1. 4.
    0
    @3 2 yi hafif itelemiş ama didaktik bi tavır takınmış
    ···
  2. 3.
    0
    @2 göz atmış malzeme bulamamış.
    ···
  3. 2.
    0
    özet geç bin okuyanı gibsinler amk
    ···
  4. 1.
    0
    müzikteki çöküş ise, çok daha derin oldu. diğer klagib sanatlar arabeskleştiği sırada, aslında gayet dinamik olan klagib müziğimiz mistikleşti! ritm ağırlaştı, bu ağırlaşma pest seslerden okuma gayretkeşliğini ve melodi yerine perdeye hâkim olma çabası gibisinden tuhaflıkları getirdi ve bir zamanların gümbür gümbür olan mugibisi, hamam kubbesinden aksedercesine bol ekolu, ağır ve dinleyeni bıktıran bir mıymıntı nağmeler silsilesi halini aldı. kedi miyavlaması gibisinden bir tavır, bugünlerin ciddî icrası oldu.
    i̇şin çok daha vahim tarafı, ciddî çalıştırmaya ihtiyaç bırakmayan bu kolay, ucuz, zevksiz ve icranın artık gerçek üslûp zannedilmesiydi.
    bugün eskinin icralarını “ruhsuz” bulup safiye ayla’nın, hattâ münir nureddin’in tavrına dudak bükenler, kültürde son 30 sene içerisinde yaşanan bu çöküntünün altında kalan ve şimdinin enkazını “sanat” zanneden zevâttan ibarettir. asırlar boyunca mükemmel şekilde icra edilmiş olan eski mugibiyi ya hiç dinlememiş, yahut estetik sınırlarının darlığından dolayı, vaktiyle dinlediklerini de çoktan unutmuşlardır.
    ama, meselenin bir de edep tarafı var: safiye ayla hakkında “eserin ruhunu hissettirmiyor” yahut “arada bir falso yapıyor” gibisinden hezeyanlar, hayâ ve utanç sınırlarının bile çok ötesind
    ···