-
51.
0Rezerve
-
52.
0Rez qnq
-
53.
0Aferin.lan dvm et
-
54.
0Rez bakalım hikayene
-
55.
+23RADYO (Part 9): Burcu elimi tutmuş, kafasını omzuma dayamıştı. Elimi fazla sıkıyordu. Ama herşeyi anlayabiliyordum. Onun için bir tek ben ve Atakan vardık. Ama bana daha yakındı. Aradan yarım saat geçti ve pencereden etrafa baktım burada hiç insan yiyen olmadığı için Atakan'a arabayı sağa çekmesini söyledim.Tümünü Göster
ATAKAN: Noldu? Yaralandın mı birşey mi var?
BEN: Hayır. Sakin olmalıyız. Arabaya bindiğimizden beri dişlerini sıkarak kullanıyorsun arabayı. Su iç ve birşeyler ye. 10dk burada dinlenelim. Arabayı da ben kullanırım.
Hepimiz dışarı çıktık ve temiz hava aldık. Su içip, birşeyler atıştırdıktan sonra arabaya geri bindik. Atakan arkaya oturdu ve uzanacağını söyledi Burcu'da yanıma geçti.
BEN: izmir de askeriye de yaşayanlar var. Radyo yayını yapabilirler. Radyoyla uğraş biraz.
BURCU: Tamam.
Aradan 15 dakika geçmiş ve 10 dakikalık bir yolumuz kalmıştı. O esnada radyodan ses geldi ve ani bir frenle arabayı sağa çektim. Atakan da olayın farkına vardı hemen dikkat kesildi.
RADYO: izmir Ege Ordu Komutanlığı konuşuyor. Eğer hayattaysanız askeriyeye gelin. Burada uyuyacak yer, yiyecek ve içecek s--
kapandı.
Hepimiz sevinç çığlıkları atıyorduk. Kurtulacaktık.
BURCU: Memleketimi özlemişim.
BEN: Ne? Sen izmirli misin?
BURCU: Evet. Ayrıca ne soracağını biliyorum. Ve evet askeriyeye nasıl gidileceğini de biliyorum.
Bu cevap karşısında bir anda Burcu'nun yanağını öptüm ve kıpkırmızı kesilip yola bakmaya devam ettim. O da utanmış ve kızarmış görünüyordu. Burcu'nun tarif ettiklerine uyarak yolları geçtim. Birkaç insan yiyen de ezmiş olsam da bir sorun yoktu. Askeriyeye ulaştık. Bir sürü tel örgü ve demir çekmişlerdi. Anlaşılan çok iyi korunuyordu. Kapının önünde durduk. Kamera hareket etti ve arabaya doğru odaklandı. Hemen 4 asker kapıda elleri silahlarıyla bize doğru ilerliyorlardı.
ASKER 1: Yavaşça inin arabadan! Elleriniz başınızda olsun.
ASKER 2: Arkadaki sen en son in.
Dediklerini yaptık ve üstümüzü aradılar. Silahımın şarjörünü aldılar ve silahı bana verdiler. Aynısını diğerlerine de yaptılar ve içeri doğru yürümeye başladık ve o tanıdık yüzü gördüm. Uzun arkadan bağlanmış siyah saçlar, 1.85 boy, zayıf ve kaslı bir vücut. Babam karşımda duruyordu.
BABAM: Cem? Oğlum sen misin?
BEN: Baba? Evet benim.
Ben babama doğru koşuyordum o ise MP4'ünü yere bırakıp beni kucaklamayı bekliyordu. Ona sarıldıktan sonra annemi ve kız kardeşimi sordum. 2'side iyilermiş. Annem de beni bekliyormuş. Atakan da geldi ve
ATAKAN: Poyraz amca nasılsın?
BABAM: iyiyim yavrum. Saol sen nasılsın.
Bu arada babam arka tarafa baktı Burcu'yu gördü. Onu da yanına çağırdı ve onunla tanıştı. Ayrıca bize içeri geçmemizi işaret etti. Ben ise çok mutluydum. En iyi arkadaşım, hoşlanmaya başladığım kız ve ben kurtulmuş izmir'e gelmiştik. Ailem yaşıyordu ve güvenli bir yerdeydik. Bu şartlar altında daha iyi birşey olamazdı. Kafamda bunlar dönerken. Askerler, babam, ben, Atakan ve Burcu içeri geçtik ve derin bir nefes alarak anneme doğru yarı güler yarı ağlar hızlı adımlarla yürümeye başladım. -
56.
+40Beyler bugün tam 9 part attım çok düşük kimse şukulamıyor. Cidden düşünüp emek veriyorum. Bir-iki şukuyu çok görmeyin. Bugün 1-2 part daha atıcam sonra yarın hikayeye devam edicez.
-
57.
0Şukunu verdim qnq
-
58.
0Cok fazla the walking dead izlemis amk
-
59.
0Yaz pnp burdayım okuyorum ben
-
60.
0Rezerve
-
61.
0Rez rez rez
-
62.
0Helikopter he bu kadar da yapmacik olmasin
-
63.
0Birak yazma amk bune
-
64.
0Rezervasyon
-
65.
0Rez amk
-
66.
0Rezzzzzzzzzz
-
67.
0Rez pampa devam et
-
68.
0Rez Zzzzzzzzzz amk
-
69.
0Hadi pampa
-
70.
+34HATALI DENEY (Part 10): Aileme kavuşmam benim için çok büyük bir umut kaynağı olmuştu. Anneme ulaşmam sanki hayata tekrar gelmişim gibi hissettiriyordu. Bu arada aradan 12 gün geçmiş ve babam benim için inanılmaz bir program ayarlamıştı. Her gün 4 saat atış talimi, 4 saat spor(2 sabah/ 2 akşam) 2 saat de engelli koşu ve parkur. Babam ilk söylediğinde şaka yapıyor sanmıştım. Günün 10 saati bunlarla geçecekti. ilk 3 günün sonunda öleceğimi sandım ama daha da iyi olduğumu hissediyordum. Geçen 12 günün sonunda vücudum şekillenmiş ve atış işinde baya ilerleme kaydetmiştim. Sonra ki gün de geçen 12 gün gibi standart geçti ta ki akşam o konuşmayı dinleyene kadar. Antrenmanlarımı bitirmiştim ve çok bitkin düşmüştüm. Duş alıp, uyumak istiyordum. Zaten saat geç olduğu için bir çok kişi uyumuştu. Birkaç kişi çay içiyordu komutanın odasının yanında ki balkonda. Umursamadım ama çok hararetli konuşuyorlardı.Tümünü Göster
BABAM: Bu kadar da olamaz. Bir deney başarısız oldu diye tüm Dünya bu hastalığı çekiyor ve bizde yaşam mücadelesi veriyoruz. Orda güvenlik yok muydu? ilk başta bu işi durduramazlar mıydı?
Bu ses babamın sesine aitti. Komutan, babam, ve diğerleri çok gergindiler. Öksürerek burada olduğumu belli ettim ve gelmek için izin istedim. Babam da beni gördü ve gelmemi işaret etti. Bana da bir bardak çay doldurdu. Bende babama kaşlarımı kaldırarak baktım ve olayları anlatmasını istediğimi fark ettirdim.
BABAM: Bak Cem, olaylar aslında bir deney kazası sonucu oluştu. Amerika'da bir doktor insan metabolizması hakkında bir deney yapıyordu ve bu deneyde birşeyler ters gitti ve insan yiyenler meydana geldi. Olayları kontrol altına tutamadılar ve birçok ülkeye sıçradı bu salgın. Ama salgının çözümü var.
Eliyle karşımda oturan turuncu saçlı ve sakallı bir adamı işaret etti.
BABAM: Adı Kaan. Türkiye'de üst düzey bir bilim adamı ve alanı ise insan metabolizması. Birkaç gündür yakaladığımız bir insan yiyeni inceledi ve bu salgından kurtulabileceğimizi lakin Amerika'da ki o doktora ulaşmamız gerektiğini anlattı. Birkaç ekgib şey varmış bu ekgib olanları o doktor biliyormuş. Bizde birkaç hafta sonra Amerika'ya gitmeye düşünüyoruz. Sonuçta burası güvenli bir yer ve birçok asker var. Sizi burada korurlar ve siz-
BEN: imkanı yok bende seninle geliyorum.
BABAM: Cem, bak oğl-
BEN: Baba imkanı yok dedim. Senle geliyorum.
Babam önce gülümsedi ve gurur dolu bir bakışla kafasını salladı. Ben de uyumaya gitmek için izin istedim ve kalktım. Olayları düşünüyordum ve bunları hemen Atakan ve Burcu'ya anlatmam gerekiyordu. Onları uyandırdım ve olanları anlatmaya başladım. Baya bir kafa patlattık. Onlar da Amerika'ya gelecekmiş. Benim çok uykum var yatmam lazım dedim ve yatmaya gittim. O ikisi ise bu söylediklerim uykularını kaçırmış olmalı ki orda oturup konu hakkında konuşmaya devam ediyorlardı. Bense yatağıma yattım ve bu olanları en başından düşünmeye başladıktan birkaç saniye sonra uykuya daldım.