hayat hikayemi anlatıyorum piçler gelin lan

güzel final ama daha erken mna koym ufak bi spin off hikaye falan yok mu dinleyek

--spoiler--
finalde ölüyo
--spoiler--

dıbına koduğumun gecekonduya benzer adliyesinde binler bini 62 yaşındaki bir cumhuriyet savcısı'na katip olarak görevlendiriyorlar beni, düşünün yaşım daha 18, savcıyla aramızda neredeyse yarım asırlık bir nesil farkı var. bu körpecik yaşta ilk defa ciddi bir iş hayatına atılan ben; savcının tripleri, azarlamaları, hakaretleri; dosyası olan vatandaşların dayanılmaz istekleri, lafları, mallıkları; avukat olacak züppe binlerin artizlikleri; jandarmanın-polisin aptal işleri; iş arkadaşlarının polemikleri, mimlemeleri üstüne bir de dayanılmaz seviyede iş yoğunluğu eklenince the gibko kardeşiniz çöküyor, bitiyor, bunalımlara giriyor, hayata küsüyor, kaçıp kurtulmak istiyor her yerden; hatta bir ara haliç'e atacaktı kendisini...

bir katibin sırtına 7000 küsür dosya zimmetleyen huur çocuklarının hepsine kafam girsin...

10 aydır böyle gece yarılarına kadar çalışıp üstüne bir de haftasonları mesaiye gelen ben; artık iyiden iyiye bunalıyorum, araya bir de teftiş giriyor amk. abartıyorsam yine allah belamı versin bir ayda sadece bir gün izin kullanarak adliyeye geliyorum amk. eşşek gibi çalışıyorum, devir yapmak için dosya sayıyoruz amk. iki gün sürüyor 7000 dosyayı saymak...

iyice bunalıyorum artık hayata küsmüş pgibolojisi alt üst olmuş ben cinnetler geçiriyorum, kurtulmak istiyorum. en sonunda yazıyorum bir istifa dilekçesi, açıyorum telefonu peder beye: lan baba beni buradan aldır, tayin mayin-geçici görev aldır yoksa istifa dilekçem hazır verecem gelecem diyor... baba da ne desin dayan oğlum, sabret falan neyse anasını satayım en sonunda eğitim nedeniyle geçici görev talebim bakanlık tarafından zorlu uğraşlar sonunda kabul ediliyor...

dinleyen kaç kişi var, devam mı binler ?

devam tabi aq soru mu bu

aşık olduğum kıza açılma serüvenim ve ikinci aşık olduğum kızla yaşadığım travmatik olaylara da gelecem binler, devam ediyorum..

oha lan hala anlatıyon mu hacıııı

ya gibko hadi be anlat işte daktilo mu kullanıyon

Dinliyoruz lan anlat

neyse efenim işi bilen kurt bir abimizin yardımıyla salak ayağına yatıp rahat bir büroya geçiyorum ama o rahatlık kısa sürmüyor tekrar aynı gibimsonik büroya dönüyorum, herkes tarafından "salak ayağına yatıp işten yırttı" diye mimlenmem ötürü kimseyle konuşmuyorum, en azından bu sefer başka bir savcıyla çalışıyorum, allah razı olsun iyi adamdı amk. kızmazdı, bağırmazdı ama iğnenin zütünde delik arardı, bir sürü tahkikat yaptırırdı kıytırık bir yangın dosyasına...

neyse üç dört ay bu savcıyla çalıştım ama en çok dosya bu savcıda, adam evrak çıkartamıyor haliyle işler birikiyor, garibim the gibko da abartıyorsam allah belamı versin gece 11 lere 12 lere kadar çalışıyor ama şikayet etmiyor hiç olmaz biraz daha rahatım amk.

bir yandan da sevdiğim kızı düşünüyorum lan 1 seneye yakındır görmüyorum ama özlüyorum...

@98 haline üzüldüm amk

zurriyet senın ananın dıbını parçalarım

okumam ki özet geç

bu arada bir kıza çok feci aşık oluyorum, 2 ay kadar geçici olarak çalıştığım uyduruk kaydırık bir işyerinde aşık olduğum kız var ve 2006 yılından beri halen aşığım o kıza, kabul etmedi olsun. bundan sonra değineceğim o konuya da... ( kıza açılma hikayem de ayrı bir trajedi amk )

neyse liseden mezuniyet sonrası müthiş bir kpss puanıyla geri dönüş yapan ben istanbul'un yolunu tutuyordu...

11 ayımın geçtiği x adliyesinde zabıt katibi olarak çalışmaya başlayan ben tekrar intihar moduna giriyordum.

lan 217 yaşındamısın 1 55 te başlamışsın hala bitmemiş .. ne hikaye amk

devam et bin.. çok heyecanlı

devam amk huur evladı gitti galiba

senin dıbına koyayım ben

@25 özet geç bin

geçici görev talebimin kabul olduğunu komisyon başkanlığından bana tebliğ edilmeden -pek de emin olmamakla birlikte- öğreniyorum ama halen içimde şüpheler var 'ya red olduysa'...

neyse efenim bir gün yine savcının odasında dosyalarla cebelleşirken, yazı işleri müdürü giriyor odaya; the gibko diyor sen geçici görev talebinde bulundun mu diyor, ben de evet diyorum ve içimden "ahaa ahaaa oldu lan galiba gidiyorum dıbına koduğumun adliyesinden " diye iç geçiriyorum, sevinmeye yükse hızla umutlanmaya başlıyorum...

ve iki üç gün sonra o gün geliyor; odada savcıyla çalışırken, koskoca cumhuriyet başsavcı vekili odaya giriyor ve geçiyor benim savcının karşısına beni işaret ederek " bu bi işler karıştırmış diyor" ... (içimden kıs kıs gülüyorum amk.) savcı da soruyor b.savcı vekiline hayırdır falan diye, başsavcı vekili bombayı patlatıyor tayin istemiş bu gidiyor bu katibimiz diyor, bana dönerek "ah seni var ahh" diyor hafiften kızıyor bana...

bizim yazı işleri müdürü benim nakil yazımı bir hafta bekletiyor ve günü geldiğinde geliyor bana tebliğ ediyor ve abbas yolu gidiyorum kurtuluyorum lan sonunda bir stres yuvasından diyorum... işte o gün sırf binlik olsun diye gece mesaiye kaldım amk. yerdeki dosyaları zevk olsun diye hıncımı çıkarayım diye tekmeliyorum, kahkalar atıyorum, çocuklar gibi şenim...