. gerçekten onlarla samimi olsam ne olurdu bilmiyorum, sevmiyordum onları.

bu entry'de size sametten bahsedeyim. ondan bahsederken de bi eskiye flasback yapmış olurum hem. sametle 10.sınıfta sıra arkadaşı olduk,9da da bi ara sıra arkadaşıydık zaten. samet 1.85 boyunda 110 kilo anlayacağınız iri yarı bi çocuktu. neden iri yarıydı söyleyeyim adam yemek yemeyi bi ibadet haline getirmişti.bi ara beni de alıştırdı. çılgınlı yemek yerdik. yemekhanede yemeğin üstünü ketçap mayonez ve pul biberle kaplardık.bu arada samet hayatımda gördüğüm en bin insan. yemekhanede ketçap mayonez ve ekmek bedava diye takunu çıkarırdı. sırf o yüzden masaya ketçabı kaldırdılar(burada çok ciddiyim).onbirinci sınıfa kadar yemekhanede ikimiz toplasak 20 kilo ketçap tüketmişizdir ve ortalama bi yemekte 6 dilim ekmek yiyorduk işsizdik hesapladık bunu da.

11 sınıf bitti. zayıf yoktu ama teşekkür almadım diye yine olay oldu. teşekkür alsam takdir nerde aq diyecekti babam ondan dedim giberim böyle hayatı lan. babam hep en iyiyi ister.

gençler gerçekten babamdan çok bahsediyorum ama yanlış bi algı oluşturmamışımdır. babam aslında anlattığım kadar kötü bi adam değil. sadece ilkokulda hocalar babamın beynine ders çalışmayı bi tak olarak sokmuş.her şeyi ders sanıyo babam.en gereksiz bi konuyu bile derslere çekiyo. bakın geçen başıma geldi bi olay arabadayım, yandan sünnet düğünü konvoyu geçiyo böyle adamlar korna çalıyo. bana çok saçma geldi,abi çocuğun çükünü kestiriyon da neyini kutluyon? neyse işte dedim ki baba bu sünnet düğünü çok gereksiz, babam da hemen dedi sana her şey gereksiz zaten en başta da dersler.abi düşünebiliyor musunuz elin çükünden olay döndü dolaştı yine derslere. böyle işte babam. mesela babamla hiç baş başa konuşamadım. çünkü en ufak bi sesimi yükseltmemde susturuyo. bildiğin susturuyo. öyle işte durumum vahim gençler.

11 sınıfta okulda pek bi aksiyon yaşamadım gençler. gerçekten hayatım çok rutin ve sıkıcıydı. mesela bi yere misafirliğe gitsek çıldıracak kadar seviniyordum.ya da sabah otobüs 2 dakka erken gelsin mutlu oluyordum.

bir de kız kesmeye başlamıştım yavaştan.ama icraat yok tabii. kendine güven yok ki icraat olsun. elin zütü taklu pigmesi fıstık gibi kızları zütürürken bin gibi izlemek düşüyordu bize. gerçekten kızlar beni çok severdi ama içlerinden hiç biri bana sevgili gözüyle bakmamıştır eminim. kevaşeler binlerle takılmayı sever zaten.bi bin olamadım yapımda yok zaten.

kimseyi incitecek, kıracak şeyler söyleyemem ben, oldu da söyledim diyelim 2 gün aklımdan çıkmaz sonunda gider konuşur gönlünü alırım o insanın. işte bin olmak sanırım olayları pek takmamak, gerektiği zaman dalga geçmek. bunların hiç birini yapamam ben. sanırım hep iyiliğimden kaybettim. kızlar bana sevgili değil de hep yea şu sari pipi de çok iyi çocuk haa gözüyle bakmıştır. zaten sevgili gözüyle baksalar 100 metreden anlardım. hani burada anlatıyorlar of kız beni kesiyo falan diye,yok abi yok hiç bir kızın beni bir kere kestiğini görmedim. hani tip desen azıcık var,boy var.

okudum da sonradan bi editleyeyim dedim: mütevazilik de akmış burada

11.sınıfta okulda baya bi arkadaşım vardı. diğer sınıflara açılmaya başlamıştım. bin b sınıfı vardı ne zaman o sınıfa girsem çılgın karambol yerdim. adamlar karambol adabını bilmiyor ölümüne dalıyor aq.amaçları öldürmekti sanırım. kimyacı da kumpas derdi karambole aklıma geldi şimdi sesli güldüm.b sınıfında tanınır hale geldim. zütüm kalkmasın hemen tanınır derken baya bi arkadaşım olmuştu zaten 9. sınıftakilerle takılıyordum diğerleriyle de tanıştık az çok.ne kadar gereksiz, gerizekalı kız varsa b sınıfındaydı.ama hakkını vereyim okulun gelmiş geçmiş en komik sınıfıydı b.

bu arada dersaneye gidiyordum. sınavlara giriyordum. yanlış hatırlamıyorsam en iyi 3. sınıftaydım. zaten dersanede ilk 2 sınıfla ilgileniyorlardı diğerlerini gibleyen pek yoktu. aklımda kalan birkaç şey cihan diye bi rehber hoca vardı arada kağıt falan dağıtırdı gereksiz bir de cihan hocaya cihat diyen tufan diye bi çocuk vardı. eminim o tıp kazanmıştır. adam birinci sınıftan kalma defteri ve kurşun kalemiyle geliyordu dersaneye sene sonunda zaten en iyi sınıfa yükseldi.
dersanede sınıfta sessizdim. sonlara doğru yan sıradan çocuklarla takılmaya başladık, arada satranç oynardık. ozan diye bi binle tanıştım. sevdiğim insanlara bin derim aramızdadır bu böyle bilinsin de.ozan çok iyi çocuktu adam gibi adam. zaten sınıfta da ders konusunda hep ikimiz kapışırdık. ozan harbi binti. dersin ortasında sari pipili'de brazzers şifresi varmış hocam demişti bi kere.bir de hep derslerin en sessiz yerinde brazzers der sınıfı yerlere yatırırdı. komik olan bir şey yoktu ama işte ergenlik.

gibliyoruz anlat

en son arkadaşlarımdan bahsetmiştim.bu binlerle sürekli takılıyoruz. binler dediğime bakmayın çok severim hepsini. genellikle pes oynarız, bizim yakında parka gider kola içer çekirdek çitleriz onlar sigara içer, muhabbet ederiz. basket olayını anlatmayayım zaten.bu arada sigara içmiyorum gibseler de içmem.

bunlarla aramızda geçen muhabbetin yüzde 80'i olum senin bu elizabet halin ne olacak, olum git bi sevgili yap falan. geri kalanlarda günlük önemsiz şeyler işte.9'dayken pek takılamazdık beraber,10.sınıfın sömestrinde takılmaya başladık doğru düzgün zaten. ondan beri sürekli takılıyoruz.bi de can'ın dersane olayı çıktı. gibik gibik kızlarla takılmaya başlayınca bi soğuma oldu ama yine eskisi gibiyiz şu an.

not:bi sonraki entryde okula devam edecem az kafamı toparlamam lazım.

Anlat edebiyat hocasini gibtigim durma

EVET BEYLER BUGÜN DE DEVAM EDiYORUM

güzel lan devam et okuyoz panpa

neyse bu gece de giblenmemeye mahkumum bu gecelik bu kadar

bu arada lise haricinde ilkokuldan halen takıldığım 3 arkadaşım var onlardan da bahsedeyim az

can:tam bir pekekent çok severim bini.
orhan:aramızda en komik olan.
barış: en çok buy pekekentle takılıyorum. çok yakışıklı şerro kızları peşinden koşturur.

sürekli bunlarla takılırım okul dışında tabii bizim varoş mahallesinde. basketbol oynarız. aralarında en uzunu benim ama en kötü ben oynarım. asosyalim ben bu arada. takım oyunu bilmem pek

ama o zaman hoşlaşma pek yoktu. asıl hoşlandığımı mezun olunca anladım.her neyse

dersaneye de başlamıştım. konuların o kadar biriktiğini anladım ki içimdeki inek ortaya çıkmaya başlamıştı zaten.ama ders çalışmak nerdee. babam baskı yaptıkça içimdeki çalışma isteği azalıyordu. babamın baskısına karşı gelemiyordum dostlar. babam zebellah gibi adam.ben de pısırık olunca zaten.

okul güzeldi. hele milletle samimi olmaya başladım daha da güzel oldu. bakın kötü olaylar da oldu ama ne bileyim o kadar iyimserim ki inanın hatırlamıyorum o olayları direk zihnimden silmişim. hayata çocuk gibi bakıyorum hala. yazdıklarımdan anlaşılmıştır zaten.

dersleri iyi kötü geçiyordum, kızlarla her zaman aram iyiydi yine kanka olmuştuk. erkeklerle de iyiydi ama onlar takunu çıkarıyodu karambol olunca falan. gerçi karambollere gelmiyordum artık.

beynim gibilmeye başlamıştı sınav stresi ve dersane beynimi allak bullak ediyordu bi yandan da.gerçekten strese girince aşırı saçmalıyorum.

11 sınıfta ilk gün geç kalmıştım. geç kalınca sınıfa girmeyi hiç sevmem. millet tip tip bakar falan.bir de ilk gün değişiklik olur fark edilir falan. mecbur girdim sınıfa herkesten oo sesleri. biri tuttu ensemden biraz güçlenmiştim zaten indiremedi aşşa. dedi beyler bu çocuk ne olmuş lan ayı olmuş bu falan. sonra sen ne yiyon kanka bize de söyle biz de yiyelim falan.amk genetik işte anlamıyonuz mu.

11. sınıf güzeldi dersler de kolay geliyordu.ama fransızca dersleri işkenceydi 3 kere öğretmen değişti. ikincisi belaydı. sanırım adı büşraydı. galatasaray felsefeden mezun olmuş zütü tavan yapmıştı. anlatamayıp gidiyordu.bir de sınavlarda zütümüzden kan alıyordu.

ben de berry ile samimi olmaya başladım. berry boş zamanlarında ya uyur ya ders çalışırdı.ama çoğu zaman uyurdu. uyurken rahatsız etmezdim sürekli bakardım ama. ders çalıştığı zamanlar da konuşmaya çalışırdım. sağ olsun diğer kızlar gibi muhabbet etmekten aciz değildi.her türlü konuyu konuşabiliyordum onunla. arada siyaset, bilim tartışırdık. edebiyat da tartışalım derdi ama nefret ederim edebiyattan.

reserve belki tutar mk