1. 1.
    +4 -2
    ilk yazılımımı üniversite 2'deyken orta ölçekli bir firmaya sattığımda bu benim için çok büyük bir olaydı. Sonrasında sektörde bir çok yazılım geliştirdim. Baktım çevrem geliştikçe talep arttıkça yetişemiyorum, okulda grup kurup bu gruba yazılımları yaptırmaya başladım. Mezun olduğumda kendime ait projelerim ve ekibim vardı. Herkese maaşlarını dağıttıktan sonra öğrenci halimle 1500 lira para kalıyordu cebimde. Ne yazıkki babam (lanet olsun sana!) yüzünden hepsini bırakıp anneme ve kardeşime bakmak zorunda kalınca ekibi dağıtıp ailemin yanına döndüm. Sonra aileme bakmak için düzenli bir gelirim olsun diye türkiyedeki en büyük firmalardan birinde plaza hayatına başladım. Plazadan çıkmam ve ailemin borçlarını ödemem tam 3 yılımı aldı. 5.000 TL maaş'ı ve proje yöneticisi ünvanımı bir kalemde bırakıp ticarete tekrar atıldım. Şuan kendi girişimimin sahibiyim ve kendime çalışıyorum.

    Eveet beyler giben tarafta olmak için önce köle olmamak gerekir.

    Peki nedir köle olmak? Eğer sabah 8 akşam 5 çalışmanın, yeni bir arabanın, başını sokacak evi 10 yıllık kredi ile satın almanın hayalini kuruyorsanız kölesiniz demektir. Belki bu yazıyı binlerce kez okudunuz fakat kimse size ne yapmanız gerektiğini söylemedi.
    Ben kızmanızı istiyorum (alıntı) evet yıllarca okumak için ebenizi gibtiler, mezun oldunuz ve işe başlayacaksınız fakat hiç okumayan lise terk adamın yanında işe gireceksiniz. işte bu sizi çok kızdırmalı. Size okulunuzu bırakın demiyorum. Kapitalist sistem içinde gereksiz dersleri okumak ve geçmek zorundasınız. Ben bilgisayar mühendisliği mezunuyum ve kimya fizik elektronik gibi züt züt derslere vakit harcamak zorunda bırakıldım. Günümüzde eğitim sistemi insanlara vakit kaybettiren hayatlarının en güzel yıllarını gibim gibim sınav peşinde geçirmelerini sağlayan bir sistem.

    Ne yapmalıyız?
    Okulunuzu okuyun ama herşeyin okulda öğrendikleriniz olmadığını bilin. ilk yazılımımı okuldan öğrendiklerimle yapmadım 2. sınıfta sadece bilgisayar ekranına piramit çizdirmeyi öğretiyorlar huur çocukları. (96 yılında kullanılan dili öğreniyorduk ve bu dil hiç bir yerde kullanılmıyordu)
    Okuldayken köle gibi çalışmanın hayalini kurmayın, nasıl üretirim nasıl satarım nasıl daha verimli hale getiririm sürekli bunu
    araştırın ve kendinizi bu yönde geliştirin.
    internet çok büyük kaynak hangi konu ilginizi çekiyorsa o konuda binlerce kaynak var arayın bulun.
    Okuldayken kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik ingilizce'yi öğrenmek ve çevre edinmektir. (Bu çevre edinme konusunu daha detaylı anlatacağım, çok önemli.)
    Okuyun hacılar. Okuyun ama ders değil kitap okuyun. Çok okuyun hemde. Gerekirse okulun kütüphanesinde yatın. En büyük yardımcınız kitaplar olacak. ilgi alanınızla ilgili kim ne yapmış ne yazmış ne gibi problemlerle karşılaşmış nasıl çözümler uygulamış hepsini öğrenin. Profesyonel olun. Yalapşap olup amerikayı yeniden keşfe kalkmayın.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    @5 Evet panpa devam edeceğim @6 29 yaşındayım.
    ···
  3. 3.
    +1
    Çevre edinme konusunun çok önemli olduğunu söylemiştim şimdi biraz bu konuya eğilelim. Boğaziçi mezunları neden daha avantajlıdır sorunun cevabı eğitim kalitesinden çok "çevre" dir. Sizi mezun olduğunuzda hiç bırakmazlar. Firmalara yönlendirir ve iş bulmanızı sağlarlar. Mezun dernekleri öğrencilerin daha okurken sektörle iç içe girmelerini sağlar. Türkiyede bu tarz yapılanmayı sağlayabilen çok az yer var. Eğer anadoluda bir üniden mezun olduysanız çevre edinmek sizin maharetlerinize ve zekanıza kalmıştır.
    istatistiklerle konuşayım. Kariyer.net'te bir işe başvurduğunuzda kabul edilme oranı %5'tir. Eğer şirket size ulaşıyorsa %50 oranında işe girersiniz. Eğer bir tanıdığınız CV'nizi biryere paslıyorsa işe girme oranı %95'tir. Bu tanıdığı gidipte amcasının oğlu zannedenler kendilerini parmaklayabilir. Eğer biriyle çalışmış veya iş ile ilgili iyi ilişkiler kurmuşsanız bu adamların yönlendirmesi o işi alma oranınızı tahmin edemeyeceğiniz kadar yükseltir.
    iyi ilişkiler kurmanın yolu samimi olmaktan ve karşılıksız iyilik yapmaktan geçer. Samimi olmadan yaptığınız herşey karşı taraf tarafından anlaşılır.
    Eğer bir gibim bilmiyorsanız ve sektörde yeniyseniz tüm seminerlere katılın orada arkadaşlar edinin, onları dinleyin, tanışın alanınızla ilgili tartışın. Hiç birşey yapamıyorsanız twitter'dan mention atın, facebook linked in gruplarında alanınız ile ilgili paylaşımlar yapın. Blogger'a girip ücretsiz bir blog oluşturun. linked in de muhakkak profiliniz olsun.
    Çevre yavaş yavaş gelişir. Siz iyilik yaptıkça, karşılıksız bilgi paylaştıkça elektronlar gibi etrafınızda dönmeye başlarlar ve ne kadar çok elektron toplarsanız o kadar büyürsünüz.
    ···
  4. 4.
    +1
    Kitap tavsiye edeyim;
    Mutluluk Dağıtmak - Tony Hsieh
    iknanın Pgibolojisi - Robert B. Cialdini
    Enchantment (Büyüleme şeklinde çevirmişler) - Guy Kawasaki

    Başlangıçta bu kitaplar ufkunuzu açacaktır. Sonrasında kendi alanınıza eğilmeniz lazım.
    ···
  5. 5.
    0
    Panpalar şimdilik bukadar, herkese iyi günler.
    ···
  6. 6.
    0
    @16 Ben teşekkür ederim.
    ···
  7. 7.
    +1
    Şimdi birazda insan olmaktan bahsedeyim. Ne kadar okumuş olursanız olun köydeki çoban diyip dinlemekten vazgeçmeyin. Herkesin yaşadığı sizden iyi bildiği muhakkak birşeyler vardır. insanları küçümsemek en büyük hastalık. Ego'n var ise sen sen değilsin.
    Biz bilgisayar mühendisleri toplum arasında bilgisayar tamircisi olarak biliniriz. Kimbilir kaç akrabanın komşunun bilgisayarına format attım program kurdum ben bile hatırlamıyorum. Babam annemi ortada bırakıp tüm mal varlığımızı alıp başka bir kadınla evden kaçtıktan sonra en büyük iyiliği o format attığım insanlardan gördüm. insan insana nerede lazım olur bilinmez o yüzden siz her zaman mütevazi olun işten kaçmayın..
    ···