havas ilmi korkunç hikaye

merak edenler için...
gece 4-5 part girmeyi düşünüyorum gece gelin

tamam beyler devam ediyorum

ağustos bitti eylül ve okullar açıldı ben ilk günlerde okula gidemedim tabi durumumdan çekindim
malum ...
ilk günlere göre konuşmam da biraz daha düzelmişti ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum
ve pek korkum yoktu artık daha çok kızgındım beni kekeme yapacak kadar pgibolojimi bozan bu duruma...
üstelik doğaüstü hiçbirşey de görmemiştim kimse havada uçmadı cin de görmemiştim ölen birisi de olmadı
yaralanan da olmadı sadece kafamı çok meşgul etmiştim en azından gittiğim pgibolog bana bu telkinleri veriyordu
ve ben de öyle olduğuna inandım harbiden de daha doğaüstü bişey görmemiştim
çocuğum sadece kendimi korkuttum bunun bedelini de o yaşadığım şokla kekeme olarak ödedim sadece kızgındım

sürekli pgiboloğa gitmem bana bunun gerçek olmadığını kabullendirmişti sahi zaten birşey yoktu artık idrak edebiliyorum
eski okul hayatıma döndüm herşey normaldi o mesut denen adamın da köyüne döndüğünü anladık komşular söylemişti gerçi kimsenin bir çekincesi yoktu bu heriften
sadece ben gördüklerimden ötürü tedirginlik yaşamıştım mardinin bir köyü isim vermiyim memleketine dönmüş olaylar bitmişti ancak havadisler
hayır daha kulağımıza birkaç şey çalınıyordu korkunç şeyler onun zamanı birkaç ay sonrasıydı

mesut denilen adam yokken kendimi harika hissetmiştim neşem yerindeydi zaten bu fikirleri aklımdan çıkarmamı sağlayan pgibolğuma bin kere teşekkür etsem az
beyler olaylar burada son buluyor ama hikaye değil babamın emekli olması sonucu biz de kendi memleketimiz olan şehre taşındık bu olayların üzerinden tam 5 sene geçmişti ben artık çocuk değildim olayların üzerinden bir ömür geçmiş gibi geliyordu herşeyi unutmuştum zaten şehir değiştiği için hatırlamamı gerektirecek şeyler de ortadan kalkmıştı unuttuğuma mutluydum zaten... çünkü bu bir travmaydı!

tarih
14 nisan 2007
bu tarihi hatırlamamın sebebi dersaneye giderken hocalarla yaptığımız halı saha maçıydı 9-5 bitmişti iyi hatırlıyorum bir kenara not etmiştim nedense...
bu tarihin önemi yaptığımız maç değildi öyle gibindirik bir anı not düşülmeyi haketmez ama aynı gün yaşanan başka bir olay o tarihin hatırlanmasına yeter
bu anı ki unutulmaya yüz tutmuş olayların zihnimde tekrar yeşermesi demekti...

beyler bitiriyorum artık sizi 2-3 gündür bekletiyorum k.bakmayın toparlanıp anlatma fırsatı bulamadım zütüm de yemedi açıkçası
güneş batmadan anlatıp inzivaya çekiliyorum

öğlen sıcağında yaptığımız halı saha maçı beni yormuştu bi uyku çekeyim dedim kerat vakti uyumak sakattır beyler aklınızı bile kaybedebilirsiniz
hatayı yaptım uykuya daldım rüyamda sırayla azizi murat abiyi mesut hocayı ve çorak bir arazi gördüm kara çarşaflı insanlar vardı
koşuşturmaca feryad figan...
neyse hani bazen saçma sapan bir rüya görürsünüz aslında anlatıldığında korkunç değildir ama o rüyayı yaşadığınızda o saçma sapan
olan şey yaşadığınız en şiddetli korku da olabilir ya? onu düşünün...
kekemeliğim geçmişti arada tıkansam da akıcı konuşabiliyordum artık, o rüyadan sonra tekrar kekemeliğim ilerlemediğine şükrettim

mutfağa geçtim "anne" dedim "artık ben yetişkinim bu adam memleketine neden döndü ve ne oldu o adama?"
sorum açıktı annem de mırın kırın etmeden anlattı
bu adam memleketine kurgan için dönmüş eski türklerin geleneğidir zengin aileden gelenler veya hakanlar gömülür şaman inancına göre
büyüler yapılır yanında gömülen değerli eşyalar tılsımlanırdı
memleketindeki köylüler kurganı bulunca polise haber vermemiş açmaya çalışmışlar

açınca da topraktan yılanlar çıkmış köylünün birisi de aklını kaybetmiş hal bu olunca mesut hocayı çağırmışlar altınların yarısını da ona vereceklerini söylemişler mesut hoca da bu vesileyle memleketine dönmüş bir gece yanında 5 kişiyle kurganın yanına gitmişler
sihirle açmışlar mezarı, altınları görmüşler yüklenip gitmişler

aradan bir süre geçince bu mesut hoca yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlamış beyler ben de bana anlatılanı aktarıyorum
köydeki tüm evlerin paspaslarının halılarının altından muskalar çıkmış bu muskalar koruma duaları yani cevşen felan değil bunlar tılsım!
ve her evden çıkmış köylüler de cahil tabi ama anlatılan hikayelerden olsun büyüklerinden duyduklarından olsun akıl edip cami hocasına gitmişler arapça bilmesi vesilesiyle vefkleri okumuş bunların ifrit musallat etmek için kullanıldığını söylemiş hemen jandarmaya haber vermişler adamı alsınlar tutuklasınlar diye

beyler jandarma gidiyor tabi hemen tutuklama yetkisi yok öyle neyin ne olduğu çözülememiş henüz ...
neyse jandarma geliyor köye en azından mesutla konuşacaklar evine girmeye çalışıyorlar gecenin de bi yarısı
cami hocası da orada birkaç köylü de toplanmış...
kapıyı çalıyorlar açan yok tekrar çalıyorlar yine yok ama içerden de sesler geliyor hani biri mutlaka var içerde ve açmıyor
uyarı dikkate alınmayınca jandarma kapıyı kırıyor, içerisi leş gibi,
karanlık , yılanlar felan çıkıyor etraftan feneri alıp ilerliyor komutan ilerde mesutun cesedini bulmuş adamın ellerinde kendi saçları varmış yola yola ellerinde kalmış
suratı da mosmor kesilmiş
komutan da telaşlanıyor tabi cami hocasına falan soruyor acil gömülmesi gerekiyormuş cenaze namazı kılmadan öğleni beklemeden yıkanıp alelacele gecenin bi yarısı jandarma ve köylüler tarafından sapa bir yere gömülmüş.

bitti beyler bu kadardı zaten