1. 601.
    +1 -1
    ertesi sabah, uyandım. işte günaydın-vari mesajlaşmalar falan. ancak hatun mesajlaşma esnasında benden daha fazlasını beklerken ben teknoloji aşığı biri değilim, karşıma geçsin adamakıllı konuşalım, kavga edelim, gülelim, ağlayalım, sevişelim ne bileyim ama bunları avcumdaki bir elektronik kutu ile icra etmek cidden baltalıyor insanları.

    ortada adam akıllı bir şey yok, normal bir şekilde konuşuyoruz. tamam normal bir şekilde değil, anormal bir şekilde baltalanmış bir diyalog var. "of bence biz seninle yapamıyoruz" dedi. iki hafta önce de bir arkadaşım bana "öyle sevmiyorum dediğine bakma olm seviyodur cidden, sevmese çeşitli bahaneler bulur 'biz seninle yapamıyoruz' falan derdi" demişti. bir fevri haller bende, yine her zamanki bildik gnrlies senaryosu, karşı taraf öfke kusar, sen dinginlik temin etmeye çalışırsın. ben ona belli belirsiz aksi hareketlerim için "biraz sabırdan başka bir şey beklemiyorum senden, toparlanmam için" diyorum. verdiği cevap "sabredemem, ben sen değilim."
    ···
  2. 602.
    0
    http://inci.ca/umozo56klk
    ···
  3. 603.
    0
    http://inci.ca/urf95cm83g
    ···
  4. 604.
    0
    http://inci.ca/urghlgsbh7
    ···
  5. 605.
    0
    reserved
    ···
  6. 606.
    0
    bu kapı kepsiyle evini bulmuştum kapısına gittiğimde (şimdi orda deel): http://imgim.com/5n4y0l.jpg

    o meşhur kitap: http://imgim.com/149md6r.jpg

    o ibretlik kalp: http://imgim.com/flzzt2.jpg

    yavaştan siliniyo :( diye bana yollaması: http://imgim.com/fp0yaa.jpg

    amk çok resim varmış lan bluetoothla yolluyom bi de. teknolojiye laf atıyoz bi de.
    ···
  7. 607.
    0
    ciksmen bana kızın alabildiğine özgüvenli ve rahat, insan ilişkilerinde gayet tecrübeli olduğunu ve beni parmağında oynatıp gibebileceğinden bahsetmişti. ama ben seviyorum, böyle ağırlık koymak, otorite falan gibimde değil ve üç kuruşluk emeller peşinde koşmaktır benim için. ben diye bişey var doğru ama, ego... ııh.

    2 mart beyler. cuma günü. neyse buluşmaya ikna ettim onu, okuldan çıkacak eve gelecek falan. biraz vakit alabilir diye bi keps yollamış, sesli gülmüştüm.

    http://imgim.com/33k6cuv.jpg

    (resimde kendisi yok tabiiki de dıbına koyim, bu tip şeylerden nefret ederdi, gizliden çekmiş işte)
    ···
  8. 608.
    0
    @163 iyi geceler panpa.

    http://www.youtube.com/watch?v=dpmAY059TTY
    ···
  9. 609.
    0
    hikayenin devdıbına geçmeden önce bu entry'de sizi kepse boğmak istiyorum. yine ve kesinlikle ifşa yok. ccc doluşun ccc
    ···
  10. 610.
    0
    http://inciswf.com/takipteyim.swf
    ···
  11. 611.
    0
    dolduk bekliyoruz
    ···
  12. 612.
    0
    reserved
    ···
  13. 613.
    -1
    her şeyi özetleyen swf için tıklayınız: http://inciswf.com/kacyasindasin.swf
    ···
  14. 614.
    -1
    sınav sonuçları da açıklanmış. hedefim istanbul ingiliz dil ve edebiyatı'ydı. 456 puanla ama 1850. sıradan kapatmıştı geçen sene. ben 470 yaptım bu sene ama 3075. olmuşum dıbına koyim ona da moralim bozuk bir de
    ···
  15. 615.
    -1
    şu an tam olarak duymak istediklerimi, 'ah ulan keşke'lerimi ifade eden bu şarkı eşliğinde katılımları bekliyorum ccc oasis ccc http://www.youtube.com/wa...AUfJw&feature=related
    ···
  16. 616.
    -1
    ulan ben kitap bakıcam, yok. dergâh yayınlarının ordaydık, saatleri ayarlama enstitüsünün yeni basımlarını inceliyorum böyle. neyse işbankası yayınlarının önündeydim abi. otomatik portakal'ı sordum. kadın var dedi kitabı uzattı alıcam sağa sola bi baktım bastet yok. kitabı bıraktığım gibi koşturmaya başladım dıbına koyim kocaman salon, gel de bul şimdi. bırakmıştır diye koşar adımlarla dışarı doğru ilerledim ama dışarıda yoktu. aradım ve mesaj attım bir tepki yoktu. neyse biraz daha koştururken onu yavaşça ilerlerken gördüm. soluk soluğa kalmışım yanında, seni bırakmam gerekiyormuş, dedim. "bunu anlayabildiğine sevindim." dedi, çarpıcam bi tane amk kitap da mı bakamıycaz.

    beyler yalnız aldığı kitapların arasından bir tanesi böyle küçük prens'e benzer bir şeydi. eskiz gibi çocuksu çizimler ve cümlelerin "kedi reyiz artık insanlarla oynamıyordu. onların ne kadar kötü olduklarını gördü. insanlar mutsuzluk verirdi. kedi mutsuzdu" şeklinde olduğu çocuk kitabı gibi bir şey. bana verdiği o gezegen kafa resminde de benzer çizgiler hakimdi, bu tip kitapları andıran. bu şekilde kitaplar bolca okur ve çizim de yaparmış, sonradan fark ettim.
    ···
  17. 617.
    -1
    çıktık dışarı beraber. böyle önümüzde pamuk helva satan bir reyiz vardı. pamuk helva istedi, aldım bi tane. beraber yiyoruz amk sağımız solumuz yapış yapış, hafiften yağmur da bastırıyor. yavaştan ilerliyoruz ben acıkıp acıkmadığını sordum. yine onun uzak olduğu kavramlardan biriydi, beraber hiç yemek yemedik desem yeridir, yolda 3 karaköyü 1 liraya satan bir seyyar vardı. aldım, uzattım buna, reddetti, neler kaçırdığını söylüyorum inanmıyor amk seyyarda sıcak poğaçayı saat 5'te nerde buluyon sen?

    neyse poğaçayı yiyorum ben falan. bu o esnada "bana aşkım de" falan diye dalga geçiyor. ağzımda yemek. "homamaoamah" falan yapmak istemiyorum o esnada. çiğnemekten başka bir şey yapmıyorum, bakıyo bana, dalga geçercesine "hiç duymak istediklerimi söylemiyosoon :((" falan yapıyo, tamamen parodi. ulan gülüyorum. o halimi görünce o da gülüyo bana. durağa geçiyoruz sarılmış bir halde bekliyoruz otobüsü. 96 numara vasıtasıyla çekirgeye gideceğiz, bayağı bir süre geçti otobüs geldi. atladık. otobüste ikimizin kulağında şu şarkı, http://www.youtube.com/watch?v=fyMhvkC3A84 , omzuma doğru yaslanmış uyuyor gibiyiz yol boyunca. müthiş anlardan biriydi özellikle o soğuma dönemlerinden sonra.
    ···
  18. 618.
    +1 -2
    ccc doluşun ccc
    ···
  19. 619.
    -1
    evet beyler kaldığım yerden anlatayım. kapılmış gidiyorum böyle, o anki his cidden tarif edilemez. sonra suratıma hafiften bir tokat çarptı amk. kendime geldim o an ben, onu eve bıraktım geri döndüm. okul da tatil dıbını gibeyim ne yapsam ne etsem. bir arkadaşım vardı kendisinin lakabı ciksmendir okuyorsa burdan onu şukuya boğuyorum. evine davet etti beni, gittik memento falan izliyoruz. neyse filmleri izlerken aradı beni. uzun soluklu bir şekilde konuşuyoruz, elimde gitar telefonda benden şarkı çalmamı istiyo falan. hep o mu yapacak bir de ben yapayım diye şöyle bir diyalog yaşadık:

    +bastet -ben

    +bana bir şarkı söyle'yi çalar mısın?
    -neyi?
    +bana bir şarkı söyle
    -ne söyliyim?
    +gece bana bir şarkı söyle
    -bu gece mi?
    +gece'nin kendi adını taşıyan ikinci albümlerinin ikinci parçası olan bana bir şarkı söyle'yi çal.
    -bilmiyorum onu.

    eğlenceliydi binler, kıza hak verdim ahah, beceremezdim pek ama.
    ···
  20. 620.
    -1
    haftasonununu birbirimizden uzak geçirdik. açıkçası pek bir şey söyleyesim yoktu, rezil rüsva olmuştum karşısında salya sümük ağlayarak ama dayanılacak gibi bir hal değildi beyler anlamışsınızdır siz de. hafif diyaloglarla geçirdiğimiz haftasonu ardından ibretlik bir gün vardı: ccc tüyap kitap fuarı ccc

    kendisi kitapları çok sever, hatta bayılır. ben de severim ama zevklerimiz bayağı farklıdır. her neyse kendisini fuara gitmeye ikna ettim. evinin önünden aldım, atladık heykel otobüsüne. oradan 38'le aktarma yapıp buttim'in orda kitap fuarına gideceğiz, kitap fuarına geldik işte girdik. kitapları dolaşıyor falan altın yayınlarında bayağı bir vakit harcadı bu.
    ···