hatalar yanlışlar inanışlar kaybedişler

+tele shop
???
+ben böyle yapamıyorum. sürdüremiyorum. anneme karşı gelemiyorum. sana yalan söyleyip sevmediğimi mi söyliyim ne olursun anla beni
-yine mi ya yine mi ya onca güzel şeyden sonra yine mi yine mi!!!
+özür dilerim ama buna mecburum. ailemin istemediği biriyle olamam ben
-sen benim bugün ne yaşadığımı biliyomusun. birde sen vuruyorsun ya. inamıyorum inanamıyorum tüm bu olanlara.
+ne oldu
-gibtir et. gibtir et dıbına koyim gibtir et. sende git. sende vur herkes gibi. sende sıç ağzıma herkes gibi.
+ne olursun yapma böyle
-ne yapma ya ne yapma. kaç kere duydum ben bu cümleyi. kaç kere kaçıncı kez kaç kişiden daha duyacağım bunu. onlardan hiç bir farkın yokmuş
+ama ben buna mecburum ne olursun anla beni
-anlamıyorum ben hiç birşey. aptalım ben gerizekalıyım. hemen kanıp inanıyorum. hak ediyorum ben bunları..
+...

3 gün yazmamıştı. bende yazmamıştım. bir günü tekrar o emrah bini geldi aklıma. facebook sayfasına girdim. bir sözün içinde özlem harflerini büyük yazmıştı. çılgına dönmüştüm. özlemde beğenmişti.. instagram da da o bin fotoğraflar paylaşıyor özlemde hepsine yorum yazıyor beğeniyordu. keza twitter da da bir birleriyle şakalaşıyolardı. yine mide ağrısı başl göstermişti. ama bu sefer daha kötü bir şekilde.
hemen özleme yazdım tüm bunlarım nedemek olduğunu sordum. engelledi beni. mesaj attım dönmedi. aradım telefonunu kapattı. derken yarım saat sonra o emrah bini beni aradı.

+alo
-alo sen kimsin
+bak kardeş ben emrah özlemin sevgilisiyim. kızı rahatsız ediyormuşsun. ben sinirli bir insanım kızın peşini bırak.
-sen kimsin lan huur çocuğu sen kimsin dıbına koydumun evladı. ne zamandan beri berabersin onunla.
+ağzını topla adam gibi konuş haziran başından beri beraberim ben onunla.
-lan bu kız benle beraberdi. nasıl seninle beraberdi. ben bu kızla 2 hafta önce sarmaşdolaştım ne diyorsun sen.
+uzatma işte birader. özlem bana durumu anlattı. kızı rahatsız etme artık.
-allah ikinizinde belasını versin. sende de ne mide varmış lan huur çocugu.

dedim kapattı telefonu. çılgına dönmüştüm. bu kadarını beklemiyordum. yani onca şeyden sonra hiç beklememiştim. tamamen dibe vurmuştum. işimi mesleğimi geleceğimi kaybetmiştim zaten. şimdi sevdiğim kızda aldatmıştı beni. hemde öyle böyle değil.. inanmak istemiyordum tüm bu olanlara. hayatım alt üst olmuştu.
gittim dolaptan uyku hapı aldım. 8 tane vardı içinde. hepsini o gece yuttum. ondan sonraki 2 günü hatırlamıyorum.. herşey üst üste gelmişti.
yine inanmıştım, yine aynı hatayı yapmıştım. yine ben kaybetmiştim. ama bu sefer herşeyimi. geleceğimi dahi.

ertesi gün olmuştu. dediğim saatte kapısının önündeydim. o da vakit geçirmeden aşşağı inmişti.
ne yapalım nere gidelim dedikten sonra istanbulun yabancısı olduğumu sen nereye gidersen oraya geleceğimi söyledim.
seeeeeeen istanbulun yabancısı güldürme beni dedi. tamam o zaman gel kadıköye gidiyoruz.

metrobüse atladık kadıköye gittik. fenerbahçeliydi o ben iste galatasaraylıyım. gel seni bir yere zütüreceğim dedim.
hemen bir taksiye atladık ve saraçoğlu stadına dedim. şaşırmıştı.
stadın orda inmiştik;

+sen beni buraya getirdin inanmıyorum sana
-ee olsun o kadarcık
+ilk defa geliyorum buraya inanırmısın
-evet inanırım söylemiştin ordan aklımda kaldı bu yüzden ilk buraya geldik

stad önünde birkaç fotoğraf çektikten sonra fenerium'a girmiştik. ona bir hediye aldıktan sonra boğanın oraya gitmiştik. karnımız acıkmıştı. hemen bir pizzacıya girdik ve bi güzel karnımızı doyurduk. kadıköy sokakları bizimdi sanki. elimizi hiç bir birinden ayırmıyorduk. çocuklar gibiydik tıpkı.
gel dedim 2 hayalimden birtanesini gerçekleştirmeye gidiyoruz. nereye dedi. gel dedim atla taksiye.
taksiciye üsküdar sahile zütür dedim. özlem durumun farkındaydı. biliyordu bu hayalimi. ama en büyü kireçburnu sahilinde o bankta el ele oturmaktı. neyse öncelik üsküdarda.. kız kulesinin karşısına gelmiştik. öğle sıcağında kayalıklara oturduk. bir birimize sarıldık. inanmıyordum rüya gibi geliyordu bana. yaram feci şekilde sızlıyordu ama umrumda değildi o an.4 saate yakın ara ara konuşarak orda vakit geçirdik. bir an bile ayrı oturmadık ya el eleydik ya da bir birimize sarılıyorduk. çok mutluydum. onunda mutlu olduğunu hissediyordum. vakit geçiyordu ama..
bir de vapur sefası sürelim dedik. eminönüne vapurla geçtik.. akşam oluyordu artık günü bitirmiştik. eminönünden tekrar kağıthaneye geçtik sitenin önündeydik.

+çok mutluyum özlem ben
-bende çok mutluyum. inan ki böyle güzel bir gün hiç yaşamadım ben
+ayrılacağım gün gökyüzü bile ağlıacak inan bana
-delisin sen hadi ben gideyim artık..

sarılıp öpüştükten sonra eve çıkmıştı. ben ağzım beş karış havada arkadaşla buluşmak için taksime geçmiştim. o gece nevizade de rakımızı içtik arkadaşla ama nasıl mutluyum anlatamam size. istanbul benimdi sanki. gs lisesinin ordan akm ye kadar arkadaşla omuz omuza şarkılar türküler söyleye söyleye gitmiştik. bir de cila atalım dedik. biralarımızı aldık gezi parkında bir de güzel cila atmıştık. eve kaçta gittiğimi hatırlamıyorum bile..