/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 26.
    +23
    Tamam, güzel askeri açıdan gelişiriz diye düşünmeye başladım. Fakat eğitim yaparken ben ve 5-6 arkadaşım hep ayrı bir grup oluşturup farklı bir eğitim tarzıyla baş başa kalıyorduk. Diğer arkadaşlarımız yürüyüş, selamlama gibi eğitimler yaparken bizler süreli hızlı koşular, çök kalklar, güneşe bakmalar ve çeşitli hakaretlerle baş başa kalıyorduk. Telafi sınavına girdik ve bu sefer bundan geçtik. 12-13 gün geçmesine rağmen uçamamıştım üstüne çok kötü günler geçiriyordum. Bazı arkadaşlarımız bize uygulanan özel eğitimlere daha fazla katlanamayarak ayrılmak istediler. Sanki birileri bizleri yıldırmak için elinden geleni yapıyordu. Özellikle bizim eğitim yaptığımız grup seçilmişti sanki. Geceleri herkes yatarken komutanlar çağırır ve eğitim yaptırırdı.

    Nihayet ilk uçuşum gelmişti ve çok mutluydum, hayatımda ilk defa uçacaktım sonuçta. ilk uçuşumdan sonra yapılan o kadar eziyeti biraz unutur gibi oldum. Fakat uçuşlara önceden çalışmam gerekiyordu ve boş zamanlarda son sınıf Harbiyelilerin özellikle benim içinde bulunduğum 6-7 kişiye bunu yapmaları bizi çok zorluyordu ve uçuşlara çalışamamakla birlikte pgibolojimizi alt üst ediyordu. Neden bize bunu yapıyorlardı ki? Sebebi neydi, onca kişi varken bizim suçumuz neydi?
    ···
  2. 27.
    +21 -2
    Hikaye Tamam Gerçek ama anlamadıgım bişey var Neden Saçma sapan başlıklar Yukarı çıkıyorda bu anlamı ve size hainlere karşı bildiricegim şey Yukarı çıkmıyor
    ···
  3. 28.
    +28
    Öğrenci seçme uçuşunda 4 kere uçmuş ve kontrol uçuşum kalmıştı. Uçuşlarını bitiren diğer arkadaşlar çoktan evlerine gitmişlerdi bile. Ben ise burada gece gündüz eğitim yapıyordum. Artık Harbiyeliler beni nerde görse çağırıp eğitim yaptırıyorlardı. Geceleri özellikle çadırdan çağırtıp uyutmamaya çalışıyorlardı. Kontrol uçuşumun olduğu gün uçuş komutanım kol komutanımızdı. Uçuştan önce biraz bağırıp çağırarak moralimi bozmuştu ama olsun dayanmalıydım sonuçta. Havada kalktığımızda kumandalar bana geçti ve kullanmaya başladım. Komutanıma gerekli direktifleri verirken bana birden bağırmaya ve bana söyleme sadece yap dedi. Ama bize söylememiz emredilmişti. Neyse böyle devam edeyim derken birden kızmaya başladı. Gereksiz yere bağırıyordu, o bağırdıkça ben stres yapıyordum fakat neden böyle bir şey yapıyordu ki sonuçta uçağı ilk defa kullanmaya başlıyorum. Bana bağırarak stres altındaki uçuşumu ölçmeye çalışıyor desem değil çünkü daha uçmayı doğru düzgün bilmiyorum stres ile nasıl başa çıkayım. Neyse uçuşumu tamamladıktan sonra aşağı indik ve havada bana yapılan hakaretler ve bağırmalara kulak asmadım çünkü bir ara uçaktan kendimi atmayı düşünecek kadar çok bunalmıştım. Aslında bu notlar bizim için önemli değildi ama yine de geçer not almak güzel bir şeydi. 50 alan başarıyla tamamlıyordu.
    ···
  4. 29.
    +14
    Beyler saçma sapan başlıklara verdiginiz şuku yu bu başlıga verinde en tepeye çıkak Hızlı Hızlı yazıyorum 5-6 part bitirim heralde ve kanıtta suncam Atıldıma gösteren belgeyi fotosunu çekip atcam az şuku atında yukarı çıkak
    ···
  5. 30.
    +23
    Benim notum açıklandığında ise biraz şaşırdım, çünkü havada kusana, hiçbir şey yapmayana bile 80-90 verilirken, bana kasıtlı bir şekilde 49 verilmişti anlamamıştım neden böyle bir şey yaptığını, gerçekten çok garipti. Belki 20-30-40 alsam anlarım da 1 puandan kalmak da neyin nesiydi. En azından uçuşlarımı tamamlamış ve artık bu eziyetlerden, bu işkence kampında kurtulacak olmama seviniyordum.

    Herkesle birlikte eşyalarımı toplayıp hazırlandım fakat komutanım beni çağırtıp girişte verdiğimiz eşyalarımdan biri olan künye zincirimin kayıp olduğunu ve bulunmazsa gidemeyeceğimi söyledi. Ben ilk başta inanmadım ve şaka olduğunu sandım fakat komutanım çok ciddiydi. Aradan 10 dk sonra başka bir komutanım beni yanına çağırdı ve beni birinci sınıfların kampına zütüreceklerini tatile gitmeyeceğimi söyledi. Ben nedenini sorduğumda eğitimimi birinci sınıflarla birlikte bir ay sonraki kampa kadar sürdüreceğimi söyledi. Eşyalarımı toplamamı ve diğer arkadaşlarımla birlikte hazır olmamı söyledi. Ben hala şaka yaptıklarını düşünüyordum fakat içtimaya çıktığımızda komutanım bana arkadaşlarımla vedalaşmam gerektiğini söyledi ve mavi bir minibüsü göstererek seni bekliyor dedi. Ben arkadaşlarımla vedalaştıktan sonra komutanımla birlikte araca bindik ve ilerlemeye başladık,
    ···
  6. 31.
    +15
    Arkadaşlar bişey söylicem zaten sözlükte kalıcı degilim ama Şu enrtlieri Şukulayında herkes görsün
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa devam et sen sarjçok az kaldı ve sonunu merak ediyorum
      ···
  7. 32.
    +21
    yaklaşık 5 dk gittikten sonra arkaya dönüp nasıl yuttun ama diye gülmeye başladı. Koskoca Harbiyelinin işi gücü yok bana oyun hazırlıyordu. Beni arkadaşlarımın önünde küçük düşürmüştü. Fakat eve gidebileceğim için mutluydum çünkü annemin sesini bile duymamıştım bir aydır.

    eve geldiğimde artık dünyadan soyutlanmış gibiydim hep bana yapılanları düşünüyordum, bir neden arıyordum fakat bulamıyordum. Bedenim vardı fakat ruhum yoktu sanki annemler ne zaman görseler bir köşede düşünürken bulurlarmış beni. Yani o tatil bana zehir oldu anlayacağınız. Hatta liseden arkadaşlarım bana yapılanları duymuş ve benim hakkımda iddiaya girmişler. Çünkü herkes şahitti orada yapılanlara. Zaman geçti ve intibak kampına gitme günü geldi.

    Hayatımda hiç duygusal bir andan ağlamadım. Fakat Yalova otobüsüne binmeden önce abimle konuşmak istedim, konuşamadım ilk başta çünkü ağlıyordum, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Annem babam görmesin diye uzaklaştık onlardan. Anlattım abime korkuyorum abi dedim, bana yapılanlardan görüyorum ki gidince daha kötü şeyler olacak ama ben onlara inat dayanacağım abi, son noktaya gelene kadar orada kalacağım. Ben bunları yazarken sanki o anları tekrar yaşar gibi oluyorum. Neyse devam edelim; abimle konuşuyoruz dayan diyor, yaparsın diyor fakat baktın olacak gibi değil ucunda ölüm yok ya benim düğün için biriktirdiğim para var onu veririm diyor. Ben yine ağlıyorum, beni bu kadar çok seven var mıdır dünyada... Annemle babamın yanına geçiyoruz anneme sarılıyorum sanki bir daha göremeyecek gibi sıkı sıkı çekiyorum annemin kokusunu içime, zor ayrılıyorum babama geçiyorum babama baktığımda ağlıyorum nedensizce bilmiyorum korkuyorum sadece babama o kelimeyi söylemekten. ”Baba ben ayrılmak istiyorum demekten.” Otobüse biniyorum en arka koltuktayım yine ağlıyorum hayatımda bu kadar çok ağladığımı bilmem. Ailemden ayrılmak değil beni ağlatan, o kamptan nasıl çıkacağım ağlatıyor beni. O kampta neler yaşayacağım düşündürüyor.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz pnp okuom
      ···
    2. 2.
      0
      Yaz yaz
      ···
    3. 3.
      0
      Hadisene lan
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 33.
    +19
    Kampa varıyoruz. Eşyaları çadırlara yerleştiriyoruz. Sonra eşya dağıtımı için sıraya geçiyoruz. Kampa geldiğim daha ilk gün eşyalarımı yerleştirmeden komutan çağırıyor yine. Eğitim yapıyoruz yine gece herkes çadırını düzenlerken. ilk günden de nöbet varmış bana bir de onu söyledi. ilk günü bu şekilde atlattıktan sonra o gün 3 saat uyuyabildim şükürler olsun.
    Sabah sporu için kalktık ve hazırlandık koşmaya başladık,(bu arada her sabah 14 km kamp turu koşusu yapardık) kahvaltıdan sonra eğitime çıktık. Eğitimde her ne hikmetse yine ben ayrıldım ve özel bir gruba alındım. Yine çök kalk, koş, sürün gibi eğitimleri yaparken diğer arkadaşlar oturmuş komutanı dinliyorlardı. Ben neden bu gruptaydım, neden diğer arkadaşlarımın yanında değildim bilmiyordum. Fakat bir şeyi çok iyi biliyorum ki bana karşı farklı bir muamele vardı. Sanki tüm komutanlar Fahri’ye karşı düşmandılar. Benim yılmam, ayrılmam için her türlü pgibolojik baskıları yapıyorlardı. Eğitimler bu şekilde devam ederken birçok arkadaşım ayrılmaya başlamıştı çünkü gerçekten bazı kişilere karşı farklı bir eğitim uygulanıyordu.

    Bir süre sonra pgibolojim alt üst olmaya başlamıştı. Arkadaşlarımın yanında ağlamıyordum fakat tuvalete her gittiğimde kabinde gözümden yaşlar akardı. insanın bu şartlarda eğitimlere dayanması hem fiziken hem de ruhen gerçekten çok zordu. Fiziken sabrediyorduk ve dayanabiliyorduk fakat pgibolojik olarak çökmüştüm. intibak kampında kaldığım 8 gece boyunca diğer arkadaşlarımdan bir kez bile nöbet tutmamış olan olmasına rağmen her gece nöbet tuttum. Ayrıca her gece diğer arkadaşlarım yatmak için gittiklerinde bizler 17 kişilik bir grup olarak her gece saat ikiye kadar eğitim yaptırılıyorduk. Artık komutanımız yorulunca, uykusu gelince bizi bırakıyordu. Fakat bıraktıktan sonra ya nöbetim oluyor ya da gece bir komutan gelip kaldırıp ben gelene kadar çadırının önünde esas duruşta bekle der ve esas duruşta 2 saat beklememizi isterdi. Bu olaylar istisnasız her gün olurdu ve bana en fazla bir saat uyuma fırsatı verilirdi. Fakat ağrılarımızdan dolayı bu sürede bile uyuyamadığımız günler olurdu. Günde 22 saat eğitim yaptığım zamanlar olurdu.
    ···
  9. 34.
    +19
    Ertesi güne 17 kişilik grup ile eğitime başladım. Bu gün benim hayatımın değiştiği gün olmuştur. Grupla beraber diğer arkadaşlarımız yürüyüş eğitimi yaparken, biz bir düdük çömel, bir düdük koş şeklinde yaklaşık 2 saat boyunca komutan eşliğinde sıcak asfalt ve güneşte eğitim yaptık. Tam bu grupla eğitim bitmiş diğer gruba geçerken hasan adlı başka bir komutan beni tekrar eğitime aldı ve bu eğitimde üç kişiydik. Aynı şekilde bir düdük yat veya çömel, diğer düdük koş olacak şekilde 2 saat te bu grupla devam ettim. Fakat 4 saat boyunca ağzıma bir damla su girmedi. Bir süre sonra hasan komutanımız beni italyan çukuruna attı ve oradan çıkmamı istedi fakat o kadar yorulmuş güçsüz kalmıştım ki yarım saat sonunda çıkabildim oradan. Ben hareketleri yapamayınca emre itaatsizlikten savunma veriyor ve ceza almamı istiyordu. Sanki bana bunları yaptırırken ayrı bir haz duyuyordu. Ben inlerken o zevk alıyordu sanki.

    Çukurdan çıktıktan sonra koşturmaya başladı meydanda ağaçlık yerlere zütürdü ve devam ediyorduk. Bir süre sonra kendimi yerde buldum, ne olduğumu sorduğumda koşarken ağaca çarpıp düştüğümü söylediler. Koskoca ağacı nasıl görememiştim ki acaba. Daha sonra komutan geldi ve elimi yüzümü yıkamam için gönderdi ve daha sonra ana gruba geçmemi söyledi. Ana grupta yürüyüş eğitimine devam ederken birden bayılmışım ve revirde açtım gözlerimi. Artık dayanamamıştım yapılan eğitimlere zulümlere işkencelere…
    ···
    1. 1.
      0
      huur çocukları
      ···
  10. 35.
    +6
    Beyler Şukunuzu Ekgib Etmeyin Başlıgı Yukarda Tutun Yarın Bitircem
    ···
    1. 1.
      0
      Allah belani versin sonucu anlat
      ···
    2. 2.
      0
      Mal gibi bekledik ya
      ···
    3. 3.
      0
      kardeşim Anlatıcam diyorum he çok merak ediyosan zaten Atıldım işte
      ···
    4. 4.
      0
      Panpa bugün kaç part atacaksın
      ···
    5. diğerleri 2
  11. 36.
    +21
    Revirde yatarken devre arkadaşım devamlı su içiriyordu fakat içtikçe içiyordum çünkü ihtiyacım vardı, çok su kaybetmiştim. Bir süre sonra odaya komutan geldi ve hiçbir şey olmamış gibi saçımı okşamaya başladı dalga geçer gibi. işte ne olduysa o revirde oldu yatabildiğim nadir anlardan olduğu için düşünme fırsatı buldum ve buradan ayrılmalı mıyım diye sordum kendime. Çünkü birileri benim burada kalmamam için uğraşıyordu sanki. Zaten okula devam etsem de bir süre sonra disiplin puanlarımı düşürerek atacaklardı beni okuldan diye düşünüyordum. Fakat bir şey vardı tazminat çok pahalıydı. Ben babama nasıl yapardım bunu. Ama sonradan anladım ki babam ödemese de ben gerekirse çalışır yine öderdim. Yeter ki bu lanet yerden kurtulayım da…

    Ertesi gün eğitime çıktım ve komutan ayrılmak isteyenler gelsin dediğinde koştum ve beklemeye başladım. Komutanla her konuşan en erken bir hafta sonra ailesini aramak üzere randevu alıyordu. Sıra bana geldiğinde komutanın yanına gittim ve ben artık dayanamayacağımı ailemi arayıp buradan gitmek istediğimi söyledim. Herkese randevu veren bir hafta sonra ara diyen komutan benim ismimi duyunca tamam arayabilirsin diyerek beni babamla görüşmem için yolladı. Artık içimde garip bir duygu vardı. Babama nasıl söyleyebilirdim ki böyle bir şeyi, otogardaki konuşmaları hatırlayıp ilk başta abimi aramak geldi aklıma ve abimi aradım ve haberi verdim. Babama söylemesini istedim.
    ···
  12. 37.
    +16
    Beyler bazı mesajlar geldi işte 2nci Dalga felan Beyler emin olun şuan daha çok kripto var ve inanın Terfi eden generalde var kendini darbecilerin karşısında gösterip Rütbe alanlarda var yakaşık 15 bine yakın fetöcü subay var veya daha fazla Astsubay kadrosu 50 bine yakın yani içerde daha çok adamı var
    ···
    1. 1.
      0
      Devam mı panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Tamam mı devam mı
      ···
    3. 3.
      0
      Bittimi bu arada şuan napiyosun okul bittimi
      ···
    4. 4.
      0
      Rez alalim
      ···
    5. 5.
      0
      Devlette paralel yok paralelde devlet var anasını satayim.
      ···
    6. diğerleri 3
  13. 38.
    +6
    Bazı arkadaşlar Malptepe Karacı yetiştiriyor diyor dogru Fakata Maltepe den mevzun olan istedigi Harp Okuluna gidebilir

    - http://burakcnky.blogspot.com.tr/
    ···
    1. 1.
      0
      Brader askeriyeden senin gibi huur cocugu fetocularin hakkima girmesiyle elenmiştim herhangi bi bilgin yok askeriyeyle burda elaleme sallaya sallaya hikaye anlatiyosun sirf prim için gece gece tepemi attirdin soyunu sopunu giberim senin
      ···
    2. 2.
      0
      Bişey Bildigim yoksa sen anlat ben bunların içerisinden çıktım diyorum o yüzden beni attılar Kalsaydım vatana ihanet etseydim o zaman hakkına girerdim
      ···
  14. 39.
    +11
    Maltepe Askeri Lisesi(izmir).Burada hem normal subaylar yetiştiriliyor hem de Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne öğrenci yetiştirerek orduya doktor, öğretmen gibi elemanlar kazandırıyor. Kısaca hem askersiniz hem de yanınızda bir mesleğiniz daha var. Ayrıca bu okulda şöyle bir özellik var. Diğer askeri liselerde direk harp okuluna geçiyorsunuz. Gülhane Askeri Lisesi'nde isterseniz geçiyorsunuz. Lise bitiminde herhangi bir tazminat ödemeden YGS ve LYS'ye girebiliyorusunuz ama yok ben girmeyeceğim diyorsanız direk harp okuluna da gidebiliyorsunuz
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi panpa devam
      ···
  15. 40.
    +7
    Birkaç dk sonra babamı aradım ve ayrılmak istediğimi söylediğim. Neden? Niçin? Diye sormadı bile. Sadece dedi ki “oğlum sen canını sıkma yarın oraya gelip alıyorum seni” ve o an çok duygulandım, bir adam 50 bin tl ödeyeceğini biliyor fakat sorgusuz sualsiz geliyor. Çünkü bana güveniyor. O odadan çıkıyorum ve artık rahat bir nefes alıyorum. O akşam rahat bir uyku çekiyorum. Fakat ertesi gün sabah bakıyorum ki bana yine nöbet yazılmış. Ben ayrılacağım ne nöbeti diyorum bir şey demiyorlar. Neyse tutuyorum nöbeti fakat terlikle kirli sakalla tutuyorum inadına, kimse bir şey diyemiyor nasılsa, artık ayrılacağım, özgürüm. Babam geliyor komutanın odasına gidiyoruz görüşmeye hiç konuşamadık daha yalnız olarak. Babamı kandırmak için yalan söylüyorlar, ben yapılanları anlatıyorum inkâr ediyorlar, neyse ben babamla özel konuşmak istiyorum dedim ve çıktılar, anlattım gerçeği babama, hayatımda en değer verdiğimdir insandır herhalde babam bana çok güvenir. istifamı yazdım ve çıktım oradan.

    Nizamiyeden çıkarken öyle bir derin nefes aldım ki sanki yeniden doğmuşum da ciğerlerime ilk defa hava giriyor. Neyse eve gidiyoruz annem üzgün, ağlıyor gizlice. Babam zaten düşünüyor tazminatı. Ben bir yandan mutluyum diğer yandan sudan çıkmış balık gibiyim. Hayatım bir günde değişti diye düşünüyorum. Bir ay boyunca evden çıkmıyorum dışarı. Hep yaşadıklarımı görüyorum rüyalarımda, kan ter içerisinde uyanıyorum rüyalarımdan. Her seferinde aynı rüya; geri dönmüşüm kampa yine aynı işkenceler…
    ···
  16. 41.
    +8
    Hani “Veli” vardı ya cemaatten olan; işte o şimdi kara harp okulunda, ben dışarda. Başkaları da var bildiğim cemaatten olup kara ve hava harp okullarında olanlar, hem de inanılmaz fazla sayıları. Bizler askeri liselerden hava harp okuluna gelen 250 kişi kadardık. Hava harp okulu bir dönem sayısı ise 300 kişi civarında. Peki, sivil liselerden kaç öğrenci kamplara dâhil ediliyor dersiniz. Tam sayısını bilmiyorum ama 200 den fazla diyebilirim. Peki, 50 kişilik ihtiyaç varken neden 200 kişi alınıyor sivilden hiç sordunuz mu acaba? işte bunun cevabını bulduysan harp okullarındaki ve askeri liselerdeki yapılanmayı çözmüşsün demektir.

    Peki, ben neden ayrıldım, hep ben bunu sordum geçen 3 sene boyunca kendime? Ama sonradan öğrenmeyi başardım bunu. Kimden mi? Eskilerden, yani bir abiden, cemaatçiden öğrendi bunu. Eğer bizimle devam etseydin orada olacaktın dedi harp okulunu ima ederek. Evet, ben belki devam etseydim ajan olsaydım, ülkemi satacak bir kişi olsaydım yapabilirdim fakat bunlar bizlere öğretilen şeyler değildi. Aslında sadece benim gibi cemaati bırakanlar değildi ayrılmaya zorlananlar veya atılanlar. Atatürk’ün gösterdiği yoldan ilerleyen ve Türkiye’nin geleceğini oluşturacak gençleri istemiyor cemaatçiler ve onların görüşlerine sahip siyasetçiler. işte bu yüzden Kemalist arkadaşlarımız da ayrılmaya zorlanıyorlar. Kendi görüşlerine karşıt olabilecek insanları uzaklaştırıyorlar tıpkı gazetecilerimize yapılanlar gibi. Evet, bizlerin yerine kimler mi giriyor? Komutan sorduğunda sen buraya neden geldin diye, buraya gelmeseydim inşaatta amele olacaktım, nasılsa askerlik yapacağım burada komutan olayım diyenler geliyor. Komutanı tüfeğini temizle gel dediğinde, çeşmenin altına tüfeğini sokanlar geliyor. Evet, üniversite sınavlarında barajı geçip ülkenin geleceğini oluşturmaya geliyor bu insanlar… Fakat biz ayrılan öğrenciler şu an Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyoruz. Kimimiz mühendis, kimimiz öğretmen, doktor, avukat olacak yakın zaman da, merak etmesinler yine geliyoruz geleceği oluşturmaya bizden kaçış yok. Uyanın beyler harp okulları ele geçirildi…
    ···
    1. 1.
      0
      Sonuna kadar okudum böyle yapılanmanın dıbına koyum
      ···