/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 43.
    0
    Okuyan herkese teşekkür ederim beyler. Tamamen bana aittir. Beğendiğinizi umuyorum, belki devam ederim bi ara böyle hikayelerime,,
    ···
  2. 42.
    0
    En son ağladığımı hatırlıyordum kıyıya vurduğumda. Üstüm başım yaralanmış, yerde haraket edemiyordum. Kaarle yi gözüm arıyordu ancak bulamadım. Zihnimi biraz kurcaladım, herhalde 200-300 metre kala bayılmıştım. Evet ondan sonrada Kaarle yi bırakmış olmalıydım. Sahile baktım, hiçbir yerde Kaarle yoktu. Parmağımı bile kımıldatamıyordum. Vücudumdan kan çekilmiş gibiydi. Belimde bıçak saplanmışcasına ağrı vardı. Gözlerim kararmıştı. Elimi belime zütürdüğümde sıcaklık hissettim. Belim yaralanmıştı. Büyük ihtimalle akıntının yönü değişmişti ben bayıldıktan sonra. O sırada bir kayaya çarpmıştım. Biliyordum burda bana hiçkimse yardım edemezdi. Ancak özgür olarak ölecektim. Kaarle özgür bir şekilde ölmüştü. Bunun verdiğini tebessümle gökyüzüne baktım, kuşlara baktım...

    Kaarle nin cansız bedeni italya kıyılarında ölü bulundu.
    Kimliği tespit edilemeyen bir şahıs, aldığı sert darbeler yüzünden iç ve dış kanama geçirmiş ve adada ölü bulunmuştur. Ancak yüzünde bir gülümseme vardır...
    ···
  3. 41.
    0
    Kaarle ile yüzmeye başladık. Babam bana yüzmeyi iyi öğretmişti, çocukken evimizde kıyıda olduğu için iyi yüzüyordum. Kaarle çabuk kesilmişti, her 500 metrede bir durup dinleniyorduk. Sonra tekrar devam ediyorduk. Adanın kıyıları daha belirginleşmişti. Kaarle nin yüzü bembeyaz kesilmişti korkudan. 2 yada 3 km yüzdükten sonra Kaarle nin aşırı zorlandığını fark ettim. Ona yardım etmeye çalıştım ancak bendede durum farklı değildi. işin kötü yanı deniz durgunken akıntı başlamış, zaten yorgun vücutlarımızda akıntının yönüne bırakılmıştı. Akıntıya karşı yüzmek güç olduğundan son kalan yaşam enerjinizi de buna harcamamız aptallık olurdu. Akıntı doğudan batıya taşıyordu. Kaarle yi 10 dk dır kollarımda taşımaktaydım. Biliyordum, eger onu bırakırsam boğulacaktı. Ancak bende biliyordum ki şuan onun sayesinde özgürdüm. Evet yapabilirdim, yapmalıydım! Simdi olmazdı, Kaarle ye bunu borçluydum. Kendime de yapmalıydım. Ben bunları bağırırken vücuduma dolan adrenalin beni kuvvetlendirdi. Ölme korkusu ve özgürlük isteği beni bambaşka bir ben yaptı. Akıntıyı umursamadan kuzey batıya doğru yüzmeye başladım. Kaarle bilincini yitirmiş gibiydi. Şoktaydı. Bana sürekli beni bırak diyordu. Bunu ona yapamayacağımı bile bile bunu söylüyordu. 2 senem onla geçmişti. Onla hapishaneden kaçmıştım. Kollarımda derman azalıyordu, ama yüzmeyi bırakırsam muhtemelen italya kıyılarında ölu bulunacaktım. Belkide Kaarle bulunamayacaktı. Akıntı ya karşı attığım her kulaç kollarımı yiyordu sanki. Vücut sıcaklığım düşmüş olmalıydı. Düşünemiyordum, tek amacım Kaarle ile ölmeden oraya ulasabilmekti. Ağlamaya başladım...
    ···
  4. 40.
    0
    Geldim beyler, hepsini düşünerek ve el emeği şimdi yazdığım için geç geliyor k. bakmayın
    ···
  5. 39.
    0
    Yazsana bin
    ···
  6. 38.
    0
    Elimizdeki aletler bizi korumaya zar zor yeterdi. Bu sebeple daha çok gizleniyorduk. Tam 3 gün geçmişti. Ormanda su sıkıntı olmamıştı. Ancak açlığımızı giderecek fazla bir şey bulamıyorduk. Yine bir gün dinlenirken, Kaarle nin uyarısıyla irkildim. Ilerde, ormann çıkışında bir grup asker görmüstü. Ya saklanacaktık yada savasacaktık. Cephane kıtlığı sebebiyle saklanmayı önerdim. Buralarda agaçlar seyrek olmadığından, ağaçların tepesine tırmandık. Daha fazla buralarda duramayacağımızı anlamıştık. Yakın zamanda kaçmalıydık. Benim aklımda yakin adalara gitmek vardı. Bunları düşünerek ağaca tırmandım. Altımızdan bir grup asker geçti. Konuşmalardan ve gidiş yönlerinden kıyıdan uzaklaştıklarını kestirdim. Üstümüz başımız pas içerisindeydi. Yarın kıyıya dogru gitmeli ve bir tekne o olmazsa kayık ele geçirmeliydik. Açıklarda bir adaya gitmeli ve orda 2 hafta 3 hafta kalmalıydık. Ondan sonrada italya kıyılarına varabilirdik. Hala korkuyorduk. Yakalanabilirdik, ve yakalanmamız halinde bir daha kaçamazdık. Tekrar yakalanmak yerine ölmeyi tercoh ederdim. Gerekirse burdan corsicaya kadar yüzer yada italya sınırına kadar yürürdüm ancak o hücreye girmezdim. Gunler geçti, geçti. Daha fazla kuvvetten düşmemek icin kıyıya doğru yürumeye başladık. Akşam 11 suları denize ulaşmıştık. Eğer sabahı burda geçirirsek yakalanırdık. Deliler gibi kıyıda koşmaya başladık. Bir tekne bir kayık aradık. Eğer bulamazsak sabah gelecek olan denizciler, balıkçılar bizi askerlere ihbar edecekti. Gazetede isimlerimizin, resimlerimizin verildiğine emindik. Tabi yanında büyük ödülde. Sabah güneşin doğmasına 1 yada 2 saat vardi. Sahile oturduk Kaarle ile. Bana kuleye çıktıktan sonra neler yaptığını anlattı. Toulouse taki ailesinden bahsetti. Yaşam şartları iyi değildi. Ancak özgürlük onun tek sermayesiydi.
    Ona eğer 2 saat daha durursak bu özgürlüğü kaybedeceğimizi söyledim. Hak verdi. Birbirimize acır gözlerle baktık. Yorgun kollarımıza baktık. Hayat bizi yormuştu. Alnımız hapishanede kırış kırış olmuştu. Kaarle genç girdiği yerden 38 yaşında çıkmıştı. Birbirimize tek yol kaldığını söylemek isted gibi baktık. Evet tek yolumuz kalmıstı. Burdan en az 5-6 km uzaktaki bir adaya yüzecektik. Bu damarlarımızdaki son kuvveti sonuna kadar buna harcayacaktık. Daha fazla beklemeden tüfekleri sakladık, çakımızı ve keskin aletlerimizi yanımıza aldık. Yüzmeye başladık
    Tümünü Göster
    ···
  7. 37.
    0
    takipteyim pampa
    ···
  8. 36.
    0
    çocuklara pirısın birek ızletmeyın ızlemeyın
    ···
    1. 1.
      0
      izlemedim bile aq, burda yazma amacımı söylemiştim 2 entry yukarda.
      ···
    2. 2.
      0
      okumadım kı yarram ne kızıyon
      ···
  9. 35.
    0
    Arabayı terk edeli 1 saat olmuştu. Ormanlık alanda sessizce ve bazende dinlendikten sonra ilerliyorduk. Ne kıyıya nede şehre yaklaşabiliyorduk. Tam o sırada Kaarle bana sessiz olmamı söyledi. Uzaklara baktı. Eğildi, o sırada benim kalbimde bir kuş gibi atıyordu. Bir kaç el tüfe sesi duydum. Ben yaralanmamıstım, Kaarle ye döndüm ondada bir şey yoktu. Gardiyan değildi. Uzaklara bakınca ağaçtan yere düşen bir ispanyol engereği gördüm. Avrupada 5 -6 ülkede bulunan bu türü avlamak için güzel bir bölgeydi burası. Kaarle ye döndüm. Bir avcı olduğunu söyledim. O a bana silaha ihtiyacımızın olduğunu söyleyince avcıyı uzaktan izlemeye devam ettim. Ne yapmam gerektiğini anlamıştım. Ağaçların arasından geçerek avcının arkasına ilerledim. Bir yılana daha nişan almıştı, hiç beklemediği bir anda boğazına geçirdiğim bıçağımın etkisiyle nefesi kesildi. Tüfeği aldım, yanındaki cephaneleri de aldım. Cebini aradığımda bir de çakı buldum. Kaarle nin yanına döndüm. Tüfeği eline alan Kaarle incelemeye başladı. Bir ingiliz tüfeğiydi yanılmıyorsam.
    ···
  10. 34.
    +1
    Evet beyler benim amacımda sizlere gerçek hayatı unutturmak. Kitap okumayı severim, kitap okurken acımasız hayatı bir nebze unuturum. Bu hikayeyi sizide içerisine alıp yaşamdaki sıkıntılarınızı unutturmanız amacıyla yazıyorum.
    Edit: mobil agar io oynayan panpam varsa destekleşmek için pm atabilir
    ···
  11. 33.
    0
    Kaarle ile birlikte italyaya doğru sürmeye başladık. Nice kıyılarından ilerliyorduk. italya'ya geçmek zor olabilirdi. Sınırda arama yapılabilirdi. Yollarda da arama yapılabilirdi. Suan için bizim için her yer güvenliksizdi. Aracı bırakmayı önerdim Kaarle ye, kabul etti. Yaya olarak ya italyaya geçeceğiz yada kıyılardan bir tekne bulup Corsicaya gidecektik. 2-3 gun ormanda kalmamız bizim lehimize olurdu. Sonuçta 4 biyerde kaçışımız duyulacak, ve askerler bizi arayacaktı. Kıyıları da koruyacaklardı. Kıyıdan yada sınıdan kaçmaya çalışmamız sonumuz olurdu. Biraz süre geçmeliydi. Bizse bu süre zaafında saklanmalıydık
    ···
  12. 32.
    0
    upppppppp
    ···
  13. 31.
    0
    Bagajın önüne yaklaştım, keskin aleti avucumda sıkıyordum. Daha önce onlarca insan öldürmüştüm ancak şimdi işin ucunda bir özgürlük vardı. Bagajın önüne geldiler. Sesleri net değildi. Bagajın anahtarını alan gardiyan çevirmeye başladı ve kapağı açtı. Açmasıyla arkasından kalkan bir el ve yere yığılan gardiyanı gördüm. Ben olduğum yerde soka girmiş gibi kitlenmiştim. Sadece izliyordum. Olayın nasıl geliştiğini anlayamayan kapı gardiyanı silahına bile davranamamıştı. Sn ler içerisinde aynısı şöföre de oldu. ikiside yere yığılınca bu sn ler içerisinde gerçekleşen olayın faili ni anlamıstım. Kaarle den baskası değildi. Elimden tuttu ve bagajdan çıkardı. Yerde yatan şöförün cebinden atik bir haraketle anahtarı aldı. Ve aracı çalıştırdı. Hızlı haraket ediyordu ama haklıydı. Ölü gardiyanla söförü bulmaları fazla sürmezdi. Gaza bastı uzaklaşmaya başladık. Kaçtığım hapishaneye dair gördüğüm son şey yerde yatan bu cesetler olmuştu. Uzaklaşmaya başlayinca ise aynada baktığında haraketlenmeler oldu. Kapıda muhtemelen sese gelen gardiyanlar birikmişti. Ancak bize yetişmeleri imkansızdı. Arkamızdan atılan tüfek sesleri duydum ama hiçbirisi isabet edememişti. Bu koca ormanda asıl hapishane başlıyordu. Şehre gitmemiz imkansızdı, heryerde bizi arayacaklardı. Aracıda bırakmamız lazımdı. Hapishaneden gelen acil durum sirenleri ve Kaarle nin gözlerindeki korku tedirginliğimi 2 katına çıkardı.
    ···
  14. 30.
    0
    Rezler çoğalmış devam ediyorum beyler
    ···
  15. 29.
    0
    Prezervatif
    ···
  16. 28.
    0
    reserved
    ···
  17. 27.
    0
    Rez panpa sardi
    ···
  18. 26.
    0
    rez güzele benziyo çakma makma okuruz
    ···
  19. 25.
    0
    rezerved
    ···
  20. 24.
    0
    Rezerved
    ···