1. 176.
    0
    haketti nickli yazarın annesinden geliyor
    mokordede isimli yazarin annesinden geliyor:
    oğlum bir eşcinsel

    türkiye’de eşcinsel olmak yeterince zorken eşcinsel annesi olmak kolay mı?

    17 yaşındaki oğlunun eşcinsel olduğunu söylemesiyle bu gerçekle yüzleşen güler g. elele aracılığıyla annelere sesleniyor: "lütfen çocuklarınızı dinleyin. belki onlar yerine asıl değişmesi gerekenler sizlersiniz.

    49 yaşında, hayatını çocuklarına adamış bir anne güler g. her türk annesi gibi... eşi emekli albay. oğlu tolga 22, kızı ise 29 yaşında. güler hanım, tolga’nın "ben eşcinselim" diyerek ailesine açılmasının ardından yaşadığı travmayı anlattı. yaşadıklarını ve hislerini zaman zaman gözyaşları içinde sözlere dökerken bir yandan da durumu kabullenmenin bir anne için ne kadar zor olduğunu tekrarlayıp durdu. ama geçen beş yıl ona çok şey öğretmiş. en önemlisi oğlunu yeniden kazanmış.

    "sürekli onları gözlemler, onları izler, onların önündeki engelleri kaldırmak için çabalardım" diyor güler hanım çocuklarını büyüttüğü yılları anlatırken: "onlarla nefes alıyordum adeta. hatta çocuklarım okula giderken onların ayakkabılarını bağlardım."

    güler hanım çocuklarını büyütürken bütün ilgisini ve sevgisini hissettirmiş onlara. ancak oğlu tolga 17 yaşına geldiğinde bir şeylerin ters gittiğini hissetmeye başlamış: "insan çocuğunu bu kadar yakından izlerken hiçbir şeyi gözden kaçırmıyor. oğlum 17 yaşına geldiğinde ondaki huzursuzluğu, gerginliği iyice hissetmeye başladım. sürekli üstü kapalı konuşmalar, zaman zaman okula gitmek istememeler, kızlarla ilgili bir şeyler sorduğumuzda üstü kapalı konuşmalar, çekip odasına gitmeler... "

    kısacası oğlunun hayatında bir tuhaflık olduğunun farkına varıyor: "aklıma bazı şeyler gelir gibi oluyordu ama asla düşünmek bile istemiyordum. ama bu gerginlik ailemizi de geriyordu. neler olduğunu konuşmamız gerekiyordu oğlumla."

    6 ilk itiraf

    "o günü çok iyi hatırlıyorum. bütün gün bunu ona nasıl sorabilirim, nasıl yapabilirim diye içim içimi yedi. ya korktuğum cevap gelirse, kafamda binlerce soru ve korkuyla bir an önce sorayım ve anlayayım diyordum. tolga okuldan geldiğinde aile toplantısı başladı. eşimle konuşmalarımızı o yöne kaydırmaya başladık. önce cevap vermedi. sonra inkar etti, bir süre sonra ’eğer öyleysem ne olur, çok üzülür müsün anne’ diye sorunca... uzun süren sancılı saatlerden sonra ’evet, anne ben eşcinselim, erkeklerden hoşlanıyorum’ dedi oğlum bana. o an tüm dünya başıma yıkılmıştı, sanki dünya durmuştu. kulaklarım asla kabul etmiyordu. eşim de ben de ağlıyorduk. çok sarsıcıydı.

    art arda sorular sormaya başladım oğluma. onun cevabı ise ’ben küçüklüğümden beri böyle hissediyorum, anaokulunda da böyleydim. ben kendi cinsime ilgi duyuyorum’ şeklindeydi. tüm bu cümleler bir tokat gibi çarpıyordu yüzüme. o an içime saplanan acı, babamı kaybettiğimde yaşadığım acının aynısıydı. kaybetme acısı! 17 senedir tanıdığım oğlumu kaybetmiştim sanki. sahiplendiğin, kendini onunla var ettiğin bir şeyi kaybetme acısıydı. o ise çok çaresiz duruyordu karşımızda. "

    güler hanım’ın oğlunun bu itirafından sonra düşündüğü tek şey, ben şimdi ne yapabilirim olmuş. günler, geceler geçmek bilmemiş. "hemen bir şeyler yapmalıydık. doktor, tedavi, bunun bir çaresi olmalıydı. konu hakkında hiçbir bilgim yoktu. cinsel tacizler, tecavüzler sonucu çocukların bu tarafa bir yönelimi olabileceğini duymuştum sadece. ertesi gün ailece pgiboloğa gittik. önce bizimle yalnız konuştu doktor, sonra tolga’yla yalnız konuşmak istedi. doktorun bize söylediği bu gerçeği kabullenmemizdi, ama asla rahatlamıyordum. çünkü olayın şokunu hálá atlatamamıştım. o günden sonra hayatımda tüm değerlerimin yıkıldığını düşündüm."

    "ben, eşim ve oğlum düzenli pgiboloğa gitmeye başladık. doktor sanki bir kurtarıcı gibiydi benim için. çünkü hálá çare arıyordum ve doktora kendimi teslim etmiştim. kulaklarınızın kabul etmediği bir şeyi içinize kabul ettirmek o kadar zordu ki. terapistimizle konuşa konuşa biraz kendime gelmeye başladım."

    6 oğlumun sevgilisi erkek!

    sonra eşcinsellik kavrdıbını öğrenmeye sarılmış güler hanım. bu konuyla ilgili ne varsa okumaya başlamış, sürekli araştırmış: "öğrendiğim günün ertesi ona bakışlarım bile değişmişti. yepyeni bir tolga duruyordu karşımızda. oğlumu yeniden keşfediyordum. o ne hissediyordu, ne yaşıyordu? aslında kitaplarda yeni oğlumu arıyordum. 17 yaşına kadar bildiğim, sonra yeniden tanıdığım o çocuğu arıyordum. büyük bir heves ve gayretle.

    tolga’nın terapileri yaklaşık bir buçuk sene sürdü. artık hayatımız yeniden şekillenmeye başlıyordu. bu rahatlamayla oğlum da kendini bulmaya başladı. biz yeni tolga’yı keşfetmeye başladık. ondan bu konuyla ilgili somut bir şeyler duyduğumda ise bu gerçeği kabullen diye bir çivi daha çakılıyordu beynime."

    "terapistimizin oğlumuzun sevgilisiyle tanışmamız gerektiğini söylediği an da bunlardan biriydi. internetten bir çevre edinmişti kendine tolga. oradaki arkadaşlarıyla paylaşıyordu yaşadıklarını. biz de artık partneriyle tanışmaya hazır hissediyorduk. ilk sevgilisiyle tolga’nın terapiye devam sürecinde tanıştık. bir bayram günüydü, herkes çok heyecanlıydı. bir bayram ziyareti gibi oldu. elinde çiçekleriyle gelmişti oğlumun erkek arkadaşı. bize kendini, sıkıntılarını anlattı. o gün hepimiz bir ’ilk’i yaşıyorduk ve nasıl davranacağımızı bilemiyorduk. çocuğumdan başka bir eşcinselle konuşmamıştım daha önce. kızım, erkek arkadaşı olduğunda tanıştırırdı bizi, şimdi oğlumun da bir erkek arkadaşı vardı.

    insan bilmediği şeyden daha çok korkuyor. daha sonra görüşmeye başladık. yemeklere çıktık. zamanla ailemizden biri gibi oturur, konuşur hale geldik. çok tuhaf bir durumdu. aradan beş sene geçti. tolga şimdi 22 yaşında. tolga’nın şimdiki sevgilisi aslan’la da aramız gayet iyi. tolga da şu an istediği kadar özel hayatını paylaşabiliyor benimle. onlar kendilerini çok önce keşfetmiş çocuklar. çok bilinçliler. onlar da bize saygı gösteriyorlar. kendi ölçülerini bilerek davranıyorlar yanımızda. onlar cesaretle ilerliyorlar, biz de anne ve baba olarak onların arkalarından ilerliyoruz."

    gerçek sevgi kabullenicidir

    "oğlumun eşcinsel olduğunu asla kabul edemem" derken şimdi başka eşcinsel annelerine sesleniyor güler hanım: "lütfen çocuklarınızı dinleyin, onlara yakın olun. belki onlar yerine asıl değişmesi gereken sizlersiniz. bu çevre dediğimiz, toplum dediğimiz, kurallarına uymaya çaba sarfettiğimiz sistemin hatalı olabileceğini düşünün. gerçek sevgi kabullenicidir."

    eşcinsel annesi olmak korkutucu değil

    güler hanım bu gerçekle yaşamaya alışmış artık. "insan her şeyi kabulleniyor hayatta" diyor. hatta son zamanlarda tolga’nın uzun süredir üyesi olduğu lambdaistanbul’a gidip geliyor.

    lambdaistanbul, eşcinsel, biciksüel, travesti ve transciksüellerin yaşadıkları sorunları çözebilmek, kendi aralarında dayanışmayı örgütlemek ve eşcinsellere yönelik olumsuz bakış açılarını değiştirmek için oluşturulmuş bir dernek. güler hanım şimdilerde anne babaları bu konu hakkında bilinçlendirmek ve bu konu hakkında açıkça konuşabilmek için bir toplantı yapmayı düşünüyor lambdaistanbul’da.

    çocuğu eşcinsel olan ve bununla yüzleşemeyen bütün aileleri de davet ediyor: "çünkü ailelerine açılamayan o kadar çok çocuk var ki. eşcinsel annesi olmak korkutucu bir şey değil. bir yandan şükrediyorum oğlumu kaybetmedim, bir yandan bunu paylaşabilecek cesareti kendinde bulduğu için oğluma hayranlık duyuyorum. insan her şeye alışıyormuş. bütün bunlar bana koşulsuz sevmeyi öğretti. yani insanı olduğu gibi, karşılık beklemeden sevmeyi."
    Tümünü Göster
    ···
  2. 177.
    0
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmos
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursun
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolurs
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolur
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemol
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersem
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiberse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibers
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiber
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibe
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigib
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenisi
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenis
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorseni
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsen
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimors
    yarramınkafasımorzütünündeliğimor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimo
    yarramınkafasımorzütünündeliğim
    yarramınkafasımorzütünündeliği
    yarramınkafasımorzütünündeliğ
    yarramınkafasımorzütünündeli
    yarramınkafasımorzütünündel
    yarramınkafasımorzütününde
    yarramınkafasımorzütününd
    yarramınkafasımorzütünün
    yarramınkafasımorzütünü
    yarramınkafasımorzütün
    yarramınkafasımorzütü
    yarramınkafasımorzüt
    yarramınkafasımorgö
    yarramınkafasımorg
    yarramınkafasımor
    yarramınkafasımo
    yarramınkafasım
    yarramınkafası
    yarramınkafas
    yarramınkafa
    yarramınkaf
    yarramınka
    yarramınk
    yarramın
    yarramı
    yarram
    yarra
    yarr
    yar
    ya
    y

    .. .. ………………………………………………………._¸„„„„„„_
    …………………….………………………... „--~*'¯……………….'
    ………….………………………………… („-~~--„¸_………….,/ì'ì
    …….……………………………….¸„-^"¯ : : : : ::: : :¸-¯"¯/'
    ……………………¸„„-^"¯ : : : : :: : : : : : : : '¸„„,-"
    • *¯¯¯'^^*^*'"¯ : : : : : : : : : : : : : :¸-"
    .:.:.:.:.„-^" : : : : : : : : : : : : : : : : :„-"
    :.:.:.:.:.:.:.:.:.:.: : : : : : : : : : ¸„-^¯
    .::.merhaba. : : : : : : : ¸„„-^¯
    :.' : : ' : : : : : : : ;¸„„-~"¯
    :.: : : : : :**/*'ì¸'¯
    :.': : : : :"-„ : : :"
    .:.:.: : : : :" : : : : ,
    :.: : : : : : : : : : : : 'ì
    : : : : : : :, : : : : : :/
    "-„_::::_„-*__„„~"
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmos
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursun
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolurs
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolur
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemol
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersem
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiberse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibers
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiber
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibe
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigib
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenisi
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenis
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorseni
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsen
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimors
    yarramınkafasımorzütünündeliğimor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimo
    yarramınkafasımorzütünündeliğim
    yarramınkafasımorzütünündeliği
    yarramınkafasımorzütünündeliğ
    yarramınkafasımorzütünündeli
    yarramınkafasımorzütünündel
    yarramınkafasımorzütününde
    yarramınkafasımorzütününd
    yarramınkafasımorzütünün
    yarramınkafasımorzütünü
    yarramınkafasımorzütün
    yarramınkafasımorzütü
    yarramınkafasımorzüt
    yarramınkafasımorgö
    yarramınkafasımorg
    yarramınkafasımor
    yarramınkafasımo
    yarramınkafasım
    yarramınkafası
    yarramınkafas
    yarramınkafa
    yarramınkaf
    yarramınka
    yarramınk
    yarramın
    yarramı
    yarram
    yarra
    yarr
    yar
    ya
    y

    .. .. ………………………………………………………._¸„„„„„„_
    …………………….………………………... „--~*'¯……………….'
    ………….………………………………… („-~~--„¸_………….,/ì'ì
    …….……………………………….¸„-^"¯ : : : : ::: : :¸-¯"¯/'
    ……………………¸„„-^"¯ : : : : :: : : : : : : : '¸„„,-"
    • *¯¯¯'^^*^*'"¯ : : : : : : : : : : : : : :¸-"
    .:.:.:.:.„-^" : : : : : : : : : : : : : : : : :„-"
    :.:.:.:.:.:.:.:.:.:.: : : : : : : : : : ¸„-^¯
    .::.merhaba. : : : : : : : ¸„„-^¯
    :.' : : ' : : : : : : : ;¸„„-~"¯
    :.: : : : : :**/*'ì¸'¯
    :.': : : : :"-„ : : :"
    .:.:.: : : : :" : : : : ,
    :.: : : : : : : : : : : : 'ì
    : : : : : : :, : : : : : :/
    "-„_::::_„-*__„„~"yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmosm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmos
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunmo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursunm
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursun
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolursu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolurs
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolur
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemolu
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemol
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersemo
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibersem
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiberse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibers
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigiber
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigibe
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenigib
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenisi
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsenis
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorseni
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorsen
    yarramınkafasımorzütünündeliğimorse
    yarramınkafasımorzütünündeliğimors
    yarramınkafasımorzütünündeliğimor
    yarramınkafasımorzütünündeliğimo
    yarramınkafasımorzütünündeliğim
    yarramınkafasımorzütünündeliği
    yarramınkafasımorzütünündeliğ
    yarramınkafasımorzütünündeli
    yarramınkafasımorzütünündel
    yarramınkafasımorzütününde
    yarramınkafasımorzütününd
    yarramınkafasımorzütünün
    yarramınkafasımorzütünü
    yarramınkafasımorzütün
    yarramınkafasımorzütü
    yarramınkafasımorzüt
    yarramınkafasımorgö
    yarramınkafasımorg
    yarramınkafasımor
    yarramınkafasımo
    yarramınkafasım
    yarramınkafası
    yarramınkafas
    yarramınkafa
    yarramınkaf
    yarramınka
    yarramınk
    yarramın
    yarramı
    yarram
    yarra
    yarr
    yar
    ya
    y

    .. .. ………………………………………………………._¸„„„„„„_
    …………………….………………………... „--~*'¯……………….'
    ………….………………………………… („-~~--„¸_………….,/ì'ì
    …….……………………………….¸„-^"¯ : : : : ::: : :¸-¯"¯/'
    ……………………¸„„-^"¯ : : : : :: : : : : : : : '¸„„,-"
    • *¯¯¯'^^*^*'"¯ : : : : : : : : : : : : : :¸-"
    .:.:.:.:.„-^" : : : : : : : : : : : : : : : : :„-"
    :.:.:.:.:.:.:.:.:.:.: : : : : : : : : : ¸„-^¯
    .::.merhaba. : : : : : : : ¸„„-^¯
    :.' : : ' : : : : : : : ;¸„„-~"¯
    :.: : : : : :**/*'ì¸'¯
    :.': : : : :"-„ : : :"
    .:.:.: : : : :" : : : : ,
    :.: : : : : : : : : : : : 'ì
    : : : : : : :, : : : : : :/
    "-„_::::_„-*__„„~"
    Tümünü Göster
    ···
  3. 178.
    0
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    Tümünü Göster
    ···
  4. 179.
    0
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    Tümünü Göster
    ···
  5. 180.
    0
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    Tümünü Göster
    ···
  6. 181.
    0
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    ANASININ AMINI gibTiĞiMiN huur COCUUUUUUUUUU
    Tümünü Göster
    ···
  7. 182.
    0
    huur çocuğu dıbına kodumun bini
    ···
  8. 183.
    0
    huur cocugu
    ···
  9. 184.
    0
    huurcocuklari yeter lan
    ···
  10. 185.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  11. 186.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  12. 187.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  13. 188.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  14. 189.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  15. 190.
    0
    masturbasyon zararlı mıdır?
    eğer kişinin sosyal yaşantısını ,normal ciksüel ilişkilerini bozacak düzeyde değil ise zararsızdır.

    kişi eğer bir ciksüel partneri varsa, o olmadığı zamanlarda masturbasyon yapabilir ama bunun sayısı ve sıklığı partnerine olan arzusunu etkilemeyecek şekilde olmalıdır.

    eğer kişinin düzenli ciks partneri yoksa veya hiç partneri yoksa, arzu ettiği sürece, hissettiği sıklıkta masturbasyon yapabilir.

    masturbasyonun kadında veya erkekte hiç bir fiziksel (bedensel) kötü tesiri yoktur, aksine rahatlamayı ve gevşemeyi sağlar. ayıp değil bir gerekliliktir. toplumda söylenen diğer her şey tamamen uydurmadır:

    - yok sivilce yapar,
    - gözleriniz kör olur,
    - boy uzamasını durdurur,
    - i̇leride çocuğunuz olmaz,
    - kızlarda adet düzenini bozar,
    - erkeklerde ileride sertleşme sorunu yaratır,
    - penis boyunun uzamasını durdurur gibi söylentiler ve bilgiler ve buna benzer her şey tamamen uydurmadır.

    dilediğiniz yer ve zamanda tabii ki başkalarının haklarına (kişisel veya kanuni) saygı duyarak, kimseye zarar vermeden masturbasyon yapabilirsiniz. bu sizin hakkınız ve bedensel özgürlüğünüzdür.

    özellikle bazı gençler masturbasyon sonrası suçluluk duygusuna kapılırlar, bu yaptığınızdan suçluluk duymak anlamsız ve de gereksiz bir duygudur; ayıp, yasak, kötü, size veya başkasına zarar vermeyen, yalnızca sizin bedeninizi ve hislerinizi ilgilendiren bir şeyden huzursuz olmanın gereği yoktur. bu bir ihtiyaçtır, bundan utanmayınız, suçluluk duymayınız.

    yalnız masturbasyon sizin için kaçınılmaz bir olay, bir tutku haline gelmişse, normal cinsel ilişkiye tercih ediyorsanız, veya normal ciksten partnerinizden zevk alamayıp masturbasyona yöneliyorsanız bir cinsel tedavi merkezine başvurup bu alışkanlığınızı veya tercihinizi değiştirmek için öneri ve tedavi almalısınız.

    masturbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak:

    genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, masturbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:

    sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır. bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır. bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar. bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra -ki bu süre kişiden kişiye değişir (4 ila 15 gün)-, erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve de toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.

    erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.

    erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak masturbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. gene erkekler masturbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. veya sertleşmiş penise su tutarak da masturbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkanlarda bulunmakta ve kulanılmaktadır. kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.

    kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekaret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.

    kadınlarda masturbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. sadece göğüslerine dokunarak dahi masturbasyon yapabilirler.

    fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. vajendeki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.

    genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. bakire olan kadınlar genelde bu şekilde masturbasyon yaparlar. ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.

    ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı ciks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.

    bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak masturbasyon yaparlar.

    duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile masturbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.

    anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.

    özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. bu yüzden gerekli olan masturbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.

    yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.

    bebeklerde de bazen masturbasyon benzeri davranışlar görülebilir, bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir.

    peki çocuklarımıza nasıl davranalım?

    i̇lk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim, eğer siz de bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere başvurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. en önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye, "arkadan ilişki kuranlar kanser olur" diye korkutulup yönlendiren bir hastamın "kabız olursam da aynı etki olur, kanser olurum, ölürüm" fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre pgibiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.

    onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiçbir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın, o da anlayacaktır. veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? en önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onların da bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

    dr. cenk kip
    Tümünü Göster
    ···
  16. 191.
    0
    şərq tarixində müdrik, uzaqgörən vəzir deyəndə iki şəxs ağıla gəlirsə, biri nizamülmülkdür. məşhur səlcuqi sultanları alparslan va məlikşahın vəziri olmuş bu şəxs dövlətin iqtisadi qüdrətinin artmasında, qoşunun möhkəmlənməsində, ölkənin mədəni həyatında çox mühüm rol oynayıb.
    eyni zamanda o, diribaş korrupsioner, rəqiblərini məhv etmək üçün istənilən üsula əl atan sərvaxt məmur, proteksionist.,. olub. nizamülmülkün bu xüsusda «ilk kövrək addımları» barədə «vəzirin tərcümeyi-halı» adlı bir kitabda yazılır: «bir ara xacə (nizamülmülk) bəlx əmiri ibn şadanın yanında katiblik edirdi. vaxtaşırı ibn şadan xacəyə deyirdi: «ey həsən, yaman kökəlibsən». sonra nəyi varsa əlindən alıb deyərdi: «sən katibsən, qələmin sənə bəsdir». bir qədər işləyəndən sonra əmlakı müsadirə edildi, özü isə tutulmamaq üçün qaçıb aradan çıxdı». amma bütün bunlar onun üçün bir məktəb olur. o, saray sirlərini, yaltaqlıq, nifaq salmaq, ürəyə girmək, kiçik və böyük məmurlarla necə davranmaq və s. dərindən öyrənmişdi. dövlət işləri üçün önəmli fəaliyətləri olsa da, öz məqsədinə çatmaq üçün heç bir tədbirdən, yeri gələndə xəyanət və cinayətlərdən də çəkinmirdi. nəhayət, öz rəqiblərini bir-bir vuraraq vəzirliyə kimi yüksəldi.
    ···
  17. 192.
    0
    səlcuqlu tüklərin böyük, ədalətli və əzəmətli dövlətində özünə yer tutmaq üçün fars zadəganları xüsusi canfəşanlıq göstərirdilər. hətta belə rəvayət var ki, ömər xəyyam, həsən sabbah və nizamülmülk orta məktəbdə oxuyanda söz verirlər ki, əgər biri mövqe qazansa, o birilərini himayə etsin. amma həsən sabbahla nizamülmülk arasında olan münasibətin dostluğa heç bir dəxli yoxdur. belə ki, sabbah saraya gələndən bir az sonra nizamülmülklə toqquşmalı olur. məlumata görə, vergi və maliyyə işləri ilə tanış olan həsən sabbah bu qərara gəlir ki, çoxlu yeyinti və mənimsəmə var, bunları üzə çıxarsa, özünə yaxşı mövqe qazana bilər. o, saraya nizamülmülkün təqdimatı ilə gəldiyindən böyük nüfuz qazanmışdı. amma bu, nizamülmülkdə qısqanclıq doğurur. bir gün sabbah sultanın qulağına çatdırır ki, maliyyə işlərində yoxlama aparmaq lazımdır. təcrübəli nizamülmülk yoxlamaya altı ay vaxt lazım olduğunu deyir. həsən sabbah isə iki həftə vaxta bu işi çözəcəyini bildirir. hesabatın belə qısa müddətdə baş tutması nizamülmülkün sonu demək idi. ona görə o, yaxın adamlarını sabbahın qrupuna daxil edir. onlar hər şey haqda onu xəbərdar edir, sonra vərəqləri bir dəftərdən başqasına qoymaqla hər şeyi pozurlar. hesabat günü məlum olur ki, hər şey alt-üstdür. sabbah rüsvay olur və şahın hüzurundan qovulur. bundan qeyzlənən həsən əvvəl misisrə qaçır, sonra ələmut qalasına çəkilir, gizli terrrorçu təşkilat yaradır və səlcuqilərə qarşı mübarizə aparır. o, türklərlə mübarizə üçün çox orijinal metod seçir: elan edir ki, türklər adəmdən əmələ gəlməyiblər. onlar cindən törəyiblər və onları və onlara xidmət edənləri öldürməklə cənnətə düşmək olar. o, nizamülmülkə də «borclu qalmır». ömrünün qoca çağlarında vəzir onun göndərdiyi terrorçunun əli ilə öldürülür. bu barədə sonra.
    ···
  18. 193.
    0
    Haketti nickli yazarın, takma isim kullanarak verdiği bir röportaj geliyor:

    Eşcinseller 'aşk'ı anlatıyor

    17'sindeyken 'Ben eşcinselim' diyen Tolga'yı ailesi dışlamadı. Annesiyle birlikte terapiye gittiler. Albay baba oğlunun ilk sevgilisine 'Ona zarar vermeyeceksin' diye tembih etti. Tolga, rahat ve mutlu bir genç

    Tolga ve Aslan iki yıla yakındır birlikteler. ikisi de üniversitede sanat eğitimi görüyor. Tolga, eşcinsel olduğunu 17 yaşındayken ailesine söylemiş. Aslan ise henüz ailesine açılamamış. Tolga'yla ailesinin yaklaşımını ve birlikte neler yaşadıklarını konuştuk.
    Nasıl geçti okul yıllarınız?
    Çok alay ediliyordum. ilk mastürbasyonumu 14'ümde yaptım ki bu bir erkek çocuk için geç sayılabilecek bir yaş. ciksüel dürtülerimle yüzleşmeyi olabildiğince geciktirdim. Hep erkeklerle ilgili fanteziler kuruyordum. Orta 2'de benimle ilgili bir tahtaya bir tekerleme yazmışlardı, sınıfa girince erkek çocuklar hep bir ağızdan bunu söyleyip bana güldüler. Bunu yapan çocuğun üzerine yürüdüm, yumruklaştık. Eşcinsel olduğunu hissettiğim bir arkadaşımla birbirimizi korur kollardık. Başka sınıflardan sırf beni görmek için gelenler olurdu, 'Top Tolga burada mı?' diye...
    Ne zaman 'Eşcinselim' dediniz?
    internetle birlikte hayatım değişti, erkek bedenlerine bakıyor ve etkileniyorum. Ama suçluluk duygusuyla hemen kapatıyorum. interneti babam da kullanır korkusuyla... Çok çelişiyordum kendimle, acaba benim duygularım mı hatalıydı, yoksa toplumun dayattığı ve meşru saydığı sadece karşı cinsle birlikte olunma zorunluluğu mu? Bir partiye gittim, orada bir kızla el ele tutuştum. Aslında 'Heterociksüel olmak istiyorum' diye diretiyorum. Ama okulda çocuklar yanında mastürbasyon yapıyor, penis görüyor ve haz alıyorsun. O gece partideki o kızla öpüştüm ama hiçbir şey hissetmedim. Bir hafta sonra annem bana gelip 'Bir kızla öpüşmüşsün, niye bana söylemedin?' diyor. Tüm ciks olaylarını annemle konuşurum, çünkü babamın benimle bu tür konuları konuşacak cesareti hiç olmadı. Bir gün annemin yanında eşcinselliği savunan bir konuşma yaptım. Ertesi gün eve gelince 'Tolga konuşmamız lazım' dedi babam. 'Bize anlatacağın bir şey var mı?' diye başladılar, soru üstüne soru. Beş saatlik sorgunun sonunda 'Eşcinselim' dedim. Katıla katıla ağlıyorum.
    Babanızın tepkisi ne oldu?
    Babam albay!.. 'Ne yapacağız şimdi?' dedi. 'Birinden yardım almalıyız' dedi annem. Pgibolağa hep birlikte gittik. Acayip bir yabancılaşma var evde. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyorlar, ama karmakarışık kafaları. Daha ilk görüşmede pgibolog bana ailemin önünde mastürbasyon yapıp yapmadığımı sordu. Yaptığımı söyleyince 'Mastürbasyon yaparken erkekleri mi düşünüyorsun, kadınları mı?' diye sordu. 'Erkekleri' deyince odadan çıkmamı istedi. Daha sonra beni çağırdı ve 'Annen ve babanla konuştum. Sana hiçbir şekilde karışmayacaklar' dedi. Sadece ben değil, annem de terapiye başladı.
    Evde neler değişti?
    Beni aşırı derecede kontrol etmeye başladılar. Sürekli koruma ve kollama hali. Terapiye iki yıla yakın devam ettim. O sırada üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Sınavı kazandım, şimdi resim eğitimi görüyorum. Annem, hayalinde kurguladığı oğlunu bir müddet geri istedi. Aslında annemin istediği, her erkek annesine toplum tarafından dayatılan anneliğe dair arzulardı; askerlik, evlilik, çocuk sahibi olma... Annem çok zorlandı kendi içinde, kişisel gelişimle ilgili kitaplar okumaya başladı. Bir gün pgiboloğumun önerisiyle babamla ben bira içmeye gittik. 15 dakikanın sonunda babam 'Sakın anal ilişki yapma, ben buna dayanamam' dedi. Şu an bildiği halde kendini rahatlatmaya çalışıyor. Sonra maskeler düştü. Annem ne kadar kontrolcü olduğunu anladı ve bana 'Artık seni bugüne kadar kafamda kurduğum oğlum Tolga olarak değil, seni bir birey olarak kabul ediyorum. Sen benim hayal ettiğim oğlum değilsin' dedi. Beni yeniden keşfetti. Babam ise 'Sen beni bu düşünceyle öldüreceksin' dedi. Babamın bu tepkisini şimdi anlayabiliyorum. Çünkü eşcinsel bir çocuğu olması onun erkekliğini zedeliyordu. Aslında kendinde, kendi erkekliğinde arıyordu hatayı. Babam annemi beni koruduğu için çok suçladı. Annem babama 'Oğlunun eşcinsel olduğunu kabullenemiyorsun' dedi.
    ilk cinsel deneyimi kiminle yaşadınız?
    2000'de internette biriyle tanıştım. Ozan, benden 10 yaş büyüktü. Taksim'de buluştuk. Erkeksi birini arıyordum. Görüntüsü iyiydi. Deneyimli olduğu için onunla rahat edebileceğimi düşündüm. Tanışmamızın haftasında bizim eve geldi. Bir şirkette ihracat müdürü, iyi bir ailesi var. Babam onunla yalnız konuşmak istedi. 'Kesinlikle Tolga'nın kılına zarar gelmesini istemiyorum' diye öğütler vermiş. Şu an ona hem acıyorum, hem çok kötü oluyorum. Ona çok haksızlıklar yaptım. Bir ara intihara kalkıştım. Artık babama hiç tepki vermiyorum, çünkü kalp hastası. Ozan'la bir buçuk ay bir şey yaşamadık. Çünkü vücudumu paylaşmaktan, çıplak kalmaktan korktum. ilk gecemiz çok güzeldi, her yer mumlarla doluydu. Ona teşekkür borçluyum o gece için. Ama ilişkimiz giderek zorlaştı. Homofobikti. Suçluluk duyuyordu eşcinsel olduğu için.
    Eşcinsel olduğunu gizlemiş mi?
    Eşcinsel olduğu anlaşılmasın diye kızlarla çıkmış. Maskülen bir tip. Her erkeksi gördüğünüzü heterociksüel zannetmeyin. Zaten iki adı vardı. Birinci adı dışardaki hayatı kontrol ediyordu, Ozan'ı eşcinseller arasında kullanıyordu. Ancak benimle yan yana yürümekten hoşlanmıyordu. Çünkü insanların feminen hareketlerimden dolayı beni, dolayısıyla onu da eşcinsel olarak nitelendirmelerinden korkuyordu. Kendini kadınsı bulmayan birçok eşcinselin homofobik olmasının nedeni de budur zaten. Ülkemizde sokakta eşcinsel yok, yatakta eşcinsel var. Ozan, bana 'Elini kolunu düzelt' dedi, 'Sesini kalınlaştır' dedi. Ancak ailem benim hareketlerime hiç karışmamıştır. ilişkimiz tükenmeye başladı. Kavgalar kıyametler. Üç yılın sonunda eften püften bir nedenden dolayı ayrıldık. Aslan'la tanışana kadar önemsiz ilişiklerim oldu.
    Aslan'la ilişkiniz nasıl başladı?
    Tolga: Aslan'ı ilk kez bir gaybarda gördüm. Çok hoşlandım. Yakışıklı. Tam bana uyan biri, hem feminen hem de maskülen olabilen, ikisinin ortası da olabilen, rengârenk yani... Onunla erkeksi sevgili arama düşlerimden de vazgeçtim. Kafamdaki duvarlar artık yıkılıyordu. Hem kendimi yeniden keşfediyor, hem de deneyimlediğim her şeyi eleştiriyor, neyi neden yaptığımın hesabını kendime veriyordum. Amacımız günlük hayatta gördüğümüz kadın-erkek rollerini ilişkimize sokmamaktı. Eşcinselliğini kendine itiraf edeli daha yeniydi değil mi Aslan?
    Aslan: Tolga'dan 11 ay önce ilk kez beraber olduğum gencin annesi bizi yatakta yakaladı. Çocuk benden hemen ayrıldı. Ben çok kötü üç ay geçirdim. Daha sonra bir başkasıyla oldum ve yine tokat yedim. Tolga bana güven verdi, dünya görüşümüz uyuşuyordu.

    'Artık bana top diye laf atıldığında üzülmüyorum'
    Ailenizin Aslan'a yaklaşımı nasıl?
    Tolga: Babam bugüne kadar eve giren arkadaşlarımın hepsinin eşcinsel olduğunu biliyor, hepsini çok seviyor. Ama Aslan'ı çok daha fazla seviyor. Babam belki bir kızla beraber olurum ihtimalini yaşıyor. Ama o onun ihtimali. Annem ise bana 'Sen bana bir hediyesin' der. 'Sen olmasan transfobimi, homofobimi yenemeyecektim' der. Annemin sadece düşüncelerinin değil, cinsel hayatının değiştiğinden eminim.
    Aslan: Haftada iki üç gün onlarda kalırım.
    Tolga: Aynı odada kalıyoruz. Annem Aslan'ın evinde bu ilişkiyi yaşayamayacağımızı biliyor. 'Keşke babama söylemeseydim' dediğim zamanlarda annem 'iyi ki söyledin, iyi ki kafasını karıştırdın. Sakın sen üzülme' der. Eskiden biri bana 'top' diye laf attığında üzülüyordum. Oysa Aslan 'Üzülmeyeceksin' dedi. Çünkü o hakaretler aynı zamanda cinsel kimliğinizi kabul etmenizde, 'Evet ben eşcinselim' demenizde size mani olan toplumsal ikazlar...
    Aslan: Bir baba için erkekliğine saldırıdır çocuğunun eşcinsel olması... 'Ben ne hata yaptım?' diye düşünüyorlar. Eğer eşcinsellik bir tercih olsaydı, onların hataları yüzünden eşcinsel olmuş olabilirdik, ama eşcinsellik bir yönelim. iki yüzlü kurallar uygulanıyor.
    Bursa'da olan olaylarda bize küfreden insanlar iki yüzlü. Travestilere sorun yattığınız birlikte olduğunuz insanlar kimler diye... 'Ülkücüler, dinciler'. Bu adamlar sokakta eşcinsele tahammül edemiyorlar. iki yüzlülüğümüz, bizim baskıcı, totaliter, demokratik olmayan ahlaki değerlerimizden kaynaklanıyor bence. Kimse kimsenin eşcinsel olabileceğini düşünmüyor.
    O yüzden en yakınınızdaki oğlunuz 'Eşcinselim' dediğinde inanılmaz bir travma yaşıyorsunuz.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 194.
    0
    ananısını bacısını gibtimin pici
    ···
  20. 195.
    0
    birinci nesil bot
    ···