/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +33 -22
    Kesinlikle sazan.avi, fake falan değildir. Korkunçlu şeyleri abartıp abartıp ordan burdan aşırma öğeleri aralara sokuşturmıcam. Başımdan geçmiş bir olayı sizlere anlatıyorum. Herneyse, bundan 3 sene önce yaz zamanı çok sevdiğim bir arkadaşım ailesiyle beraber Ankara'dan aynı mahalleyi paylaştığımız babaannesinin yanına bir kaç ay kalmak için gelmişti. Bende o zaman dönerimi yerken ayranımı içerken olmadı kafama göre takılırken mahalleye girmemle birlikte Onur ile karşılaşmıştım. Baba nabıyon?, hoş geldin, yolculuk nasıldı? felan derken akşama takılmak için sözleşmiştik. Onur'un gelmesiyle birlikte babaannesinin kızı yani Onur'un halası'nın (teyzesi) kız çocuğu ve onunda küçük kardeşi gelmişti. E tabi Onur'un abiside yanındaydı. Güneş battı ay çıktı, telefonlaştık ve dolaştık mahalleye geri geldik sağdan üçüncü katta oturan fırıncı Ahmet Usta'nın yapıp mahalle ruhuna adamış olduğu banka oturduk, muhabbet ettik, geç olunca evlere dağıldık ve neredeyse 1-2 ay boyunca sürecek rutinin temelini atmış olduk. Onur benden bir yaş büyüktü fakat yaşına göre küçük gösteriyordu. Oldukça zayıf esmer, kara kaş kara göz ve hafif büyük burunluydu. Abisi ise bir büyük boyuydu sadece. Kuzeni olan Melis sarışın normal bir kızdı. Melis'in kardeşi olan Kadir ise sarı saçlı yaşına göre düzgün cümleler kuran, biz dışarı çıktığımızda bizim yanımıza alınmayan ve lego manyağı bir çocuktu. Bu bahsettiğim kişilikler korku filmi hastaları, korkunçlu hikayelerden bahsetmeye bayılan ve 7/24 bunlar hakkında konuşan tiplerdi. Sorsanız her türlü rivayeti size aktarabilecek kişilerdi. Her akşam ya mahallede yada evlerimizin dibinde bulunan ve gece zifiri karanlık olan okulun içinde hikayeler anlatır birbirimizi korkuturduk. Gerek internetten bulduğumuz korkunçlu hikayeleri gerek bilinen şeyleri anlatıyorduk ortaya.

    Zaman geçti gün günü kovaladı ve bahsettiğim rutin kendini tekrar etmeye başladı. Böyle şeylere pek merak duymayan ben anlatılan hikaye ve konular karşısında adrenalin salgılamam ve aldığım heyecan sonucu içlerine doğru yelken açmıştım. Daha fazka korku daha fazla heyecan istiyordum. E o zamanlar böyle nanelerden aşırı korkardım. Fakat bu korku bir yerde tatlı bir korkuydu. Dönen muhabbetin içinde ne arasan bulabilirdin. Üç harflisinden perisine, şeytanından iblisine, anasını babasını kesenlerden delisine her türlü sayko delik muhabbet geçerdi aramızda. Mutluydum kafama göre takılırdım taki bu muhabbetlerden kafayı çizip paranoyak olana kadar!

    iki üç rez gelsin devam edicem beyler kafanıza göre takılın.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +16 -2
    Paranoyak... Ben mi? Arkadaş ortamında anlatılan birkaç cinli hikaye ile mi? Düşünmezdim açıkcası. Saçma geliyor fakat o zamanlar durum cidden çok farklıydı. Anlatılanlar kafanızın bir tarafında birikiyordu resmen. Yeri geldiği zaman ortaya çıkıyordu. Belirli bir noktaya odaklanmış bakarken kapının kenarından birinin sizi izliyor fakat siz döndüğünüzde birden kaybolduğunu sanmanız. Bir eşyayı farklı bir yere taşıdığınızı unutup noluyo amk diyip farklı düşüncelere kapılmak, gece yatarken odanızın herhangi bir yerindeki objeye farklı anlamalar yüklemek , bu musallat olaylarının size dadana bilme ihtimali düşünmek. Cidden böyle şeyler duydukça kendi üzerinizden hesap ediyorsunuz herşeyi. Harbi harbi paranoyak ediyor insanı. Hangimiz duymadık ki anamızdan, ninemizden olum bak onların adını ağzına alma (bkz: voldemort), onları anma musallat olurlar vallahidiye. Anmak mı? Dedikodularını yapıyorduk resmen amk. Bu sırada ihtimaller girdi işin içine işte. Bu olaylardan sonra anam babam her şeyden tırsan bana sorular sordular. Muptezel noldu sana tırsak kedi gibisin. Bende bişey yok takılıyorum öyle dedim. Bir gün yine okulun içine gittik kimseler yoktu haliyle. Muhabbetin dibine vurduk fakat bu sefer cidden tak zütüme kadar gelmişti. 5-6 kişiydik. Bu kadar insan yanımdaydı fakat o kalabalık bile beni cesaretlendirememişti. Sokağa girdik herkes evlerine dağıldı. Sadece ben ve arkadaşım ümit kalmıştık. Ümit'de yazlıkçıydı. Benden bir yaş büyük ve cüsseli bir çocuktu. Ablası da vardı ayrıca. Oda bizden büyüktü. Genellikle Onur'un abisiyle muhabbet ederdi. Yaşça birlerdi çünkü. Oda eve gitmişti ve sokağın sessizliğinde Ümit ve ben bekliyorduk. Bankta oturan bir kadın vardı. Uzaktan seçemedim kim olduğunu. Gece gece o züt korkusuyla yanına gitmek istemedim açıkçası. Ama en fazla kim olabilirdi ki? Mahalleden birimi ? Bilmem...
    ···
    1. 1.
      -1
      Uzun yazdığından ve bizde okuyamadıgımizdan anliyamadik panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Oku kardeşim, Okumak her derde deva
      ···
    3. 3.
      0
      ümitin ablasına 4 gittim
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +15 -1
    Ümit adım attı o tarafa doğru. Arkasından takip ettim bir an. Yaklaştık. Baktım ki orda oturan kişi nazile teyze. Hava almak için çıkmıştı belli. Aşırı derece kiloluydu. Yaşıda vardı. Sıkıntıydı yani. Ayrıca kilonun yanında gelen bir iki hastalık daha. Varis ve karaciğer yağlanması gibi. Bana sorarsan nazile teyzeyi; iyi biriydi. Her normal (bkz: tabir-i caizse) koca karı gibi oda günlere katılır, kısırını-kekini yerdi. Eşi ise tekne reisiydi. Yanına gittik oturduk muhabbet ettik. Ben oraya gelemeden önce altıma bırakmıştı zaten giderken direk zütü bıraktım amk. Oturduğumuzda bir kaç birşey sormuştuk. Hani derler ya ya meraktan ya yannandan diye. Net doğru bi söz amk.
    ···
    1. 1.
      0
      aga çeşme mi ora ?
      ···
    2. 2.
      0
      yok bro değil
      ···
    3. 3.
      0
      panpa ilk entryde ankara muhabbeti yapıyorsun şimdide diyorsun denize gelen cocuk falan fakat ankarada deniz yok aq
      ···
    4. 4.
      0
      Düzgün oku bro. Ankara'dan gelen diyorum. Yaz için diyorum. Ankara'dan yaz tatili için diyorum. Anladınn ?
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 4.
    +14 -1
    Garip olan şey ise bu kadına bir zaman sonra bir şey oldu. Oralara ileride gelicem. Pek dinleyen yok ama ben devam ediyorum. Neyse dediğim gibi benim paçadan akıyor zaten. Havada yaz akşamı olmasına rağmen hafiften serin yani. (bkz: Eser bizim oralar). Saat olmuş geç. Eve uzaklığım 10 metre. Fakat o 10 metreyi oradan kalkıp hiçbirşey demeden gidebilecek delik bende var mı, oda yok. Gecenin yarımında dar sokağın bankında 2 genç ve 1 öbür dünyadan davetli hanım oturuyoruz. Durduk bi süre baktım bizim Ümit'dende ses seda yok bende sessizliğimi korumaya devam ettim. Sessizliği bozan Nazile teyze oldu.

    ''Ben, amcamın kızı köy evimizde divanın üzerinde oturuyorduk. O sırada geldiler divanı sallamaya başladılar. Amcamın kızı nasıl bağırıyor nasıl bağırıyor. Çığlıklar içerisinde kaldı. Ona da korkma dedim. O akşam yatmaya gittim. Malum köy evi dar küçük. Amcam benim sağ tarafımda kalan oda da kalıyordu. Benimde yattığım tahta sedirin sol duvarında ise büyükçe bir Ayetel Kursi asılıydı. Gece 12 geçtikten sonra yine geldiler. Ayağımdan çektiler, bizimle gel dediler ve daha da zorlamaya başladılar. Fakat Ayetel Kursinin olduğu tarafa geçemiyorlardı. Ayağım Ayetel Kursi'nin dışında kalıyordu. Ondan çekiştiriyorlardı beni. Aradan biraz zaman geçmesinin ardından benim için değil amcam için geldiklerini anlamıştım. Onun odasına girdiler. Yere çömelip amcamın yatağının yanındaki halıya yer masası kurdular. Masada herşey vardı. Rakısından balığına üzümünden peynire donatılmıştı masa. Amcam hiçbirşey duymuyordu. Onlar orada güldüler eğlendiler ve sonra herşeyi toplayıp gittiler. Ninem söylerdi zamanında onların gelip ortaya çıkardıkları objelerin olduğu odaya başka bir yerden herhangi birşey atarsan onların getirdikleri orada kalırmış. Çok eskiden büyüklerim böyle zengin olmuşlar. Şanslıymışlar ki onlar o odada o gece altın saymaya gelmişler.

    Ulan tamam anladım. Böyle oluyorda şöyle oluyorda en sonra buna bağlanıyor herşey. Tamam bağlansın güzelde ben neden orada ruhumu teslim ediyorum. Hadi beni geçtim yanımdaki çocuk niye denize girmek için geldiği yerde pgibolojik sorunlar yaşamaya mağruz bırakılıyor. Kalkıcaz kalkamıyoz. Acaba eve doğru yürüsem paçadan yere şlap diye tak düşer mi, yada Nazile teyze kolumdan çekip bir yere gidemessiniz artık dese acı çekmeden ölür müyüm? Size korkunç gelmese bile kadının anlattıklarına %1 bile yalan olma payını vermedim. işte olayları asıl korkunç yapansa buydu. Tam biz kalkalım derken ağzıma lafı tıkan yine Nazile teyze oldu ve başladı yine anlatmaya.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +5
      ilerleyen partlarda yere düşen takı yalayacaksın gibi geliyor ama dur bakalım panpa
      ···
  5. 5.
    +12 -1
    Gerçi anlatması için kıvılcımı ben vermiştim ona. Belki sormasaydım anlatmayacaktı. Ama dediğim gibi hep merak. Nazile teyze biz çok araştırdık üç harfliler ile ilgili bir çok şey öğrendik, ayakları ters olurmuş, tanıdıklarımızın kılığına girermiş, musallat olursa ne yaparlarsa yapsın gitmezmiş, vücutlarının bir oranı olmazmış. Doğru mu bunlar yada ne yapmalıyız ki onlardan uzak kalmalıyız, çok tırstık diye. Kadının verdiği cevapla birlikte ben şok ben iptal ben vefaddım.

    Korkmayın evladım onlar bana her gece geliyor, ayaklarımdan çekiyorlar, gel seni zütürcez diyorlar ama ben gitmiyorum. Hep sürünüyorlar yerlerde. Bir şey olmaz korkmayın siz

    Lan dedim ne diyon sen. Her akşam, odamın duvarının arkasında, Sana! geliyorlar öylemi. Ayağından çekiyorlar birde. Seni almak yanlarına katmak istiyorlar ve sen hiç bir şey olmamışcasına bana bunları anlatıyorsun. Düşünsenize beyler yan komşunuz her gece dünya dışı varlıklar tarafından öbür dünyalara-boyutlara çağrılıyor. Üstüne üstlük hiç bir gib olmamış gibi mahallede takılıyor. Sizin evinize geliyor. Görmediğiniz insanlar hakkında yorum yapıyor. Çok mu mantıklı veya normal, ben çıkaramadım.
    ···
    1. 1.
      +8 -1
      Nazile teyzeye 3 posta attım helal et pnp
      ···
    2. 2.
      +7
      Çarpmasın ayık ol
      ···
    3. 3.
      0
      Çarpılmış zaten amk
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +8 -1
    Almış çomağı başlamış yılanla konuşmaya. Ben sana üç kere çekil dedim sen daha burada beni mi bekliyorsun? Beklemek senin görevin değil. Şimdi git burdan.'' Almış sopasını, altından tutup fırlatmış yılanı tepeden aşağı. Sisten takip edememiş nereye çarptığını nereye düştüğünü. Sorumluluk hissetmemiş açıkcası. O söyliceni söylemiş. 3 kere... Girmiş değirmenine halletmiş işini. inmiş köye. Güneş batmış-ay çıkmış. Giymiş geceliğini tam yatacakken kapı çalınmış sertçe. Gecenin bu saatinde kim olaki. Adam kessen duymazlar bu köyde. irkilmiş tabi. Yürümüş kapıya doğru açmış kapıyı.
    ···
  7. 7.
    +5 -4
    Özet geç

    Edit : altı üstü bi özet geç dedik AMK . özetten başka herşeyi yazmışsınız
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      helal et. ya da etme gibimde değil.
      edit: yanlış yazılan bir kelimeden asılsız çıkarımlar yapan huur çocukları için editlenmiştir.
      ···
      1. 1.
        +1 -2
        "Ya da" diye yazılır o kürt duruşlu yunan meraklısı ermeni hayranı sayısalcı huur çocuğu.
        Az dil bilgisi amk başka hiçbir şey değil.
        ···
      2. 2.
        -1
        "o"'dan sonra virgül koyacaksın Mr. bin.
        ···
    2. 2.
      +1 -2
      korktum oç
      ···
    3. 3.
      0
      ay güneş batmadan çıkar. KONU KiLiT.
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 8.
    +8
    anlatma amk
    ···
  9. 9.
    +7
    Gece zifiri zaten, önemli birşey olması gerekiyormuş kapının çalması için. Kapıyı açmış o heyecanla amca. iki kişi dikiliyormuş kapının önünde uzun boylu kafasında kasketi, üstünde üniforma. iki genç jandarmaymış gelen. Görev yapıyorlarmış ilçede. Buraya neden gelmişlerdi. Küçücük bir köy, hemde allahın unuttuğu bir yerde.
    ···
  10. 10.
    +6
    Dağın yamacına ve köyün bir ucuna kadar ulaşan ormanlık alana doğru ilerlemişler. Ormanın tam ortasına geldiklerinde 3 tane üst üste duran taş onlara bakıyormuş. Gözlerini kapatmasını emir etmiş jandarmalar. Gözlerini tekrar açtığında Kocaman kapının önünde bulmuş kendini. Yanında ne jandarmalar ne başka biri kimse yokmuş. içeri girmiş. Karşıda kocaman kürsü tarzında kayalığın tepesinde oturuyormuş biri.

    Başlamış konuşmaya. Sen neden buraya geldiğini biliyor musun? demiş. Neden diye sormuş Nazile teyzenin amcası. Bilmen gerekir! demiş.

    Nazile teyzenin amcası sağa sola bakınırken. Birden onu birinin süzdüğünü görmüş. Düşmanca sanki onu öldürmek istiyorcasına bakıyormuş. Tepede oturan Sen onun kim olduğunu biliyor musun? demiş amcaya ona bakanı göstererek. bilmiyorum kim olduğunu demiş. Ardından bugün kayalardan aşağı attığın yılan varya işte tam karşında duruyor. sesi duyulmuş. Amca tam birşey söylecekken bütün odada biz yalan söylemeyiz sesi yankılanmış. Ardından yılana sormuş sen ne yapıyordun orada diye. Yılan geçiyordum oralardan demiş. Peki sen sordun mu çekilmesini önünden demiş tepedeki. Amca ben ona çekilmesini söyledim çekilmeyince bende onu aşağı attım demiş. Kaç kez sordun. 3 kez tam, 3 kez demiş. Yılana dönmüş kürsüdeki ve sana 3 kez sordu mu? demiş. Evet sordu demiş yılan ve tepedeki takkeyi Nazile teyzenin amcasına fırlatmış. Napıcakmış ki takkeyi amca. Oradan nasıl gidicekmiş. Dua okusam burada kalır mıyım demiş kendi kendine.
    ···
  11. 11.
    +4 -1
    Geldim beyler. Devam ediyorum.

    Ha bu arada şuna bir açıklık getireyim. Aranızdan bir iki kişi düzgün okuyup anlamadığından dolayı söylüyorum bunu. Orada

    ''çok sevdiğim bir arkadaşım ailesiyle beraber Ankara'dan aynı mahalleyi paylaştığımız babaannesinin yanına bir kaç ay kalmak için gelmişti.

    dedim. Yani bunun anlamı arkadaşım Ankara'dan, bakın Ankara'dan. Orada ayrılma eki var. Yani anlamı adamın Ankara'dan geliyor olması. Ankara'dan yaz için tatile babaannesinin yanına geliyor adam. Babaannesi ve ben aynı mahallede oturuyoruz, arkadaş onun yanına geliyor. Ankara'da deniz olmadığını bende biliyorum amk. Şunu da söylememek gerekirse yalan falan zanneden varsa zaten okumasın. Ben burada oradan buradan çalıntı şeyleri anlatmıyorum. Hepsi yaşanmışlıklardır. Ben inanmıyorum sallıyor falan diyorsanız cidden okumaktan vazgeçin. Yalan bir hikaye olsa zaten uzun vadede tutarsızlıklar, boşluklar oluşur. Ki uzun bir şeyden bahsediyorsanız bu sizin için büyük sıkıntı demektir.

    Özet: Ankara'da deniz yokmuş yeni öğrendim.
    ···
    1. 1.
      0
      Haklısın panpa yanlış yazmışım editliyorum.
      ···
    2. 2.
      0
      Bu arada (bkz: Babaannesine)
      ···
  12. 12.
    +5
    Daha ne anlatıcaktı bana. Zaten yaşanmışlıkları vardı. Anlatmamasını isterdim ama saygımdam kesmedim lafını. Başladı tekrardan. Bundan yıllar önce amcam değirmenden inmiş köye. Arası varmış biraz. Dağlık taşlık alana çıkmak çok zormuş. Her gün eline alır çomağını çıkarmış değirmene. Yürürde yürürmüş. O kadar dik taşlığa çıktıktan sonra girer içeri akşama kadar çalıştıktan sonra köyün yolunu tutarmış. Değirmenin yeri pek tekin değilmiş. Belki bir kaç adım atsan yuvarlanırmışsın aşağı. Bir sabah amcam kalkmış değirmenin yolunu tutmuş. Yolu tamamladıktan sonra tam değirmene girecekken kapının önünde bir yılan görmüş. Elindeki çomağı taşların arasına saplamış ve bir süre beklemiş. Soğuk hava ne kadar bekleyebilirki? Eğilmiş yavaşça yılana doğru. Yolumdan çekil birrr demiş. Yılanda birşey yok. Yolumdan çekil ikiii. Yılanda bir kıpırdama yok. Yolumdan çekil üççç. Beklemiş bizim amca. Durmuş bir süre yılanın başında. Anlamış birşeyleri ama korkusu yokmuş adamın. Çömmüş beklemiş bir süre yılanın önünde. Bakmış olmayacak kalkmış gitmiş evine. O soğukta o ayazda o kadar uzun yolu dönmüş tekrardan. işsiz bir gün. Zararına... Ne için. Bir yılan adına.

    Devam etmesini bekledim cidden yarım bırakmamalıydı. Anlatıcaktı ama devdıbını. Bekledik beraber. Devam etti beklediğim gibi.

    Amcam öbürsü gün çıkmış tekrardan yola. Sırtında kabanı, ayağında botları, elinde çomağı tırmanmış tekrar tepelere. ilerlemiş. Görmüş onu tekrar. Karşılaşmışlar yine. Normal bir yılan. Kapının önünde bekliyormuş onu. Normal bir yılan.
    ···
  13. 13.
    +4
    Olum bi canlanın. Okuyan yok amk. Herkes işinde okulunda. Yazıcamda bi bakın bari
    ···
  14. 14.
    +3 -1
    Kapıyı kilitledikten sonra en sondaki odaya yürüdüm. O zaman evde tadilat vardı. Arka odadan bahçeye açılan bir kapı vardı ve bahçe duvarı ve orada bulunan mutfak yeniden yapılıyordu. Haliyle boyanan kısımlar için mobilyalar dışarı çıkarılmıştı. Yerde büyük bir yorgan ve kenarda bulunan küçük fakat bir kişinin yatacağı, ayaklarını kol kısmına koyabileceği bir çekyat vardı. Orada bir yakınım yatıyordu. O gece o korkuyla ben Kuranları Elif-ba'ları felan kenara açtım. O kadar onlar hakkında konuştuk falan çarpmasınlar amk diye. Neyse 3kulufalla+1 elam okuduktan sonra yattım yere. Tabi o gün içerisinde olanlar falan aklımdan çıkmıyor. Düşündüm aklımda kuruyorum. Kapının kenarından bakan biri varmış gibi geliyo. Yanımda başka biri yatıyor gibi geliyor. Paranoyada paronaya. Yedim bitirdim beynimi. O sırada o akşam mahalleye gelmeden önce okulda konuştuklarımız geldi aklıma. Keşke muhabbetini açmasaydık dedim kendi kendime
    ···
  15. 15.
    +2 -2
    Beyler bugün yoruldum yarın devam edicem. Kafanıza göre takılın!
    ···
  16. 16.
    +3
    Anlatmaya devam.

    iki genç jandarma'dan biri bizimle gelmelisiniz demiş. Nedenini ayıkamamış amca. Gecenin bu saatinde nereye? Ve neden? Nazile teyzenin amcası olaylara karışan, sağda solda çok tanınan veya jandarma ile bağlantı kurulabilecek biri değilmiş. Biraz durmuş. Ne oldu ki, ben ne yapmış olabilirim gibi düşünceler kafasından dolaşırken birden düşünmüş bugün neler olduğunu. Hafifçe kafasını yere eğmiş ve jandarmalarının ayaklarında postal olmadığını gecenin soğuğunda yalın ayak dolaştıklarını görmüş. Ama susmuş. Kim oldukları hakkında duruma ihtimaller vermiş. Bugün yaşananlar ile bir ilişki kurmuş kafasında. Onların kimler olduklarını ne için geldikleri canlanmış kafasında. Ama sessiz kalmaya devam etmiş. Korkusu yokmuş harbi harbi. Sonunun nereye varcağını merak etmiş ve geliyorum demesiyle beraber iki genç iki koluna girmiş.

    Nazile teyze bana bunları anlatırken cidden olayların çok taka saracağını düşünmüştüm ki Nazile teyze'nin söylediği söz beni bu düşünceye daha fazla ikna etti.

    O gece onu jandarmalar almaya geldiğinde o içinde bir sure okusa onların orada uzaklaşacaklarını biliyormuş ama haklı ve haksızın kim olduğunu öğrenmek için suskunluğuna devam etmiş.
    ···
  17. 17.
    +3
    Devam panpalar. O akşam karabasan ve üç harfileler hakkında gereğinden fazla konuşmuştuk. Uzunca bir süre bahsetmiştik kendilerinden. Beni paranoyak yapıp pişman edecek şeyin bu olduğunu nereden bilebilirdim. Bir hiyake vardı. Üç harfliler ile uyuyan genç diye. Onun muhabbeti dönmüştü aramızda. Karabasan falan onlarıda konuşmuştuk. Konuştuklarımız bir yana o akşam eve gelip yorgana yattığımda dediğim gibi çok korkmuştum. Uyumak istiyordum ama nafile... Aklımda kurdumda kurdum. Ve ardından birden kasılmaya başladım. Vücüdüma hükmedememeye başladım. Ellerim ayaklarım gövdeme doğru kasılmaya başladım. Kollarım ve bacaklarım göğsüme doğru kasıldı. Gittikçe acı artıyordu. Gözüm kapandı fakat açmaya çalıştığımda böyle kırmızı kırmızı balçık kıvamında şeylerin bir uçtan bir uca uzadığını görüyordum sanki. Hani bir oyun vardı bilen bilir. Prototype diye. Orda ki virüsün rengi gibi şekli gibiydi. Kapattım tekrar gözlerimi. O sırada vücüdüma hükmedemiyordum sadece göğsüme doğru çekiliyordu uzuvlar. Aklımdan da geçiyor bir yandan çarpılıyoz amk, hayatımın geri kalanına ağzım yamuk devam edicem gibisinden. O anda ağzımdan hığ diyebildim zorlama bir şekilde ve koltukta yatan yakınım beni fark etti. Zıpladı resmen yataktan. Üstüme uçtu sanki. Yanıma hızlıca uzanıp sıkı sıkı sarıldı bana.
    ···
  18. 18.
    +3
    Takkeyi almış amca. Eline Kömür tutuşturmuşlar. Al bu kömürü takkeye koy demişler. Almış koymuş amca. Eve varana dek at bunları yola demiş Bir anlık gözünü yummasıyla kendini dışarda bulan amca başlamış atmaya. Eve gidesiyece bir çok kömürü atmış yerlere. Evinin kapısının girdiğinde takkenin içinde gördüğü tüm kömürler bir anlık göz açıp kapatmayla altın olmuş.

    Nazile teyzenin anlattığı hikaye sadece buydu. Hikayeyi başka birinden dinleseydiniz (hikayeyi sadece duymuş birisinden) korkmayabilirdiniz. Ama bunu size şaka manasından anlatmayacak birinden duyduğunuz zaman ödünüz takınıza karışıyor zaten amk.

    Ben bir o kadar korkmuş bir o kadarda şaşırmış biri olarak kalkmak istedim. Biz gidiyoruz edasıyla kalktığım bankın ardından 10-15 m uzaklığında olan evime yöneldim. Ümitle yarın için söz aldıktan sonra apartmanın kapısından geçtim. Bu arada 1. katta oturuyoruz ve evin kapısı koridorun sonunda. Işık yanmıyor. Elim ayağım titreye titreye koridordan geçtim. Ciddi anlamda titriyordum. Gerçek hikayeler her zaman korkunçtur. Bayağı etkilenmiştim. Eve girdim sağıma soluma baktım ve kapıyı kapatıp kitledim.
    ···
  19. 19.
    +3
    Zumzumbilesi piskolojimi bozdu bunlar karinca pipisi gibi geliyo artik gece gece okudum seye bak amk bitir okurum finaller geldi yarram
    ···
  20. 20.
    +3
    Zuzumbilesinden sonra tatlı geliyor gibi gibi haydi bakalım
    ···
    1. 1.
      0
      Aynen seri onun gibi bakalım yarıda keserse tüm kasaplara totosunu kestirecegim
      ···