/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Tabi ben bu kadar baskı altında ereksiyona uğramıştım, hatta natalia nın ağırlığı ile belim ağrımaya başlamıştı. Nataliaya kaç kilosun dediğimde kafama şaplağı yemiştim. Kızların kilosu sorulmaz diye. Natalia nın işi bittiğinde ben halen uzanıyordum koltukta. Işığı kapatmasını istedim, neden diye sordu, bende gülerek için gözüküyor dedim. Enseme bir şaplak daha indikten sonra ışık kapandı. Hem kendimi hemde basınç oluşan yerleri düzelttim. Bir sigara yaktım teşekkür ettim. Sigarayı elimden kapmasıyla ayaklarını kucağıma koyması bir oldu. Ayaklarına krem sürmemi istiyordu.
    ···
  2. 27.
    0
    Odada sadece dışarıdaki ayın ışığı var, önümde bir melek geceliği ile ayaklarını bana uzatmış elindeki sigaranın koru her nefesinde yüzünü aydınlatıyor. Kremden bir parça alıp ayaklarına sürdüğümde içim çok fena oldu. Hani magnum reklamındaki kızgın kumlardan serin sulara atlamaki diye bir tabir var ya, işte ben tam tersi serin sulardan kızgın kumlara atlıyordum. Aklıma bu kızla bir şeyler yaşarsam eski erkek arkadaşının beni öldüreceğinden emindim. Ateşim ellerime vurduğunda kız anlamıştı durumu mu ve sigaradan çektiği dumanı yüzüme üfledi. Ben daha fazla tahrik olmamak için yeter diyip ayaklarını yere indirdim ve ayağa kalktım. Tabi benimle birlikte ayağa kalkan başka şeylerde vardı. Mutfağa gidip ışığı açtım su içmek için bardak aramaya bağladım, suyu doldurup kalbimin ritmini ayarlamaya çalışıyorum. Natalia mutfağa girip ışığı kapattı ve arkamdan sarıldı. Suyu bırakıp döndüm ve film koptu bende.
    ···
  3. 28.
    0
    Bazı arkadaşlar detay istemişler özelden ama maalesef.
    Sabah güneş doğmuştu ben evden çıkarken. Yanlış mı yaptım doğru mu yaptım bilemiyordum. Bildiğim şey kızın eski sevgilisinin bunu öğrendiğinde bana tecavüz etmek isteyeceğiydi. Yurda döndüm güzel bir kahvaltı yaptım ve uyudum. Uyandığımda gece yarısı olmak üzereydi. Natalia 10 defa aramış mesaj atmıştı. Korku ile aradım hemen ne oldu diye. Merak etmiş beni sadece, telefonda sohbet ettik 1 saat kadar. iyimisin diye sordum, gülerek oda bana iyimisin diyo. Tabiki iyiyim ama olacaklardan sonra nasıl olurum bilemiyorum.
    Natalia ile hiç artık biz sevgiliyiz, evleneceğiz gibi konulardan hiç bahsetmedik. Hep beraber geçirdiğimiz anların tadını çıkardık. Hep güldük eğlendik. Dans provalarını izlemeye gider, sonrasında yemek ısmarlardım nataliaya. Tabi natalia artık daha rahat davranmaya başladı. Dışarda bana sarılıp öpmeler , provalarda öpücük atmalar vs. Artık beraber olduğumuz herkes tarafından bilinmeye başladı. Natalia durumundan gayet memnundu. Ben ise artık arkama bakmadan yürüyemiyordum. iyice pgibolojim bozulmuştu. Her an arkamdan biri saldıracak diye bekliyorum. Devamlı sağımı solumu kontrol etmeye başlamıştım. Durum artık katlanılmaz duruma gelince bir karar verdim. Alex i aradım, Natalianın eski erkek arkadaşının telefonunu bulmasını istedim. Alex şaka yaptığımı sandı önce ama sonra anladı ne kadar ciddi olduğumu. Alex akşam prova çıkışı konuşuruz deyip kapattı. Akşam provayı izledikten sonra natalia yanıma geldi. Her zamanki gibi sarıldık konuştuk. Natalia ya alex ile konuşmam gereken şeyler var dediğimde natalianın kaşları çatıldı önce. Ne konuşacağımızı sordu. Alex yetişti imdadıma. Alex elini omzuma atarak erkek erkeğe takılacağız dedi gülerek. Natalianın yumruğu ne kadar sertmiş o an anladım. Mideme yumruğu yememle nerdeyse nefesim kesilecekti. Şaka demeye nefesim yetmedi elini zor tutum. Şaka yaptığını, sadece erkeklerle yemek yiyeceğimizi söyledim. Akşam arayacağımı söyledim ve natalia ile vedalaştık.
    Alex ile gerçekten yemek yemeye gittik. Ona Türk usulü acılı kebap söyledim, hemde en acısından. Adamın zütü hayatı boyunca böyle bir acı hissetmemiştir. Yemek yerken alex telefonu neden istediğimi sordu bende anlattım. Natalia ile olanlardan sonra artık arkama bakarak yaşayamayacağımı söyledim. Sadece konuşmak istediğimi söylediğimde alex kahkaha attı. Sanki bir şey yapabileceksin diyerek. Gururum incindi a.q.
    Sinirlendiğimi anladığında durumu anlatmak için açıklamada bulundu. Adam eski güreşçi ve judocu. Eski dediğim 2-3 yıl önce prof olarak müsabakalara katılıyormuş. Adamla kavga edersem beni gebertebilecek kapasitede olduğunu söyledi. Tamam dedim anladım. Telefonu çıkardı ve numarayı söyledi. ( YEGOR )
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    Yegorun telefonunu almış yapacağım konuşmayı planlıyordum. Adamı dövüş için çağırsam şansım yoktu, 1,95 boyunda ayıya benzeyen bir adamla çıplak el dövüşemezsiniz. Adamla nasıl bir konuşma yapayım derken 2 gün geçti.
    Yurtta kaldığım zaman boyunca saçlarımı kestirmediğimden saçlarım iyice biçimsizleşmişti. Saçlarımı kestirmek için kuaföre gitmeye karar verdim. Kuaför demişken bu ilkede berber yok saçlar sadece kuaförlerde kesiliyor ve saç kesenlerin %95 i bayan. Yani saçlarınızı kestirmek istediğinizde bizdeki berberlerin dayamaları yerine bayanların göğüslerini suratınıza çarparak saçlarınızı kestirdiğiniz bir ortam 
    Aklınıza hemen fanteziler gelmesi, cinsel bir amaç yok, tamamen iş odaklı çalışılıyor. Alışkın olmayanlar 1-2 seansta alışıyorlar. Tabi birde tüm saç kesenler 20 yaşında çıtır değil sonuçta. 50 yaşında kadınlarda var 
    Neyse kuaföre vardığımda sırada erkek olarak 2 kişi vardı. Biri koltukta diğeri koltukta beklemekteydi. Sıra alıp dışarda sigara içmeye çıktım. Koltukta oturan adam dazlak gözleri çekik, üzerinde deri ceket olan, içeride bile gözlüklerini çıkarmayan bir adam. Korkutucu bir ifadesi var adamın. Adam dışarıya çıkmak için koltuğundan kalktı, kapıdan çıkıp yanıma doğru geldi ve sigara istedi. Sıkıyosa verme  1 dal sigara verdim birde sigarasını yaktım. Konuşmamak için sigarayı atıp içeri geçecektim ki adam Türkçe ismimi sordu !
    Yabancı olduğu aksanından belliydi ama nerden Türkçe biliyor diye merak etmiştim. Adımı söyledim sonra adını sordum. Davut dedi.
    Davut ?
    Nerelisin dediğimde gözlüklerini çıkarıp Türk olduğunu söyledi. Türk derken orta asya türk cumhuriyetlerinden olduğunu ima etmişti. Biraz sohbet ettik, bana türkiyeye 4 defa gittiğini türkleri çok sevdiğini, istanbulu vs anılarından bahsetti. Ne iş yaptığını sorduğumda başkentte büyük bir kumarhanenin güvenlik müdürü olduğunu, bu şehirde yaşlı annesini ziyarete geldiğinden bahsetti. içerideki bayan sıranın davuta geldiğini söylediğinde davut içeriye doğru yürümüş ve ceketini çıkarmak için kollarını kaldırmıştı. Adamın sırtında 2 adet silah gözüme çarptığında korktuğumu söylemeliyim. Aklıma bu ülkenin ne kadar güvenlikten yoksun olduğu geldi. Adamın arkasından bende içeriye girip koltuğa oturdum. Kafada zaten çok az saç olan davut un kalkması max 10 dk sürdü. Giderken yine tokalaştık ve cebinden çıkardığı kartı bana verdi. Sıkıntın olursa beni ara diyerek. Ulan bu ülke şakamı diye düşünürken bayanın nasıl olacak sorusu ile kendime geldim. Traş oldum yurda döndüm, telefonda natalia ile uzun uzun konuştum. Yegor ile konuşacaklarımı tekrar düşünüp karar verdim. Yurdun çatısına çıkıp sessiz bir köşeye geçtim ve numarayı aradım. Karşıdan telefon açıldı.

    --B:Ben
    --Y:Yegor
    B:Alo
    Y:Da
    B: Ben Kitapkurdu
    Y: Sen öldün, sen öldün, 2 güne geliyorum sen öldün….
    B: senin ananı…….. ( burası sinirden Türkçe oldu )

    Yegor karşıdan küfür ediyordu ama anlamıyordum. Adam cidden sinirliydi, bende öyleydim. Karşılıklı küfürleşmemiz 5 dk kadar sürdü. Ben bildiğim tüm rusca küfürleri arka arkaya sıralıyordum ki yanıma Kafkas çocuklar geldi. Telefonu kapattım. Kafkas çocuklar ne olduğu sordular . Boşverin dedim ama sinirimden normal olmadığımı anlamışlardı. Zaten küfürleri rusca etmeye çalıştığım için dışardan çok komik gözüktüğümü tahmin edebiliyordum. içerinden biri sigara uzattı aldım, diğerleri gitti sadece o kaldı.
    ismi Baga.( ilerde kardeş olacağız) Kafkasyadan okumaya gelmiş bir çocuk. Ufak tefek Türkçe öğrenmiş. Sigaralar bitene kadar hiç konuşmadık. Sinirim biraz yatışmıştı, beklemesini söyledim. Aşağıya gidip 2 kahve aldım tekrar yukarı çıktım, kahveyi uzattım teşekkür etti. Kahve ile birlikte bir sigara daha içtik.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    O gece baga ile saatlerce sohbet ettik, sonra odama geçtim. Aklımda yegor var. Bu adam ile sorunları çözmezsem adam beni yakalayıp çok pis sevecek. Bi an arkadaşlara anlatıp onlardan yardım istemek geldi aklımdan ama sonra iş ciddiye binerse başkalarının hayatını da mahfetmek olmazdı. Sabaha kadar uyku girmedi gözüme, sabaha doğru yorgunluktan sızmışım.

    2 gün sonra…
    Sabah uyanıp odada atıştırdım, hazırlanıp fakülteye gidecek, sınavların tarihlerini alacak ve çalışma için plan yapacaktım. Sonuçta hazırlıkta olsa sınavlarım vardı. Fakülteye gittim, sınıftaki arkadaşlarla sohbet muhabbet, Hocalardan sınavda çıkabilecek sorular için tiyolar istedim. Öğleden sonra natalia ile buluşacak ve şehrin en büyük müzesine gidecektik. Müze şehrin tam ortasında ve ulaşımı kolaydı. Natalia ile konuşup müzenin önünde buluşmaya karar verdik. Müzenin giriş kapısından beklerken tahta kapının ihtişdıbını izliyordum. Kapı el oymacılığı ile yapılmış çok ama çok güzel gözükmekteydi. Bir sigara yakmak için tam paketimi çıkarmıştım ki güvenlik sigara içmenin yasak olduğu işaret etti. içimden adamın yüzüne karşı söverek uzaklaştım. Sigaramı yaktım durakların olduğu tarafa dönmem ile natalianın otobüsten inmesi aynı anda oldu.

    Kızın boyu benden uzun birde üzerine topuklu giymiş. Beni görüp bana doğru koşmaya başladı. Elimle yavaş işareti yaptım, düşmesi an meselesiydi. Yanıma geldiğinde boy farkı ikiye katlanmış gibi hissettim. Sarıldıktan sonra biraz sohbet ettik. Müzeye girmek için bilet sırasına girdik ve sonunda müzedeydik. Müzede 2.dünya savaşına ait her türlü eşya ve malzeme vardı. insan iskeletleri, silahlar, mermiler, eski araçlar vs.
    içeride savaşın havasını yansıtmak için karartma yapılmıştı. Müze o kadar büyüktü ki tamdıbını gezmemiz 2 saatimizi almıştı. ikimizde acıkmıştık. Türk cafesine gidelim dedi natalia. Önce olmaz dedim, tamamı türk olan bir restoran çok dikkat çeker ama sonra dışarda yegorla karşılaşırsak hiç iyi olmayacağı aklıma geldi. En azından restoranda dayak yeme ihtimalim yoktu. Restorana girdiğimizde tüm masaların bize döndüğünü fark ettik. Okulun yarısı buradaydı, tüm okul hazırlık öğrencisinin yanında bir kızla ( güzel bir kız ) restorana geldiğine inanamadılar. Yanlış yaptığımı fark ettim ama artık çok geçti, garsonun gülerek yanıma gelmesi ve sipariş için menüleri bırakması çok hızlı oldu. Biz menülere bakarken herkes kendi masasına döndü ama emindim konunun biz olduğumuza. Natalia pizza istedi beraber yemek için bende kabul ettim. Pizzalar gelene kadar havadan sudan konuştuk. Ben ona Türkçe o bana rusça kelimeler öğretti. Topuklu ayakkabı giymemesini rica ettim, yanında çok kısa gözüktüğümü, hiç hoşuma gitmediğini anlattım. O an çantasında dans ederken giydiği point lerini çıkardı ve giydi. Point balerinlerin giymiş olduğu ayakkabıya denir. Çok komik görünmesine rağmen çok hoşuma gitmişti.

    Pizzalar geldiğinde açlıktan kıvranmaya başlamıştık. Koca pizzayı yememiz 3-4 dakikada tamamdı. Natalia nın provası vardı ve başlamasına yarım saat kalmıştı. Hesabı ödeyip ayağındaki komik ayakkabılar ile çıktık. Boy farkının azalması ile koluma giren natalia hem yürüyor hemde yılsonu gösterisinin çok güzel olcağını anlatıyordu. Fakültenin bahçesine girdiğimizde patika yoldan salonlara doğru ilerledik. Yolda giderken karşımıza fakültenin türk dekanı çıktı. Daha yolumuzu değiştirmeden yanındaki yalakalar topluluğu ile yanımıza varmışlardı. Dekan bizi durdurup sohbet etmek istedi. Kim olduğumuz hangi bölümlerde okuduğumuz gibi gayet babacan tavırlar ile sorular soruyor bizimle sohbet etmeye çalışıyordu. Yanındaki yalakaların çoğunun gözü nataliadaydı, Hepsi ilk defa bu kızı görmüşçesine ona bakıyorlar, rusca bilenler dekanın sorularını yöneltip natalianın cevaplarını çeviriyorlardı. Bakışlardan rahatsız olduğumu anlamaları için dekan haricinde hepsinin yüzüne sinirli sinirli bakmaya başlamıştım. Dekan rahatsız olduğumu anlamış olacak ki iyi akşamlar dileyip yürümeye devam etti, tüm yalaka ekibide peşinden tabi.
    Salona girdiğimizde nataila hazırlanmak için soyunma odasına giitti. Ben salonda öğrencileri yanına toplayan hocalara selam verdim. Biraz sohbet ettik derken provalar başladı. Provalar bitene kadar izledim. Aklıma yegor geldi. Adam bu kızı nasıl aldatmıştı? Nasıl olurda bu kadar güzel bir kız aldatılabilirdi. içimden küfürleri sıraldıktan sonra nataliayı izlemeye deva ettim. Provalar bittikten sonra nataliayı evine bırakmak için yine kolkola yürümeye başlamıştık. Yorulmuştu natalia. Gözlerinden belliydi. Akşamın karanlığından cesaret alan natalia yürürken kulağımdan öpüyor bilerek beni tahrik ediyordu. Sokakta bizden başka kimse yoktu, zaten o karanlıkta biri olsa bile görmeniz imkansızdı. Hem yürüyor hem öpüşüyorduk. Binanın önüne geldiğimizde natalia yukarı gelmemi istedi. Yurda dönmem gerektiğini söyledim. Hem öpüşüyor hem konuşmaya çalışıyorduk. işin sadece cinsel bir beraberlik olmadığını göstermem gerekir diye düşünüyordum. Bu kıza aşık olmuştum. Ve aşık olduğunuz bir kızla sadece hormonlarınız yüzünden birlikte olamazsınız. Yani olmamalısınız.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    Binanın girişinde yarım saat öpüştük sanırım. Taki apartmandan demir kapı sesi gelene kadar. Gelen giden yoktu ama. Nataliayı son bir öptükten sonra onu binaya girişini izledim. Yetişmem gereken bir yurt vardı. Kapılar 12 de kapanmadan yetişmem gerekliydi. Erkekler bilir kasıklara yapılan baskı insanı yürüyemez hale getirir. Koşmaya başlamalıydım, öpüşme olayı biraz uzayınca zaman tükenmişti çünkü. Aslında kapılar kapansa da kalacak yerim vardı : ) Aklımda natalianın dudakları üstümde kokusu yurda varmıştım. 1 hafta boyunca her şey rutin geçti. Ders çalıştım, natalia ile buluştum, provaları izledim, arkadaşlarla takıldım. Yegor aklımdan tamamen çıkmış gibiydi. Adam ne telefondan beni arıyor nede karşıma çıkıyordu. Bıraktı peşimi dedim kendime, bir sabah ismim yurtta anons edilene kadar. Gelen yegor du.
    ···
  7. 32.
    0
    Girişte yegoru görünce şaşırdım önce. Adam yurdun kapısına kadar gelmiş. Kesin bu sefer pıçağı saplayacak kıçıma. Korku, sinir, heyecan ne ararsan var bende. 2 dk içinde 40 farklı senaryon kurdum kafamda.

    1-Direk gidip saldırıyım. ( adam beni yerden yere vurur) ,
    2-Yurttan arkadaşlara haber verip topluca dalalım. Adam boş olmayabilir. Ya birine bir şey olursa ?
    3-Elime sopa yada pıçak alayım ! Genç yaşımda hapislerde çürüyemem.
    4-Adama çıplak el dalayım, adam beni dövemeden ayırırlar mı acaba ! Tekrar o kadar dayak yemeyi göze alamam. Yeni iyileştim daha.
    5-Yurttan çıkmasam mı ? Saklansam mı ? O kadar da değil aq.

    Düşünmenin fayda getirmeyeceğini anlayınca odadan yanıma ufak bi çakı alıp aşağıda indim.
    Kapıdan çıktım, adam tek mi yoksa yanında birileri var mı diye çevrede kim var kim yok diye bir göz attım. Aramızda max 30 metre vardı. Uzaktan bana bakan 2 kişi daha vardı. ilerlemedim, eğer hepsi saldırırsa yurdun içine doğru koşabilirdim. Yegor bana doğru yürümeye başlayınca elimi cebime attım. Bu fark eden yegor durdu. Uzaktan gel işareti yaptı, bende aynı şekilde karşılık yaptım. Adama küfretmek istiyorum ama sinirden kelimeleri birleştiremiyorum. Tam o anda okuldan yurda gelen baga yurdun kapısında belirdi. Bana selam verdi ama ben karşılık vermedim. Gözümü yegordan alamıyorum. Baga gelip omzuma ufak bir yumruk attı, ne oldu diye sordu. Sorna dönüp baktığım yere baktı. Yegor tekrar bana doğru yürümeye başlayınca cebimdeki çakıyı çıkardım. Baga elimdeki çakılı görünce elimden tutup beni yurdun içine çekmeye çalıştı. Tam o sırada ben yegora bağırmaya başladım, yegorda bana. Baga beni yurda soktu, elimdeki çakıyı alıp cebine attı. insanlar toplanmaya başlayınca yegor ortadan kayboldu. Baga zorla beni odasına zütürdü, diğer çocuklar ile birlikte sakinleştirmeye çalıştılar. O sırada yegor telefon etti, ben açar açmaz küfür etmeye başladım ki baga elimden aldı telefonu ve konuşmaya başladı. Ben sinirden küfürleri ardı ardına sıralıyorum. Baga 5 dk konuştuktan sonra akşam ploşat ( Meydan) da buluşacağız dedi.

    içimden has….tir dediğimi hatırlıyorum. Nasıl buluşacağız? Akşam ? Meydan ? ulan adam 5 dk da neler konuştu acaba ? Baga akşam buluşacağız ve sorun neyse halledeceğiz dedi. Baga ile çatıya çıktık, o sordu ben olanları anlattım. 2 saat kadar konuştuk.

    Baga, olan olmuş artık akşam çözeceğiz dedi.

    Nasıl ?

    Ben konuşacağım, olmadı dövüşürsünüz dedi.

    Vay aq. Nasıl dövüşürüz lan ?

    Adam 1.95 boyunda yürüyen ayı olmuş, bide eski judocu.

    Ben böyle söyleyince baga bi güldü, akşama kadar seni çalıştırsak mı diye espiri yaptı bide.
    Elimle yürü git işareti yaptım.
    1
    0 dk sonra natalia aradı. Bu kızın yurtta kesin ajanı var. Birileri haberi uçurmuş tabi. Kızlar bildiğin ajan grubu oluşturmuşlar. Ne olduğunu sordu , bende geçiştirici cevaplar verdim. Sesinden korktuğu belliydi. Merak etmemesini söyledim, biraz telkin biraz duygusal sözlerden sonra kapattık telefonu.

    Akşama hazırlanmam gerekliydi.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    Üstüme uzun kollu ve biraz kalın sivitsort giydim. ( yazım hatalarını durmadan arayan, o öyle yazılmaz diye laf sokan bir arkadaş var, evet doğrusu svetşört . içinde kalmasın rahat et )

    Altıma kot ve en sert ayakkabım olan çizmelerimi giydim. Üstüme deri ceketide alınca artık hazırım dayak yemeye.

    Dayak yemek bazen insanın ufkunu açar, korkunun nasıl kaybolduğunu fark ettiğinizde aslında yapabileceklerinizin de farkına varırsınız.

    içinizden ‘’ nasıl dayak yediyse artık felsefe yapmaya başlamış diyenleri duyuyorum’’ . Yapmayın, okumaya devam edin.

    Saat 11 de yurttan 3 kişi çıktık. Ben baga ve baga nın oda arkadaşı. Taksiye binerken baga telefonda birileri ile görüşüyordu. Gideceğimiz yere varmamız 10 dk. Sürdü. 10dk. Boyunca insanın aklına binlerce düşünce geliyor.

    Taksiden meydana varmadan 2 sokak önce indik. Kontrol edip yürüyerek gideceğimizi düşünürken bizi bekleyen başka kişilerin olduğunu fark ettim. Baga okuldan yerli olan tüm arkadaşlarını çağırmış, onlarda gelmişlerdi. Gelen tiplerin hepsi kavgaya meraklı çocuklardı. Ellerinde soparlar, şişeler, zincirler.
    insanın kendine güveni geliyor o an. Dayak yesem de en azından burada bırakmazlar beni diye düşüyor.
    Baga meydana gitmeden önce planı anlattı. Meydana sadece üçümüz gideceğiz. Baga yegor ile konuşacak. Kızın beni sevdiğini ve kızın seçimi olduğunu söylenecek. Adamlar yalnız değiller ise bizim çocuklar arkadan desteğe gelecek.

    Meydana doğru 3.kişi köşe başından çıktık, kimse yok tabi. Biz daha tam varmadan 7-8 kişi karşımıza dikildi. Öyle konuşulacak bir ortam olmayacağı kesin. Baga adamlara sakin olun konuşmak için geldik desede adamların zaten kafaları güzel, bizi anladıklarını falan sanmıyorum. Adamlar bize saldırınca baga yegoru belinden tutup yere oyle bir vurdu ki adamdan ağaç kırılma sesi geldi. (baga güreşçi) Yegor yere düşünce adamın üstüne atladım, yüzüne yüzüne saydırıyorum yumruklarımı. Diğer adamlardan birisi beni sırtımdan tutup yere savurdu. Tabi bu 5 sn süren olayda bizim çocuklar koşarak yanımıza geldiler. Adamlar önce şaşırdı, içerinden 1-2 si kaçtı. Yegor dahil kalanlar çembere alındı.

    Yerdeyken adamın yüzüne 2-3 tane iyi isabet ettirmişim yumrukları. Adamın kaşı açılmış. Bir yandan da belini tutuyor. Çocuklar diğer adamları biraz hırpaladılar. Ben zafer sarhoşluğundayım tabi.

    Baga yegoru kaldırdı yerden, en yakın banka oturttu. Adamın kaşından ciddi kan akıyordu. Bir yandan da eliyle belini ovuşturuyordu. Belli ki baga yere iyi vurmuştu. 2dk sonra baga konuşmaya başladı. Heyecan ve adrenalin ile ne konuştuğu hatırlamıyorum ama baga adamı tehtit etti sanırım.

    Yegor sadece kafası ile onayladı. Kurtuldum demesem de içim rahatlamıştı. Sonunda öyle yada böyle bu iş çözülmüştü. O gün cebimdeki yaklaşık 100 dolar paranın tamdıbına çocuklara içki ısmarladım. Sabaha kadar 3-4 bar gezip içtik eğlendik. Sabahın ilk saatlerinde 3.kişi yurda döndük. Kafalarımız güzel olduğu için güvenliklere yakalanmadan içeriye girdik. O gün akşama kadar baha nın odasında uyuya kalmışım. Uyandığımda başımın ağrısı tavan yapmış, gece gündüz karışmıştı. Telefonumu bulup natalıayı aramak istedim. Güzel haberi vermem gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    0
    Telefonu elime alıp nataliadan gelen cevapsız çağrıları görünce gözlerim açıldı. Kız gün boyu aramış, msj atmış, whatsaptan yazmış. ( whatsapp yok o zaman bizde biliyoz : ) ) Benden haber alamayınca odadakilere ulaşmış. Tabi ben odamda değilim, bulamamışlar. Hemen aradım tabi. Kızın ağlamaktan sesi kısılmış, sesi çıkmıyor. Benim sesimi duyunca hem ağlıyo hem saydırmaya devam ediyo. Ben durumu anlatıcam ama nasıl anlatıcam derken, baktım böyle olmayacak.

    B: Nerdesin ?

    N: Evdeyim ?

    B:Bekle geliyorum.

    N: ühühühühü ( ağlamaya devam )

    Telefonu kapatmam ile montumu alıp çıkmam bir oldu. Yatakhaneden çıkarken cüzdana baktım para kalmamış. Hemen odaya gittim. Odadakiler beni görünce bir duraksadılar, nerdesin olum sen diyemeden, para lazım dedim.

    Millet bi durdu tabi. Normal.

    Yarın vereceğim şu anda bankamatiğe gidemem deyince arkadaşın biri verdi sağolsun.
    Üstümü değiştirmeyi düşündüm , ama zaman yok. Üstüm başım leş gibi alkol ve sigara kokuyo.

    Odadakiler nereye diye soramadan ben çoktan yurttan çıkmıştım bile. Yürüme mesafesinde olmasına rağmen taksiye bindim. 5 dk sonra o soğuk binanın önündeydim. Merdivenleri 3-5 er çıkıp 4. Kata geldim. Kapıyı tam çalacaktım ki aklıma anneannesi geldi. Nasılsa duymuyor kadın diye düşünerek zile bastım. Natalia kapıyı öyle bir açtı ki, dedim kesin tokat atacak.
    Kız bana vurmaya çalışırken elinden tutup zor içeri girdim. Sakin olmasını söyledim. Baktım durmuyor, zorla kollarını sardım. Kız iyice sinirlendi, elleriyle sırtımı tırnaklıyo, dişleriylede omzumu ısırmaya çalışıyor. Öyle hükmederim felan demeyin mümkün değil. Kapının dibinde 10 dk boğuştuktan sonra biraz sakinleşti. Bende bunu fırsat bilip salona doğru sürükledim kızı.
    Kanepeye oturduk. Yorulmuş olacak ki artık omzumu ısırmayı bıraktı. Tam ben söze girecekken ellerimi çözdüm. Çözer çözmez tokat yüzümde patladı. Bende sinirlendim tabi, bir iki Türkçe küfür ettim.

    Gün boyu nerde olduğumu sordu.

    iyice sinirlendirmek için bara gittiğimi söyledim.

    Bir tokat daha geldi. Arkasından küfür.

    Kızlarla beraberdim dedim.

    Sonra bir tokat daha geldi. Defollar havada uçuşuyor.

    Sakinleşsin diye öpmeye çalıştım, dudağımdan ısırdı. Ve boğuşurken birlikte yere düştük.

    Yere düşünce ikimizin de gücü kalmamıştı kalkmaya.

    Yegor dedim, yegorun yanına gittim.

    Natalia yı cin çarpsa suratı öyle değişmezdi. Şaşkınlıktan ne söyleyeceğini bilemedi önce. Konunun kapandığını söyledim. Artık bizi rahatsız etmeyecek dedim.
    Natalia poposunun üstüne doğruldu, ben halen sırt üstü yerde yatıyorum.
    Başladı her kız gibi üst üste 2132132131312 adet soru sormaya.
    Ben daha birini anlamadan diğer soru arkasından geliyor.
    Gülmeye başladım istem dışı. Az önce bana kızıp ağlayan kız gitti, merak yüzünden sorular soran kız geldi.

    Elinden tutup üstüme doğru çektim, uzun uzun öptüm natalia yı. O bende kurtulup soru sormaya devam etmek istese de her defasında engelledim onu. Sonra yerden kalkıp çok acıktığımı söyledim. Beraber mutfağa gittik. Garip garip yemekler var, hiç alışık olmadığım türden. Dedim hadi dışarıda yiyelim. Ben ısmarlıyorum. Sana olanları aç karnına anlatamam.
    Yüzünü yıkadı, makyajını tazeledi, yine dar kotlarından birini giydi. Üstüne de her zaman ki gibi salaş bir tunik aldı. Yine çok güzel olmuştu. Ben ise geceden kalma, saçları incin halen alkol kokan biriydim. Bende ufaktan kendime çeki düzen verdim banyoda. Sonra yan odada uyuyan anneanneyi kontrol edip çıktık.

    Yemek yemem lazım.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    0
    Çin lokantasına gittik. ( Çin lokantasını balıktan ibaret sanan insan sözüm sana değil ).
    Güzel bir makarna söyledik ikimizde. Bol acılı. Natalia yol boyunca kolumdan çekiştirip anlat diye mızmızlanıyordu. Siparişleri verdikten sonra en başından anlatmaya başladım. Natalia bir cümle kurmadan 10 soru soruyordu. Kız işte bekleyemiyor. 10 dakikalık olayı 2 saate zor anlattım. 132123123 adet soru cevapladım, yoruldum susadım, 2 kola içtim, 2 maden suyu devirdim. Ama natalia durmadan aynı şeyleri tekrar tekrar sormaya devam etti. Küsmesin diye defalarca cevapladım sorularını.

    Olaydan sonra çocuklara içki ısmarladığımı o yüzdende sabah yurda gelip sızdığımı anlattım. Bunu duyunca omuzuma ufak bir yumruk vurdu, kızlar vardı yani dedi. Vardı ama ben hiç birini görmedim dedim. Gülümsedi.

    Saat 23 ü geçmiş yurdun kapanmasına az bir zaman kalmıştı. Restoran dan çıkıp yürümeye başladık. Kız benden biraz uzun olunca kafasını omzuma koyamıyor tabi. Bende kızın belinden sarıldım yürüyoruz.

    Evin önüne geldik. Uzun uzun öpüştük. Hep bu öpüşme sebebi ile geç kalıyorum zaten yurda. Sarıldık. O eve çıktı, ben yurda yetişmek için deparla koşmaya başladım.
    ···
  11. 36.
    0
    Her şey düzene girmiş gibiydi, okulda işler iyi gidiyordu. Natalianın yıl sonu gösterisine 2 ay kalmış havalar iyice ısınmaya başlamıştı. Gündüz okula gidip zaman geçiriyor, öğleden sonra natalianın provalarını takip ediyordum. Prova sonrasında günün yorgunluğuna göre ya dışarda yürüyor, ya mekanlara gidip eğleniyor yada natalianın evine gidip zaman geçiriyorduk.

    Provalardan sonra natalia ayaklarındaki yara ve morlukları geçirmek için özel krem kullanırdı. Artık krem sürme işi de bana aitti. Dışardayken çantasındaki kremi gösterdiğinde eve gitmek istediğini anlardım. Aramızda konuşmadan anlaşabildiğimiz bir durum olmuştu bu olay. Dışarda grup ile otururken canımız mı sıkıldı, natalia çantasını kurcalar kremini çıkarır benim görmemi sağlardı. Ben mesajı alı bahane üretir ve bir şekilde kalkmamızı sağlardım.
    Bu arada tüm yurt artık benim bir kız arkadaşım olduğunu haliyle biliyordu. Yurtta geçirdiğim zamanlarda genellikle odadaki arkadaşlar ile film izle , sohbet et, maç yap gibi şeylerle zaman geçiriyordum. Tabi baga ve çevresi ile iyice yakınlaştık. Nerdeyse tüm arkadaşları ile tanıştım, beraber gezdik tozduk, yedik içtik. Türk arkadaşlar bazen bu durumu anlayamadılar. Bazen kıskandılar, bazen arkamdan konuştular ama ben hiçbirini takmadım.

    Natalianın evine gittiğimiz zamanlar sohbetlerimiz yavaş yavaş yaz tatilinde ne yapacağımızın konuşması ile geçmeye başlamıştı. Ben gitmek zorundaydım. Oda bunu biliyordu. 3 ay uzun bir zamandı. Ben hazırlık iken natalia 3.sınıftı ve bir sonraki yıl okulu bitiyordu. Benden 2 yaş küçüktü ama orada ünv. başlama yaşı daha erken olduğundan benden daha üst sınıftı. Bu konuları konuştukça canımızın sıkıldığını fark ettik. Bizde konuşmamaya karar verdik.
    Artık yıl sonu gösterisine az bir zaman kalmıştı, Provalar sıklaşmış, natalia gün boyu çalışmaya başlamıştı.

    Benim de final sınavım yaklaşıyordu, rusça da sorun yoktu ama ingilizce nasıl olacaktı emin değildim. Okulun bitmesine 1 ay kala natalia beni aradı ve hafta sonu için plan yaptığını söyledi. Bende uyacağımı söyledim. 5 dk sonra msj ile yanımıza almamız gereken şeyleri göndermişti.

    Özetle
    Votka
    Enerji içeceği ( o tarihte redd bull yok orda )
    Meyve suyu
    Meyve
    Buz
    Et
    Hazır yiyecekler
    Vs vs.
    Mont ?
    Battaniye ?
    Yastık ?

    ilk başlar normaldi ama sondaki yastık falan nedir anlamadım ? Aradım hemen nereye gidiyoruz diye.

    Sürpriz olduğunu söyledi. Tamam dedim. Hafta sonuna kadar nereye gidiyoruz diye sorsam da gıcıklık yapıp söylemedi.

    Cama günü günüz tüm malzemeleri onun istediği kadar aldım. Onun evine gittik. Tüm malzemeleri ve battaniyeyi yastığı çantalara doldurduk. Sırtlandık çantaları. 45 dakika otobüs ile uzaklaştık şehirden. Natalia bir arkadaşının dağ köylerindeki evini ayarlamış hafta sonu için. Ev köyden bağımsız ama köyde çok uzak değil. Eve vardığımızda olya ( natalianın küçüklük arkadaşıymış) bizi bekliyordu. Evi toparlamış biz geliyoruz diye. Zaten devamlı kullanılan bir ev değil, arada sırada gidilen bir ev. Ev ahşaptan yapılmış 2 katlı. En güzel tarafı ise üst katın odalarından birinde tavan olmaması. Odalarda çok bir şey yok. Oturulacak kadar kanepe, ortada bir masa var. Olya bize evin tarihi eser anahtarını verdikten sonra gitti. Natalia ile başbaşa kaldık. Önce şömine de ateş yaktım, natalia getirdiğimiz yastık ve battaniyeyi tavanı olmayan odaya serdi. Sonra etleri pişirmek için mutfakta hazırladım. 1 saat kadar şömine başında yemek yiyip sohbet ettik. Yaz gelsede akşam olunca hava soğumaya başlamıştı. Şömine ateşi ikimizide ısıtmaya yetti.

    Yemekten sonra meyvelerimizi hazırladık, votkamızı açtık ve yavaş yavaş votkanın tadını çıkardık. Uzun bir süre hiç konuşmadık. Öyle ateşin başında oturduk. Kafalarımız hafiften iyi olmaya başladı. Natalianın konuşmasından hafiften sarhoş olduğu bile anlaşılıyordu. Ayağa kalktı ve elimden tutarak tavanı olmayan odaya zütürdü beni. Ateşin ışığı olmayınca oda zifiri karanlıktı. Yanyana getirdiğimiz battaniyenin üzerine uzandık. Gökyüzünde sadece yıldızların ışığı, birde natalia nın mırıldandığı şarkı. ( ochi chyornye) Başka hiçbir şey yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    0
    O gece hiç konuşmadık, hiç uyumadık. Yaşanabilecek her şeyi yaşadık. ikimizde mutluyduk, huzurluyduk. Bir kızın yanınız da mutlu uyanması kadar güzel bir şey olamaz. Birde kıza kendinizi kaptırdıysanız.

    Öğlen saatlerine doğru uyandım, natalia halen uyuyordu. Onu seyretmeye başladım. Aklımdan kahvaltı hazırlamak geldi ama evde değildik ve yiyecek pek bir şey kalmamıştı. Çok acıkmışım, dünden kalan bir şey varmı diye çantaları karıştırırken natalia sesimi duymuş olacak ki uyandı. Çantaları bırakıp yanına uzandım hemen. Niye uyandın diye sordu. Çok acıktım dedim. Bende dedi. O zaman seni yiyelim dedim. Biraz öpüştük, sabah mahmurluğunu atmak için biraz daha uzandık.

    Mutluyduk, hem de çok mutluyduk. En azından ben öyleydim. (*bazı kişiler kızı yatağa atmışsın tabi mutlu olursun diye yazmışlar. ferre film isteyen başka sayfaya si..tirip gitsin. Anlamanızı beklemiyorum. ) çantalarımızı topladık, evi toparladık ve evden çıktık. Köye doğru giderken, buraya arada gelelim çok sevdim dedim. Olya ya sormak lazım, izin verirse geliriz dedi. Ben izin alırım dedim. Otobüs ile tekrar şehre döndük, ikimizde açlıktan ölmek üzereydik. Elimizde çantalar pastaneye oturduk. Rusların kahvaltı anlayışı bize çok ters. Bir bardak meyve suyu 2 küçük bisküvi tamam. Ben ekmek istiyorum patates kızartması istiyorum, melemen istiyorum, yumurta istiyorum…. Gele gele 2 ufak bisküvi geldi. Neyse aç aç kalktık tabi pastaneden.

    Nataliayı evine bıraktım, çantaları yukarı çıkarıp, azcık öptüm birazda sarıldım. Dinlenmesini söyledim. Yurda gidip sıcak bir duş alıp dinlenmek istiyordum. Uzunca bir duş aldıktan sonra karnımı doyurmak için 4-5 yumurta kırdım kendime. Bir somun ekmekle yanında da mis gibi çay. Kendi kendime bu kıza yemek yapmayı öğretmeliyim yoksa aç kalırız diye söyledim bile.

    2 hafta sonra…..

    Günler rutine bağlamıştı iyice. Tek güzel şey natalia ile geçirdiğimiz zamanlardı. Provalar, gezmeler, yemekler.

    Artık yıl sonu yaklaşmış gösteriye sayılı günler kalmıştı. Benim finallerde neredeyse aynı tarihteydi. Yumurta tavuk misali geldi dayandı zütümüze. Rusca sorun değildi ama ingilizce korkutuyordu gözümü. Finale 1 hafta kala ingilizce dil okuyan üst sınıflarla konuşmaya karar verdim. Daha önce bana pizza ısmarlayan üst sınıf kızlardan biri ing dil okuyordu. Bunu öğrenince telefonunu buldum ve durumu anlattım. Bana son hafta yardımcı olmasını istedim. Önce geçiştirdi ama ben biraz ısrar edince tamam dedi. Bu arkadaşın ismi Ayşe olsun. Ayşe kitaplarımı alıp dışardaki çay içilen bir yere gelmemi söyledi. Ben olmaz dedim. Durumu anlattım, zaten oda biliyordu herkes gibi. Telefonda önce dalga geçti benimle, ‘’ bu ruslarda amma salak, sizin gibi adamlarda ne buluyorlar ‘’ dedi. Sen bilirsin deyip yüzüme telefonu kapadı. Hiç beklemediğim bu tavır karşısında şok oldum, cevap bile veremedim. ( Sakin olun öcümü almadan bırakmam )

    Kendi işimizi kendimiz çözecektik artık, oturum deli gibi ders çalıştım. Günce 4 saat uyku dan fazla uyumuyordum.

    Ve final günü geldi.

    Haziran ayının başında hava sıcaklığı 40 derecelere yaklaştı. Gündüz bırak dışarı çıkmayı odada nefes alamıyosun. Finaller akşam saatine kaydırıldı. Ogün natalianın evine gittim. Beraber okula gittik. Tüm öğrenciler, hocalar dekanlar bize bakıyordu. Ulan hazırlıkta kolunda kız arkadaşı ile gelen manyak kim olabilir di ?

    Sınıfa girdim.

    Yazılı ve sözlü olmak üzere 2 aşamadan oluşuyordu sınav. Önce metinler veriliyor, o metinleri okuyup anlaman ve anlatman lazım. Sonra yorum soruları ve gramer bilgisi şeklinde gidiyordu. Yazılı kısmında biraz zorlandım. ( derslere gelmeyince normal tabi ) Ama sözlü kısmında döktürünce rusca dan geçmem zor olmadı. Sorunun birince sevdiğiniz insanlardan bahsetmemizi istiyordu. Nataliadan bahsetmeye başladım. O kim diye sorunca elimle dışarıyı işaret ettim. Bahçede oturan nataliayı gösterdim. Bayan hoca başladı gülmeye. Çıkabilirsin komutuyla sınıfı terk ettik. Geçtiğimden emindim.

    Sırada ing. Sınavı vardı. Natalia ara için içecek ve çikolata almış. Beraber yedik içtik konuların üzerinden geçtik. Sınav çok zor oldu benim için. Soruları cevapladım ama emin değilim. Doğrumu yaptım yanlış mı bilemiyorum. Sınavın sözlü kısmında hoca pek zorlamadı. Bende kem küm cevaplarla bitirdim sınavı. Sonuçlar bir gün sonra yayınlanacaktı. Olan oldu diyerek yemeğe gittik natalia ile. Yemekten sonra son kıyafet provası için dans salonuna gittik. Artık gösteride giyilecek olan kıyafetlere son düzenlemeler yapılıyordu. Beyaz bir elbisenin etek kısmında kırmızı alev desenleri vardı. Dans ederken ise tam bir şeytan oluyordu. Angel-çörten. Melek ile şeytan. Gösteriden bir gün önce tüm hazırlıklar tamamlandı, salonda dans hocaları son detayları paylaşıyor, herkesin dikkatli olmasını söylüyordu. Gösteri bir nevi dans bölümü için final sınavıydı. Okulun her yerinde gösteriye ait posterler bilgiler vardı. Tüm okul ve tüm öğretmenler orada olacaktı.

    Gösteri gününü özel kılmak ve natalianın yanında olduğumu bilmesi için siyah takım elbisemi giydim. Özene bezene iyice hazırlandım. Gösteri saat 20.00da başlayacaktı. Saat 15 de natalianın evine gittim. Beraber taksi ile geçecektik. Natalia beni takım elbise ile görünce çok şaşırdı. Onun hazırlanmasını beklerken çok fazla heyecanlı olduğu yüzünden belli oluyordu. Sakinleştirmek için yanıma oturmasını söyledim, biraz ayaklarını ovdum, biraz öptüm biraz sarıldım. Her şey çok güzel olacak. ( fse budut haraşo )

    Taksi ile salona geçtik, tüm hazırlıklar bitmiş artık insanların gelmesi bekleniyordu. Kuliste herkes elbiselerini giymiş birbirlerine sarılıp heyecanlarını yenmeye çalışıyorlardı. Dans hocam benimde katılmamı söyleyince çok mutlu olmuştum. Dasn etmeyecek olsam bile ekipten biri olmak mutluluk vericiydi.

    Gösteri öncesinde yönetimlerin sıkıcı konuşmaları yapıldı, uzun uzun yıl anlatıldı vsvsvs.

    Ve gösteri başladı,

    Tüm ekip elinden gelenin en iyisini yaparken salon kendinden geçmeye başlamıştı bile. Yaklaşık 2 saat süren gösteri boyunca insanlar yerlerinde duramadılar. Koltuklardan ritim tutanlar, ayağa kalkıp eşlik edenler.

    Gösteri o kadar güzel olmuştu ki ben bile keşke ekiple birlikte dans etseydim diye düşündüm. 2 saatin sonunda gösteri bitmiş, sahne arkasında ağlaşmalar sevinç çığlıkları birbirine karışmaya başlamıştı.

    Çoşkuya gelen insanlar salondan çıkmaya başlamışlar ama okulun önünde hala dans etmeye devam ediyorlardı.

    Natalia ile kulisin arakasında sarılıp zıpladık, bağırdık, açılan şampanyalardan yudumlar adlık. Eğlence şimdi başlıyordu. Gösteri sonunda bir eğlence kulübü kapatılmıştı. Sadece dans ekibi ve birkaç misafir olacaktık.

    Natalia ile eve gittik, o duşunu alıp üstünü değişti. Siyah kısa bir elbise giydi. Elbise hoşuma gitmese de ses çıkarmadım. Bide topuklu giyince boy farkımız iyice ortaya çıktı. Taksi ile gideceğimiz barın önüne kadar geldik. Tüm ekip bizden önce varmış eğlence başlamıştı. Ekipteki tüm kızlar olabildiğince dekolte ve kısa elbiseler giymişlerdi. Tüm ekip alkolün dibine vuruyordu. Tabi bu kadar alkol olunca işler iyi gitmiyor. Bazı arkadaşlar alkolü ağızları yerine zütleri ile içmeye çalışınca ortam biraz saçmalamaya başlamıştı. Rus erkekleri yanlarındaki bayanları çok kıskanmazlar ama biz Türk üz işte. Yanında ki normal arkadaşında olsa başka bir erkek ile konuşması yada dans etmesini istemezsin.

    içecek almak için natalianın yanından ayrıldığımda ekipten bir çocuk natalia yı dansa kaldırmış. Döndüğümde dans ettiklerini gördüm. Tabi bendede alkol var. Ama sakin olup bugünü batırmak istemiyorum. Sonuçta herkes dans ediyor.

    Adam dans ederken natalianın belinden kavradı ve eliyle kalçasını sıkmaya çalıştı. Yada ben öyle gördüm.

    Sonra…..
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    Alkolünde etkisiyle iyice sinirlenmiş, gördüğüm karşısında kan beynime sıçramıştı. Sahneye doğru koşmaya başladım, Natalia ya zarar vermemek için adamın yakasından yapışmam la yumruğu suratına indirmem aynı anda oldu. Natalia çığlık atmaya başlayınca ona da vurdum diye düşündüm ve ona doğru döndüm. Natalia korkudan bağırmış, ben kıza dönünce adam benim yüzüme yumruğu çakıverdi, sonra boğuşmaya başladık. Sahnedekiler bizi ayırmaya çalıştılar, küfürler havada uçuşuyor tabi. Natalia ağlamaya başladı. Millet garip garip bana bakıyor tabi ne oldu acaba diye. Sinirden konuşamıyorum bile. Tabi partinin tadı kaçtı, müzik durdu, natalia kızlarla birlikte ağlayarak tuvalete gitti. Fakülteden öğretmenlerim yanıma gelip ne olduğunu sordular, Bende nataliayı taciz ettiğini söyledim. Çocuk kabul etmedi tabi. Dans ediyorduk dedi. Ben nataliaya soralım dedim. Hocam herkese sakin olmasını söyleyip müziği devam ettirdi. Ortam yumuşadı, insanlar tekrardan parti havasına girmeye başladı. Tuvaletin önünde natalia nın çıkmasını bekledim. Yanımda Dans fakültesinden 2 öğretmen ve diğer çocuk. Natalia bayan hocalardan biriyle tuvaletten çıktı, ağlamaktan gözleri kızarmış, makyajı bozulmuş halde.

    Ben yanına gittiğimde bana kızgın gözlerle bakıyordu. Lütfen Anlatırmısın dedim. Çocuğun seni taciz ettiğini gördüm, o yüzden dayanamadım dedim. Natalia iyice sinirlendi, taciz felan olmadığını, benim delirmiş olduğumu söyledi. Ne diyeceğimi bilemdim.

    Bayan öğretmen tekrar sordu, seni rahatsız etti mi diye ?

    Natalia tekrar hayır dedi.

    Nasıl olur senin poponu sıkmaya çalışmadı mı ? Seni taciz etmedi mi diye bağırdım.
    Natalia tekrar ağlamaya başladı, ben iyice sinirlendim. Çocuk zafer kazanmış komutan edasıyla sırıtıyordu.

    Yanımızdaki bayan hocalardan biri çocuktan özür dilemem gerektiğini söyledi.

    Oha amk. insan yanındaki kız arkadaşını korudu diye bizde özür mü diyecek ? Hiç dinlemedim, Natalianın elinden tutup gidelim dedim, elini sert bi şekilde geri çekti. Sen git ben gelmiyorum dedi.

    Başımdaki bayan hoca halen özür dilemem gerektiği ile ilgili konuşup duruyordu. Güzelce ‘’ bi sus amk. ‘’ diye bağırınca küfür ettiğimi anlamış olacak ki kadının yüzü değişti. Natalia yanındaki diğer kızlar ile birlikte içeriye doğru yürüdü.

    Ben gördüğümden emindim, çünkü sarhoş değildim henüz, ve piste uzak bir mesafede değildim. Emindim, yada öyle olduğunu düşündüm, yada kıskaçtım bilemiyorum.

    içeride müzik tekrar başlamıştı, yaşanan olay unutulmuştu bile, unutmayan 2 kişi vardı sadece. Natalia bana çok kızgındı bende aynı şekilde ona kızgındım. Yan yana değildik artık, ayrı masalarda suratımız beş karış bekliyorduk. Ne ben gittim onun yanına nede o geldi. Bi ara çıkıp gitmeyi düşündüm ama zütüm yemedi bu kadar güzel kızı aç kurtların içinde bırakmaya. Sabaha karşı her alkollü partide olduğu gibi işlerin taku çıkmaya başladı. Özellikle rusların olduğu bir parti olunca işler çok farklı yerlere gidebiliyor. Masaların üzerinde dans eden kızlar, Barın arka çıkışında öpüşen çiftler, Daha arka kısımlarda Alkolün yanında uyuşturucu alanlar, sevişenler, sızanlar……

    Artık nataliayıda alıp gitmem gerektiğini biliyordum, ama ondan özür dilemem gerektiğini biliyordum. Onun için özel bir geceyi haklı yada haksız mahfetmiştim. Elime 2 shot tekila aldım, biraz limon biraz tuz. Kızların yanına gittiğimde hiç konuşmadım, bardakları masaya bıraktım, natalia bana bakmamak için başka yöne bakıyordu, Elimle yüzünü kendime çevirdim, elinden tutup kendime doğru çektim, Başparmağı ile işaret parmağının arasını dilimle ıslatıp önce tuzu döktüm, Diğer kızlar deli gibi bana bakıyordu. Diğer elinede limon dilimini koydum. Önce tuzu emdim uzun uzun, kızlar gülmeye başladılar, sonra tekilayı diktim, sonra diğer elindeki limonu ağzıma aldım. Diğer bardağı natalia uzattım. Bardağı kafasına dikti, sonra sertçe bardağı masaya vurdu. Elinden tutup barın arka çıkışına doğru hızla sürükledim. Kapıdan çıktığımızda belinden tutup kendime doğru çektim, duvara doğru iterek sırtını duvara yasladım.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    Ak şu topuklu ayakkabılar…. Kız zaten benden uzun birde topuklu giyince aramızdaki boy farkı iyice belirginleşmişti. Natalia benimle duvar arasında sıkışmıştı, dudaklarından öpmek için bir yandan ayak ucumda yükselmeye diğer yandan belinden aşağıda bastırarak eğilmesini sağlamaya çalışıyordum. ilk öpmeye çalıştığımda natalia tokatı patlattı. 2. Denememde tokattın şiddeti baya arttı. Alkollü olmama rağmen yüzümün acıdığını hissedebiliyordum. 2. Tokattan sonra geriye çekildim. Sinirlenmiştim. Birbirimize sinirli gözlerle bakıyorduk. Bir bayan size tokat attıysa siz sakın karşılık vermeyin. Bende vermedim. Karşılıklı bakıştıktan sonra daha fazla sinirlendirmemek için ve daha fazla tokat yememek adına nataliayı orada bırakıp içeriye girdim. ilk bulduğum masadaki şişeyi alıp aynı kapıdan dışarı çıktım. Natalia yoktu, içerimi girmişti yoksa gitmiş miydi bilmiyorum.

    Karanlıkta yürümeye başladım, Kaç dakika yürüdüm bilmiyorum, nereye doğru yürüdüm bilmiyorum. Yaz olması sebebi ile hava gayet iyiydi ama ben alkol almaktan iyice ısınmıştım. Aldığım şişede votka olunca, sek votka çok kötü yakıyor adamı. Kafam iyice dönmeye başladı, ceketi çıkarıp karanlığın ortasında kaldırıma oturdum. Bir yandan haklı olduğumu düşünüyordum, bir yandan acaba yanlış mı gördüm diye tereddüt ediyordum. Bir yandan üzülüyor, diğer yandan yediğim tokattan dolayı sinirleniyordum. Duygular birbirine karıştı, midem bulanmaya başladı. Nerede olduğumu anlamaya çalışıyorum. Kalkıp yürümek istedim ama mide bulantısı buna izin vermedi. Akşamdan beri içtiğim ne varsa hepsi sokağa döküldü.
    Mide boşalınca serinlediğimi hissettim. Midemdeki yanma gitmişti. Sigara yakmak için ceketin ceplerinde sigara aramaya başladım. Aradım aradım ama yok. En acil zamanda sigara olmaz mı insanın yanında. Belli ki ya masada unuttum ya yürürken düşürdüm haberim yok. Geri dönüp nataliayı bulmayı istedim, sonra vazgeçtim, sonra gidip özür dilemeyi düşündüm sonra vazgeçtim , gidip kavga çıkarmak istedim sonra yine vazgeçtim.

    Gün yavaş yavaş kendini göstermeye başlayınca, sabahın serinliği ile kendimi toparlamaya başladım. Üşüdüğümü hissederek ceketimi giymeye çalıştım ama ceket kendinden geçmişti. Elimi yüzümü yıkamak için sokak çeşmesi aramaya başladım. ( Sokak çeşmesi ne diye sormayın ) Çeşmeye ulaşınca ceketi çıkarıp kenara koydum. Önce yüzümü sonra dayanamayıp kafamı yıkadım. Ceket zaten berbat olmuş, giymeden biraz sağını solunu sileyim derken ceketin altından telefonla sigaram düştü. Sigara gördüğüne sevinen masum tiryaki gibi kaptım hemen, sonra tlf nun hiç çalmamasına, natalianın hiç aramamasına sinirlendim. Bi dal sigaramı yaktım, ciğerlerimi sonuna kadar doldurdum. ilk sigaramı içmem sanırım 2 dk sürdü.

    2. sigaramı yaktıktan sonra nataliayı aramaya karar verdim. Telefonu elime alıp tuş kilidini açmaya çalışıyorum açılmıyor. ( şimdiki gibi ipone değil- Nokia nın o zaman bile eski sayılabilecek tuşlu saçma sapana telefonu. Zaten arkadaş vermişti kullanmam için.) Ne yaptıysam telefon açılmadı.

    Umut kötü bir şeydir. Özellikle kendini kandırıp umut etmeye çalışıyorsan. Telefon kapalı olunca kendi kendime ‘’ natalia beni aramıştır ama ulaşamamıştır ‘’ diye düşünmeye başlıyorsunuz. zütünüz kalkıyor bir anda, aranıp ulaşılamamış olmak. Hem bahaneniz hazır telefon kapalı, hemde eğer aradıysa beni ‘’ iyi olmuş ‘’ diyorsunuz. Umut etmeyin, s…tir edin.

    Sigaranın keyfi bir yandan, umut etmek diğer yandan keyifli keyifli yürümeye başladım. Yurda vardığımda henüz kapılar açılmamıştı, Tabi ben arka girişin üstünden tırmandım. Odaya gidip direk duşa girdim. Soğuk suyun altında kafamı toparlamak için baya bir zaman bekledim.
    Acil bir telefon bulmam gerekiyordu, tabi birde başkasının telefonunu bozmuştum. Odadan çıkıp baganın yanına gittim. Sabahın köründe milletin odasına girince tabi küfürler havada uçuşuyor. 2. El telefon bulmam lazım dedim, telefon bozuldu. Baga çıkarıp kendı telefonunu verdi, kullan akşama hallederiz dedi.

    Simkartları değiştirdim ve telefonu açtım ve Nataliayı aradım.
    Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor,(нет в наличии в данный момент)

    Kafamdan kaynar sular boşaldı o an. Nasıl telefon kapalı olur amk. ( spor gazetesi) Kafada 40 farklı senaryo 40 farklı düşünce.

    Hemen en yakın arkadaşlarının telefonlarını aramaya başladım, zaten 2-3 kişi var tlf nunu bildiğim ama onlarda ya açmıyor yada kapalı. Yurttan çıkıp taksiyle natalianın evine gittim. Kapıyı çaldım çaldım açan olmadı, içeriyi dinledim ses yok. Anneannesi zaten duymuyor. Apartmanın önüne indim, ne yapacağımı bilemiyorum. Eğlence mekanına gitmeye karar verdim. Belki tanıdık birilerini görürüm diye. Mekan çoktan kapanmış kimse yok ortalarda.
    Elimdeki 2-3 numarayı devamlı aramaya devam ediyorum tabi, sonunda biri telefonu açmayı becerdi.

    -Alo, ben kitapkurdu, natalia yanında mı ?
    -burada yok
    -Nerede peki gece beraberdiniz.
    -………………….. ( telefonu kapattı sevgili arkadaş )
    Tekrar aradım, bu sefer küfür ederek açtı, bende ona küfür ettim tabi. ( siz yapmayın )
    Tekrar tekrar sorunca kız kafasını toparladı ki ekipten bir kızın ismini verdi. Sonra tekrar kapadı.
    Kızı tanımıyorum nasıl bulurum derken aklıma alex geldi. O kesin biliyordur dedim kendime.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    0
    Arkadaşlar işler biraz yoğuz, Yazamıyorum idare edin.

    Alex i aradım hemen. Açmadı tabi. Adam kim bilir nerde söndürdü feneri diye düşünürken telefon çaldı. Alex in aradığını görünce sevincimden zıplamaya başladım. Telefonu açtım arkadan gelen müzik sesinden hiçbir şey duyulmuyor. O bağırıyor ben bağırıyorum, alex müzikten ulaşınca sesi gelmeye başladı. Natailanın nerde olduğunu sordum, Alex henüz geceyi bitirmemiş belli ki, sarhoş olduğu düzgün konuşamadığından belli. Alex birşeyler söylemeye devam etti ama anlaşamıyoruz, O zaman konum at geliyim olayıda yok. ( şimdikilerin işi çok kolay )

    3-4 dk telefonda debelendikten sonra baktım olmayacak, köşede duran taksi ye ulaştım, adama durumu anlattım, telefonu adama verdim. Oda 3-4 dk konuştuktan sonra kesin olmamakla beraber bir adrese gidebileceğini söyledi. Başka çarem yok mecbur gideceğiz. Taksici ile çıktık yola, adam benim stresimden bir şey mi oldu dedi. Bende geçiştirmek için bir şeyler salladım. Sonunda adrese ulaştık, Şehrin diğer ucunda 2 katlı dublex evler, eski ama ahşap ve çok gösterişliler. Taksici beni sokakta bıraktı, alex i tekrar aradım ama telefona bakan yok.

    Bildiğim tüm küfürleri saymaya başladım, hatta küfür konusunu o an geliştirdiğimi söyleyebilirim. Önümde en az 400 konut var, saat sabahın körü ve ben hangisine bakacağımdan emin değilim. Ama yapacak başka bir şeyim yok, zaten kötü bir manzara ile karşılaşırsam diye içim içimi kemiriyor.

    Evlerin önünden geçerken müzik sesi varmı diye dikkat ediyorum, bir yandan da alex i aramaya devam ediyorum. Evlerin önünde dolaşırken telefonu bir kız açtı, alex ordamı dedim, kız sadece gülüyor, belli ki kafası güzel, sonra başka bir kız aldı telefonu oda telefona şarkı söylemeye başladı. Ulan gülsem mi ağlasam mı bilemedim, telefonu açan herkes sarhoş. Arkadan müzik sesi gelmeye devam ediyor. Kıza nerdesiniz diye soru soruyorum evdeyiz diye cevap veriyor. Artık kafa nereye gittiyse…

    Telefonda alex alex diye aynı şeyleri tekrar edip duruyorum, sinirden artık ne diyeceğimide bilemiyorum. Yürümeye devam ederken yolun üst tarafından gece elbisesi ile 2 kızı aşağıya doğru yürürken gördüm. Sabah sabah düğüne gitmeyeceklerini düşünü yanlarına doğru koşmaya başladım. Kızlar üstlerine doğru koşan birini görünce korktular tabi. Yanlarına vardığımda nefes gitmiş, dil dışarıda konuşamıyorum. Kızlar iyice korktu. Dedim nerden geliyosunuz? Kızlar cevap vermedi önce. Sonra durumu anlatmaya çalıştım, alex i aradığımı söyleyince kapı numarasını verdiler. Teşekkür edip girişi aramaya başladım.

    Evin önüne gelince zaten kapının açık olduğunu fark ettim. Kapıdan içeriye girdiğimde manzara aynen şöyle gözüküyordu:

    Ev belli ki o gece için tutulmuş, parti sonrasında eğlenmeye gelecek kişiler burada toplanmış.
    Evin girişinde büyük bir salon var, Salondan odalara açılan kapılar mevcut. Üst katta sadece 4-5 oda var. Salonun ortasında büyük bir masa ve üstünde boş şişelerden dağ oluşmuş. Mutfakta sadece buzdolabı var, oda artık nasıl yağmalandı ise kapağı kırık yerde duruyor. Salonun diğer köşesinde büyük bir müzik seti ve dj kabini. Müzik çalıyor ama sesi kızılmış iyice, zaten setin başında kimse yok. Birkaç erkek sızmış yerde yatıyor.

    Alex i arıyorum ama görünürde yok. Odanın birinden 2 kız ellerinde boş bardaklar ile çıktılar. Mutfağa doğru ilerlerken arkalarında seslendim ama kimse bakmadı. Peşlerinden mutfağa girdim, kızlar yerlerdeki şişelere bakıp alkol arıyorlardı. Kızlardan birinin kolundan tutup alexi aradığımı söyledim. Kız yüzüme anlamsız anlamsız bakıp, alkol verirmisin diye bardağı yüzüme uzattı. Tekrar sordum, bu sefer kızlardan biri boynuma sarıldı. Kızlardan kurtulup odalara bakmak için mutfaktan çıktım.

    ilk odaya girdiğimde yerdeki yatağın üstünde 2 kız 1 erkek çıplak olarak sızmışlar. Kızları ve erkekleri görünce eğer natalia yı burda görürsem ne yaparım diye korkarak odadan çıktım. Diğer odaya girdiğimde kanepeler açılmış üstlerinde kızlar 2 şerli 3 erli sızmışlar, elbiseler açılmış her şey meydanda. Kızlara bakıp natalianın olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

    Dışardan alex in sesini duyunca, salona çıktım.

    Alex üst kattan beni görünce kardeşimmmm ( bratişkaaaa ) diye bağırmaya başladı. Adamın üstünde sadece boxer var, başkada bir şey yok. Merdivenlerden çıkıp ufak bir sarılmadan sonra nataliayı sormaya çalışırken, Daha ben sorumu tamamlayamadan odadan 2 kız çıplak şekilde çıkıp yanımıza geldi.

    Kızlar alex e sarılıp odaya çekmeye çalışıyorlar, alex benim kolumdan tutup benide sürüklemeye çalışıyor, ben nataliayı sormaya çalışıyorum. Alex kızlardan birini bana doğru itekledi al natalia diye. Kız boynumdan öpmeye çalışıyor, ben kızın ellerini açmaya çalışıyorum. Alez diğer kızla odadan içeriye girdi. Ben kızdan kurtulup peşlerinden odaya daldım. Alex e tekrar tekrar soruyorum natalia nerde diye, alex gülerek saçma sapan şeyler söylüyor.

    Diğer kızda peşimden gelip tekrar sırtımdan bana sarılıp yanağımdan öpmeye çalışıyor. Odada ot kokusu var. Sadece alkol olsa sızıp kalırlar, belli ki ot çekmişler. Sinirlenip kızı zorla dışarı çıkardım, diğer kızında kolundan tutup onuda odadan çıkardım. Kapıyı kilitledim. Alex küfüretmeye başladı tabi. Onu da zorla odadaki banyonun içine soktum.

    Küvete sokup musluğu açtım. Fıskiye çalışmıyor ama. Adamın kafasını zorla suyun altına sokmaya çalışıyorum, kafa iyi ama direnmeye çalışıyor. Onu ayıltayım derken benimde üstüm başım battı. Adamın kafaya öyle bir bastırmışım ki boynunda elimin izi çıktı. Yaklaşık 10 dk kafa suda kalınca adamın nefes alış verişi değişti. Neredeyse boğulacakmış.

    Direnmeyi bırakınca bende elimi çektim. Suyu kapattım. Alex titremeye başladı, üstüne bir şeyler getireyim demeden tüm banyoya kusmaya başladı bu sefer. Odanın içinde yatağa oturdum adamın kusmasının bitmesini bekliyorum. Nihayet kusması bitip doğrulmaya çalışında banyoya girip kaldırdım.

    Yatağa yatırıp natalianın nerde olduğunu sordum. Adam halen küfretmeye devam ediyor bana. Tamam tamam anladım sen natalia nerde onu söyle diyorum yine küfrediyor. Bu sırada odanın kapısı vurulmaya başlandı, kapıdaki kızlar yada başkaları kapıyı zorlamaya başladılar. Alex biraz daha kendine gelince yatakta oturur pozisyona geldi. Üşüdüğü titremesinden belli oluyordu. Yaz bile olsa o kadar suya maruz kalınca insan titremeye başlıyor. Alex bana bakıp, siz türkler hep mi böyle manyaksınız a.q. diyince derin bir oh çektim. Tamam dedim kafa yerine geliyor. Baygın gözlerle bakan alexe tekrar sordum soruyu, natalia nerede olabilir diye? Kızlarla beraber gittiğini söyledi. Nereye gittiler dedim. Dans ekibinden bir kızın ismini söyledi. Tlf ver dedim. Adam çıplak üstünde telefon arıyor a.q. ( siz siz olun g..tü başı dağıtmadan için, yoksa çıplak üstünüzde telefon ararsınız)

    Çıkardım telefonu, aradım bunu numarasını, telefon çalıyor ses yok. Odanın kapısını açtım, kızlar kapıda çıplak bekliyorlar. Yanlarından geçip telefon sesi arıyorum. Telefon mutfakta şişelerin arasında çıktı. Telefonu alıp alex in yanına tekrar geldim. Kızlar giyinmeye çalışıyorlar, bir yandan da bana küfür ediyorlar. Telefonu alexe verdim, numarayı bulsun diye.
    Numarayı alıp evden dışarı çıktım, ama uzaklaşmıyorum. Eğer aradığım numarada bulamazsam tekrar girip başka numaralar isterim.

    Telefonu çevirdim, karşıdan bir erkek açtı.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    0
    Önce konuşamadım, adam karşıdan alo alo deyip kapadı. Kafamı toparlayıp tekrar aradım, tekrar aynı ses, ben yine konuşamadım.

    Ne olacaksa olsun diye tekrar aradım, telefonu yine aynı ses açtı.

    Nefesimi toplayıp sakin olmaya çalıştım.

    -Natalia ile görüşebilirmiyim?
    -Uyuyor dedi.
    -Uyuyor ? ( Nasıl uyuyor lan, nerde uyuyor , sen kimsin, hepinizin ………….)

    Adam karşıdan söylediklerimi anlamadı ama sinirli olduğumu ses tonumdan anlamış olacak ki telefonu kapattı. Ben durmadan telefonu arıyorum ama açan yok. insanın aklına neler geldiğini hepiniz biliyorsunuz. Ulan diyorum ilk kavgada başka birinin koynuna mı girdi bu kız ? Aklımdan deli deli şeyler geçiyor. Evin girişindeki merdivenlere oturdum bi sigara yaktım. Gözlerim doldu, ağladım ağlayacağım.

    Telefonum çaldı. Aradığım numara beni arıyordu. Telefonu açmamla bağırmam bir oldu. Karşıdan bir bayan sesi natalianın yanında olduğunu söyledi. Bana bir adres verdi. Sokaktan aşağıya doğru yolda bir taksi bulurum diye deli gibi koşmaya başladım. Taksiyi bulduğumda nefesimi toparlamam ve adresi söylemem 2-3 dk mı aldı.

    Sanırım ben çok evhamlı biriyim. Takside yine 40 senaryo çizdim. Beni niye eve çağırıyorlar ki ? Yanındaki adamlara beni mi dövdürecek ? Böbreği mi istiyorlar ? Kötü yola düşürüp üstümden para mı kazanacaklar ? Doğru son söylediğim bana da mantıklı gelmedi.

    Mesafe çok uzak değildi. Yine eski rus bir rus binasının önündeydim. Kapı numarasını sormadığım için tekrar telefon ettim. Telefonu tekrar aynı kız açtı. Binanın önündeyim aşağıya gelin dedim. Kız natalia uyuyor gel uyandır dedi. Ulan dedim kesin böbrek gidiyor. Böbreği alıp başka bir şey yapmasalar bari. Merdivenleri çıkmaya başladım, yukarıdan kapı kilidinin açıldığını duyabiliyordum. Saniyenin yarısında plan yaptım hemen. Eğer evde çok erkek varsa kapıdan ilk vurabildiğime vurup bağırmaya başlarım, tüm apartman dışarıya dökülünce de aradan kaçarım diyorum. Yada güzel bi dayak daha yerim.

    Açılan kapının önünde bir kız bide arkasında uzun ama zayıflıktan ölecek bir adam var. Kapıya fazla yaklaşmadan natailayı çağırırmısın dedim. Kız içeriye gel dedi. Girsem mi girmesem mi diye düşünürken kız kapıyı sonuna adar açtı. Evin içinde başka birileri varmı diye bakmaya çalışıyorum. Kim var içerde diye sordum. Kimse yok dedi. Arkadaki adam da o kadar korkutmadı gözümü.

    içeriye girmem ile kapıdaki adam elini uzatıp selam verdi. Hoş geldin dedi. Adamın ses tonu okadar garip ki, elimi uzatıp uzatmamaya tereddüt ettim. Sadece selam verip göz ucuyla diğer odaları kapılarına ve odaların içlerine görmeye çalışıyorum. Kız tedirginliğimi fark etmiş olacak ki, eliyle odayı gösterip natalianın içerde olduğu söyledi. Odaya girmeden siz kimsin diye sordum. Natalianın başka ünv. Den arkadaşları olduklarını söylediler.

    Adamı işaret ettim bu kim diye, ev arkadaşım dedi.

    Sevgilin mi dedim- hayır dedi.
    Adam gülmeye başladı arkada.

    Natalia akşam neden size geldi dedim. Kız suratını sertleştirip ‘’ kızı çok üzmüşsün, girde özür dile ‘’ dedi.

    Daha fazla uzatmadan heyecanla içeriye girdim.

    Nataliayı gördüğümde heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Gece elbisesini çıkarmış, üzerinde ince bir pike var. Makyajı yüzüne dağılmış, gözleri akmış, ağlamış…. Öylece de uyuya kalmış. Uyandırmaya kıyamadım. Uyandırsam ne diyeceğimi bilemedim çünkü.

    Beyler aklınız sadece kızlarla sevişmek te olmasın. Sevdiğiniz kızı kucağınıza yatırın, saçını okşayarak uyutun onu. Uyuduğunda kirpiklerini sayın. Uyandığında kirpikleri kadar çiçek alın ona. Sadece sevin.

    Yanına uzandım, burnu burnuma değecek kadar yakındım. Elimi yüzüne attım. Gözyaşlarının oluşturduğu çizgileri tekrar tekrar parmaklarımla geçtim.

    Gözlerini açıp beni gördüğünde önce korktuğunu anlayabiliyordum. Kendini geriye doğru atmaya çalıştı. Nerdeyse yataktan düşüyordu. Belli ki gerçek mi rüya mı anlamaya çalışıyordu. Yatakta doğrulup hızlıca sarıldım nataliaya. Özür dilerim dedim. Sonra 40 defa tekrarladım. Natalia belli ki bana halen sinirliydi, elleriyle göğsüme vurmaya çalışıyordu. Ben kollarını da kavrayınca artık aramızda mesafe kalmamış ve natalia hareket edemiyordu.

    Natalia defol git diye bağırmaya başladı. Ben saçlarından öpüp onu sakinleştirmeye çalışıyorum derken odanın kapısı açıldı. hem kız hem adam kapıdan bize şaşkın gözlerle bakıyordu. Natalia nerdeyse çıplak sayılırdı. Ben sinirle dışarı çıkın diye bağırdım. Kapı aynı hızla kapandı. Natalia nın kollarından tutup yatağa sırt üstü yatırdım. Seni seviyorum dedim. Seni çok seviyorum. Özür dilerim, hatalıyım. Natalia ağlamaya başladı, sesi titriyordu. Göz yaşları gece boyu çizdiği yllardan akıyor ben ise o yaşları silmeye çalışıyordum. 4-5 dakika öylece bekledik. Natalianın gözleri şişmiş, boğulur gibi sesler çıkarıyordu. Üstünden kalkıp kapıyı açtım. Su istedim. 1 bardak getirdiler.

    Natalia yı doğrultup suyu içirmeye çalıştım. Kapı açık kaldığı için içeriye diğer kızda girmişti. Kız nataliaya sakin olmasını, suyu içmesini söyledi. Gece nerdeydin diye sordu natalia. Yurtta olduğumu söyledim. Tekrar bağırmaya başladı. Yalan yalan diye. Belli ki oda benim gibi geceyi bir başkasının yanında geçirdiğimi sanıyordu. Durumu en başından anlatmak için ikimizin de sakinleşmesi gerekiyordu. Sakinleşirsen her şeyi anlatacağım dedim. Yanımızdaki kız dışarı çıkmamı rica etti. içeride beklediğimi söyledim. Başka bir odaya geçip kanepeye oturdum. Evdeki adam yanıma geldi. Sigara içebilirmiyim diye sordum, küllük getirdi. Bir sigara yaktım, sonra bir tane daha. Sanırım 3-4 sigara içmiştim.

    Diğer kız natalianın koluna girmiş, oadaya gelip çaprazımdaki diğer kanepeye oturdular. Lütfen dedikten sonra tüm olan biteni anlatmaya başladım. Sokaklarda yürüdüğümü, kafayı bulduğu mu. Sabaha karşı sızdığımı, telefonumun bozulduğunu, sonra yurda gidip arkadaşlardan yeni telefon aldığımı ( aldığım telefonu gösterdim) sonra natalianın evine gittiğimi, orda bulamayınca alex i aradığımı, alexin yanına gidip natalia yı sorduğu mu vs vs herşeyi anlattım. Tabi arada natalia emin olmak için sorular soruyordu. Ben olanı biteni hatırladığım tüm detayları ile anlatıyordum.

    Yanımızdaki kız bana inanmıştı bile, diğer köşede bekleyen adam nerdeyse ağlayacaktı. Natalianın aklı üstümü değiştirmeme takılmıştı. Sabaha doğru kustuğumu, yurda gidince duş aldığımı söyledim. Natalia nın aklı tam olarak buraya takılmıştı. Natalia kuşku ile sorunca diğerleri de yüzüme garip garip bakmaya başladılar.

    Sigaralar havada uçuşuyor a.q. Kendimi Amerikan jürisinin önünde sorguya çekilen şuçlu gibi hissettim. Beraber yurda gidelim dün berbat olan takım elbisemi ve kırılan telefonu mu göstereyim dedim. Yada yurdun kamerasından saat kaçta giriş yapmışım onu bulalım dedim. Benim kesin ve net konuşmalarımdan herkes ikna olmuştu ama natalia burnumdan getirecekti belli ki. Ezilmemek için karşı atağa geçmem gerekliydi. Sen neredeydin diye sordum. Bunlar kim ? Neden burdasın ? Neden beni hiç aramadın ? diyince natalia gözlerini büyüte büyüte cevabı yapıştırdı. ‘’telefonun kapalıydı beyefendi!!! )
    Bende aynı şekilde ‘’ bozulmuştu ‘’ diye karşılık verdim.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    0
    Sonra natalia anlatmaya başladı. Gece kulübün arkasında tokattan sonra oda peşimden içeriye girmiş. Tuvalete gidip ağlamış. Sonra tuvaletten çıkıp masalara bakmış beni görebilmek için. Aramış ama bulamamış. Dışarıya çıktığı düşünerek baya bi beklemiş. Gittiği mi anlayınca tlf etmiş, tlf kapalı. iyice deliye dönmüş. Eve gidecek ama araba o saatte tek başına gidemez. Diğer kızlarda partiyi bırakıp gitmek istememişler doğal olarak. En son evinde olduğumuz kız ev arkadaşını çağırmış ve 3ü birlikte bu eve gelmişler. Tabi evde dedikodu alkol hepsi birleşince benim bunu aldattığımı düşünerek vermişler dedikodunun gözüne.

    ikimizde sakinleşmiş ve rahatlamış birbirimize bakıyoruz. Yerimden kalkıp yanına oturdum. Kafasını göğsüme yasladım. Adam ve diğer kız çıktılar odadan.
    Defalarca özür diledim, hatalıyım dedim. Gerçekten de öyle bir gecede yapmamalıydım. Konuyu açmak isteyince susturdu beni. Konuşmayalım dedi. Tamam dedim.
    Nataliayı banyoya zütürdüm. Yüzünü yıkadım. O hiç çaba göstermedi. Bende yüzünü yıkamanın tadını çıkardım. Çocuk gibi hareketsiz önümde durması çok ama çok güzeldi. Odaya gidip üstünü değiştirelim dedim ama kızın yanında gece giydiği mini elbiseden başka bir şey yok ki. Natalia kıza seslendi ve elbise istedi. Eşortmanlar gelince natalia sen değiştir suçlusun dedi. Hayhay dedim gülerek. Ufak bir bebeğin üstünü değiştirir gibi değiştirdim üstünü. Bacağından öptüm, göbeğinden öptüm, sırtından öptüm, ensesinden öptüm, yanağından öptüm. Sapıkça değil sevgi dolu, arzu ile değil hayat gibi öptüm.

    Giyinmesini bitirdiğimizde bana yine sevgi ile baktığını görünce yine uzun uzun sarıldım. Odadan çıktığımızda adam ile kız kahvaltı hazırlamışlardı. ( kahvaltı dediysem sucuklu yumurta değil, kıraker bisküvi felan. ) Tekrar tanışmak için ikisine de elimi uzatıp teşekkür ettim. Onlarda masaya davet ettiler. Natalia kız ile kız bir kız sarılması ( pelüş oyuncaklara 5 sn lik sarılma gibi ) yaptıktan sonra masaya oturduk. Onlar gece yaşadıklarını anlattılar, ben anlattım, güldük sohbet ettik. Tekrar teşekkür edip evden ayrıldığımızda gün neredeyse akşam olmuştu.
    ···
  18. 43.
    0
    Taksiye binip Natalianın evine gidecektik ama ben sabahtan beri bir şey yemediğimden yemek yemeyi teklif ettim. Natalia eve gidelim diye ısrar etti. Dışardan sipariş veririz dedim. Eve vardığımızda anneannesi tv li odada oturmuş bir yandan günlük alkolünü alıyor bir yandan da tv deki muhabire kızıyordu. Kadın artık beni görmeye alışmış olacak ki tepki bile vermiyordu bana. Gerçi natalianın evine giderken aldığım küçük alkol şişelerinin de payı büyüktü.

    Natalia duşa girmek için banyoya giderken bende en sevdiğimiz bol peynirli pizzadan siparişi vermiştim bile. Natalia banyoda bana seslendi, havlumu unutmuşum diye. Banyonun kapısına gidip sorun olmaz aramızda yabancı yok dedim. Kafasını kapıdan uzatıp pembe pembe olmuş yüzüyle utanmış gibi yaptı. Yatak odasına gidip havlusunu getirdim. Banyonun kapısını açmadan havlu ile yüzümü kapadım ve banyoya girdim. Ben utanıyorum diye bağırıyorum, natalia havluyu çekip gözlerimi açmaya çalışıyor. Ben olmaz utanırım diye bağırıyorum. Kahkahalar içinde havlu elimden düştü. Natalia kendisini görmemem için sarılıp dudaklarımdan öpmeye başladı. Sağlarından sızan sular üstümü ıslatmaya yetmişti bile. Her güzel şeyin ortasında olduğu gibi kapı çaldı. Pizzacı tam gelecek zamanı buldu. Ben gitmek istemiyorum natalia zorla beni banyodan çıkardı tabi.

    Parayı ödeyip pizzaları aldım. Natalia duştan çıkmış, her zaman yaptığı gibi vücudunu kremliyordu. Hadi dedim soğutmadan yiyelim. ( Merak etmeyin anneannesine de bir dilim verdik. Kadın sadece alkol ile besleniyor . )

    Açlıktan ölmüşüm ki kendi pizzamı yedikten sonra natalianın pizzasına da salça olmaya başladım. Oda farkına vardı ki elindeki pizzayı uzatıp uzatıp geri çekti. Yemeğin üzerine bir sigara yaktım. Sevgilim yanımda, her şey güzel, sınavlar bitmiş. Kötü olan tek şey 7 gün sonra Türkiye ye dönecek olmam.

    Konuyu açmak için nataliaya dönüp Türkiye den ne istersin diye sordum. Oda biliyordu yaz tatilinin geldiğini ve hiç sormamıştı ne zaman gideceğimi. Sen gel yeter dedi. Olmaz dedim bir şey istemelisin. Aklıma gelmedi dedi. Düşün dedim bende. ikimizin de yüzü asılmıştı ama ikimizde konuşmak istemiyorduk bunu. Üzülmek istemiyorduk.

    Balkonda yerde oturduk biraz, hava serinlemişti. Tam rahat rahat konuştuğumuz sırada yurttan arkadaşlar aradı.
    -Alo
    -Kitap kurdu nerdesin ?
    -Dışardayım hayırdır ?
    -Gelmiyomusun yurda.
    -Geliyorum da bişeymi oldu.
    -ingilizceden çakmışsın.
    -Hass……r. Ciddimi lan ?

    Benim surat oldu 5 karış. Kalmak demek 1 yıl daha okumak demek. Hem natalia da okulu seneye bitiriyor. Geliyorum deyip nataliaya durumu anlattım. Onunda morali bozuldu ama yapacak bir şey yok. Kapıda vedalaşıp çıktım.

    Yurda vardığımda odada benimle beraber ingilizceden çakozlayan 5 kişi vardı. işin garip kısmı bu 5 kişinin haricinde üst sınıflardan 2-3 ağır abide odaya gelmiş nasihat veriyorlar. Ben odaya girince bunlar bana dönüp oooooo kitap kurdu beyde gelmiş. Arkadaşınız zaten burayı otel gibi kullandığı için ing.den çakması normal gibi saçma sapan konuşmaya başladılar. Dedim hayırdır niye toplandınız burada ? Bu üst sınıf abiler ing. Den kalanlar için dekanlıktan büt talep etmişler de dekanlıkta kabul etmiş. Diğer çocuklar nerdeyse adamların g…tlerini yalayacaklar, abiler havada uçuşuyor. Tabi arkasından nutuklar tekrar başladı. Ben daha fazla dayanamadım tabi, dekanlık bu hakkı veriyorsa zaten herkese veriyordur, sizin istemenizle özel bir durum mu oluşuyor ? Ben böyle konuşmaya başlayınca bunlar oflayıp puflamaya başladılar. Diğer çocuklar sanki ben kalmalarına sebep olmuşum gibi kinle bakmaya başladılar bana. Kalanlar için sınavın 15 gün sonra yapılacağını öğrenip, odadan çıktım. Tabi arkamdan neler konuşulduğunu tahmin etmeye gerek yok.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    0
    Tüm okul biletlerini alıp ülkelerine doğru yola çıkmaya hazırlanırken ben nasıl olcakta bu ing. Vercez diye kara kara düşünmeye başladım. Önümde 15 gün var. Tüm yurt boşalmaya başladı. Herkes ülkesine dönmek için hazırlanıp bir bir yurttan ayrılıyor. Sınavdan kalan 5 geri zekalı insan topluluğu bir araya gelip her gün çalışmaya karar verdik. Topluca çalışırsak daha iyi sonuç alırız mantığı. ( sürü pgibolojisi).

    Bu 5 salak geceleri çalışıp gündüzleri sıcakta uyuyalım diyorlar, ben ise gündüz çalışıp geceleri uyuyalım diyorum. Geceleri Natalianın yanına gitme planları yapıyorum haberleri yok.

    Adamları ikna edemedim önce, sonra baktım olmuyor işi binliğe vurdum bende. 15 gün boyunca yurtta oturulmaz, akşamları ben sizi eğlenmeye bara zütüreyim dedim. Adamların gözleri fındık bulmuş tavşan gibi açıldı. Millet nerdeyse dersi boş ver bizi her gece aleme zütür kıvdıbına geldiler. Tabi benim anlattığım gerçek üstü hikâyelerin de payı azımsanamaz. 5 gün geçti, ben gündüzleri ders çalışıyorum akşamları natalia ile sabahlara kadar gezip eğleniyoruz.

    5. Günde uykusuz geçince benim tansiyon vs herşey düşmüş, öğlen yemek yemek için gitiiğimiz lokantada bayılmışım. Yanımdakiler yüzüme su sürüp ayılttılar beni. Dedim ben hastayım, gidip yatayım. Nataliayı aradım, geliyorum dedim. Natalianın evine vardığımda gözlerim artık uykusuzluktan çökmüş ki natalia bile korktu. Dedim ben uyumuyorum hiç benim uyumam lazım. Natalianın odasına girdim, bir uyumuşum tam 24 saat.

    Gitti mi 1 gün daha.

    Aynı günün gecesinde de yine nataliada kaldım. Sabah erkenden yurda gittim. 5 salak yine aynı odada ders çalışıyorlar. Nerdesin felan filandan sonra bunlar bana trip atıyorlar. Yok bize söz verdin ama hep kendin gidiyon, bizi zütürmüyon vs vs. Söz dedim ben ayarlayacağım ama önce şu sınava çalışalım. 5 salaktan biri üst sınıflardan birini ayarladıklarını bizde sorular ve cevapları konusunda bizi çalıştıracağını söyledi. içimden inşallah şu meşhur abilerden biri değildir diyorum. Kim diye sorunca Ayşe abla isminde biri dediler. ( evet o yüzüme telefon kapatan ayşe abla. )

    intikam çanları çalmaya başladı. Yok lan ne çalması, ne intikamı, sınavı vermemiz lazım, yardım lazım. Denize düşmüş yılan misali sarıldık bulduğumuz ilk tahtaya. Nataliayı arayıp durum raporu verdim yanlış anlaşılmamak için. ( tabi öyle kolay olmuyor ama buraları hızlı geçiyorum)

    Türk cafesinde buluşup günde 3 saat bize pratik yaptıracaktı. Tabi bizde bunun karşılığını para ile ödeyecektik. Sınava kalmış 1 hafta tüm okul nerdeyse boşalmış, kimsecikler yok etrafta. ilk gün derse gittiğimizde ayşe beni görünce bi afalladı, sende mi geldin der gibi garip garip bakmaya başladı. Sen gelebildin mi ya, kız arkadaşın kızmasın ? diye bide laf soktu. Ben hiçbir şey demedim. Gülümseyip geçtim.

    Ders aralarında ayşe bana laf sokmaya devam etti tabi. 2. Gün ders bitiminde 5 salak yurda doğru giderken ben kaldım. Ayşe ye yemek ısmarlamak istediğimi söyledim. Gülerek kabul etmedi. Kız arkadaşın görmesin sonra anlatamazsın dedi. Dedim sorun olmaz burada olduğumu biliyor, hem belki konuşursak beni niye sevmediğini öğrenebilirim ! dedim. Yüzüme bakıp sevmek ! diye tekrarladı.

    Dışardan çok mu garip görünüyorum dedim, yada çok mu sapık diye ekledim. Ayşe önce ofladı, sonra tatlı olsun bari dedi, çantasını yandaki sandalyenin üstüne koyarken.
    Garsonu çağırdım, sütlü bir tatlı söyledi kendine, bende dondurma istedim.

    Evet dedi, dinliyorum.

    K:Kitap Kurdu
    A:Ayşe

    K:Niye her konuşmamızda bana laf sokmaya çalışıyorsun.
    A:Hoşuma gidiyor.
    K: Neden ?
    A: Bilmem, dışardan bakınca garip gözüküyorsun
    K:Nasıl garip ?
    A: Şöyle ki ?
    -Bu okula hazırlık olarak gelip senin gibi yaşayan kimseyi görmedim. Hatta kimse görmedi.
    -Sen hazırlıkta yabancı sevgili yapan, okulun Sahne sanatları fakültesine gidip dans eden garip birisin.
    -Alkol kullanıyorsun, genelde yabancı arkadaşların var, hep dışarda yabancılarla görüyoruz seni.
    -Partilere gidiyorsun, yurda gelmediğin günler oluyormuş artık nerde kalıyorsan.
    -Tabi duyduklarımızı söylemiyorum bile. Sana gıcık olmama yeterli bunlar.

    Beni aldı bi gülme.

    K: Bu mu yani bana gıcık olma sebebin. Kız arkadaşım var, dans etmeye çalıştım, Dışarıda partilere gidiyorum ve bazen yurda gelmiyorum. Bunlar yani ?

    A: Evet

    Derin bir nefes aldım önce, sonra bir sigara yaktım.

    K: Doğru söylüyorsun, kız arkadaşım var ismi natalia. Seviyorum onu. Senin dönemin arkadaşların gibi sadece kendimi tatmin etmek için takılmıyorum.
    Evet dans etmeye çalıştım, diğerleri gibi sabahtan akşama odada oturup onun bunun dedikodusunu yapmadım, kendime faydalı birşeyler aradım.
    Evet alkol kullanıyorum, ama şimdiye kadar alkol ile ilgili ne kimseyi rahatsız ettim nede alkol kullandığımı bir özellik olarak anlatmadım. Eğlenmek için partilere gittiğim doğrudur bunda bir gariplik olduğunu sanmıyorum.

    Duyduklarının fazlasını ben söyleyeyim.
    Biliyorum arkamdan konuşulduğunu, yabancı kız arkadaşım olduğu için ağır abaza olduğumu düşündüğünüzü, herkes gibi akşama kadar yatıp sabaha kadar odada geyik muhabbeti çevirmediğim için salak olduğumu düşündüğünüzü biliyorum.

    Kız bu kadar açık sözlü olacağımı düşünmediği için suratının rengi atmıştı. Tabi yakalamışım durmak yok.

    K: Peki sen benim bildiklerimi biliyormusun?
    Dışarda dayak yedim, 2-3 gün hastanede yattım kaç türk geldi ziyaretime ?

    Kendi dönemimden bir iki kız yemek getirdi sağolsun ama onlarda artık benim hakkımda ne duydularsa yolda görseler yüzlerini çeviriyorlar.

    Tüm üst sınıf öğrenciler nutuk atmaya bayılıyorlar, aman şunu yapmayın aman bunu yapmayın. Niye çoğu her taku yerken, her pisliği gizli gizli yaparken gelip doğruluk nidaları atıyorlar ?

    Sen benden 3-4 yaş büyüksün diye beni yönlendirme yada bana üstünlük taslama hakkını nerden buluyorsun.

    Peki nutuk çeken üst sınıfların benden dans ekibindeki kızların numaralarını istediklerini biliyormusun? Sence amaçları uluslararası diyaloğu geliştirmek mi ? isimleri söylesem sen bile inanmazsın ama boş ver, sen yine beni kötü bil.

    Kız elinde kaşıkla mal gibi kaldı karşımda, Dersler için teşekkür edip afiyet olsun dedikten sonra masadan kalktım. Hiç dokunmadığım dondurma da dahil hesabı ödeyip dışarı çıktım. Yurda doğru yürümeye başladım.
    Sigara almak için Markete girdiğimde ayşenin de markete girdiğini fark ettim. Çıkış kapısında bana bakıyordu.

    Sigaranın parasını ödeyip dışarı çıktığımda ayşe de yanıma geldi.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    0
    zamanında çok dinlediğim müziklerden biri.

    https://www.youtube.com/watch?v=G34x-hPwDqA
    ···