/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 33.
    0
    Uzun galiba
    ···
  2. 32.
    0
    Her şey düzene girmiş gibiydi, okulda işler iyi gidiyordu. Natalianın yıl sonu gösterisine 2 ay kalmış havalar iyice ısınmaya başlamıştı. Gündüz okula gidip zaman geçiriyor, öğleden sonra natalianın provalarını takip ediyordum. Prova sonrasında günün yorgunluğuna göre ya dışarda yürüyor, ya mekanlara gidip eğleniyor yada natalianın evine gidip zaman geçiriyorduk.

    Provalardan sonra natalia ayaklarındaki yara ve morlukları geçirmek için özel krem kullanırdı. Artık krem sürme işi de bana aitti. Dışardayken çantasındaki kremi gösterdiğinde eve gitmek istediğini anlardım. Aramızda konuşmadan anlaşabildiğimiz bir durum olmuştu bu olay. Dışarda grup ile otururken canımız mı sıkıldı, natalia çantasını kurcalar kremini çıkarır benim görmemi sağlardı. Ben mesajı alı bahane üretir ve bir şekilde kalkmamızı sağlardım.
    Bu arada tüm yurt artık benim bir kız arkadaşım olduğunu haliyle biliyordu. Yurtta geçirdiğim zamanlarda genellikle odadaki arkadaşlar ile film izle , sohbet et, maç yap gibi şeylerle zaman geçiriyordum. Tabi baga ve çevresi ile iyice yakınlaştık. Nerdeyse tüm arkadaşları ile tanıştım, beraber gezdik tozduk, yedik içtik. Türk arkadaşlar bazen bu durumu anlayamadılar. Bazen kıskandılar, bazen arkamdan konuştular ama ben hiçbirini takmadım.

    Natalianın evine gittiğimiz zamanlar sohbetlerimiz yavaş yavaş yaz tatilinde ne yapacağımızın konuşması ile geçmeye başlamıştı. Ben gitmek zorundaydım. Oda bunu biliyordu. 3 ay uzun bir zamandı. Ben hazırlık iken natalia 3.sınıftı ve bir sonraki yıl okulu bitiyordu. Benden 2 yaş küçüktü ama orada ünv. başlama yaşı daha erken olduğundan benden daha üst sınıftı. Bu konuları konuştukça canımızın sıkıldığını fark ettik. Bizde konuşmamaya karar verdik.
    Artık yıl sonu gösterisine az bir zaman kalmıştı, Provalar sıklaşmış, natalia gün boyu çalışmaya başlamıştı.

    Benim de final sınavım yaklaşıyordu, rusça da sorun yoktu ama ingilizce nasıl olacaktı emin değildim. Okulun bitmesine 1 ay kala natalia beni aradı ve hafta sonu için plan yaptığını söyledi. Bende uyacağımı söyledim. 5 dk sonra msj ile yanımıza almamız gereken şeyleri göndermişti.

    Özetle
    Votka
    Enerji içeceği ( o tarihte redd bull yok orda )
    Meyve suyu
    Meyve
    Buz
    Et
    Hazır yiyecekler
    Vs vs.
    Mont ?
    Battaniye ?
    Yastık ?

    ilk başlar normaldi ama sondaki yastık falan nedir anlamadım ? Aradım hemen nereye gidiyoruz diye.

    Sürpriz olduğunu söyledi. Tamam dedim. Hafta sonuna kadar nereye gidiyoruz diye sorsam da gıcıklık yapıp söylemedi.

    Cama günü günüz tüm malzemeleri onun istediği kadar aldım. Onun evine gittik. Tüm malzemeleri ve battaniyeyi yastığı çantalara doldurduk. Sırtlandık çantaları. 45 dakika otobüs ile uzaklaştık şehirden. Natalia bir arkadaşının dağ köylerindeki evini ayarlamış hafta sonu için. Ev köyden bağımsız ama köyde çok uzak değil. Eve vardığımızda olya ( natalianın küçüklük arkadaşıymış) bizi bekliyordu. Evi toparlamış biz geliyoruz diye. Zaten devamlı kullanılan bir ev değil, arada sırada gidilen bir ev. Ev ahşaptan yapılmış 2 katlı. En güzel tarafı ise üst katın odalarından birinde tavan olmaması. Odalarda çok bir şey yok. Oturulacak kadar kanepe, ortada bir masa var. Olya bize evin tarihi eser anahtarını verdikten sonra gitti. Natalia ile başbaşa kaldık. Önce şömine de ateş yaktım, natalia getirdiğimiz yastık ve battaniyeyi tavanı olmayan odaya serdi. Sonra etleri pişirmek için mutfakta hazırladım. 1 saat kadar şömine başında yemek yiyip sohbet ettik. Yaz gelsede akşam olunca hava soğumaya başlamıştı. Şömine ateşi ikimizide ısıtmaya yetti.

    Yemekten sonra meyvelerimizi hazırladık, votkamızı açtık ve yavaş yavaş votkanın tadını çıkardık. Uzun bir süre hiç konuşmadık. Öyle ateşin başında oturduk. Kafalarımız hafiften iyi olmaya başladı. Natalianın konuşmasından hafiften sarhoş olduğu bile anlaşılıyordu. Ayağa kalktı ve elimden tutarak tavanı olmayan odaya zütürdü beni. Ateşin ışığı olmayınca oda zifiri karanlıktı. Yanyana getirdiğimiz battaniyenin üzerine uzandık. Gökyüzünde sadece yıldızların ışığı, birde natalia nın mırıldandığı şarkı. ( ochi chyornye) Başka hiçbir şey yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 31.
    0
    Çin lokantasına gittik. ( Çin lokantasını balıktan ibaret sanan insan sözüm sana değil ).
    Güzel bir makarna söyledik ikimizde. Bol acılı. Natalia yol boyunca kolumdan çekiştirip anlat diye mızmızlanıyordu. Siparişleri verdikten sonra en başından anlatmaya başladım. Natalia bir cümle kurmadan 10 soru soruyordu. Kız işte bekleyemiyor. 10 dakikalık olayı 2 saate zor anlattım. 132123123 adet soru cevapladım, yoruldum susadım, 2 kola içtim, 2 maden suyu devirdim. Ama natalia durmadan aynı şeyleri tekrar tekrar sormaya devam etti. Küsmesin diye defalarca cevapladım sorularını.

    Olaydan sonra çocuklara içki ısmarladığımı o yüzdende sabah yurda gelip sızdığımı anlattım. Bunu duyunca omuzuma ufak bir yumruk vurdu, kızlar vardı yani dedi. Vardı ama ben hiç birini görmedim dedim. Gülümsedi.

    Saat 23 ü geçmiş yurdun kapanmasına az bir zaman kalmıştı. Restoran dan çıkıp yürümeye başladık. Kız benden biraz uzun olunca kafasını omzuma koyamıyor tabi. Bende kızın belinden sarıldım yürüyoruz.

    Evin önüne geldik. Uzun uzun öpüştük. Hep bu öpüşme sebebi ile geç kalıyorum zaten yurda. Sarıldık. O eve çıktı, ben yurda yetişmek için deparla koşmaya başladım.
    ···
  4. 30.
    0
    Telefonu elime alıp nataliadan gelen cevapsız çağrıları görünce gözlerim açıldı. Kız gün boyu aramış, msj atmış, whatsaptan yazmış. ( whatsapp yok o zaman bizde biliyoz : ) ) Benden haber alamayınca odadakilere ulaşmış. Tabi ben odamda değilim, bulamamışlar. Hemen aradım tabi. Kızın ağlamaktan sesi kısılmış, sesi çıkmıyor. Benim sesimi duyunca hem ağlıyo hem saydırmaya devam ediyo. Ben durumu anlatıcam ama nasıl anlatıcam derken, baktım böyle olmayacak.

    B: Nerdesin ?

    N: Evdeyim ?

    B:Bekle geliyorum.

    N: ühühühühü ( ağlamaya devam )

    Telefonu kapatmam ile montumu alıp çıkmam bir oldu. Yatakhaneden çıkarken cüzdana baktım para kalmamış. Hemen odaya gittim. Odadakiler beni görünce bir duraksadılar, nerdesin olum sen diyemeden, para lazım dedim.

    Millet bi durdu tabi. Normal.

    Yarın vereceğim şu anda bankamatiğe gidemem deyince arkadaşın biri verdi sağolsun.
    Üstümü değiştirmeyi düşündüm , ama zaman yok. Üstüm başım leş gibi alkol ve sigara kokuyo.

    Odadakiler nereye diye soramadan ben çoktan yurttan çıkmıştım bile. Yürüme mesafesinde olmasına rağmen taksiye bindim. 5 dk sonra o soğuk binanın önündeydim. Merdivenleri 3-5 er çıkıp 4. Kata geldim. Kapıyı tam çalacaktım ki aklıma anneannesi geldi. Nasılsa duymuyor kadın diye düşünerek zile bastım. Natalia kapıyı öyle bir açtı ki, dedim kesin tokat atacak.
    Kız bana vurmaya çalışırken elinden tutup zor içeri girdim. Sakin olmasını söyledim. Baktım durmuyor, zorla kollarını sardım. Kız iyice sinirlendi, elleriyle sırtımı tırnaklıyo, dişleriylede omzumu ısırmaya çalışıyor. Öyle hükmederim felan demeyin mümkün değil. Kapının dibinde 10 dk boğuştuktan sonra biraz sakinleşti. Bende bunu fırsat bilip salona doğru sürükledim kızı.
    Kanepeye oturduk. Yorulmuş olacak ki artık omzumu ısırmayı bıraktı. Tam ben söze girecekken ellerimi çözdüm. Çözer çözmez tokat yüzümde patladı. Bende sinirlendim tabi, bir iki Türkçe küfür ettim.

    Gün boyu nerde olduğumu sordu.

    iyice sinirlendirmek için bara gittiğimi söyledim.

    Bir tokat daha geldi. Arkasından küfür.

    Kızlarla beraberdim dedim.

    Sonra bir tokat daha geldi. Defollar havada uçuşuyor.

    Sakinleşsin diye öpmeye çalıştım, dudağımdan ısırdı. Ve boğuşurken birlikte yere düştük.

    Yere düşünce ikimizin de gücü kalmamıştı kalkmaya.

    Yegor dedim, yegorun yanına gittim.

    Natalia yı cin çarpsa suratı öyle değişmezdi. Şaşkınlıktan ne söyleyeceğini bilemedi önce. Konunun kapandığını söyledim. Artık bizi rahatsız etmeyecek dedim.
    Natalia poposunun üstüne doğruldu, ben halen sırt üstü yerde yatıyorum.
    Başladı her kız gibi üst üste 2132132131312 adet soru sormaya.
    Ben daha birini anlamadan diğer soru arkasından geliyor.
    Gülmeye başladım istem dışı. Az önce bana kızıp ağlayan kız gitti, merak yüzünden sorular soran kız geldi.

    Elinden tutup üstüme doğru çektim, uzun uzun öptüm natalia yı. O bende kurtulup soru sormaya devam etmek istese de her defasında engelledim onu. Sonra yerden kalkıp çok acıktığımı söyledim. Beraber mutfağa gittik. Garip garip yemekler var, hiç alışık olmadığım türden. Dedim hadi dışarıda yiyelim. Ben ısmarlıyorum. Sana olanları aç karnına anlatamam.
    Yüzünü yıkadı, makyajını tazeledi, yine dar kotlarından birini giydi. Üstüne de her zaman ki gibi salaş bir tunik aldı. Yine çok güzel olmuştu. Ben ise geceden kalma, saçları incin halen alkol kokan biriydim. Bende ufaktan kendime çeki düzen verdim banyoda. Sonra yan odada uyuyan anneanneyi kontrol edip çıktık.

    Yemek yemem lazım.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 29.
    0
    Üstüme uzun kollu ve biraz kalın sivitsort giydim. ( yazım hatalarını durmadan arayan, o öyle yazılmaz diye laf sokan bir arkadaş var, evet doğrusu svetşört . içinde kalmasın rahat et )

    Altıma kot ve en sert ayakkabım olan çizmelerimi giydim. Üstüme deri ceketide alınca artık hazırım dayak yemeye.

    Dayak yemek bazen insanın ufkunu açar, korkunun nasıl kaybolduğunu fark ettiğinizde aslında yapabileceklerinizin de farkına varırsınız.

    içinizden ‘’ nasıl dayak yediyse artık felsefe yapmaya başlamış diyenleri duyuyorum’’ . Yapmayın, okumaya devam edin.

    Saat 11 de yurttan 3 kişi çıktık. Ben baga ve baga nın oda arkadaşı. Taksiye binerken baga telefonda birileri ile görüşüyordu. Gideceğimiz yere varmamız 10 dk. Sürdü. 10dk. Boyunca insanın aklına binlerce düşünce geliyor.

    Taksiden meydana varmadan 2 sokak önce indik. Kontrol edip yürüyerek gideceğimizi düşünürken bizi bekleyen başka kişilerin olduğunu fark ettim. Baga okuldan yerli olan tüm arkadaşlarını çağırmış, onlarda gelmişlerdi. Gelen tiplerin hepsi kavgaya meraklı çocuklardı. Ellerinde soparlar, şişeler, zincirler.
    insanın kendine güveni geliyor o an. Dayak yesem de en azından burada bırakmazlar beni diye düşüyor.
    Baga meydana gitmeden önce planı anlattı. Meydana sadece üçümüz gideceğiz. Baga yegor ile konuşacak. Kızın beni sevdiğini ve kızın seçimi olduğunu söylenecek. Adamlar yalnız değiller ise bizim çocuklar arkadan desteğe gelecek.

    Meydana doğru 3.kişi köşe başından çıktık, kimse yok tabi. Biz daha tam varmadan 7-8 kişi karşımıza dikildi. Öyle konuşulacak bir ortam olmayacağı kesin. Baga adamlara sakin olun konuşmak için geldik desede adamların zaten kafaları güzel, bizi anladıklarını falan sanmıyorum. Adamlar bize saldırınca baga yegoru belinden tutup yere oyle bir vurdu ki adamdan ağaç kırılma sesi geldi. (baga güreşçi) Yegor yere düşünce adamın üstüne atladım, yüzüne yüzüne saydırıyorum yumruklarımı. Diğer adamlardan birisi beni sırtımdan tutup yere savurdu. Tabi bu 5 sn süren olayda bizim çocuklar koşarak yanımıza geldiler. Adamlar önce şaşırdı, içerinden 1-2 si kaçtı. Yegor dahil kalanlar çembere alındı.

    Yerdeyken adamın yüzüne 2-3 tane iyi isabet ettirmişim yumrukları. Adamın kaşı açılmış. Bir yandan da belini tutuyor. Çocuklar diğer adamları biraz hırpaladılar. Ben zafer sarhoşluğundayım tabi.

    Baga yegoru kaldırdı yerden, en yakın banka oturttu. Adamın kaşından ciddi kan akıyordu. Bir yandan da eliyle belini ovuşturuyordu. Belli ki baga yere iyi vurmuştu. 2dk sonra baga konuşmaya başladı. Heyecan ve adrenalin ile ne konuştuğu hatırlamıyorum ama baga adamı tehtit etti sanırım.

    Yegor sadece kafası ile onayladı. Kurtuldum demesem de içim rahatlamıştı. Sonunda öyle yada böyle bu iş çözülmüştü. O gün cebimdeki yaklaşık 100 dolar paranın tamdıbına çocuklara içki ısmarladım. Sabaha kadar 3-4 bar gezip içtik eğlendik. Sabahın ilk saatlerinde 3.kişi yurda döndük. Kafalarımız güzel olduğu için güvenliklere yakalanmadan içeriye girdik. O gün akşama kadar baha nın odasında uyuya kalmışım. Uyandığımda başımın ağrısı tavan yapmış, gece gündüz karışmıştı. Telefonumu bulup natalıayı aramak istedim. Güzel haberi vermem gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 28.
    0
    Girişte yegoru görünce şaşırdım önce. Adam yurdun kapısına kadar gelmiş. Kesin bu sefer pıçağı saplayacak kıçıma. Korku, sinir, heyecan ne ararsan var bende. 2 dk içinde 40 farklı senaryon kurdum kafamda.

    1-Direk gidip saldırıyım. ( adam beni yerden yere vurur) ,
    2-Yurttan arkadaşlara haber verip topluca dalalım. Adam boş olmayabilir. Ya birine bir şey olursa ?
    3-Elime sopa yada pıçak alayım ! Genç yaşımda hapislerde çürüyemem.
    4-Adama çıplak el dalayım, adam beni dövemeden ayırırlar mı acaba ! Tekrar o kadar dayak yemeyi göze alamam. Yeni iyileştim daha.
    5-Yurttan çıkmasam mı ? Saklansam mı ? O kadar da değil aq.

    Düşünmenin fayda getirmeyeceğini anlayınca odadan yanıma ufak bi çakı alıp aşağıda indim.
    Kapıdan çıktım, adam tek mi yoksa yanında birileri var mı diye çevrede kim var kim yok diye bir göz attım. Aramızda max 30 metre vardı. Uzaktan bana bakan 2 kişi daha vardı. ilerlemedim, eğer hepsi saldırırsa yurdun içine doğru koşabilirdim. Yegor bana doğru yürümeye başlayınca elimi cebime attım. Bu fark eden yegor durdu. Uzaktan gel işareti yaptı, bende aynı şekilde karşılık yaptım. Adama küfretmek istiyorum ama sinirden kelimeleri birleştiremiyorum. Tam o anda okuldan yurda gelen baga yurdun kapısında belirdi. Bana selam verdi ama ben karşılık vermedim. Gözümü yegordan alamıyorum. Baga gelip omzuma ufak bir yumruk attı, ne oldu diye sordu. Sorna dönüp baktığım yere baktı. Yegor tekrar bana doğru yürümeye başlayınca cebimdeki çakıyı çıkardım. Baga elimdeki çakılı görünce elimden tutup beni yurdun içine çekmeye çalıştı. Tam o sırada ben yegora bağırmaya başladım, yegorda bana. Baga beni yurda soktu, elimdeki çakıyı alıp cebine attı. insanlar toplanmaya başlayınca yegor ortadan kayboldu. Baga zorla beni odasına zütürdü, diğer çocuklar ile birlikte sakinleştirmeye çalıştılar. O sırada yegor telefon etti, ben açar açmaz küfür etmeye başladım ki baga elimden aldı telefonu ve konuşmaya başladı. Ben sinirden küfürleri ardı ardına sıralıyorum. Baga 5 dk konuştuktan sonra akşam ploşat ( Meydan) da buluşacağız dedi.

    içimden has….tir dediğimi hatırlıyorum. Nasıl buluşacağız? Akşam ? Meydan ? ulan adam 5 dk da neler konuştu acaba ? Baga akşam buluşacağız ve sorun neyse halledeceğiz dedi. Baga ile çatıya çıktık, o sordu ben olanları anlattım. 2 saat kadar konuştuk.

    Baga, olan olmuş artık akşam çözeceğiz dedi.

    Nasıl ?

    Ben konuşacağım, olmadı dövüşürsünüz dedi.

    Vay aq. Nasıl dövüşürüz lan ?

    Adam 1.95 boyunda yürüyen ayı olmuş, bide eski judocu.

    Ben böyle söyleyince baga bi güldü, akşama kadar seni çalıştırsak mı diye espiri yaptı bide.
    Elimle yürü git işareti yaptım.
    1
    0 dk sonra natalia aradı. Bu kızın yurtta kesin ajanı var. Birileri haberi uçurmuş tabi. Kızlar bildiğin ajan grubu oluşturmuşlar. Ne olduğunu sordu , bende geçiştirici cevaplar verdim. Sesinden korktuğu belliydi. Merak etmemesini söyledim, biraz telkin biraz duygusal sözlerden sonra kapattık telefonu.

    Akşama hazırlanmam gerekliydi.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 27.
    0
    Binanın girişinde yarım saat öpüştük sanırım. Taki apartmandan demir kapı sesi gelene kadar. Gelen giden yoktu ama. Nataliayı son bir öptükten sonra onu binaya girişini izledim. Yetişmem gereken bir yurt vardı. Kapılar 12 de kapanmadan yetişmem gerekliydi. Erkekler bilir kasıklara yapılan baskı insanı yürüyemez hale getirir. Koşmaya başlamalıydım, öpüşme olayı biraz uzayınca zaman tükenmişti çünkü. Aslında kapılar kapansa da kalacak yerim vardı : ) Aklımda natalianın dudakları üstümde kokusu yurda varmıştım. 1 hafta boyunca her şey rutin geçti. Ders çalıştım, natalia ile buluştum, provaları izledim, arkadaşlarla takıldım. Yegor aklımdan tamamen çıkmış gibiydi. Adam ne telefondan beni arıyor nede karşıma çıkıyordu. Bıraktı peşimi dedim kendime, bir sabah ismim yurtta anons edilene kadar. Gelen yegor du.
    ···
  8. 26.
    0
    O gece baga ile saatlerce sohbet ettik, sonra odama geçtim. Aklımda yegor var. Bu adam ile sorunları çözmezsem adam beni yakalayıp çok pis sevecek. Bi an arkadaşlara anlatıp onlardan yardım istemek geldi aklımdan ama sonra iş ciddiye binerse başkalarının hayatını da mahfetmek olmazdı. Sabaha kadar uyku girmedi gözüme, sabaha doğru yorgunluktan sızmışım.

    2 gün sonra…
    Sabah uyanıp odada atıştırdım, hazırlanıp fakülteye gidecek, sınavların tarihlerini alacak ve çalışma için plan yapacaktım. Sonuçta hazırlıkta olsa sınavlarım vardı. Fakülteye gittim, sınıftaki arkadaşlarla sohbet muhabbet, Hocalardan sınavda çıkabilecek sorular için tiyolar istedim. Öğleden sonra natalia ile buluşacak ve şehrin en büyük müzesine gidecektik. Müze şehrin tam ortasında ve ulaşımı kolaydı. Natalia ile konuşup müzenin önünde buluşmaya karar verdik. Müzenin giriş kapısından beklerken tahta kapının ihtişdıbını izliyordum. Kapı el oymacılığı ile yapılmış çok ama çok güzel gözükmekteydi. Bir sigara yakmak için tam paketimi çıkarmıştım ki güvenlik sigara içmenin yasak olduğu işaret etti. içimden adamın yüzüne karşı söverek uzaklaştım. Sigaramı yaktım durakların olduğu tarafa dönmem ile natalianın otobüsten inmesi aynı anda oldu.

    Kızın boyu benden uzun birde üzerine topuklu giymiş. Beni görüp bana doğru koşmaya başladı. Elimle yavaş işareti yaptım, düşmesi an meselesiydi. Yanıma geldiğinde boy farkı ikiye katlanmış gibi hissettim. Sarıldıktan sonra biraz sohbet ettik. Müzeye girmek için bilet sırasına girdik ve sonunda müzedeydik. Müzede 2.dünya savaşına ait her türlü eşya ve malzeme vardı. insan iskeletleri, silahlar, mermiler, eski araçlar vs.
    içeride savaşın havasını yansıtmak için karartma yapılmıştı. Müze o kadar büyüktü ki tamdıbını gezmemiz 2 saatimizi almıştı. ikimizde acıkmıştık. Türk cafesine gidelim dedi natalia. Önce olmaz dedim, tamamı türk olan bir restoran çok dikkat çeker ama sonra dışarda yegorla karşılaşırsak hiç iyi olmayacağı aklıma geldi. En azından restoranda dayak yeme ihtimalim yoktu. Restorana girdiğimizde tüm masaların bize döndüğünü fark ettik. Okulun yarısı buradaydı, tüm okul hazırlık öğrencisinin yanında bir kızla ( güzel bir kız ) restorana geldiğine inanamadılar. Yanlış yaptığımı fark ettim ama artık çok geçti, garsonun gülerek yanıma gelmesi ve sipariş için menüleri bırakması çok hızlı oldu. Biz menülere bakarken herkes kendi masasına döndü ama emindim konunun biz olduğumuza. Natalia pizza istedi beraber yemek için bende kabul ettim. Pizzalar gelene kadar havadan sudan konuştuk. Ben ona Türkçe o bana rusça kelimeler öğretti. Topuklu ayakkabı giymemesini rica ettim, yanında çok kısa gözüktüğümü, hiç hoşuma gitmediğini anlattım. O an çantasında dans ederken giydiği point lerini çıkardı ve giydi. Point balerinlerin giymiş olduğu ayakkabıya denir. Çok komik görünmesine rağmen çok hoşuma gitmişti.

    Pizzalar geldiğinde açlıktan kıvranmaya başlamıştık. Koca pizzayı yememiz 3-4 dakikada tamamdı. Natalia nın provası vardı ve başlamasına yarım saat kalmıştı. Hesabı ödeyip ayağındaki komik ayakkabılar ile çıktık. Boy farkının azalması ile koluma giren natalia hem yürüyor hemde yılsonu gösterisinin çok güzel olcağını anlatıyordu. Fakültenin bahçesine girdiğimizde patika yoldan salonlara doğru ilerledik. Yolda giderken karşımıza fakültenin türk dekanı çıktı. Daha yolumuzu değiştirmeden yanındaki yalakalar topluluğu ile yanımıza varmışlardı. Dekan bizi durdurup sohbet etmek istedi. Kim olduğumuz hangi bölümlerde okuduğumuz gibi gayet babacan tavırlar ile sorular soruyor bizimle sohbet etmeye çalışıyordu. Yanındaki yalakaların çoğunun gözü nataliadaydı, Hepsi ilk defa bu kızı görmüşçesine ona bakıyorlar, rusca bilenler dekanın sorularını yöneltip natalianın cevaplarını çeviriyorlardı. Bakışlardan rahatsız olduğumu anlamaları için dekan haricinde hepsinin yüzüne sinirli sinirli bakmaya başlamıştım. Dekan rahatsız olduğumu anlamış olacak ki iyi akşamlar dileyip yürümeye devam etti, tüm yalaka ekibide peşinden tabi.
    Salona girdiğimizde nataila hazırlanmak için soyunma odasına giitti. Ben salonda öğrencileri yanına toplayan hocalara selam verdim. Biraz sohbet ettik derken provalar başladı. Provalar bitene kadar izledim. Aklıma yegor geldi. Adam bu kızı nasıl aldatmıştı? Nasıl olurda bu kadar güzel bir kız aldatılabilirdi. içimden küfürleri sıraldıktan sonra nataliayı izlemeye deva ettim. Provalar bittikten sonra nataliayı evine bırakmak için yine kolkola yürümeye başlamıştık. Yorulmuştu natalia. Gözlerinden belliydi. Akşamın karanlığından cesaret alan natalia yürürken kulağımdan öpüyor bilerek beni tahrik ediyordu. Sokakta bizden başka kimse yoktu, zaten o karanlıkta biri olsa bile görmeniz imkansızdı. Hem yürüyor hem öpüşüyorduk. Binanın önüne geldiğimizde natalia yukarı gelmemi istedi. Yurda dönmem gerektiğini söyledim. Hem öpüşüyor hem konuşmaya çalışıyorduk. işin sadece cinsel bir beraberlik olmadığını göstermem gerekir diye düşünüyordum. Bu kıza aşık olmuştum. Ve aşık olduğunuz bir kızla sadece hormonlarınız yüzünden birlikte olamazsınız. Yani olmamalısınız.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 25.
    0
    Yegorun telefonunu almış yapacağım konuşmayı planlıyordum. Adamı dövüş için çağırsam şansım yoktu, 1,95 boyunda ayıya benzeyen bir adamla çıplak el dövüşemezsiniz. Adamla nasıl bir konuşma yapayım derken 2 gün geçti.
    Yurtta kaldığım zaman boyunca saçlarımı kestirmediğimden saçlarım iyice biçimsizleşmişti. Saçlarımı kestirmek için kuaföre gitmeye karar verdim. Kuaför demişken bu ilkede berber yok saçlar sadece kuaförlerde kesiliyor ve saç kesenlerin %95 i bayan. Yani saçlarınızı kestirmek istediğinizde bizdeki berberlerin dayamaları yerine bayanların göğüslerini suratınıza çarparak saçlarınızı kestirdiğiniz bir ortam 
    Aklınıza hemen fanteziler gelmesi, cinsel bir amaç yok, tamamen iş odaklı çalışılıyor. Alışkın olmayanlar 1-2 seansta alışıyorlar. Tabi birde tüm saç kesenler 20 yaşında çıtır değil sonuçta. 50 yaşında kadınlarda var 
    Neyse kuaföre vardığımda sırada erkek olarak 2 kişi vardı. Biri koltukta diğeri koltukta beklemekteydi. Sıra alıp dışarda sigara içmeye çıktım. Koltukta oturan adam dazlak gözleri çekik, üzerinde deri ceket olan, içeride bile gözlüklerini çıkarmayan bir adam. Korkutucu bir ifadesi var adamın. Adam dışarıya çıkmak için koltuğundan kalktı, kapıdan çıkıp yanıma doğru geldi ve sigara istedi. Sıkıyosa verme  1 dal sigara verdim birde sigarasını yaktım. Konuşmamak için sigarayı atıp içeri geçecektim ki adam Türkçe ismimi sordu !
    Yabancı olduğu aksanından belliydi ama nerden Türkçe biliyor diye merak etmiştim. Adımı söyledim sonra adını sordum. Davut dedi.
    Davut ?
    Nerelisin dediğimde gözlüklerini çıkarıp Türk olduğunu söyledi. Türk derken orta asya türk cumhuriyetlerinden olduğunu ima etmişti. Biraz sohbet ettik, bana türkiyeye 4 defa gittiğini türkleri çok sevdiğini, istanbulu vs anılarından bahsetti. Ne iş yaptığını sorduğumda başkentte büyük bir kumarhanenin güvenlik müdürü olduğunu, bu şehirde yaşlı annesini ziyarete geldiğinden bahsetti. içerideki bayan sıranın davuta geldiğini söylediğinde davut içeriye doğru yürümüş ve ceketini çıkarmak için kollarını kaldırmıştı. Adamın sırtında 2 adet silah gözüme çarptığında korktuğumu söylemeliyim. Aklıma bu ülkenin ne kadar güvenlikten yoksun olduğu geldi. Adamın arkasından bende içeriye girip koltuğa oturdum. Kafada zaten çok az saç olan davut un kalkması max 10 dk sürdü. Giderken yine tokalaştık ve cebinden çıkardığı kartı bana verdi. Sıkıntın olursa beni ara diyerek. Ulan bu ülke şakamı diye düşünürken bayanın nasıl olacak sorusu ile kendime geldim. Traş oldum yurda döndüm, telefonda natalia ile uzun uzun konuştum. Yegor ile konuşacaklarımı tekrar düşünüp karar verdim. Yurdun çatısına çıkıp sessiz bir köşeye geçtim ve numarayı aradım. Karşıdan telefon açıldı.

    --B:Ben
    --Y:Yegor
    B:Alo
    Y:Da
    B: Ben Kitapkurdu
    Y: Sen öldün, sen öldün, 2 güne geliyorum sen öldün….
    B: senin ananı…….. ( burası sinirden Türkçe oldu )

    Yegor karşıdan küfür ediyordu ama anlamıyordum. Adam cidden sinirliydi, bende öyleydim. Karşılıklı küfürleşmemiz 5 dk kadar sürdü. Ben bildiğim tüm rusca küfürleri arka arkaya sıralıyordum ki yanıma Kafkas çocuklar geldi. Telefonu kapattım. Kafkas çocuklar ne olduğu sordular . Boşverin dedim ama sinirimden normal olmadığımı anlamışlardı. Zaten küfürleri rusca etmeye çalıştığım için dışardan çok komik gözüktüğümü tahmin edebiliyordum. içerinden biri sigara uzattı aldım, diğerleri gitti sadece o kaldı.
    ismi Baga.( ilerde kardeş olacağız) Kafkasyadan okumaya gelmiş bir çocuk. Ufak tefek Türkçe öğrenmiş. Sigaralar bitene kadar hiç konuşmadık. Sinirim biraz yatışmıştı, beklemesini söyledim. Aşağıya gidip 2 kahve aldım tekrar yukarı çıktım, kahveyi uzattım teşekkür etti. Kahve ile birlikte bir sigara daha içtik.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 24.
    0
    Bazı arkadaşlar detay istemişler özelden ama maalesef.
    Sabah güneş doğmuştu ben evden çıkarken. Yanlış mı yaptım doğru mu yaptım bilemiyordum. Bildiğim şey kızın eski sevgilisinin bunu öğrendiğinde bana tecavüz etmek isteyeceğiydi. Yurda döndüm güzel bir kahvaltı yaptım ve uyudum. Uyandığımda gece yarısı olmak üzereydi. Natalia 10 defa aramış mesaj atmıştı. Korku ile aradım hemen ne oldu diye. Merak etmiş beni sadece, telefonda sohbet ettik 1 saat kadar. iyimisin diye sordum, gülerek oda bana iyimisin diyo. Tabiki iyiyim ama olacaklardan sonra nasıl olurum bilemiyorum.
    Natalia ile hiç artık biz sevgiliyiz, evleneceğiz gibi konulardan hiç bahsetmedik. Hep beraber geçirdiğimiz anların tadını çıkardık. Hep güldük eğlendik. Dans provalarını izlemeye gider, sonrasında yemek ısmarlardım nataliaya. Tabi natalia artık daha rahat davranmaya başladı. Dışarda bana sarılıp öpmeler , provalarda öpücük atmalar vs. Artık beraber olduğumuz herkes tarafından bilinmeye başladı. Natalia durumundan gayet memnundu. Ben ise artık arkama bakmadan yürüyemiyordum. iyice pgibolojim bozulmuştu. Her an arkamdan biri saldıracak diye bekliyorum. Devamlı sağımı solumu kontrol etmeye başlamıştım. Durum artık katlanılmaz duruma gelince bir karar verdim. Alex i aradım, Natalianın eski erkek arkadaşının telefonunu bulmasını istedim. Alex şaka yaptığımı sandı önce ama sonra anladı ne kadar ciddi olduğumu. Alex akşam prova çıkışı konuşuruz deyip kapattı. Akşam provayı izledikten sonra natalia yanıma geldi. Her zamanki gibi sarıldık konuştuk. Natalia ya alex ile konuşmam gereken şeyler var dediğimde natalianın kaşları çatıldı önce. Ne konuşacağımızı sordu. Alex yetişti imdadıma. Alex elini omzuma atarak erkek erkeğe takılacağız dedi gülerek. Natalianın yumruğu ne kadar sertmiş o an anladım. Mideme yumruğu yememle nerdeyse nefesim kesilecekti. Şaka demeye nefesim yetmedi elini zor tutum. Şaka yaptığını, sadece erkeklerle yemek yiyeceğimizi söyledim. Akşam arayacağımı söyledim ve natalia ile vedalaştık.
    Alex ile gerçekten yemek yemeye gittik. Ona Türk usulü acılı kebap söyledim, hemde en acısından. Adamın zütü hayatı boyunca böyle bir acı hissetmemiştir. Yemek yerken alex telefonu neden istediğimi sordu bende anlattım. Natalia ile olanlardan sonra artık arkama bakarak yaşayamayacağımı söyledim. Sadece konuşmak istediğimi söylediğimde alex kahkaha attı. Sanki bir şey yapabileceksin diyerek. Gururum incindi a.q.
    Sinirlendiğimi anladığında durumu anlatmak için açıklamada bulundu. Adam eski güreşçi ve judocu. Eski dediğim 2-3 yıl önce prof olarak müsabakalara katılıyormuş. Adamla kavga edersem beni gebertebilecek kapasitede olduğunu söyledi. Tamam dedim anladım. Telefonu çıkardı ve numarayı söyledi. ( YEGOR )
    Tümünü Göster
    ···
  11. 23.
    0
    Odada sadece dışarıdaki ayın ışığı var, önümde bir melek geceliği ile ayaklarını bana uzatmış elindeki sigaranın koru her nefesinde yüzünü aydınlatıyor. Kremden bir parça alıp ayaklarına sürdüğümde içim çok fena oldu. Hani magnum reklamındaki kızgın kumlardan serin sulara atlamaki diye bir tabir var ya, işte ben tam tersi serin sulardan kızgın kumlara atlıyordum. Aklıma bu kızla bir şeyler yaşarsam eski erkek arkadaşının beni öldüreceğinden emindim. Ateşim ellerime vurduğunda kız anlamıştı durumu mu ve sigaradan çektiği dumanı yüzüme üfledi. Ben daha fazla tahrik olmamak için yeter diyip ayaklarını yere indirdim ve ayağa kalktım. Tabi benimle birlikte ayağa kalkan başka şeylerde vardı. Mutfağa gidip ışığı açtım su içmek için bardak aramaya bağladım, suyu doldurup kalbimin ritmini ayarlamaya çalışıyorum. Natalia mutfağa girip ışığı kapattı ve arkamdan sarıldı. Suyu bırakıp döndüm ve film koptu bende.
    ···
  12. 22.
    0
    Tabi ben bu kadar baskı altında ereksiyona uğramıştım, hatta natalia nın ağırlığı ile belim ağrımaya başlamıştı. Nataliaya kaç kilosun dediğimde kafama şaplağı yemiştim. Kızların kilosu sorulmaz diye. Natalia nın işi bittiğinde ben halen uzanıyordum koltukta. Işığı kapatmasını istedim, neden diye sordu, bende gülerek için gözüküyor dedim. Enseme bir şaplak daha indikten sonra ışık kapandı. Hem kendimi hemde basınç oluşan yerleri düzelttim. Bir sigara yaktım teşekkür ettim. Sigarayı elimden kapmasıyla ayaklarını kucağıma koyması bir oldu. Ayaklarına krem sürmemi istiyordu.
    ···
  13. 21.
    0
    Sırt üstü max 10 dk yatakta yatabilen ben güneşliğin üzerinde uyumamın imkansız olduğunu almam yaklaşık 1 saat sürdü. Sırtım çok kötü acımaya başlamıştı. Sabahı nasıl edeceğimi düşünürken telefonum çaldı. Arayan nataliaydı. Ne yaptığımı sordu bende durumu anlatıp sırtım ağrıdığı için uyuyamadığımı söyledim. Telefondaki o masum kız gitti, hitlerin dişi versiyonu karşımda bana hemen yanına gelmemi emrediyordu. Oha dedim kıza, anlamadı tabi. Anneannesi varken nasıl gireceğimi sordum, sorun yok sen gel diyordu. Gidiyim mi gitmeyim mi diye düşünürken düştüm yola. Binanın önüne vardığımda telefon ettim. 4.kata çıktım. Kapıda geceliğini giymiş bir melek gibi bana bakıyordu. Şaşkınlığımı üzerimden atıp içeri geçtim ama ses çıkarmamak için hiç konuşmuyorum. Korkuyordum aslında, anneannesi uyansa yada bir şey olsa polis gelse ne yapardım hiç bilemiyordum. Natalia elimden tutup salona zütürdü beni. Salonda çekyatta uyuyan anneannesini gördüğümde kalbim çıkacak zannettim. Kendimi geriye doğru attığımı hatırlıyorum. Nataila yanıma gelip anneannesinin akşamları alkol almadan uyumadığını yaşından dolayı da çok zor uyandığını söyledi. Sonra yatağına taşımamız için bnden yardım istedi. Gecenin bir yarısı yabancı bir kızın evinde anneannesinin kollarından tutmuş taşırken buldum kendimi. Kadını yatağına yatırdık, natalia beni korkutmak için kadının kulağına doğru bağırdı. Ben uayanacak diye kendimi odadan dışarıya attım. Natalia gülerek yanıma geldi. Sigara istedi benden. Dasnçıların sigara içmemesi gerektiğini söyledim gülerek, oda ellerini cebime sokup zorla aldı gülerek. Kahve istedim sigara ile birlikte içmek için evde kahve yokmuş. Votka var içermişin dedi. içmek istedim ama işin sonunun başka noktalara gitme ihtimali vardı. Yok dedim içmem. Elinde bir kadeh ışıkları kapattı ve balkonun kapının önüne oturdu. Sigarasını yaktı ve öksürmeye başladı. Elinden sigarayı alıp yanına oturdum bende. Kadehinden bir yudum alıp bana uzattı, bende bir yudum aldım zaten bitmek üzere olan kadehten. Elimdeki sigarayı tekrar aldı ve sigarayı sevdiğini söyledi. Konuşmak istiyordum ama karanlıkta ne konuşacağımı bilemedim. Neden annesi babası yoktu? Neden onlarla birlikte değildi ? Ama zamanı olmadığının farkındaydım. Zaten gecenin bu saatinde bu konuları konuşmak çok saçma olurdu. Sigarayı bittiğinde salona geçtik. Salonda koltuk takımından başka eski bir televizyon eski bir büfeden başka bir şey yoktu. Koltuğu uzandığımda natalia sırtıma tekrar bakmak istedi, koltuğa yüz üstü uzandım ve üstümdeki tişötrü hafifçe yukarıya doğru sıyırdım. Natalia tam görebilmek için ışığı açmıştı. Gördüğü manzara çok iyi değildi ki yüzünü buruşturdu. içeriye gidip elinde ufak kaplar içinde kremler getirdi. Kremlerin doğal olduğunu dans ederken düştüğünde sürdüğünü, yara yada şişliklerin daha çabuk iyileşmesine yardım ettiğini söyledi. Tamam dedim ama şöyle bir sorun vardı, kızın üzerinde sadece gecelik vardı ve ışıkta ister istemez içi gözüküyordu. Yüz üstü uzandığım kanepede üstümü çıkardım ve gözleri kapadım. Natalia kıçıma oturdu ve tüm sırtımı kremledi, elleri ile morlukları ovaladı ve kanın iyice yayılmasını sağladı.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 20.
    0
    Bir binanın önünde durduk, eski rus evleri 3-4 katlı soğuk binalar, her tarafından demirler görünen eski bir bina. Natalia istersem burda kalabileceğimi söyledi tabi ben red ettim. Olmaz dedim. Parkta uyursan hasta olur iyice kötü olursun dedi. Bir şey olmayacağını söyledim. Israr etti ama kabul etmedim.
    Bıraktığım için teşekkür etti, uzun uzun sarıldı bana. Bu kadar güzel bir kız size sarıldığında kanınız rahat durmaz, sinyaller çakmaya başlar kafanızda. Kız binaya girdiğinde bende yavaş yavaş yurda yakın bir parkta doğru yürümeye başlamıştım. Telefonu sessize aldım, çalarsa kimse duymasın diye. Parka vardığımda bankların güneşliklerinin sarmaşıklarla kapalı olduğunu gördüm. Güneşliğin üzerinde otlar tam bir yatak olmuşlardı bana. Zorda olsa tırmandım güneşliğe uzandım. Böylece kimse beni göremeyecek ve köpek yada sarhoşlar tarafından rahatsız edilme şansımda kalmamıştı. Karanlığın içinde gökyüzündeki tüm yıldızlar tüm ihtişamları ile parlıyorlardı. ilk okulda öğretilen küçük ayı ve büyük ayı yıldızlarının hangileri olduğunu düşündüm ama hatırlayamadım. Kapattım gözlerimi.
    ···
  15. 19.
    0
    Natalia yanıma geldi ve sarıldı bana. Üstünü değiştirip geleceğini onu beklememi söyledi. Ok anlamında kafamı salladım. Ekipteki diğer arkadaşlar ile sohbet ederken üstünü değiştirenler yavaş yavaş görüşürüz deyip çıkmaya başladılar. Natalia 10 dk sonra yanıma geldi. Üstünü değiştirmiş ter kokusunu bastırması için keskin bir parfüm sıkmıştı. Arkadaşlarla vedalaşıp salondan ayrıldık. Dışarı çıktığımızda böyle bir şeyin olacağını düşünmediğimden planım yoktu. E şimdi ne yapıyoruz dediğimde natalia yürüyelim dedi. Tamam dedim ve yurda doğru yürümeye başladık. Yurt saat 24:00 da kapatılır ve içeri dışarı kimse alınmaz. Eğer içeri giremezseniz dışarda kaldınız demektir. Bunu bilerek yurda doğru yürümeye başladık. Ben kızı evine değilde kız beni yurduma bırakıyor gibi bir durum oluştu. Bunu konuştuk güldük eğlendik. Hatta ipin ucunu kaçırıp yurdun yanından geçip karanlıkta 1 saat kadar yürümüşüz. Sohbet esnasında saatin 01.00 e yaklaştığını görünce tükçe şimdi sıçtın oğlum diye tepki bile verdim kıza doğru. Oda fark etti saatin çok geç olduğunu. Natalianın evi okuldan yürüyerek yaklaşık 15 dk uzaklıktaydı. Ailesinin kızıp kızmayacağını sordum. Sorun olmayacağını sadece anneannesi ile yaşadığını söyledi. Şaşırmıştım aslında, neden diye sorup sormamak konusunda tereddüt ettim. Yurda doğru tekrar yürümeye başlamıştık, kız beni yurda bırakıp evine gitmeyi planlıyordu ama ben nasıl içeriye gireceğimi bilmiyordum. Tam bu sırada odadaki arkadaşlar aradı nerdesin diye, dışarda kaldığımı söyleyince adamlar resmen sövdüler telefonda. Daha yeni dayak yemişim bu saatte dışarda ne yaptığımı merak ediyorlardı. içeriye girip giremeyeceğimi sordum, sakın gelme güvenlik bu saatte seni dışarda görürse yönetime bildirir, yönetimde hazırlık olmamdan dolayı isterse tüm öğrenim hakkımı elimden alabilirlerdi. Tamam deyip kapattım. Natalia sorun olduğu anladı konuşmamdan. Nataliaya onu eve bırakıp yurda döneceğimi söyledim, olmaz dedi. Israr edince tamam kıramadı tamam dedi. Yaz olmasından dolayı hava çok sıcak zaten. Ben nataliayı bıraktıktan sonra dışarda parkın birinde bankta uyurum diye plan yapıyorum. Yürümeye devam ediyoruz tabi, Bendeki tedirginliğin farkına vardı natalia ısrarla ne olduğu sormaya başladı. Bende yurda giremeyeceğimi söyledim, ne yapacağımı sorunca planı anlattım, parkta kalacaktım.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 18.
    0
    Hepsiyle tanıştıktan sonra sorular gelmeye başladı, Nereden geliyorsun, kimsin nesin, kız arkadaşın var mı ? Gezdiğin kız kim ( natalia ) ? bu soruların hepsi abla şevkati ile sorulan ama merak edilen sorulardı. Pizza söyledim kendime orta boy bol peynirli. Pizza gelene kadar sohbet ettik. Sorularını cevapladım, ben sorular sordum vs Yemeğimi yerken kızlardan bir sürü nasihat dinledim. içimden tam olarak şu geçti, Bu üst sınıflar sanki buraya nasihat vermeye gelmişler durmadan şunu yapma bunu yapma şurda gezme… Tamam deyip geçiştirdim. Sonunda kalktılar masadan benim hesabımı da ödeyerek. Teşekkür ettim.
    Bir gün sonra hazırlık fakültesine gittim, hocalarımı gördüm sohbet ettim, durumumu görünce dersler ile ilgili üstüme gelmediler, bende bunu kullandım tabi. Ara sınavlarımı dert etmememi söylediler. Sadece 2 ay sonra olacak olan finallere hazırlanmamı istediler. Okuldan çıkıp alex i aradım provaların saatlerinde değişiklik olup olmadığını sordum, olmadığını öğrendim. Akşam görüşürüz deyip kapattım. Yurda döndüm güzelce giyinip hazırlandım.
    9 gibi yurttan çıktım, provalar 10 gibi bitiyordu. Büyük salona vardığımda toplu çalışmalar bitmiş gösteri içindeki özel bölümler çalışılıyordu. Salonun karanlık olan arka kısmında tüm ekibi görebiliyordum ama onlar beni göremiyordu. 10 dk onları izledikten sonra birinin omzuma dokunmasıyla sıçradım. Yanıma sessizce gelen kişi ekibi salonun reji kısmından izleyen ve tüm salonu görebilen dans hocalarımdan biriydi. Onu görünce içim rahatladı. Eliyle kendisini takip etmemi işaret etti. Beraber yukarıya çıktık, tüm ekibi sahnede rahat rahat görebiliyordum rejiden. Hocam nasıl olduğu sordu, anlattım tüm olanı. Önce bana çok kızdığını söyledi ancak sonradan işin doğrusunu öğrenmiş ve benim için üzülmüştü bile. Yabancı bile olsa bir insanın sizin için üzüldüğünü görmek, size değer verdiğini görmek çok güzel bir duygu. Fırsat bu fırsat tekrar dans etmek istediğimi hatta yıl sonundaki gösteriye çıkmak istediğimi söyledim.
    Tabi ki kabul etmedi : )
    Kaybettiğim zaman ve provalar, benim telefi edebileceğim durumlar değildi. Fazla üstelemedim bende. Ama her zaman gelip onlarla bereber olabileceğimi söyledi. Bu bile yeterliydi benim için. Hocam rejiden tüm salondaki sesi kontrol eden mikrofonu bana uzattı ve günü bitiren anansu benim yapmamı istedi.

    внимание—dikkat
    внимание—dikkat
    закругляться—bugünlük bu kadar
    братья—Kardeşlerim

    Anonsu yaptığımda tüm ekip rejiye doğru bakıp dona kalmış, anaonsu bozuk aksanımla benim yaptığımı anlayanlar bağırmaya başlamışlar, yakın olduklarım ise rejiye doğru koşmaya başlamışlardı bile. Gelen tüm ekip arkadaşlarım bana sarıldılar, öptüler, sevgilerini gösterdiler. O gün dünyada hangi ırk olursa olsun hepsinin insan olduğunun farkına varmıştım. Sadece insan.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    Kıza ne diyeceğimi bilemedim o an. Önemli değil desem yediğim dayakla ölebilirdim. Ama kızında bir suçu yok.
    Polise gidip kişileri söylemeyi düşündüm ama bu seferde hem kızın başı yanacak hem polisle uğraşmak sıkıntılı. Erkek arkadaşının numarasını istedim, natalia ayağa kalktı çantasını öyle bir tutuyordu ki olmaz dedi. Seni öldürür. Sadece konuşacağımı bir yanlış anlaşılma olduğunu anlatacağım dedim, Natalia yinede vermedi numarayı. Fazla ısrar etmedim gözündeki korkuyu görünce. Tekrar oturdu yanıma.
    Konuyu değiştirmek için elbisesinin fermuarının halen sıkışıp sıkışmadığını sordum gülerek, Hiç sıkışmadığı sıkışırsa beni arayacağını söyledi kahkahalar içinde. Sırtım için doktorun verdiği kremleri sordu, sırtıma iyi gelip gelmediğini sordu. Bende göremiyorum sen bak ve söyle dedim gülerek, olur dedikten sonra sırtımı açmaya çalışması bir oldu . Ne yapıyorsun insanlar geçiyor dedim. Gülerek merak etme bir şey yapmam dedi. Sırtımın düzelmiş halini görünce bile kızın tekrar ağlaması tuttu. Ben acımadığı söyledim ama yutmadı tabi ki.
    O gün 2-3 saat bankta sohbet ettik. Güldük eğlendik. Dans provalarını takip edeceğimi söyledim, oda beklediğini söyledi. Vedalaşıp ayrıldık.
    Yurda döndüğümde tüm yurt beni ve kızı konuşmaya başlamıştı bile.
    Klagib Türk sohbeti:
    --ooooo adam rus hatun yapmış
    --olum bize de ayarlasana
    --Adamın niye dans ettiği belli oldu
    3-4 gün yatakhaneden çıkmadım, sırtım yüzüm iyice iyileşince ve artık odada durmaktan sıkılınca dışarıya çıkıp biraz sosyalleşeyim dedim. Öğlen saatlerinde yemek yemek için türk cafesine gittim. Öğlen dersten çıkan 3-4 üst sınıf türk kızları oturmuş pizza yiyorlardı. Pizzanın güzel olup olmadığını sormak için yanlarına doğru ilerledim, ufak bir selam verip pizzanın tadını sorayım derken hepsi sanki benimle yıllardır arkadaşlarmış gibi yanlarına buyur ettiler. Rahatsız etmeyim dediğimde nerdeyse kolumdan tutup zorla oturtacaklardı. Bu kızların hepsi son sınıf öğrencisiydi.
    ···
  18. 16.
    0
    Aşağıya inerken kızın erkek arkadaşının takip edip benim yanıma geldiğini öğrenmesi geldi. Yatakhanede güvendeydim nede olsa bir sürü arkadaş vardı. Aşağıya indim, kapıdan geçtim ve natalia beni görünce başladı ağlamaya, ben yanına gidene kadar kızın yüzü şelaleye döndü. 1-2 adım kala kız bana doğru hamle yapıp sarıldı. Kızın sarılmasıyla sırtımdaki acı öyle bir hal aldı ki başka birisi olsa dövebilirdim. Yanımızdan geçen tüm öğrenciler bize bakıyor ne oluyo diye.

    Natalia nın ellerini sırtımdan almam ile sırtımın acıdığını fark etmesi aynı anda oldu. Natalia nın kolundan tutup yavaş adımlarla yurdun arka tarafındaki kimsenin geçmediği kısımda banklara oturduk. Natalia bir şeyler diyecek ama diyemiyor, yüzüme bakamıyordu. Ben ortamın biraz rahatlaması için porovaları sordum, geziyi sordum. Geziye gitmediğini söyledi, provalarda benim yerime başka birini vermişler. Ben konuyu kavga gecesine getirdim. Adamların kim olduğunu sordum. Başını öne eğerek eski erkek arkadaşı olduğu söyledi.
    Benimle ne sorunu olduğunu sordum. Neden beni bu kadar hırpalamak için uğraştığını sordum. Sadece arkadaş olduğumuzu, hatta dans için partner olduğumuzu söyledim. Erkek arkadaşının neden bukadar kıskandığını anlamadığımı söyledim. Natalia biraz suskun kaldıktan sonra olayları anlatmaya başladı. Erkek arkadaşı ile 2 yıllık bir ilişkisi olmuş. 3-4 aydır araları hep kötüymüş ve oğlan bunu en yakın kız arkadaşı ile aldatmış. Kız terk etmiş tabi ama oğlan peşini bırakmamış. Devamlı takip ediyormuş kızı. Ben ekibe dahil edilip partner olarak bu kız ile eşleşince iyice sinirlenmiş. Konuşmak için kızı çağırmış ama kız gitmemiş, çocuğa telefonda yeni bir erkek arkadaşı olduğu söylemiş peşini bırakması için, adam iyice deliye dönmüş tabi. Olaydan 2 gün önce erkek arkadaşını gebertirim tarzı mesajlar atmış buna ama natalia erkek arkadaşı olmadığı için sallamamış. Tabi bizim koca oğlan erkek arkadaşı ben zannedince olay bana patlamış.

    Dayak yediğimim akşam ben hastaneye giderken oğlan kızı arayıp erkek arkadaşını geberttim demiş. Natalia önce anlamamış ama çıkarken güvenlikten olanları öğrenince dayak yiyen kişinin ben olduğumu anlamış. Utandım gelemdim, çok özür dilerim dedi.
    ···
  19. 15.
    0
    Odadan bir arkadaş yeni telefon almış, elindeki eski telefonu kullanmam için bana verdi. Yeni bir hat aldırdım arkadaşlara. Telefonu aldık ama içinde ne numara yok. Çevredeki arkadaşların numaralarını aldım. 10 gün kadar sonra dans ekibinden alex isminde samimi olduğum bir arkadaş ziyaretime geldi. Yurda giriş yaparken sorun yaşamış ama ben misafirim olduğunu güvenliğe bildirince içeri aldılar. Beni görünce gülmeye başladı, bende eski bir dostu görmüş gibi mutlu oldum. Durmadan sorular sormaya çalışıyorum, bilemediğim kelimeleri sözlükten bakıyorum. Ama anlaşıyoruz bir şekilde. Geziyi sordum, Dans ekibini sordum, diğer arkadaşları sordum, natalia yı sordum. Geziye gidecekleri gün sabah beni beklediklerini, tlf açtıklarını ama ulaşamayınca gittiklerini söyledi. Dans ekibinin provalara devam ettiğini ama hocaların bana çok sinirli olduğunu söyledi. Benim yerime başka birini almışlar. Ben ne yapabilirim şeklinde ellerimi açtım ama bir şey ifade etmiyordu bu durum. Provalar devam etmeliydi.
    Konu dayak yediğim geceye geldi. Alex adamları tanıyıp tanımadığımı sordu. Tanımadığımı söyledim. imalı şekilde sorması beni kıllandırmıştı. Kim diye sorduğumda bana natalianın erkek arkadaşı olduğunu söyledi.
    Beynimde şimşekler çakmıştı. Olay şimdi oturmaya başlamıştı kafamda. Alex e aramızda bir şey olmadığını sadece arkadaş olduğumuzu anlattım, oda onayladı beni. Adamların tehlikeli olduğunu dans ekibine gelmemem gerektiğini hatta natalia ile görüşmesem daha iyi olacağını söyledi. Sinirleniyorum ama yapabileceğim bir şeyde yok aslında. Adamları bulsam bile dövme şansım yok. Yine dayak yer otururum büyük ihtimalle. Alex ten natalianın numarasını istedim. Önce vermek istemedi ama ben durumu açıklayıp yanlış bir anlaşılma olduğunu söylemek istediğimi söyledim ve numarayı aldım. Alex gitsin diye muhabbeti fazla uzatmadım, oda anladı zaten gitmesi gerektiğini.

    Alex gider gitmez telefonu aldım elime ve natalia yı aradım. Telefonda nasılsın diyemeden kız ağlamaya başladı, özür diliyor, bir şeyler söylüyor ama zaten ruscam iyi değil, ağlama ile birlikte hiçbir şey anlamıyorum.
    Sakin olmasını ve ağlamamasını söyledim. iyi olduğumu söyledim. Yanlış anlaşılma olduğunu söyleyemedim çünkü kelimeyi bilemiyorum : )

    Kız yarın yatakhaneye geleceğini söyledi ve kapattı. iyimi oldu kötümü oldu diye düşünmeye başladım. Bu adamlar kızın benim yanıma geldiğini öğrenirlerse bu sefer kesin gebertirlerdi beni. Akşam duşumu aldım, elimi yüzümü toparlamaya çalıştım, sabaha hazır olmalıydım. Sabah 10 gibi uyandım ne gelen var ne giden. Bekliyorum ama kız gelmiyor. Aramak istemiyorum iyice üstüne düşmemek için. Derken benim ismime anons geldi ziyaretçim olduğuna dair.

    Ufak adımlarla aşağıya indim, Yukarıdan natalia yı görüyordum ama o beni göremiyordu. Sarı uzun saçlarını örgü yapmış omzunun önüne doğru atmış, üstünde bol salaş bir tişört ve omzunun bir kısmını dışarda bırakan, altında dar bir pantolon. Kız uzaktan bile çok dikkat çekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 14.
    0
    5 dk kadar fermuarı açmaya çalıştım ama yok açılmıyor, ben fermuarla uğraşırken kızın sırtına ister istemez dokunuyorum, gülmeye başladık ikimizde. O kadar çabadan sonra açılmayacağını anlayınca işaretle daha fazla uğraşırsam yırtılacağını, böyle eve gitmesini söyledim. Natalia yüzünü buruşturdu ve terlediği için gidemeyeceğini söyledi. Eliyle fermuarı koparmamı işaret etti. Elimle tam kumaşı yırtmaya çalışırken fermuar kendini bıraktı ve kumaş kurtuldu ve elbise açıldı. Ben ( vot—işte) diye açıldığını belirttiğimde natalia gülerek bana döndü ve teşekkür etmek için sarıldı. Şimdi bu kadar güzel bir kızdan etkilenmedim dersem yalan olur. Kan basıncının bazı noktalara hücüm etmesinden dolayı acil olarak odadan çıkmam gerektiğini biliyordum. Ufak bir sarılmadan sonra yarın sabah görüşürüz deyip odadan kendimi zor attım. Ben daha çıkmadan natalia soyunmaya başlamıştı ve bana bakıp gülüyordu bile. Odadan çıktığımda terlediğimi hissettim. Biran önce yurda gidip duş almalı ve yarınki gezi için hazırlanmalıydım. Fakültenin koridorunda akşam saatleri olmasından dolayı benden başka 2-3 kişi vardı sadece. Onlarda ya sanat fakültesi öğrencileri yada hocalardı. Koridordan çıkış kapısına yöneldiğimde girişteki güvenliğe kendi dilinde iyi akşamlar diledim ve dışarıya çıktım. Aklımda natalianın sırtı vardı. Kız çok güzeldi ama bu güzelliğin başıma sorun çıkarabileceğini biliyordum. Çıkış kapısından dışarıya sadece 4-5 adım atmıştım ki köşede sigara için 3 kişi (rus) beni işaret etti. Önce ateş sigara yada sarhoş olan adamların bira için para isteyeceğini düşündüm. Ama o kadar düzgün ve bana kilitlenmiş olarak yürüyorlardı ki anladım bir terslik olduğunu. Güvenliğe dönüp bakamadan 3 ü de yanıma ulaşmıştı. Ne olduğunu soramadan ortadaki iri yarı olan yüzüme tekme atmaya çalıştı, kendimi geriye çektim derken sol yanımdaki sağ yumruğunu sırtım ile ensem arasında bir noktaya indirdi. Adamlarla kavga etmem mümkün değil, hepsi benden kat kat iri adamlar. Yere düşmemek için geri geri giderek fakültenin merdivenlerine doğru çekildim. Merdivenlerdeki korkuluklara tutundum düşmemek için ama adamlar iyi vuruyorlar. Güvenliğin bizi görmeme ihtimali yok ama kimse gelmiyor. Adamlardan birisi ellerimi korkuluklardan kurtarmak için tuttu ve beni yere fırlattı, sonrasında yerde birkaç tekmeden sonra kendimden geçmişim, Gözümü açtığımda fakültenin hastanesinde başımda hemşireler doktorlar bana bakıyorlar ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Yüzümün kanadığını biliyorum ama kanın kafamdan mı yoksa burnumsan mı geldiğini anlayamıyordum, yüzüm uyuşmuştu. Ağrı kesici verip uyutmuşlar beni, uyandığımda yurttan birkaç arkadaş gelmişti. Konuşmakta zorluk çekiyordum, ilk korkum yüzüm ne haldeydi acaba derken odanın içinde yer alan lavabodaki aynayı işaret ettim. Arkadaşlar bir şeyim olmadığını korkmamam gerektiğini söylediler, Arkadaşlar aynayı çıkarıp yüzüme tutular. Durum çok kötü değildi, Belli ki yere düşünce yüzüme vurmuşlar ama burnum kırılmamıştı. Yüzüm morluklar ve çürükler içindeydi. Annem beni böyle görse kal krizi geçirir diye düşündüm bir an. Sırtım başta olmak üzere vücudumda aynı şekilde morluklar içindeydi. Doktor çok şanslı olduğumu, bu kadar darbeden sonra herhangi bir yerimin kırılmamış olmasının şans olduğunu belirtti. Sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. Toplamda 2 gün hastanede yattım. Bu arada polis ifademi aldı, adamları tanıyıp tanımadığımı sordu, tanımadığımı söyledim. Ünv. Güvenliğinin olayı gördüğünü ve müdahale etmediğini belirttim ve durumu rektörlüğe de ilettim. Türk yöneticiler ziyaretime geldiler. Aslında ziyaretten çok bana bir şey olursa işlerinden olma korkusu ile gelmişlerdi. ifadeler alındı olaylar defalarca başka başka insanlara anlatıldı. Hastane yemekleri yerine türk kızların getirdiği pasta börekler yenildi. 2.gün akşamı hastaneden çıkılıp yurda dönüldü. Kavga esnasında telefon cebimden ya düştü yada beni döven adamlar aldılar bilemiyorum. Telefonum yoktu ve işin kötüsü almaya paramda yoktu. Odaya geldiğimde arkadaşlar yatağımı üst ranzadan aşağıya taşımışlardı. 2 hafta rapor vermişlerdi hastaneden. Raporu okula arkadaşlar aracılığı ile gönderdim. Aklımdaki tek soru dans ekibinin durumdan haberi var mıydı ve çürükler içindeki bu vücut ile provalara nasıl gidecektim. Telefon yok, telefon olsa bile numaralı ezbere bilmiyorum.
    içimden tüm ekibe küfrediyorum, Ulan diyorum kavgadan 1 gün sonra geziye gidecektik, kimse ben gelmedim diye arayıp sormadı bile, hadi kimse sormadı günlerdir gideceğimiz yerleri anlatan natalia bile arayıp sormamıştı. Bende küfrederek 2-3 gün hiç yataktan çıkmadan uyudum. Film izledim günlerce, Günde 4-5 filmi arka arkaya izledim. Yabancı dizilerle tanışıklığım o günlere dayanır. Yemek olayını odadaki arkadaşlara verdiğim siparişlerle ya da odada yapılan yemeklerle hallettim.
    Tümünü Göster
    ···