0
ürkiye, resmî adıyla türkiye cumhuriyeti (yardım·bilgi)[1] başkenti ankara olan ve kuzey yarımkürede eski dünya karaları denilen avrupa, asya ve afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülkedir. ülke topraklarının bir bölümü anadolu yarımadası'nda, bir bölümü ise balkan yarımadası'nın uzantısı olan trakya'da bulunur. ülkenin üç yanı akdeniz, karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan boğazlar ile marmara denizi ve ege denizi ile çevrilidir. komşuları yunanistan, bulgaristan, gürcistan, ermenistan, azerbaycan (nahçıvan özerk cumhuriyeti) ile, i̇ran, irak ve suriye'dir.
türkiye, osmanlı devleti'nin i. dünya savaşı sonunda yenilmesinden sonra, osmanlı devleti'nin yerine kurulan ardıl devletler içinde tek bağımsız devlet olarak[27][28] devletin türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde mustafa kemal atatürk önderliğindeki halkın büyük mücadelesi ile kurulmuştur. arnold joseph toynbee gibi bazı tarihçiler ise türkiye'nin (başlıca ardıl olmak bir yana) tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.[29] 29 ekim 1923 tarihinde cumhuriyeti ilan eden türkiye büyük millet meclisi, türkiye cumhuriyeti devletinin kurucu iradesinin sahibidir.
türkiye, aralarında birleşmiş milletler, kuzey atlantik antlaşması örgütü, avrupa konseyi, i̇slam konferansı örgütü, ekonomik kalkınma ve i̇şbirliği örgütü, avrupa güvenlik ve i̇şbirliği teşkilatı, dünya ticaret örgütü, karadeniz ekonomik i̇şbirliği örgütü, ekonomik i̇şbirliği örgütü gibi birçok uluslararası örgüte üyedir.[30]. 3 ekim 2005 tarihinden itibaren avrupa birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır.[31] türkiye, siyaset bilimciler ve ekonomistlere göre bir bölgesel güçtür.[32][33]
konu başlıkları [gizle]
1 kökenbilim
2 geçmiş
3 siyasal hayat
3.1 çok partili dönem
3.2 yönetim biçimi
4 dış politika
4.1 atatürk döneminde dış politikalar
4.1.1 türkiye ve milletler cemiyeti
4.1.2 sadabat paktı
4.1.3 balkan antantı
4.2 atatürk sonrası dış politika
4.2.1 birleşmiş milletler, nato ve ab
4.2.2 türkiye ve avrupa birliği
4.2.3 kıbrıs barış harekâtı
5 ordu
6 türk milleti
7 demografi
7.1 türkiye'nin en kalabalık i̇lleri
7.2 nüfusun yaşa oranları
7.3 i̇nanç
7.4 dil
8 yönetimsel bölümler
8.1 türkiye'nin en geniş i̇lleri
9 coğrafya
9.1 yüzölçümü
9.2 coğrafi bölgeler
9.3 yükseltiler
9.4 düzlükler
9.5 akarsular - göller
9.6 deprem kuşağı
10 i̇klim
11 türkiye direyi
12 türkiye biteyi
13 ekonomi
14 eğitim
15 kültür
15.1 felsefe
15.2 edebiyat
15.3 folklor
15.4 mutfak
15.5 basın - yayın
15.6 sinema
15.7 müzik
15.8 spor
15.8.1 halter
15.8.2 güreş
15.8.3 futbol
16 tatil ve bayramlar
16.1 resmî tatiller
16.2 dinî bayramlar
17 ulaşım ve taşımacılık
18 kaynakça
19 kaynaklar
20 dış bağlantılar
kökenbilim
bilim adamları ve araştırmacılar türkiye sözcüğünün i̇talyanca'dan geldiğini kabul ederler[kaynak belirtilmeli]. tarihçi i̇lber ortaylı bir makalesinde cenevizli ve venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, türkiye'yi turchia ve turmenia olarak tanımladıklarını belirtir.[34] ayrıca, türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, haçlı seferi vak'ayinamesinde geçmektedir[kaynak belirtilmeli]. abdulhaluk çay ise turchia tanımını çok daha gerilere zütürür ve turchia tabirine ilk defa 6. yüzyılda bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "bu tabir 9. ve 10. yüzyıllarda i̇dil/volga nehri'nden orta avrupa'ya kadar uzanan saha için kullanılmıştır. bu kullanımın kafkasya bölgesinde hazar kağanlığı için doğu türkiye’si, arpad hanedanı'nın kurduğu macar devleti için batı türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12. yüzyıldan itibaren anadolu için kullanıldığını belirtir. tarihte 13-14. yüzyıllarda mısır memlûkleri de türkiye adını kullanmışlardı: "ed-devlet üt türkiya" (1250-1387). türkçedeki kelime anlamı ise türk ve i̇ye (ait) kelimelerinin birleşmesi ile oluşan türkiye kelimesidir.
osmanlı devleti'nde, 19. yüzyıla kadar türkiye adı kullanılmadı; devlet-i âliyye, devlet-i osmaniye, memalik-i şahane, diyar-ı rum adları kullanıldı. fakat dış dünya osmanlı i̇mparatorluğu (ottoman empire) adını kullanmak yerine türkiye (turkey) adını kullanmışlardır. o dönemde yabancı dillerle çizilmiş haritalara bakıldığında bu durum açıkça ortadadır. daha sonra, jön türkler arasında osmaniye yerine türkistan, türkeli, türkili gibi adlar önerildiyse de, orta asya'da türkistan adlı bir devlet olduğundan bu benimsenmedi. anayasada (1921) "türkiye"[35] adı yazıldı ve 1923'de devletin resmi adı türkiye olarak kabul edildi.
türkiye cumhuriyeti'nin 29 ekim 1923'ten 1 kasım 1928'e kadarki isminin yazılışı osmanlı türkçesi ile توركيه جمهوريت şeklindedir . 1 kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "yeni türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun"un kabul edilmesi ile yazılış bugünkü halini almıştır.
geçmiş
ana madde: türkiye tarihi
türkiye cumhuriyeti siyasi tarihi
kuruluş dönemi
i. dünya savaşı
kuvva-i milliye
kurtuluş savaşı
erzurum kongresi
sivas kongresi
anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti
misak-ı milli
tbmm'nin kuruluşu
sevr antlaşması
lozan antlaşması
atatürk dönemi ve siyasal devrimler
tek partili dönemi
saltanatın kaldırılması
cumhuriyet halk partisi
cumhuriyetin i̇lanı
halifeliğin kaldırılması
terakkiperver cumhuriyet fırkası
şeyh sait isyanı
serbest cumhuriyet fırkası onuncu yıl nutku
gençliğe hitabı
milli şef; i̇smet i̇nönü
i̇smet i̇nönü
köy enstitüleri
ii. dünya savaşı
varlık vergisi
milli kalkınma partisi
türkiye cumhuriyeti'nin çok partili dönemi
çok partili dönem
demokrat parti
adnan menderes
27 mayıs darbesi
türkiye i̇şçi partisi
suat hayri ürgüplü
adalet partisi
1970'li yıllar; sağ-sol çatışması
12 mart muhtırası
ecevit hükümetleri
ecevit'e suikast
milliyetçi cephe hükümetleri 24 ocak kararları
siyasi yasaklar; 12 eylül 1980
12 eylül darbesi
kenan evren
turgut özal
anavatan partisi
pkk sorunu
1990'lı yıllar; eskilerin dönüşü
türkiye ve avrupa birliği kronolojisi
demokratik sol parti
sosyaldemokrat halkçı parti
erdal i̇nönü
tansu çiller
refah partisi
necmettin erbakan
milliyetçi hareket partisi
türkiye cumhuriyeti, atatürk ve silah arkadaşları tarafından, kurtuluş savaşı'nın kazanılması ile, 1. dünya savaşı'ndan yenik çıkmış ve savaşı kazanan devletlerce paylaşılmış osmanlı i̇mparatorluğu'nun anadolu ve trakya'da kalan toprakları üzerine kurulmuştur. i̇stiklal harbi, misak-ı milli sınırları[36] içinde ülke bütünlüğünü korumak, milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir türk devleti kurmak için büyük millet meclisi tarfından yönetilen, çok cepheli bir savaştır.
kurtuluş savaşı'nda düşmana karşı koyan, ülkenin direniş örgütlenmeleri ve güçleri olan milli güçler, osmanlı ordusu ile kurtuluş savaşı milis ve gönüllülerinden oluşan kuvayı milliye'dir.
kuvayı milliye, ülkenin dört bir yanının yunan, i̇ngiliz, fransız, i̇talyan birliklerince ele geçirildiği, mondros mütarekesi ile ülkeye ağır koşulların dayatıldığı, osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı, her şeyin bitti sanıldığı günlerde, milletin tepkisi olarak doğan bir halk direnişidir.
12 haziran 1919'da havza'dan amasya'ya gelen mustafa kemal paşa buradan yayımladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. mustafa kemal amasya'da anadolu ve rumeli'de kurulan müdafaa-i hukuk dernekleri'ni birleştirme, kongreler yaparak tüm milletin kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla amasya tamimi'ni hazırlamıştır.[37]
bu tamim milli egemenliğe dayalı yeni türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. milletin teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. milli egemenlik ve milli bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır.
8 temmuz'da i̇stanbul'a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, osmanlı hükûmeti ile tüm ilişkilerini sona erdiren mustafa kemal ertesi gün müdafaa-i hukuk cemiyeti erzurum şubesi'nin başkanlığına seçildi. 23 temmuz 1919'da mustafa kemal'in başkanlığında toplanan erzurum kongresi'nde[38] alınan karar ile;
“ millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez ”
türkiye büyük millet meclisi'nin ilk üyeleri
millî direnişi oluşturmada ikinci büyük adım olan ve 4-11 eylül 1919 tarihinde yapılan sivas kongresi'nde[39] mustafa kemal anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti'nin başkanı olarak seçilerek milli kurtuluş savaşı'nın yetkili lideri haline gelmiştir.
27 aralık 1919'da ankara'ya gelen mustafa kemal ankara'yı anadolu'daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmiştir.
i̇stanbul'un işgalinden üç gün sonra, atatürk ünlü 19 mart 1920 tarihli bildiriyi yayımlayarak, olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin ankara'da toplanacağını bildirerek türkiye cumhuriyeti'nin kuruluş temellerinin ankara'da atılmasını sağladı.
atatürk 21 nisan'da yayımladığı ikinci bir bildiri ile, meclis'in 23 nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu.[40]
Tümünü Göster