1. 76.
    0
    Oruç Reis, Antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı II. Sultan Beyezid'in oğullarından Sultan Korkut, Antalya'dan Manisa'ya hareket etmişti. Kendisine Teke (Antalya) vilayeti yerine Saruhan (Manisa) vilayeti verilmişti. Sultan Korkut'un "Piyale Bey" adında bir hazinedarı vardı. Evelce Oruç Reis, bu Piyale Bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. ikisi arasında dostluk vardı. Şimdi Oruç Reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, Piyale Bey, efendisi Sultan Korkut'a vaziyeti anlattı : "Oruç Reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. Şimdi teknesini kaybetmiştir. Gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." Sultan Korkut, Oruç Reis'in şöhretini biliyordu. Dileğini memnuniyetle kabul etti. Ağam Oruç'u huzuruna çağırdı. Konuştu, görüştü. Çok ikram ve ihsan etti : "Hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. Elem üzre olma." Sultan Korkut, hemen izmir kadısına bir emir yazdı : "Fermanım sana gelir gelmez, Oruç Reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. Varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. Öcünü alsın. Hanedanımızı rahmetle ansın." Piyale Bey de izmir Gümrük Emini'ne name yazdı : "Oruç Reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. Her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda Oruç Reis'e teslim eyleyin. Teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim Sultan Korkut'un hesabına yazın." Oruç Reis, izmir e geldi. Tez zamanda kendisine iki tekne verildi. Biri Sultan Korkut'un şahsına olan hediyesiydi. Diğer tekne de Piyale Bey'in malıydı. O da Oruç'un emrine verildi. Oruç Reis, tekneleri donattı, leventlerini topladı.
    ···
  2. 77.
    0
    oruç reis, antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı ii. sultan beyezid'in oğullarından sultan korkut, antalya'dan manisa'ya hareket etmişti. kendisine teke (antalya) vilayeti yerine saruhan (manisa) vilayeti verilmişti. sultan korkut'un "piyale bey" adında bir hazinedarı vardı. evelce oruç reis, bu piyale bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. i̇kisi arasında dostluk vardı. şimdi oruç reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, piyale bey, efendisi sultan korkut'a vaziyeti anlattı : "oruç reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. şimdi teknesini kaybetmiştir. gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." sultan korkut, oruç reis'in şöhretini biliyordu. dileğini memnuniyetle kabul etti. ağam oruç'u huzuruna çağırdı. konuştu, görüştü. çok ikram ve ihsan etti : "hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. elem üzre olma." sultan korkut, hemen i̇zmir kadısına bir emir yazdı : "fermanım sana gelir gelmez, oruç reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. öcünü alsın. hanedanımızı rahmetle ansın." piyale bey de i̇zmir gümrük emini'ne name yazdı : "oruç reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda oruç reis'e teslim eyleyin. teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim sultan korkut'un hesabına yazın." oruç reis, i̇zmir e geldi. tez zamanda kendisine iki tekne verildi. biri sultan korkut'un şahsına olan hediyesiydi. diğer tekne de piyale bey'in malıydı. o da oruç'un emrine verildi. oruç reis, tekneleri donattı, leventlerini topl
    ···
  3. 78.
    0
    Oruç Reis, Antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı II. Sultan Beyezid'in oğullarından Sultan Korkut, Antalya'dan Manisa'ya hareket etmişti. Kendisine Teke (Antalya) vilayeti yerine Saruhan (Manisa) vilayeti verilmişti. Sultan Korkut'un "Piyale Bey" adında bir hazinedarı vardı. Evelce Oruç Reis, bu Piyale Bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. ikisi arasında dostluk vardı. Şimdi Oruç Reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, Piyale Bey, efendisi Sultan Korkut'a vaziyeti anlattı : "Oruç Reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. Şimdi teknesini kaybetmiştir. Gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." Sultan Korkut, Oruç Reis'in şöhretini biliyordu. Dileğini memnuniyetle kabul etti. Ağam Oruç'u huzuruna çağırdı. Konuştu, görüştü. Çok ikram ve ihsan etti : "Hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. Elem üzre olma." Sultan Korkut, hemen izmir kadısına bir emir yazdı : "Fermanım sana gelir gelmez, Oruç Reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. Varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. Öcünü alsın. Hanedanımızı rahmetle ansın." Piyale Bey de izmir Gümrük Emini'ne name yazdı : "Oruç Reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. Her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda Oruç Reis'e teslim eyleyin. Teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim Sultan Korkut'un hesabına yazın." Oruç Reis, izmir e geldi. Tez zamanda kendisine iki tekne verildi. Biri Sultan Korkut'un şahsına olan hediyesiydi. Diğer tekne de Piyale Bey'in malıydı. O da Oruç'un emrine verildi. Oruç Reis, tekneleri donattı, leventlerini topladı.
    ···
  4. 79.
    0
    oruç reis, antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı ii. sultan beyezid'in oğullarından sultan korkut, antalya'dan manisa'ya hareket etmişti. kendisine teke (antalya) vilayeti yerine saruhan (manisa) vilayeti verilmişti. sultan korkut'un "piyale bey" adında bir hazinedarı vardı. evelce oruç reis, bu piyale bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. i̇kisi arasında dostluk vardı. şimdi oruç reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, piyale bey, efendisi sultan korkut'a vaziyeti anlattı : "oruç reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. şimdi teknesini kaybetmiştir. gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." sultan korkut, oruç reis'in şöhretini biliyordu. dileğini memnuniyetle kabul etti. ağam oruç'u huzuruna çağırdı. konuştu, görüştü. çok ikram ve ihsan etti : "hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. elem üzre olma." sultan korkut, hemen i̇zmir kadısına bir emir yazdı : "fermanım sana gelir gelmez, oruç reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. öcünü alsın. hanedanımızı rahmetle ansın." piyale bey de i̇zmir gümrük emini'ne name yazdı : "oruç reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda oruç reis'e teslim eyleyin. teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim sultan korkut'un hesabına yazın." oruç reis, i̇zmir e geldi. tez zamanda kendisine iki tekne verildi. biri sultan korkut'un şahsına olan hediyesiydi. diğer tekne de piyale bey'in malıydı. o da oruç'un emrine verildi. oruç reis, tekneleri donattı, leventlerini topl
    ···
  5. 80.
    0
    "Ey Oruç Kapdan, seni affettim. Cenab-ı Hak, affedici kullarını sever. Gerçi benim 16 pare teknemi yaktırdın. Ama içinden bir tek levendin burnunu kanatmadın. Hepsini kurtardın, kafire bir tek esir vermedin. Ben gemilerimin yanmasına kızmadım. Cenk ahvalidir, her şey olur. Senin dönüp yanıma gelmediğine kızdım. Ancak şimdi seni affettim. Hemen sağ olasın. Tekrar hatırımı aldın." Böyle deyip ağama çok ikram etti. Ağamın getirdiği hediyelerden fazla peşkeş verdi. Oruç ağam izin aldı. Kahire'den iskenderiye'ye döndü. Sultan, iskenderiye valisine emir yazmıştı. Vali, ağamı ve levendlerini ağırladı. Bir miktar safa ile vakit geçti. Bahar geldi. Oruç Reis, Sultan'a name gönderip gazaya çıkmak için izin istedi, izin çıktı. Ağam, Kıbrıs sularına doğru açıldı. O sularda 5 aded Venedik teknesini ganimet aldı. Oradan batıya gitti. Tunus sahillerinde Cerbe adasına geldi. Ganimet malını Cerbe tacirlerine sattı. Her levendin payına 25 zira Venedik çuhası, 4 tüfek, 4 tabanca ve 171,5 altın düştü. Oruç, iskenderiye'ye giden bir gemi buldu. En iyisinden çuha, tüfek, tabanca ile 13-14 yaşlarında bir kafir oğlancığı ayırdı. Mısır Sultanı'na gönderdi. Sultan : "Dünyada nimet hakkın gözeten ve iyilik bilir adam varsa," dedi; "oğlum Oruç Kapdan'dır." - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
  6. 81.
    0
    hatanızın dıbına koyim gavat-ı hayrettin paşa gibsin ananızı
    ···
  7. 82.
    0
    hata : selamun aleyküm la yarraaaam, ben hızır hayreddin kendimin dıbına koim, ağam i̇shak'la beraber karı gibmeye giderkene, karındaşımız oruç reis'i limanda karşıladık. bütün hısım, akrabalar, abazalar ve keranacılar flan bizimle beraberdi. öpüşüp kucaklaştık. oruç reis, karaköy'den çıkalı yıllar olmuştu. bu kadar zamandan beri birbirimize osbir çekerdik. - gavat-ı hayrettin paşa
    ···
  8. 83.
    0
    hayrettin paşayı gibim. amkdum herifi gibicem zırtpırt çıkartmayın şu hikyeleri ekrana
    ···
  9. 84.
    0
    hata: Ben Hızır Hayreddin, ağam ishak'la beraber, karındaşımız Oruç Reis'i limanda karşıladık. Bütün hısım ve akrabamız bizimle beraberdi. Öpüşüp kucaklaştık. Oruç Reis, Midilli'den çıkalı yıllar olmuştu. Bu kadar zamandan beri birbirimize hasret çekerdik. - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
  10. 85.
    0
    cerrahlara dedim ki : \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"ağam oruç\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\'un kolunu, kim kurtarırsa, onu terazinin bir kefesine oturtacağım. diğer kefesine altın koyup ihsan edeceğim. i̇sterse beğendiği 10 esiri vereceğim.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\" - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
  11. 86.
    0
    deli mehmed'in şevkini kırmamak için izin verdim. fakat onun teknesi, düşmanın teknesinin yanında fındık kabuğu gibi kalıyordu. biz de mehmed'in arkasına takıldık. düşman teknesine yanaştık. içinde bir tek can yoktu. meğer uzaktan bizim gemilerimizi görmüş, sandallarına binip kaçmışlar. tekneye çıktık. ağzına kadar buğday yüklüydü. deli mehmed'i selamladık : "gazan mübarek ola," dedik. ertesi sabah iki gemi daha zaptettik. birinde bal, zeytin, peynir vardı. diğeri bir ceneviz teknesiydi. demir yüklüydü. dağ gibi ganimetle top, tüfek atarak tunus'a geldik. cümle gaziler doyum oldular. sultan'ın hissesini ayırdık. fakir fukaraya da çok mal sadaka ettik. çok dualar aldık. - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
  12. 87.
    0
    fakat çok atak olan ağam oruç beni dinlemedi. taarruza karar verdi. halbuki becaye kalesinde çok i̇spanyol kafiri vardı. 6 kadırgadaki i̇spanyol, teknelerini boşaltıp, kaledeki yoldaşlarıyla birleştiler. ağam, kaleye hücum etti. sahile çıktık. kaleden üzerimize yağmur gibi top gülleleri ve tüfek misketleri yağıyordu. 60 şehit, bir o kadar yaralı verdik. belki kaleyi düşürebilirdik. fakat cengin en kızgın anında ağamın sol koluna bir misket isabet etti. düşman bunu gördü. kaleden çıkıp levendlere saldırdı. ağamın ağır şekilde yaralanmasına çok üzülmüştüm. o hınçla 3-4 yüz levendle kafirlere öyle bir giriş girdim ki, melunları kıra kıra kale kapılarına kadar sürdüm. 300 kafiri öldürdüm, 150'sini esir ettim. - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
  13. 88.
    0
    ağam i̇shak, midilli kalesinde otururdu. ağam oruç'la ben, derya seferlerine merak sardık. oruç reis, bir gemi edindi, onunla ticaret maksadıyla denize açıldı. ben de 18 oturak bir tekne edindim. önce selanik ve ağrıboz'a gidip geldik. midilli'ye mal getirip satıyorduk. fakat ağam oruç, bu yakın seferlerle kanaat etmedi. şam trablusu'na gitmek istedi. bir gün, küçük karındaşım i̇lyas'la beraber, trablus'a gitmek üzere midilli'den ayrıldı.

    ağam oruç, şam trablusu’na varamadı. yolda rodos gemilerine rasladı. büyük cenk oldu. karındaşım i̇lyas şehit düştü. tanrı rahmet eylesin! kafir gemileri cengi kazandı. oruç reis’i gemisiyle beraber esir aldılar. zincire vurup rodos adasına zütürdüler. bu haber midilli’ye erişince çok üzüldüm. kanlı gözyaşları döktüm. fakat hemen ağam oruç’u kurtarmak çarelerini düşünmeye başladım. krigo isminde bir kafir tacir vardı, dostumdu. rodos’la ticaret yapardı. krigo’yu tekneme alıp bodrum’a geldim. kendisine dedim ki : "dostluk bugünde belli olur. al sana 18.000 akça. ağam oruç’u kurtarmak için bana yardım et. sen rodos’a git, zemini yokla. ben seni bodrum’da bekleyeceğim." krigo: "baş üstüne" deyip rodos’a gitti. orada oruç reis’i bulup görüştü. oruç’a dedi ki : "sana karındaşın hızır hayreddin reis çok selam ve dualar eder. senin kafir elinde esir olmana çok üzülmekte, gece gündüz ağlamaktadır. beni sana gönderdi. şimdi karındaşın bodrum’dadır. bir hayır haber beklemektedir." oruç, krigo’dan bu sözleri duyunca sevincinden ağladı
    ···
  14. 89.
    0
    Ümitsiz bir cenk başladı. Leventler kaçar, kafir kovalardı. Kafir yetiştikçe ağam cenk veriyor, fakat her vuruşmada birkaç levent daha şehit düşüyordu. Zaten cümlesi 340 leventti. Nihayet Oruç Reis, bir ırmağa can attı. Leventlerin yarısı da köprüyü geçmişlerdi ki, ispanyollar yetişti. Köprüyü atmaya hazırlanan ağam, levendlerinin feryadına dayanamadı, hepsini bir baba evladını nasıl severse öyle severdi. Geri döndü. Askerlik ve tedbir onu icap ettirirdi ki, ağam, yanındaki leventlerle beraber Cezayir'e gele ve sonra dönüp yoldaşlarının öcünü ala. Fakat Oruç Reis'e leventleri: "Baba" derlerdi. Bir baba ne mümkündür ki oğullarını kılıç altında bırakıp kaça. Oruç Reis köprüyü gerisin geriye geçti. Kafir deryasına dalıp kılıç üşürmeye başladı. Ancak leventler o kadar mecalsizdiler ki, bazılarında, kılıç kaldıracak güç kalmamıştı. Zaten Afrika'nın kızgın bir günüydü. Susuzluktan dudaklar şerha şerha çatlamıştı. Oruç Reis'e belki yüz kişi birden kılıç üşürdü. Ağam şehit düştü. Mübarek başı kesilip ispanya Kralı'na gönderildi. Büyük ağam ishak Bey de bir kaç ay önce Kal'atu'l-Kıla'da şehit düşmüştü. Dört karındaştık. Üçünün şehadetini gördüm. Ne hikmettir ki Ulu Tanrı yalnız bana şehadeti nasip buyurmadı. Demek karındaşlarım benden çok mübarek kullarmış. Tanrı hepsine rahmet, makamlarını cennet eylesin! Amin, bi-hürmeti Seyyidi'l-Mürselin!
    ···
  15. 90.
    0
    ağam oruç, şam trablusu’na varamadı. yolda rodos gemilerine rasladı. büyük cenk oldu. karındaşım i̇lyas şehit düştü. tanrı rahmet eylesin! kafir gemileri cengi kazandı. oruç reis’i gemisiyle beraber esir aldılar. zincire vurup rodos adasına zütürdüler. bu haber midilli’ye erişince çok üzüldüm. kanlı gözyaşları döktüm. fakat hemen ağam oruç’u kurtarmak çarelerini düşünmeye başladım. krigo isminde bir kafir tacir vardı, dostumdu. rodos’la ticaret yapardı. krigo’yu tekneme alıp bodrum’a geldim. kendisine dedim ki : "dostluk bugünde belli olur. al sana 18.000 akça. ağam oruç’u kurtarmak için bana yardım et. sen rodos’a git, zemini yokla. ben seni bodrum’da bekleyeceğim." krigo: "baş üstüne" deyip rodos’a gitti. orada oruç reis’i bulup görüştü. oruç’a dedi ki : "sana karındaşın hızır hayreddin reis çok selam ve dualar eder. senin kafir elinde esir olmana çok üzülmekte, gece gündüz ağlamaktadır. beni sana gönderdi. şimdi karındaşın bodrum’dadır. bir hayır haber beklemektedir." oruç, krigo’dan bu sözleri duyunca sevincinden ağladı
    ···
  16. 91.
    0
    oruç reis, antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı ii. sultan beyezid'in oğullarından sultan korkut, antalya'dan manisa'ya hareket etmişti. kendisine teke (antalya) vilayeti yerine saruhan (manisa) vilayeti verilmişti. sultan korkut'un "piyale bey" adında bir hazinedarı vardı. evelce oruç reis, bu piyale bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. i̇kisi arasında dostluk vardı. şimdi oruç reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, piyale bey, efendisi sultan korkut'a vaziyeti anlattı : "oruç reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. şimdi teknesini kaybetmiştir. gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." sultan korkut, oruç reis'in şöhretini biliyordu. dileğini memnuniyetle kabul etti. ağam oruç'u huzuruna çağırdı. konuştu, görüştü. çok ikram ve ihsan etti : "hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. elem üzre olma." sultan korkut, hemen i̇zmir kadısına bir emir yazdı : "fermanım sana gelir gelmez, oruç reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. öcünü alsın. hanedanımızı rahmetle ansın." piyale bey de i̇zmir gümrük emini'ne name yazdı : "oruç reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda oruç reis'e teslim eyleyin. teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim sultan korkut'un hesabına yazın." oruç reis, i̇zmir e geldi. tez zamanda kendisine iki tekne verildi. biri sultan korkut'un şahsına olan hediyesiydi. diğer tekne de piyale bey'in malıydı. o da oruç'un emrine verildi. oruç reis, tekneleri donattı, leventlerini topl
    ···
  17. 92.
    0
    hata: yanımda 18 reis vardı. hepsi akdeniz'de büyük şöhret yapmış namlı denizcilerdi. akdeniz'i baştan başa geçerken, i̇spanyol kafirine ait olan i̇talya'nın güney sahillerini vurmamak olmazdı. hakanımız, i̇spanya ile harp halindeydi. önce sardunya adasının batı kıyılarına çıktım. sonra kuzeye doğrulup ceneviz önlerine geldim. oradan i̇talya kıyılarını takip ederek ta messina boğazı'na kadar indim. sicilya'nın meşhur messina limanına girdiğim zaman, 18 parçalık bir i̇spanyol filosu buldum. şiddetli bir deniz cenginden sonra 18 gemiyi de zaptedip yedeğime aldım. böylece "i̇spanya'ya sefer muradımdır!" diyen şanlı hakanımızı çok sevindirecek bir zafer kazandığım ümidindeydim. andrea doria denen adı kendinden büyük kafir amirali ise, bu sıralarda mora'nın güney sularında dolaşıyordu. benim messina zaferimi duyunca ödü patladı. i̇yonya adaları'na doğru kaçtı. bu adaların üzerine gittim. fakat doria'yı yakalayamadım. kim bilir akdeniz'in hangi bucağında delik bulup saklanmıştı. sonradan venedik'e doğru kaçtığını öğrendim. 25 gemimi doria'yı takibe gönderdim. bu filo, doria'nın 7 kadırgadan müteşekkil artçısına rasladı. yapılan vuruşmada 2 kadırga teslim oldu, 5'i kaçıp gitti. ben, i̇yonya adaları'ndan güneye inerek mora sularına geldim. kemankeş ahmed paşa bu çağda kapdan-ı derya idi. donanmay-ı hümayun'un bir kısmı ile mora'nın güneybatısındaki navarin limanında yatıyordu. i̇ki donanma birbirimizi görünce, top ateşiyle selamlaştık. ahmed paşa ile görüştüm. birlikte i̇stanbul'a gitmeye karar ve
    ···
  18. 93.
    0
    hata: yanımda 18 reis vardı. hepsi akdeniz'de büyük şöhret yapmış namlı denizcilerdi. akdeniz'i baştan başa geçerken, i̇spanyol kafirine ait olan i̇talya'nın güney sahillerini vurmamak olmazdı. hakanımız, i̇spanya ile harp halindeydi. önce sardunya adasının batı kıyılarına çıktım. sonra kuzeye doğrulup ceneviz önlerine geldim. oradan i̇talya kıyılarını takip ederek ta messina boğazı'na kadar indim. sicilya'nın meşhur messina limanına girdiğim zaman, 18 parçalık bir i̇spanyol filosu buldum. şiddetli bir deniz cenginden sonra 18 gemiyi de zaptedip yedeğime aldım. böylece "i̇spanya'ya sefer muradımdır!" diyen şanlı hakanımızı çok sevindirecek bir zafer kazandığım ümidindeydim. andrea doria denen adı kendinden büyük kafir amirali ise, bu sıralarda mora'nın güney sularında dolaşıyordu. benim messina zaferimi duyunca ödü patladı. i̇yonya adaları'na doğru kaçtı. bu adaların üzerine gittim. fakat doria'yı yakalayamadım. kim bilir akdeniz'in hangi bucağında delik bulup saklanmıştı. sonradan venedik'e doğru kaçtığını öğrendim. 25 gemimi doria'yı takibe gönderdim. bu filo, doria'nın 7 kadırgadan müteşekkil artçısına rasladı. yapılan vuruşmada 2 kadırga teslim oldu, 5'i kaçıp gitti. ben, i̇yonya adaları'ndan güneye inerek mora sularına geldim. kemankeş ahmed paşa bu çağda kapdan-ı derya idi. donanmay-ı hümayun'un bir kısmı ile mora'nın güneybatısındaki navarin limanında yatıyordu. i̇ki donanma birbirimizi görünce, top ateşiyle selamlaştık. ahmed paşa ile görüştüm. birlikte i̇stanbul'a gitmeye karar ve
    ···
  19. 94.
    0
    yanımda 18 reis vardı. hepsi akdeniz'de büyük şöhret yapmış namlı denizcilerdi. akdeniz'i baştan başa geçerken, i̇spanyol kafirine ait olan i̇talya'nın güney sahillerini vurmamak olmazdı. hakanımız, i̇spanya ile harp halindeydi. önce sardunya adasının batı kıyılarına çıktım. sonra kuzeye doğrulup ceneviz önlerine geldim. oradan i̇talya kıyılarını takip ederek ta messina boğazı'na kadar indim. sicilya'nın meşhur messina limanına girdiğim zaman, 18 parçalık bir i̇spanyol filosu buldum. şiddetli bir deniz cenginden sonra 18 gemiyi de zaptedip yedeğime aldım. böylece "i̇spanya'ya sefer muradımdır!" diyen şanlı hakanımızı çok sevindirecek bir zafer kazandığım ümidindeydim. andrea doria denen adı kendinden büyük kafir amirali ise, bu sıralarda mora'nın güney sularında dolaşıyordu. benim messina zaferimi duyunca ödü patladı. i̇yonya adaları'na doğru kaçtı. bu adaların üzerine gittim. fakat doria'yı yakalayamadım. kim bilir akdeniz'in hangi bucağında delik bulup saklanmıştı. sonradan venedik'e doğru kaçtığını öğrendim. 25 gemimi doria'yı takibe gönderdim. bu filo, doria'nın 7 kadırgadan müteşekkil artçısına rasladı. yapılan vuruşmada 2 kadırga teslim oldu, 5'i kaçıp gitti. ben, i̇yonya adaları'ndan güneye inerek mora sularına geldim. kemankeş ahmed paşa bu çağda kapdan-ı derya idi. donanmay-ı hümayun'un bir kısmı ile mora'nın güneybatısındaki navarin limanında yatıyordu. i̇ki donanma birbirimizi görünce, top ateşiyle selamlaştık. ahmed paşa ile görüştüm. birlikte i̇stanbul'a gitmeye karar ve
    ···
  20. 95.
    0
    ibrahim Paşa'ya, henüz keşfedilen Yeni Dünya (Amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. Fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, Akdeniz'i ve Hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. gazavat-ı hayrettin paşa
    ···