1. 71.
    0
    önce bir mektup yazdım. "inşaa ettiğim satırların anlatım bozukluklarıyla dolu olmasına sebep yegane heyecanım" gibi bir hitap cümlesiyle başlamıştım. tam olarak hatırlamıyorum. o güne kadarki sivri noktaları samimi bir dille yazdım, verdiğim hediyenin "bir tane farkında olduğun, bir tane farkında olmadığın mükemmeliyet abidesi" olduğunu söyledim. kendisi the kooks'u çok severdi. the kooks'un junk of the heart albümünü aldım. ayrıca sabahattin ali'den kürk mantolu madonna'yı. kürk mantolu madonna'da okuyan bilir beyler maria puder vardır. maria puder'la o kadar çok ortak yönü vardı ki. ben de raif efendi gibiydim. tıpkı ordaki gibi, bana bir insan olduğumu, bana bir ruhumun olduğunu hatırlatmıştı. aynı şekilde ben de ona. o kitap benim için hâla çok şey ifade eder.
    ···
  2. 70.
    0
    devam devam
    ···
  3. 69.
    0
    ertesi gün yine buluştuk aynı yerde açık bir hava. bana 3 gün sonra ne yapıyosun? dedi. üç gün sonrası sevgililier günüydü işte. bilmem dedim. en sevdiğim huylarından biri salağa yatması ve cin kelime oyunlarıydı. hmm beraber oluruz herhalde diyorum, suratıma "sapık" diye bir tokat yapıştırıyor ama aslında gayrıciddi olduğunu ikimiz de biliyoruz. müthiş eğlenceli geçiyor her şey, her geçen gün daha da çok samimi oldukça ve ısındıkça birbirimize kalkıyor aradaki bariyerler. ben ise sevgililer günü için ibretlik bir hediye tasarlamışım kafamda.
    ···
  4. 68.
    0
    bu hafif sürtüşme gelecekteki kavgaların prototipi olacaktı adeta ama nerden bilebilirdim. şu sıralar sadece müthiş bir şekilde ilerliyorduk, intam'ın ordaki türbenin yanında ufak bir çimenlik alan vardı. orada görüşüyorduk falan. bir akşam beni yanına çağırdı. yağmur falan yağıyor böyle. aramız hala kıyak, o kapışma üzerinden pek birşey geçmemiş. kimseler yok, yağmur altında bi biz varız. yağmur romantizmini sevmeyiz ikimiz de ama o an müthişiz. ben onun belini kavramış gözlerine odaklanıyorum, gözlerinin güzel olduğunu inkar edercesine kafasını çeviriyor. bana esad'da, suriyedeki barlara ve oradaki şarkıcı kara çarşaflı karılara ve hint demografisine kadar sorular soruyor, boşver diyip ona odaklanıyorum sadece.
    ···
  5. 67.
    0
    neerdesin oç
    ···
  6. 66.
    0
    bekliyoruz bakalım
    ···
  7. 65.
    0
    evde biraz aksi durumlar var beyler ben gelicem, sabahlıycam bu gece ayrıca haberiniz olsun, bu akşam pek bi numara göremeyenler yarın sabah takip edebilir
    ···
  8. 64.
    0
    bu soğuk tavra karşı kötü hissediyorum çünkü daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamışım anasını satıyım. mesajlar cevapsız falan. daha 1 hafta anca olacak böyle garip bir sürtüşme yaşıyoruz. ertesi sabah uyanmak istemedim. okula gitmedim. yattım öğlene kadar çıkışında yanına gittim. bir şeyler saçmaladım yanında ve bana yüksek sesle "ne saçmalıyosun ya?" dedi. lan sorunun ne olduğunu bilmiyorum, seni o halde görmek beni üzüyo işte ne diyebilirim, ortada bir şey yok? uzaklaştı yanımdan. ben oturduğum yerde bekledim. geri döndü. oturdu yanıma kenetlendi bana. hiçbir şey demedim, yanında olduğumu belirtmekten başka. bana gülümsüyor "odunsun" falan diyor böyle. lan ne diyecektim ki? ama en azından bu sürtüşmeyi atlatmak güzeldi, yavaştan tanıyordum onu. o da bana "rispeek may otorataay" falan diyor ama taşak geçiyor zannediyorum. harbiden zamanla ağırlığını koymaya çalışıyormuş. böyle de ilk gibik durumlar başgösteriyor işte.
    ···
  9. 63.
    0
    o günün akşamı kitapçıda rastladım ona yine. işte elimde gitar bişeyler çalıyorum falan. yavaştan olumsuz yönlerini görmeye başladığım zamanlar. bunlardan birinin de iyi olduğum yönlere karşı beslediği nefret olduğunu görüyorum. kalkıyoruz, ellerinden tutuyorum. bir sorun mu var? falan diyorum suratını asıyor falan bana akşamında "sen irdele diye demiyorum." diyor. ben de biraz odunum, ona hitabım falan ne bileyim, pek naif değil ama ben bir karıncayı bile incitemem, onu nasıl kırayım lan?
    ···
  10. 62.
    0
    hadi be amk. 5 dakikada ne yazıyon
    ···
  11. 61.
    0
    her neyse. yanıma geldi. benden özür diliyor beklettiği için, insanlık halidir falan diyorum ben, aslında gibim dondu soğuktan ama zerre şikayetim olmadı, dürüst olayım. sonra bana ne zamandır buradasın dedi. 10 dakika dedim. yalan söyleme dedi. ne yani sana yediden beri burada beklediğimi söylememi mi bekliyorsun? dedim. (saat 8'di.) bana sarıldı birden. o müthiş sıcaklık hissine bayılırdım hep. otobüs geldi atladık yanaştı yine acemler durağına. biraz laflıyoruz, zaten geç kalmışız. bir şeyler söylememi bekliyor benden. bir şey demedim. suratını astı yavaştan ilerliyor.

    -bastet! diye bağırdım. döndü. dudak okuma yeteneğin var mı? dedim. sessizce, dudaklarımı oynatarak "seni seviyorum" dedim ona. geldi yanıma, yine sarıldı. ben onu belinden kavrıyorum, elleri yanaklarımda iflah olmaz bir sıcaklık yayıyor. burunları süreterek eskimo öpücüğü yapıyoruz, kahkülleri altında bir at gözlükleriyle dünyaya bakıyor gibiyim. böyle at gözlüğüne can kurban, onun o vaziyetinden başka bir şey görmesem gam yemezdim inanın beyler. sonra bir arkadaşı geldi döndü gitti yavaştan. ben yine büyük bir şevkle okuldayım.
    ···
  12. 60.
    0
    @69 http://derdest.tumblr.com...0-34-adliye-her-sey-yerli
    aynen reyiz.
    ···
  13. 59.
    0
    ertesi sabah yine gittim erkenden. 1 saat bekledim kimse yok piyasada dıbına koyim. devamsızlık sorunu da vardı okula geç kalma ihtimali olamaz falan diyorum mesaj atıyorum cevap yok. telefonu annesine kaptırmış olabileceğini düşünüyorum, pek bir hassstı zaten bu tip ilişki aleyhinde sözler verdirmesinden de anlaşılıyo. ben buna "iyi misin?" gibilerinden mesaj atıyorum. 1 saat sonra cevap geliyor "iyi miyim diye sorma, geç kaldığım için bana kız" diyen. ben de "ne kızması, sen iyiysen sorun yok hadi gel aşağı" diyorum.
    ···
  14. 58.
    0
    hah tamam şimdi gibindirik olaylar başlıyor her bi gibim tastamam dediğine göre
    ···
  15. 57.
    0
    işte bir ara telefonuna el konmuş annesine sözler vermiş falan. derste benimle mesajlaşıyor. onun için bir sakıncası olup olmadığını soruyorum. "kurallara göre senin elini tutmamam ve sana hayatım dememem de gerekirdi. kuralları gibeyim, sevgilim" diyor ben pastoralliğini bile seviyorum dıbına koyim. gelmişim okula sabahtan. adliyenin orda bizim sınıfın kızları toplanmış dedikoduya çağırıyor beni. çay ocağında böyle. anlatıyorum durumları. okula geliyoruz bende öyle bir şevk var ki herkese sarılıyorum herkesi öpmek istiyorum böyle. müthiş gidiyo her şey, hayatım rayına tam oturmuş hissediyorum. her bir gibim tastamam.
    ···
  16. 56.
    0
    devam panpa süper gidiyosun
    ···
  17. 55.
    0
    seda geldi aklıma anlat dıbına koyim anlat
    ···
  18. 54.
    0
    yazıyorum beyler hemen hızınıza yetişilmiyo mübarek
    ···
  19. 53.
    0
    yazcan mı polis çağırayım mı
    ···
  20. 52.
    0
    reserved diyelim
    ···