-
26.
0gibtir bin
-
27.
0leyla
-
28.
0Çok küçüktüm yarım yamalak hatırlıyorum bi evimiz vardı Balkonunda ufak bir tane çocuk penceresi vardı. Üçüncü kattı sanırım. Çok bulanık hatırlıyorum çünkü çok küçüktüm. Oradan dışarıya bakıp geçen insanları izliyordum. En eski anım budur. Sonraki anım ise biraz daha büyüğüm. Balıkesirdeyiz. Annemle babam daha ayrılmamış. Babam gazete al diye bakkala gönderiyordu "Ahmet bakkal". Üzerine biraz daha fazla para veriyordu. Tüp çikolatalar vardı çok severdim onları. Gazete ve çikolata alıp eve gidecektim. Ozaman dan belli kurnazlığım. Çikolatayı yemeden gitmezdim eve. Çünkü annem yemekten önce yedirmezdi bana. Teyze oğulları vardı benden 5 yaş büyük. Aynı sokaktaydı evlerimiz. Sabah gözümü açar açmaz onlara giderdim. Pek hatırlamam ama en mutlu olduğum günlerdi. Ben üç buçuk yaşımdayken annemle babam ayrılmış. Babam kumar bağımlısıydı. Mahkeme anneme vermiş beni. Dedemlere gittik. Ozaman lar dedem madende çalışıyordu pek uğramazdı eve. Belki ayda bir sefer. O sıralar da pek sorun yaşamadım. Parasızlığı hiç katmıyorum işin içine. Babam her yaz beni alıp ayvalığa tatile zütürürdü bir ay falan. Ben ilk okula başladım dedem emekli oldu. Artık hergün evdeydi. işte o gündür bu gündür benim hayatım hiç düzelmedi. Daha birinci sınıfa gidiyorum. Kumandayı yere düşürdüm diyelim döverdi beni. Dolaptan kafama göre birşey yiyemezdim döverdi. Çok iyi hatırlıyorum. Öyle bir döverdi ki kalkamazdım yerden. Sabaha kadar salonda öylece yattığımı bilirim. Oklava kızılcık falan. Fantezi yapıyordu huur çocuğu. Orta okula başladım. Babam bana bigiblet almıştı. Çokta güzeldi. Okula gidiş otobüsüm tam hatırlamıyorum ama sanırım 1.25 kuruş alıyordu gidiş geliş iki buçuk yani. Bana hiç para vermezdi dedem. Parası vardı ama var yemezdi. Sırf o iki buçuk lirayı harcamak için okula bigibletle gidip geliyordum. Bunu öğrendiklerinde bana o iki buçuk Lirayı da vermeyi bıraktılar. Bende dedemden çalmaya başladım. Kumbarası vardı. Bayada ağırdı. Hiç acımadım. Günah mı değil mi hiç düşünmedim. Çaldım. Dayak yedim. Çaldım. Dayak yedim. Bu bir sene böyle devam etti. Artık dayak arsızı olmuştum. Birgün yine beş lira aşırdım dedemden. Beni bir güzel dövdü. Oklavayla. Hangi elimle aldıysam ona vuruyordu bin. Yemek yedirmedi ve o geceyi tuvalette geçirdim. Sabaha karşı kapıya vura vura uyandırdım. Duramıyordum içerde artık. Açtı kapıyı çıkarttı baktım yine dövecek. Dedim ki sen şimdi dönüyorsun ama bunun 10 sene sonrasını düşün. Kim daha güçlü kim daha muhtaç olacak. Hiç unutmam bunu. O günden sonra birdaha vurmadı. Aslında ben fırsat vermedim. Babamın yanına kaçtım. Dedem yüzünden dar alan fobim oluştu. Babamla çok mutluyduk. Lise birde gitmiştim yanına. Bana oğlu değil de arkadaşı gibi davranıyordu. Lise bir ikinci dönem sigaraya başladım. Babamın arkadaşları görmüş. Dükkana gittim büyük masada oturmuş elinde sigara ama fazla düşünceli gözüküyordu. Anladım birşey olduğunu. Otur dedi sadece. Sigarasını bitirene kadar hiçbirşey söylemedi. Düşünüyordu. Sigarayı söndürdü, sen sigara mı içiyosun dedi. Çok korktum bi an. Kendi kendime düşündüm. Öğrenmiş nede olsa yalan söylemenin bir anlamı yok. Evet baba dedim. Dedi ki bak oğlum sen serseri olmayacaksın. Sen efendi olacaksın. Herkes seni parmakla gösterecek. Ama illa da içeceksen benim yanımda iç dedi ve paketi uzattı. Kısa camel soft. Tereddüt ettim. Sonra aldım bir sigara ve yaktım. Ne tak yiyorsan ye ama önce bana söyle dedi. Benden habersiz iş yapma çünkü senin zütünü ben kurtarıcam gibi cümleler kurdu. ilk biramı babamla içtim. ilk votka, ilk viski, ilk votka. Hepsinin ilki onunlaydı. Annem ben gittikten sonra aşırı derecede dine yöneldi. Adıyaman cemaati var bilirmisiniz bilmem. Oraya gitti 5 sene orda kaldı. Anneme kızdığım çok nokta var. Dedem beni döverken annem yorganını kafasına çekerdi. Görmemek için. Müdahale etmezdi hiç. Herneyse. Babamla çok güzel beş sene geçirdim. Derslerimde güzeldi. En sevdiğim ders geometriydi. Bölüm eşit ağırlık. Her dönem teşekkür alıyordum. Popülaritem yüksekti okulda. Dedemin dayakları işe yaşamıştı biraz. Korkusuz gözü pek birisiydim. Birazda ergenliğin verdiği heyecan işte.Tümünü Göster
-
29.
0Lise üçüncü sınıf yazı. Dükkanda çalışıyorum. iki tane müşteri gelmişti. istanbullular. Biri 25 diğeri 27 yaşlarında özgür ve Yasin abi. Muhabbet falan ettik biraz. Bana sigara takılıyormusun diye sordular. Tahmin ettim konunun uyuşturucu olduğunu. Hiç içmemiştim. Evet dedim. Jam dedikleri birşey var dediler. içermisin diye sormadılar bile direk uzattı bana. Saat gece 1 falan bizim dükkanın şezlonglarında uzanıyoruz. Bir duman aldım. Kimyasalmış. Direk hissettim kafasını ve çok hoşuma gitmişti. Onlarla bir ay takıldım. Paf küf içiyorduk. Yaz sonu gittiler tabi. Onlar gidince bende uyuşturucusuz kaldım. Yaşadığım yerde ibrahimce diye bir yer var. Orda bu işlerin fazlasıyla döndüğünü biliyordum. Bir kaç arkadaşla görüştüm bir kaç bağlantı ayarladım kendime. Her hafta sonu gidiyordum. 50 liralık ot alıyordum. Bir hafta içiyordum onu. Lise 4 bitti üniversite sınavı falan var. Ben ise sınavdan önceki akşam cigara içiyorum dota oynuyorum. Sınava girdim 220 ile barajı geçtim. Lys ye girdim 280 falan aldım ondan da. Babam dediki oğlum sen daha iyisini yaparsın. Hem yaşında 18 bir sene daha hazırlansan birşey kaybetmezsin dedi. Mantıklı konuşuyordu. Çünkü hiç çalışmamıştım. Anlaştık babamla. Tabi ben hala uyuşturucuya devam ama güvenderin test konu anlatım kitaplarını falan almıştım evden çıkmıyordum. Sadece hafta sonları ibrahimceye gidiyordum. Hee bu arada lise 4 ün başında Figen diye bir kızla tanıştım. Aşık oldum. Çıkıyorduk. Çok seviyorduk birbirimizi. Herneyse. Devam ediyorum. Ekim 29 babam Ankaraya gitti geldi 3 gün içinde ve çok yorgundu. Aradı beni oğlum ben geldim dükkandayım gel istersen. Gittim yanına. Çok yorgundu belliydi. Oğlum ekmek alınacak dedi iki tane de altılı kuponu varmış. Bunlarıda yatır gel dedi bana. Tam kapıdan çıktım gidiyordum dur ya dedi. Ben gideyim hem birkaç işim falan var dedi onları halledeyim. Dükkanda bekliyordum. Gideli tam 3 saat oldu. Bir saatte gelmesi gereken adam yoktu. Aradım çok kez açmadı. Babamın arkadaşı aradı beni. Sesi titriyordu. Anladım birşey olduğunu. Bana öncelikle sakin olmamı söyledi. Ben soğuk terler dökmeye başlamıştım. Ellerim buz kesti bir an. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Babana araba çarpmış oğlum. Hastaneye kaldırmışlar ama önemli birşeyi yokmuş dedi Bana. inandım. Hemen dükkanı kilitleyip hastaneye gittim. Bir sürü insan gelmişti arkadaşları. Benim arkadaşlarım. Falan filan. Annem de o sıra geri gelmişti. Aradım onlar da geldi. Bekliyorum acildeyiz. Kimse bilgi vermiyor bana. Herkes fısır fısır bişeyler konuşuyor. Bana merak etme iyi olacak diyorlar. Bir saatte bir paket sigara içtim. Acilde yerde çizgiler var yeşil, sarı ve kırmızı. Birde bu çizgilerin anlamlarını ifade eden bir tablo. Yeşil hafif şeyler bayılma gibi falan. Sarı orta derece yanık kegib falan ama kırmızı ise ağır travmalar, beyin kanaması, derin kegibler falan. Tabloyu inceledim biraz. Tam kafamı çizgilerin gittiği yere çevirdim ki babam kırmızı alandan çıkıyordu. Çok değişik bir his. Daha 18 yaşındayım ve ilkelerimin çoğunu beraber yaşadığım hayat arkadaşımın durumu ağırdı. Birden hissizleştim. Bayılmışım. Kendime geldiğimde babamı yoğun bakıma almışlardı. Herkes beklemedeydi. Saat 8 oldu. insanlar yavaş yavaş evlerine gitmeye başladı. Çok yakın eşim dostum arkadaşlarım kaldı. Saat gece 00.13 telefondaki saate bakıyordum tamda. Telefonum çaldı. Hastaneden almışlardı numaramı. Babanızın kalbi durdu ama geri çalıştırdık. Bilgilendirmek için aramışlar. O gece tam 4 defa kalbi durdu. Çok iyi savaştı. Tamda benim babamdı. Sabaha karşı 5 falan. Doktor vardı bu sefer telefonda bi görüşme odasına çağırdı. Babanızın beyin ölümü gerçekleşti. Bu arada babam eski askerdir. Atılmış. Devam ediyorum. Askerken imzaladığı bazı belgeler varmış. Organ bağışıyla ilgili. Ben istemiyorum dedim. Benim elimde değilmiş. Kısacası babamın fişini çektiler o sabah. Ben ise öylece salak gibi bakakaldım. Cenaze oldu öğlen. Çok kalabalıktı. Oturduğumuz yerden otobüs kaldırdık o derece. Ben o sene ne yaptığımı hiç bilmiyorum. Annemlerin yanına geri dönmüştüm. Dershaneye yazdırdılar beni. Gidiyordum ama hiçbirşey dinlemiyordum.Tümünü Göster
-
30.
0Kulaklığımı takıp bütün gün sago dinliyordum. Kız arkadaşım babamın ölümünden bir ay sonra beni terk etti. Zaten istanbulda paremedik kazanıp gitmişti. Sanırım bir sene beklemek zor geldi. Gün geldi çattı yine üniversite sınavı. Artık uyuşturucu kullanmıyordum. Onun yerine ağır pgibolojik ilaçlarım vardı. Salak gibi geziyordum ortalıkta. Sınava girdim çok iyi geçtiği söylenemez. Çokta kötü değildi. istanbul Fatih Sultan Mehmet vakıf üniversitesi adalet bölümünü kazandım. Şuan birinci sınıf bitmek üzere işte. istanbula geldiğimde Figen le tekrar görüşmeye başladık. Yine sevgiliydik. Herşey çok güzeldi taki düne kadar. Dün Üsküdara gidip oturup bişeyler içecektik. Telefonunu aldım. Aslında pek bişey bulunmaz telefonunda ama WhatsApptan gönderdiğiniz fotoğraflar videolar ses kayıtları hepsi dosyalarda saklı kalır. Aklıma geldi girip bakmak istedim. Bi çocukla öpüşürken fotoğraf çekilmiş. Gördüm. Babamın kırmızı alandan çıktığında hissettiğim duygularla hemen hemen aynıydı hissettiklerim. Korkudan eli ayağı titriyordu. Benimde sinirden. Vapurdaydık kalabalıktı. Sessizce bekledim vapurdan inene kadar. inince sadece iki tokat attım. Ve telefonunu yere çarptım. Yinede kıyamadım çok sert vuramadım. Hayat çok zor. Çok canım yandı ama ayaktayım. Güçlüyüm. Çünkü ben apo nun oğluyum. isteyene kızın numarasını vericem. Sevebilirsiniz. Bu hayatta kimseye güvenmeyin arkadaşlar. Hemde hiçkimseye.
-
31.
0Sövebilirsiniz **
-
32.
0Gençler siz başlığı okudunuz bu ne sıvına koduğum diyorsunuz neyse anlatayım ben hayatım boyunca iç çektim gençler bu gün acılarımı anlatıp dertleşçem (sizinle) başlayayım:Tümünü Göster
5 yaşında babamın polis olduğunu kavradım babam eve geç gelirdi çok vakit geçiremezdik ve bir site gibi yerde otururduk herkes beni dışlardı (bulunduğumuz yer hep polis çocukları ile dolu olmasına rağmen) tipsiz değildim dişlerim temizdi beni niye iplemiyorlardı çok basit ben onların stres atmak için kullandığı kum torbaları gibiydik
Beni döverlerdi bende sövüşürdüm her yetim yara olurdu neyse ben sadece bir arkadaş edinebildim onunla gezer oynardık şimdi okulumda olanları anlatayım;
Ben okulda Eda adlı bir kızla çok iyi arkadaştım bizim anaokulu ücretli böyle süperötesi bir okuldu o zamanlar için süper neyse bu edayı çok severdim benimle konuşur muhabbet eder saklambaç oynardı okulda herkes beni dışlardı bu yüzden o benim için değerliydi
Sonra Okul bir müzeye gezi düzenledi ben o gezide Eda ile gezdim ve sonra o gezide hem küstük hem barıştık (hala okuyorsanız helal olsun kimse beni sizin kadar dinlemedi ) neyse eve geldim babam kapıda sigara içiyordu annem bağırıp çağırıyordu o Zaman annem ile babam arasındaki kavgalar başladı
Ben 6 yaşındayken annemin pgibolojik hastalığı çıktı ve sonra annem iyice manyaklaştı bize az yemek yapıyordu bana bağırıyordu ben ilk dayağımı bir resim çizmediğimden 6 yaşında yedim panpalar
(Ula çok uzun oldu ama yazmaya devam ne yapalım)
7 yaşında kilise geldik Denizli'den orada hiç arkadaşım yoktu hep dışlanırdım ve hocalarım benimle şunu yapamamışsın şu olmamış dedi moralimi bozdu hepsi bana kızdı ama sınıfta alfabeyi söken 1.kişiydim
8 yaşında annemin hastalığı iyice ilerledi babam. Memleketimiz Malatyaya gitmek istiyordu neyse benim kafadaki Zaman'ında oluşan yaralar gidiyordu bir ara arkadaşım sandığım bir kıza büyük bir çocuk (ben 5 yaşındayım çocuk en fazla 12) taş attı ben taşın üzerine zıpladım kafama geldi kız sonraki günler görünmedi neyse yaradı kafamda kalmıştı onlar gidiyordu
9 yaşında iyice içime kapandım delirecek durumdaydım kızlar benim oynasa bile erkekler benimle oyun oynamıyordu hayatımda hiç futbol oynayamadım (Cidde'n) ve bir süre içerisinde yalnızlıktan öyle bir durumdaydım ki kendi kendime karekterler yarattım Ali Zeynep gibi bunlarla konuşurdum özellikle Ali benim en yakın arkadaşımdı
10 yaşında babam Malatyaya tayin aldı sonra Malatyaya gittik orada kilo aldım dalga konusu oldum (30 kilodan 50 kiloya çıkmışım sonra 28 kiloya indim)
11 yaşında kilomu verdim annemin hastalığı bendede olabilirmiş annemde ilaçlarımı kullanmayı reddetti hep neyse ben diyorum her şey güzel olacak evimiz kiralıkta olsa güzel her şey güzel oh be derken babam özel görevlere gitmeye başladı (Başbakan'ı korumak gibi) sonra bir trafik kazadında şehit oldu panpalar aslında buraya yazmadım ama ben hep yalnızdım ama bu süreçte hep hayali karakterlerle konuşmuyordum babam benim en ne. En iyi arkadaşımdı onun kuyruğu gibi o nereye giderse ben oradaydı aramızdaki ilişki babamı çok severdim o benim her şeyimde annem hastaydı dolayısıyla donlarımı atletlerimi babam yıkar çamaşırı o yıkar yemeği o yapar o gezdirir o konuşur o bir şeyler alır o oynar o işe giderdi anladınız mı babamı kaybedince neler kaybettiğimi yıllar geçti babamın sabah kalktığımda "baban şehit oldu" sözünün acısı geçmedi ama olsun ben 18 yaşına geldim iğrenç biri oldum (sapık) eee işte. böyle gençler bir dert paylaşam dedim var olan tüm yazım hatalarım için özür diler okuduğunuz için teşekkür ederim panpalar -
33.
0Gençler siz başlığı okudunuz bu ne sıvına koduğum diyorsunuz neyse anlatayım ben hayatım boyunca iç çektim gençler bu gün acılarımı anlatıp dertleşçem (sizinle) başlayayım:Tümünü Göster
5 yaşında babamın polis olduğunu kavradım babam eve geç gelirdi çok vakit geçiremezdik ve bir site gibi yerde otururduk herkes beni dışlardı (bulunduğumuz yer hep polis çocukları ile dolu olmasına rağmen) tipsiz değildim dişlerim temizdi beni niye iplemiyorlardı çok basit ben onların stres atmak için kullandığı kum torbaları gibiydik
Beni döverlerdi bende sövüşürdüm her yetim yara olurdu neyse ben sadece bir arkadaş edinebildim onunla gezer oynardık şimdi okulumda olanları anlatayım;
Ben okulda Eda adlı bir kızla çok iyi arkadaştım bizim anaokulu ücretli böyle süperötesi bir okuldu o zamanlar için süper neyse bu edayı çok severdim benimle konuşur muhabbet eder saklambaç oynardı okulda herkes beni dışlardı bu yüzden o benim için değerliydi
Sonra Okul bir müzeye gezi düzenledi ben o gezide Eda ile gezdim ve sonra o gezide hem küstük hem barıştık (hala okuyorsanız helal olsun kimse beni sizin kadar dinlemedi ) neyse eve geldim babam kapıda sigara içiyordu annem bağırıp çağırıyordu o Zaman annem ile babam arasındaki kavgalar başladı
Ben 6 yaşındayken annemin pgibolojik hastalığı çıktı ve sonra annem iyice manyaklaştı bize az yemek yapıyordu bana bağırıyordu ben ilk dayağımı bir resim çizmediğimden 6 yaşında yedim panpalar
(Ula çok uzun oldu ama yazmaya devam ne yapalım)
7 yaşında kilise geldik Denizli'den orada hiç arkadaşım yoktu hep dışlanırdım ve hocalarım benimle şunu yapamamışsın şu olmamış dedi moralimi bozdu hepsi bana kızdı ama sınıfta alfabeyi söken 1.kişiydim
8 yaşında annemin hastalığı iyice ilerledi babam. Memleketimiz Malatyaya gitmek istiyordu neyse benim kafadaki Zaman'ında oluşan yaralar gidiyordu bir ara arkadaşım sandığım bir kıza büyük bir çocuk (ben 5 yaşındayım çocuk en fazla 12) taş attı ben taşın üzerine zıpladım kafama geldi kız sonraki günler görünmedi neyse yaradı kafamda kalmıştı onlar gidiyordu
9 yaşında iyice içime kapandım delirecek durumdaydım kızlar benim oynasa bile erkekler benimle oyun oynamıyordu hayatımda hiç futbol oynayamadım (Cidde'n) ve bir süre içerisinde yalnızlıktan öyle bir durumdaydım ki kendi kendime karekterler yarattım Ali Zeynep gibi bunlarla konuşurdum özellikle Ali benim en yakın arkadaşımdı
10 yaşında babam Malatyaya tayin aldı sonra Malatyaya gittik orada kilo aldım dalga konusu oldum (30 kilodan 50 kiloya çıkmışım sonra 28 kiloya indim)
11 yaşında kilomu verdim annemin hastalığı bendede olabilirmiş annemde ilaçlarımı kullanmayı reddetti hep neyse ben diyorum her şey güzel olacak evimiz kiralıkta olsa güzel her şey güzel oh be derken babam özel görevlere gitmeye başladı (Başbakan'ı korumak gibi) sonra bir trafik kazadında şehit oldu panpalar aslında buraya yazmadım ama ben hep yalnızdım ama bu süreçte hep hayali karakterlerle konuşmuyordum babam benim en ne. En iyi arkadaşımdı onun kuyruğu gibi o nereye giderse ben oradaydı aramızdaki ilişki babamı çok severdim o benim her şeyimde annem hastaydı dolayısıyla donlarımı atletlerimi babam yıkar çamaşırı o yıkar yemeği o yapar o gezdirir o konuşur o bir şeyler alır o oynar o işe giderdi anladınız mı babamı kaybedince neler kaybettiğimi yıllar geçti babamın sabah kalktığımda "baban şehit oldu" sözünün acısı geçmedi ama olsun ben 18 yaşına geldim iğrenç biri oldum (sapık) eee işte. böyle gençler bir dert paylaşam dedim var olan tüm yazım hatalarım için özür diler okuduğunuz için teşekkür ederim panpalar -
34.
0Bundan sonra gibsen düzelmez.
-
35.
0master yi nin üyesinin tek atması kadar sacma
-
36.
0Herşey okula başlama ile oldu sınıfta ezik muamelesi gördüm dövüldüm haklı olduğum yerde ezildim hoca döverdi 45 kişiyede dalamam zaten üç sene boyunca böyle geçti he bide evde dayak yerdim komşular benden şikayetçi olurdu annemde beni döverdi sonra başka şehire taşındık burda ki ortamda kardeşliği öğrendim birbirinin arkasını kollamayi öğrendim baş kaldırmayı öğrendim üç sene boyunca hep disardaydim gezdim eğlendim herşey güzeldi sonra annem dışariya çıkmama izin vermemeye başladı bende doğal olarak oturdum PC başında takildim artık herşeyim bilgisayar oyunları oldu sonra geldim 8. Sınıfa kimseyle konuşmuyorum üç beş kişi anca bazen sınıfta olduğum halde insanlar beni görünce sen burdamiydin diye soruyolardi bide sınıftaki iki üç dallama vardı hep rahatsız ediyolardi öz güven veya cesaret fln olmadığından seste çıkaramıyordum sonra geldim liseye şu dıbına kodumun ergenligini hiç sevmiyorum lisede gene biraz duzeldim şimdi lise 2 gene sardım başa bu sefer artık işler piskolojik oldu kendi kendime konuşuyorum aynalara dert anlatıyorum bi keresinde kendimi kaybettim aynaya baka baka kahkaha atarken kendime geldim sonra yazılıma merak sardım bir şeyler öğrendim ordan Python fln çalıştım gene bilgisayar oyunlarina başladım hayatım böyle geçiyor ev okul PC başka bir şey yok kapatıyorum kendimi odaya full oyun şimdi kimse buraya gelip liseli ergen şu bu diyip anancilik yapmasin burda sizinle adam gibi içimi dokuyorum şimdi beyler hayatım böyle geçiyor ne zaman şöyle bir sosyalleşme çabasına girsem içimde kalıyor ezik olarak yaşamaya yaşadım çocukken yediğim dayaklardanmidir artık bilmem ne zaman sıradan bir şeyler yapsam bı suçluluk duygusu ve başıma kötü bir şey gelicekmiş kaygısı var bu duygu pesimi bırakmıyor her gün ben bu duyguyla yaşıyorum öz güven yok sosyallik yok umut yok insanlar işleri düşünce geliyor herkese herkes kendi iç dünyanizi cizin deseler her halde ben beyaz sayfaya sadece cöp adam çizer bırakırım beyler sizce hala benim için bi düzelme umudu varmı yoksa hayatım böyle mı devam edecek .d
-
37.
0Herşey okula başlama ile oldu sınıfta ezik muamelesi gördüm dövüldüm haklı olduğum yerde ezildim hoca döverdi 45 kişiyede dalamam zaten üç sene boyunca böyle geçti he bide evde dayak yerdim komşular benden şikayetçi olurdu annemde beni döverdi sonra başka şehire taşındık burda ki ortamda kardeşliği öğrendim birbirinin arkasını kollamayi öğrendim baş kaldırmayı öğrendim üç sene boyunca hep disardaydim gezdim eğlendim herşey güzeldi sonra annem dışariya çıkmama izin vermemeye başladı bende doğal olarak oturdum PC başında takildim artık herşeyim bilgisayar oyunları oldu sonra geldim 8. Sınıfa kimseyle konuşmuyorum üç beş kişi anca bazen sınıfta olduğum halde insanlar beni görünce sen burdamiydin diye soruyolardi bide sınıftaki iki üç dallama vardı hep rahatsız ediyolardi öz güven veya cesaret fln olmadığından seste çıkaramıyordum sonra geldim liseye şu dıbına kodumun ergenligini hiç sevmiyorum lisede gene biraz duzeldim şimdi lise 2 gene sardım başa bu sefer artık işler piskolojik oldu kendi kendime konuşuyorum aynalara dert anlatıyorum bi keresinde kendimi kaybettim aynaya baka baka kahkaha atarken kendime geldim sonra yazılıma merak sardım bir şeyler öğrendim ordan Python fln çalıştım gene bilgisayar oyunlarina başladım hayatım böyle geçiyor ev okul PC başka bir şey yok kapatıyorum kendimi odaya full oyun şimdi kimse buraya gelip liseli ergen şu bu diyip anancilik yapmasin burda sizinle adam gibi içimi dokuyorum şimdi beyler hayatım böyle geçiyor ne zaman şöyle bir sosyalleşme çabasına girsem içimde kalıyor ezik olarak yaşamaya yaşadım çocukken yediğim dayaklardanmidir artık bilmem ne zaman sıradan bir şeyler yapsam bı suçluluk duygusu ve başıma kötü bir şey gelicekmiş kaygısı var bu duygu pesimi bırakmıyor her gün ben bu duyguyla yaşıyorum öz güven yok sosyallik yok umut yok insanlar işleri düşünce geliyor herkese herkes kendi iç dünyanizi cizin deseler her halde ben beyaz sayfaya sadece cöp adam çizer bırakırım beyler sizce hala benim için bi düzelme umudu varmı yoksa hayatım böyle mı devam edecek .d
-
-
1.
0Böyle işte beyler
-
1.
-
38.
0sen benim sigaramdin içime cekmeye kiyamadigim
-
39.
0Aydınlanır bi gülsen
-
puornooooooooooooooo
-
macaristanı türk ülkesi gibi görüyorum
-
rammstein bir daha günaydın başlığı görmeyeceğim
-
bir inci sözlük lobisi var
-
aç karnını doyurmayıp sabah akşam
-
dünyanın en mal insanlarıı
-
elektrikli arabalar çok sıkıntılı
-
cozeeee morarinnnyoo
-
28 yaşında abiniz süt içiyor
-
çaycı hüseyin ameliyat boyunu uzatsa
-
piyo adlı yazarın közdesucuk oldugu
-
ibrahim kalın muarrem incenin baş düşmanı mı
-
beyler eski sevgilime sert yorumlar istiyorum
-
arif abiyle tanıştım bugün
-
zimbabeye neden zimbabe demişler
-
turkcell para dağıtıyor gel vatandaş
-
online listesinde tum yazarlari ust uste koyup
- / 1