1. 601.
    0
    nerde gibtim ki ben bunu
    ···
  2. 602.
    0
    ananı gibiyim o ne lan 5 paragraf kufur mu yazılır ısım altına ayı
    ···
  3. 603.
    0
    ananızımı gibti binlerr. neden bu kadar huur çocuğu lan anlatın bi yarraam.
    ···
  4. 604.
    0
    huur cocugudur kendisi
    ···
  5. 605.
    0
    shéNdhéN ç0chuğuM 0LshuN ishtiyh0ruM
    ···
  6. 606.
    0
    (bkz: huur çocuğu)
    ···
  7. 607.
    0
    önyargılısın.
    ···
  8. 608.
    0
    gibime oturan huur haketti tey tey teyyy
    her gibim var diyene bir avuç tuzla koşan haketti tey tey teyy
    anasını gibtiğimin saldırgan kaltağı
    ···
  9. 609.
    0
    iyi hacı, senden naber?
    ···
  10. 610.
    0
    ne var lan amk.ne oldu da saldırdın şimdi. sevdiğim bi sahne hepiniz görün istedim. hepsi bu.herkes sevdi bi sen mi sevmedin amk.
    ···
  11. 611.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  12. 612.
    0
    ananın dıbına beton dökerim baban bile gibemez lan huur çocugu
    ···
  13. 613.
    0
    huur cocugu
    ···
  14. 614.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  15. 615.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  16. 616.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  17. 617.
    0
    şərq tarixində müdrik, uzaqgörən vəzir deyəndə iki şəxs ağıla gəlirsə, biri nizamülmülkdür. məşhur səlcuqi sultanları alparslan va məlikşahın vəziri olmuş bu şəxs dövlətin iqtisadi qüdrətinin artmasında, qoşunun möhkəmlənməsində, ölkənin mədəni həyatında çox mühüm rol oynayıb.
    eyni zamanda o, diribaş korrupsioner, rəqiblərini məhv etmək üçün istənilən üsula əl atan sərvaxt məmur, proteksionist.,. olub. nizamülmülkün bu xüsusda «ilk kövrək addımları» barədə «vəzirin tərcümeyi-halı» adlı bir kitabda yazılır: «bir ara xacə (nizamülmülk) bəlx əmiri ibn şadanın yanında katiblik edirdi. vaxtaşırı ibn şadan xacəyə deyirdi: «ey həsən, yaman kökəlibsən». sonra nəyi varsa əlindən alıb deyərdi: «sən katibsən, qələmin sənə bəsdir». bir qədər işləyəndən sonra əmlakı müsadirə edildi, özü isə tutulmamaq üçün qaçıb aradan çıxdı». amma bütün bunlar onun üçün bir məktəb olur. o, saray sirlərini, yaltaqlıq, nifaq salmaq, ürəyə girmək, kiçik və böyük məmurlarla necə davranmaq və s. dərindən öyrənmişdi. dövlət işləri üçün önəmli fəaliyətləri olsa da, öz məqsədinə çatmaq üçün heç bir tədbirdən, yeri gələndə xəyanət və cinayətlərdən də çəkinmirdi. nəhayət, öz rəqiblərini bir-bir vuraraq vəzirliyə kimi yüksəldi.
    ···
  18. 618.
    0
    Haketti nickli yazarın, takma isim kullanarak verdiği bir röportaj geliyor:

    Eşcinseller 'aşk'ı anlatıyor

    17'sindeyken 'Ben eşcinselim' diyen Tolga'yı ailesi dışlamadı. Annesiyle birlikte terapiye gittiler. Albay baba oğlunun ilk sevgilisine 'Ona zarar vermeyeceksin' diye tembih etti. Tolga, rahat ve mutlu bir genç

    Tolga ve Aslan iki yıla yakındır birlikteler. ikisi de üniversitede sanat eğitimi görüyor. Tolga, eşcinsel olduğunu 17 yaşındayken ailesine söylemiş. Aslan ise henüz ailesine açılamamış. Tolga'yla ailesinin yaklaşımını ve birlikte neler yaşadıklarını konuştuk.
    Nasıl geçti okul yıllarınız?
    Çok alay ediliyordum. ilk mastürbasyonumu 14'ümde yaptım ki bu bir erkek çocuk için geç sayılabilecek bir yaş. ciksüel dürtülerimle yüzleşmeyi olabildiğince geciktirdim. Hep erkeklerle ilgili fanteziler kuruyordum. Orta 2'de benimle ilgili bir tahtaya bir tekerleme yazmışlardı, sınıfa girince erkek çocuklar hep bir ağızdan bunu söyleyip bana güldüler. Bunu yapan çocuğun üzerine yürüdüm, yumruklaştık. Eşcinsel olduğunu hissettiğim bir arkadaşımla birbirimizi korur kollardık. Başka sınıflardan sırf beni görmek için gelenler olurdu, 'Top Tolga burada mı?' diye...
    Ne zaman 'Eşcinselim' dediniz?
    internetle birlikte hayatım değişti, erkek bedenlerine bakıyor ve etkileniyorum. Ama suçluluk duygusuyla hemen kapatıyorum. interneti babam da kullanır korkusuyla... Çok çelişiyordum kendimle, acaba benim duygularım mı hatalıydı, yoksa toplumun dayattığı ve meşru saydığı sadece karşı cinsle birlikte olunma zorunluluğu mu? Bir partiye gittim, orada bir kızla el ele tutuştum. Aslında 'Heterociksüel olmak istiyorum' diye diretiyorum. Ama okulda çocuklar yanında mastürbasyon yapıyor, penis görüyor ve haz alıyorsun. O gece partideki o kızla öpüştüm ama hiçbir şey hissetmedim. Bir hafta sonra annem bana gelip 'Bir kızla öpüşmüşsün, niye bana söylemedin?' diyor. Tüm ciks olaylarını annemle konuşurum, çünkü babamın benimle bu tür konuları konuşacak cesareti hiç olmadı. Bir gün annemin yanında eşcinselliği savunan bir konuşma yaptım. Ertesi gün eve gelince 'Tolga konuşmamız lazım' dedi babam. 'Bize anlatacağın bir şey var mı?' diye başladılar, soru üstüne soru. Beş saatlik sorgunun sonunda 'Eşcinselim' dedim. Katıla katıla ağlıyorum.
    Babanızın tepkisi ne oldu?
    Babam albay!.. 'Ne yapacağız şimdi?' dedi. 'Birinden yardım almalıyız' dedi annem. Pgibolağa hep birlikte gittik. Acayip bir yabancılaşma var evde. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyorlar, ama karmakarışık kafaları. Daha ilk görüşmede pgibolog bana ailemin önünde mastürbasyon yapıp yapmadığımı sordu. Yaptığımı söyleyince 'Mastürbasyon yaparken erkekleri mi düşünüyorsun, kadınları mı?' diye sordu. 'Erkekleri' deyince odadan çıkmamı istedi. Daha sonra beni çağırdı ve 'Annen ve babanla konuştum. Sana hiçbir şekilde karışmayacaklar' dedi. Sadece ben değil, annem de terapiye başladı.
    Evde neler değişti?
    Beni aşırı derecede kontrol etmeye başladılar. Sürekli koruma ve kollama hali. Terapiye iki yıla yakın devam ettim. O sırada üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Sınavı kazandım, şimdi resim eğitimi görüyorum. Annem, hayalinde kurguladığı oğlunu bir müddet geri istedi. Aslında annemin istediği, her erkek annesine toplum tarafından dayatılan anneliğe dair arzulardı; askerlik, evlilik, çocuk sahibi olma... Annem çok zorlandı kendi içinde, kişisel gelişimle ilgili kitaplar okumaya başladı. Bir gün pgiboloğumun önerisiyle babamla ben bira içmeye gittik. 15 dakikanın sonunda babam 'Sakın anal ilişki yapma, ben buna dayanamam' dedi. Şu an bildiği halde kendini rahatlatmaya çalışıyor. Sonra maskeler düştü. Annem ne kadar kontrolcü olduğunu anladı ve bana 'Artık seni bugüne kadar kafamda kurduğum oğlum Tolga olarak değil, seni bir birey olarak kabul ediyorum. Sen benim hayal ettiğim oğlum değilsin' dedi. Beni yeniden keşfetti. Babam ise 'Sen beni bu düşünceyle öldüreceksin' dedi. Babamın bu tepkisini şimdi anlayabiliyorum. Çünkü eşcinsel bir çocuğu olması onun erkekliğini zedeliyordu. Aslında kendinde, kendi erkekliğinde arıyordu hatayı. Babam annemi beni koruduğu için çok suçladı. Annem babama 'Oğlunun eşcinsel olduğunu kabullenemiyorsun' dedi.
    ilk cinsel deneyimi kiminle yaşadınız?
    2000'de internette biriyle tanıştım. Ozan, benden 10 yaş büyüktü. Taksim'de buluştuk. Erkeksi birini arıyordum. Görüntüsü iyiydi. Deneyimli olduğu için onunla rahat edebileceğimi düşündüm. Tanışmamızın haftasında bizim eve geldi. Bir şirkette ihracat müdürü, iyi bir ailesi var. Babam onunla yalnız konuşmak istedi. 'Kesinlikle Tolga'nın kılına zarar gelmesini istemiyorum' diye öğütler vermiş. Şu an ona hem acıyorum, hem çok kötü oluyorum. Ona çok haksızlıklar yaptım. Bir ara intihara kalkıştım. Artık babama hiç tepki vermiyorum, çünkü kalp hastası. Ozan'la bir buçuk ay bir şey yaşamadık. Çünkü vücudumu paylaşmaktan, çıplak kalmaktan korktum. ilk gecemiz çok güzeldi, her yer mumlarla doluydu. Ona teşekkür borçluyum o gece için. Ama ilişkimiz giderek zorlaştı. Homofobikti. Suçluluk duyuyordu eşcinsel olduğu için.
    Eşcinsel olduğunu gizlemiş mi?
    Eşcinsel olduğu anlaşılmasın diye kızlarla çıkmış. Maskülen bir tip. Her erkeksi gördüğünüzü heterociksüel zannetmeyin. Zaten iki adı vardı. Birinci adı dışardaki hayatı kontrol ediyordu, Ozan'ı eşcinseller arasında kullanıyordu. Ancak benimle yan yana yürümekten hoşlanmıyordu. Çünkü insanların feminen hareketlerimden dolayı beni, dolayısıyla onu da eşcinsel olarak nitelendirmelerinden korkuyordu. Kendini kadınsı bulmayan birçok eşcinselin homofobik olmasının nedeni de budur zaten. Ülkemizde sokakta eşcinsel yok, yatakta eşcinsel var. Ozan, bana 'Elini kolunu düzelt' dedi, 'Sesini kalınlaştır' dedi. Ancak ailem benim hareketlerime hiç karışmamıştır. ilişkimiz tükenmeye başladı. Kavgalar kıyametler. Üç yılın sonunda eften püften bir nedenden dolayı ayrıldık. Aslan'la tanışana kadar önemsiz ilişiklerim oldu.
    Aslan'la ilişkiniz nasıl başladı?
    Tolga: Aslan'ı ilk kez bir gaybarda gördüm. Çok hoşlandım. Yakışıklı. Tam bana uyan biri, hem feminen hem de maskülen olabilen, ikisinin ortası da olabilen, rengârenk yani... Onunla erkeksi sevgili arama düşlerimden de vazgeçtim. Kafamdaki duvarlar artık yıkılıyordu. Hem kendimi yeniden keşfediyor, hem de deneyimlediğim her şeyi eleştiriyor, neyi neden yaptığımın hesabını kendime veriyordum. Amacımız günlük hayatta gördüğümüz kadın-erkek rollerini ilişkimize sokmamaktı. Eşcinselliğini kendine itiraf edeli daha yeniydi değil mi Aslan?
    Aslan: Tolga'dan 11 ay önce ilk kez beraber olduğum gencin annesi bizi yatakta yakaladı. Çocuk benden hemen ayrıldı. Ben çok kötü üç ay geçirdim. Daha sonra bir başkasıyla oldum ve yine tokat yedim. Tolga bana güven verdi, dünya görüşümüz uyuşuyordu.

    'Artık bana top diye laf atıldığında üzülmüyorum'
    Ailenizin Aslan'a yaklaşımı nasıl?
    Tolga: Babam bugüne kadar eve giren arkadaşlarımın hepsinin eşcinsel olduğunu biliyor, hepsini çok seviyor. Ama Aslan'ı çok daha fazla seviyor. Babam belki bir kızla beraber olurum ihtimalini yaşıyor. Ama o onun ihtimali. Annem ise bana 'Sen bana bir hediyesin' der. 'Sen olmasan transfobimi, homofobimi yenemeyecektim' der. Annemin sadece düşüncelerinin değil, cinsel hayatının değiştiğinden eminim.
    Aslan: Haftada iki üç gün onlarda kalırım.
    Tolga: Aynı odada kalıyoruz. Annem Aslan'ın evinde bu ilişkiyi yaşayamayacağımızı biliyor. 'Keşke babama söylemeseydim' dediğim zamanlarda annem 'iyi ki söyledin, iyi ki kafasını karıştırdın. Sakın sen üzülme' der. Eskiden biri bana 'top' diye laf attığında üzülüyordum. Oysa Aslan 'Üzülmeyeceksin' dedi. Çünkü o hakaretler aynı zamanda cinsel kimliğinizi kabul etmenizde, 'Evet ben eşcinselim' demenizde size mani olan toplumsal ikazlar...
    Aslan: Bir baba için erkekliğine saldırıdır çocuğunun eşcinsel olması... 'Ben ne hata yaptım?' diye düşünüyorlar. Eğer eşcinsellik bir tercih olsaydı, onların hataları yüzünden eşcinsel olmuş olabilirdik, ama eşcinsellik bir yönelim. iki yüzlü kurallar uygulanıyor.
    Bursa'da olan olaylarda bize küfreden insanlar iki yüzlü. Travestilere sorun yattığınız birlikte olduğunuz insanlar kimler diye... 'Ülkücüler, dinciler'. Bu adamlar sokakta eşcinsele tahammül edemiyorlar. iki yüzlülüğümüz, bizim baskıcı, totaliter, demokratik olmayan ahlaki değerlerimizden kaynaklanıyor bence. Kimse kimsenin eşcinsel olabileceğini düşünmüyor.
    O yüzden en yakınınızdaki oğlunuz 'Eşcinselim' dediğinde inanılmaz bir travma yaşıyorsunuz.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 619.
    0
    ananısını bacısını gibtimin pici
    ···
  20. 620.
    0
    birinci nesil bot
    ···