not:okuyan olsun veya olmasın bu hikayeye devam edilecektir. Hikaye uzun olacak ve anlık yazılacaktır. isteyene takip etmesi için mesaj atarım. Daha çok roman gibi.

-BÖLÜM 1-
-Yıl 1995,kış-
-New York-
-Morst Bankası-

3 katlı Corst Bankasında Herkes düzen içerisinde banka işlemlerini hallediyordu. içeriye parlak beyaz gömlekli, yeşil ceketli ve siyah pantolonlu bir adam girdi. Yakasına gelen turuncu sakalları karın erimesiyle ıslanmıştı. Kafasındaki şapkasını ve ceketini çıkartıp arka tarafa doğru ilerledi.Bir bayan yanına yaklaşıp:
-Hoşgeldiniz bay Morst .
-Hoş bulduk bayan Julie.
-Ofisinizde sizi bekleyen bir beyefendi var. Kendisinin amcanız olduğunu söyledi. ismi Felix Morst.
Bay Morst durdu. Aklından kim bilir ne geçiyordu. Sesine çekidüzen verdi ve bayan Julie'ye teşekkür edip 3. kattaki ofisine girdi.

2 sandalye, kağıtlarla kaplı bir masa ve bankanın önünü gören pencere adeta odanın deniz mavisi rengi içerisinde yüzüyordu. Siyah giyimli Felix Morst ak düşmüş saçları ,kahverengi giyimi ve iri cüssesiyle iskeleye demirlenmiş bir gemi gibi gazetesini okuyordu. Kapının açılma sesiyle gözlüğünün üzerinden kapıya baktı ve ayağa kalktı. Bıyık altından gülerek
-Oooov şu gelene de bakın! Bizim kıçı taklu Sam değil mi bu!
-Felix Amca, hiç değişmemişsin!

Birbirleri selamlaştıktan sonra Sam koltuğuna oturdu. Maziden açılan sohbet ilerledi, ilerledi...
Felix: Bak Sam, buraya gelme sebebim tabiki de senin sümüklü zamanlarını konuşmak değil. Lafı dolandırmadan söyleyeceğim, benim başım büyük bir belanın içinde.

-Bölüm 2 : 3 Kurucu-
Bunun üzerine şaşıran Sam "Nasıl yani,sen ve bela hahah!" şeklinde yorumunu ekledi.
Oldukça ciddi bir yüz ifadesiyle devam eden Felix:
-Şaka yapmıyorum.Bak Sam sana şimdi söyleyeceklerim oldukça garip gelecektir. Anlayışla karşılayacağına inanıyorum.Sen bebekken babanın seni ve anneni bırakıp evden gittiğini ve ertesi gün araba kazasında öldüğünü sana söylemiş ve gazete haberlerini vermiştim.Bu senin 27 yıllık hayatında duyabileceğin ve görebileceğin en büyük yalandı.

Şaşkınlığı artan Sam hem babasını hem de babası gibi gördüğü amcasının sıkıntısının merakı ile dinlemeye devam eder.

-Bu yalanı baban bankanın itibarının bozulmaması ve senin bankanın başına geçebilmen için uydurdu. Baban bu bankayı kurduğu zaman yalnız değildi. 3 kişi ortak olarak bu bankayı kurdular. Bunların isimleri Carl Morst, Acey Rosette , Sanders Peck'tir. 3'ü de üniversiteden arkadaştı. Ortak istekleri onların bu bankayı kurmasına yol açtı. işler başlangıçta oldukça iyiydi.

-Bölüm 4:Sanders'in intikam Anlayışı-
1.
Aradan 5 yıl geçti ve banka ülke genelinde ün saldı. Ancak Sanders'ın hep daha fazlasını isteme özelliği, işleri tak edecekti.Bu yüzden baban ve Acey bir akşam yemeğinde bankanın ve onun yollarını ayırma kararı aldı. Sanders onlardan çok yüklü paralar aldı ve bunu onların yanına koymayacağını söyledi. işler eskisi gibi ilerlerken Sanders'in uyuşturucu ticareti sebebiyle tutuklandığı duyuruldu. Baban ve Acey duruşmaya katıldı. Sanders'in hakime yaptığı açıklamada eski iş ortaklarının uyuşturucu ticaretinde ona yardım ettikleri iddiası da vardı. Ancak kanıt olmaması sebebiyle tutuklanmadılar, sahip oldukları konutlarda arama yapılacaktı.

2.
Bunun bir tuzak olduğunu ve başlarının belaya gireceğini düşünen baban ve Acey, duruşmanın ardından kendi evlerine gidip eşyalarını topladılar. Baban bana bir vasiyet bıraktı. Daha sonrasında arabalarına atlayıp şehirden uzaklaştılar. Kimse onların nereye gittiğini bilmiyordu.
Ertesi gün bankanın kasalarının birçoğunda uyuşturucu paketleri bulundu. Carl ve Acey doğru bir hareket yapmıştı. Daha sonra polisin yaptığı aramalarda ikisinin arabaları yanyana bir ormanın içinde bulundu. Arabalar yanmıştı ve içinde 2 ceset vardı. Kimlikleri belirlenemeyecek kadar kötü vaziyetteydiler.Bu yüzden cesetlerin carl ve Acey'e ait olduğu düşünüldü.

-Bölüm 5:Vasiyet-
Uyuşturucu sebebiyle bankaya el koydular. Annen seni alıp bize geldi. Babanın bana yazdığı vasiyette aynen şu ifadeler yazıyor:
"sevgili abim, Felix,
hakkımızda çıkan iddiaların en ufak bir gerçeklik payı bile söz konusu değildir. Acey ve ben gizli bir yerde hayatımıza devam edeceğiz. Oğlum Sam gün geldiğinde bizi bulabilecek. Sadece ona bıraktıklarımdan yola çıkması gerekiyor. Bizim evde en alt kattaki tablonun arkasında bir kasa var.Şifresi 3281.O kasanın içerisindeki bütün parayı al ve bankanın sana verilmesi konusunda kullan. Saul adında bir avukat tanıyorum. Sana yardım edecektir. Telefon numarasını da kasada bulabilirsin.Biz Acey ile birlikte arabalarımıza mezardan çıkardığımız iki ceseti koyup ormanlık bir alanda yakacağız. Büyük ihtimalle yangın çıkacaktır. Böylece bizim öleceğimizi düşünecekler. Yangın çıkmazsa da biz kaçmış olacağız. Bankayı yönetebilecek yaşa gelince Sam'a devret ve emekli ol.Sevgilerimle... "

-Bölüm 6:Mektup-
Bu olanlardan sonra Sanders'in hapishaneden kaçırıldığını öğrendim. Kendisini ne kadar arasalarda bulamadılar.Ben de bankayı geri almak için çalışmalara başladım ve 1 yıllık uzun bir süreç içerisinde bankayı geri aldım. Sonrasını zaten biliyorsun.

Şaşkınlığını üzerinden atamamış olan Sam "Ne diyeceğimi bilemiyorum. Tamam da bunların senin başındaki bela ile bağlantısı nedir?" dedi. Derin bir ah çeken Felix bıyığı ile oynayarak
-Bu Sanders denen adam bana bir mektup yolladı. Kendin oku.
Sam altın rengi mektubu alır ve içine bakar. içinde babasının ve Acey'in bir fotoğrafı vardır. Fotoğrafın arkasında ise "Basit numaraları yutacağımı mı sandınız?" yazıyordu.
Felix:işte. Babanı bulup onu koruman lazım.Ben bu iş için biraz fazla yaşlıyım evlat.
Sam: Tamam da neden bir bulmaca ile onu bulmamı istiyor? Bize yerini direkt olarak söyleseydi keşke.
Felix:Ya senin aklı başında biri olduğunu öğrenmek istiyor ya da sabit bir yerde kalmıyorlar.
Sam: Haklısın amca.ilk iş kasaya bakmalıyım.
Sam bu sözleri söylerken cama doğru yaklaştı. Dışarıda bir helikopter çok alçaktan uçuyor ve bankaya doğru geliyordu. Felix de cama yaklaştı ve izlemeye koyuldu. Helikopter tam bankanın karşısında durdu ve yan döndü. içinden biri ağır silahı ile ateş etmeye başladı.Bu sırada Sam ve Felix yere yatmıştı.