1. 1.
    +2 -2
    bir de cigaralık hazırladım, cila niyetine; ki safi adıyaman tütünü ve üstüne serpiştirilmiş kına tozu...
    ···
  1. 2.
    +9 -1
    azda yarak tozu serpseydin
    ···
  2. 3.
    +2
    kına tozu deyip de geçmeyin zütelekler, kafanı göğe dayayıp da çektin mi ağuyu ciğerlerine; en kral sadrazam da sen olursun, padişah da...

    dünya dediğin şu naneyi de orta parmağının boğumunda döndürürsün şerefsizim...
    ···
  3. 4.
    0
    yalnız dikkat etmeniz gereken bir husus var ki, çok önemli...

    cigaranın dumanını çektiğinizde; enlemesine enlemesine geçmeli gırtlak -ciğer yaylasını...

    anlıyorsunuz değil mi?
    ···
  4. 5.
    +5
    deepthroat fantezi mi anlatıyor sigara mı içiyor belli değil pekekent
    ···
  5. 6.
    0
    bu arada dolabımda 8 adet bomonti, iki adet de efes xtra var, turborg da alacaktım da bu bünye o kafayı kaldırmaz deyü ilişmedim...
    ···
  6. 7.
    +1
    o nasi anlatis mubarek canimi cektirdin
    ···
  7. 8.
    +1
    yalnız gerçekten sana kına satmışlar lan.
    ···
  8. 9.
    0
    altı üstü çekip bırakıcan amk ne anlattın . sol daşşağı gibme de sonra .
    ···
  9. 10.
    0
    sigaralarımı unuttum bak, ki şu hayatta beni bırakmayan yegane şey...

    başında yazması, belinde beyaz entarisiyle üç buçuk paket samsun 216...

    canına yandığım, sensiz olur mu? olmaz elbet...
    ···
  10. 11.
    0
    en kral sigarayı giber atar şerefsizim,
    ···
  11. 12.
    0
    samsun 216 dedim de aklıma geldi,

    benim istanbul'a ilk gelişimin 6 ay sonrası, iş arıyorum, arıyorum aramasına da bulamıyorum koca şehirde, mide çekmiş grev bayrağını, ciğerler isyanda... biri anzarot istiyor, diğeri tütün...

    ne yaptımsa bulamadım, hani karı falan bulsam direkt satacağım, o derece ki pezo deyip de geçmeyin oğlum, onların gibtiği karıların haddi hesabı yok ki üstüne de gibtirdiği karılardan komisyon alıyorlar...
    ···
  12. 13.
    +2
    elektrikli soda iç. içine biraz da kül dök
    ···
  13. 14.
    0
    neyse, elektrikçi, su tesisatçısı, oto tamircisi ve berber... bu dört iş kolu arasında gördüğüm her dükkana dalıyorum... "esenler, güneşli, bağcılar, fatih ve karagümrük" bu ilçeler ilk tercihlerim arasında, zira o ilçelerin parklarında sabahlamak diğer ilçelerin parklarına nazaran daha tehlikesiz...

    zira ben ve benim gibileri kabul eden tek açık hava otelleri o ilçelerde bulunuyor, diğer ilçelerin parklarında sabahlamaya kalkarsan her zaman olmasa da çoğunlukla nezarete uyanıyorsun, sonrası malum, tuvalet temizliği, paspas, ayakkabı boyama falan derken bin türlü eziyetten sonra ancak hürriyetine kavuşuyorsun...

    neyse, girdiğim her dükkana "abi iş var mı" diye soruyorum ve fakat ne mümkün? sorduğum her adam da "gibtir koduğum" der gibi bakar "yok" diyor... hele bir de kaşlarını yukarı kaldırıp, alınlarını kırış kırış ederek yok demeleri yok mu, oracıkta gibesim geliyor dıbına koyayım...
    ···
  14. 15.
    0
    neyse en sonunda bağcılar'da bir oto tamircisine çırak olarak girdim, aylığım da "otuz milyon", yemem içmem ona ait... birkaç hafta çalıştım, bu arada dükkanda yatıp kalkıyorum...

    bu arada otuz milyon da eski parayla oğlum, yani şimdinin otuz lirası...
    ···
  15. 16.
    +1
    bence gel biz senle metanfetamin atalım bu iş bitsin hacı veya tantum alak eczaneden 10-15 tane atıp kökünden halledelim bu işi...
    ···
  16. 17.
    0
    Reserved
    adam hikayeye başladı değerlenir belki
    ···
  17. 18.
    0
    anılarım geldi aklıma lan, hele bir yakalım da samsun 216'ımızı sonra bakarız cigaralığa...
    ···
  18. 19.
    0
    anlat dinliyorum...
    rezerve.
    ···
  19. 20.
    0
    davut otomotiv'di çalıştığım yerin adı,

    üçüncü haftamdı sanırım, beyaz bir toros gelmişti, koyduğumun salağı arabanın sağ tarafını elektrik direğine geçirmiş, çamurluk ve kaput haşat...

    neyse, usta çamurluğu indirdi, yamukları çekiçle düzeltti, yırtılan yerlerine de kaynak yapıyor... davut ustanın kaynakla işi bitince kristof kolomb gözlüklerini çıkarıp alına yapışan paslı teri sildi, elindeki kaynak pensesini yere atıp bana baktı, "taşlamayı al da gel" dedi...

    taşlama dediği de "taş motoru", aldım geldim yanına...

    eli böğründe, gözleri biraz önce kendi elleriyle kaynak yaptığı yerde, pür dikkat inceliyordu, sağ eliyle tulumunun cebinden samsun 216'sından bir dal çıkararak, pastırma dudaklarına iliştirdi, samsun 216 paketinş demir kesme makinesinin üstüne bırakarak, tulumunun cebinden sigarasını çıkarıp yaktı, birkaç nefesten sonra elimdeki taş motorunu aldı, "eyice bak" dedi...

    dizlerimin üstüne eğilerek onu izliyorum, izlemez olaydım...
    ···