hayat hikayemi yazsam dinler misiniz

mayıs ayına kadar atlıyorum sıradandı günler çünkü. hiç unutmam 10 mayıs 2009 pazargünü, anneler günüydü. ailecek pikniğe gittik. orada salak gibi topu ıskalayıp sol el bileğimi kırdım.o olay hayatımın en iyi günlerine vesile oldu belki.

3 gün raporluydum. solak olduğumdan zütüm tutuşmuştu. malum son sınavlar yaklaşıyordu ve 25 gün alçıda kalacaktı kolum.

okula gittiğimde herkes bi farklı bakmaya başladı bana. seferber oldu binler. alçıyı imzalayanlar mı dersin, yerime derste not alanlar mı dersin, evime kadar bırakanlar mı dersin.bi alçı popi yaptı sınıfta. popi demeyelim de işte ezik değildim gibi. alçılı olduğumdan karambol de yemiyordum. karambole kalkışsalar bile çığlığı basıyordum millet dağılıyordu.bir de bahar mevsimi kanımız kaynıyor. çok güzeldi o günler aklıma gelmeyen bir sürü güzellikler yaşadım. farkındaysanız hiç kızlardan bahsetmiyorum burada adım gay'e falan çıkmasın gerçi onlara da saygım sonsuzdur da.derslere daha çok önem verdim babam yüzünden ondan kızlara bakmıyordum. utangaçtım bir de hala da öyleyim

kırık kolumla sınavlara da girdim geçtim sınıfı. bölüm seçme mevzusu vardı bi de.ben çocukluğumdan beri tıp okumak istedim.ama matematiğim berbattı. lise hayatımda en fazla 60 aldım matematikten o da testti sınav ve kopya çekmiştim.her neyse sayısal seçtim. sevdiğim arkadaşlarımın çoğu da sayısal seçti.

bu arada giblenmiyorum. dün rezerve eden arkadaşlar siz gelin bari.ben burada içimi boşaltmak için yazıyorum bu aralar canım çok sıkkın çünkü. yazınca rahatlarım diye düşündüm

taksanız da takmasanız da yazacağım ahahaah

yaz tatilim sıkıcı normal bi tatildi. benim hayatım genelde monoton geçer. yazın basketbol oynadım, bigibletle gezdim.4 senedir ilk defa bu kadar özgürdüm gerçi.oks dalgası yüzünden çoğu şeye hasret kalmıştım. acısını çıkarıyordum. zevk aldığım şeylerdi bunlar. size çocukça gelebilir ama ben de böyle bi insanım.

yaz sonunda boyum 175 olmuştu kilom hala aynıydı. bacaklarımda yırtıklar oluşmuştu ki hala var. deli gibi uzamaya başladım ondan sonra her yaz 5 er 10 ar cm uzadım.şu an 1.90'ım.

10.sınıf başladı. sınıflar dağılmıştı.c sınıfına düşmüştüm. bunda da bir sürü olay çıktı babamın beni dinlememesinden.c en kötü di mi sayısallar arasında söyle falan dedi işte geri kafalılık.
ilk gün sınıfta gruplaşma oldu klagibtir bu zaten. herkes eski sınıfındakilerle takılır.ama bu farklıydı sanırım. sınıfı domine eden atakan faktörü vardı. adam çılgın espriler yapardı.

ilk gün sınıfa sonradan bi kız geldi.ilk defa bi kızdan etkilenmiştim. hormonlar çalışmaya başladı dedim. hani abazalıktan değil de ne bileyim böyle bi içim kıpraştı. çok değişik bi kızdı. saçları kısa bi tarafı kırmızıydı. farkını belli ediyordu. ilerde de edecekti zaten.

hemen aşklı meşkli olay beklemeyin.ilk entrymde dediğim gibi hiç öyle duygusal bi olayım olmadı.hep platonikti. kırmızı saçlı kıza berry diyecem burda anlayasınız diye.

10 sınıfta dersler ağırdı. yine matematikten bi gibim anlamıyordum.ama diğerlerinden akıyordum.en sevdiğim ders biyolojiydi ama onda da çok zorlanıyordum açıkçası. sınıf kaynaştıkça ben de yeni arkadaşlar edindim. arkadaşlarım arasında kızlarla iyi anlaşan biri olarak bilinirim ben. elif diye kankam vardı artık. beraber müzik dinlerdik. headbang yapardık arada. hiç tarzım değildi ama kırmamak için yapardım.bi ara hatta adımızı sevgiliye çıkardılar da zor kurtuldum.en sevmediğim şey sınıf ortamında şu bunu seviyo dedikodusu. elifle hala kankayız da olaylı şu an aramız.

neyse sıkmadan devam edeyim. okula gidip geliyordum her zamanki gibi. bildiğiniz inek öğrenci tipi vardı bende ama derslerim iyi değildi. hiç devamsızlık yapmazdım, derslere geç gelmezdim, hocalara saygılıydım işte.

ilk dönem geometriden kaldım sadece. matematikte trigonometri vardı nasıl geçtim matematiği hala anlayabilmiş değilim.ilk dönem halamlara sık sık uğradım babam yüzünden. lanet olası kuzenim matematik çalıştırıyordu beni.bu sefer pek bi yararını göremedim.ne zaman halamlara gelsem babamla sürekli sıkıştırıyolardı beni, oğlum derslerin niye böyle, sen eskiden böyle değildin falan. sonra babam her zamanki gibi klagib gaza geliyordu falan.bi gün yine aynı şey oldu halamlarda. dedim giberim artık yeter anlattığın bi gibime yaramadı bir daha gelmiyorum xxx abla.

hay ananızı gibeyim ilkokulda dershane mi olur oturup ders mi çalışılır bide düzgün orta okulkazanmak için kasıyolar dıbınıza koyayım bu kadar mı gerizekalısınız ulan ortaokul konuları aq adı üstünde ortaokul bide yoruma acıktı 5 aldım diyo 85 in altına indigimi hatırlamıyorum edebiyattan kitap okumuşlugum yok aq

10. sınıfta berry ile toplasanız 20 kelime konuşmamışımdır. diyorum kızlara soğuktum hele hoşlandığım kızla gibseler konuşamazdım.
10.sınıfın 2. dönemi kaynaştı millet falan derken bitti 10. sınıf pek zevkli olaylar yaşamadığımdan hatırlamıyorum o kısımları.

şurayı yazayım da atakan'ın grubundan çok çekinirdim. atakan esprili biriydi çoğu zaman da çılgın laf koyardı. atakanın kankası gizem vardı onla da lise hayatımda toplasanız 50 kelime etmişizdir hatırladığım kadarıyla 25i falan kopya alıp verirkendi. dilara vardı ondan da az çok çekinirdim.ne kadar malmışım niye çekiniyorsam. sanki açıp gibecekler.

yine geometriden kaldım ve ortalamayla geçtim. babam her zamanki gibiydi. alışmıştım artık. hatta bende aşağılık pgibolojisi oluştu.her şeyin en kötüsünü ben yaparım, hiç bir şeyi doğru düzgün beceremem diye düşünüyordum artık.

yaz tatilinde tokattaydım. gezdim dolaştım eğlendim.boy atmayı da unutmadım tabii.180 olmuştum bu sefer kilo da almıştım baya.

reserve belki tutar mk

11 sınıfta ilk gün geç kalmıştım. geç kalınca sınıfa girmeyi hiç sevmem. millet tip tip bakar falan.bir de ilk gün değişiklik olur fark edilir falan. mecbur girdim sınıfa herkesten oo sesleri. biri tuttu ensemden biraz güçlenmiştim zaten indiremedi aşşa. dedi beyler bu çocuk ne olmuş lan ayı olmuş bu falan. sonra sen ne yiyon kanka bize de söyle biz de yiyelim falan.amk genetik işte anlamıyonuz mu.

11. sınıf güzeldi dersler de kolay geliyordu.ama fransızca dersleri işkenceydi 3 kere öğretmen değişti. ikincisi belaydı. sanırım adı büşraydı. galatasaray felsefeden mezun olmuş zütü tavan yapmıştı. anlatamayıp gidiyordu.bir de sınavlarda zütümüzden kan alıyordu.

ben de berry ile samimi olmaya başladım. berry boş zamanlarında ya uyur ya ders çalışırdı.ama çoğu zaman uyurdu. uyurken rahatsız etmezdim sürekli bakardım ama. ders çalıştığı zamanlar da konuşmaya çalışırdım. sağ olsun diğer kızlar gibi muhabbet etmekten aciz değildi.her türlü konuyu konuşabiliyordum onunla. arada siyaset, bilim tartışırdık. edebiyat da tartışalım derdi ama nefret ederim edebiyattan.

ama o zaman hoşlaşma pek yoktu. asıl hoşlandığımı mezun olunca anladım.her neyse

dersaneye de başlamıştım. konuların o kadar biriktiğini anladım ki içimdeki inek ortaya çıkmaya başlamıştı zaten.ama ders çalışmak nerdee. babam baskı yaptıkça içimdeki çalışma isteği azalıyordu. babamın baskısına karşı gelemiyordum dostlar. babam zebellah gibi adam.ben de pısırık olunca zaten.

okul güzeldi. hele milletle samimi olmaya başladım daha da güzel oldu. bakın kötü olaylar da oldu ama ne bileyim o kadar iyimserim ki inanın hatırlamıyorum o olayları direk zihnimden silmişim. hayata çocuk gibi bakıyorum hala. yazdıklarımdan anlaşılmıştır zaten.

dersleri iyi kötü geçiyordum, kızlarla her zaman aram iyiydi yine kanka olmuştuk. erkeklerle de iyiydi ama onlar takunu çıkarıyodu karambol olunca falan. gerçi karambollere gelmiyordum artık.

beynim gibilmeye başlamıştı sınav stresi ve dersane beynimi allak bullak ediyordu bi yandan da.gerçekten strese girince aşırı saçmalıyorum.

bu arada lise haricinde ilkokuldan halen takıldığım 3 arkadaşım var onlardan da bahsedeyim az

can:tam bir pekekent çok severim bini.
orhan:aramızda en komik olan.
barış: en çok buy pekekentle takılıyorum. çok yakışıklı şerro kızları peşinden koşturur.

sürekli bunlarla takılırım okul dışında tabii bizim varoş mahallesinde. basketbol oynarız. aralarında en uzunu benim ama en kötü ben oynarım. asosyalim ben bu arada. takım oyunu bilmem pek

neyse bu gece de giblenmemeye mahkumum bu gecelik bu kadar

güzel lan devam et okuyoz panpa

EVET BEYLER BUGÜN DE DEVAM EDiYORUM

Anlat edebiyat hocasini gibtigim durma

en son arkadaşlarımdan bahsetmiştim.bu binlerle sürekli takılıyoruz. binler dediğime bakmayın çok severim hepsini. genellikle pes oynarız, bizim yakında parka gider kola içer çekirdek çitleriz onlar sigara içer, muhabbet ederiz. basket olayını anlatmayayım zaten.bu arada sigara içmiyorum gibseler de içmem.

bunlarla aramızda geçen muhabbetin yüzde 80'i olum senin bu elizabet halin ne olacak, olum git bi sevgili yap falan. geri kalanlarda günlük önemsiz şeyler işte.9'dayken pek takılamazdık beraber,10.sınıfın sömestrinde takılmaya başladık doğru düzgün zaten. ondan beri sürekli takılıyoruz.bi de can'ın dersane olayı çıktı. gibik gibik kızlarla takılmaya başlayınca bi soğuma oldu ama yine eskisi gibiyiz şu an.

not:bi sonraki entryde okula devam edecem az kafamı toparlamam lazım.

gibliyoruz anlat

11.sınıfta okulda baya bi arkadaşım vardı. diğer sınıflara açılmaya başlamıştım. bin b sınıfı vardı ne zaman o sınıfa girsem çılgın karambol yerdim. adamlar karambol adabını bilmiyor ölümüne dalıyor aq.amaçları öldürmekti sanırım. kimyacı da kumpas derdi karambole aklıma geldi şimdi sesli güldüm.b sınıfında tanınır hale geldim. zütüm kalkmasın hemen tanınır derken baya bi arkadaşım olmuştu zaten 9. sınıftakilerle takılıyordum diğerleriyle de tanıştık az çok.ne kadar gereksiz, gerizekalı kız varsa b sınıfındaydı.ama hakkını vereyim okulun gelmiş geçmiş en komik sınıfıydı b.

bu arada dersaneye gidiyordum. sınavlara giriyordum. yanlış hatırlamıyorsam en iyi 3. sınıftaydım. zaten dersanede ilk 2 sınıfla ilgileniyorlardı diğerlerini gibleyen pek yoktu. aklımda kalan birkaç şey cihan diye bi rehber hoca vardı arada kağıt falan dağıtırdı gereksiz bir de cihan hocaya cihat diyen tufan diye bi çocuk vardı. eminim o tıp kazanmıştır. adam birinci sınıftan kalma defteri ve kurşun kalemiyle geliyordu dersaneye sene sonunda zaten en iyi sınıfa yükseldi.
dersanede sınıfta sessizdim. sonlara doğru yan sıradan çocuklarla takılmaya başladık, arada satranç oynardık. ozan diye bi binle tanıştım. sevdiğim insanlara bin derim aramızdadır bu böyle bilinsin de.ozan çok iyi çocuktu adam gibi adam. zaten sınıfta da ders konusunda hep ikimiz kapışırdık. ozan harbi binti. dersin ortasında sari pipili'de brazzers şifresi varmış hocam demişti bi kere.bir de hep derslerin en sessiz yerinde brazzers der sınıfı yerlere yatırırdı. komik olan bir şey yoktu ama işte ergenlik.

11 sınıfta okulda pek bi aksiyon yaşamadım gençler. gerçekten hayatım çok rutin ve sıkıcıydı. mesela bi yere misafirliğe gitsek çıldıracak kadar seviniyordum.ya da sabah otobüs 2 dakka erken gelsin mutlu oluyordum.

bir de kız kesmeye başlamıştım yavaştan.ama icraat yok tabii. kendine güven yok ki icraat olsun. elin zütü taklu pigmesi fıstık gibi kızları zütürürken bin gibi izlemek düşüyordu bize. gerçekten kızlar beni çok severdi ama içlerinden hiç biri bana sevgili gözüyle bakmamıştır eminim. kevaşeler binlerle takılmayı sever zaten.bi bin olamadım yapımda yok zaten.

kimseyi incitecek, kıracak şeyler söyleyemem ben, oldu da söyledim diyelim 2 gün aklımdan çıkmaz sonunda gider konuşur gönlünü alırım o insanın. işte bin olmak sanırım olayları pek takmamak, gerektiği zaman dalga geçmek. bunların hiç birini yapamam ben. sanırım hep iyiliğimden kaybettim. kızlar bana sevgili değil de hep yea şu sari pipi de çok iyi çocuk haa gözüyle bakmıştır. zaten sevgili gözüyle baksalar 100 metreden anlardım. hani burada anlatıyorlar of kız beni kesiyo falan diye,yok abi yok hiç bir kızın beni bir kere kestiğini görmedim. hani tip desen azıcık var,boy var.

okudum da sonradan bi editleyeyim dedim: mütevazilik de akmış burada