hangi behzat ç karakterisiniz testi koşun

behzat - %44
evlenme teklif ettiği kadın ona "sen kötülerin arasında kala kala kötü olmuşsun" dedi. oysa bizim gördüğümüz o değildi. behzat yaralı bir adamdı. hayatın defalarca attığı silleye, cinayet masasındaki mevkiinden karşılık vermeye çalışıyordu sadece. sizin de onunkine benzer, kendinden menkul bir adalet anlayışınız var. çünkü hesaba kitaba gelemiyorsunuz. aklınız başka türlü işliyor. bir de öfkenize hakim olamıyorsunuz. ve evet bunların sebebi kötülük. ama kötülüğün adresi içiniz değil, dışınız…

harun - %33
i̇ştahlı bir polis harun. kaba saba olduğu kadar kırık dökük de… bir ergenin pejmürdeliği var üzerinde, belli ki atamamış henüz. büyüyecek yine de, gayretli çünkü. siz de biliyorsunuz ki, kimi taraflarınızın iyice bir yontulması lazım. ancak bu şekilde içinizdeki o zarif insan ortaya çıkacak. lakin "yontulmuşlar"ın dünyasına karşı bir miktar önyargılısınız. yumuşamak, gardınızı düşürmek istemiyorsunuz. kendinizi korumanın yeni yollarını öğrendiğinizde, hızla büyüdüğünüzü de göreceksiniz.

akbaba - %11
dizinin en can alıcı sahnelerinden biri "ben cinayet oldum" diye haykırmasıydı akbaba'nın. diğerlerinden ekgibti, daha da eksilmekten korkmuştu. i̇çimizi eritti. hiç korkmadan bir cesede baktığı gözünden tanıdık akbaba'yı. daha adli tıp girmeden devreye olay yerini incelerken ölümün nasıl gerçekleştiğini anlama kabiliyetiyle tamamlıyordu ekibi… siz de sorunlara tam böyle bakıyorsunuz. büyük bir soğukkanlılıkla, olayın ta kalbine eğilerek. teşhiste üstünüze yok. ama iş tedaviye gelince bir miktar endişe kaplıyor benliğinizi. nedense kimi ekgiblikleri gözünüzde çok büyütüyorsunuz.

hayalet - %11
i̇zci, takipçi ve romantik bir polisle karşı karşıyayız. polislerin gecekondularda oturduklarını, ayrıcalıklarının ne kadar sınırlı olduğunu, hayalet eline taşı alıp yıkım ekiplerine fırlattığında gördük. büyük bir çelişkiydi. aynı gün aşık oldu hayalet. o halim selim, aklı başında hayalet gitti, yerine delice şeyler akleden bir aşık geldi. zekanızı kendi yararınıza kullanmıyorsunuz sanki. hesap kitap işlerini profesyonel hayata ve başkalarının yararına kullanıyorsunuz. kendinize gelince böyle biraz çekingensiniz. fedakarsınız da… neyse ki yeri geldiğinde hesap sormayı da biliyorsunuz. yoksa size yazık olur

Behzat - %50

Evlenme teklif ettiği kadın ona "Sen kötülerin arasında kala kala kötü olmuşsun" dedi. Oysa bizim gördüğümüz o değildi. Behzat yaralı bir adamdı. Hayatın defalarca attığı silleye, cinayet masasındaki mevkiinden karşılık vermeye çalışıyordu sadece. Sizin de onunkine benzer, kendinden menkul bir adalet anlayışınız var. Çünkü hesaba kitaba gelemiyorsunuz. Aklınız başka türlü işliyor. Bir de öfkenize hakim olamıyorsunuz. Ve evet bunların sebebi kötülük. Ama kötülüğün adresi içiniz değil, dışınız…

Harun - %25

iştahlı bir polis Harun. Kaba saba olduğu kadar kırık dökük de… Bir ergenin pejmürdeliği var üzerinde, belli ki atamamış henüz. Büyüyecek yine de, gayretli çünkü. Siz de biliyorsunuz ki, kimi taraflarınızın iyice bir yontulması lazım. Ancak bu şekilde içinizdeki o zarif insan ortaya çıkacak. Lakin "yontulmuşlar"ın dünyasına karşı bir miktar önyargılısınız. Yumuşamak, gardınızı düşürmek istemiyorsunuz. Kendinizi korumanın yeni yollarını öğrendiğinizde, hızla büyüdüğünüzü de göreceksiniz.

Hayalet - %25

izci, takipçi ve romantik bir polisle karşı karşıyayız. Polislerin gecekondularda oturduklarını, ayrıcalıklarının ne kadar sınırlı olduğunu, Hayalet eline taşı alıp yıkım ekiplerine fırlattığında gördük. Büyük bir çelişkiydi. Aynı gün aşık oldu Hayalet. O halim selim, aklı başında Hayalet gitti, yerine delice şeyler akleden bir aşık geldi. Zekanızı kendi yararınıza kullanmıyorsunuz sanki. Hesap kitap işlerini profesyonel hayata ve başkalarının yararına kullanıyorsunuz. Kendinize gelince böyle biraz çekingensiniz. Fedakarsınız da… Neyse ki yeri geldiğinde hesap sormayı da biliyorsunuz. Yoksa size yazık olurdu…

Akbaba - %0

Dizinin en can alıcı sahnelerinden biri "Ben cinayet oldum" diye haykırmasıydı Akbaba'nın. Diğerlerinden ekgibti, daha da eksilmekten korkmuştu. içimizi eritti. Hiç korkmadan bir cesede baktığı gözünden tanıdık Akbaba'yı. Daha adli tıp girmeden devreye olay yerini incelerken ölümün nasıl gerçekleştiğini anlama kabiliyetiyle tamamlıyordu ekibi… Siz de sorunlara tam böyle bakıyorsunuz. Büyük bir soğukkanlılıkla, olayın ta kalbine eğilerek. Teşhiste üstünüze yok. Ama iş tedaviye gelince bir miktar endişe kaplıyor benliğinizi. Nedense kimi ekgiblikleri gözünüzde çok büyütüyorsunuz.