/i/Sosyal Medya

Sosyal medyanın altın çocukları!
  1. 1.
    +22
    Beyler merhabalar. Bendeniz leblancdemarco. Tanıyanlar bilir. Düzcede yakın zamanlarda bir mimar ablamızla tanıştım. Kendisi burada merkezde 69 gündür oturma eylemi yaparak haksız yere memuriyetinin elinden alınmasını protesto ederek sesini bir yerlere duyurup, işine, mesleğine, görevinin başına geri dönmeyi bekliyor. Burada telefon borsasının önünde kornet dondurmanın arkasında günlerdir pankartlarla, yoldan geçenlere broşür dağıtarak merdıbını anlatmaya çalışıyor. Haksızlığa uğramış yürekli bir mimar kendisi. Oturup derdini dinledim. Bildirisini alıp bizatihi okudum. incici kardeşlerim olarak bir faydamız dokunması için videosunu internete yükledim. Kendisi de bu durumdan ziyadesiyle memnun oldu. Desteklerimizi bekliyor.

    Derdini kendi ağzından anlattığı broşürden okumanız için buraya olduğu gibi yazacağım. En altta da twitter adresini paylaşacağım. Yakın zamanda twitter'dan duyuracak muhtemelen. Burada elden imza kampanyası yürütüyor. Bunu internet ortdıbına da taşıyacak. Twitter kullanan panpalarım twitter'a girip destek mesajları yazarak, yazdıklarını rt'leyerek favlayarak artık nasıl oluyor bilmiyorum kullanmadığım için sesini duyurmasına yardımcı olmanızı rica ediyorum. inci ruhu olarak halkın insanlarına her zaman destek oluruz. Çünkü inci sözlük halkın sözlüğüdür. Burdaki insanlarda halkın insanlarıdır. O nedenle halkın yanında olan herkese destek bizim boynumuzun borcudur. Videosunu ve fotoğraflarını sosyal medyada yayarak destek olmaya çalışalım beyler. Sizlere güveniyorum.

    Buyrun Alev Şahin'in kendi ağzından dinleyin merdıbını :





    HALK iÇiN MiMARLIK YAPMAK SUÇ DEĞiLDiR



    1999 yılında Gölcük ve Düzce'de meydana gelen ve binlerce insanın ölümüne sebep olan depremlerde sizler yüzlerce dostunuzu, akrabanızı kaybederken, bende basına yansıyan fotoğraflardan öylesine etkilendim ki bir daha insanların kalitesiz beton kullanılarak yapılan, sağlam ve dayanıklı olmayan binalar altında kalarak feci şekilde can vermemesi için mimar olmaya karar verdim. Mimar olduktan sonra bir patrona değil halka hizmet etme düşüncesiyle bundan 6 yıl önce Düzce Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü'ne atandım. Meslek hayatım boyunca da meslek etiğim ve ahlakım doğrultusunda mimarlık bilgi ve birikimimi deprem görmüş bir halkın çıkarından başka hiçbir şey düşünmeden halk için kullandım.

    Halkın beş kuruşu haksız yere müteahhitlerin cebine girmesin derdiyle hazırladığımız hak ediş ödemelerinden daha fazlasını isteyenler tarafından milletvekilleri aracılığıyla il müdürlerine şikayet edildim. Yılmadım; istediklerini de imzalamadım. Denetimsiz ilerlemiş şantiyelere görevlendirildiğimde; denetimsizliğe göz yummadığım için görevimden alındım. Yılmadım; bu kez çalıştığım şube değiştirilerek yapı malzemesi denetimlerine görevlendirildim. Beton ve agrega denetimlerimiz sonucunda 10'a yakın idari para cezası düzenledim, kapanma seviyesine gelen firmalar oldu. Denetime çıktığımızda su kıvamındaki betonlarını inşaatlara döktürmeyip mikserleri santrale geri gönderdiğimizde, daha kuruma dönmeden firmaların idareye geldiklerini ve baskı oluşturmaya çalıştıklarını da gördüm. Şube müdürünün söylediği şantiyeden beton numunesi almamamı istemesine karşı çıkınca da bu sürece kadar idare ile aramızda zaten gerilmiş durumda olan ipler tamamen kopmuş oldu. Yılmadım; bu kez de şube müdürünün hakaretine maruz kaldım, elimdeki tüm görev ve yetkiler alındı. Bir yıldan fazla süre hiçbir denetime çıkartılmadım, mesleğimle ilgili hiçbir iş verilmedi. Hakaret edene hiçbir disiplin cezası vermeyip ödüllendiren idare sanki suçlu benmişim gibi üzerimde pgibolojik işkenceye başladı. Oturduğum odadaki masadan kalkıp diğer masaya oturmamı istediler, iş arkadaşlarımın odalarına gitmememi istediler. Keyfi ve bana özel tutumlar olduğu için kabul etmedim. Şube müdürüne evrakları elden zütürmemi istediler. Bana hakaret eden şube müdürünün ayağına değil de evrak birimine zütürdüğüm için soruşturma açtılar, ceza verdiler. Yılmadım; hakaretin suçsuz bırakılmasına tepki gösteren sendikal açıklamamı gerekçe göstererek soruşturma açtılar, yine ceza verdiler. Yılmadım; hakarete dava açıp kazandığım gibi il müdürü, il müdürü yardımcısı ve üç şube müdürüne pgibolojik taciz (mobbing) davası açtım. Dava süreci devam ederken yine çalıştığım şube değiştirildi ancak üzerimdeki baskılar da azaldı.






    Yaklaşık yedi sekiz aydır iş hayatım normale dönmüştü ki bu sırada darbe yaşandı, OHAL ilan edildi. Birbirine husumeti olanların ihbar dilekçeleri verdiği, "at izinin it izine karıştığı" hükümetin yetkili ağızlarından bile söylenir olmuştu ki benim hakkımda da aynı ahlaksız süreç işletildi. 6 Ocak'ta yayınlanan 679 sayılı KHK ile emekten, halktan, yoksullardan, depremzede Düzcelilerden yana olmamın bedelini yani işleyen bir çarka çomak sokmamın bedelini işimden ekmeğimden olarak ödemek zorunda bırakıldım. Ancak yine yılmayacağım.

    Katil değilim, hırsız değilim, darbeci değilim. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak hayatı boyunca hep açların, yoksulların, ezilenlerin yanında; onları aç bırakan, yoksulluğa mahkum eden, ezenlerin ise karşısında oldum. Yani halkın mimarı olmaya çalıştım, tek derdim kamunun çıkarını korumak oldu. Çünkü benim hiç kimseye değil vergileriyle maaşımı aldığım halka karşı bir sorumluluğum var. Yeri geldi toprağına, suyuna, havasına sahip çıkan Hecinler köylülerinin çadırında kaldım. Yeri geldi ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, aynı havayı soluduğum sizlerin çıkarı için firmaları,müteahhitleri, siyaseten güçlü sermayedarları karşıma aldım. Düzceli değilim evet ama baskıya ve komploya maruz kalacağımı da bilsem salla başı al maaşı demedim, komşum açken tok yatamadım, haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmadım, ne makamda ne mevkide gözüm oldu. Makamlara, mevkilere halkı da vatanı da mesleğini de satanlardan olmadım. Düzceli olup da koltukları kendi çıkarları için kullananlardan olmadım, usulsüzlükleri görmezden gelmedim, arsa alıp satarak haksız kazançlarla zenginleşmedim, kamu kurumundaki odamı akrabalarımın üzerindeki iş yerlerinin işlerini görmek için kullanmadım. Genç yaştaki çocuklarına tacizden yargılandığı konuşulanlar gibi koltukların arkasına saklananlardan olmadım.






    Birlikte çalıştığım iş arkadaşlarım ve Düzce'de beni tanıyan herkes bilir ki; ben her koşulda halkın yanında oldum. Bunun bedeli olarak soruşturmalar, baskılar, hatta katıldığım ve anayasal bir hak olan tüm yasal basın açıklamaları sanki yasa dışıymış gibi gösterilerek gözaltı yaşadım ama doğruluktan, dürüstlükten, emekten, halktan yana olmaktan vazgeçemedim. Şimdi de anamın ak sütü gibi helal olan ekmeğim elinden alınarak açlıkla terbiye edilmek isteniyorum. Hecinler köylüleri nasıl ki toprağına, köyüne, suyuna sahip çıktıysa bende işime geri dönene kadar işime, ekmeğime öyle sahip çıkacağım. Bu yazı bir kendimi anlatma meselesi, gerçekleri açığa çıkarma arayışı olup okuyup değerli zamanınızı ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.

    ===Twitter hesabı : @alevsahin81
    Mimar Alev ŞAHiN

    https://youtu.be/_fnHeP5cxvs
    ···
  1. 2.
    +1 -2
    pis fetöcü
    ···
    1. 1.
      +4
      konu ciddi konu. taşak yapmazsan sevinirim.
      ···
  2. 3.
    +4
    https://twitter.com/alevs...status/860166044291301378
    ···
  3. 4.
    +4
    https://www.youtube.com/watch?v=1ANr4IJoXP4
    ···
  4. 5.
    +2
    Lenlancdemarxco için bile olunur şukulanır. Umarım ablamız görevine geri döner
    ···
  5. 6.
    +6
    Beyler destekleyin kadını. Bak aynı başlık ekşide de açılacak. Ordaki yazarların sizden çok sesi çıkarsa gerçekten mahcup olursunuz. incinin eski muhalif ruhunu taşıyan kardeşlerim, twitter instagram Vs. Kullanan kardeşlerim kadının videolarını paylaşsın. Başlığı herkes görsün. Uplayın. Kim elinden ne geliyosa yapsın. Bugğn onun ekmeği elinden gider. Yarın sdnin ekmeğin elinden gider. Nerde bu millet diye ağlarsın. Tepki göster sessiz kalma.
    ···
  6. 7.
    +4
    Ki burada benim bizzat tanık olduğum bu olay sadece düzcedeki bir tane mimar.
    ···
  7. 8.
    +5
    inanın aynı durumda olup günlerce eylem yaparak imza toplayarak, gerekli yerlere dava açmaya çalışarak hakkını hukukunu arayan yüzlercesi var.
    ···
  8. 9.
    +5
    Hepiniz bir gün üniversitelerinizi bitirip o diplomanın hakkı olan bi yere girmeye çalışacaksınız. Ve aynı durunda hakkınız yenildiği vakit çok fazla canınız yanacak.
    ···
  9. 10.
    +6
    Fakat canınızı daha fazla yakacak başka bişeyse sizden başka kimsenin umrunda olnamanız olacak. Toplumsal bilinci öldürmeyin o yüzden. Ses verin. Ses çıkarın. Korkmayın ulan!
    ···
  10. 11.
    +2
    şukuladım kardeşim. Yazık kadına.. Bir mühendis olarak mimarları sevmem ama haksızlık karşısında da susmamak gerek.
    ···
  11. 12.
    +3
    inciye okan güvenimi kaybediyorum günden güne. Ki elden telefondan bireysel yaptığım çabaların sonucunda da insanlara olan güvenimi kaybediyorum.
    ···
  12. 13.
    +3
    Bu mudur olum? Bu kadar mı burası? Hep mi liseli? Hep mi iki satır yazıyı okumaya üşenip taşak peşinde koşanlar? Herkes mi duyarsız? Herkes mi korkak? Herkes mi üşengeç? Bu mu olum incisözlük?
    ···
  13. 14.
    +2
    Ulan yarak kürek başlıkların olan biten denen sekmeyle bütün yazarlara duyurulduğunu, modlar tarafından desteklendiğini gördüm. Aptal tek kelimelik esprilerin ve tespitlerin günlerce trendde şuku manyağı edildiğini gördüm. Tamam herkes buraya eğlence için giriyoda. Herşey bundan ibaret değildi be olum?
    ···
  14. 15.
    +3
    Lan bi tane bile mi insan evladı kalmadı sözlükte? Bi tane bile aydın okumuş bilgili duyarlı bi insan yok burda?
    ···
  15. 16.
    +1
    twitterim facem yok şukuladım elimden başka bir sey gelmez
    ···
    1. 1.
      0
      En azından bunu yapmışsın kardeşim. Saol eyvallah.
      ···
  16. 17.
    +1
    up up up
    ···
  17. 18.
    +2
    Yakında buraları terkedecek bir çok kişi benimle beraber. Ki ben artık yaşamayı bile düşünmüyorum. Hepinize teşekkürler beyler. Bana gereken cesareti, bunalımı, kördüğümü, umutsuzluğu Vs. Herşeyi verdiniz. Saolun varolun. Kendinize iyi bakın. Birer birer eksilirken güzel insanlar aranızdan aptal aptal ağzınızı ayırmaya devam edin. Bir gün aklınız başınıza gelirde yüreğiniz sızlarda pişman olursanız suskunluğunuzdan, inanın yüreğinizin telini giberim sizin. Bugün burada ses çıkarmayan her kim varsa ölene kadar aynı aptallıkta gözlerini, kulaklarını kapatmaya devam etsinler. Ve öylecr yitip gitsinler. Hadi eyvallah.
    ···
    1. 1.
      0
      gitme lan. zaten 3-5 düzgün adam kaldı. bari sen gitme amk.
      ···