hayaldi geçek oldu muhteşem hikaye

zeynepin kocası cengiz her halinden belli benim eve gelmemden pek hoşlanmamış gibi. zaten önceki buluşmalarımızda da yıldızımızın barıştığı pek söylenemez.

zeynepe ilgi duyduğumu mu sezdi acaba. acaba eğer öyle birşey anlarsa bu pezefenk beni döve döve giber. zaten yapılı bir hayvandı.

cengiz amatör olarak taks yapan bir dallama idi. pezefenkin tipi yerinde ağzıda iyi laf yapıyordu. onunla atışmaya ve tartışmaya girmeye hiç niyetim yoktu.

zaten alper abi kafa adamdı, eşi de nazlı hanım çok iyi ve kafa birisi idi. zeynep zaten anlatamam yeşimde zaten benim yeşilllik ortam genel itibarı ile iyi idi.

neyse oturup muhabbet ediyoruz, her konudan işten falan konuşuyoruz, içki muhabbetine geliyor konu ama ortamda içki içilmiyor. gerçi alper beyle eşi son derce modern insanlar, içki içiyorlar yeşim de arada içiyormuş kancık. zeyneple eşi içmiyordur. neyse ortamda içki yok ama muhabbeti var.

nasıl kafa yapıyor, ne oluyor içince falan diye soruyor zeynep,

herkes kafasında göre cevaplıyor

cengiz de zeynepe

- neden merak ediyorsun, sanane diye çıkışıyor arada. (amk cengiz)

amk evladı zeynebi öyle tersliyordu ki içki muhabbetinde gidip kafasına vurasım geliyordu bira şişesiyle. ama zeynep sanki o öyle yapınca daha bi delileniyor, eşine şirinlik muskası yapıyordu.

cengiz binide çekinmeden yanaktan falan öpüyordu yanımızda.

hay dıbınıgibeyim saat iyice geçikmişti 12 yi geöiyordu. alper beyler artık biz kalkalım dedi. benimde zaten canım sıkılmıştı kalkalım dedim.

- zeynep yok asla bırakmam hede hödö demeye başladı.

anlayamadım ama cengiz de kalmamızı istiyordu. alper bey ısrarlara rağmen ben gideceğim dedi abicim ve nazlı hanımla beraber gittiler.

kaldık yeşimle ben. aslına bakarsanız altımda arba olmasına rağmen karşıya geçmeye zütüm yemiyordu. üşeniyordum. hem yarın fenerimin maçı vardı.

cengiz binide ısrar edince bi sorun yok diye düşündüm ve gitmekten vazgeçtim.

yeşimde evi arayıp bi yalan sıktı ve o da kalmak zorunda kaldı. o saatte araba bulamazdı.

artık dört kişi kalmıştık. muhabbet devam etti ve iyice karı koca muhabbetine girdi. biz yeşimle sanki karı koca gibi olmuştuk muhabbette. benimde gece başım döndü zaten sarhoş gibi olmuştum. bende ortama göre muhabbet ediyordum. sigaradan olsa gerek başım davul gibiydi.

saat 1:00 i de geçiyordu. 2 ye yaklaşmıştı.

artık yatalım dedi cengiz. bende tamam dedim zaten uykum gelmişti. yarın maç vardı ve maça gitmeliydim. zeyneplerin yatak odasının yanında yeşime yatak hazırladılar bende oturduğumuz odada yatacaktım. aklımdan yeşimle beraber kalsa idik diye geçiyordu ama öyle bir ortam hiç oluşmadı bile.

belki kızdan hoşlanmıyordum ama iyi bir gibiş olsa kötü olmazdı.

neyse herkes odasına çekildi. cengiz bini bana pijama falan getirdi. rahat uyu dedi. huur çocuğu kinaye yapar gibi söyledi.

zeynepte yeşime bişeyler vermiş ve yattık. tabi beni uyku tutmuyor. eminimki yeşimi de öyle. ama onun odası ayrı benim ki de ayrı. ne yapsam ne etsem kafada bin tane tilki var. bu yüzden de gözüme uyku girmiyor amk.

aradan 20 dk falan geçti, içeriden hafif hafif sesler gelmeye başladı. ilk önce ne olduğunu anlayamadım. ...

ilk 20-30 dk hiç ses yokken sonra çok hafif sesler gelmeye başladı zeyneplerin yatak odasından. aradan ortalama 1 saat geçmişti yeşim uyumuştur heralde. ama zeyneplerin odasından gelen ses arttıkça artıyordu.

huur çocuğu cengiz hayallerimdeki hatunu besbelli acayip gibiyordu. odadan öyle inleme sesleri geliyordu ki şu anda anlatamam. hala içim gidiyor.

zaten normalde de zeynepin konuşması çok ciksidir. liseliler sesine bile boşalabilir. amk aygır cengizi kısı öyle delirtiyordu ki besbelli kedi gibi sesler çıkarıyordu zeynep.

inlemeler hiç kesilmiyordu, ben daha uyuyamıyordum tabi, odanın kapısını kırıp içeri mi girseydim ama banane adamın karısı ister giber ister döver ama bari biz ordayken böyle anırtarak gibme hatunu.

ama huur çocuğu bunu bilerek yaptığı belliydi. bana nispet yapıyordu bin.

uyuyamıyordum ve artık çişim geldi. bin ilik gibi hatunun içine boşalıyordu defalarca biz de gidip tuvalete işeyelim dedim bari. tuvalete gittim çıkarken yeşimi gördüm geceliğin altında o da gözüme huri gibi gözüktü. önümden gülerek tuvalete girdi. ama kıkır kıkır ggülüyordu.

zaten o esnada da içeriden deli gibi zeynepin inlemeleri geliyordu.

acaba tuvaletten çıkana kadar beklemeli miydim yeşimi. bana verirmiydi. 10-12 saniye düşündüm sonra.

amk verecek kız gelir odama diye sonuç çıkarttım, ve odama geri döndüm.

çıkartacağım sonucu gibeyim sayın seyirciler, hiç bi gibim olmadı, yeşim tuvaletten çıktıktan sonra yatağına gidip yatmıştı, bende kalkık gible yatağı delerdim heralde.

sinirden sabaha kadar yatağı gibtim. amk zeynepinde heralde dermanı kesilmişti içeriden de sesler kesilmişti. orosunun evladı cengiz zeynepi en az 1,5 saat aralıksız gibmişti. hemde aynı pornıo filmlerdeki gibi.

sabah oldu uyandık hep beraber kahvaltı yaptık...

bin cengiz, bana

- nasıl rahat uyuyabildin mi diye sordu, (nazire yaparcasına)

bende

- gayet iyi uyudum yorgundum zaten kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum dedim.

yeşimde buna benzer bişeyler söyledi.

ama artık iyice bilenmiştim. hem yeşime hem de zeynepe. artık bir nevi aşık olduğum zeynep gitmiş, yerine beni şehvete sürükleyen zeynep gelmişti. o seslerini duyduktan sonra onu daha bir arzuluyordum. yeşim huursunun da gece yaptığını asla unutamazdım.

sanki benim için deliren o değildi. bundan müsait ortam olamazdı ama o odasına gidip uyumayı tercih etti.

bitmedi bekleyin binler bitermi ant içmişim artık

evet artık hem yeşime hem de zeynepe bakış açım değişmişti. yeşime artık kötü davranmıyordum yani terslemiyordum. onu gibmek artık birinci amacım dı.

zeynebi de elde etmek istyiordum ama o iş baya zordu. ama işyerindeki halleri beni iyice delirtmeye devam ediyordu. artık rüyalarıma giriyordu desem yalan olmaz. hele o sesleri kulaklarımda çınlıyordu.

aradan 15 gün kadar geçmişti ama eve daha çağırmadılar. muhabbeti bile olmadı.

o gecenin ardından 15-20 gün geçmişti. yeşimle daha sık görüşüyorduk. ortalama her akşam beraberdik.

amcık beyinliler, cumartesi işte değildim. zaten evden geldiğimiz açıkça belli, ayrıca o gece cengizin sesi değil zeynepin sesi çıkıyordu. cengizinde çıkıyordu ama beni pek enterese etmiyordu.

neyse, artık yeşimle daha samimi olmuştuk ve çıkma pozisyonundaydık diyebilirdim. ama benim amacım ona yannanın kaç bucak olduğunu göstermekti. o akşam beni bin gibi orada bırakmıştı ve feci hırslanmıştım.

bunu bir kaç kez evime davet ettiysem de gelmedi. ama artık sevgili olmuş sayılırdır. el ele dolaşıyor bazen öpüşüyorduk.

bu durumdan ise şirkette çalışan kimsenin haberi yoktu (ben öyle biliyordum)

şirekettekiler bizi eskisi gibi biliyorlardı sadece daha çok vakit geçirdiğimizi düşünüyorlardı. ama ben emellerim doğrultusunda yeşimle sevgili ayağına yatmıştım...

evet yeşimle yaptığımız ufak kaçamakları ben kimse bilmiyordu diye biliyordum ama meğer şıllık hepsini zeynepe anlatıyormuş. zaten zeyneple aralarında fazla yaş farkı da yok. 3-4 yaş gibi bişey. ve hep beraberler. ne yapıyorsak yeşim fazlasıyla gidip zeynepe anlatıyormuş.

benim ona evlenme teklif ettiğimi bile söylemiş (beyler böyle bir şey yok teklif etmedim) amacım sadece gibmek.

yeşimle muhabbetimiz baya ilerlemişti artık herşeyi konuşabiliyorduk,

bir pazar günü yeniköy sahilinde aval aval yürürek telefon çaldı. arayan yeşimdi.

- aşkım (aşkım diyor artık şıllık) yanıma gelebilir misin dedi. kadıköydeyim ayçaların evinde.

ayça yeşimin okuldan arkadaşı idi kadıköyde kalıyordu, daha önce ayçayı birkaç kez evine bırakmıştık. evi biliyordum.

birşeyler olacağını seziyordum ama neler olacaktı. ilk defa bir eve buluşacaktık. son günlerde zaten iyice ileriye gitmiştik. arabada sevişiyorduk resmen.

neyse hemen eve gittim banyomu yaptım, parfümümü sıktım, rahat bir pantolon ve swşört giydim. üzerinde de montumu giydim atladım arabaya. doğru ayçanın evi.

kız beni eve çağırıyordu ve artık emelime ulaşmak üzereydim heralde. aradan 40 gün falan geçmişti o gecenin üzerinden

giderken boş gitmeyim dedim. 6 tane miller aldım. hafif olsun kızda içsin kafayı bulsun diye. cips falan da aldım. tek korkum kızın bakire çıkmasıydı ve önceki konuşmaları ve tavrı hep onu gösteriyordu. ve bakire birisiyle sevişmek istemiyordum. ama artık ok yaydan çıkmıştı.

evin kapısına yaklaştım saçımı başımı düzelttim ve kapının zilini çaldım.

zili çaldım ama o ne amk. tüm hayallerim suya düşmüştü sanki. ne beklerken ne oldu.

kapıyı açan zeynepin ta kendisi idi. şaşırdığımı anladı hemen

- ne oldu dedi, beklemiyor muydun? dedi

- yoo , yooo dedim ama nafile.

kızarmıştım, bozulmuştum belli. hem elimde biralar vardı. içki ne münasebet diye düşünebilirdi.

elimden poşeti aldı ve mutfağa gitti. yeşimde zeynep mutfağa gitmeden

- aşkım hoş geldin dedi ve boynuma sarıldı.

sessizce
- ne oluyor burada diye çıkıştım.

bişey yok aşkım süpriz toplanıyoruz dedi sonra.