Beyler bu olayı darbe olduktan sonra anladım.
Üç yıl önce sekizinci sınıftayken dershaneye yazıldım. Aradan bir iki ay geçti ortama alışmıştık.Ögretmenlerimiz bize hedeflerimizi soruyordu. Bende askeri liseyi istediğim için "kuleli askeri lisesine gitmek istiyorum" dedim.Bu öğretmenler nasıl olduysa bana bir ilgi göstermeye başladılar. Askeri liseye gitmek isteyen çocuklar için sınıf açtılar.O sınıfta çıkmış soruların kalıplarını ezberletiyor ve çalıştırıyorlardı.Bi aradanda sbs'ye çalışıyorduk. Bize ALS sınavından önce "siz sınavı geçin, mülakatları biz hallederiz. Subay akrabalarımız var" denildi. Bize ÖSYM'den sınavdan önce bir tercih kağıdı verildi. Tercih yapacağımız komutanlıkların kodunu yazmamız gerekiyordu.Öğretmenlerime danışmadan komutanlık şeçimini yapmıştım.
1-Deniz Komutanlığı
2-Hava komutanlığı
3-Gülhane Tıp Merkezi

Beyler bu olayları gerçekten yaşadım ALS sınavına girenlerin bu aşamaları geçtiğimi bilir.

Başıma gelen olayları okumak istiyorsanız üşenmeden yazarım

Edit:24 cugu fetocu ve fetocunun askerleri

ALS sınavı gelip çatmıştı.Bu sınavı kazanırsam hayatımı değiştiricek sanıyordum. Sınava Hacı Sabancı Lisesinde girecektim. Sınav günü gelmişti. Geç kalmadan erkenden kalktık. Yanlış hatırlamıyorsam 15 nisan yapılmıştı sınav, çok yagmur yağıyordu. Kapıda bekliyorduk, neredeyse donmuştuk. Sınav saati geldi. içeriye girdik, ösym kağıdımda yazan sınıfa doğru yol aldım ve sınavın başlamasını bekledim. Sınav başlamıştı.120 soruya 100 dakika vermişlerdi.Bu olaya sövmeye bile zamanım yoktu. Sınavı 17 boş ile bitirdim. Zamanım kalmadığı için sallamak yerine boş bırakmıştım. Usulca eve doğru yol aldım. Aradan yaklaşık 17 gün geçmişti.

Sınav sonuç belgeleri internete düsmuştü. Heyecanlıydım düşük alırım diye korkuyordum. Cesaretimi toplayıp sisteme giriş yaptım. Sayfa yükleniyordu ve sonunda sayfa açıldı.

Cilgin abaza taksici
Puan 72,738293
TERCIH EDILEN KOMUTANLIKLAR:
-DENIZ KOMUTANLIGI
-HAVA KOMUTANLIGI
-GULHANE TIP MERKEZI

Okuyan varmı arkadaşlar ona göre yazıcam

Hangi komutanlığı kazandığım yazmıyordu.Bu sadece kaç puan aldığımın belgesiydi. Dershanede bunu hocama gösterdim. Bana "Afferin lan askeriyeyi garantiledin, şimdi sen bedensel mülakatlara çalışmaya başla, sözlü mülakattan geçiceksin zaten" dedi.Ben o sözleri duyuyunca aşırı sevinmiştim. Aradan 28 gün daha geçti. Hangi komutanlığı kazandığımız internet sitesinden açıklanmıştı.

Sabah sekizde kalkıp hemen bilgisayarın karşısına geçip. Sisteme girdim.TC kimlik no istiyordu, yazıp enter'a tıkladım. Tıkladığım anda şoka uğramıştım. Hiçbir komutanlığı kazanamadınız yazıyorda. Birden beni ağlama tuttu ve ağlamaya başladım. Aradan beş veya altı saat geçti. Kendimi biraz sakinleştirmiştim. Aklıma hemen dersaneye gitmek geldi. Yola koyuldum ve dershaneye vardım.Öğretmenlerim güler yüzlü bir şekilde "ooo cilgin abaza taksici hoşgeldin. Sınav sonuçların çıkmış baktınmı" dediler.

Yüzüm kızarık bir şekilde "hocam kazanmamış olabilirim. Sistemde öyle yazıyor". Karşımdaki öğretmen(benimle askeriye lise için ilgilenen ögretmen) şaşırmıştı. Bana "Nasıl olur sistemde hata var galiba, senin kara komutanlığını kazanman gerekiyordu. Hemde asil olarak".Birden beynime kan sıçramışa döndüm.Ben kara kuvvetleri komutanlığıni tercihlerim arasına eklememiştimki.Ögretmenin lafını kesip neler yaptığımı anlattım. Anlaşılan bir tercih hatası yaptığım belli olmuştu.Ögretmen bir yerleri arayarak bu tercihleri degiştirebiliyormuyuz diye bilgi almak için birilerini aradı.

Aldığımız sonuç olumsuzdu.Bu tercihler yapıldıktan sonra asla değiştirilemiyormuş. Sınavı kaybetmiş sayıldım bir tercih yüzünden.Üç tane arkadaşım kara komutanlığını kazanmıştı.

Not:Şimdi o arkadaşlarımın mülakatlarda ne yaşadıklarını yazıcam. Hepsinin yaşadıklarını teker teker dinlemiştim.Bu mülakatlarda ne taklar döndüğünü.

Arkadaşlarımın yaşadıklarını anlatıyorum. Dershanede Buğra diye bir arkadaşım vardı. Kara komutanlığını kazandı ve mülakata çağrıldı. Buğranın kilosu 91 boyu ise 174'dü. Mülakatı ve sağlık muaynesini kazanacağına hiç ihtimal vermedim. Bunların sağlık muayne günü geldi. Sırayla herkezi cağrıyorlardı. Onun anlattıklarına göre kaslı neredeyse kusursuz bir panpamızı dişinde kusur olduğunu iddaa ederek bırakmışlar. Sıra Buğraya gelmeden bir komutan el işaretiyle yanına çağırmış. Komutanın yanında dört veya beş tane daha mülakata gelen öğrenci varmış. Buğra ve çocukları arka kapıdan çıkartıp bir doktorun yanıma zütürmüş. Komutan doktara birşeyler fısıldamış. Buğraya sağlık kontrolunden geçirmeden onay kağıdı vermişler.

Beyler cok uykum var uyuyorum yarin sabah 11 de ne uckagitlar dondugunu tamamiyla anlaticam.

Beyler uyandım bir yada iki parta biter. Eğer isterseniz bu olayı bitirdikten sonra cemaat evine gitmeyenler için cemaat evinin yani feto oç'unun evlerini anlaticam.

Sağlığı geçtikten sonra mülakata giren bilir bedeni yeterlilik sınavı yani mülakat yapılıyor. Arkadaşımın anlattığına göre bedeni yeterlilik sınavında 400 metreyi 65 saniyede mekiği 30 tekrar falan yapanı, torpili olmayanları bedeni yeterlilik sınavından geçiriyorlar. Fakat torpili olanlarda hiçbir tak yapmadan da geçebiliyorlar. Buğranın kilosu doksana yakındı.Bir dakikakada 30 mekik çekmesi gerekiyordu. Sizce yapmışmıdır. Tabikide yapamamıştır.Bu aşamada genelde hiçkimseyi elemiyorlarmış.

Sıra sözlü mülakata geldi. Mülakatta bir komutan konseyi toplanıyor. Komutan dediğimse çavuş falan da olabiliyor.En önemli yeri burası işte. Sözlü mülakatta kimin ne tak olduğunu anlıyorlar. Sınava girmeden önce buğraya ögretmen "sana bir soru soracaklar o sorunun cevabını vereyince anında komutanlar seni o mülakattan geçirecekler".Buğraya o soruyu vermişler.
O soruyuda hatırladığım kadarıyla yazıyorum;
Ellerin kapalı bir şekilde kapıyı açabilirmisin, nasıl açarsın ?

işte fetocu olup olmadığını anlamak için bu soruyu soruyorlar.Bu sorunun cevabını bileni anında geçiriyorlar. Adamlar bunca sene bu sistemle kendi adamlarını askeriyeye sokmuşlar. Buğra sorunun cevabını söyleyip direk sözlü sınavdan geçmişti. Kuleli askeri lisesine girmeye hak kazandı ve girdi.O günden sonra onla iletisimimiz kesildi. Numarası olsa şuan halini sormak isterdim. Arkadaşlar bunların fetocu olduklarını bilmiyorduk. Bize akrabamız var dediler.Bir sürü çocuğun hayatını yaktı, bu huur çocukları.Şuan daha iyi anlıyorum. Herşey darbe yapılınca aydınlandı. ALLAHIMA ŞUKREDIYORUM O KARA KOMUTANLIGINI ISARETLEMEDIGIM ICIN.

Not:Başima gelen olay tamamen bitmistir. Eger okuyan varsa Feto cemaat evleri nasıldır orada ne yapılır anlatayım.

Edit:Als mülakatına girenler hiç karşinıza yukaridaki soru cıktımı ?

Sigara molasına gidiyorum 1 saatliğine panpalarım cemaat evlerinin ne olduğunu yazıcam 1 saat sonra beklemede kalın.

Geldim lan picler ozledinizmi beni 1 paket 4 dal sigara bitirdim. Basliyorum cemaat evlerine..

Ortaokulu Als'yi kazanamadan bitirmiştim. Puanım Anadolu liselerine yetiyordu.Bir anadolu lisesine yerleştik. Tanışma fastı falan aradan iki üç ay geçmişti. Bizim sınıfta bir bin var adını ifşalamayacağım. Adı Tekin olsun. Tekin sınıfta kalmış çok dost canlısı bir insandı. Okulda tekin ile takılıyordum. Birgün bize gelip "lan dıbınakoduklarım pizza yemeye gidicez bugün çıkışta beni bekleyin" dedi. Bizde ona "paramı var amcık" diye karşılık verdik. Tekin "olum beleş lan" deyince bizimkilerin gözü açıldı. Gideriz falan tamam dedik. Okul çıkışında Tekin binini beklemeye başladık. Tekine "kanka biz tam olarak nereye gidiyoruz" dedim. Tekinde "abilere gidiyoruz kanka" diye karşılık verdi.

Hemen çıktık okuldan.Ben pizza yiyeceğimiz yeri kafe restorant falan sanıyordum.Bir eve gittik. Evin içine girdiğimizde bizim okulun hepsi oradaydı neredeyse, hepsi pizza yemek için gelmiş. Beyler abartmıyorum o evde en az 46 ya yakın öğrenci vardı. Hepsi 12. 11.sınıflardı. iceri bir adam girdi ve ALLAH'ın seldıbını verdi. Hepsi ayağa kalkti. Içeri giren 24 yaşlarında biriydi. Hepimizin elini sıktı.O adam bir abiymiş.Abi oturdu ve hepimizin adını teker teker sordu."Hiç geldinizmi, daha önceki yıl gelen varmıydı" diye sorular sordu. Tekin binine fısıltıyla soruyorum "kanka pizza nezaman gelecek yaa".Tekin cevap verdi "20 dakika bekleyecez kanka".Bizler beklerken abi eline huur cocuğu diye tabir ettiğimiz fettullah gülenin kitabını eline aldı. Bize okumaya başladı.Bu bir nevi seminer gibi birşeydi.

Bizimkilerde dinlemiş gibi yapıyor pekekentler. Oraya gitmek amacımız sadece pizzadan başka bir şey değil.Abi okuduğu kitabı elinden bıraktı.Abi bize "Arkadaşlar bu bölümü bitirdik.Bu dinlediğinızden ne çıkardınız?" dedi. Baktım kaldırdığı çocuklar saçma sapan alakasız şeylerden bahsediyor bir nevi sallıyordu.Bu sözler abiyi tatmin etmiş olacakki. Oturduğu yerden kalktı. Başka bir odaya gitti. iceriye birden 80 90 kucuk pizzayla iceri girdiler. Herkeze iki pizza düşüyordu. Pizzaları zevkle yemeye başladık.Üst sınıflar hem pizzayı yiyor hemde abiye sövüyordu. iceridekilerin hepsi pizza için geldiği belliydi.

Pizza hoşuma gitmişti. Haftada iki gun abilere gitmeye basladik. Haftada iki gün beleşe lahmacun, pizza yiyorduk. Artık abiler ortdıbına alışmıştık. Abiler ile bayağı samimi olmuştuk.Çok efendi insanlara benziyorlardı(darbe günü anladıkki hepsi huur çocuğuymuş).Artık eve pizza geliyorsa iki tane değil dört tane alıyorduk. Pizzaları saklıyorduk. Aynı şekilde lahmacunlarıda.Ama aklıma takılan bir tak vardı.Bu kadar pizzanın parasını nereden veriyorlar. Parayı nereden buluyorlardı. Aradan sekiz dokuz ay geçti. Abiler bizi aqua parka zütürmek istedi. Bizde gittik. Beyler size şöyle söyleyeyim o giitiğimiz aqua park karılı kızlı cıvıl cıvıldı. Abiler bize çaktırmadan karılara bakıyordu ama biz anlıyorduk baktıklarını. Halimizden çok memnunduk habire eğleniyorduk. Sohbetlere gidiyor. Sinemalara gidiyorduk birlikte.(sinemaya 2 kez gittik)

Site zaman aşımına uğradı amk yine yazıyorum.
Abiler bize sempatik gelmeye başlamışlardı. Birgün futbol turnuvası olacağını söylediler. Düzenleyen ise abilerdi. Okula turnuva var diye haber saldık. Etrafımıza bayağı adam çekmiştik. Okuldan 11 takım çıkmıştı amk.Şimdi anladıkki abiler yani fetocu huurlar, öğrencileri küçük jestlerle kandırıyorlarmış. Bizde buna aracı olduk(Kendimden nefret ediyorum).Turnuvayı yaptık. Feto cemaatine altı yedi kişi daha katılmıştı. Birgün abiler bize "gelin bir gün bizde kalın, eğer ortamı severseniz haftada üç kere bizde kalırsınız" dediler.