0
bir yerde okumuştum, bi inanışa göre balıkçılar denizden döndüğünde, tutulan balığın yanında, uğur getirsin diye sünger çıkartırlarmış denizden. bu süngeri yaktıklarında çıkan kokuyla bir sonraki sefer balıkların baha bol olcağına inanırlarmış. zamanla bu gelenek çıkarılan süngeri yakmaya, hatta ucuna tütün koyup içmeye kadar varmış.
okuduğumda çok garip gelmişti. sigaranın ucundaki süngerin balıkçılara getirdiği gibi bana da uğur getirmeye inanmaya başladım zamanla. sigara içmeme rağmen izmaritin o pis kokusundan hep nefret etmişimdir. içtiğim sigaraların izmaritini biriktirip kokladım bir gün. içime içime çektim o kokuyu, nefret ettiğim o kokuyu bir merakla öyle kokladım işte. sonrasında mutlu olacağım inancı ile heyecan karışımı bir duygu kapladı içimi. devam ettim koklamaya. acayip alışmıştım o kokuya. kokladığım her bir izmarit beni benden alıyordu artık. karnımda karıncalar geziyor, kelebekler uçuşuyordu. aklıma balıkçıların hikayesi geliyor ve bir şeyler olacağına inanıyordum, iyi bir şeyler.
bi gün yine içime çeke çeke kokladıktan sonra daha fazlasını istedim. sadece koklamak artık yetmiyordu. attım ağzıma bi tane tadını çıkara çıkara, büyük bir hazla çiğnedim. mutluluktu benim için o koku. belki de içimdeki umudun tadıydı. o ilk izmariti yediğim andan itibaren hayatımda değişimler başladı. başından beri biliyordum, iyi bir şeyler olacaktı. ancak o gün oynadığım sayısal loto da 6 bilip büyük ikramiyenin bana çıkacağı kimin aklına gelirdi ki ? hayal ettiğimden bile fazlası oldu. izmaritler olmasaydı bu olmazdı, olamazdı. balıkçıların efsanesi gerçek oldu..