hayat hikayemi anlatıyorum piçler gelin lan

eee    

bu benden 4 yaş büyük kız, benim sevgimin samimiyetine inanmıyordu ama ulan gerçekten seviyordum, bugün he dese anında evlenirim.

neyse bu bir gün bana başka bir telefon hattından mesaj attı kimliğini gizleyerek, sonra yanlışlakla olduğunu söyleyerek tanışmak ister misin falan filan... ben de sazan gibi atladım kapım açık, neden olmasın falan dedim, mesajlara cevap verdim ettim, öyle kısa mesaj yoluyla sohbet muhabbet ettim o olduğunu bilmeden...

ve o sonra mesaj gelir ve gerçeği söyler bana bir sonraki mesajda da " ne oldu gibko bey mos mor oldunuz" ...

ulan ne aptalım nasıl düşünemedim ben bunu, ne kadar salağım, hayatımın hatasını yaptım lan, bu kız beni sınıyordu ve ben de sazan gibi bu tuzağa atladım...

kendimi hiç affetmedim o günden sonra...

ondan sonra da tüm irtibatım kesildi ne de olsa eşşek bendim...

o günden sonra alkole iyice bulaştım, gerçi alkol dediğim de bira-vodka, başka da bir şey yok, sigaraya da tam gaz devam...

ben harbiden büyük bir eşşeklik etmiştim, malın tekiydim; artık kendimi böyle tanımlıyorum, yıl 2009 oldu bu arada.

derken iş yerinde bir kızla tanışıyorum...

aylardan da kasım.

yeni işe başlamış körpe yavrucak, benim eski çalıştığım mahkeme kaleminde çalışıyor, benim de haliyle o mahkemenin elemanlarıyla muhabbetim can ciğer kuzu sarması, sık sık gidiyorum oraya...

git gel derken kızla bir şekilde yolunu bulup tanışıp kaynaşıyorum, 6 kasım akşamı iş yerinden beraber çıkıyorum, kızılaya kadar yürüyoruz, yolda muhabbet falan ediyoruz, kızdan daha da bir hoşlaşmaya başlıyorum tabi neyse ayrılacağız nezaketen tokalaşıyoruz ama o da ne ulan kızılay'ın göbeğinde kızın eline elimi bi attım ama elim ayrılmıyor... tam filmlerdeki ayrılık sahnesi gibi eller birbirinden ayrılmaz öyle bir sahne yaşanıyor ama tabi sonunda hayvanlığın dozajını artırmadan kızın elinden elimi çekip ayrılıyoruz...

o günden sonra...

anlaşıldı herkes uyumuş...

neyse sonra okurum amk

devamm bin devam

aramızda yaşanan kinetik elektriklenmeden sonra ben yine aptal aşık moduna geçiyorum...

zaten bir kızı elde edememenin verdiği eziklikle sığınılacak bir liman gibi görüyorum kendisini, sık sık görüşüyoruz, ediyoruz, işlerinde yardım ediyorum ama bu kızın da hoşlanmadığım yönleri vardı ama güzellik de biraz gözümü kör etmişti...

ona da kendisinden hoşlandığımı söyledim ama kendisinin bana verdiği tepki tam bir araf'tı. ne evet ne hayır...

lan sen hala yazıyonmu aq

http://sphotos.ak.fbcdn.n...30418_12548_4249990_n.jpg

hay bahtımı gibiyim ama olsun...

ben samimiyetimi ilerletmeye devam ediyorum, hatta adliyede akşam sekize kadar beraber suç üstü nöbeti bile tuttuk amk.

ama bu kız hiç bana göre değildi, bence kız dediğin biraz başı yere bakmalı; bunda öyle bir şey yoktu, başka erkeklerle sıkı fıkı -arkadaşça da olsa- ilişkileri vardı, gördükçe şahit oldukça biraz biraz ondan soğuyordum ama ertesi gün bir daha ısınıyordum, sanki bir elde etme ve yaşadığım ilk ret edilme hadisesinin rövanşını almaya çalışıyor gibi bir duyguya kapılmıştım.

daha sonra bu kız olacak kevaşenin aynı benimle olduğu gibi çok duygusal ve samimi bir başka adamla ilişkisi olduğunu öğrendim ve bir gün yanına gittiğimde o dallamayı onun hemen yanı başında çöreklenmiş vaziyette gördüm; ben onu görmeye gidiyorum ama onun yanında çöreklenmiş bir dingil var. (harbiden de dingil amk şahitlerim var)

ben o gece fıttırıyorum ulan diyorum gibko kendini adam yerine koymayacaksın artık bundan sonra diyorum kıçıma bakarak akşam mesai saati dışında mahkeme kalem odama geçiyorum her yeri tekmeliyorum, saldırıyorum, içtiğim sigaranın haddi hesabı yok...

ulan yine tekme yemiştik yine yine yine...

yıl oldu 2010...

@141 bu özet hali amk. ayrıntılı anlatsam kitap olur amk.

@137 yine yüzüme bakılıyor amk tipsiz de sayılmam.

@21 yardın bin all şuku

gibiş var mı

ee bu kadar mı bin?

hepsini okudum lan, sen de şanssızmışsın amk, çok kötü lan..

durun lan durun ikinci kızın hikayesine girmeden önce o kızın bana yaptığı benim de aynalı sazan gibi atladığım olaya da deyineyim.

hayır aslında hayatımdan silmemiştim, sildiğim sadece telefon numarasıydı... halen içimde, bilmiyorum daha ne kadar sürecek ama bilmiyorum be bilmiyorum...

sonra bir kız daha girdi hayatıma ...

ve bir cuma günü çok sevdiği ama bir türlü sevdirilmediği istanbul'undan ayrılıyor the gibko. iş arkadaşlarına veda ediyor ama bir yandan da herkes bana ibretle bakıyor: herkes gidip kurtulmak istiyor gibtiğimin adliyesinden ama torpil bulamayan garibanlar ne yapsın, onlar cefayı çekiyor... torpil bulup işini halledince de insanlar daha itibarlı bakıyor sana karşı, bu işin düzenini gibiyim de neyse, kurtuluşa giden yolda her şey mübah amk.

ankara'ya geliyorum, bir zamanlar staj yaptığım ankara adliyesine adımımı atıyorum... Komisyon beni sallıyor nerde batık, nerede işlerin düzgün gitmediği, nerede elaman açığı olan mahkeme varsa oraya veriyor. orada da işler kötü ama istanbuldaki adliyeden kat be kat rahat, ulan hiç olamazsa adama benzeyen bir masan var, istanbulda nerede dıbına koyum adam akıllı çalışacak masa...

savcılıkta çalıştığım için mahkeme işlerine ve usulüne alışmakta biraz zorlanıyorum ama azmediyorum bütün işlerini çok kısa sürede öğreniyorum, işin kurdu oluyorum...

ankara'ya yerleşip iyi kötü bir düzen kurduktan sonra aşık olduğum kız aklıma geliyor, diyorum ben bu kıza açılırım...

devam mı binler ?

Sen devam et reyiz, benim uyumam gerek, sabah topluca okurum iyi gidiyodun.