/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 103.
    +9
    Kafamı sola yatırmam görme süremi ne kadar azalttı bilmiyorum ama evet görmüştüm geleni.
    "Vay enişte hazretleri tanıştığıma memnun oldum ben Mücahit" dedi.
    Evet abisiydi gelen.
    "Memnun oldum ben de Riseofevil" dedim.
    "Burda olmadı ama neyse biz tanışma faslımızı erteleyelim şimdilik seninle" dedi.
    Begüm e göz kırpıp çıktı.

    Nihayet yalnız kalmıştım meleğimle.
    "Özür dilerim" dedi giderek alçalan sesiyle. "Yaşadığın onca şeyden sonra benden şüphelenmemeni beklemem hataydı".
    "Hayır" dedim. "Benim yaptığım hataydı önyargılı yaklaştım, sorabilirdim".
    "Yok benim suçum" dedi.
    "Saçmalama hata benimdi" dedim.
    "Hayı.." diyememişti çünkü agzını kapatmıştım. Elime söylemişti söyleyeceği şeyi. Tabi ses çıkmamıştı.
    ikimiz de susmuş olduk böylece. Sessizlikten faydalanarak ağzını kapattığım elimi kaldırıp yanağına koydum. Elimi biraz üste kaldırıp baş parmağımla gözünü okşadım. Ne yapacağımı anladığıdan sanırım gözünü kapatmıştı zaten.
    "Rolleri değişmişiz görüşmeyeli" dedim.
    "Ne rolü?" dedi.
    "Kızılgöz kimmiş?" dedim.
    Gözlerini kıstı, hafif gülümsedi dişlerini azıcık gösterek ve kaşlarını çatarak bana;
    "Erkek cadısı" diye fısıldadı. Ama sesli bir fısıldayıştı o. Nasıl becerdiyse. Onun yeteneklerine şaşırmıyordum artık.
    Yatakta iyice doğruldum ve yana kaydım. Bir kere dokundum yatağa elimle otur dercesine.
    Yanıma oturdu. Parktaki gibi çektim kendime omzuna elimi atıp.
    Bu sefer beni kırmamakla kalmayıp üzerine bir de ikramda bulundu resmen göğsüme başını koyarak.

    Yine herşey çok güzeldi. Ama bu sefer kuşlarımız , ağaçlarımız , manzaramız ekgibti sanki. Neyse dedim onunla beraberken zaten sıkıcı perde gökyüzümüz, yatak bankımız, serumun asılı olduğu çubuk ağacımız, perdedeki lekeler de kuşlarımızdı bizim. Kimin umrundaydı ki manzara biz beraber olduğumuz sürece ?
    ···
    1. 1.
      +1
      abisi vurduruyo heralde amk böyle abimi olur :D
      ···
      1. 1.
        0
        Abisi dediğim benimle yaşıt * Aralarında 1 yaş olmasına rağmen abi diyor o ona.
        Hastanede de mi be kardeşim yok artık yapma ben o kıza hiç o gözle bakmadım
        ···
  2. 102.
    +1
    40 dk oldu ne yazıyon bu kadar.
    ···
  3. 101.
    +2
    panpa biraz seri olsan
    ···
  4. 100.
    +1
    Hadi lan aq rez
    ···
  5. 99.
    +1
    Abisi kesin
    ···
  6. 98.
    +9
    Evet gözümü açtığımda artık kendimi evimde gibi hissettiğim acil servisteydim. Baktım mustafa için konuştugum adam başımda duruyor.
    "Ne oluyor size kardeşim musallat mı oldular ne bu çifter çifter geliyorsunuz dedi"
    Ulan amk düşündüm de zilyon tane olay başıma gelmişti mustafayı ben tamamen unutmuştum o pekekent kendi başının çaresine bakmıştır dedim içimden.
    "Vallaha abi sorma" dedim.
    "Buraya gelmeden önce ne yapıyordun?" dedi. Sanırım neden bu hale geldiğimi soruyordu.
    "Domates yiyordum" dedim açık açık. Tabi o ne bilecekti ortada tahlil yok test yok.
    "Domates?" dedi. Mal mal bakarak.
    "Evet alerjim var" dedim. Adam bana pgibopatmışım gibi bakıyordu. Benim mevzuyu bilmiyordu tabi.

    Ben aslında bana bir gib olmayacagını biliyordum. Yani olacaktı tabi ama tahtalı köy tarzı birşey olmayacagından emindim. Yaptığım oyun işe yaramıştı. Bir an züt korkusuyla gib i tutmayız inşallah da demedim değil hani domatesleri gömerken. Ama hastanedeydim. Ve emindim ki Begüm oradaydı. Hayatımın şerefsizliğini yapmıştım. Bazen böyle oyunlar yapmak zütü kurtarmayı sağlamıyor da değil. insan çok sevdiği bir şey için diğer şeylerden fedakarlık yapmaktan kaçınmıyor. Benim de yaptığım fedakarlık sağlığımdı. Her ne kadar senaryoya dayalı olsa bile.
    "Bu gece misafirsin burda" dedi adam.
    Hakikaten saat kaç olmuştu ya ? En son güneş batıyordu.

    "Saat Kaç?" dedim.
    "Sıfır" dedi.
    "Ne sıfırı?" dedim mallığımdan ödün vermeyerek.
    Aldı masadaki dijital saati bana gösterdi; "00.??" (Küsüratı tam olarak hatırlamıyorum okadarı da fazla amk)

    Sesli bir OHA çektim. Gece yarısı olmasına şaşırmıştım şaşırmasına ama az sonra soracağım sorunun cevabına şaşıracakmıydım acaba çok merak ediyordum.

    "Dışarıda kimse var mı?"
    "Evet senin için iki kişi bekliyor dışarıda" dedi.

    Birini tahmin edebiliyordum sanırım. Evet Begüm olması muhtemeldi.
    Ee diğeri kimdi ?
    "Haber vericem şimdi onlara" dedi. Bileğimde boru tarzı birşey vardı ince. mavi bantımsı birşey ile yapıştırılmış. Onu çıkardı. Sanırım serumdan derken serumu değiştirdi ve perdenin arkasına çıktı.
    Fazla geçmeden perde açıldı ve tahmin ettiğim gibi Begümü gördüm. Bana taktığı lakap şuan tam olarak onun üstüne cuk diye oturmuştu "Kızılgöz".
    Derken arkasından birinin daha geldiğini farkettim. Kim olduğunu aşırı derecede merak ediyordum. Kafamı sola doğru çevirdim perdenin arkasından geleni hemen görebilmek için.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Abisi amk daha kim olacak
      ···
  7. 97.
    +1
    Rez bekliyoruz hocam
    ···
  8. 96.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  9. 95.
    +10
    Son sözümü de söyledikten sonra gözlerim karardı. Zar zor nefes alabiliyordum. Hatta hiç alamıyorum da denebilir. Begüm'ü duydum.
    "Ne oluyor?" diye uzatarak bağırıyordu.
    Ondan sonra bende ekran gitti. Biraz sonra tekrar ekran gelir gibi oldu hafif sarsılmamla beraber.
    "Uyansana" diye ağlamaklı bir ses duydum. Ve ekran tekrar gitti.

    AraNot= Domates mevzusunu anlatıyım devam ediyorum gençler.

    Lise 1 dim sanırım. Anneannemin günü varmış annem pastalar börekler yapmıştı. Hepsini toplayıp apar topar gitti. Bana bir tane bile bırakmamıştı. Bu çocuk evde ne yiyecek falan hiç umrunda bile değildi.
    Her neyse ben dedim yemesem de olur ne olacak falan. Çok büyük konuştum sanırım 1 saat sonra açlıktan gebericek pozisyona geldim. Buzdolabına baktım. Aşağıda bir sürü domates var. Normalde domates sevmem hayatta yemem.
    Ama o an aldım içinden bir sürü oturdum hepsini yedim. Geceye kadar hiçbirşeyim yok gece bir anda ölecek gibi oldum. Nefes alamıyorum falan. Dedim ölüyorum galiba. Annem eve geldi beni gördü normalde giblemez inanmaz ama o an noldu bilmiyorum babamı aradı durumumu anlattı. En küçük amcam da babamın yanında çalışıyor o sıralar iş bulamadığından. Bizim doblo ile geldi beni almaya hastaneye gidicez. Hastaneye gittik yarım saat Oksijen yedim eve yolladılar. Yollarken de demişler bizim bu hastaneden ayrılan bir göğüs hastalıkları uzmanı arkadaş var ona bir uğrayın demişler. Annem babam olsa giblemez hastalık geçtigi gibi salarlar ilgilenmezler. Ama amcam.. Allah ondan razı olsun zütürdü beni evvelsi gün doktora. Doktor baktı sende astım var dedi. ilaç verdi. Çekmecesinden fısfıs tarzı birşey çıkardı. Bilirsiniz ya çocuklar duymasında Laz vardı bir tane sürekli ağzına fısfıs sıkardı. Aynı o tarz birşey işte bundan sıkacaksın falan dedi. Sonra alerji testi yaptı sizce neye alerjim vardı? Evet her bir taka alerjim vardı ama sonra doktor şöyle dedi ;
    "En çok domatese alerjin var yakınından geçme sakın" .
    Tabi bunu dedikten sonra benim neden fenalaştıgım da belli oldu.
    Bu olaydan sonra ilerleyen yıllarda da aynı doktora gittim diğer alerjilerim azalırken bu domates illeti artmış sürekli. Son haddeye gelmiş artık falan.

    Evet domatesi neden yediğimi açıklığa kavuşturdum artık sanırım. Biraz farklılık yapayım dedim bu son 2 partta.
    ---
    Ekran gittikten sonrasını da yazıcaktım gereksiz uzatmışım sanırım birdahaki parta yazıcam onu. Yazış tarzı olarak bu partlarda saçmaladıysam kusura bakmayın
    Tümünü Göster
    ···
  10. 94.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  11. 93.
    +1
    Rezzzzz
    ···
  12. 92.
    +2
    Nice hocam
    ···
  13. 91.
    +1
    Rez okurum
    ···
  14. 90.
    +12
    Bir yandan pişmandım bir yandan üzülüyordum. Keşkeler arasında boğuluyordum. Ama onu kaybetmeye hiç niyetim yoktu. Şansımı zorlayacaktım. Eğer başaramazsam bu dünya gözüyle 1 günü daha kaldıracak halim yoktu.

    Otobüs hiç aklıma gelmedi o kafayla bildiğin koşuyorum ben. Daha önce söylemedim benim astımım da var alerjik. Ota taka alerjim var alerjim tutunca astımım da artıyor falan herneyse. Koşarken astım beni zorluyor nefes nefese kalıyorum ama o kafayla umrumda degıl tabi 10 dakika aralıksız koştum. yolu baya baya yarıladım sayılır. gözlerim karardı yanlamaya başladım ve yerdeyim. Şimdi olmaz dedim gidecektim vaktinde yetişmeliydim oraya. Kalktım hafiften yürümeye başladım. Nefes alırken sanki çim kokusu geliyordu ciğerlerimden kanla karışık. Boğazımda ve ciğerlerimde sogukluk hissettim aynı zamanda çok zorlanıyordum nefes alırken. Sanki daraağacında sallanıyorum da son son nefes alıp veriyorum. Bir 5 dakika sonra giderek azaldı rahatsızlığım ve benim o son duraktan önce ugramam gereken yerler vardı. Ucuzluk mağazaları olur onlardan birine girdim 2-3 birşey alıp çıktım. Ardından başka biryere girdim 1 poşetle oradan da çıktım. Son durağa doğru gidiyorum. Astımın beni iyice zorlamasına rağmen yılmıyorum. Son bir gayretle sonunda varmıştım oraya. Güneşe baktım batmasına fazla kalmamıştı. Evlerinin arkasındaydı güneş. Görünmemesine rağmen tam istediğim gibiydi. Tezgahı kurup ;
    "Begüm !" diye bağırdım. Tülün arkasından bakıyordu görmüştüm ama yüzü seçilmiyordu. Sonra içeriye girdi sanırım kayboldu. Birdaha aynı şekilde bağırdım yine tülün arkasından gözüktü ve gitti. Üçüncüye bağırdım en son balkondan çıktı. Gözleri şişmişti. Kıpkırmızıydı heryeri. içim burkuldu. Çok canım yandı o an. Kendime birkez daha küfrettim içimden.
    "Ne var?" dedi sesi gidip geliyordu. Biraz kısık çıkmıştı.
    "Sen şuan görmüyorsun arkandaki güneşi tam ufukta. Battı batıcak. Güneşin etrafı kırmızılaşmış. Kırmızı. Beni ölüme zütüren de o renk olacak dedim.
    ikimiz de birbirimize mal mal bakıyorduk. Söylediklerimden bir anlam çıkaramamıştı sanırım.

    ilk girdiğim dükkandan aldığım meyve bıçağını çıkardım. Gözleri biraz büyüdü. Daha sonra diğer dükkandan aldığım poşet dolusu şeyi çıkardım. Komik gelebilir biliyorum ama o poşet ağzına kadar Domates ile doluydu. Çıkardım bir domatesi bıçakla kese kese yedim. Heryerim domates suyu olmuştu. Begüm hala beni seyrediyordu. Hatta oturdu izliyor. Anlam veremiyor yaptığıma. ikinci domatesi çıkardım onu da bitirdim. Ağlıyorum bir yandan. Göz yaşlarım domates sularıyla karışmış bir şekilde soytarı gibi duruyorum oturuyorum orda. Üçüncü gitti, dördüncü gitti derken mevzuya girdiğimizi farkettim. Beşinci ve son olan domatesi aldım elime ve Begüm'e Bağırdım
    "Seni Seviyorum" Evet sonunda söylemiştim ona canlı canlı. Onu sevdiğimi söylemiştim ama artık çok geçti herşey bitmişti benim için planladığım şey olmazsa cidden gibi tutmuştum. Domatesi yedim ve devam ettim "Hem de çok..

    Not: Bu partta biraz muallaklik yapayım dedim bazı ayrıntıları vermedim diğer partta vericem bu part şuan saçma gelebilir ama ayrıntıyı verdikten sonra anlayacaksınız domates mevzusunu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Şuan beyin mıncıklaması geciriyorum
      ···
  15. 89.
    +1
    abdulREZak hizli devam.
    ···
  16. 88.
    +1
    Rezerved
    ···
  17. 87.
    +11
    O: Aldatmak ha Peki. Abimdi o benim. Bana ara sıra aşkım der evet doğru. Canımız sıkıldı evde film izleyelim birşeyler yiyelim dedik. Az önce de abime sevgilim mesaj attı deyip filmin ortasında böldüm biliyor musun? Mutlu musun şimdi. Mesaj atma bana bir daha tamam mı?
    B: Abin olduğunu nerden bilicem? Bunca şeyden sonra buna inanmamı mı bekliyorsun benden?
    O: Ona da inanmıyorsun demek. Bekle geliyorum
    (5 Dakika Sonra)
    O: Bana bunu yaptırdın ya yazıklar olsun sana.
    Goruntulu mesaj atmıştı. Açtım. 2 Tane kimlik vardı. Birisi turuncu diğeri mavi. Turuncu olan onunkiydi. Mavi olana baktım evet gerçekten de abisiydi. Ben ne yapmıştım amk? Sorup sormadan önyargı ile ortalıgı darmaduman etmiştim. Güzel giden tek şeyin de içine sıçmıştım resmen. Onca şeyden sonra belki haklıydım ama Meleğim dediğim kıza neden önyargı ile yaklaşmıştım ki. Benim derdimi dinlemişti hiç tanımamasına ragmen beni teselli etmişti. Ben ise onu şuan tanımama onu sevmeme ragmen dinlemeden peşin hüküm vermiştim.

    Kafamı duvara hızlıca vurdum. Giberim böyle işi ne yapıyorum ben diye bağırdım.

    Gerçekten Yazıklar Olsun u haketmiştim. Neydi şimdi bu yaptığım? Kendi boynuma taş bağlayıp suya atlamak mı? Hayır daha beteriydi bu ölümden bile daha beterdi.

    B: Oha özür dilerim allah benim belamı versin ne olur affet vallaha bilmiyordum
    O: Sana söylerim ama mesaj atma bana demedim mi ?
    B: Dedin ama napayım yapma anla beni bilmiyordum ne olur sensiz yaşayamam
    O: Mesaj atma dedim. istemiyorum!
    B: Sabaha kadar yalvarırım sana lütfen böyle deme
    O: is-te-mi-yo-rum!
    B: Ya yapma amk. Çok seviyorum seni herşeyden çok

    Evet gerçekte söylemediği şeyi telefonda söyleyen ergenler gibi olmuştum. Onu sevdiğimi söylemiştim tabi züt korkusuyla söylenen birşeydi bu.

    O: Tamam dedi.
    B: Tamam derken? yazıyordum ki tam yazarken engel yedim. Beni engellemişti.
    Kendi kendime yemin ettim bu kızın peşine düşücem sonuna kadar yalvarıcam eğer aramız olmazsa bu dünyayı gibtir edicem ilk aklıma gelen yolla tahtalı köy bileti alıcam diye.

    Saatlerce nasıl yalvaracağımı düşündüm nasıl affetirebileceğimi kendimi.. Sonunda bulmuştum evet veya bulduğumu sanıyordum bu işi apaçık kesin bir yolla çözecektim ya olacaktı ya olacaktı.
    Her zamanki gibi aleti edevatı topladım ceketi aldım ve çıktım..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 86.
    +2
    Sankk kendim yasadim amk sardi devam et
    ···
  19. 85.
    +5
    Arkadaşla karşılaştım 5 dakikaya yazmaya başlıyorum
    ···
  20. 84.
    +13
    Çökmüştüm yolun ortasına öylece kalakalmıştım. Bir yarım saat oylece baktım arkalarından. Cevreme baktım atlayabilecegim biryer var mı diye. Dıbına koydugumun sehrinde büyük depremden sonra evlere fazla kat çıkmak yasaktı. Atlasam ölmezdim orayi burayi kirardim en fazla. Bide onunla ugras dur hayat daha da taka donsun. Gibtir ettim amcamı aradım. 3 amcam vardı en kucugu tam kafaydı dedemin şahini vardı onunla geldi. Gel atla ne oldu falan dedi.
    Olaya fazla girmeden aldattı beni dedim.
    Ona anlatmakla ugrasamazdim 2 saat. Aklima birdaha gelecekti cunku hersey.
    Ulan her nefes bana haramdi. Kazigin en buyunu yemistim hem de yagli yagli.
    "bir yere gitmek ister misin kafa dagitalim" dedi.
    Aslinda onu kafa dagitmak icin cagirmamistim. Kafa dagita dagita nereye kadar amk. Gorduk dagitinca ne tak oldugunu. Bana o da haram.
    "Sizinkiler de babannende badana yaptırdık ya biz annen temizlige yardim ediyormuş" dedi.
    Bunu duyunca hemen eve gitmek istedim boştu ne de olsa.
    "Eve goturebilirsen iyi olur" dedim.
    Bana biraz bakıp "iyi hadi oyle olsun" dedi.

    "Gorusuruz" dedim. Eve gelmiştik. Hemen koştum eve girdim attim kendimi yataga. Ağladım. Yastık boylu boyuna ıslanmıştı. Sonra telefonu sarja taktım. Biraz dolsun hemen mesaj aticaktim olayı bitiricektim.

    Şarjım yuzde 5 e çıktığı gibi hemen aldım elime telefonu açtım baktım begümden mesaj var.

    "Napıyosun bitti mi işin bakalım" yazmış.
    Gorunce cok fena sinirlendim başladım yazmaya.
    Begüm: O, Ben: B
    B: Ne yüzle yazıyorsun bana ya
    O: Efendim anlayamadım?
    B: Ne anlayamadım ne demek anlayamadım. Görmeyecegimi sandın degil mi?
    O: Neyi gormeyecektin dur bir dakka benim bilmedigim bişey mi oldu?
    B: Bilmemen imkansız olayın içinde sen varsın zaten.
    O: Ne olayıymış bu anlatır mısın
    B: Bugün beraber yuruyordunuz ya hani hatırladın mı?
    O: Kimle yuruyormuşuz?
    B: Yanında bir erkek vardı maşallah şakalaşmalar izleyeceginiz filmi seçmeler aşkımlar falan?
    O: Hee o mu
    B: Heh çaktın mevzuyu sonunda evet o
    O: Söylemiyicem. Sen bana güvenmiyor musun şimdi?
    B:Görünen köy kılavuz istemez neyine guveneyim ki bu durumdan sonra kendi gozlerimle gördüm
    O: Tamam söylüyorum söyledikten sonra birdaha bana yazma olur mu? Istemiyorum.
    B: Ben çok meraklıydım zaten 1 haftada 2 kere aldatılıp aldatanların peşinden koşmaya hadi söyle?
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Olm kız haklı çıkarsa efsane söverim bak
      ···