hatunumun ablasına nasıl kaydım anlatıyorum

dinleyen yoksa bırakcam amk ne bu ya 2-3 kişiye mi anlatıyoz

@71 daha hatunun ablasına çakıcam amk ne bitmesi.

olm beni şevklendirin diyom giblemiyonuz anlatasım gelmiyo öyle diyom. her neyse devam ediyoz mu şimdi söyleyin hele

heh, tamam devam ediyoruz.

salak olmuştum kız gidince haliyle. ne yapacağımı bilemedim o gece. mesaj atsam mı? atmasam mı? hiç rahatsız etmesem mi? yoksa bi halini hatrını sorsam mı? neden gittiğinide merak ediyodum. o raddeye kadar gelmişiz amk insan nasıl gider lan. köpek olsa gib beni derdi kız kendini tuttu gitti amk. sonra naptım ettim kendimi kıza mesaj atmaya ikna ettim. " merve? " dedim. o da " kaç saat oldu yeni mi mesaj atmaya karar verdin, ben evden cıkar cıkmaz atarsın diye düşünmüştüm " dedim. rahatsız etmekten korktum seni dedim. o da " yok, öyle çekip gittim özür dilerim " dedi. bende " hayır, ben çok ileri gittim ben özür dilerim " dedim. o da " olması gereken oydu, suçun yok " dedi. bende " öyle mi dersin? " dedim. o da " senden çok etkilendim, garip duygular besliyorum, galiba seni seviyorum ben. sadece beni kullanıp kenarı atmandan korktum." dedi. bende " niye öyle bi şey yapayım, ben senin için akrebimi öldürdüm " dedim. o da " salaksın, seni çok özledim " dedi. allahım, neler konuşuyoduk böyle? hayalini bile kuramıycam kız bana " seni çok özledim " diyordu. kulaklarımdan resmen gökkuşağı çıkıyordu mutluluktan.

" yarın buluşalım, gerçekten seni çok özledim " dedi. bende "istiyorsan şimdi gel, hiç farketmez " dedim. o da " babama ne diyim? yavuzla sevişip geliyorum mu diyim? " dedi. bende güldüm. ertesi gün için sözleştik. mavi bir tayt giymişti, üstünede beyaz bir kolsuz gene. ama böyle baya dize kadar geliyo yani tunik mi diyolar ne diyolar ona bilmiyom amk. kapıdan girer girmez yapıştı dudaklarıma.o kadar sert öpüşüyoduk ki dudaklarım harbiden acıyordu artık. bu sefer kaçışı yoktu. kucağıma aldım onu hem öpüşüp hemde koridorda küçük odama doğru ilerliyorduk. içeri girdiğimde direk t-shirtümü çıkardı. bende onun tunikini çıkardım. altında sadece mavi tayt ve üstünde siyah sütyenle karşımda duruyordu. çıldırıcaktım. bana doğru yanaştı ve dudaklarıma yapıştı tekrar. ellerimle zütünü sıvazlıyordum. sıkıyordum. o da bir eliyle taşşağıma doğru gibimi okşuyor diğer eliyle pantolonumun düğmelerini açıyordu. sonra pantolonumu çıkardım. oda taytını çıkardı. ben baksırla o da südyen ve donla kalmıştı. siyah bir takımdı. yatağa sırt üstü yatırdım. üstüne çıktım ve öpüşmeye devam ettik. elleri sırtımdaydı. hala tamamen soyunmamıştık. azdırmak için dıbına sürtüyorum baksırımın altından gibimi. ne kadar azdığını dudaklarımı ısırışından anlıyordum.

saçımdan çekip kafasının yanına yapıştırdı kafamı. içime gir artık yalvarırım dedi. kaldırdım onu tekrar dudaklarına yapıştım ve sütyenini çıkardım. çıldırtmaya karar vermiştim bi kere. çünkü o gün baksırım ıslak şekilde yalnız bırakmıştı beni. kafayı yedirtmeye kararlıydım. sütyenini çıkarınca sırt üstü yatırdım tekrar. ve göğüslerini emmeye başladım. dilimle meme ucunu dansettiriyordum adeta. o kadar sessiz inliyordu ki çok fena derecede azıyordum. zor tutuyordum onu gibmemek için ama iyice çileden çıkartıcaktım kararlıydım. göğüslerini emerken bir elimle yavaş yavaş dıbına doğru okşamaya başladım. ilk önce etrafında bir tur attırdım. sonra dıbının üstüne getirdim. dört parmağımı içine sokmadan üstünden okşamaya başladım. adeta kafayı yiyordu.

en sonunda hem onun hem kendimin iç çamaşırlarını tamamen çıkardım. tam prezervatif takmaya yönelecekken, hayır böyle istiyorum dedi. şaşırmıştım. hala sırt üstüydü bacaklarını ikiye ayırdım. kendime doğru biraz çektim. koltuğun kol koyulacak yerlerine ayaklarımı yasladım git gel yapması kolay olsun diye. yavaştan ve inceden girdim dıbının derinliklerine. ilk sokuşumda çığlık attı bi. sonra yerini ufak inlemelere bıraktı. içeri git gel yapıyordum. o da elleriyle sırtımı kendine doğru bastırıyordu sokarken. yavaş yavaş sokuyordum. bu seferde hızlanmam için yalvarıyordu. zevkten dört köşe olduğu belliydi. hızlanmaya başladıkça inleme sesleri artıyordu. arada gibimi çıkartıp dıbına bir sürtüyordum, deliriyordu,sonra tekrar içine giriyordum. iyice hızlandıktan sonra ayaklarını sırtıma kelepçeledi. tamamen bir bütün gibiydik. deli gibi sevişiyorduk. her sokuşumda tek söylediği şey daha hızlı demesiydi.

sonra ben aşağı geçtim. üstüme çıktı. eliyle gibimi doğrultup dıbına soktu. üstüme kapandı. ve yukarı aşağı yapmaya başladı zütüyle. her oturuşunda şap sesi çıkar ya,ben duyamıyordum o sesi. o kadar çok inliyordu ki,hiç bir şey duyamıyordum. o yukarı aşağı yaparken diliylede kulak mememi emiyordu. deliricek gibiydim. sonra üstümden doğruldu elleriyle karnımdan destek aldı ve öyle zıplamaya başladı. biraz kısa boyluydu ama göğüsleri çok büyüktü vücuduna göre. o kadar güzel oynuyordu ki göğüsleri göğüslerini izlerken bile çıldırıyordum. zıplarken dudaklarını ısırıyordu. beni tahrik etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu anlıycanız. dayanamıyordum. üstümden attım onu ve ayağa kaldırdım.

az sabırlı olun amk hikaye uzun ve detaylı dedim başlarken, sıra ablayada gelecek. zaten bu gibiş bitince kızla bütün gibişlerimi anlatmıcam ablasına akıcak olay.

ayağa kaldırdıktan sonra arkasını döndürdüm. masaya eğildi. domalmıştı önüme doğru. gibimi dıbına öyle sert sokuyordum ki bazen benim bile canım acıyordu. artık insan gibi inlemiyordu. delirecekti. ben yorulduğumda o git gel yapıyordu o yoruldugunda ben belinden tutuyordum sabitliyordum ve sadece ben git gel yapıyordum. sonra doğruldu ve yatağa uzandı yüz üstü domalmamıştı. böyle gir dedi. ama dıbına öyle giremiyordum. koltuğun kılıfına sürtüyordu canım acıyodu amk. olmuyo böyle dedim. arkadan gir dedi. bende korktum birden. temiz olup olmadığı hakkında şüpheye düştüm bir an ama ter temizdi. bir bebek gibiydi. zütünün dibine yardırdım gibimi. öyle çığlık atıyordu ki hala kulaklarımda. normalden daha fazla zevke geliyordum. sadece yüzüstü yattığı için züt deliği biraz daha dar oluyordu. ve gibimde daha çok sürtündüğünü hissediyor inanılmaz zevke geliyordum. ellerimi tutuyordu merve ben üstündeyken ve içimde bitmeni istiyorum diyordu. zaten bu güzelliği dışarı boşalarak mafetmek istemiyordum. arkasından boşalmakta sakınca olmadığını bildiğim için yardırıyordum inadına. içeri git gel yaparken deliriyordum artık ve patlamayı yaşadım en sonunda. içine öyle boşaldım ki anlatamam. sonra attım kızın yanına kendimi.

çok yorulmuştuk. sarıldı bana. çırılçıplak uyuduk akşama kadar. akşam olduğunda üstünü değiştirdi yemek yedik ve eve bıraktım. bu sevişmeler 2-3 ay boyunca devam etti sürekli olarak. aşık değildim ama onunla sevişirken aldığım zevki hiç bir şeyde alamıyordum. hiç sıkılmıyordum onunla sevişmekten. dediğim gibi 2-3 ay böyle devam etti. bu 2-3 ay içinde öğrendim bir ablasının olduğunu zaten. bi gece telefonda konuşurken ablamı senle tanıstırıcam dedi. adı simgeydi. 26 yaşındaydı. evli değildi. aynı mekanda buluşmak için gün ayarladık. aklımda hiç ablasına çakacağım falan yoktu açıkçası. sadece tanışma manasıyla gidiyordum yanlarına. kötü bir amacım yoktu.

@110 olm gerçek bi hikaye bu amk, öyle ablaya falan basılıp çıplak görüpte atlamak falan ferre filmlerinde olur. adam gibi hikaye anlatıyoz beğendirtemiyoruz amk.

işte malum mekanda buluştuk yine. ablası merveye nazaran kumraldı. merveden uzun benden biraz kısaydı. göğüsleri gereğinden fazla büyüktü. elleri ve ayakları inanılmaz bakımlıydı. o gün beyaz bir elbise vardı üzerinde. ama dediğim gibi ne o gün ne de oraya giderken onunla sevişeceğimizi düşünmemiştim. sadece konuşuyorduk, havadan sudan. bir kaç kez daha görüştük ondan sonra. sonra ne oldu bilmiyorum merve babasına beni söyledi. bir erkek arkasım var demiş. babasıda dellenmiş telefonunu falan almış bunun elinden. arada simgenin telefonundan mesajlasıyorduk artık. her dakika ne yapıp ne ettiğimizi öğrenemiyorduk. aslında benim işime gelmişti. çok fazla mesajlasınca sıkılıyordum. bi gün mervenin yakın arkadaslarından birisi acil merveye ulaşmam lazım diyerek bana bir mesaj attı. bende merveye ulaşmak için simgeye mesaj attım.

simgeye " merve yanında mı ? " dedim. simge cok cana yakın bir insandır. hep canım, cicim der. sadece " hayır " deyince bir terslik olduğunu anladım. " seni kızdırıcak bir şey mi yaptım? " dedim. o da " seninle alakası yok canım kusura bakma " dedi. bende " hayırdır ne oldu? " dedim. " boşver kafanı ağrıttığıma değmez " dedi. bende " ağrıtmaz merak etme anlat " dedim ve anlatmaya başladı. necip diye bir sevgilisi vardı bunun. çocuğun evine gitmiş. çocuk uyuya kalmış. çocuk uyuyakalınca oturmuş pc'nin başına bilgisayarı kurcalamaya başlamış. başka 2-3 kızla gizli kamera çekimi ciks videolarını bulmuş çocuğun. ayrılmışlar. çok sinirliydi. kendime zarar vericem falan diyordu. bende merveye ulaş merve seni sakinleştirir, hiç bir insan için değmez diyordum. o da merve kim bilir nerde ben dısardayım falan diyordu. bende alayım seni,hem mervenin yanına gideriz, kızı görmedim bu gün hiç. dedim. o da olur, bi yerlere bi şeyler içmeyede gider miyiz? dedi. bende ohoo ayıp ettin gibi moralini yerine getirecek şekilde konuştum. dediğim gibi aklımda onunla sevişeceğimiz yoktu, olmadı.

şehir merkezinden aldım onu. konuşa konuşa gidiyorduk. anlatıyordu, bazen ağlıyordu. onların sitesine kadar hiç durmadan konuştu ve ağzımı bıçak açmadı amk. hiç durmadı çenesi. siteye geldiğimizde ben bir iki blok geride bekledim. babası falan görürse olay çıkmasın boşuna diye. simge gitti merveyi almaya ama merve evde yoktu. yalnız geldiğini görünce merve yok mu dedim. o da yok, hazallarla yemeğe gitmiş, bana içicek sözün var ona göre, merve olsun olmasın dedi. bende sorun yok gidelim dedim. ve tekrar yürümeye başladık. ben anlatıyordum şimdide. yakın arkadaş gibiydik. sıkıntılarımı kafama taktığım şeylerden bahsediyordum o da bana neler yapmam gerektiği konusunda tavsiyeler veriyordu. bir çay bahçesinde oturup yaklaşık 3 saat falan hiç durmadan konuştuk. nargile ve kahve içtik. bazen gülüyordu, bazen ağlıyordu. güldüğünde bende gülüyordum ağladığında teselli etmeye çalışıyordum. sonra simgenin birden telefonu çaldı arayan merveydi..

mervenin ne söylediğini duyamıyodum ama simge " tamam canım, tamam,tamam, anladım,alırım, tamam,başka bi şey lazım mı?, bilmiyorum, yavuzlayım evet, tamam,o da seni seviyomuş, tamam,yavuzdan sonra didemlere geçicem didemlerde kalıcam ben söyle babama, tamam " diyordu. telefonu kapatınca bana mervenin melek kolyesi sende kalmış yarından sonra düğün var ya onda takacakmış kıyafetiyle çok güzel oluyomuş, almamı istedi. hadi kalkalım sizden sonrada didemlere geçerim dedi. bende tamam kalkalım dedim. kahvelerimizi bitirdik. hesabı kalkıp ödedikten sonra ben, bizim eve doğru yürümeye başladık.

komik şeylerden bahsediyorduk arada, bazende necibi anlatıyordu bana. öyle tüm yolu geçtik. bizim kapının önünde sen bekle ben getiririm dedim. o da ya soğuk su var mı sizde? valla çok susadım getirirken bi de su getirsene dedi. bende öyle şişede su yok sebil var bizde. sebili aşağı kadar indiremem çıkcan o zaman yukarı dedim. yukarı çıktı. içeri girdi. ohaaaa ev çok güzelmiş dedi direk. bizim evde her oda farklı renk. onunda hayali buymuş ama babası " gibtir len öyle şey mi olur " demiş. ben kolyesini ararken mervenin o da evi geziyordu. merak ettiği şeyleri soruyordu,bir kaç eşya kurcalıyordu.

sonra merveyle seviştiğimiz odaya girince ağlamaya başladı ben oturma odasında kolyeyi bulmuştum o sırada. bi baktım simge ağlıyor. dedim ne oldu falan. odamda ki tabloyu görünce ağlamaya başlamış meğer. aynı tablodan neciptede varmış. ilk simgeyi o tabloya yaslayıp öpüşmüşler. bildiğin hüngür hüngür ağlıyodu. bir yandanda necibe sövüyordu. nasıl beni aldattın neden yaptın falan diye. bende değmez ağlama diyordum. su içirdim ama ağlaması kesilmedi. bildiğin bayağı ağlıyordu. keşke intikamımı alabilsem diyordu bağıra bağıra. bende öfkeyle kalkan zararla oturur diyordum . o da ağlamaya devam ediyordu. istediğin bir şey var mı dedim biraz ağlayınca. ağlaması kesildi ama sustu bu seferde. bi süre konuşmadı sadece tabloya baktı

yanına oturdum bayağı sustuk ikimizde. sonra konuşmaya başladı. " ben onu çok sevmiştim, onun için hayatımdan kimleri çıkardım hayal edemezdim. sadece o vardı hayatımda. onu hiç incitmedim, sözünden çıkmadım,ne isterse yaptım, sadece ona aittim. ama o naptı, aldattı. hemde bi kızla değil 3-4 kızla. allah kahretsin ne kadar salakmısım. ama hala oturmuş onun için ağlıyorum. yapacak bi şeyim yok,ne yapacağımı bilmiyorum çaresizim. " dedi. bende " geçicek boşver takma kafana " dedim. kafasını bana doğru döndürdü. " her zaman böyle misin? " dedi. " nasıl böyle? " dedim " insanları dinler misin hep böyle, başka biri olsa çoktan sıkılmıştı " dedi. " sevdiğim insanların derdini dinlemekten niye sıkalayım ki " dedim. bana baktı ve güldü. elleri dizlerindeydi. açık mavi bir kot pantolon vardı. ayakları çıplaktı. ellerinde lacivert ojeler vardı. üstünde sarı bir t-shirt vardı. saçları göğüslerini kapatıyordu. kafasını yukarı kaldırdı ve tavana baktı bir süre.

@144 mesajlarla onuda capslerim panpa.

" neden böyle olmak zorunda ? " dedi. " bende ney? " dedim. " hayat neden böyle olmak zorunda " dedi. bende " hayatı, hayatın istediği şekilde değil, kendi istediğin şekilde yaşa. neden bu kadar kafana takıyorsun ki. boşver gitsin " dedim. kahkahalar atmaya başladı kız. " çok haklısın " dedi. o sırada ben ona bakmıyordum ama onun bana baktığını hissedebiliyordum. elini dizimin üstüne koydu. " keşke her şey o kadar kolay olsa " dedi. " kolaylaştırmanın binlerce yolu var " dedim. " evet " dedi. diz kapağımı sıktı. " özür dilerim " dedi? " neden ? " dedim ve tam o sırada dudaklarıma yapıştı. ne olduğunu anlamamıştım, salak olmuştum resmen. hiç beklemiyordum. dedim ya aklımda onunla sevişeceğime dair hiç bir şey yoktu. birden dudaklarımda buldum simgeyi. şaşkınlığımdan kımıldayamıyordum. sadece o beni öpüyordu.

şimdi salak mısın falan dicen ama arada ayıp olmasın diye dudaklarımı oynatıyordum ama olayın şokundan çıkamamıştım. ne olduğunun farkında bile değildim. vicdanım beni rahat bırakmıyordu. olaya dahil olamıyordum. ne yapacağımı karar vermek için uzun süre düşündüm. sonuçta sevgilimin ablasıydı. ama sevmiyordum ki, ne kaybederdim? hem ben erkektim. bir şey öğrenilse bile açıklamam hazırdı. erkektim amk gelmiş bu raddeye kadar gibmeden mi yollayacaktım diye düşünüp, konuya dahil olmayı başardım. ateşli bir öpüşmenin kapısını araladık. merve dudakla öpüşüyordu, dilini kullanmıyordu öpüşürken. simge dilini kullanıyordu. hemde bayağı iyi kullanıyordu. öpüşürken koltukta geriye doğru düştük. üstümdeydi. saçlarımı tutmuştu, öpmeye devam ediyordu.

dudaklarımdan çekildiği ilk anda soluk almak için,t-shirtini çıkarttı ve fırlattı. göğüslerinin büyüklüğünü nasıl tarif etsem bilemiyorum. çok fenalardı. sütyeninden taşıyordu arada öpüşmenin verdiği hararetle. ayaklarıyla ayaklarımı okşuyordu. hiç durmadan öpüşüyorduk. dilini o kadar iyi kullanıyordu ki gibim kaya gibi olmuştu. elini birden pantolonumun üstüne attı ve okşamaya başladı. cıldırıcak gibiydim. sanki merve ablasını gazlamış onu gibmeden nasıl cıldırttıgımı anlatmışta intikam alıyormuş gibiydi. gözü dönmüştü simgenin bir an bile durmuyordu. sevişirken ben olduğumun bile farkında mıydı bilmiyorum. tek bildiğim çok iyi seviştiğiydi. pantolonumun düğmelerini teker teker açtı ve eliyle gibimi okşamaya başladı. üstümdeydi tek isteğim onu hayvan gibi gibmekti ama pantolonunu çıkarmak için ellerimi eriştiremiyorum düğmelerine. hiç durmuyordu bana fırsat vermiyordu