halam tarafından tecavüze uğradım

sonunda varıyoruz eve ..annemle babamın artık içinde olmadığı... Çocukluğumun geçtiği eve bambaşka bir emre olarak giriyorum... O olaydan sonra hiç girilmemiş.. Babamın kahve fincanını görüyorum masada.. Dibindeki kahvesi kurumuş durumda ... Bi garip oluyorum... Pasaportu almak için odama gidiyorum... Yeliz salonda beni bekliyo.. Alıp salona geçiyorum bende. pencere kenarındaki çerçeveyi alıp bunlarmıydı diyo yeliz. Evet diyorum annemle babam... bakıyorum resme... Bişey düşünemiyorum.. Sadece utanıyorum... Içimden ' size layık olamadım diyorum.. Halasıyla defalarca ilişkiye giren şimdide yurtdışına ne amaçla giden aşağılık biriyim diyorum kendi kendime... Fotoğrafı bırakıyorum olduğu yere. Gidelim diyorum yelize.

yeliz sürüyo arabayı. Bana gidelim istersen diyo peki diyorum... gidiyoruz evine...
+ Şarap istermisin emre
-kırmızı olsun
+emredersiniz bayım deyip kadehlerle yanıma geliyor.
+emre
- efendim diyorum
+biliyomusun beni sana çeken bi özelliğin var..
-... derken
+ yanında kendimi iyi hissediyorum. Varlığın bana güç veriyor...
-desene bi tek kendime yetemiyorum ,gülüyorum
+anlamadım
-boşver
Yanıma yaklaşıyor..
+emre biliyormusun.. kokun bende zevk uyandırıyor... Seni istiyorum deyip sıcak nefesini içimde hissediyorum...

yeliz istemiyorum diyorum... Emre sus diyor sus... Istiyorum seni bu gece herşeyden çok... Itiyorum üstümden...

karşı koymuyorum... Kendimi ona bırakıyorum... Olan oluyo... Yeliz 2. orgazmda bitiyo... duş alıp kendimi temizlemeye çalışıyorum.. Bedenimden çıkmayan kirler kalmış üstümde... Yorulduğumla kalıyorum...
Uzanıyorum yatağa... Uyuyorum... Sabah oluyo. Yeliz çoktan gitmiş saat öğlen 12 ye geliyo... Kapı çalıyo. Açıyorum. Kurye bir paket getiriyo benim adıma. Alıyorum.. Yeliz göndermiş . Açıyorum paketi seiko marka şık bir saat ve yanında bir not 'dün saatinin olmadığını farkettim, güle güle kullan canım ' kendimi vücudunu satıp iş bitimi parasını alan bir fahişe gibi hissediyordum...

koluma nerdeyse 3 bin liralık saat takıyordum... Aynadan bakıyordum kendime... Oldum olası kendimi sevmedim hiç. Ama saat yakışmıştı... Babamı görüyordum sanki .. acıyan gözlerle bana baktığını hissediyordum... Saati tekrar çıkarıp pakete koydum. Yelizi aradım teşekkür ederim ama ben bunu alamam dedim bildiğiniz o klagib lafları geveledi işte... Lütfen kabul et vs vs... Peki dedim madem bu denli ısrar ediyosun... Kapattım telefonu. Çıktım onun evinden. Halamın evine doğru gidiyordum..

yürüyerek gidiyordum... Sonunda varmıştım.. Girdim içeri aklıma halam geldi aramayı düşündüm ama istemedim.. Facebook profiline baktım anladığım kadarıyla hayatından gayet memnundu... Çabuk toparlanmıştı anlaşılan ... Adamın tekiyle yemek yerken fotoğraflar paylaşmıştı.. Neyse zaman geçiyordu... Gideceğim gün gelmişti... Havalimanına gidiyorduk yelizle... Gece 02.00 uçağıyla ukraynaya gidecektim... Bana hazırladığı küçük bir çanta vardı arabada bakıyordum içine. Yüklü bir miktar para , kredi kartının ek kartı ve benim kalacağım binanın anahtarı... Ve kapağında ukraynaca hazır cümle kalıpları yazan bir kitap...
Oraya gidince dil kursuna yazıl , bak bu çok önemli sakın ihmal etme dedi yeliz... Peki dedim . Havalanına giriş yaptık ... Tüm işlemlerini yapıp bekliyorduk... Anons yapılmıştı...
+ha emre unutmadan havaalanında bir adam karşılacak seni
-nerden bulacağım o adamı ben yaa
+ adamın elindeki kağıtta adın yazacak şapşal deyip gülüyordu
-ha tamam dedim . Gelip sarıldı...
Uçağa doğru gidiyordum...

kharkiv şehrine inmiştim.. Havaalanında adımın yazılı olduğu kağıdı tutan adamın yanına gittim... Hoşgeldiniz emre bey , ben andrev dedi garip bir aksanla.. Hoşbulduk dedim. Buyrun arabaya gidelim dedi .. Bindik arabaya . Dairenize gidiyoruz değil mi efendim dedi evet ama ben adresi bilmiyorum dedim. Sorun değil yeliz hanım bana gerekli bilgileri verdi.. ayrıca şoförlük hizmetini de ben yapacağım size. buyrun bu da burda kullanacağınız telefon deyip uzattı bana... içinde numaram var aradığınız anda gelirim dedi. Daireye gelmiştik... Buyrun efendim işte sizin kalacağınız bina burası. 4 katta kalacaksınız. Anahtarınız var değil mi ? Var dedim.. O halde Görüşürüz emre bey dedi.. Daireme çıkıyordum... Mimarisini eskiyi andırıyordu... 4 kata gelmiştim . Anahtarın maskotunda belirtelen kapıya anahtarı sokmustum..

sade ama hoş dekore edilmiş bir 2 odalı bir evdi... Telefonum çalıyordu arayan yelizdi . Açtım telefonu
+evini beğendin mi canım
-evet çok hoşuma gitti
+beğenmene sevindim ben dekore ettim yani tabi ki hoşuna gider deyip gülüyordu
-evet.. Yeliz dusa giriyorum sonra görüşürüz.
+tamam canım
Dusa girdim ve ardından yatağıma uzandım . çok uykusuzdum. Gözümü kapatır kapatmaz uyumusum...

ertesi gün dil kursuna yazılmak için dışarı çıktım... Kiev sokaklarındaydım.. andrevi aradım . Dairenin önündeyim gelirmisin andrev dedim , geliyorum efendim deyip kapattı... Kısa bir süre sonra yanımda durdu bindim arabaya. Dil kursuna yazılmam gerekiyo bugün halledelim bu işi dedim . Tamam emre bey . Buranın en iyi kursuna zütürüyorum sizi. 3 ayda anadiliniz gibi konuşacağınıza eminim dedi.. harbiden öyle mi olur deyip güldüm... Kursa varmıştık. Andrevle kaydımı yaptık . Kurs bugün başlıyordu şansa... Andrev e arayınca gelip alırsın beni dedim peki emre bey deyip uzaklaştı.

*& 5 ay sonra &*

Dil bilmediğim zamanları yazmamın bi anlamı yok.
Okul açılmıştı ben ukrayna kiev deydim. Yeliz özel okula aldırmıştı kaydımı lise sondum zaten turkiye'de olmadan mezun olacaktım , tr'deki okuldan... Para çoğu sorunlar için yeter demiştim o an...

dil kursunda tanıştığım italyan bir arkadaş (erkek) beni doğum günü partisine davet etmişti... Güzel bir hediye de seçtikten sonra andrev e beni partinin yapılacağı yere zütürmesini istemiştim... Parti orta büyüklükte bir evde yapılıyordu... Büyük gösterdiğim için tanrıya şükrediyordum.. Hele sakal traşı olmayanca tekke şeyhi bile olurdum yani... Çünkü partideki insanlarda mesleklerine yeni başlamış +23 yaş üstündeki insanlardı... Italyanin bi arkadaşını gözüme kestirmiştim.. Arkadaşlarından duyduğum kadarıyla adı alena idi ... Yalnız kalınca Gittim yanına kendimi tanıttım ... Gayet sıcakkanlı bir tavırla karşılaşmıştım.. Mesleğin ne diye sordum mimarım dedi.. O da benim mesleği sordu , inşaat mühendisiyim dedim. anlattım işte buraya şirket için geldim patronun zoruyla falan deyip güldüm, güldü.. amacım samimiyeti sağlamaktı... Ve sağlamıştımda.. Biralarımızı içiyorduk... Gitmem gerekiyor seninle tanışmak güzeldi deyip arkamı dönüp yürümeye başlıyorum ki 'heyy numaramı almadın emre' diye seslendi hemen yanına gidip pardon ya aklımdan çıkmış deyip telefona kaydettim numarasını... Italyana hediyesini verip çıktım...

arka fonda ac_dc back in black parçasını duyar gibiydim... Andrev e gelip eve bıraktı beni... Saat 23.00 falandı Nette geziniyordum... Bişeyler atıştırdıktan sonra yatağa doğru geçtim... Uyumusum . Sabah uyanır uyanmaz alena yı aradım
+evet
-alena ben emre
+ oo aramana sevindim de bu kadar erken beklemiyordum (gülüyordu)
- dışarda kahvaltı yapayım dedim ama tek başıma olmazdı. Birini bulmam lazım dı, kesin gelecek olan 'kolay lokma' olarak ilk sen geldin aklıma (gülüyorum)
+ (gülerek) kolay lokma ha .. Tamam geliyorum ukala çocuk, nereye geleyim .
- adresini ver gelip alayım arabayla seni
+tamam veriyorum aklında tut , xxxx.
- biraz uzak ama geliyorum
+bekliyorum çabuk ol
-peki hanımefendi deyip gülüyorum.
Andrevle adrese doğru gidiyoruz... Bir apartman dairesi. Merdiven tam yukarı çıkacağım sırada o aşağı iniyor.. Pembe bir bluz ve mini kot short ve düz hafif sarımsı saçlar.. Gerçekten çok güzel bi kız...

diyorum kendime... Kiev de güzel dizayn edilmiş hoş bir işletmede kahvaltı yapıyoruz... Mesleği hakkında sorular soruyorum aylık gelirin ne kadar diye 450 dolar alıyorum dedi.
+Yuh .. mimarsın ve 450 dolar ha ?
-Evet neden şaşırdın ki ...
+ türkiyede bir mimara bu parayı vermezler.
-neden ?
+çünkü çok az bi miktar... Türkiyede bir mimarın ortalama aylık geliri 9000 dolar ...
-ciddimisin emre (şaşırma ifadesiyle)
+evet şirketimizde mimar da var .. Türkiyede böyle...
-ya türkiyede maaşların daha iyi olduğunu biliyordum da bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum..
+ türkiyede mimarlar değerli... Sizin burda kimse emeğinin karşılığını alamıyor...

türkiyede çalışmak istermiydin diye soruyorum şakayla..
Keşke öyle bir imkanım olsa ama nerde diyor...
Türkiye güzeldir yaa hele de yabancıya daha fazla değer verir bizim insanımız...
Ya gerçekten çok istiyosun türkiyeye gitmeyi... Burda ekonomik olarak sıkıntı çekiyoruz... burda herşey pahalı ama maaşlar çok az... yani nasıl söyleyeyim emre işte.. bakmak zorunda olduğum hasta bir annem var... hastane masrafları, ilaç masrafları, ev kirası .. Ve küçük kardeşimin okulu... Gerçekten yetişemiyorum herşeyden kötüsü, annem diyor... Ağlayamamak için çok tutuyor kendini ama dayanamıyor...

dur diyorum yumuşak bir ses tonuyla yanına gidiyorum. Masadan peçete alıp gözyaşlarını siliyorum... ben yanındayım senin diyorum ... Sarılıyor bana... Saçlarının kokusunu hissediyorum... O an garip duygular yaşıyorum ama bunu bastırmak zorunda olduğumu biliyorum... Alena burdayım yeter ağlama diyorum... Hesabı ödeyip çıkıyoruz... Andrev e bizi sakin bir yere zütürmesini istiyorum...

yeşilin bol olduğu bi yere gidiyoruz... Sakin bir yer... Alena yla yürüyoruz... Bana ailesinden bahsediyor... Babası iş kazasından ölmüş ondan sonra bu kadar kötüye gitmiş durumları... Babasından bahsederken yine aglama başlıyor... Alena yanındayım diyorum ... Sarılıyor bana.. Şu lafı söylüyor 'kokun bana güç veriyor emre' ... Andrev i arıyorum gelip alıyor bizi. Alenayı evine bırakıyoruz önce.. Vedalaşıyoruz, Öpüyor beni.. O an farklı duygular hissediyorum... güzel duygular... Alena ya karşı içimde başka hislerin olmasından korkuyorum..

akşam yelizi arıyorum . Sanırım bi kız buldum diyorum..
+vayy tebrik ederim . Ne zaman geliyo peki
- yakın bir tarihte ..
+fotoğrafını atsana bi göreyim şunu
- pc den yolluyorum şuan hesabına gir bak hemen
+ tamam dur açıyorum... Eveet açıldı... Vayyy ! aşırı güzel ve çekici bir tipi var. Sen nerden buldun bunu yaa (gülüyor) ... iyi iş çıkardın emre. Yaş problemin kalktığına göre Banka hesabına ücretini yatıracağım yarın.ha kızın adı neydi ?
-alena
+ tamam. neyse canım iyi akşamlar

kharkiv den kiev e gittim arabayla bunda anlamayacak birşey mi var

oturduğum daire kiev deydi . Kharkiv de en fazla yarım saat durmuşumdur toplamda. Neyse devam

ertesi gün bakıyorum banka hesabıma yüklü bir mebla yatırmış yeliz . Halamdan haber alamıyorum telefonu kapalı sürekli. facebook tan bakıyorum nişanlanmış adamın tekiyle.. Ukraynaya okumak için gittiğimi biliyordu kendisi ama insan bi haber... Neyse pek umrumda da değildi aslında... Yatağa uzanıyorum alena dan mesaj atmış ' buluşalım mı ? ' tamam nerdesin dedim dışardayım dedi . Eve yakın bi mesafedeymis tam adresini alıp yürüyerek yanına gidiyordum...