-
8.
+1(bkz: istanbulun tozlu semtlerinde) at panpa
rezz -
7.
0Daha önce yazıldı bu hikaye
-
6.
0Entry veya şuku ile belli edin ki devam edeyim
-
5.
0park ettim
-
4.
0Gece işe koyuldum. Bu cesareti nereden aldığımı hala anlayamıyorum. Bir kız için bu kadar şey yapılır mı sanmıyorum. ilk olarak okula girdim. Veritabanının bulunduğu odayı adım gibi biliyordum. Kapıyı açmak biraz zor olsada açtım. içeri girdim laptopumu çıkarıp, USB'yi veritabanına bağladım. Trojan istediğim gibi çalıştı ve tüm veritabanını laptopuma kaydettim. Hemen bütün malzemelerimi alıp apartopar dışarı çıktım. Terlemiştim koşmaktan. Hava biraz soğuktu. Ancak terlediğim için soğuk hava yüzümü donduruyordu. Eve gittim, sınav dosyalarını aramaya başladım. Tam ararken aklıma bir şey geldi. Salak gibi kameraları hiç düşünmediğimi hatırladım. Artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu. O gece uyuyamadım. Sabah olunca hemen giyinip okula gittim. Aslında yurt dışına kaçmam gerekiyordu belkide ancak içimden bir ses okula gidip bu dosyaları Dilara'ya vermemi söyledi. Bende gidip verdim. Ancak birileri veritabanı odasına girildiğini anlayıp kameralara baktırınca her şey ortaya çıktı. Karakola gittim, bir sürü soruşturma vs. derken 1-2 hapse gireceğimi düşünmüştüm fakat beklediğim gibi olmadı 1-2 ay yatıp çıkacakmışım.Tümünü Göster
Neyse girdik hapisaneye bir adam vardı adı Osman bu adam çok tuhaf bir adamdır. Nereye adımını atsa kendine çeker. Erkekler bile ona aşık olur. O derece bir enerjisi vardır. Osman benim yanıma geldi. Öyle muhabbet sohbet derken neden hapisaneye girdiğimi sordu. Bende anlattım durumumu aslında pek anlatmak istemiyordum hatta kimseyle konuşmakta istemiyordum ancak bir şeyler beni buna zorluyordu. Osman'da burdan 1-2 hafta içerisinde çıkıyormuş. Benden hapisaneden çıkınca kendisini bulmamı ve beraber bir parti ayarlamak istediğini söyledi. Yok olmaz falan dediysemde işe yaramadı.
Hapisane maceralarını daha fazla anlatmayacağım sadece Osmanla baya iyi bir arkadaş olduk o günden sonra ve zaten o 2 hafta içinde hapisten çıktı.
Bende hapisten çıkınca aklıma direkt Osman'ı aramak geldi. Aradım da. Unutmadığım için sevindiğini söyledi ve partinin bu akşam ayarlanacağını söyledi. Saati falan da verdi. Akşam için sabırsızdım. Bütün gün yerimde hoplayıp durdum. Akşam olunca giyindim otobüse bindim. Verdiği adrese ulaşınca ellerim heyecandan buz kesmişti ilk kez böyle bir partiye katılıyordum. içeri girdim içerisinin yarısından çoğu kızlarla doluydu. Hepsinin elinde içkiler, biralar vs. ev sandığımdan çok fazla lükstü. Bir an için Osmanın evi olmadığını düşündüm ancak onu görünce gidip ona sarıldım.
Beraber üst kata geçtik. Üst katta (Osmanla beni de sayarsak) 4 kişi vardı. Osman beni bir laptopun başına oturtturdu ve bana becerilerini göster bakalım dedi. ilk anlamadım fakat sonra hackerlik hikayelerimi anlattığımı hatırladım. itiraz kabul etmeyince zorunda kaldım. Ne yapayım diye düşünürken bütün şehrin elektriğini kesmek aklıma geldi. Bu işi önümdeki laptopla yapamayacağımı söyledim ve çantamda her zaman taşıdığım kendi laptopumu çıkardım. Aslında başlangıç seviye hackerlerin bile kolayca yapacağı bir şeydi bu. Linux işletim sistemli bilgisayarımın terminalini açıp kodları sırasıyla yazdım ve birden bütün şehir karardı. -
3.
0Rwzzzzzz
-
2.
0Who am i degil mi lan bu
-
1.
+219 yaşındaydım. Hackerlik ya da bilgisayar korsanlığı artık adı her neyse o işle uğraşıyordum. Hemde çok fazla. Asosyal bir tiptim pek fazla arkadaşım yoktu. Bu yüzden bütün günümü bilgisayar başında geçiriyordum.
Her neyse kendimi tanıttığıma göre artık asıl mevzuya başlayabilirim.
Bir kızı seviyordum adı Dilara'ydı. Çok güzel kızdı. Ancak asosyal bir tip olduğumdan kıza açılamıyordum. Hep bir korkum oluyordu. O hep dolu dolu arkadaş çevresiyle takılan bir insandı. Bir gün kütüphanede otururken Dilara ve arkadaş grubu yan masaya oturdu. Biraz sesli muhabbet ediyorlardı. Sınavlarla ilgili konuştuklarını işittim. Dilara fazlasıyla sınav için stresliydi. Beni üniversite ortamında sayılı kişi tanırdı. Nedeni ise inek biri olmam. Yani böyle sınav olayları için kullanırlardı beni. Aynısı tekrardan oldu. Dilara benim yanıma geldi ve sınav konusunda benden yardım istedi. Bende nasıl yardım edebileceğimi sordum. Galiba ondan hoşlandığımı anlamış olmalı biraz fazla ileri giderek çal soruları dedi. ilk başta afalladım. Ancak elimde bir şans olduğunu düşündüm. Ah keşke böyle bir şans hiç olmasaydı.
Eve gidip bütün gün soruları çalmayla ilgili planlar kurdum. Aklıma tek bir şey geldi. O da USB'ye trojan koyup, üniversitenin veritabanı bilgisayarlarından birine takarak, veritabanını ele geçirmekti. Aslında en mantıklısı da buydu. Sıkıntı olan gece hırsız gibi okula nasıl girecektim...
Beyler şuku falan atında ona göre devam edeyim.
başlık yok! burası bom boş!