-
253.
0Ellerine sağlık müthişti
-
252.
+1işe gitmeye devam ettim. Dilek ile bir ay hiç konuşmadık. Bir ay sonra dilek konuşmak için yanıma geldi.Tümünü Göster
D: Ne desen haklısın, yanlış yaptım. Ama seni gerçekten seviyorum.
K: Sana bir şe söyleyim o zaman. Seninle arkadaşken bende senden çok hoşlanmaya başlamıştım. Hatta belki daha fazlası bile olabilirdik. Sevgili olabilirdik. Aşık olabilirdim sana. Ama sen yanlış yolu seçtin. Yanlış yoldan sonuca ulaştın. Şimdiki halimize bak. Neler yaşıyoruz. Mutlu musun ! ben değilim.
D: seni mutlu etmek için elimden ne gelirse yapmaya hazırım.
K: beni rahat bırak yeter. 1 yıl demiştik. 1 yıl bitsin ayrılacağız. Hepsi bu.
D: sen nasıl istersen, söz veriyorum hiçbir zorluk çıkarmayacağım. Ne dersen yapmaya hazırım.
Dilek her akşam yemek hazırladı, her sabah kahvaltısız göndermemek için benden önce kalktı. Tüm zorunlu akraba ziyaretlerimde benim sözümden çıkmadı. Bazı günler akşamları sohbet etmeye başladık. Arkadaş gibi. Bazı günler birlikte uyuduk. Bazı günler birlikte olduk. Evliyiz sonuçta.
Bir yıl bitmek üzereydi. Ben istanbula gittim yurt dışı işler için. Birkaç gün kaldım. Bağlantı bulmaya çalışıyorum. Tabi o kadar zaman geçmiş, tanıdık birilerini bulmak hemen olmuyor. Eve döndüğüm gün bir gece yine birlikte olduk. Dilek ertesi gün hapı kullanıyordu. Sorun yoktu yani.
Taki bir buçuk ay sonrasına kadar.
işteyim, dilek aradı. Rahatsız olduğunu acil eve gelmemi istedi. Bende taksiye atlayıp gittim. Eve girdiğimde ağlıyordu.
Ne olduğunu sordum, dilek hamilelik testini gösterdi. iki çizgi duruyordu.
K: hamilemisin?
D: Yemin ederim hap kullanıyordum, nasıl oldu anlamadım.
Yine bir oyun oynadığını düşünmemden korkuyordu. Çünkü böyle bir şeyin dönüşü yoktu.
D: aldıralım hemen büyümeden.
K: Tamam ağlama, aldırırız. Ne kadarlık ?
D: Bilmiyorum ama en fazla 6-7 haftalıktır.
K: tamam halledicez.
Eşim hasta diye işe dönmedim. Hafta sonuna kadar izin aldım. Aldırmak için hastaneye gitmemiz lazım.
Ertesi gün özel bir hastaneden randevu aldım. Dilek ile yola çıktık. Hastanenin kapısından içeri girdik. Formları imzaladık. dilek ağlamıyor, çünkü onu tekrar kandırmadığımı ispat etmesi lazım. Doktor yanımıza geldi ve dileği hazırlamak için içeriye aldılar. Ben koridorda bekledim. Dilek içeriye gitti ağlamaklı gözlerle.
Dayanamadım…. izin veremedim. Ne olursa olsun 8 haftalık bir bebekti. Belki fasülye kadar dı ama benim bir parçamdı. izin vermezdim.
içeriye girip durdurdum. Dilek masada ağlamaya başladı tekrar. Giyindi ve dışarıya çıktık.
iyi ki durdurmuşum. Şimdi tekrar aşık olduğum bir kızım var…..
Daha çok şey var söylenecek ama bu kadar yeter.
Benim hikayem burada bitti diyelim.
Gökten üç elma düşer belki, biri anlatana biri dinleyene biride anlayana……
---SON--- -
-
1.
0Geceye not:
Zaman unutturur mu herşeyi!
Herşeyin canı cehenneme
-
1.
-
251.
+1Çiçek yarım saat geçmeden beni aradı. Oda telefonda ağlıyordu.
Ç: özür dilerim kitap kurdu, yemin ederim ablamın söylediklerini gerçek sandım.
K: Senin o şeytan ablanı s..yim. Siz nasıl insansızın yaa, nasıl böyle bir şey yapabildiniz. O..pu çocukları.
Ç: nedesen haklısın, yemin ederim bende sizin evlendiğiniz gün öğrendim ablamdan gerçeği. O yüzden aradım seni özür dilemek istedim. Ama yapamadım.
K: Özür diledin ve geçti öyle mi. Ulan hayatımın anasını s…ktiniz be.
Ç: Özür dilerim kitap kurdu, yemin ederim ablamın aklına uydum. Bana tecavüz etmeye kalktı deyince bizde dileği senin önüne sürdük. intikam alacaktık ama dilek seni gerçekten seviyor.
K: onu biliyorum ama o sizin bu yüzünüzü biliyor mu acaba ? o o…pu ablanın bir inat uğruna bizi yaktığını biliyor mu ? Hepinizin ayrı ayrı anasını s.kiyim.
Telefonu kapattım. Eve döndüm. Her an dileği yada bir başkasını öldürebilirdim. Bu gerçek olmazdı çünkü. Bu kadar basit olamazdı.
Eve girdim, Dilek yatakta üstünü giymiş ağlıyor. Bağırmak istedim ona, hatta haykırmak istedim. Sen salak mısın demek istedim. Hatta dövmek istedim. Ama bir şey diyemedim. Ne desem boş çünkü. -
250.
0Rezervasyon 201
-
249.
+1Daha 5 dk bile olmadan dilekten kan geldiğini gördüm. Penisimi çıkardığımda penisimin kan olduğunu fark ettim.
K: bu ne a.q.
D: Ne ne ?
K: bu kan ? Biz zaten birlikte olmadık mı ? şimdi bu kan ney ?
Ayağa kalkıp tuvalete gitti. Ben tuvaletin başında çıplak bekliyorum. Dilek çıktı.
D: Bilmiyorum, demek ki o gün tam olmamış.
K: nasıl olmamış a.q o gün sabah üstüm başım kandı. Şimdi tekrar mı birleşti.
Beni kandırdınız mı yoksa ?
D: Ya saçmalama bende anlamadım.
Dileği yatağa zütürüp bir doktor edası ile inceledim. Kesin ve kesin ilk defa oluyordu. Kanın ufak ufak sızdığını görebiliyordum.
K:bak doğruyu söyle, beni kandırdınız mı
Dilek yine ağlamaya başladı, bu sefer umurumda bile değildi. Telefonunu getirip çiçeği aramasını söyledim.. Dilek çiçeği aramadı. Ağlaya ağlaya gerçeği anlattı. Kendi bildiği gerçeği.
Çiçek ile yılan dileğe devamlı benim de ondan çok hoşlandığımı söylemişler. Daha doğrusu işlemişler kafasına. Ama benim eski durumları bildikleri için çiçeğin bana son geldiği gün ban sorduğu
‘’dilek ile aranızda bir şey olabilir mi ‘’ sorusuna bende kısmet demiştim. Oda dileğe bunu söyleyip elini çabuk tutmasını, yoksa trenin kaçacağını işlemiş. Ve alkol planını yılan dilek ve çiçek birlikte yapmışlar. O gece benim evimde beni sarhoş edip içeriye taşımışlar.
Yılan ve çiçek üstümü çıkarmada yardım etmişler. Dilek daha önceden hazırladıkları kanı kasıklarıma sürmüş ve tabi yatağın içine. Sonrası biraz göz yaşı biraz duygu sömürüsü.
Dilek ağlaya ağlaya anlattı hepsini. Üstümü giyip dışarıya çıktım. Ben nasıl bu tuzağa düşmüştüm. Nasıl yemiştim bu numarayı. Çiçeği aradım açmadı. Msj attım. Senin ve ablanın sülalesini s..keceğim. -
248.
+1Ertesi sabah erkenden kalkıp işe gittim. iş sabah 9 da başlıyor akşam 8 de bitiyordu. Eve sallana sallana geliyor saati 9 ediyordum. Sonra zaten 1 saat durup uyuyordum. 1 hafta 10 gün böyle gitti.
Dilek her akşam yemek yapıyor, ben gelmeye sofralar hazırlıyordu. Ben ise bir kaşık bile almadan yatıyordum. 10 gün sonra ilk büyük kavgamızı yaşadık.
D: tamam bir anlaşmamız var ama böyle yaşanmaz ki, ben her gün yemek yapıyorum, her gün bir isteğin varmı diye soruyorum sen yüzüme bile bakmıyorsun bile. Nikahımız kıyıldı, bir defa bile birlikte olmadık. Biz niye evlendik o zaman.
K: bende onu diyorum, niye evlendik acaba ?
Dilek yine ağlamaya başladı. Ama anlaşmamız böyleydi. Bu durumdan bende memnun değildim ama yapacak bir şey yoktu.
1 ay kadar sonra çiçek beni aradı. Özür diledi ve kapattı. Konuşmadı bile. Ben tekrar arayınca da açmadı. Ablasının suçlu olduğunu öğrendi sandım. Ama öyle değilmiş. Kendisi için özür diliyormuş meğer.
Geçen sürede dilek ile hiç aynı yatakta yatmadık. Dilek her gün beni etkilemek için güzel giyinmeye çalışıyordu. Ben ise sallamıyordum.
Bir hafta sonu sabahında dilek yanıma iç çamaşırı ile gelmiş ve kanepeye uzanmıştı. Bende sese çıkarmadım. Sonra olay şöyle gelişti.
Ç: Biliyorum bana kızgınsın ama artık evliyiz. Ve artık eşinim. Aramızda hiç bir şey yaşanmadı. Lütfen artık inat etme, ikimizde insanız, benimde canım istiyor. Eminim senin de canın istiyordur. Neden inat ediyorsun. Çok kötü durumdayım anla lütfen.
Haklıydı aslında, kendimize acı çektirmekten başka bir şey yapmıyorduk ve evliydik. Kimse ne yaptığımıza karışmazdı.
Dileği yatak odasına zütürdüm. Birkaç dakika öpüştükten sonra fazla kasmadan birlikte olduk.
Ve işte o gün hem dileğin hem çiçeğin hem de yılanın tüm geçmişini sıradan geçirdim. -
247.
+1Düğünden sonra balayı için izin alamadığımı söyledim, balayına bir yere gitmeyecektik. Zorla evlendiğim biriyle tatile mi gideyim. Kız tarafı biraz mızırda dı ama iş hayatı işte.
Düğün günü traş oldum, yoksa babam fena arıza çıkaracaktı. Bitsin de kurtulayım diye düğüne gider mi insan. Adetten icabı ilk dans sonrası yerime oturdum. Nerdeyse tüm düğün boyunca hiç kalkmadım. Kuruyemiş meyve suyu eşliğinde sanki başkasının düğününü izler gibi izledim. En son toplu resimler bitti. Bende bittim.
insanlar bizi evimize uğurladılar. Annem gelinin yüzünü açarken verilmek üzere altın verdi. Ve bizi eve bıraktılar. Sonunda bitmişti tüm bu gürültülü ışıltılı işler.
Eve girdik. Dilek yatak odasına geçti. Bende peşinden geçtim. Dilek yüzünü açıp, altını takmamı bekliyordu. Yüzü açtım, altını eline verdim.
K: iyi geceler
D: Nasıl yani.
K: ne nasıl ?
D: Ee birlikte olmaycakmıyız ?
K: Bir kere birlikte olduk, onuda hatırlamıyorum başıma neler geldi. Aklım başımdayken olursa kim bilir neler olur.
D: ama artık evliyiz.
K: olabilir, evlenicez dedim, karı koca olcaz demedim.
D: peki ne olacak şimdi ?
K: 1 yıl beraberiz. Sonrasına bakacağız.
içeri gidip üstümü çıkardım, bir pike bulup kanepe ye kıvrıldım. -
246.
+1Askerlik bitti. Sonunu çok detaylandırmak istemiyorum. Eve döndüm. Artık sorunlarla yüzleşmenin vaktiydi.Tümünü Göster
ilk hafta annem babam fazla ilişmediler bana. Evde yatarak zaman geçirdim. Dilek aradı hoş geldin diye. Sonra tabi ne zaman aileler tanışır muhabbeti. Kaçış yoktu. Dileği şehrine gittim. Evden izin almasını konuşmamız gerektiğini söyledim.
Onca yolu araba ile gidip şehrin dışından aldım dileği. Arabaya bindi, sakin bir yere gittik. Askerlik ile ilgili sorular sordu kısa cevaplar verdim. Ve konuya girdik.
K:benimle evlenmek mi istiyorsun ? Tüm sorunlar çözülecek mi ?
D: En azından benim için evet.
K: Seninle evlenirim, ama bazı şartlarım var.
D: ne şartı ?
K: Evleneceğiz, ama belirli bir süre için.
D: Nasıl yani ?
K:Basbaya evleneceğiz, 1 yıl sonra geçimsizlik nedeni ile boşancağız. Böylece sorun kalmayacak. insanlar hep boşanıyor.
Dilek ağlamaya başladı.
D: benden bu kadar mı nefret ediyorsun ?
K: hayır ama kendimi mecbur hissetmem canımı sıkıyor. Evlenmeden sana 100 bin tl para vereceğim. Boşandıktan sonra istediğin gibi harcaya bilirsin. Böylece bir zaman ekonomik olarak rahat edersin. Anlaştık mı ?
D: Tamam sen nasıl istersen.
Tekrar aldığım durağa bırakıp evime geri döndüm. Tamam dedim evdekilere evleniyorum. Tabi öyle olmuyor, tanışma kız isteme gibi bir sürü ritüel varmış.
2 hafta sonra tanışmaya gittik. Tanıştık. Babam aynı gün kızı istedi. Tabi kayın peder şu soruyu sordu ‘’ Oğlumuz ne iş yapıyor ‘’ vay a.q birde işe girmem gerekli. işsiz adama kız vermiyorlar dimi.
Nişandan önce saçma sapan bir yerde iş buldum. işin ne olduğunu söylemeyeceğim çünkü çok kötü. Ama iş işte. Günde 14 saat çalışıyorum. Aldığım para asgari ücret altında. Görüntü olsun yeter şimdilik. Çünkü benim planım dileğe verdiğim 100 bin sonrasında kalan para ile tekrar ülke dışına çıkmak.
Fazla uzun tutmadan düğün günün belirledik. Tabi önce bir ev tutulup eşya alınması lazımdı. Kız tarafı geldi. Geldikleri gün dileğe 100 bin lirayı verdim. Eşya içinde 20 bin lira ekstra verdim. istediğini al dedim. Ama bana sorma. 2 gün boyunca eşya aldılar, ben hiç yanlarına gitmedim. Tutulan evi sadece dışardan gördüm. Düğün tarihi yaklaştıkça beni afakanlar basmaya devam etti.
Dileğin annesi her geldiklerinde bana laf sokuyordu. işimle alakalı, eşya seçmeye gelmemem ile alakalı, her konuda ama. Eşyalar eve geldi ve kuruldu. Ben en son eve girdim. insanın yaşamak istemeyeceği bir eve girmesi nasıl bir duygu anlatamam. Ama sonuçta 1 yıl. Dayanmam gerekiyordu. Sonrasına sonra bakacaktık.
Düğün den önce benim şehrimde nikah kıyılacaktı. Tüm işlemler yapıldı. Nikah günü aile yakınları ile nikaha gidilecek. Nikah sabanı traş bile olmadım. Tırnaklarım uzamış, takım elbisede kravat yok, ciddiyetsizlik hat safhada. Nikah memuru bile şaşırdı benim tavrıma. Ne bilsin adam durumları.
Nikah kıyıldı. Ve artık resmi kayıtlara göre evliyim, gönlüme göre ne tak yediğim belli değil. Babam tavırlarıma ayar oluyor ama bi sıkıntı çıkmasın diye fazla ses çıkarmıyor.
Nikaha dilek ve yılanda geldi. Ama bir gariplik vardı. Çiçek benimle hiç konuşmamıştı. Nerdeyse yüzüme bile bakmıyordu. Eve dönülünce mutfakta yakaladım çiçeği.
K:hayırdır bir şey mi oldu, geldiğinden beri hiç pas vermiyorsun.
Ç: aslında seninle konuşmamam lazım, ama dileğin hatırına.
K:niye ki ? Bir şey mi yaptın ?
Ç: Anlama neler yapmaya çalıştığını bilmiyorum sanma, ama geçmişte kaldı.
K: ne yaptık ki ablana ?
Ç: Sen daha iyi bilirsin.
Kolundan tuttum.
K:Yarın telefon edeceğim, konuşuruz.
Ç: Ne konuşacağız, olan olmuş.
K:yarın aradığımda aç.
Yılan belli ki anlatmıştı olanları, ama ne anlattığını bilmek istiyordum.
Nikah sonrası kız evi evine döndü. Artık düğünü bekliyorduk.
Bir gün sonra sabah çiçeği aradım.
K: Müsaitmisin.
Ç: Müsaitim ama konuşmak istemiyorum.
K: Sadece ablanın ne anlattığını merak ediyorum.
Ç: ne anlatacak, biliyorsun işte.
K: ya sen bi anlatırmısın.
Ç: Onu evine çağırıp tecavüz etmeye kalkışmışsın daha ne anlatsın, biz sana güvendik, sen bizi ne olarak görmüşsün.
K: ben mi ablana tecavüz etmeye kalkmışım ?
Ç: evet sen, yalan olduğunu söyleme. Kızın boğazında izler vardı, ve baş örtüsü darma dağın gözüküyordu.
K: bak çiçek, ben kimseye tecavüz filan etmedim. Ablan sana ekgib anlatmış. Ablan kendisi istedi, hatta ben yapmam deyince beni tehdit etti.
Ç: ayalan söyleyerek gözümde daha fazla küçülme, seni nasıl tehdit edebilir.
K: bak mantıklı gelmiyor biliyorum ama yaptığım işi okula söylemek ile tehdit etti. istersen sor ablana. O gün zaten birlikte olduk. Hatta ablan benden öncede birileriyle birlikte olmuş.
Ç: Salak salak konuşma kitap kurdu.
K: bana inanmıyorsan ablana sorsana.
Telefonu yüzüme kapattı. Aradım açmadı. Bende mesaj attım. Ablana sor diye.
Yılan akşdıbına beni aradı çiçeğin yanında, ve bağırıp çağırdı, sen nasıl bir yalancısın nasıl bir pisliksin vs vs. kardeşine kendisinin doğru söylediğini ispat etmeye çalışıyordu.
Kapatıp çiçeği aradım.
K: bak biliyorum bir yanda kardeşin diğer yanda ben. Ama yemin ederim doğru söylüyorum. Ben ablana tecavüz filan etmedim. Yada tecavüz etmeye çalışmadım.
Çiçek telefonu kapattı suratıma. Ama bana inanmaya başladığını sesinden hissediyordum. Olan olmuştu. -
245.
+1Meleğin vegibalık fotoğrafı, hayatın tüm pisliğine karşı gülümseyen yüzü duruyordu ekranda. Muhabir anlatıyordu bir şeyler. Hayır dedim kendi kendime ! nasıl olur ? Melek uyuşturucu kullanmıyor ki, ben benzetiyorum. Ama ismi soy isminin baş harfleri de uyuyordu. M.Y.
Gerçek değildi bu , olamazdı, böyle bir şey gerçek değildi.
Kapat diye bağırdım. Kime bağırdığımı bilmiyorum. Birisi kapatsın televizyonu ne olur.
Herkes dönüp bana baktı şaşkın gözlerle. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
Sonra tv de meleğin cansız bedeninin sihay poşet içinde taşındığını gördüm.
Tekrar bağırdım;
Kapatın şunu. Kapatın.
Yemekhaneden çıktım, silahlığa gittim . Sandalyenin üstüne oturdum.
Ellerimi göğüslerimin üstünde birleştirdim. Kafamı dizlerime çektim. Nasıl olur bu !
Kafam iyice dönmüştü, dilek bir yandan annem bir yandan, melek bir yandan. 1 hafta önce çatışma bir yandan. iyice sinirlerim bozulmuştu. Doğru düşünemiyordum aslında. Kurtulmak istedim her şeyden.
Bir silah aldım silahlıktan şarjörü takılıydı. Kurma kolunu çekip yere oturdum. Namluyu kafama dayadım. -
244.
+1Uzak bir yerden teröristler taciz ateşi açtılar ve mermiler, yemekhane olan konteynırın çamlarından içeri girdi. Tüm mevziler den ateşe karşılık verilmeye başladı. Komutanlar herkesi dışarı çıkardılar. Tüm personel mevzide sağa sola ateş ediyor. 10 dk sonra komutan ateşi kestirdi. Teröristler sızmak için değil taciz etmek için ateş açmışları. Kimseye bir şey olmamıştı. Tabi sabaha kadar mevzide beklememiz dışında. Sabah taburdan 2 birlik geldi keşif için. Yüzbaşı süresi kısalan herkesi aşağıya gönderdi, kafası incin adam istemiyordu. Bende bu gurubun içindeydim.
Tabura helikopter ile döndüm. Ve askerliğin bitmesine çok az zaman kalmıştı. Hiçbir işim yoktu, sabahtan akşama kadar silahlıkta bekliyordum. Oturmaktan düşünmekten kafayı yemek üzereydim.
Melek olsaydı belki bir parça huzur verirdi. Neredeydi bu kız ? niye hiç aramıyordu beni ? Salak kafam gitmeliydim peşinden.
Terhisime 1 hafta var, akşam yemekhanede tv izliyoruz. Show tv nin saçma sapan haberleri var. Hayvanat bahçesini filan gösteriyor. Mal gibi izliyor millet.
Sonra o haber geldi;
‘’Uyuşturucu parasını bulamayan genç kız arkadaşını öldürdü’’ -
243.
+1Kısa dönem olduğum için üstte çok dalga konusu oldum. Komutanlar bile ne işin var oğlum burada dediler. Ama alıştılar bana. Tüm angarya işler bendeydi. En sevdiğim iş ise köpekleri beslemek onlarla ilgilenmek. Bomba ve arama köpeklerimiz vardı. Birde çomarlarımız. Hepsiyle ben ilgileniyordum.Tümünü Göster
Herkesin telefonu vardı, cep tlf nu yani. Komutanlarda biliyordu. Ben kullanmıyordum. Bazen evi aramak için ricada bulunuyordum. Annem her seferinde dileği de ara diyordu ama aramak içimden gelmiyordu. Ne diyeceğim ki.
Askerlik üst bölgesinde sıkıntısız sessiz sedasız geçiyordu. Komutanlar askerleri diri tutmak için devamlı tetikte olmalarını, teöristlerin sızma videolarını izlettiriyorlardı. Soğuk gecelerde tek eğlencemiz doğulu mehmetin getirdiği sazıydı. O çalar biri söyler birileri de eşlik ederdi.
Kimseyle görüşmeyince hayat o kadar güzel di ki. Sanki tüm sorunlar bitmişti. Sabahın 5 inde kalkıp gece 11 e kadar çalışmak hiç zoruma gitmiyordu. Her şey netti. Yat yat. Kalk kalk. Hedefe atış yap, spor yap, nöbet tut, bulaşık yıka, köpekleri sev. Hayat kolaydı. Millet şafak sayardı, kalan 150 kalan 250 kalan 80….. ben saymazdım. Bilirdim çünkü burası bitince yine aynı sorunlarla baş başa kalacağımı. Havalar ısınmaya başlamıştı. ilk bahar gelmişti. Askerliğin bitmesine 45 gün vardı.
Evi arayıp iyi olduğumu söylemek istedim, annemi aradım kardeşim açtı. Biraz sohbet ettik. Sonra anneme verdi. Annem telefonda başladı bağırmaya. Benim sebin gibi oğlum yok, sen nasıl bir insansın vs vs vs
Bi dur ne oldu diyorum kadın bağırmaya devam ediyor. Nöbet noktasında bağırmak istemiyorum, telefonda konuştuğumuz belli olmasın diye. Ama dayanamadım bende bağırdım bi dur diye….
K: ne oldu düzgünce söylesene
A: sen dileği niye aramıyorsun
K:Ne alaka zaman olmuyor burada.
A: korktuğun bir şey mi var, bize söylemediğin bir şey.
K: yooooo, ne olacak ki.
A: daha yalan söylüyorsun, dilek anlattı ne yaptığını. Utanmaz. Ben seni nasıl yetiştirdim. Sen nasıl yaparsın böyle bir şeyi ?
Ne söyleye bilirsiniz bunların karşısında, anneniz karşınız da sizden nefretle bahsediyor.
A: gelince hemen gidip isteyeceğiz kızı.
K: gelince konuşuruz. Ben gelmeden bir şey yapmayın. Babama söyleme sakın.
Telefonu kapattım, ağzımı parkanın içine soktum başaladım bağırmaya. Sesim gitsin istemiyorum kimseye. Boğazım ağrıyana sesim kısılıncaya kadar bağırdım.
Sonra dileği aradım. Açmadı. Çünkü alacağı tepkiyi biliyor. Sinirle mesaj attım hemen beni ara yoksa çok kötü olacak dedim.
10 dk sonra aradı.
K:Sen bunu anneme nasıl söylersin
D: bana başka yol bırakmadın.
K:senin yolunu gibiyim, tamam mı. Rahatmısın şimdi.
D: olmayan bir şeyi söylemedim.
K: iyi tak yedin.
D: Benimde annem soruyor neyi bekliyorsun diye, bende geleceğinizi söyledim. Ne yapayım başka. Senin aradığın bile yok.
K: Sana kadar sinirliyim ki, iyi ki yanımda değilsin.
D: yaptın yapacağını, daha ne yapacaksın.
K: ne yaptım lan ben, ne yaptımmmm.
Kapattım telefonu, sinirim tepemden çıkıyor. Nöbeti bırakıp gidemem ama 1 m2 alanda sinirden bir sağa bir sola dönüp duruyorum.
Sonra bir makinalı silah sesi duyuldu. -
242.
+1Tüm sülale bize geldi, sanki sadece ben askerlik yapıyormuşum gibi. Annem yine devamlı ağlıyor. Kendi yaşıtlarımın ( kısa dönemlerin ) çoğu batıya çıkarken benimki nin neden oraya çıktığını anlamaya çalışıyorlar. Kendim istedim komando olmayı a.q Ne güzel işte.
Telefon yok, arayan yok soran yok, kafa dinleyeceğim 6 ay. Asker tıraşımı oldum, kafa 3 numara bindim uçağa.
Birliğe vardım, komando taburu. Herkes dışarda spor yapıyor. Tamam dedim tam istediğim yer.
Buraları hızlı geçiyorum askerlik anlatmayacağım. Sadece önemli yerlerini.
1 aylık acemilik sonrası yemin töreni sonra görev yerleri normalde kısa dönem askerler taburların içinde kalıyorlar, dışarı çıkarılmıyorlar. Çünkü biz uzun dönemlerden daha değerliyiz ülkenin gözünde. Sanki diğer çocuğun annesi babası onu büyütürken zorlanmamış gibi. insanız işte.
Görev seçimlerinden önce üst bölgesine gitmek isteyen var mı diye soruyorlar ? Gönüllük esas yani. Ben hemen adımı yazdırdım. Sonra nöbetçi yüzbaşı beni odasına çağırdı.
Nerede okuduğumu ne iş yaptığımı sordu bende emir komuta içinde cevapladım. Sonra üst bölgesine neden gitmek istediğimi sordu, bende görev için dedim. Kısa dönemlerin bu görevlere gönderilmediği söyledi. Bende gitmek istediğimi tekrarladım. Zaten eğer ölürseniz kendi isteğinizle gittiğinizi göstern bir evrak imzalatılıyor. Ben çoktan imzalamıştım. Aynı kısa dönemler benimle dalga geçtiler, sıcak su bırakılır da dağa gidilir mi diye. Bir kaçıyla sürtüşmemiz ve küfürleşmemiz oldu.
Vesselam üst bölgesine gideceğimiz gün geldi. Gideceğimiz yere yol yok. Helikopter ile gideceğiz. Heyecandan ölüyorum a.q
Evdekilere süt bölgesine gittiğimi söylemedim. Telefonların yasak olduğu, izin alırsam arayacağımı söyledim.
Ve helikopter ile üst bölgesine vardık. Kısaca dünyanın gibtir ettiği bir nokta.
Su kısıtlı, elektirik jeneratör ile sağlanıyor. Dağın zirvesinde, kayalıkların içinde 50 kişilik bir yer. 5-6 konteynır içinde yatak hane ve yemek hane var. Üst bölgesinde tıraş hafta bir. Su olmadığı için. Tam benlik bir yer. Tek kötülüğü, kuru dağdan başka bir şey görmüyorsun. Daha ilk saatlerde anlatılan eğitim şu: Bir saldırı olursa yapman gerekenler. Silahını nerden nasıl alacağın, hangi mevzi sana ait. -
241.
0Tecili bozdurup askerlik muayenesine girdim. Adamlar yakın zamanda kaza geçirip geçirmediğimi sordular. Bende geçirmedim dedim. Askerden önce bazı kağıtlar imzalatılır, gönüllük, doğuda yada komando olarak askerlik yapmak istermisiniz diye. Hepsine evet işaretledim.
Eve dönüp askere gideceğimi ve tecili bozdurduğumu söyledim. Artık geri dönüş yoktu. Yine aynı kavgalar, babamın bizden habersiz iş yapıyorsun naraları annemin ağlamaları. Dileği arayıp askere gideceğimi söyledim. Ailelerin tanışmasından sonra gitseydin dedi. Artık geri dönüş yok, dönünce bakarız dedim. Ve askerlikten 1 hafta önce nereye çıkacağınız açıklanıyor. Tüm aile internet başında bekliyor, ben dışarda geziyorum. Umurumda değil çünkü neresi olduğu.
Ve evden aradılar, kardeşim haberi verdi.
Güneydoğu Anadolu bölgesi, xx şehri komando taburu. Söyledikleri yerin ismini haritada bulamazsınız. O kadar güzel bir yer a.q -
240.
+1*ufak bir detay: yaklaşık 100 bin doları yurt dışına çıkarmak için bir iş adamı ile anlaştım, ufak bir % karşılığında tr deki firmadan dolar olarak kardeşim dediğim bir dostuma aldırdım. Transsfer yerine değiş tokuş diyelim.Tümünü Göster
Artık geri döndüm. Herkes mutlu, annem oğluna kavuştuğu için, babam diplomayı aldığım için, kardeşim beni sevdiği için. Ben ise ne hissedeceğimi bilemiyorum. Dilek durmadan mesaj atıp kendini hatırlatıyor. Unutmamam için elinden ne gelirse yapmaya çalışıyor.
Annem birkaç defa dilek ile ilgili detaylar sorup durdu, bende kısa cevaplar verdim. Nereliler, annesi babası nasıl insanlar vs vs. Ne kadar önemli bir insanın anası babası a.q. Anam babam hırsız olsa bende hırsız mı sayılacağım. Ne alaka ya.
Dilek ve çiçek de kızlarla birlikte tr ye döndüler. Dilek bana partinin ne kadar güzel geçtiğini, kalmam gerektiğini felan anlattı. Bende he he diye dinledim. Ne yapacaktım ? iş mi bulayım ? askere mi gideyim ? Elde para var onu bir yere yatırım için mi kullanayım ? Kararsızım çünkü kafamda hem dilek ile ne olacağı geliyor.
Okuldan sonra 3 ay geçmişti sanırım. Evde aylak aylak yatıyorum. Birden aklıma araba almak geldi. Para var ama peder bilmiyor. Bende gidip o zamanın parası 10 bin tl ye 106 gtı aldım. Zamanın en hızlı larından. Evdekilere de iş yaptığım paradan biriktidim dedim. Babam çok bir şey demedi ama annem baya söylendi tabi. Ve yaklaşık 2 ay yarışlara gidip geldim. Yarışlar dediğim profesyonel değil. Sokaklarda , sanayi köşelerinde kim daha hızlı diye yarışmaya başladım. Arabanın en ufak arızasında hemen sıfır parçalar ile değişimler yaptırıyordum. Aldığım oara kadarda motoruna para harcamıştım. Ama çok iyi gitmeye başlamıştı. Dilek araba ile yarıştığımı öğrenince yarışmama için birkaç kez uyardı ama dinlemedim. Tabi dilek bu kozu kullandı ve annem ile iletişime geçti. Hem annemin güvenini kazandı hem de eve bir adım attı.
Ben bunu duyunca dileğin ağzına tükürdüm tabi. Baya bir kızdım. Ama o annemle tanışmıştı bir kere. Artık onunla direk görüşüyordu. Annem artık bana değil dileğe sorular sorup ondan cevaplar alıyordu.
Arabayı almam üzerinden 2 ay geçmişti ki, gece sanayi içinde yarışırken araba ile takla attım. Kemerimin takılı olması sebebi ile 2 kaburga kemiğim kırılmıştı sadece. Ama gözümü hastanede açmam hiç iyi olmadı.
1 hafta hastanede yattım. Kaburga kırığında iç kanama riskine göre yatırıyorlarmış. Çünkü kaburga alçıya alınamıyor. Kaza anında telefon cüzdan kaybolduğu için telefon yok. Dilek bana ulaşamadı. Tabi annem aracılığı ile her gün aradı. 1 hafta sonra hastaneden çıktım. Evde 1 ay istirahat verdiler.
Tam akrabalar eş dost ziyarete geldiler. Herkes akıl vermeye nasihat vermeye çalışıyor. Arba zaten pert olmuş, babam arabayı hurda parasın satmış ben hastanedeyken. 15 gün hiç konuşmadılar, biraz iyileşince tabi annem de babam da ağzıma sıçtılar.
Kardeşim telefon aldı bana. Eski numaraların hiç biri yok tabi. Simde kayıtlı olanları bulabildim sadece. Tabi annem dileğe numaramı hemen yetiştirmiş. Dilek durmadan aramaya başladı yine. Her gün mesaj atmaya başladı.
Ayağa kalkıp kendi işimi görmeye başlamıştım artık. Annem dilek ile ilgili sorularını sıklaştırmıştı. Ben ise hep kaçmaya çalışıyordum. Dilek ile bir gün evde konuşuyorum. Dilek artık ailelerimizin tanışmasını istedi. Ben olmaz dedim. Daha iş bulmam lazım, askerlik var gibi bahaneler sıralıyorum. Tabi kavgalar aldı başını gitti. Babam artık her akşam ne yapcağımı sormaya başladı. Ünv. den önce ki durumlara geriş dönmüştük. Yine sıkıntı yine sorunlar yine uyuşamama sorunları.
Yine bir gün dilek ile annem ile babam ile kavga ettikten sonra ( çok şükür ) Kafam attı ve gidip tecili bozdurdum. Askere gidiyorum a.q. -
239.
+1Dileğin rahatlaması için annemi arayıp yanında onunda duyacağı bir şekilde kız arakadşım olduğunu, bizim eve gelen kızlardan birisi olduğu söyledim. Annem telefonda nerdeyse göbek atacaktı. Kadın halen geri dönmeyeceğim korkusu ile yaşıyor. Dileğin gönlünü yaptım, en azından artık her konuşmamızda ağlamıyor. Birkaç gece dışarı çıkıp yan yana yürüdük, havadan sudan konuştuk. Hiç yakınlaşmadık. Eğer yakınlaşırsak ne olacağı belliydi.
Tez zamanı herkes bir koşuşturmacanın içine girdi. Ve tezler veridi, dersler verildi ve mezun olduk.
Sonunda diplomaya hak kazanmıştık.
Yıl sonu partisi için afişler asılmaya başladı. Herkes mutlu, artık son eğlence ve mezunlar son defa dönecekler ülkelerine. Evimde ne kadar eşyam varsa hepsini topladım. Yaklaşık 4 valiz elbise, 1 valiz mutfak eşyası, tv buz dolabı, ütü vs vs . Hepsini alt sınıftakiler bedava dağıttım. Yatağıma kadar verdim alt sınıflara. Hiç bir şey zütürmek istemiyordum.
Herkesten önce biletimi aldım. Artık beklememe gerek yoktu. Dilek kalmam için çok ısrar etti, ama ben istemedim. Tüm öğretmenler tanıdığım yabancı çocuklar, çalıştığımız marketler kim varsa hepsi ile vedalaştım. Son gün nataliadan özür dilemek istedim. Evinin önüne gittim. Kapısını çaldım ama kimse yoktu evde. Aramayı düşündüm cesaret edemedim. Günah mı çıkarıyordum ! Ne şimdi bu ! yaptığım her şeyi isteyerek yapmadım mı !
Terminale tek başıma gittim. Elimde ufak bir çanta, içinde 2-3 elbise. Başka hiçbir şey alamdım yanıma. Uçağa bindim. Ve döndüm kürkçü dükkanına -
238.
+1Okulun kapanmasına 2 ay var, artık tezlerin son kontrolleri yapılıyor. Bir yandan tez bir yandan alttan kalan derslerim. Hepsini çözmek için uğraşıyorum. Tabi birde dilek mevzusu var. Artık okulun bitmesine az bir zaman kaldığı için dilek durmadan sıkıştırıyor. Ben hep geçiştiriyorum.
Bir gün evime geldi dilek çat kapı. içeri girdi. Salonda oturuyoruz.
D: Niye sevmiyorsun beni ?
K: Ne alakası var seviyorum, ama pat diye evlenmek ne demek ?
D: Hemen evlenelim demiyorum ki ben, nişanlanalım, sonra evleniriz. Bana güvence vermeni istiyorum.
K: iyide sırf bunun için evlenilir mi ? Biz birbirimizi ne kadar tanıyoruz ?
D: birlikte olarak kadar tanıyormuşuz demek ki.
K: ya offfffffffffff
Konuşmalarımız bir yere gidemiyordu. Hep tıkanıp kalıyordu istemeden.
K: tamam birbirimizi tanıyalım. Sevgili olmaya çalışalım. Ama normal iki insan gibi. Okul bitip döndüğümüzde tekrar durumu gözden geçirelim.
D: Tamam ama bir şartım var. Annene söyleyeceksin sevgili olduğumuzu.
K: Ne alaka ? Neden söylüyorum.
D: beni oyalamak için söylemediğinden emin olmam lazım. Yoksa ben her şeyi anlatırım annene.
K: salak salak konuşma, böyle bir şey yaparsak herşey değişir bilmiş ol.
D: O zaman sende sevgili olduğumuzu söyle, sadece bunu istiyorum.
K: tamam.
Ve okulun bitmesine 2 ay kala dilek ile adına sevgili dediğimiz bir ilişkimiz başladı. -
237.
0Dilekten iyice korkmaya başlamıştı. Her aradığımda ya ağlamaya başlıyor yada küfrediyordu. Çiçek dileğin intihar edebileceğini söylemişti bir keresinde. Bende iyice tırsmaya başlamıştım.
Ne kadar önemliymiş bir et parçasının yırtılması da bu kadar sorunlara yol açıyormuş. Ben erkeğim diye her şeyi yapabiliyorum ama evleneceğim zaman kızın eline erkek sinek konmasın istiyorum. giberler öyle işi.
Ben artık iyice paranoyak oldum, kızlık zarı dikimine filan bakıyorum nasıl olur ne kadara mal olur diye. Bulduğum çözüm bu çünkü. Basit çözüm.
Tabi bunu dileğe söylemek çokta kolay olmadı, oda kabul etmedi zaten. Belli olur, anlaşılmaz mı zannediyorsun gibi şeyler söyledi. Bende ısrar edemedim. Ama evlenemem bu kızla. Her şey normal gitse belki olabilirdi ama bunca şeyden sonra mümkün değil. Olmaz demeyin her şey olur bu dünyada.
Bir gün yine dilek ile konuşmak için çiçeklerin evine gittim. Dilek biraz daha toparlamıştı. En azından devamlı ağlamıyordu. Çiçek ile dilek oturma odasında tez için hazırlık yapıyorlardı. Bende mutfağa geçip sigara yaktım. O zaman kadar konu hakkında konuşmayan yılan yanıma geldi ve;
Y: Ya nelerle uğraşıyosun !
K:Anlamadım.
Y: içerde ki kızdan bahsediyorum.
K: ne yapalım, bırakıp gitmeseydiniz sizde, başımıza bunlar gelmezdi.
Y:sen de onla uğraşana kadar benimle uğraşsaydın, hem ben sana sorunda çıkarmazdım.
K: ne diyosun yılan allah aşkına ya , zaten kafam bozuk başlıcam şimdi.
Y: Tamam tamam bişi demedim. Gidiyim ben.
Yılan sinirimi tepeme çıkardı ve gitti. -
236.
+1Dilek ile gerçekten normal şartlarda sağlıklı bir geleceğimiz olabilirdi. Ama durumlar bu noktaya gelmişti bir kere.Tümünü Göster
Bu olay üzerinden 15 günden fazla geçmişti. Dilek ile konuşmak için evine gitmeye karar verdim. Çiçeği arayıp dileğin evde olup olmadığnı sordum. Tek başına olmaz bende geleceğim dedi. Olur dedim. En azından bir şey olursa yanımızda başka bir kızın olması daha iyi.
Kapıyı çaldım dilek açtı. Gözleri şişmiş, göz altında torbalar oluşmuş. Çiçek odada oturuyordu. Ufak bir selam verdim. Dilek ile kendi odasına geçtik.
K:Nasılsın
D: Sence nasılım ?
K: iyi gibisin
D: değilim ama.
Kız ilk dakikadan vurmaya başlamıştı.
K:sakin ol, konuşmamız lazım.
D: Konuş dinliyorum.
K: Bak o gece gerçekten istemediğimz şeyler olmuş, ve hatırlamıyorum .
D:sen hatırlamıyorsun diye kurtuluoyrmusun ?
K: Öyle demek istemedim.
D: ama şimdi öyle diyorsun. Ben hatırlamıyorum, sen ne yaparsan yap diyorsun bana.
K:Dilek lütfen, be öyle bir şey demiyorum. O gece ne olduysa oldu, bunu nasıl çözeceğimizi konuşalım.
D: Nasıl çözmeyi düşünüyorsun ?
K: bilmiyorum, seninle konuşmaya geldim o yüzden.
D: ya biz seninle ne güzel arkadaş, dost gibiydik. Seni seviyordum hatta ben. Ama söyleyemiyordum. O gece senin de beni sevdiğini zannettim. Şimdi bundan bir sorunmuş gibi bahsediyorsun.
K: Dilek bende bilmiyorum nasıl olduğunu ama olmuş işte. Bir şey soracağım. Ertesi gün hapı aldın mı!
D: hayır neden !
K: ya hamile kalırsan ? Nasıl almazsın yaaa
Kız tekrar ağlamaya başladı. Ben başımı ellerimin üstüne aldım. Birde baba olmaya dayanamazdım.
Çiçek içeri girdi. Dileğin yanına oturdu.
K:ertesi gün hapı almamış, ya hamile kaldıysa ?
Ç: Nerden bilelim beyefendi, sizin gibi tecrübeli değiliz.
Dışarıya çıktım, hemen bir eczane bulup gebelik testi aldım. Eve tekrar döndüm. Dileğe verdim ve test yapmasını istedim. Salonda oturuyoruz, kimseden ses çıkmıyor. Dilek 3-4 bardak su içti. Tuvalete çıkması lazım. Testi alıp gitti. Ben ve çiçek kapıda bekliyoruz. Hayatımda beklediğim en zor anlardan biriydi. 5 dk sonra çiçek elinde test eli çıktı. Tek çizgi vardı, yani hamile değildi. Derin bir ohh çektim. Dilek tekrar ağlamaya başladı ve bana saydırmaya
D: rahatladın şimdi değil mi, geri zekalı, senden iğreniyorum.
K:ya bi dur, şimdi hamile olmadığına üzülelim mi.
Evden çıktım. En azından hamile değildi. Bu bile sevindirici bir haberdi benim için. Ama dileğin durumu iyi değildi. Yüzünden okunabiliyordu. -
235.
+1Duşa aldım, yatağın üzerindeki çarşafı hatta yorganı çöpe attım. Sanki delillerden kurtuluyorum a.q.
Duşa alıp üstümü başımı temizledim. Hiç olmamış gibi olması için dua ettim. Keşke hiç olmasaydı .
Akşama doğru çiçek telefon etti. Telefonda bir sürü şey söyledi. Sen nasıl yaparsın, sonrada kıza neler söylemişsin. Kız ağlamaktan öldü burada. Biz seni yanlış mı tanıdık. Çiçeğe hatırlamadığı mı anlatmaya çalışıyorum, tam suçlu pgibolojisi içindeyim. Ama dinlemiyor tabi. Kızın her şeyini al sonrada hatırlamıyorum de,sen gerçekten tam bir hayvansın.
Ulan ablanla yediğimiz taku anlatsam ağzın açık kalır, kimse de kapatamaz ama anlatılmıyor işte.
Gerçi çiçek biliyormuş ama ablasının anlattığı kadarını.
Neyse 2-3 gün ses çıkmadı tabi. Ben evden çıkmamaya devam ediyorum. içimden unutulur gider diyorum kendi kendime. Sonuçta birlikte yaptık, ben tecavüz etmedim ya kıza. Ama üzülüyorum bir yandan da, nasıl böyle bir şey yaptım diye kızıyorum kendi kendime.
Çiçek aradı bir gün, eve geleceğini söyledi. Tamam dedim. konu belliydi. Benimde soracaklarım vardı.
Kısa hoş beş cümlelerden sonra çiçek asıl konuya girdi, en can alıcı noktadan.
Ç: Eee ne oalcak şimdi ?
K:Bilmiyorum çiçek.
Ç: Kız hergün ağlıyor, senin yüzünden.
K:Benim yüzümden mi ? Ben hatırlamıyorum diyorum. Hem sen o günü bi anlatırmısın. Siz nerdeysidiniz? Neden dileği de alıp gitmediniz.
Ç: Biz gidelim dedik, siz dilek ile mutfakta sohbet ediyordunuz. Biz sohbet ediyoruz siz gidin dediniz. Ablamın midesi bulanmaya başlayınca bende ablamı alıp gittim. Nerden bileyim sizin böyle bir şey yaşayacağınızı.
K: iyi tak yediniz, gittiniz başımıza neler geldi.
Ç: olan oldu artık, bunu nasıl temizleyeceğimize bakalım.
K: neyi temizliyoruz a.q
Ç: Kızı öyle bırakamazsın?
K: Ne yapayım, evleneyim mi ?
Ç: Güzel fikir, ama önce gönlünü al.
K:Yaa saçmalama çiçek ne diyorsun ne evlenmesi.
Ç: Ne olacak başka, Bu duyulursa ne olur biliyormusun, kızın hayatı kayar.
Çiçek durmadan baskı yapmaya devam etti. Bende durmadan defans. Biraz zaman geçsin üzerinden, kafamızı toparlayalım. Sağlıklı düşünmemiz gerekli.
Çiçeğe bu işi çözeceğimi söyleyip gönderdim. Sadece zaman kazanmaya sağlıklı düşünmeye çalışıyordum. -
234.
+1Sabah kendi yatağımda gözümü açtım. ilk gördüğünüz şey hiç olmasını istemediğiniz bir şey olunca yüz ifadenizi düşünün. Yanımda dilek uyuyordu.Tümünü Göster
Gözümü açar açmaz korkuyla yataktan çıktım. ikimizde çıplaktık. Yataktan çıkıp başımı ellerimin arasına aldım. Rüya bu kesin rüya a.q diye dişlerimi sıkıyorum. Odada çıplak bir şekilde bir sağa bir sola ne yapacağımı bilemeden dolanmaya başladım.
Kasımlarımda kurumuş kan lekeleri vardı. Kan lekelerini görünce bağırmamak için elimi ıssırdığımı hatırlıyorum. Yorganı yavaşça kaldırıp bakmak istedim, yorgan da aynı şekilde kan lekeleri mevcuttu.
Üstümü alıp odadan çıktım, Giyinip dışarıya çıktım. Ne oldu dün gece diye düşünmeye başladım. Hatırlayamıyorum….. nasıl oldu biz dilek ile aynı yatağa girdik ? Diğer kızlar neredeler ? Ne oalcak şimdi ? Kafam patlamak üzereydi. Yürüyerek baya bir yol almıştım. Sonra kendimi telkin etmeye başladım. Belki de kendi istemişti! Ne vardı yani olan olmuştu, ben zorla bir şey yapmamıştım ki. isteyerek olmuştu belli ki. Yoksa yanımda niye uyusun. Takisye binip eve döndüm. Kapıyı açıp eve girdim, dilek odadan benim kazaklarımdan birini üstüne giymiş şekilde çıktı ve koşup boynuma sarıldı
D: Sevgilim, seni çok seviyorum.
Kız bana sarılmış yarı çıplak bir şekilde. Ve sevgilim diyor. Noluyor a.q. Ne sevgilisi.
Kız kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ben şaşkın bir şekilde bekliyorum.
D: ne oldu ?
K: bende onu soracaktım, dün gece ne oldu ?
Bir adım geriye gitti dilek.
D: nasıl ne oldu, hatırlamıyormusun ?
K: Yemin ederim hatırlamıyorum
D: nasıl hatırlamıyorsun, dün gece birlikte olduk, her şey çok güzel diyordun bana, beni sevdiğini söylüyordun. Şaka mı bu !
Ne şakası a.q ne şakası…… Şaka olsa, rüya olsa keşke.
K: Dilek yemin ederim hatırlamıyorum, en son birlikte içiyorduk. Hem diğer kızlar nerde ? biz nasıl birlikte olduk.
Dilek suratıma tokatı yapıştır. Hayvan herif ile başlayan ve ardı sıra takip eden bir çok küfür ile kanepeye oturup ağlamaya başladı.
Ne diyeceğimi, nasıl bir şey söyleyeceğimi bilemiyordum. Hatırlamadığım bir şey nasıl olmuştu. O an kendime o kadar kızdım ki. Ne işin var senin Türk kızları ile, içecek başka kimse mi kalmadı a.q.
Dilek ağladı ağladı, bana küfürler saydırdı. Sonra kalkıp odaya gitti. Üstünü giymek için. Bende peşinden gittim.
K: dilek bunu düzeltebiliriz.
D: Nasıl düzelteceğiz, dün gece olan oldu, sen şimdi düzelticem diyorsun. Nasıl ?
K:Bilmiyorum, ama düzeltirim.
D: defol git oo.. ç…..
Dilek üstünü giyip evden ayrıldı. Ben kaldım tek başıma yine. Ne yaptım ben, nasıl oldu bu olay diye düşünüyorum. Diğer kızları aramayı düşündüm ama eğer haberleri yoksa iyice yaymak istemiyordum. Bekledim bir süre.
başlık yok! burası bom boş!