1. 26.
    -1
    şu an tam olarak duymak istediklerimi, 'ah ulan keşke'lerimi ifade eden bu şarkı eşliğinde katılımları bekliyorum ccc oasis ccc http://www.youtube.com/wa...AUfJw&feature=related
    ···
  2. 27.
    -1
    o an çantamdan kalem çıkardım cd kalemi geldi amk. bahtımı gibeyim ben ahtapot gibiyim iki elim sekiz kol gibi çalışıyo heyecandan. neyse bir tükenmez kalem buldum, kız kahkahalarla gülüyor bana. kalemi verdim kıza. avcumu uzattım. telefon numarasını yazdı. ben de onun avcuna yazdım.

    -daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadım, dedi bana. ben de bekledim biraz
    +sabırsız mı davranayım, üç gün kuralına mı uyayım?
    -üç gün iyidir.

    üç gün sonra mesaj atacağıma anlaşmak üzere oradan ibretlik bir heyecanla ayrıldım. maksem bayırını karda nasıl koşarak çıkıyorum inanamazsınız beyler, elime bakıp duruyorum numara aklıma kazınmış, gebereceğim heyecandan.
    ···
  3. 28.
    -1
    ulan ben kitap bakıcam, yok. dergâh yayınlarının ordaydık, saatleri ayarlama enstitüsünün yeni basımlarını inceliyorum böyle. neyse işbankası yayınlarının önündeydim abi. otomatik portakal'ı sordum. kadın var dedi kitabı uzattı alıcam sağa sola bi baktım bastet yok. kitabı bıraktığım gibi koşturmaya başladım dıbına koyim kocaman salon, gel de bul şimdi. bırakmıştır diye koşar adımlarla dışarı doğru ilerledim ama dışarıda yoktu. aradım ve mesaj attım bir tepki yoktu. neyse biraz daha koştururken onu yavaşça ilerlerken gördüm. soluk soluğa kalmışım yanında, seni bırakmam gerekiyormuş, dedim. "bunu anlayabildiğine sevindim." dedi, çarpıcam bi tane amk kitap da mı bakamıycaz.

    beyler yalnız aldığı kitapların arasından bir tanesi böyle küçük prens'e benzer bir şeydi. eskiz gibi çocuksu çizimler ve cümlelerin "kedi reyiz artık insanlarla oynamıyordu. onların ne kadar kötü olduklarını gördü. insanlar mutsuzluk verirdi. kedi mutsuzdu" şeklinde olduğu çocuk kitabı gibi bir şey. bana verdiği o gezegen kafa resminde de benzer çizgiler hakimdi, bu tip kitapları andıran. bu şekilde kitaplar bolca okur ve çizim de yaparmış, sonradan fark ettim.
    ···
  4. 29.
    +1
    kız manikdepresif panpa
    ···
  5. 30.
    -1
    çıktık dışarı beraber. böyle önümüzde pamuk helva satan bir reyiz vardı. pamuk helva istedi, aldım bi tane. beraber yiyoruz amk sağımız solumuz yapış yapış, hafiften yağmur da bastırıyor. yavaştan ilerliyoruz ben acıkıp acıkmadığını sordum. yine onun uzak olduğu kavramlardan biriydi, beraber hiç yemek yemedik desem yeridir, yolda 3 karaköyü 1 liraya satan bir seyyar vardı. aldım, uzattım buna, reddetti, neler kaçırdığını söylüyorum inanmıyor amk seyyarda sıcak poğaçayı saat 5'te nerde buluyon sen?

    neyse poğaçayı yiyorum ben falan. bu o esnada "bana aşkım de" falan diye dalga geçiyor. ağzımda yemek. "homamaoamah" falan yapmak istemiyorum o esnada. çiğnemekten başka bir şey yapmıyorum, bakıyo bana, dalga geçercesine "hiç duymak istediklerimi söylemiyosoon :((" falan yapıyo, tamamen parodi. ulan gülüyorum. o halimi görünce o da gülüyo bana. durağa geçiyoruz sarılmış bir halde bekliyoruz otobüsü. 96 numara vasıtasıyla çekirgeye gideceğiz, bayağı bir süre geçti otobüs geldi. atladık. otobüste ikimizin kulağında şu şarkı, http://www.youtube.com/watch?v=fyMhvkC3A84 , omzuma doğru yaslanmış uyuyor gibiyiz yol boyunca. müthiş anlardan biriydi özellikle o soğuma dönemlerinden sonra.
    ···
  6. 31.
    -1
    haftasonununu birbirimizden uzak geçirdik. açıkçası pek bir şey söyleyesim yoktu, rezil rüsva olmuştum karşısında salya sümük ağlayarak ama dayanılacak gibi bir hal değildi beyler anlamışsınızdır siz de. hafif diyaloglarla geçirdiğimiz haftasonu ardından ibretlik bir gün vardı: ccc tüyap kitap fuarı ccc

    kendisi kitapları çok sever, hatta bayılır. ben de severim ama zevklerimiz bayağı farklıdır. her neyse kendisini fuara gitmeye ikna ettim. evinin önünden aldım, atladık heykel otobüsüne. oradan 38'le aktarma yapıp buttim'in orda kitap fuarına gideceğiz, kitap fuarına geldik işte girdik. kitapları dolaşıyor falan altın yayınlarında bayağı bir vakit harcadı bu.
    ···
  7. 32.
    -1
    şaka maka iki satır okuyayım dedim buraya kadar gelmişim:)
    hikaye sardı. ama hem senin için hem de kız adına üzülüyorum.
    kız çok açık bir şekilde şizofreni hastası. allah düşmanımın başına vermesin böyle birşeyi.
    şizofreni hastası biriyle yaşamak zordur. daha kötüsü sen gidip şizofren birine aşık olmuşsun.
    bu yaptıkları onun durumundaki biri için normaldir. beş dk önce gülüp beş dk sonra ağlayabilir. ya da bugün seviyorum deyip yaın nefret ediyorum diyebilir.
    senin sabırlı olman lazım.

    neyse zaten yaşanmış bitmiş bir olay, ben niye bu kadar şey yazıyorsam artık:)
    ···
  8. 33.
    -1
    her şeyi özetleyen swf için tıklayınız: http://inciswf.com/kacyasindasin.swf
    ···
  9. 34.
    0
    bir kaç caps de gelecek şimdi sizin için, amk bluetooth'u öldürüyor beni.
    ···
  10. 35.
    0
    aklıma mümkün olduğunca onu getirmemeye çalışıyorum, saçma salak gerilimlerin ardından kendimi kötü hissetmemem elde değil. ertesi günü de konuşmadık. zamanında şöyle bir yazı yazmıştım beyler buyrun link, ve adliye kepsi:

    http://derdest.tumblr.com...04-02-21-24-adliye-kurkcu
    ···
  11. 36.
    0
    o buluşma biraz daha keyifli kıldı işi ama beyler artık durum öyle bir hal almış ki, yanımdayken şöyle düşünün, hiç susmuyor, makinalı tüfek gibi, bunları yaparken söylediğim her şeyi savuşturuyor ve çarpıtıyor, onunla olan iletişimin anasını gibiyor ve ben boğuluyorum. benim o boğulan halimi gördükçe de gülüyor böyle. ama sürekli yanımda, etrafımda, peşimde böyle. ayı yavrusunu severken öldürürmüş hesabı ama dıbına koyim, bir soluk lan.

    sonraki günlerde bana "mesajlarıma 3 dakikadan fazla geç cevap verme, benimle konuşurken hiç ara vermeden, susmadan konuş tamam mı?" falan diyor. yok artık dıbına koyim. iyice android olucaz yani, allahtan bu hevesini baltaladım zamanla.
    monoton bir hal aldığını düşünmüyordum ilişkimizin, kayda değer bir şeyler olmuyordu sadece ve ben bunu seviyordum. çünkü farklı bir şey olacağı zaman mutlaka, çok çok farklı oluyor ve amıma koyuyordu. bu gidişatın ardından farklı bir şey olacağı da gözüküyordu hani.

    bir sigara molası ardından gelicem beyler.
    ···
  12. 37.
    0
    artık üzerimde daha fazla titriyor ve beni boğuyordu, cidden. bana kontrolsüzce davranıyor, keyifli kıldığını da düşünmüyordum çünkü samimiyet iyice enseye şaplak züte parmak kıvdıbına gelmeye başlamıştı böyle. ben saç sakal salmışım uzun bir süre boyunca. böyle samimi olmasından mıdır bilmiyorum ama nefret söylemlerini daha fazla artıyor, şaka yaptığını düşünüyor ama alınıyordum ciddi ciddi söylediklerine ve artık dolduğum için en son, hatırlamadığım bir olay oldu ama yine bu beni delirtme doğrultusunda, söylediği şeye cevap vermedim. telefonlarını falan açmıyordum beni aradı. kitapçıdaydım. annemle telefonla konuşuyordum. o sırada bastet geldi işte.

    telefonumu kapattıktan sonra "o telefon sanırım sadece bana açılmıyor" gibilerinden bir şeyler söyledi. ben de bu durumun gayet doğal olduğunu, bana istediği gibi davranamayacağını söyledim. bana şöyle dedi "hayır yani benim sana şu durumdan çok daha kötü ve ağır davrandığım zamanlar oldu sen buna mı alındın?" dıbına koyim hırsızın minareye hazırladığı kılıfa bak.
    ···
  13. 38.
    0
    bi kastır git mk.
    ···
  14. 39.
    0
    ben de durumun gayet normal olduğunu söyledim. bildiğin deli gibi tartışıyoruz ayaküstü, millet bakıyor falan. ben en sonunda "bana istediğin gibi davranamazsın." dedim. "ayrılalım o zaman." dedi. o an birden bir çöküntü hali büründü bende ve aklımı gibeyim ki, bir sessizliğin ardından toparladım kendimi ve "bu pek bir çözüm gibi değil." dedim. sonra bana istediği gibi davranmasının meşruluğuna kendimi inandırdım ayaküstü, bir şey olmamış gibi devam ettik. onun ağırlığı altında birden ezildim. ve ben hakkımı savunurken bana kurduğu şu cümleyi hiç unutmam:

    "sen daha çok seven tarafsın."
    vay dıbına koyayım.

    ben iyice dağılmış bir vaziyetteyim. onu eve bırakıyordum. kendime çeki düzen vermemi söyledi, bak sen. gerçi sen onun ağırlığının altında kalırsan adamı böyle giberler. akşama doğru eve dönmek için 38'e bindim, yalova'da geçireceğim bir hafta sonu beni biraz tazeler hesabı.
    ···
  15. 40.
    0
    dıbına koyim yaz artık bitsin yer imlerimde resmen bu var
    ···
  16. 41.
    0
    benim aylarca yaşadıktan sonra tecrübe ettiklerimi, uzun uzadıya anlattıklarımı "manyak mısın tabii ki" diye 4 kelimede geride bırakabileceğini düşünmek o kadar büyük bir aptallık oldu ki. belki inanmak istedim, belki beni inandırdı, hiç bilinmez. akşama doğru konuşuyoruz işte yine. ne alemde olduğu falan pek umrumda değil ama onun bana biraz daha ısındığını görmek hoşuma gitti. yurda döndüm. artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, ondan sadece istifade etmeyi düşünebilecek kadar huur çocuğu değilim ve seviyor olmam zaten bunu engelliyordu. her neyse, yatmadan önce bana "yarın ev bul"mamı söyleyen bir ileti alınca pis pis sırıtmadım değil. pek gibimde değilmiş gibi "haberdar ederim" dedim sadece. telefon bu olayın dıbına kor, bilen bilir. hiç bulaşmadım, bulaşmam da. ertesi sabah bizim trak'a haber verdim. okula zaten gitmiyorum rapor falan ayarlamışız.
    ···
  17. 42.
    0
    üzerinde benim 10. sınıftan beri yaz kış giydiğim bir hırka vardı. o hırkayı ona vermiştim, sabah soğuktu hafif hava, nisan ortaları. arada gidiyorum okula, arada gitmiyorum. hatun sorun çıkarmasın diye ne zaman nerde olduğumu hiç söylemiyorum, o sırada yalovaya gittim falan. neyse geldi geçti karşıma. öyle bir somurtkan surat var ki. karşımda gayet tepkisiz, ellerini tutmak istedim izin vermedi. "bu sabah seni gördüğüme çok mutsuz oldum" dedi bir de üstüne üstlük. ben de oraya kadar gib gibi geldiğimle kaldım açıkçası, bir de zarara uğramıştık o kadar geldikten sonra. atlatı bu otobüse gitti ben elimde mısırın sapı geri döndüm dıbına koyim.
    ···
  18. 43.
    0
    seni anlıyoruz kanka takipteyiz
    ···
  19. 44.
    0
    ne olduğunu falan soruyorum. bana "seni az seviyorum" gibi saçma salak bir cevap verdi ve ben daha fazla uğraşmadım, hiçbir şey yapmadım. sadece akşama kadar etrafta mal mal dolaştım böyle. en sonunda intam'a doğru yol aldım. hatuna geldiğimi söyledim. çıkmadı dışarı. geldiğin gibi git falan dedi atar yapıyo böyle. ben yavaştan giderken bir yandan da giydirmeye çalışıyorum, birden bana atarlandı bu. "şu gibik yaşantımda bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkında olup neden beni rahat bırakmıyorsun?"

    ben ona beni hiçbir şekilde bilgilendirmediğini, nerden bilebileceğimi, sıkıntılarını hiç açmadığını falan söylüyorum ama nafile. her şeyin ardından günah keçisi olmak bana koyuyor, yavaştan gidiyorum, bir süre boyunca konuşmamayı tercih ederek.
    ···
  20. 45.
    0
    senin yazacağın hikayeyi gibiyim dıbına koyim 4 saat oldu huur çocuğu
    ···