hayatımı mahveden ilişkimi anlatıyorum

şuku lan sırf sürekli yazmaya çalıştığın için

fırsat bulamadım beyler, bugün (pazar) fırsat yaratmaya çalışacam.

panpa senı beklıyoruz hade

bravo lan takdir ediyorum her fırsatta yazıyosun. bin kurusu seni

devam etmeye çalışırım birazdan.

...

bakire olabilir miydi lan acaba
sütyeninin altından füze yavrusu gibi çıkan memeleriyle yüzleşirken gelmişti bu aklıma,
iyi de nasıl sorulurdu bu
sorulmazdı!
tepkiye göre hareket edecektim,
yapmayacaktım bakireyse,
daha önce yapmamıştım ve bundan sonra da böyle bi yükün altına girmeyecektim,
iyi de ya bakireyse ve bana vermek istemişse,
yok anasının amı, 3. görüşü daha beni.
mini eteğinin fermuarını çözerken rahatlamıştım,
kendi kendimi o durumda bile telkin edebilmiştim,
gibtiret daylami bekâreti de,
bir düz beyaz, dantelsiz, bi numarası yokmuş gibi görünen külot bu kadar güzel olabilir miydi!
sadece tip olarak değil ten olarak da salma hayek e yakın sayılabilirdi simge,
yanık gibi duran teninin üstünde beyaz külodunu çıkarası gelmiyordu insanın!
tabi sadece bir süre,
benim boxer ı çıkarırken de,
sıra onun küloda geldiğinde de öpüşüyorduk,
arada boynunu ve memelerini yalıyordum,
tam çırılçıplak kaldığımızda sıla nın çığlığı gelmişti bizim odaya kadar,
simgenin üstündeydim, ellerimi yana yumruk yaparak dikleştirdim göğüs kafesimi,
gözgöze geldik,
hınzır bir gülümseme vardı simgenin yüzünde, sılanın odamıza gönderdiği sesten olduğu belli olan,
aynı şekilde karşılık verdim,
tekrar öpüşmeye, boynunun ve memelerini yalamaya devam ettiğimde sılanın inlemeleri doldurmuştu odamızı,
oha lan hasan, yavaş dıbına koyayım biraz,
e tabi, karı koca gibilerdi, ön sevişme falan yoktu heralde artık ilişkilerinde..

...

kilidine falan baktım kapının, anahtar yoktu,
kötü haber,
nasıl rahat edecektik!
neyse napalım,
yüzümü kapıdan simge ye doğru döndüğümde müthiş bir gülümsemeyle karşıladı beni,
kollarını açtı,
-gel buraya!
sarıldım,
tek amacım az sonra yaşayacaklarımız değil miydi lan yoksa!
iyi hissediyodum kendimi,
tamam, ereksiyondan boxerımı yırtmış gibim kotumu zorluyodu eyvallah,
ama ne bileyim işin duygusal bi tarafları da vardı,
yoksa alkolden miydi bu!
"daylami, gibtirtme değerlendirmeni!"
duygusal konulara yarın ayık kafayla girmeye karar verip başımı omuz hizasından çekip dudaklarına doğru eğdim yavaşca,
gözlerini kapattı daha dudaklar buluşmadan,
teslimiyetini ilan ediyor gibiydi,
usul usul başlayan öpüşme bir dakika olmamıştı ki en ateşlisinden dillerin buluşmasına döndü,
ellerim de bu şehvetin cesaretiyle simge ye ait bilinmeyen yerlere ilk dokunuşlarını gerçekleştiriyordu,
kalçaları inanılmazdı,
bacakları pürüzsüz,
o da, tişörtümün içinden karnıma, göğsüme dokunmaya başlamıştı,
ayaktaydık,
dudakları hiç ayırmadan yavaş adımlarla yatağa doğru yürüdük,
dudaklar ayrıldı,
simge sırtüstü uzanmış, yüzünde deminki gülümsemenin aynısı,
üstündekini tişört-body karışımı şeyin sadece göğüs hizasındaki 3 düğmesini çözmeye başladı,
vay dıbına koyayım bu ne hız,
misafirin yemek dolu gönderdiği tabak boş gitmezdi,
bir çırpıda tişörtümü çıkarıp simge nin tişörtünü çıkarmasına yardım ettim..

hikayelere sardım bu ara bunu da takip edelim amk

...

bütün gece komplimanla,
içtiğim her kadehten sonra daha da derinleşen, anlam kazanan bakışlarımı göndermekle geçti simge'ye,
biri çevirip kimin doğumgünü diye sorsa,
"ilker in ya lan işte" diye cevap verirdim muhtemelen,
3. kadeh votkadan sonra gözünü sevdiğim playlist te denk gelen "i will always love you" ile dansa kaldırmıştım
dans sırasında neler dediğimi tam olarak hatırlamıyorum ama
"lan olm bu şarkıda o kadar neye güldünüz" diyordu yerimize geçerken volkan,
votka çözmüştü yine dilimi, kapı aralanmıştı,
çıkışta kapıda herkes gecenin güzelliğinden bahsederken,
biz simge ile planladığımız başbaşa buluşmanın detaylarını konuşuyorduk..