ben lisede, hiç kimseyi giblemezdim amq.

son sınıflardan ezikler gelir bana sataşırlardı, kavga etmek isterlerdi... niye?

çünkü hoşlandıkları kızlar , benden hoslanıyordu amq.

sende akıl olsa böyle bir başlığı açma gereği duymazsın aq.

sen harika değilsin harika olan kendini harika sanman bu yüzden 2-3 sene sonra yalnız kalacaksın

hedef anayın amı panpa.

senin doğumunla ilgili felseyi orda yapacaz xd

bir insanın varabileceği son noktayı paylaşıyorum, harika olmayı.

etrafına bak, gördüğün kaç kişi harika?

çok sıradanlar değil mi... hepsi senin gibi okula geliyor, derslerde mal mal oturuyor.

hepsi her gün sıradan, basit işlerine gidiyor... tüm günü yalan söyleyerek geçirdikten sonra uyumak için kalabalığın içinde sıkışa sıkışa evine dönüyor. büyük şehirlerde artık bekledikleri otobüsler bile dolu geçiyor... taktan işinden çıktıktan sonra 1 saat otobüs bekleyebilir.

ne kadar harika, öyle değil mi!

sence bu insanlar, kişisel gelişim kitapları okumuyorlar mı? sence bir kitapçıya girdiklerinde önüne on bin tane kişisel gelişim kitabı yığılmıyor mu?

kişisel gelişim, dolandırıcılıktan başka birşey değil.

zihin, kişisel değildir. hepimizde aynı zihin var. sadece, onun içine ne koyduğumuz ve onu neye zorladığımız; nasıl kullandığımız farklı.

ya harika olursun... yada sıradan olursun ortası yok.

güç; hareket edebilme veya 'yapabilme' yetisidir.

yani bu kelimenin, hedefi amacı nedir... bu kelimeyi ilk olarak kim ortaya attı?

@kerhaneci ali

aradığın cevaplar burda, insanlara neyi yapıp neyi yapamayacağını buradan öğrenebilirsin kanka http://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti

MADDE 26- Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.

@1 özel eğitime alırmısın kanka lütfemn

https://www.youtube.com/watch?v=kZgE_sUrXFY insan hakları savunucusu

bırak şununla bi konuşayım, bırak konuşayım!

kominist misin sen?

nasıl, hoşlanıyor musun?

sana sürekli ne yapacağını, ne düşüneceğini, ne hissedeceğini söylüyorlar.

koyun gibi mi olmak istiyorsun, diğer tüm insanlar gibi ?

beeeh beeeh...

9,10 saat çalışmak mı istiyorsun eline bişey geçmiyor, bişeye sahip olamıyorsun.

her yaptığını izlemelerini, her söylediklerini dinlemelerini mi istiyorsun?

ne istiyorsun burada durayım hiç bi tak yapmayayım mı?

hırsız değilim bişey değilim, hemen şimdi burada insan haklarımı talep ediyorum aynı başbakanın söylediği gibi!

up huur up

up ip up üp

up ip up üp

t

venedikteki san marko kilisesine çıkmış ezio gibi hissedemeyecekmiyiz hiç amk.

illaki kendimizi sinsi planlar yapıp uygulayan brizilyaz dizilerindeki adamlar gibimi hissedecez amk.

gerçek ne.tüm dünyayı kendi evimizmış gibi hissetmenin hayali bir ayrıcalık olduğumu?

ŞiMDi ŞUNU AÇIKLIĞA KAVUŞTURALIM,

belkide hayatınız boyunca hiçbir tak yapamayabilirsiniz , hiç bir taka sahip olamadan; bir sokağın köşesine sinmiş bir şekilde soğuğun ve açlığın verdiği uyuşuklukla ölüp gidebilirsiniz.

bunun olmasından korkma dıbına koyayım... eğer böyle olacaksa, bırak olsun.

sonunuz böyle olacak demiyorum, sadece buda olabilir; ölmekten, yalnız kalmaktan korkma diyorum.

böyle birşeyde olabilir tabi, her zaman herşey için bir olasılık vardır.

hayat dengede durabilmek için sürekli değişim içerisindedir.

ben şuanda tüm zenginliği mi kaybetsem, tüm herşeyim yok olsa; bir sokağın köşesine sinsem; eğer pes etmeyi seçmezsem, kaybımı geri elde etmek için çalışırsam; bu sefer daha büyük ve daha sağlam şeyler elde ederim.

ne kadar düşersen, ancak o kadar yükseğe çıkabilirsin. çoğumuz için; bu dünyada, düştüğümüz kadarız.

devam ediyorum, yakalayın

Bu gezegendeki insanlar için, akıllarını oluşturdukları hipnotik halden ayırmak çok zordur. dünyadaki insanların deneyimledikleri herşey kendi düşünceleri sayesindedir. düşünemediğin birşeyi deneyimleyemezsin. çünkü hayattaki tek gerçek zihindir. zihin ve düşünce herşeyin kaynağıdır.

ne düşünüyorsak, o oluruz. buna inanç denir. düşünerek oluşturduğumuz gerçeklikler, kişisel sorumluluğumuzdadır.

gücünü kullandıkça, gücün artar ve daha güçlü hale gelirsin. hayat bir güç oyunundan ibarettir. güce giden anahtar kendine inanmaktır.

hayatının tak gibi olduğunu düşünen birisi, kendine değil; başkalarına yada başka şeylere inanmaktadır.

bunun benimle bir alakası yok, sadece bu zihin yapısında olan birisi şuan için; bilemiyorum... üzmek istemiyorum.

biriside diyor türk toplumunda olmaz öyle şey... sen olmuşsun amq, daha ne olsun.

@108 o topluluktan uzaklaşacaksın. onlar kaybeden ezikler sürüsü... daima bu şekilde davranacaklardır. uzaklaşacaksın, başka çare yok.

umursama, çünkü eziklik yapmaktan öteye gidemezler. eziklik yaparlar, uzaklaşırsın gider başka yerde işine bakarsın.. bu iş böyle işler.

@102 veveded xd

işe yaramaz o panpa, reserved mentalitesi; işe yaramaz.

insanlar sorumsuzdur. yani insanların düşünceleri sorumsuzcadır. işte tam olarak bu yüzden, harika olabilmek için kendini tüm bu sorumsuz insanların oluşturduğu düşünce havuzundan ayırmak zorundasın. Bunu tam olarak şuanda başarabilirsin, her hangi bir zaman başarabilirsin.

bir dişinin sadece ciks istememesi gibi birşeydir bu. dişiler, kararlılık isterler... güven isterler... onlarla konuşman, kendini anlatman gerekir.