hayat hikayemi anlatıyorum film gibi

Anlat rizörv çektim.

dıbına koyım senın ben sallayarak sıktın belamı hatrlatmasan olmucak dımı gecmısımı suan bende hayatımın kadınıyla gorusuorm ama arkadas kız arkadsım var onuns evgılısıvvardı ayrıldı gel dese bırakıp gıtcem offf amk ıcemıomda gunduz gunduz ıs yerınde sıkım belamnı :/

taktan taktan zorlama muhabbetler, ikimize birden yükleniyorlarbelli, sıkıntı var ama önce kim kaybedecek bu savaşı merak ediyorum. arada bir mesaj geliyor ona. açıp bakıyor cevap yazıyor. zaten taktan muhabbet iyice taka sarıyor. mesaj trafiği hızlanıyor. açıp konuşsan daha iyi değil mi diyorum. yazık bu kadar uğraşmayın. konuşulacak bişey değil diyor. alla alla diyorum, önemsiz bi konu mu yoo önemli diyor. o zaman malsınız siz diyorum. bi an gözlerime kilitleniyor. hala aklına ilk geleni söylüyorsun diyor, sırıtıyor. bazen yapıyorum diyorum. söyleyemediğim o kadar çok şey varki. mesela diyor, yemi alıyorum, restine rest diyorum.

seviyordum söyleyemedim

hiç birşey demiyor. mazi kalbimde yaradır diyorum, artırıyorum, blöfümü görüyor, elimzde olsa geçmişi değiştirebilsek keşke değil mi diyor. değil diyorum. şaşırıyor. geçmişi değiştirmek istemez miydin diyor? yoo diyorum, niye değiştireyim, böyle iyi. mutlusun yani diyor. mutsuz mu görünüyorum diyorum, bilmem, seni anlamak hep güç olsu diyor. anlamsızım belki ondandır diyorum, yoruyorsun insanı diyor, gülüyor.

mesaj yazmaya devam ediyor, aramızda soğuk savaş devam ediyor, ama ezildiğini hissediyor, hep naifti zaten, nazik, narin, üstüne gitmek istiyorum, sonra kıyamıyorum. olmasaydı sonumuz böyle deyiveriyorum.

bian kaldırıyor kafasını şaşkın. gülerek ne dedin sen diyor. havadiyorum soğudumu ne? ya çok kötüsün diyor. sonradan oldum böyle değildim diyorum. anlamıyorsun değil mi diyor. neyi diyorum, beni diyor. yok anlamıyorum diyorum. hiç anlamadın ki zaten, sesinde sitem var.

valla senin lisanı çözemedim ben, altyazın da yok, bu kadar oluyor kusura bakma diyorum, daralıyor belli, kalkalım mı diyor, olur diyorum, hesabı ödüyorum, yürüyoruz. hala mesajlar gelip gidiyor.

5 gün önce...

telefon çalıyor... mesaj geldi... önce aldırış etmedim, servis mesajlarındandır diyerek. belki de geciken kredi taksidini hatırlatıyordu.. aradan bi yarım saat geçti aklıma geldi. açtım baktım o. müsait misin diyor... müsaitim de aslında ama değilim... yani sana müsait değilim. acaba dedim bişey mi oldu dayanamadım yine. açtım telefonu çalıyor... onunla o kadar çok mesajlaşmıştım ki zamanında mesaj yazmaktan tiksiniyorum artık.. çalıyor çalıyor. aloo??? tedirgin... şimdi gördüm mesajını kusura bakma... hayırdır. hayırlı be arkadaşım... arkadaşının dıbına koyim ( içimde bişey var diyorum ya hep) akşam işten sonra buluşalım mı? düşünmeden olur diyorum. lan niye olur diyorsun. zaafım var hacı, anlıyorum. ona hayır demek mümkün değil. bu zaaf işimi bitirir.

akşam oluyor... tereddütlerim var, açayım vbişeyler uydurayım, dedem öldü falan diyeyim, gitmeyeyim... hadi lan ordan, can atıyorsun gitmek için yavşak. sen sus dıbına koduğum çocuğu, bi sus, gibtir git, düş yakamdan. düşüyorum yola. buluşuyoruz.

selam melam, naber nasılsın, iyiyiz çok şükür, nefes alıp veriyoruz. nabız atıyor.

nei çersin diyorum... yemek yedin mi? çok aç değilim diyor, birazdan yeriz. ben bi bira içicem.
bira mı?
evet
bira mı içiyosun?
içmeyeyim mi?
içme desem içmeyecek misin?
sen içme diyosan içmem.
niye ki?
sen hep en iyisini düşünürsün
evet ben herşeyi düşünürüm tefal gibiyim.
hiç değişmemişsin,
sen çok değişmişsin
ne gibi
bilmem ama değişiksin
ne gibi ya
boş ver
çay içelim ozaman
istersen bira iç
ya dalga geçme
geçmiyorum
az önce içme dedin
ben öyle bişey demedim, bira mı içiyorsun dedim
hmmmm
içeyim ya bi tane,
sen bilirsin.
sessizlik...
çantadan küçük ayna çıkıyor, bu arada bira geliyor, ben su içiyorum
ardından bi ruj, dudaklarına sürtüyor, çok ciksisin böyle
ne gerek var diyorum
güzel olmuyor mu diyor
makyaja gerek yok içelim güzelleşelim diyorum
krize giriyor
yine bana deli diyor.

eee diyorum noldu anlat. canım sıkkın diyor. kötü bişey mi oldu. aramızda sanki gizli bir savaş var. yoo diyor,iki muhabbet ederiz diye düşündüm diyor. iyi düşünmüşsün diyorum edelim bakalım.

abi sen neymişin ya gibtin beldıbınızı valla 3 gündür okuyom mk helal sana böyle güzel ve duygulu hayat hikayesini ilk defa okuyorum panpa çok güzel devam bi 10 gün daha okurum böyle giderse ;)

sabaha reserv... ofiste devam *

rezervöt

rezerved

rezerved1st4n

reserved. devam panpa iyi gidiyosun.

naptın nettin? bi sürü boş muhabbet. sanki 6 aydır görüşmemiş iki arkadaşız. bunca şeyden ve yıldan sonra olacak iş değil. çok yavan ulan bu muhabbet. sen iseviyorum desem mi acaba? saçmalama lan. şaka yaptım lan zaten. kendi kendime savaşıyorum. içimde biri daha var, durmadan konuşuyor huur çocuğu. kalbim mantığımla yarışıyor. aklımdan yanayım. bu saatten sonra, salaklığın lüzumu yok hem köprünün altından çok sular aktı. kendimi potansiyel sapık gibi hissediyorum. yüzüne bakmıyorum, bakarsam, her mimiğinden bi anlam çıkartıcam çünkü.

yol bitiyor nihayet. ayrılma vakti geliyor. telefon numarası istiyor. yapma işte bunu. yok desem yemez. veriyorum mecburen inip gidiyor. 5 dakka sonra çaldırıyor. ardından mesaj geliyor, kaydet diye. ediyorum, can atıyorum aslında da, kendime yalan söylüyorum. ara ara karşılaşıyoruz dolmuşta. iş yerini anlatıyor. örtmen olmuş gelmiş. özel bi okulda çalışıyor. yeni başlamış. beni soruyor söylüyorum napim. gel zaman git zaman temas artıyor. sabah kahvaltı yapıyoruz. bazen de öğlen yemeğe idiyoruz. ama yaşadıklarımızla alaklı tek kelime geçmiyor aramızda. herşey normalmiş gibi davranıyoruz. unutmuşuz sanki. benim beyin yine bulanıyor ama nefretim de depreşiyor arada. şimdi diyorum, affedelim biririmiz dese, beraber olalım dese ne yaparım diyorum. kendimi sınava tabi tutuyorum. muhasebe yapıyorum. negatif, nefretim ağır basıyor. yada ben öyle tartıyorum, tartıda hile var.

bir kaç gün sonra minibüs te karşılaşıyorum. evet onunla tekrar karşılaşıyorum aslında karşılaşmıyoruz o beni görmüyor. kafasını kaldırıp bakmadığı için sağına soluna beni farketmiyor ama ben onu ayan beyan görüyorum. tuhaf biçimde eminim o olduğundan ama tereddütüm var. benzetiyor muyum acaba? bu kadar benzerlik fazla be. çok değişmemiş, saçlarını kısaltmış biraz. arkasından görüyorum şu an, gözlerimi alamıyorum. dönüp arkana bakma diyorum, görme beni. ama o heyecan çabuk geçiyor. her gördüğümde dilimi zütüme kaçıran kız... 10 sene olmuş, ilk kez görüyorum. ama nerdeyse nötrüm sana karşı. ne oldu bana böyle? arada bir aklıma gelip, krize sokuyorsun beni, şimdi 3 metre önümdesin ama boynuna atlamak gelmedi içimden ilginçtir. görünmeden yolculuğu bitiriyoruz.

buralarda demek ki. bunca zaman niye rastlamadım. belki de başka şehre taşındı ziyarete gelmiştir? ama dolmuşta işi ne? kucağındakiler neydi peki? bi tanesi lap top çantası eminim. diğerleri kitaptı sanki.

bir kaç gün sonra, işten eve dönerken yine rastladım. ama bu sefer göz göze geldik. ilkin renk vermedi geçti oturdu koltuğa. yine arkasında oturuyorum. telefonu çıkarıyorum cebimden onla oynuyormuş gibi yapıyorum, arada bir kaşları kaldırıp süzüyorum. iki dakka sürmedi, yavaşça döndsü ardına. yüzümü saklamak için, kafamı göğsüme doğru gömüyorum iyice. niye korkuyorsam?

biri bana sesleniyor. evet o bana sesleniyor. kalbim çarpıyor. ismimi ağzından duymak tuhaf geliyor tekrar. duymazdan geliyorum tekrar sesleniyor. yapacak bişey yok, kafamı kaldırıyorum. göz gözeyiz. tekrar adımı söylüyor, sanki sonunda soru işareti varmış gibi. ben de adını söylyorum. yukardan aşağı sıcaklık iniyor bedenime. hafif karıncalanıyorum. sen misin diyor. evet diyorum. öylece kalıyoruz. sonra birisi play tuşuna basıyor, ayaklanıyor yanıma geliyor. dur gelme dicem, yaklaşma yakma kendini de beni de. dayanamam belki. dur allah aşkına gelme... ve yanıma oturuyor. nasılsın, tanıymadım diyor. derin bi nefes alıyorum, sağol diyorum. sanki askeriyedeyiz amk. zor da olsa sen diyorum. sonunda soru işareti var... iyiyim diyor, nerelerdesin? burdayım. sen? ben de burdayım. aman ne güzel. noluyo amk, kalp krizi mi geçiriyorum...

yine bi akşam yürüyüşü. hava hafiften soğuk. çekiyoruz paltoları, bereleri atkıları düşüyoruz yola. tenha kimsecikler yok. yürüyoruz dertleşe dertleşe. işlek sayılacak bi caddeden geçiyoruz. burası baya kalabalık. sağdan soldan insanlar yardırıyor. kaldırım epey geniş. karşıdan iki tane bayan olduğunu zannettiğim cisim yaklaşıyor. karanlık ve soğuktan korunmak için eskimoya döndüğü için insanlar seçmek zor oluyor. alelade insanlar bunlar. hergün belki yüzlercesi geçip gidiyor yanımızdan. ama öyle değil. hararetli hararetli konuşuyorlar, eller kollar bişeyler tarif ediyor. yaklaştıkça daha net görüyorum. tam aynı hizaya geliyoruz irkiliyorum. bu onun sesi. hayatta unutmam. kalıbımı basarım ki onun sesi. yine içimde bi ses peydah olmuş. bu o diyor. yok lan diyorum. o olum işte alla alla. yok olum değil amk. salak salak konuşma o işte. sen de biliyorsun o olduğunu. heycan yapmışım farkında olmadan, yine gittin diyor hanım bi yerlere. burdayım diyorum ama aklım yanımdan geçip gidende kalıyor. kaç yıl oldu? nerdeyse 9-10 yıl...

o değildirdiyorum, sen kendin yaratıyorsun sesleri. gibtir muallak, sen de biliyorsun o olduğunu işte. sus artık, allah belanı versin lan bi sus...

inkar etsen de o işte. biliyorsun...

ince eliyorum sık dokuyorum. 3 kere düşünüyorum. ağır ağır geçiyorum bu yollardan. ama hatun tam benlik. özü sözü bir delikanlı yani. bekliyorum ufak bi falso versin, hemen hulku salayım üstüne ama çok sağlam kesinlikle eşelik yapmıcam diyorum. gel zaman git zaman iş ciddiye biniyor, nişan düğün vs vs. ( özet geçtim) mutluyum huzurluyum ama damarlarımda hala bi zehir dolanıyor. ama mühim değil herkesin vardır böyle sıkıntısı. ben işime bakıyorum. gayet mutluyum hayat normale dönüyor, ki hiç olmadığım kadar iyiyim. hiç bu kadar mutlu olmadım, oldum mu yoksa? oldum brlki bi zamanlar ama bu kadar uzun sürmemiştir. en azından korkmuyorum ne zaman bitecek diye. ve sene 2011. kurban bayrdıbının 2. günü bi haber alıyorum.

baba olacaksın diyor hayatımın kadını.

ne diyorum anlamadım. baba olacaksın diyor, gülümseyerek. bi flashback daha yaoıyorum, holivud filmlerine taş çıkartıyorum amk. nerden nereye. acılardan yoğrulmuşum şimdi baba olacaksın diyor birisi bana. vay vay vay.

5 aylık oldu oğlan olacak hem. sene de 2012. doktor yürü diyor hanıma. yürümen lazım. iyi diyoruz. akşamları alıyoruz başımızı çıkıyoruz, ağır ağır yürüyoruz. menzil belli değil, nerde trak orda bırak hesabı. bi akşam bi cafe nin önünden geçiyoruz, boğuk boğuk ahmet kaya çalınıyor kulağıma.

sen daha demincek
yıllar da geçse demincek
bıçaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm
ömrümün sebebi ustam sevgilim
yaran derine gitmiş fitil tutmaz bilirim

tüylerim ürperiyor. az dinletmedin bana diyorum içimden. dalıyorum herhal. hanım dürtüyor. nereye gittin. burdayım ??? sen burdasın da kafan başka yerde. en son ne dedim ben? valla bilmiyom ya, dalmışım, gülümsüyor, sıkıca sarılıyor koluma, saçlarına bi öpücük konduruyorum ben de. ne travmaymış arkadaş, ömrüm boyu çekecek miyim ben bunu? yoksa hala... yok yok olmaz öyle şey. sen öyle san...

devam et panpa harbi duygulanıyorum amk

kızlara güvenilmiceni 1 kez daha bu hikayeyle anladım...

reserved

reserved. tamdıbını okudum panpa 161 den sonrasını bekliyorum.

sene olmuş 2006 yine ve yeniden bi kız çıkı karşıma. niyetim yok ama takılıyorum öyle. sohbet sohbet. harbici bi kız. o gözle bakmıyorum ama. ( tanışma faslını geçtim) gel zaman git zaman meyletmeye başlıyorum yine. korkuyorum lan, yine sapıtacağım. yok diyorum, aklını başına al, bırak devran dönsün, su aksın yatağını bulsun. uzun bir fasıldan sonra, sevgili oluyoruz. ama hala tetikteyim. ara ara paranoyaklık yapıp kalbini kırıyorum ama hep sevecen hep anlayışlı. bigün anlatıyorum başımdan geçenleri, ben değil ama o ağlıyor. alla alla diyorum, nası bi insansın. kaptırıyorum kendimi. yine ve yeniden.

askerlik kısmını özet geçiyorum. bilindik şeyler. epey rahatım, arınıyorum pisliklerimden. kafam rahat, düşünmek için bol bol zamanım var. gidiyoruz geliyoruz. bu arada sürtüğün evlendiği haberini alıyorum. at hırsızının biriyle çiftleşiyor. allah mesut etsin.

geliyorum askerden. hayat bi tuhaf. ben o eski ben değilim. herşeyi geride bırakmışım, acı iyidir, karakter yapar diyorlar, evet iyi geliyor, adam gibi adam oluyorum. eyvallah demesini de öğreniyorum, gülüp geçmesini de. etliye sütlüye karışmıyorum. karı kız işine hiç girmiyorum. niyetin yok bi daha. güvenim kalmadı çünkü. hepsi sinsi dıbına koduklarımın. yılan gibiler. eski çalıştığım yere giriyorum tekrar. evden işe, işten eve. hafta sonları, bilardo oynuyorum artık, alkol yok. tavla atıyoruz çayına kahvesine. okey öğreneyim diyorum ama sarmıyor kahve işi beni. bilardoya devam. yuvarlnıp gidiyorum. kendime gelmişim ufaktan. kilo almışım. sağlığım sıhhatim yerinde. askerlik yaramış spor yapmışız bol bol. buna da şükür.