1. 101.
    0
    dışarı çıkıyorum gelince baya bi ilerlemiş olsun
    ···
  2. 102.
    0
    neyse mesaj attım ona falan. böyle çeşitli dillerde sevgi sözcükleri yazıyorum böyle. bu da bu salağa yatma modunda "küfür mü ettin?" falan diyor. ulan dedim bu salağa yatıp inat yapıyosa ben de yapıyım eğlencelidir dedim. "hee küfür ettim hee" falan böyle, ben de gayet gayrıciddiyim ama. "seni terbiyesiizz" gibilerinden bişeyler söylüyo böyle alabildiğine saçmalıyoruz. en sonunda bu "iyi geceler." demiş bana. sinirlendiği zaman konuşmak istemediğini belirtmek baabında "iyi geceler" derdi hep. ben de taşak geçiyodur diye "sana da" dedim. "nasıl böyle dersin?" dedi. ben 'lan ne oluyo şimdi ne oldu dıbına koyayım' modundayım. "ne dedim ki ben?" diyorum. "umrumda değil senin de olmasın artık" dedi.

    vay dıbına koyayım ulan ne oldu şimdi? telefonunu kapattı yine. ben yine durumu izah etmeye, toparlamaya çalışıyorum. dil yarası diyecem bir şey demedim ki dıbına koyayım. sonra cevap attı "biraz ağlayıp geldim." dedi. "yapma ama neden" falan diyorum ben. "bir an benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedi. ona bunun aksini ıspatlayacak şeyler söylemek istiyorum çünkü gerçekten böyle renkli birinden sıkılmam mümkün değil ama ortada böyle fevri ve pgibolojik desteğe ihtiyacı varmış portresi çizen tavırlar da biraz bozdu moralimi. daha çok destek olmak istedim, sıkılma hissi daha da uzaklaştı böyle.
    ···
  3. 103.
    0
    bana "bir daha beni üzersen senden nefret ederim :(" dedi. ben de "kendi iradem dahilinde kesinlikle üzmem" dedim. çünkü buluttan nem kapabilirdi ama çoğu kez sorumlusu ben olmazdım. "o da olur, sevgilim*" diye vurgulamış. sonra bana " 'sana da' dedin, gibtir gitle aynıydı. onu söylerken aklından ne geçiyordu. benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedi. ben de ona " 'iyi geceler' dedin, gibtir gitle aynıydı. onu söylerken aklından ne geçiyordu. benden ve tüm bu saçmalıklarımdan sıkılmış olabileceğini düşündüm." dedim. sonra sinirleri bozuldu yine. "bugün sana dair daha fazla bir şey duymak istemiyorum, başka zaman konuşuruz." dedi. vay dıbına koyayım arkadaş, gel de baş et. cambaz olmak durumundayım, onun bende bugüne değin birikmiş yaşanmışlığın yüklediği mantıkla düşünmesini bekleyemem ama bu kadarı da fazlaydı. hem onu idrak edemiyorsam ben de yetersizim diye düşünürdüm. ya da onun çok çok çok farklı olduğunu. sonuçta ortada kırılacak, darılacak bir şey hala göremiyorum ben dıbına koyim ama bunun vicdan azabını çok uzun süre çektim.
    ···
  4. 104.
    0
    kız üstünlük kurmaya çalışmış vay dıbına kodumun kevaşesi ya elim ayağım titredi
    ···
  5. 105.
    0
    mutlu olduğun yerlerde ben de mutlu oluyorum reyis, gibine sağlık senin amk.
    ···
  6. 106.
    0
    o dönem, regl olduğunu sonradan öğrendim ama ben kızların regli dramatize ettiğini düşünürüm hep. en azından bu kadar ekstrem tepkilere bir bahane olamazdı. akşama doğru biraz daha açmak istedim konuyu. onu ilk defa böyle ciddi ve anlayışlı gördüm, bugüne kadar bir daha öyle olduğunu görmedim desem yeridir. bana "kendime kızıyorum, beraberiz ve birbirimizi seviyoruz ve ben sorun çıkarıyorum." dedim. ama ben her şeyin mesulüymüşüm gibi, aman kırılmasın, aman incinmesin şeklindeyim ve bunun ceremesini çeker insan, bilirsiniz. ama benim hiç öyle egoya dair bir derdim olmadığı için hep elinden tuttum. elinden tutmak için uçurumda yardım dilenmesini beklemedim, hep bir temkin vardı.
    ···
  7. 107.
    0
    insanın dıbına koyar o durum.O üzülmesin o incinmesin durumları bi zaman sonra nefrete dönüşebilcek bi durumdur devam
    ···
  8. 108.
    0
    o akşam çok yorulmuştum. biraz uyudum. bana şey dedi bu "senin bir de böyle evimdeyken yanımda olabilecek bir tane dişi klonuna ihtiyacım var" dedi. sonraları ben "ne gerek var ben buradayım" falan diyorum. sonra bu "vazgeçtim, senin gibi bir dişi olsa yanımda ağzını yırtardım o kevaşenin, yanında ezik dolaşmak istemezdim." gibilerinden bir şeyler söylüyor, ben hep teessüf ediyorum bu duruma. sonuçta sevgilisiydim amk. önceleri yakın bir kız arkadaşım vardı. reyiz okuyormusun bilmiyorum. kızları ve arkadaşlıklarını sayesinde yakından gördüğüm için uzun bir süre kızlardan soğudum, cinsel anlamda değil tabii ama, soğudum işte. sonra ben ona "kızların arkadaşlıklarında ne kadar mezarcı olduklarını, nasıl birbirlerinin mezarlarını kazdıklarını, onların hiçbirine ihtiyacı olmadığını çünkü benim burada olduğumu" söyledim. bana yine "iyi geceler." dedi. şimdi ne oldu amk. söylemez olaydım.
    ···
  9. 109.
    0
    ben bu durumu biraz daha idrak etmeye çalıştım. geç saatlere kadar uyuyamadım sinirlerim bozuldu. beni aradı. telefonda hüngür hüngür ağlıyor, öyle böyle değil beyler. bana ağlayarak, o titrek ses tonuyla "kızları nasıl bu kadar iyi tanıyabiliyorsun?" dedi. bir şey diyemedim nutkum tutuldu cidden. sonra biraz daha duraksadıktan sonra "benim yanımda o bahsettiğinden (mezarcı) bile yok." dedi. ağlayarak. telefonu kapattı sonra. yemin ediyorum içim cız etti dıbına koyayım, sorunlu, obsesif, pgibiyatriste gitsin diyebilirsiniz ama o an benim yerimde, aynı konumda olup da içi dağlanmayacak adam yoktur. (çevresinde nerdeyse hiç arkadaşı olmadığını söylemiştim. arkadaş edinememek nasıl bir şeyse artık.)
    ···
  10. 110.
    0
    @99 bu konuda haklısın panpa. kızlar cok züt aq. dedikoduları batsın amk.
    ···
  11. 111.
    0
    sonraları ben yine biraz daha gönlünü almaya çalıştım. bir vazife olarak görmüyordum yaptıklarım, bir vasıf, övünülecek ya da yerinecek bir şey değildi. kendi içimden bir şeyler hasar görmüş gibiydi, kendimi onarmaya çalışıyor gibiydim. gecenin geç saatlerine doğru bana, biraz daha iyi bir hale bürünmüş olduğunu ifade eden bir mesaj yollamış, salağa yatma şeysini de barındırıyor ama mesajı yine veriyor: "ra güneş tanrısı mıydı yoksa kahve çekirdeği tanrısı mı sevgilim? bunu çevremde bilebilecek senden başka kimse yok da... " ikinci cümle her şeyi özetliyor binler. yanında olmam müthiş onun için ama etrafında benim gibi birisinin, "benim kız klonumun" olmamasının acısını benden çıkarıyor. kendisi mısır mitolojisiyle ilgili olduğu için topu ona atıyorum falan.

    biraz daha laflıyoruz. ben "diğer insanlara ve arkadaşlara" değiniyorum. hava motifini kullanıyorum. "insan nüfüsu fazla ama pek çoğu havadaki azot, karbondioksit ve diğer gazlar gibi. sen ise benim oksijenimsin" diyorum. "hiç bilmediğim kimyamla bile bunu anlıyorum, teşekkür ederim sevgilim, bunun böyle olduğunu benim adıma da belirtmen güzel" benzeri bir şeyler söylüyor. biraz kafasını dağıtmak için ilk zamanlardan bahsediyorum, tatlı anılara değiniyorum. huzur içinde uyukuya daldığını belirttiği zaman dünyalar benim oluyor ve ben de o kar kıyamette kafayı dağıtmak için çıktığım yürüyüşten gece iki gibi geri dönüyorum.
    ···
  12. 112.
    0
    sabaha gözlerimi açıyorum, sıra arkadaşımın evindeyim. madagascar izliyoruz beraber. bir cumartesi* sabahı. bizim ev geniş aileydi beyler. ben dedemi geçen temmuz, babaannemi de bir yıl önceki ocakta kaybettim. öyle ayrı gayrı, biz şehirde büyük ebeveynler köyde tipi bir ilişki yoktu. beni anam gibi, babam gibi büyüttüler. soframız her daim ekgibsiz 8 kişi olur, akşam çayları, sohbetleri, her bir şeyi müthiş bir keyif olurdu. özellike pazar sabahı kahvaltıları. babam işe gitmez, cümbür cemaat oluruz. dedem baş köşeye oturur. aynı o iç huzurla uyandığım bir pazar sabahına benzer bir güne uyandım onun iyi olduğunu hissedince. madagascar izlediğini söylüyordu bana. bir yandan da bateri almak için para biriktirdiğine falan değiniyor böyle, "iş bulalım, vampirli kitaplarımı satıyım * ))" falan. yine o bilinçli salağa yatmalar tatlı bulduğum. güzel bir sabah.

    • cumartesiydi beyler düzeltiyim. ama keyif yine aynı benzetme dairesinde.
    ···
  13. 113.
    0
    --spoiler--

    Here I am
    And you're a rocket queen
    I might be a little young
    But honey I ain't naive
    Here I am
    And you're a Rocket Queen oh yeah
    I might be too much
    But honey you're a bit obscene

    --spoiler--
    ···
  14. 114.
    0
    reserved
    ···
  15. 115.
    0
    akşdıbına doğru buluşmaya ikna etmeye çalışıyorum. hiç böyle düzgün bir şekilde buluşmamışız. hep yarım yamalak, ama güzeldi. hasta olduğunu falan söyledi işte. burnum akıyo falan. sıcak mekan diye ikna etmeye çalışıyorum, tamam olur yarın saat ikide? falan dedi anlaştık. akşam bir arkadaşımın evindeydim. ona yemek falan hazırladım ortalığı topladım işte. yanımdaydı ilişkiye dair sorular soruyodu. kızla pek ilgilenemedim. "yarın ikide olmasın" dedi. hayrola? falan diyorum sebebini öğrenmek istiyorum sadece, daha önemli ne işi olabilir diye. "bilmiyorum belki o saatlerde saçları ojeli pençelere (kuaför) sevdirmeye çalışabilirim, belki de uyurum" dedi. şöyle derinden bir oha dedim. neye oha dedin ki falan, gülüyodur belki o anda. ben "uyurum mu?" dedim. "evet ne var ki bunda gayet normal" dedi bana. benim kayış koptu o an ama sadece şöyle bir cümleyle izah bekledim:

    "ikiye kadar uyuman mı yoksa benimle buluşmayı uyumaya yeğlemen mi?"

    aldığım karşılık şu oldu: "etrafındaki mavi ışınları üzerine toplamaya çalış çünkü seni 'mavilemiyorum'."

    ergenlik icraası zor, katlanması daha da zor bir meslek beyler.

    ccc mavi ccc
    ···
  16. 116.
    0
    reserved
    ···
  17. 117.
    0
    gel de şimdi idrak et ne olduğunu. yurda geri döndüm tepem atmış. izah etmeye çalışıyorum. bana diyor ki "pek çok konuya dair çok engin bir bilgiye sahipsin ama romantik ilişkilerde ne söylemen ve ne yapman gerektiğine dair bir bilgiye sahip olmaktan oldukça uzaksın." bu ciddi üslubu gibip attı beni, normalde taşak geçen hatun. ben durumu yine toparlamaya çalışıyorum. arada bir dünya şey söyleniyor. en sonunda bana "ben sana beni üzersen senden nefret ederim demedim mi? şimdi nasıl devam etmemi bekliyorsun?" diyor. be dıbına koyayım böyle işin "irademle üzmem" dedim ben. buna darılacağını nerden bilebiirim. (daha sonradan bundan bahsedince 'ne odunmuşum, sen de hemen geri vites yaptın tabii' demişti dıbına koyayım orası da ayrı bir olay, bir de o koydu.) ben ikna etme gayretindeyim. geçti artık diyor. sen hala burda mısın falan. giberim ızdırabını dedim kendime atladım dikenli tellerden doğru intam. in aşağı konuşucaz. yok.
    ···
  18. 118.
    0
    şöyle bir diyalog geçti.
    +o -ben
    +seni sevmediğimi biliyorsun değil mi?
    -hayır.
    +iyi, seni sevmiyorum.
    (nutkum tutuldu burda)
    +ama seninle mutluyum.

    bu cevap benim o liseli aklıma yetti dıbına koyayım. "mavinin en uçuk tonlarında gidiyoruz sevgilim, şimdi geri dön, dışarısı soğuk." falan dedi. ben huzurluyum yine ama durum o kadar taktan ki. gece uyumadan önce uzunca bir mesaj atmış bana bir sonraki yolla panpa'da yazıyım hatırladığım kadarını
    ···
  19. 119.
    0
    bereni seviyorum
    gömleklerini
    fakir ayakkabılarını (gayet ciksi ayakkabılardı ama yine bir bilinçli salağa yatma mahsülü ahah)
    sol elinin parmaklarını (gitar çalmaktan soyulmuş deriler, nasırlaşmış, emek belli oluyo bildiğin)
    şarkılarını
    hayal gücünü
    kirpiklerini
    kitaplarını
    vs. vs. vs.
    uzayan giden bir liste

    seviyorum.
    (bir süre sonra)
    ama bir seni sevmiyorum işte.

    ben de "ha" diyince bırakamamaktan daha çok kendime yediremiyorum. ulan emeksiz yemek olmaz, sık dişini gör, 2 haftada kim neyi görmüş ki, 2 hafta ne ki falan diyorum. ibretlik sabır sürecine giriyorum bu olaydan itibaren.

    bir sigara molası, sabır beyler.

    http://www.youtube.com/watch?v=ErvgV4P6Fzc
    ···
  20. 120.
    0
    panpa sene kaç bu arada?
    ···