1. 1.
    +1 -2
    akşamdan kalmıştım, çok bir şey hatırladığım söylenemez. dün geceden bahsetmiyorum, kim olduğuma dair en ufak bir fikrim yok. üstümdeki deri ceket muhtemelen bana ait değil. bu kadar pahalı bir kıyafet gidip aldığımı hatırlamıyorum.
    ···
  2. 2.
    +3
    adam şizofren beyler.
    ···
  3. 3.
    +3
    arkadaştaki kafa ithal olarak geliyor türkiye ye
    ···
  4. 4.
    +2
    Sahilde yürürken, hiçbir keskin ucu ya da köşesi olmayan, su tarafından yıllar boyunca mükemmel bir şekilde işlenmiş ve evcilleştirilmiş, ufak, yer yer yosunlu, taşlarla temas ediyorum. Etrafıma donuk gözlerle isteksizce bir göz atıyorum. Günün solgunluğuna eşlik eden, mat yeşile boyanmış çam ağaçları, taşları denize dökmek istercesine bir yay çizmiş ve küçük bir koy oluşturmuşlar. Tehditkar bir manzara, kimsenin ormana girmesini istemiyor gibi bir halleri var. Hava son derece durgun, rüzgarın böyle havalarda esmeyi unuttuğu bir anın içinde buluyorum kendimi. Yüzümü gökyüzüne doğru çeviriyorum bulutlardan başka birşey gözükmüyor, ıslanmama rağmen üşümediğimi hissediyorum.
    ···
  5. 5.
    +2
    başımı kaldırdığım an gördüklerim karşısında dehşete düştüğümü hatırlıyorum. karşımda üsküdar, altımda bir vapur yok. karaköy'den tünel'e çıkmakta olan tramvayın içindeyim. sigara yakmışım, karşımdaki kadın kucağındaki çocuğun da verdiği kibir ve cesaretle gözlerimin içine bakıyor. sanki insanlık suçu işliyorum ama ben tramvayın içerisinde bile değildim. bütün dumanı birden salıyorum...
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    @73 neden küfür ediyon huurnun çocuğu? daha önce inci sözlükte hiç küfür edildiğini gördün mü?
    ···
  7. 7.
    +2
    @13 ama hiç bir huur evladı ilgilenip okumuyor. üzülüyorum dıbına koyayım...
    ···
  8. 8.
    -1
    ya amk yazma gibtir git. iyi ki bi güzel yazmışsın dedik. ne ilgi fakiri çıktın sen de ya. gib kafalı aptal.
    ···
  9. 9.
    +1
    uptamil junior devam sütü
    ···
  10. 10.
    +1
    şöyle arkalara geçeyim beğenirsem otururum.
    ···
  11. 11.
    +1
    bekliyoruz işte şımarma
    ···
  12. 12.
    +1
    "seni öpebilir miyim?" diyorum kıza. ağzımdan fütursuzca çıkan tek cümle bu. "anlamadım" diye yineliyor duymamakta ısrar eden bu uzun kahverengi saçlı ve bir o kadar mavi montlu kız. ceketimin yakasını kaldırıyorum. ayaklarımı öne doğru uzatıyorum, çok yorgun insanların yıllardan beri sürdürdüğü o gerinme ritüelini kısa da olsa gerçekleştiriyorum. "hava çok soğuk, hangi aydayız?" diye soruyorum kıza.

    http://www.youtube.com/watch?v=S9YA-IdhWoY

    rüzgar esintisi ile bu şarkı giriyor sanki, kız cevabını veriyor ama benim kulaklarım onu duymuyor. o hiç bilmediğim cekete biraz daha sarılıyorum. anlamış gibi kafamı sallıyorum. sanırım ağlamak üzereyim. cebimdeki camel'dan bir tane daha yakmak istiyorum. paketi çıkartıyorum.
    ···
  13. 13.
    -1
    hangi kitaptan yazıyon lan mal
    ···
  14. 14.
    +1
    kız kalkıyor yanımdan, biraz ürkmüşe benziyor. sigara ikram edemediğime üzülüyorum, o kadar da üzülmüyorum gerçi. güzel bir kadını kaçırmanın kötü bir şey olduğunu unutmak ya da hatırlamak hafıza ile değil davranış ile ilgili diye düşünüyorum. sigarayı yaktıktan sonra paketi inceliyorum. çölün ortasında bir deve ve arkasında birer piramit, sağlığıma ne kadar zararlı olduğuna dair ucube bir resim ve koca puntolarla anlamsız bir uyarı ve uyarının kenarında çarpık bir şekilde karalanmış bir kaç rakam.
    ···
  15. 15.
    +1
    bir cep telefonu numarası olduğunu anlıyorum. üzerinde ne bir isim var ne de bir adres. rüzgarla beraber müzik devam ediyor. kalkıyorum, kadıköy'ün, moda'nın böyle havalarda çekilmez bir yer olduğunu düşünüyorum. telefon numarasını bulduktan sonra üstümü yokluyorum, ceplerimi, ceket kolumun içlerini... belki bir şeyler bulurum umuduyla... bulamıyorum. yanımda ne bir cep telefonu var ne de para. sadece bir paket sigara ve bir telefon numarası.
    ···
  16. 16.
    +1
    O esnada kendimi dışarıdan görüyorum, beni üşütmeyen su damlaları göle gidebilmek için olacak, saçımdan ve uzamış sakalımdan aşağı doğru hızla süzülüyorlar. Hırpani bir görünüşe sahip olduğumu görüyorum, keskin yüz hatlarım daha ilk bakışımda dikkatimi çekiyor. Bu Düzgün ama hafif sivri bir burnum, canlı çakır gözlerim, küçük fakat biçimli bir ağzım olduğunu görüyorum. dikkatle inceliyorum. Zihnim neredeyse boşmuş gibi durgun gözüküyorum. ne çok zayıf ne de çok uzun olduğumu söylemek mümkün değil.

    Siyah saçlarım ve koyu renk elbiselerim yağmurun etkisiyle bir ton daha kararmış durumda. Bulunduğum doğal ortamın bir parçası olmak ister gibi... Yürümekten yorulmuş olacağım, bu yüzden sakin görüntümün aksine derin derin nefes alıp veriyorum. Sanki bu nefes alışı civardaki herkes duyabilirmiş gibi geliyor. Az ilerideki köhne kabine biraz daha yaklaşıyorum. iki kişinin zar zor sığacağı büyüklükte, boyaları kısmen dökülmüş, diplerindeki yosunlar yüzünden kahverengi ve yeşilin amansız bir savaş verdiği, menteşelerin artık eski görevlerinden memnun olmadığı hatta üstteki menteşenin ayrılmak için yavaş yavaş valizini topladığı eski ve küçük bir kabin... Kız henüz kabinden çıkmış değil...
    ···
  17. 17.
    +1
    Aynadaki yansımamdan gözümü alabildiğim zaman, aynanın eski karaltısından eser kalmadığını fark ediyorum, çıplak ayaklarım, altımdaki
    zeminin artık tahta olmadığını bana anlatıyorlar. Hemen arkama dönüp eşyalarımı almak istediğimde artık tahta ve eski bir kabinin içinde değil, yerleri beyaz karolarla kaplı uzunca bir koridorun en başında olduğumu fark ediyorum. Bembeyaz duvarları ve karo taşları ile insanın gözünü kamaştıran bir yer burası. Koridor boyunca, sağda ve solda düzenli bir şekilde asılmış resimler olduğunu görüyorum. Yine koridorun iki tarafında birkaç kapı olduğu gözüme çarpıyor. Işıklandırma o kadar fazla ki bu ışık, gözlerimi rahatsız ediyor. Kabine girerken kullandığım, menteşeleri bozuk, ahşap kapı ise aynı şekilde aralık ve eski haliyle hemen arkamda yer alıyor. Doğa bütün davetkârlığı ile modern mimarinin bir parçası olduğu aşikâr olan koridora, dışarıdan meydan okuyor. Poşete koyduğum elbiselerim, koridorun sonundaki kapının hemen dibinde, yerde duruyor. Elbiselerimi almak için koridorun sonuna doğru harekete geçiyorum.
    ···
  18. 18.
    +1
    Kabine doğru ağır adımlarla ilerliyorum. O sırada ortamın sessizliği bir kuş sürüsü tarafından bozuluyor. Çam ağaçlarının arasından gelen bu sürü ufak bir daire çizdikten sonra tekrar ağaçların arasına geri dönüyor. Kendi aralarında bütün gölü geçebilecekleri konusunda anlaşmışlar fakat yola henüz çıkmışken bu anlaşmadan vazgeçmişlercesine bir görüntü sergiliyorlar. O anda kafamdan bu düşünce geçiyor, bastığım taşların bana kızgın olup olmadığını düşünüyorum. Çünkü üzerimdeki ıslaklığı geçtiğim her noktaya bulaştırıyorum. Neden o kabine gidiyor olduğunu düşünüyorum. O sırada kabindeki kızla yediğim bir yemek geliyor aklıma. Kendisine musallat olan arıyı kovmaya çalıştığında yanlışlıkla bütün yiyecekleri yere döktüğünü ve nedense buna çok sinirlendiğimi hatırlıyorum. Öpmek istediğim kadına dair kafamda 2 sahne ve 3 cümle var daha fazlası değil. Uzamış sakalım çenemi kaşındırıyor. Sonsuz
    ihtimalli bu düşünce denizinde fazla açılmaya vakit bulamadan kısa ve taşlı parkurun sonuna geldiğimde kabinin önünde sessizce kısa bir süre dikiliyorum.
    ···
  19. 19.
    +1
    yarın devam edeceğimdir.
    ···
  20. 20.
    +1
    evet bu başlığı okuyan ya da okuyacak var mı? devam etmeyi planlıyorum bu gece.
    ···