1. 91.
    0
    sonraları ben yine biraz daha gönlünü almaya çalıştım. bir vazife olarak görmüyordum yaptıklarım, bir vasıf, övünülecek ya da yerinecek bir şey değildi. kendi içimden bir şeyler hasar görmüş gibiydi, kendimi onarmaya çalışıyor gibiydim. gecenin geç saatlerine doğru bana, biraz daha iyi bir hale bürünmüş olduğunu ifade eden bir mesaj yollamış, salağa yatma şeysini de barındırıyor ama mesajı yine veriyor: "ra güneş tanrısı mıydı yoksa kahve çekirdeği tanrısı mı sevgilim? bunu çevremde bilebilecek senden başka kimse yok da... " ikinci cümle her şeyi özetliyor binler. yanında olmam müthiş onun için ama etrafında benim gibi birisinin, "benim kız klonumun" olmamasının acısını benden çıkarıyor. kendisi mısır mitolojisiyle ilgili olduğu için topu ona atıyorum falan.

    biraz daha laflıyoruz. ben "diğer insanlara ve arkadaşlara" değiniyorum. hava motifini kullanıyorum. "insan nüfüsu fazla ama pek çoğu havadaki azot, karbondioksit ve diğer gazlar gibi. sen ise benim oksijenimsin" diyorum. "hiç bilmediğim kimyamla bile bunu anlıyorum, teşekkür ederim sevgilim, bunun böyle olduğunu benim adıma da belirtmen güzel" benzeri bir şeyler söylüyor. biraz kafasını dağıtmak için ilk zamanlardan bahsediyorum, tatlı anılara değiniyorum. huzur içinde uyukuya daldığını belirttiği zaman dünyalar benim oluyor ve ben de o kar kıyamette kafayı dağıtmak için çıktığım yürüyüşten gece iki gibi geri dönüyorum.
    ···
  2. 90.
    0
    @99 bu konuda haklısın panpa. kızlar cok züt aq. dedikoduları batsın amk.
    ···
  3. 89.
    0
    ben bu durumu biraz daha idrak etmeye çalıştım. geç saatlere kadar uyuyamadım sinirlerim bozuldu. beni aradı. telefonda hüngür hüngür ağlıyor, öyle böyle değil beyler. bana ağlayarak, o titrek ses tonuyla "kızları nasıl bu kadar iyi tanıyabiliyorsun?" dedi. bir şey diyemedim nutkum tutuldu cidden. sonra biraz daha duraksadıktan sonra "benim yanımda o bahsettiğinden (mezarcı) bile yok." dedi. ağlayarak. telefonu kapattı sonra. yemin ediyorum içim cız etti dıbına koyayım, sorunlu, obsesif, pgibiyatriste gitsin diyebilirsiniz ama o an benim yerimde, aynı konumda olup da içi dağlanmayacak adam yoktur. (çevresinde nerdeyse hiç arkadaşı olmadığını söylemiştim. arkadaş edinememek nasıl bir şeyse artık.)
    ···
  4. 88.
    0
    o akşam çok yorulmuştum. biraz uyudum. bana şey dedi bu "senin bir de böyle evimdeyken yanımda olabilecek bir tane dişi klonuna ihtiyacım var" dedi. sonraları ben "ne gerek var ben buradayım" falan diyorum. sonra bu "vazgeçtim, senin gibi bir dişi olsa yanımda ağzını yırtardım o kevaşenin, yanında ezik dolaşmak istemezdim." gibilerinden bir şeyler söylüyor, ben hep teessüf ediyorum bu duruma. sonuçta sevgilisiydim amk. önceleri yakın bir kız arkadaşım vardı. reyiz okuyormusun bilmiyorum. kızları ve arkadaşlıklarını sayesinde yakından gördüğüm için uzun bir süre kızlardan soğudum, cinsel anlamda değil tabii ama, soğudum işte. sonra ben ona "kızların arkadaşlıklarında ne kadar mezarcı olduklarını, nasıl birbirlerinin mezarlarını kazdıklarını, onların hiçbirine ihtiyacı olmadığını çünkü benim burada olduğumu" söyledim. bana yine "iyi geceler." dedi. şimdi ne oldu amk. söylemez olaydım.
    ···
  5. 87.
    0
    insanın dıbına koyar o durum.O üzülmesin o incinmesin durumları bi zaman sonra nefrete dönüşebilcek bi durumdur devam
    ···
  6. 86.
    0
    o dönem, regl olduğunu sonradan öğrendim ama ben kızların regli dramatize ettiğini düşünürüm hep. en azından bu kadar ekstrem tepkilere bir bahane olamazdı. akşama doğru biraz daha açmak istedim konuyu. onu ilk defa böyle ciddi ve anlayışlı gördüm, bugüne kadar bir daha öyle olduğunu görmedim desem yeridir. bana "kendime kızıyorum, beraberiz ve birbirimizi seviyoruz ve ben sorun çıkarıyorum." dedim. ama ben her şeyin mesulüymüşüm gibi, aman kırılmasın, aman incinmesin şeklindeyim ve bunun ceremesini çeker insan, bilirsiniz. ama benim hiç öyle egoya dair bir derdim olmadığı için hep elinden tuttum. elinden tutmak için uçurumda yardım dilenmesini beklemedim, hep bir temkin vardı.
    ···
  7. 85.
    0
    mutlu olduğun yerlerde ben de mutlu oluyorum reyis, gibine sağlık senin amk.
    ···
  8. 84.
    0
    kız üstünlük kurmaya çalışmış vay dıbına kodumun kevaşesi ya elim ayağım titredi
    ···
  9. 83.
    0
    bana "bir daha beni üzersen senden nefret ederim :(" dedi. ben de "kendi iradem dahilinde kesinlikle üzmem" dedim. çünkü buluttan nem kapabilirdi ama çoğu kez sorumlusu ben olmazdım. "o da olur, sevgilim*" diye vurgulamış. sonra bana " 'sana da' dedin, gibtir gitle aynıydı. onu söylerken aklından ne geçiyordu. benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedi. ben de ona " 'iyi geceler' dedin, gibtir gitle aynıydı. onu söylerken aklından ne geçiyordu. benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedim. sonra sinirleri bozuldu yine. "bugün sana dair daha fazla bir şey duymak istemiyorum, başka zaman konuşuruz." dedi. vay dıbına koyayım arkadaş, gel de baş et. cambaz olmak durumundayım, onun bende bugüne değin birikmiş yaşanmışlığın yüklediği mantıkla düşünmesini bekleyemem ama bu kadarı da fazlaydı. hem onu idrak edemiyorsam ben de yetersizim diye düşünürdüm. ya da onun çok çok çok farklı olduğunu. sonuçta ortada kırılacak, darılacak bir şey hala göremiyorum ben dıbına koyim ama bunun vicdan azabını çok uzun süre çektim.
    ···
  10. 82.
    0
    neyse mesaj attım ona falan. böyle çeşitli dillerde sevgi sözcükleri yazıyorum böyle. bu da bu salağa yatma modunda "küfür mü ettin?" falan diyor. ulan dedim bu salağa yatıp inat yapıyosa ben de yapıyım eğlencelidir dedim. "hee küfür ettim hee" falan böyle, ben de gayet gayrıciddiyim ama. "seni terbiyesiizz" gibilerinden bişeyler söylüyo böyle alabildiğine saçmalıyoruz. en sonunda bu "iyi geceler." demiş bana. sinirlendiği zaman konuşmak istemediğini belirtmek baabında "iyi geceler" derdi hep. ben de taşak geçiyodur diye "sana da" dedim. "nasıl böyle dersin?" dedi. ben 'lan ne oluyo şimdi ne oldu dıbına koyayım' modundayım. "ne dedim ki ben?" diyorum. "umrumda değil senin de olmasın artık" dedi.

    vay dıbına koyayım ulan ne oldu şimdi? telefonunu kapattı yine. ben yine durumu izah etmeye, toparlamaya çalışıyorum. dil yarası diyecem bir şey demedim ki dıbına koyayım. sonra cevap attı "biraz ağlayıp geldim." dedi. "yapma ama neden" falan diyorum ben. "bir an benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedi. ona bunun aksini ıspatlayacak şeyler söylemek istiyorum çünkü gerçekten böyle renkli birinden sıkılmam mümkün değil ama ortada böyle fevri ve pgibolojik desteğe ihtiyacı varmış portresi çizen tavırlar da biraz bozdu moralimi. daha çok destek olmak istedim, sıkılma hissi daha da uzaklaştı böyle.
    ···
  11. 81.
    0
    dışarı çıkıyorum gelince baya bi ilerlemiş olsun
    ···
  12. 80.
    0
    @87 kızı ifşa yok.

    onun en sevdiği renk maviydi. benim de. renkler bizim için bir anlaşma öğesi olmuştu "nasılsın bugün / gayet mavi" falan. çok iyi anlamında olurdu bu. pembe ise en kötü hali temsil eden renk. bana otobüse bindiğinde "seni maviliyorum." diye mesaj atmıştı. acayip duygulandım beyler öyle böyle değil. ama sms paketim o gün bitmişti, bir karşılık vermedim, sonrasında benim otobüsle onunla beraber gelmeme izin vermemesine bozulduğumu düşünmüş. "senin de işlerin vardır diye düşündüm" falan. şey ayağı "ulan çocuk buralara kadar geliyor bir de alıkoymayalım" ya da özetle "size de zahmet oldu." halbuki benim için yok öyle bişey ama kendi vicdanı. neyse ben cevap veremeyince hafiften kuruntu yapmaya başladı kırılmış olabileceğime dair, okulda önümdeki ilk kişiyi durdurdum tanıdığım, mesaj attım sorun olmadığını belirtmek için. böyle güzel gidiyordu. öğlene doğru kızkardeşimi kandırdım kontör yolladı bana ulan kızkardeşimi de bir ayrı severim.
    ···
  13. 79.
    0
    bir sabah yine yanına gittim. bunun bu salağa yatma huyunu bir de inat destekler. salağa yatmaya inat etti mi uzar gider bi diyalog böyle. ama keyiflidir. anlatması güç pek. çocukken verdiğimiz "hıı tabi tabi, ne demezsin canım" diye uzun uzadıya sinir bozucu laflar olur ya, gayrıciddi bir şekilde. sabah yine konuşuyoruz kafamı attırıyor falan. duraktayız. benden uyuyakaldığım için şikayetçi oluyor ama bilmiyor ki amk ben sabah 6'da kalkıyorum, dikenli tellerden atlayıp 1 saat yürüyorum yanına gelebilmek için. böyle sinirimi bozduğu bir an ona "buraya nasıl geldiğimi biliyor musun?" dedim. anlatmamı istedi. anlatmak istemedim sadece dikenli tellerden bahsettim biraz. yanağıma bir öpücük kondurdu. kardeşlerim o yanağa konan çocuk masumiyeti ve samimiyetindeki öpücük insanın aklını başından alır. demedi demeyin. otobüs geldi, sen gelme dedi bana. nedenini anlamadım ama bozuldum biraz yoluma devam ettim.
    ···
  14. 78.
    0
    reserved reyiz.

    - erkek lisesinden bi arkadaşın.
    ···
  15. 77.
    0
    lan huur çocuğu kızın capsini koyarsan samimiyetine inanmam
    ···
  16. 76.
    0
    kusura bakmayın beyler biraz caps ayarladım ileride koymak için. pek matah değil ama vakit aldı biraz. devam ediyorum.

    her geçen gün daha iyiye gidiyorduk. bildiğin böyle şimşekli bi havada falan "bana böyle bir havada evlenme teklifi et." falan diyodu. ulan insan o an mantığını dinleyemiyor, hayal alemi, liselisin, aşıksın, ne yapabilirsin ki?
    ···
  17. 75.
    0
    http://inciswf.com/takipteyim.swf
    ···
  18. 74.
    0
    hızlı yaz amk
    ···
  19. 73.
    0
    "ama ben sana bişey almadım ki" falan dedi. öküz olan ben değilmişim dıbına koyim. allahtan bu hediye olayını pek takan bir adam değilim, benim gündelik hayatta çok sık kullandığım kalıplardan biridir, bunu duyan "aha gnrlies" der, o lafı söyledim hafif bir gülümsemeyle: ziyanı yok. sarıldı bana daha çok, seni seviyorum dedim. bir şey demedi, teşekkür ederim dedi. ulan çıldırıyorum içten içe ama bir şey de diyemiyorum. üzerinde pembe bir mont vardı "istersen onu vereyim sana?" dedi. "işportacılık yapıp zabıtaya yakalanmam için mi?" dedim. (düşündüm de asıl öküz olan benmişim amk) güldü, en sıcak gülümsemelere şahit oluyordum hayattaki. aşık olmuşum dıbına koyayım ben kör kütük, hem de hayatta bunca zaman kendimi sakladığım, bunca zaman aradığım, aşık olabileceğim tek kişiye.
    ···
  20. 72.
    0
    sevgililer gününde buuşmaya ikna etme gayretindeydim, neyse ayarladım ama son anda caydı. bir gün devamsızlık girdi bana ama girsindi. ama o hediyeleri teslim etmem lazımdı neyse. annesinin evde olduğunu söyledi. saat dört suları, hava kapalı. ben dedim bi bakkal izni al çık. yine parkın orda bekliyorum. biraz konuştum, senin için bir şeylerim var dedim. önce kürk mantolu madonnayı çıkardım, bu farkında olmadığın kısmı, diyerek. içine de mektubu yerleştirmiştim. sevindi. sonra the kooks albümünü çıkardım. beyler inanamazsınız kız durdu bir an. nefesini tuttu. birden çığlık attı yemin ediyorum ne olduğunu şaşırdım. bana bir sarıldı o şevkle anlatamam sizlere.
    ···