harry potter and the deathly hallows part 2

bugün sinemada izledim. aslında son fragmanını izledikten sonra büyük beklenti içerisine girmiş ilk gün ilk seansa bilet alacak kadar sabırsızlanmıştım.ilk önce basın ön gösteriminden taze eleştiriler geldi. kitabın çevirmenlerinden olan sevin okyay'ında katkı da bulunduğu bu eleştirilerden sonra anladım ki beklentiyi düşürmek lazım. sabırsızlık yok oldu. çünkü bu gözler melez prens faciasını da izlemişti. beklenti düştü ve filme gidiş tarihi ertelenip durdu. nihayet okuduğum ilk roman olan harry potter serisinin sinema macerasının sonuna geliyorduk. gerçekten iyi bir sinefil ve sıkı bir hp fanı olarak biraz nefret kusmak istiyorum:

--- spoiler ---
- yönetmen david yates bir kere bu serinin başına gelmiş en kötü yönetmen.(chris colombusu unuttun gibisinden yorumlar gelebilir ama kitaba sadakat açısından ve o dönem bizimde çocuk olduğumuzu düşünerek ben onun çektiği filmleri gayet başarılı buluyorum.) zümrüdüanka yoldaşlığı ilk izleyişte hoş olmuş dedirten ancak bir sonraki izleyişlerde hatalarının farkına varıldığı çok hızlı bir film. pekala azkaban tutsağından sonra karanlıklaştırılması serinin yerinde bir hamle ama arkadaş 1200 küsür sayfalık bir kitaba serinin en kısa filmini çekmek nerden çıktı.her neyse ardından melez prens'le bir çoğunun gözünü boyayan yates'in maskesi düştü. deathly hallows part 1 ile belki de ilk kez iyi bir film çeken ancak part 2 yle adeta çöken bir yönetmen var karşımızda.

- yapımcı david heyman da başından beri bu projede yer alarak bence gizli katillerden biri. hatta seriyi rezil eden adam bu olabilir. bildiğim kadarıyla yönetmen seçimlerini ve filmin tarzını belirleyen baş aktör bu! alfonso cauron gibi baba bir yönetmeni sırf çektiği film gişede düşüşe geçti diye şutlaması zaten art niyetini belli ediyor.bu seriyi ele alan adamlar adeta bir iş adamı gibi davranıyor. altın yumurtlayan tavuğu keşfediyorlar ve ondan acımasızca yararlanıyorlar. sonuç fiyasko bir film serisi.

- ben hiç bir şeyi beğenmeyen eleştirmen burjuvalarından biri değilim. gördüğümü söylüyorum ve her şeyden öte sadık bir hp fanıyım.10 yaşımda başladım ben bu seriyi okumaya ilk romanımdı benim. çok şey ifade ediyordu benim için. burda ulu insan j.k.rowling'e de çatmak istiyorum.bu kadar kusursuz bir kitap serisinin ardından her filmin çekiminde yer alıpta niye hiç bir şeye karışmıyorsun. kendi şaheserinin içine edildiğini göre göre niye müdahale etmiyorsun. seni de engelleyen bir şeyler olmalı ama ne?

- kendi açımdan suçluları gösterdiğimi düşünüyor ve şimdi filmin yorumuna geliyorum. seride en sevdiğim film azkaban tutsağı. pekala çok sadık değil ama gösterilen yetmiş.bu filmi izlerken bile anlıyorsunuz diğer filmlerden farkını zaten. felsefe taşı ve sırlar odasını pek çoğunun aksine severim. tamam ölüm yadigarları bölüm 1 de iyiydi.ama bu filme karşı içimde biriktirdiğim kin inanılmaz!
- bir kere film tıpkı zümrüdüanka yoldaşlığında olduğu gibi çok hızlı.ben anlamıyorum sırf son kitaba sadık kalacam diye sen seriyi iki parçaya böl bu açıdan bol süre kazan sonra filmdeki derinliği yok et! ilk part ne kadar sanatsal izlenmesi hoş karakter derinliği fazlaysa bu film o kadar içi boşaltılmış.
- oyunculuk görmek istesekte yönetmen pek şans vermemiş. ralph finnes, danile radcliffe ve alan rickman. sadece bu üçünü izliyoruz bu partta. başından beri filmin as karaktleri olan emma watson ve rupert grint hatta robbie coltrane figüran gibi kalmış filmde. zaten dan'ın harry potter yorumunu hiç beğenmem. tipe baktın mı ne karizma ne efsanevi bir şeyler görebiliyorsun. ralph zaten ağır makyaj ve cgi desteği altında ne yaptığı anlaşılmıyor.bu haliyle hayallerimizdeki dark lordu hiç yansıtamıyor.ha alan rickman belki de seri boyunca en iyi oyunculuk performansını gösteren kişi yine döktürmüş diğerleri için yorum yapacak pek bir sahne yok.
- senaryo açısından daha öncede değindiğim gibi çok zayıf. sırf aksiyona ağırlık verilmiş ama o da olmamış.ne yapmaya çalışınmış anlamadım. hogwarts savaşını kitaptan okuduğumuzdan beri büyük beklenti içerisinde bekledik. miğfer dibi savaşına yakın bir şeyler olabilir mi diye umut ettik.ne at-adamlar,ne grawp ne kıran kırana mücadeleler hiç biri yok. büyü düelloları hep sıradanlaştırılmış. snape ve mcgonnagal kavgası nedir arkadaş öyle. zaten uzatılıp epik hava verilmeye çalışılan harry voldi kapışmasına değinmiyorum bile
-müzikler pek duyulmuyo bile kostüm set tasarımı falan olsun bunlar hep başarılıydı potter serisinde zaten. ancak seri boyunca ne harry'nin yeşil ne de voldi'nin kırmızı gözlerini göremedik bu filmdede lily'i kahverengi olarak izledik ya hiç bir şey diyemiyorum.
-dram dozu azaltılmış sanki film çocuklarda izleyebilsin diye özenle kırpılmış ve bu hale getirilmiş gibi. kimsenin ölümüne üzülemiyoruz. lupin ve tonks zaten geri plana atılınca ölünce de bir şey anlamadık.ilk filmden beri aramızda olan fred öldü arkadaş bir kaç saniyeyle yatıştırdılar bizi. bellatrix kitaptada anlamsızca ölüyordu burda iyice anlamsız olmuş.
-arafta geçen bölümlerde hiç bir tinsellik yok çok gereksiz ahmakça olmuş. filmde en çok tartışılan epilog kısmıda gülmekten öldürdü adeta. yalçın küçük'ün yaşlandırma tekniği kullanılmış diye dalga geçiyorlardı ama burda o bile yapılmamış arkadaş! nerdeyse 20 sene sonra hermione heralde büyü sağolsun aynı kalabilmeyi başarmış.ron emekli kıvdıbına gelmiş, harry'nin de yeni kılları çıkmış o kadar. ginny ve malfoy fena değildi ama.
-biliyorum çok aşağıladım ama gerçeklerin bilinmesi gerekiyor. filmde belki de hoşuma giden tek şey ise tahmin edildiği üzere snape'in hikayesi! işte bu olmuş arkadaş hem de süper olmuş. şahsen aşk hikayelerinde daima 2.adamları tutan biri olarak snape, çok baba bir adam olmuştu gözümde. filmde kitaptakine benzer etkiyi alabildim. hatta gözlerim doldu diyebilirim gerçek sevgiyi beyazperde nin görselliğinde başarıyla izlemek hoş bir duygu!

--- spoiler ---

sonuç olarak bu film melez prens'ten sonra serinin en kötü filmi diyebilirim. sırf snape'in hikayesi için bile izlenebilir. beklentiyi olabildiğince düşürün ve derinlik beklemeyin öyle izleyin en azından paranızın boşuna gitmediğini düşünür hafif bir tebessümle ayrılırsınız filmden.bu seriyi bu şekilde veda etmek üzücü ama ben hogwarts'tan zaten kitaplar bitince mezun olmuştum bu ancak çok özlü iksirle hazırlanmış taklidine veda etmek oluyor. elveda snape, elveda dumbi, elveda,voldi, elveda bella, elveda sirius, elveda lupin, elveda tonks, elveda luna, elveda hermione, elveda ron ve elveda harry potter!