-
276.
+1Final haftası gelmiş tüm öğrenciler sınavların peşinde koşmaya başlamışlardı. Havalar çok ısınmıştı ayrıca. Gündüzleri 40 dereceyi bulan sıcaklar insanı zorluyordu. Sınavı biten öğrenciler birer birer ülkelerine dönüyorlardı. Ben ise halen bir bilet almamıştım. Tüm öğrenciler gitti. Çiçek yılan ve ablası gitmeden bir gün önce buluştuk. Vedalaştık. Ben biletimi daha geç bir tarihe aldığım yalanını söyledim.
Baga ile işlerimize bakmaya devam ediyorduk. Gayrat bir gün bizi çağırdı. Adam kendi şehirinin en lüks mekanlarında birinde buluştuk.
Adam bizden toplu bir para istedi. Ve istediği para yılık karımızın nerdeyse yarısı. Adama durumu anlattık ama bizi çok sallamadı. Adam tutarı anladığımızdan emin olduktan sonra kalkıp gitti. Şehrimize dönüp baga ile parayı hazırladık. Adama parayı teslim ettikten sonra tekrar döndük. Baga işi bırakmak istediğini söyledi. Haklıydı da. 1 yıl boyunca adamlara çalışıyor gibiydik. Ama marketlerde olan alacaklarımızı tahsil etmemiz ve bize yeni mal gelmesini önlememiz lazımdı. Baga ya 6 ay daha dayanmasını söyledim. Sonra bırakacaktık. Ama şimdi bırakamazdık. Bagaya işlere devam etmesini söyledim. Kendime bir uçak bileti aldım. Ve yola çıktım. -
277.
+1istanbula indiğimde saat 04:00 gösteriyordu. Havaalanında bir şeyler atıştırdım. Saatin 7 olmasını bekliyordum. Meleği arayacaktım. Onu görmem gerekiyordu. Tlefonu defalarca çaldırdıktan sonra açtı melek
M:efendim
K:melek günaydın,
M:Sen kimsin ?
K:kitap kurdu tanımadın mı ?
M:tanıdım, neredesin?
K: havalanındayım, gelebilirmiyim.
M:Dışarda buluşalım, erkek arakdaşım seni burada görmesin
K: tamam, bana haber ver ama .
M: birazdan çıkarım, söylediğim adrese gel .
Adresi alıp telefonu kapattım. Takside giderken ‘’ demekki ciddi birisi ‘’ Kız çekiniyor çocuktan ‘’ dye düşündüm.
Cafeye gidip oturdum, birkaç bardak çay sonra melek geldi.
Meleği ilk gördüğümde tanıyamadım. O kadar zayıflamış ki yüzündeki kemikler ortaya çıkmıştı. On sarılmaya çalıştım, sırtındaki kemiklere değdiğimi hissettim. Hoşbeşten sonra meraktan duramadım.
K: Ne kadar zayıflamışşsın melek, rejim filan mı yapıyorsun.
M: yooo, bilmem çok mu zayıflamışsın.
K: evet hem de baya, baksana yüzündeki kemikler ortaya çıkmış.
M: hiç dikkat etmedim.
Melek söylediğim ufak tefek atıştırmalıklardan birkaç lokma aldı ki midesi bulanmaya başladı. Kusmamak için kendini zor tuttu.
Hesabı ödeyip kalktık. Açık havada sahile indik.
M: Kitap kurdu sana bir şey söylemek istiyorum
K:Tabi söyle.
M: Artık beni aramasan olur mu ?
K: neden ? erkek arkadaşın istemiyor diye mi ?
M: hayır ben istemiyorum.
K: iyide ben sana kötü bir şey yapmadım ki, biz arkadaş hatta dost değilmiyiz ?
M: Görüşmek istemiyorum, beni aramanı istemiyorum. Seni unutmak istiyorum.
K: Anlamıyorum, ben sana bir şey yapmadım ki. Şimdi durduk yere seni görmek istemiyorum diyorsun. Tamam seni üzdüm kırdım belki, ama beni silmek istemeni alayamıyorum.
M: Nedeni yok, beni aram lütfen.
Dedi ve dönüp arkasını gitti. Sahil kenarında ismail abi gibi kaldım a.q (*trt-leyla ile mecnun-ismail )
Keşke gitseydim peşinden keşke öğrenseydim gerçeği. O beynimin taaa a.q
Sahilde biraz daha oturup ne olduğunu anlamaya çalıştım. Niye böyle olduğunu anlamlandırmaya çalıştım. işin içinden çıkamayınca ‘’ demek ki erkek arkadaşı istemiyor ‘’ basitliğinde düşündüm.
Aldım bir bilet evin yolunu tuttum. -
278.
+1Geçen yaz sadece 1 ay kaldığım için annem çok özlemiş belli ki kadın sarıldı bırakmıyor. Meğer ondan değilmiş. Eve girelim 15 dk olduktan sonra 2 aile büyüğümüz amcamız ve yakın akrabamız olan bir kadını kaybettiğimiz haberini öğrendim. Annem ağladı biraz, sonra toparladı.Tümünü Göster
Okulda ve işte iyice taka sarmıştım. Bari bu yaz 2 aylık bir tatil yapıp rahatlamak istedim. işten güçten okuldan, insanlardan uzaklaşmak iyi gelecekti bana. 10 günden fazla yattım evde. Hiçbir şeye elimi sürmedim. Sadece odamda sigara içip yattım. Annem korktu biraz bu durumdan. Daha fazla korkutmamak için dışarıya çıkmaya başladım. Annem öğrenci olduğum için cebime para koymaya çalışıyordu. Bende durumu anlamasınlar diye parayı alıp teşekkür ediyordum. Sonra o parayı fazlasıyla kardeşime veriyordum. ihtiyacı olursa söylemesini istiyordum.
Sosyal medya yayılmaya başlamış, insanlar facebook dan bahsediyorlar. Ama hiç umrumda değil. Sosyalleşmek en son isteyeceğim şey.
Bir gün dışardayken telefonum çaldı. Telefonu açtım. Ve arayan kim ? Dilek.
D: alo kitap kurdu ben dilek, nasılsın
K:Dilek, iyiyim. Sen nasılsın. Numaramı nerden buldun ?
D: Okulun kayıtlarında varmış.
K:Okulda mı ? neyse ne yapıyorsun ?
D: iyiyim, tatilin keyfini çıkarıyorum. Senden bir şey rica etsem olur mu ?
K: hayırdır ?
D: Biz kızlarla vize almak için senin yanına gelsek bize yardımcı olurmusun ?
K: Kızlar kim ?
D: Çiçek, yılan, ayşe ve ben. Sabah gelip akşam döneceğiz. Sadece yolları çok iyi bilmiyoruz, yarımcı olursan çok sevinirim.
K: tamam yardım ederim sorun olmaz.
5 dk sonra çiçekte aradı, bizi nereye zütürecek ne yedirecek filan diye bir sürü şey istedi. Hallederiz dedim, misafir sizsiniz.
Neyse bunlar 1 hafta sonra geldiler. Bunları teminalden aldım. 4 kız bir ben, sanki bu kızlar yıllardır birbirlerini görmemişler gibi car car car konuşuyorlar. Dedim bi susun. Bu ne a.q kafam dağıldı 2 dk da. Yılan tabi aynadan pis pis bakıyor ama en ufak bir laf sokma yada gıcık davranış yok. iyi diyorum kendi kendime demek ki akıllanmış kevaşe.
Bunları konsolosluğa bırakıp dışarda bir sigara yaktım. Sonra bende girdim. Ve beklenmeyen başımıza geldi. Çiçeğin pasaport numarasında hata var. Ve vize işelmi için 1 gün daha kalması lazım. Diğer kızlarda onları bırak gidemezler. Gitmezler. Bunlara bir otel ayarlasam olmaz. Ve en son çare salak gibi evi aradım. Annemi durumu anlattım, kadın da okuldan arkadaşlarımla karşılaşacağı için sevinçten ölüyor.
Kızlara bizde kalabileceklerini söyledim. Önce kalmak istemediler haklı olarak, ama en mantıklı seçenek buydu. Kızlar evlerini arayıp durumu anlattılar, izinler alındı ve gerekirse babam ile görüşebilmelri için babamın numarasınıda verdim. içleri rahat etsin diye. Ama salaklık bende. tak mu var iyilik yapıyorsun. Sana ne. zütür otele, ne tak yerlerse yesinler. Niye böyle dediğimi anlayacaksınız. -
279.
0Reeeeeeeeddddddd
-
280.
+1Eve gittik, annemle tanıştırdım hepsini. Anne hepsi ile ayrı ayrı ilgilendi. Kadın 3-4 çeşit yemek koymuş ocağa. Kızlarda eve girince anneme yardım etmeye başladılar. Akşam eve baba geldi, hep birlikte yemekler yenildi. Çaylar içildi. Kızlar kahveleri yaptılar. Her şey gayet iyi gözüküyordu. Akşam 2 odaya yatakları yapıldı. Tabi anne kontrolünde bizden uzak odalara yatırıldılar. Sabah mutfakta 5 kadın, hepsi bir yandan sofayı kuruyorlar, bir yandan da annemle sohbet ediyorlar. Öğlen saatlerine doğru çıkmamız lazım. Saat daha erken. O gün araba ile ilgili bir sıkıntı varı tam hatırlayamıyorum. Ben sıkıntıyı çözmek için sanayiye gidip döndüm. Ne olduysa ben dönene kadar olmuş.
Annem benimle ilgili birşeyler sormuş. Kız arkadaşı var mı, arkadaşları nasıl diye . ben hiçbir şey anlatmazdım çünkü.
Yılan fırsatı bulunca tüm zehrini akıtmış, benim bir kızla aynı evde kaldığımı, orada iş yaptığımı, deli gibi alkol aldığımı…. Siz biliyorsunuz zannettik demişler. Kadının rengi atmış tabi. Eve geldim herkes sus pus. Ne oldu diyorum kimse bir şey söylemiyor. Ulan dedim yılan yoksa bana tecavüz etti filan mı dedi aq.
Evden çıktık, kızlar annemin elini öpüp arabaya bindiler. Annemim bana bir bakışı var anlatamam. Kesin bir şey oldu.
Köşeyi döner dönmem durdum.
Ne oldu evde ?
Kızlar sus pus bana bakıyorlar. Sonra yılan
Y: Ya yok, senin kız arkadaşın var mı diye sordu, bizde önceden yabancı biri vardı dedik ona bozuldu sanırım. Bir şey yok anne işte, dedi.
K: Bu ise sorun yok, hallederim dedim bende.
Kızlarla konsolosluğa gidip işler hallettik. Dışarda yemek yiyip bunları tekrar terminale bıraktım. Herkes hayatından memnun. Kızları bırakıp birkaç arkadaşın yanına uğrayacaktım. Babam aradı.
B: Nerdesin
K:terminalden çıktım, noldu ?
B:Eve gel
K:tamamda ne oldu bir şey mi oldu
B:hemen eve gel.
Eve gittim annem ağlıyor, babam put gibi oturmuş salonda beni bekliyor. -
281.
+1Babam kanepeden kalkıp üzerime yürüdü, dişlerini sıktı.
B:Biz seni ne diye gönderiyoruz, senin karıştığın işerlere bak. Utan utan.
K:ne yaptım şimdi ben ?
B: Kızın biri ile aynı evde kalıyormuşsun.
K:yok öyle bir şey.
B: yalan söyleme. Okulu bırakıp iş adamı olmuşsun? Biz seni bunun için mi gönderdik ?
K: ne için gönderdiniz, diploma için değil mi ? oğlunuzun diploma alması için göndermediniz mi ? Bende o diplomayı alacağım. Merak etmeyin.
B:bana sesini yükseltme.
Annem ağlamaya devam diyor, babamın sesi yükseldikçe yükseldi. Ben içinden yılanın tüm geçmişine sövüyorum.
Babam annem ağladıkça iyice sinirlenmeye başladı, bende altta kalmayınca aramızda olmaması gereken şeyler olmasın diye dışarı çıktım. Arabaya binip birkaç tur attım. Sakinleşmek için zamana ihtiyacımız vardı. Akşam eve dönmeyecektim. Babam msj attı eve gel diye.
Tekrar eve dönmek zorunda kaldım. Annem yatmış, babam salonda saçma sapan tv izliyor. Beni görünce tv yi kapatıp oturmamı söyledi. Bende oturdum. Sonra gayet sakin konuşmaya başladık. Ben olanı biteni biraz değiştirerek anlattım. Ufak tefek yalanlarla. Babam annemin benim için endişelendiğini. Yabancı bir kız yüzünden geri dönmememden korktuğunu söyledi. Onları da anlamaya çalıştım ama ne kadar aynı düşünebiliriz ki. Sonra babam ile biraz dertleştik. Babam alkol aldığımı öğrendiğini söyledi. Bende inkar etmedim. Güldü. iç ama edebinle iç, az iç. Annen anlamasın ikimizi de öldürür dedi. Babam içimi rahatlatmıştı. En azından aramızda kötü bir şey yaşanmamıştı.
Tatil boyunca annemin gönlünü almak için her türlü şaklabanlığı yaptım. Her gün erken kalkıp kahvaltısını hazırlayıp yemek yapmasında yardım ettim. Birlikte alışveriş yaptık. Bana yakıştırdığı ne varsa aldım. beğenmesem de aldım. Sırf o mutlu olsun diye. Annemle hiç nataliadan konuşmadık. Ne o sordu ne ben açtım. Baba ile konuşmak kolayda anne ile zor bence.
Zaman geçti, tatil bitti. Ve bileti aldım.
Size son günümde annemle konuştuğum o anı anlatmak istiyorum. Her şey hazır, bavulu aldım evden çıkmak üzereyim. Annem kapıda sarıldı başladı ağlamaya. Tamam dedim ağlama artık. Kulağıma yaklaşıp, Oğlum geri dön, başka bir şey istemiyorum senden. Lütfen dedi.
O an anladım annemin ne kadar korktuğunu. -
282.
+1istanbula gitmeden önce meleği arayıp aramamak konusunda tereddüt ettim. Arayıp ne diyecektim ki. Yine giderken arıyorsun diyecekti. Zaten görüşmek istemiyor. Arayıp birde küfür yemeyelim.
Uçağa bindim, sıkıntılar ile yüzleşmeye gidiyorum. Birde o yılanın cidden ağzını kıracağım. Ne olursa olsun, artık çiçekte durduramaz beni.
Baga beni almaya geldi. Adam ben yokken iyice bunalmış. Şehre dönmeden, otelde tekrar oturup hesap kitap yaptık. Şirkete gidip işi bırakacağımızı ve artık mal göndermemelrini söyledik. Adamlar bizi vaz geçirmek için uğraştılar. Adamların malını satıyoruz sonuçta. Daha fazla devam edemeyeceğimizi söyledik. Adamlarla anlaşıp son bir dondurma sevkiyatı için anlaştık. Son işimiz olacaktı.
Baga ile şehre döndük, depomuzdaki malı hesapladık, dağıtım ve paramıza baktık. Kısaca artık dükkanı kapatıyorduk. Evimin 1 yıllık kirasını peşin vermiştim. Sorun yoktu. Ama artık devamlı para akışı olmayacaktı. Ve patrona gidip bize artık mal verilmiyor, bizde bu yüzden size para vermiyoruz diyecektik. Tabi bu kısım bizi en çok korkutan şeydi. Adamlar inşaatın temeline gömebilirlerdi bizi.
Tüm öğrenciler gelmeye başlayınca kampüs iyice dolmaya başladı. Havalar sıcakken dondurma sevkiyatından gelen ürünlere müşteriler hazırdı. ^konteynır dondurma geldi. Tüm marketlere irili ufaklı dağılımı yapıldı. Bu nasıl bir dondurma ise bir alan bir daha alıyor. Teşekkürler magnum 😊
Millet Magnuma açmış meğer. 3 konteynır ürün 20 günde tükenmişti. 5 konteynır daha istedik. Söz de işi bırakıyoruz. En azından havalar soğuyana kadar bekleyelim istedik. -
283.
+1*şurayı atlamayalım: Şehre dönünce ilk işim yılanı aramak oldu. Tabi telefonu açmadı bende çiçeği aradım. Verdim çoşkuyu, bağırdım çağırdım. Ablası için defalarca özür diledi. isteyerek yapmadığını, ağızlarında kaçırdığını söyledi. Tabi benim tepkimden sonra çokta konuşamadı.
Bir gün okulda dilek ile karşılaştık. Beni görünce yanıma geldi konuşmak için. Ben görmemezlikten geldim. Kız yanıma gelip
D: Ayıp ama yaptığın, benim ne suçum var.
K: Ayıp mı ? Ben size yarım etmek için evime zütürdüm, siz eve tüm olan biteni anlatmışsınız. Daha ne olsun.
D: Ya vallaha benim bir suçum yok. Yılan ağzından kaçırdı.
K: onun ben ağzını s……
D: Özür dilerim, inan böyle olacağını bilmiyorduk.
K: her neyse.
Aradan birkaç hafta geçti, çiçek ile dilek defalarca aradılar. Açmadım telefonu. Ben telefonu açmayınca bunlar taksi kiralayıp beni takip etmişler ve evi öğrenmişler.
Aynı gün akşam baga ile patronun yanına ne zaman gidelim de durumu anlatalım diye plan yapmaya çalışıyoruz. Kapı aldı, kapıyı açtım. Dilek ile çiçeğin elinde kocaman bir pasta kapı girişinde süprizz diye bağırıyorlar. Benim üstümde atlet, altımda kot. Elimde sigara.
ilk tepkim: noluyo a.q
Kızlar tabi benim bu tepkim karşısında mal gibi kaldılar. Ne ben davet ediyorum ne onlar içeriye girebiliyorlar. Baga yanımıza geldi. Kızlar bağayı görünce korktular normal olarak.
Baga ya yarın konuşalım dedim, telefonunu alıp çıktı. Kızlar içeriye girdiler. -
284.
+1Ziyaretinizi neye borçluyum kızlar ?
Ç: ya biz özür dilemeye geldik.
D: evet özür dilemek için, sana pata yaptık. Kendimiz yaptık.
K: aynısını ben size yapsam acaba ne düşünürsünüz?
Ç: ne desen haklısın ama oldu işte.
K: Oldu ama olan bana oldu. Evdekiler her şeyi öğrendiler. Annem 1 hafta ağladı.
D: Gerçekten çok üzgünüz, yılanda bilemedi. Ağzından çıkı verdi bir anda.
Ulan yılan nasıl bir insan bir bilseniz diyesim geldi. Ne haltlar karıştırdığını, bana neler yaptırdığını, onun nasıl bir şeytan olduğunu bir bilseniz. Söylemedim ama, söylesem ödeşmiş olurduk ama söylemedim. insaniyetim tuttu gene.
K: pastayı sizmi yaptınız ? Yersek ölürmüyüz ?
Ç: Biz yaptık, çokta güzel oldu. Çiçeğe mutfağı gösterdim, birkaç tabak çıkarıp pastayı dilimledi. Birlikte yedik. Sonra kızları evlerine bıraktım.
En azından son sene konuşabileceğim birileri olacaktı yanımda. Çiçek te dilek te iyi kızlardı. Ama yılan yılandı. Ondan şüphem kalmamıştı. Ve yılanın bilerek ağzından kaçırdığına emindim. -
285.
+1Natalia ile birkaç defa okulda karşılaştık. Artık ikimizde çok sallamıyorduk. Ne o nede ben.Tümünü Göster
Bazen arkasından bakar, çocuklarımız olsa nasıl olur du diye düşünürdüm. Hayal işte.
Baga ile patronun yanına gidip son vergimizi verip artık depomuzda mal olmadığını ve bize mal vermediklerini anlatacaktık. Gayratı arayıp randevu istedik. En şık halimizle ve bir paket para ile yola çıktık. Şirkete vardığımızda gayrat bizi karşıladı. Patronun odasına zütürdü. Biz tüm masumluğumuzla yaptığımız işleri anlattık, ancak şirketin bize mal vermeyi durdurduğu ve daha büyük bir yatırımcı ile işe tekrar başlamak istediğini söyledik. Adam bizi sallamaz yüz ifadesi ile dinledi. Sonra eliyle çıkın dedi. Gayrat dışarda bizimle baya bir sohbet etti. Gelip kontrol edeceğini filan. Bizde gelin bekleriz dedik. Ve böylece yurt dışı ticaret hayatımız bitti. Yaklaşık 100 bin dolar para kazanmıştım 2 sene gibi bir sürede. Tabi yediğim içtiğim gezdiğimde cabası. Ama artık dikkatli harcama yapmam gerekiyordu. Her zaman aynı şansa sahip olamazdım.
Baga ülkesine geri dönecekti. Gitmeden felekten bir gece çaldık. Eğlendik, içtik gezdik. Arabsını sattıktan sonra terminalden uğurlamak çok zoruma gitmişti. Ama burada daha fazla duramazdı.
Bağadan sonra artık kimse kalmadı çevremde. Sadece bazı günler çiçek ile dilek bana geliyor, evi topluyor, yemek yapıp yaşadığımdan emin oluyorlardı. Bende tüm zamanımı evde geçiriyordum. Yıl başı yaklaşmıştı. Dışarda tüm ağaçlar süslenmiş, tüm şehir alkolün pençesindeydi. Herkes sarhoştu. 7 den 70 e herkes. 1 hafta kala içemeye başlamıştı millet. Ben evde bilgisayar başında yada alttan kalan derslerime çalışarak zaman geçiriyordum. Yıl başından önce meleği aramak istedim. Belki özlemiştir beni. Belki tekrar konuşabiliriz. Ona anlatırken bulduğum huzurum ekgibti çünkü. Belki daha da iyi olabilirdik. Belli mi olur belki daha da fazlası……
Aradım ama telefonu kapalı değil, tamamen iptal olmuştu. Güzel bir hagibtir çekip oturduk zütümüzün üstüne. Bahanem hazırdı, kelebeği sildirmek için yardım isteyecektim. En azından suçu olduğu bir şeye yardım eder, geri çevirmez diye düşünüyordum. Ama telefon da olmayınca yapacak bir şey kalmamıştı. Birkaç mail attım, ama cevap gelmedi tabi ki.
Çiçek ile dilek bana gelip gitmeye devam ettiler. Ama dileğin bakışlarından bana karşı birşeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım. Belki ben yanlış anlıyorum diye düşündüm, üstünde fazla durmadım. Yıl başını evimde sessiz sakin geçirmeyi planlıyordum. Tabi kızlar bu planıma karşı çıktılar. Son yıl olduğu için çılgınca şeyler yapmak istiyorlardı.
Çılgınca dediğime bakmayın, birer votka içip şampanya patlatmak istiyorlar. Heyecan dediğim bu yani. Yıl başı akşamı kızlarla dışarı çıkacaktım ama tek şartım vardı gece 00-000 olmadan eve dönecektik. Çünkü o saatten sonra dışarda işler karışabilir. Benim başımı sokmaya pek niyetim yok.
Gece boyu kızlara bekçilik yaptım. Gece yarısından önce kızları evlerine zütürüp bende kendi evime geçtim. Son yıl başımı kendi evimde yalnız geçirmek istiyordum. Ve istediğim gibide oldu.
Yeni yıldan bol huzur istedim. Olmadı. Hayatım s…ldi o sene. -
286.
+1Ve artık okuldaki son 6 ayımız. Son sınıf olmanın tek avantajı ders yok, tüm sınıf tez konusu almış deli gibi tez hazırlığı yapılıyor. Bende artık başlıyım diyorum ancak biter çünkü. Ara tatilde Türkiye ye dönüp dönmemek konusunda kararsız kaldım. Bazı haftalar hiç evden çıkmadığım olurdu. 5-6 tane ekmek alır buzluğa atardım. Bir hafta 10 gün evden dışarıya adım atmazdım. Bazı günler dilek ile çiçek çıkıp gelirlerdi. Bir gün çiçek ablasının benden özür dilemek istediğini söyledi. Bende gerek olmadığını söyledim. Ama çiçek ısrar etti. Yılan ile birlikte geldiler bir gün. Yılan tüm rol yapma becerisini kullanıp benden özür diledi bende kabul ettim. Ama biliyordum bir bin lik olduğunu. Çiçek ile dilek her gelişinde yılanda yanlarında oluyordu artık. Konuşmalarımız normale dönmüştü.Tümünü Göster
Yılan bir gün tek başına bana geldi. Cd yi istemek için gelmiş. Zaten işlerimiz bitmiş, okulun bitmesine de kısa bir zaman kalmış. Kaseti ve örnek cd yi çıkarıp gösterdim. Cd nin gerçek olduğunu göstermek için bilgisayara takıp kısa bir süre açıp kapattım. Sonrada gözünün önünde kırdım her şeyi.
K: Artık aramızda bir sır yok. Ben unuttum sende unut.
Y: Sana bir şey soracağım, peki cd yi başka birine izlettin mi ?
K: Hayır tabi ki, o günden sonra ben bile ilk defa açtım az önce.
Y: Sana inanıyorum, unuttum bende.
Yılanı evden yolcu ettim. Kafam rahattı artık. yapmamam gereken bir şeyi yapmıştım, ama sonunda bundan da kurtulmuştum.
Son 2 sene aşırı derecede film izlemeye başlamıştım. Günde 4-5 film izliyor son filme geldiğimde ilk filmi unutuyordum. Sabaha kadar oturup akşama kadar yatıyordum. Yapabildiğim en iyi şey alkolü azaltmak oldu. Şubat ayının başında meleği bulmak için geceleri araştırma yapmaya başladım. Eski iş yerinden bulabildiklerimi aradım. Sosyal medya denilen şeyi ilk defa öğrendim. Adres yada telefon bilgisi var mı diye araştırdım. Bir telefon numarası yeterdi bana. Bir defa sesini duysam yeterdi. Belki 14 şubattan önce bir şeyler değişirdi. Belki Melek ile aradığım huzuru bulabilirdim.Ne kadar uğraştıysam da olmadı. Meleğe ait hiçbir şey bulamadım.
Çiçek ile dileğin bize geliş gidişleri iyice sıklaştı. Kendi tez konuları için internetten kaynak bulmaya çalışıyorlardı. Ve o dönem evimin bulunduğu yerde internet hatları en iyi hıza sahip sistemlere sahipti. Onlar tez konularını araştırıyorlar, genelde bende uyuyordum. Yada kalkıp çay içip sohbet ediyorduk. Dilek benimle konuşurken gözlerinden anlayabiliyordum bana karşı bir ilgisi olduğunu. Sohbeti güzel, iyi kalpli birisiydi. Bende içimdende olsa neden olmasın diyordum. Ama kendimi tüketmeye hiç niyetim yoktu. Yaşadığım onca şeyden sonra daha düzgün, daha yavaş, her şeyin yerine oturduğu bir ilişki istiyordum. Dilek ile olan sohbetimiz iyice arttı, hatta çiçekten daha fazla görüşmeye başladık. Bazen çiçek bozuluyordu bu duruma. Arada yılanda geliyordu kızlarla birlikte. Günler geçiyordu.
Bir gün çiçek tek başına geldi, ve sohbet ettik.
Ç: Dilek hakkında ne düşünüyorsun ?
K: Niye sordun ?
Ç: Biliyorsun niye sorduğu mu.
K: Hayırlısı çiçek, zaman lazım.
Ç: iyide okul bitiyo.
K:Bitince ne oluyo ki ?
Ç: Yani burada birşeyler başlarsa sonrasında devam eder belki.
K: Kısmet diyelim biz çiçek, olur mu.
O gün çiçek ile gayet güzel sohbet ettik, beni anladığını düşünmüştüm. Yanılmışım. Meğer çiçek ablası ile bir olmuş. Daha doğrusu Çok sonradan öğrendiğim bir şey var; Yılan çiçeğe benim kendisine tecavüz etmeye kalktığımı söylemiş. Ve bunu yaparken de kayda aldığımı anlatmış. Aslında çiçek bilerek bana yakın davranıyormuş. Ablası ile bir olup kaydı geri almak içinmiş her şey.
Çiçek gidip dileğe yetiştirmiş her şeyi. Tabi yılanda oradaymış. Sonra hayatımı s…len planı yapmışlar. -
287.
0Rezerved
-
288.
+1Çiçek beni aradı, alkol istedi. Bende her zaman ki gibi alıp zütürdüm. Eve bile girmeyecektim. Ama dilek ısrar etti. Birkaç kadeh birlikte içtik. Sohbet gayet iyi. Kafalar hafif çakır olmaya başladı ve alkol bitti. Ben eve dönmek için izin istedim ama kızlar tekrar alkol almam için ısrar ettiler. Daha sıkı birşeyler istiyorlardı. Shot alacaktım ama yılanın daha önce düştüğü durumu bildiğim için olmaz dedim. o zaman bizde kendimiz gider alırız dediler. Gecenin bir yarısı kızların o halde dışarı çıkmasını istemedim. Tamam dedim ben gider alırım. Kızlar da dışarı çıkmak için ısrar edince 3 kız bir ben dışarıya çıktık. Ben ufak bir votka ile bir shot aldım. Kızların evine geçecektik, ama benim evin daha yakın olması ve yılanın telkini ile benim eve geçtik.
Bardakları doldurup aynen devam ettik. Kızlar shot istemediler, votkayla devam ettiler. Bende içmediğim günlerin acısını çıkarırcasına shotun dibine burdum. Zaten 3. Bardaktan sonra her şey dönmeye başlamıştı. Ve o gece olan olmuştu. Yada ben öyle sanıyordum….. -
289.
+1Sabah kendi yatağımda gözümü açtım. ilk gördüğünüz şey hiç olmasını istemediğiniz bir şey olunca yüz ifadenizi düşünün. Yanımda dilek uyuyordu.Tümünü Göster
Gözümü açar açmaz korkuyla yataktan çıktım. ikimizde çıplaktık. Yataktan çıkıp başımı ellerimin arasına aldım. Rüya bu kesin rüya a.q diye dişlerimi sıkıyorum. Odada çıplak bir şekilde bir sağa bir sola ne yapacağımı bilemeden dolanmaya başladım.
Kasımlarımda kurumuş kan lekeleri vardı. Kan lekelerini görünce bağırmamak için elimi ıssırdığımı hatırlıyorum. Yorganı yavaşça kaldırıp bakmak istedim, yorgan da aynı şekilde kan lekeleri mevcuttu.
Üstümü alıp odadan çıktım, Giyinip dışarıya çıktım. Ne oldu dün gece diye düşünmeye başladım. Hatırlayamıyorum….. nasıl oldu biz dilek ile aynı yatağa girdik ? Diğer kızlar neredeler ? Ne oalcak şimdi ? Kafam patlamak üzereydi. Yürüyerek baya bir yol almıştım. Sonra kendimi telkin etmeye başladım. Belki de kendi istemişti! Ne vardı yani olan olmuştu, ben zorla bir şey yapmamıştım ki. isteyerek olmuştu belli ki. Yoksa yanımda niye uyusun. Takisye binip eve döndüm. Kapıyı açıp eve girdim, dilek odadan benim kazaklarımdan birini üstüne giymiş şekilde çıktı ve koşup boynuma sarıldı
D: Sevgilim, seni çok seviyorum.
Kız bana sarılmış yarı çıplak bir şekilde. Ve sevgilim diyor. Noluyor a.q. Ne sevgilisi.
Kız kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ben şaşkın bir şekilde bekliyorum.
D: ne oldu ?
K: bende onu soracaktım, dün gece ne oldu ?
Bir adım geriye gitti dilek.
D: nasıl ne oldu, hatırlamıyormusun ?
K: Yemin ederim hatırlamıyorum
D: nasıl hatırlamıyorsun, dün gece birlikte olduk, her şey çok güzel diyordun bana, beni sevdiğini söylüyordun. Şaka mı bu !
Ne şakası a.q ne şakası…… Şaka olsa, rüya olsa keşke.
K: Dilek yemin ederim hatırlamıyorum, en son birlikte içiyorduk. Hem diğer kızlar nerde ? biz nasıl birlikte olduk.
Dilek suratıma tokatı yapıştır. Hayvan herif ile başlayan ve ardı sıra takip eden bir çok küfür ile kanepeye oturup ağlamaya başladı.
Ne diyeceğimi, nasıl bir şey söyleyeceğimi bilemiyordum. Hatırlamadığım bir şey nasıl olmuştu. O an kendime o kadar kızdım ki. Ne işin var senin Türk kızları ile, içecek başka kimse mi kalmadı a.q.
Dilek ağladı ağladı, bana küfürler saydırdı. Sonra kalkıp odaya gitti. Üstünü giymek için. Bende peşinden gittim.
K: dilek bunu düzeltebiliriz.
D: Nasıl düzelteceğiz, dün gece olan oldu, sen şimdi düzelticem diyorsun. Nasıl ?
K:Bilmiyorum, ama düzeltirim.
D: defol git oo.. ç…..
Dilek üstünü giyip evden ayrıldı. Ben kaldım tek başıma yine. Ne yaptım ben, nasıl oldu bu olay diye düşünüyorum. Diğer kızları aramayı düşündüm ama eğer haberleri yoksa iyice yaymak istemiyordum. Bekledim bir süre. -
290.
+1Duşa aldım, yatağın üzerindeki çarşafı hatta yorganı çöpe attım. Sanki delillerden kurtuluyorum a.q.
Duşa alıp üstümü başımı temizledim. Hiç olmamış gibi olması için dua ettim. Keşke hiç olmasaydı .
Akşama doğru çiçek telefon etti. Telefonda bir sürü şey söyledi. Sen nasıl yaparsın, sonrada kıza neler söylemişsin. Kız ağlamaktan öldü burada. Biz seni yanlış mı tanıdık. Çiçeğe hatırlamadığı mı anlatmaya çalışıyorum, tam suçlu pgibolojisi içindeyim. Ama dinlemiyor tabi. Kızın her şeyini al sonrada hatırlamıyorum de,sen gerçekten tam bir hayvansın.
Ulan ablanla yediğimiz taku anlatsam ağzın açık kalır, kimse de kapatamaz ama anlatılmıyor işte.
Gerçi çiçek biliyormuş ama ablasının anlattığı kadarını.
Neyse 2-3 gün ses çıkmadı tabi. Ben evden çıkmamaya devam ediyorum. içimden unutulur gider diyorum kendi kendime. Sonuçta birlikte yaptık, ben tecavüz etmedim ya kıza. Ama üzülüyorum bir yandan da, nasıl böyle bir şey yaptım diye kızıyorum kendi kendime.
Çiçek aradı bir gün, eve geleceğini söyledi. Tamam dedim. konu belliydi. Benimde soracaklarım vardı.
Kısa hoş beş cümlelerden sonra çiçek asıl konuya girdi, en can alıcı noktadan.
Ç: Eee ne oalcak şimdi ?
K:Bilmiyorum çiçek.
Ç: Kız hergün ağlıyor, senin yüzünden.
K:Benim yüzümden mi ? Ben hatırlamıyorum diyorum. Hem sen o günü bi anlatırmısın. Siz nerdeysidiniz? Neden dileği de alıp gitmediniz.
Ç: Biz gidelim dedik, siz dilek ile mutfakta sohbet ediyordunuz. Biz sohbet ediyoruz siz gidin dediniz. Ablamın midesi bulanmaya başlayınca bende ablamı alıp gittim. Nerden bileyim sizin böyle bir şey yaşayacağınızı.
K: iyi tak yediniz, gittiniz başımıza neler geldi.
Ç: olan oldu artık, bunu nasıl temizleyeceğimize bakalım.
K: neyi temizliyoruz a.q
Ç: Kızı öyle bırakamazsın?
K: Ne yapayım, evleneyim mi ?
Ç: Güzel fikir, ama önce gönlünü al.
K:Yaa saçmalama çiçek ne diyorsun ne evlenmesi.
Ç: Ne olacak başka, Bu duyulursa ne olur biliyormusun, kızın hayatı kayar.
Çiçek durmadan baskı yapmaya devam etti. Bende durmadan defans. Biraz zaman geçsin üzerinden, kafamızı toparlayalım. Sağlıklı düşünmemiz gerekli.
Çiçeğe bu işi çözeceğimi söyleyip gönderdim. Sadece zaman kazanmaya sağlıklı düşünmeye çalışıyordum. -
291.
+1Dilek ile gerçekten normal şartlarda sağlıklı bir geleceğimiz olabilirdi. Ama durumlar bu noktaya gelmişti bir kere.Tümünü Göster
Bu olay üzerinden 15 günden fazla geçmişti. Dilek ile konuşmak için evine gitmeye karar verdim. Çiçeği arayıp dileğin evde olup olmadığnı sordum. Tek başına olmaz bende geleceğim dedi. Olur dedim. En azından bir şey olursa yanımızda başka bir kızın olması daha iyi.
Kapıyı çaldım dilek açtı. Gözleri şişmiş, göz altında torbalar oluşmuş. Çiçek odada oturuyordu. Ufak bir selam verdim. Dilek ile kendi odasına geçtik.
K:Nasılsın
D: Sence nasılım ?
K: iyi gibisin
D: değilim ama.
Kız ilk dakikadan vurmaya başlamıştı.
K:sakin ol, konuşmamız lazım.
D: Konuş dinliyorum.
K: Bak o gece gerçekten istemediğimz şeyler olmuş, ve hatırlamıyorum .
D:sen hatırlamıyorsun diye kurtuluoyrmusun ?
K: Öyle demek istemedim.
D: ama şimdi öyle diyorsun. Ben hatırlamıyorum, sen ne yaparsan yap diyorsun bana.
K:Dilek lütfen, be öyle bir şey demiyorum. O gece ne olduysa oldu, bunu nasıl çözeceğimizi konuşalım.
D: Nasıl çözmeyi düşünüyorsun ?
K: bilmiyorum, seninle konuşmaya geldim o yüzden.
D: ya biz seninle ne güzel arkadaş, dost gibiydik. Seni seviyordum hatta ben. Ama söyleyemiyordum. O gece senin de beni sevdiğini zannettim. Şimdi bundan bir sorunmuş gibi bahsediyorsun.
K: Dilek bende bilmiyorum nasıl olduğunu ama olmuş işte. Bir şey soracağım. Ertesi gün hapı aldın mı!
D: hayır neden !
K: ya hamile kalırsan ? Nasıl almazsın yaaa
Kız tekrar ağlamaya başladı. Ben başımı ellerimin üstüne aldım. Birde baba olmaya dayanamazdım.
Çiçek içeri girdi. Dileğin yanına oturdu.
K:ertesi gün hapı almamış, ya hamile kaldıysa ?
Ç: Nerden bilelim beyefendi, sizin gibi tecrübeli değiliz.
Dışarıya çıktım, hemen bir eczane bulup gebelik testi aldım. Eve tekrar döndüm. Dileğe verdim ve test yapmasını istedim. Salonda oturuyoruz, kimseden ses çıkmıyor. Dilek 3-4 bardak su içti. Tuvalete çıkması lazım. Testi alıp gitti. Ben ve çiçek kapıda bekliyoruz. Hayatımda beklediğim en zor anlardan biriydi. 5 dk sonra çiçek elinde test eli çıktı. Tek çizgi vardı, yani hamile değildi. Derin bir ohh çektim. Dilek tekrar ağlamaya başladı ve bana saydırmaya
D: rahatladın şimdi değil mi, geri zekalı, senden iğreniyorum.
K:ya bi dur, şimdi hamile olmadığına üzülelim mi.
Evden çıktım. En azından hamile değildi. Bu bile sevindirici bir haberdi benim için. Ama dileğin durumu iyi değildi. Yüzünden okunabiliyordu. -
292.
0Dilekten iyice korkmaya başlamıştı. Her aradığımda ya ağlamaya başlıyor yada küfrediyordu. Çiçek dileğin intihar edebileceğini söylemişti bir keresinde. Bende iyice tırsmaya başlamıştım.
Ne kadar önemliymiş bir et parçasının yırtılması da bu kadar sorunlara yol açıyormuş. Ben erkeğim diye her şeyi yapabiliyorum ama evleneceğim zaman kızın eline erkek sinek konmasın istiyorum. giberler öyle işi.
Ben artık iyice paranoyak oldum, kızlık zarı dikimine filan bakıyorum nasıl olur ne kadara mal olur diye. Bulduğum çözüm bu çünkü. Basit çözüm.
Tabi bunu dileğe söylemek çokta kolay olmadı, oda kabul etmedi zaten. Belli olur, anlaşılmaz mı zannediyorsun gibi şeyler söyledi. Bende ısrar edemedim. Ama evlenemem bu kızla. Her şey normal gitse belki olabilirdi ama bunca şeyden sonra mümkün değil. Olmaz demeyin her şey olur bu dünyada.
Bir gün yine dilek ile konuşmak için çiçeklerin evine gittim. Dilek biraz daha toparlamıştı. En azından devamlı ağlamıyordu. Çiçek ile dilek oturma odasında tez için hazırlık yapıyorlardı. Bende mutfağa geçip sigara yaktım. O zaman kadar konu hakkında konuşmayan yılan yanıma geldi ve;
Y: Ya nelerle uğraşıyosun !
K:Anlamadım.
Y: içerde ki kızdan bahsediyorum.
K: ne yapalım, bırakıp gitmeseydiniz sizde, başımıza bunlar gelmezdi.
Y:sen de onla uğraşana kadar benimle uğraşsaydın, hem ben sana sorunda çıkarmazdım.
K: ne diyosun yılan allah aşkına ya , zaten kafam bozuk başlıcam şimdi.
Y: Tamam tamam bişi demedim. Gidiyim ben.
Yılan sinirimi tepeme çıkardı ve gitti. -
293.
+1Okulun kapanmasına 2 ay var, artık tezlerin son kontrolleri yapılıyor. Bir yandan tez bir yandan alttan kalan derslerim. Hepsini çözmek için uğraşıyorum. Tabi birde dilek mevzusu var. Artık okulun bitmesine az bir zaman kaldığı için dilek durmadan sıkıştırıyor. Ben hep geçiştiriyorum.
Bir gün evime geldi dilek çat kapı. içeri girdi. Salonda oturuyoruz.
D: Niye sevmiyorsun beni ?
K: Ne alakası var seviyorum, ama pat diye evlenmek ne demek ?
D: Hemen evlenelim demiyorum ki ben, nişanlanalım, sonra evleniriz. Bana güvence vermeni istiyorum.
K: iyide sırf bunun için evlenilir mi ? Biz birbirimizi ne kadar tanıyoruz ?
D: birlikte olarak kadar tanıyormuşuz demek ki.
K: ya offfffffffffff
Konuşmalarımız bir yere gidemiyordu. Hep tıkanıp kalıyordu istemeden.
K: tamam birbirimizi tanıyalım. Sevgili olmaya çalışalım. Ama normal iki insan gibi. Okul bitip döndüğümüzde tekrar durumu gözden geçirelim.
D: Tamam ama bir şartım var. Annene söyleyeceksin sevgili olduğumuzu.
K: Ne alaka ? Neden söylüyorum.
D: beni oyalamak için söylemediğinden emin olmam lazım. Yoksa ben her şeyi anlatırım annene.
K: salak salak konuşma, böyle bir şey yaparsak herşey değişir bilmiş ol.
D: O zaman sende sevgili olduğumuzu söyle, sadece bunu istiyorum.
K: tamam.
Ve okulun bitmesine 2 ay kala dilek ile adına sevgili dediğimiz bir ilişkimiz başladı. -
294.
+1Dileğin rahatlaması için annemi arayıp yanında onunda duyacağı bir şekilde kız arakadşım olduğunu, bizim eve gelen kızlardan birisi olduğu söyledim. Annem telefonda nerdeyse göbek atacaktı. Kadın halen geri dönmeyeceğim korkusu ile yaşıyor. Dileğin gönlünü yaptım, en azından artık her konuşmamızda ağlamıyor. Birkaç gece dışarı çıkıp yan yana yürüdük, havadan sudan konuştuk. Hiç yakınlaşmadık. Eğer yakınlaşırsak ne olacağı belliydi.
Tez zamanı herkes bir koşuşturmacanın içine girdi. Ve tezler veridi, dersler verildi ve mezun olduk.
Sonunda diplomaya hak kazanmıştık.
Yıl sonu partisi için afişler asılmaya başladı. Herkes mutlu, artık son eğlence ve mezunlar son defa dönecekler ülkelerine. Evimde ne kadar eşyam varsa hepsini topladım. Yaklaşık 4 valiz elbise, 1 valiz mutfak eşyası, tv buz dolabı, ütü vs vs . Hepsini alt sınıftakiler bedava dağıttım. Yatağıma kadar verdim alt sınıflara. Hiç bir şey zütürmek istemiyordum.
Herkesten önce biletimi aldım. Artık beklememe gerek yoktu. Dilek kalmam için çok ısrar etti, ama ben istemedim. Tüm öğretmenler tanıdığım yabancı çocuklar, çalıştığımız marketler kim varsa hepsi ile vedalaştım. Son gün nataliadan özür dilemek istedim. Evinin önüne gittim. Kapısını çaldım ama kimse yoktu evde. Aramayı düşündüm cesaret edemedim. Günah mı çıkarıyordum ! Ne şimdi bu ! yaptığım her şeyi isteyerek yapmadım mı !
Terminale tek başıma gittim. Elimde ufak bir çanta, içinde 2-3 elbise. Başka hiçbir şey alamdım yanıma. Uçağa bindim. Ve döndüm kürkçü dükkanına -
295.
+1*ufak bir detay: yaklaşık 100 bin doları yurt dışına çıkarmak için bir iş adamı ile anlaştım, ufak bir % karşılığında tr deki firmadan dolar olarak kardeşim dediğim bir dostuma aldırdım. Transsfer yerine değiş tokuş diyelim.Tümünü Göster
Artık geri döndüm. Herkes mutlu, annem oğluna kavuştuğu için, babam diplomayı aldığım için, kardeşim beni sevdiği için. Ben ise ne hissedeceğimi bilemiyorum. Dilek durmadan mesaj atıp kendini hatırlatıyor. Unutmamam için elinden ne gelirse yapmaya çalışıyor.
Annem birkaç defa dilek ile ilgili detaylar sorup durdu, bende kısa cevaplar verdim. Nereliler, annesi babası nasıl insanlar vs vs. Ne kadar önemli bir insanın anası babası a.q. Anam babam hırsız olsa bende hırsız mı sayılacağım. Ne alaka ya.
Dilek ve çiçek de kızlarla birlikte tr ye döndüler. Dilek bana partinin ne kadar güzel geçtiğini, kalmam gerektiğini felan anlattı. Bende he he diye dinledim. Ne yapacaktım ? iş mi bulayım ? askere mi gideyim ? Elde para var onu bir yere yatırım için mi kullanayım ? Kararsızım çünkü kafamda hem dilek ile ne olacağı geliyor.
Okuldan sonra 3 ay geçmişti sanırım. Evde aylak aylak yatıyorum. Birden aklıma araba almak geldi. Para var ama peder bilmiyor. Bende gidip o zamanın parası 10 bin tl ye 106 gtı aldım. Zamanın en hızlı larından. Evdekilere de iş yaptığım paradan biriktidim dedim. Babam çok bir şey demedi ama annem baya söylendi tabi. Ve yaklaşık 2 ay yarışlara gidip geldim. Yarışlar dediğim profesyonel değil. Sokaklarda , sanayi köşelerinde kim daha hızlı diye yarışmaya başladım. Arabanın en ufak arızasında hemen sıfır parçalar ile değişimler yaptırıyordum. Aldığım oara kadarda motoruna para harcamıştım. Ama çok iyi gitmeye başlamıştı. Dilek araba ile yarıştığımı öğrenince yarışmama için birkaç kez uyardı ama dinlemedim. Tabi dilek bu kozu kullandı ve annem ile iletişime geçti. Hem annemin güvenini kazandı hem de eve bir adım attı.
Ben bunu duyunca dileğin ağzına tükürdüm tabi. Baya bir kızdım. Ama o annemle tanışmıştı bir kere. Artık onunla direk görüşüyordu. Annem artık bana değil dileğe sorular sorup ondan cevaplar alıyordu.
Arabayı almam üzerinden 2 ay geçmişti ki, gece sanayi içinde yarışırken araba ile takla attım. Kemerimin takılı olması sebebi ile 2 kaburga kemiğim kırılmıştı sadece. Ama gözümü hastanede açmam hiç iyi olmadı.
1 hafta hastanede yattım. Kaburga kırığında iç kanama riskine göre yatırıyorlarmış. Çünkü kaburga alçıya alınamıyor. Kaza anında telefon cüzdan kaybolduğu için telefon yok. Dilek bana ulaşamadı. Tabi annem aracılığı ile her gün aradı. 1 hafta sonra hastaneden çıktım. Evde 1 ay istirahat verdiler.
Tam akrabalar eş dost ziyarete geldiler. Herkes akıl vermeye nasihat vermeye çalışıyor. Arba zaten pert olmuş, babam arabayı hurda parasın satmış ben hastanedeyken. 15 gün hiç konuşmadılar, biraz iyileşince tabi annem de babam da ağzıma sıçtılar.
Kardeşim telefon aldı bana. Eski numaraların hiç biri yok tabi. Simde kayıtlı olanları bulabildim sadece. Tabi annem dileğe numaramı hemen yetiştirmiş. Dilek durmadan aramaya başladı yine. Her gün mesaj atmaya başladı.
Ayağa kalkıp kendi işimi görmeye başlamıştım artık. Annem dilek ile ilgili sorularını sıklaştırmıştı. Ben ise hep kaçmaya çalışıyordum. Dilek ile bir gün evde konuşuyorum. Dilek artık ailelerimizin tanışmasını istedi. Ben olmaz dedim. Daha iş bulmam lazım, askerlik var gibi bahaneler sıralıyorum. Tabi kavgalar aldı başını gitti. Babam artık her akşam ne yapcağımı sormaya başladı. Ünv. den önce ki durumlara geriş dönmüştük. Yine sıkıntı yine sorunlar yine uyuşamama sorunları.
Yine bir gün dilek ile annem ile babam ile kavga ettikten sonra ( çok şükür ) Kafam attı ve gidip tecili bozdurdum. Askere gidiyorum a.q.