0
Bertolt Brecht
1933 yılının başlarında Tedbir (Die Maßnahme) adlı oyun polis tarafından yasaklandı. Düzenleyiciler vatana ihanetten mahkemeye verildiler. 28 Şubat günü, Reichstag yangını’ndan bir gün sonra Brecht, ailesi ve arkadaşları ile birlikte, Berlin’i terk etti ve Prag, Viyana ve Zürih üzerinden, yazar Karin Michaelis’in davetine uyarak, beş yıl kalacağı Danimarka Fünen’deki Skovsbostrand’a kaçtı. Aynı yılın Mayıs ayında Brecht’in eserleri naziler tarafından yakıldı. 1935 yılında vatandaşlıktan çıkarıldı.
1938 yılında Galilei’nin Yaşamı yazıldı. Oyun yazmanın dışında Brecht, Prag Paris ve Amsterdam’daki çeşitli sürgün gazetelerine de makaleler yazıyordu. 1939 yılında Danimarka’yı terk etti. Stockholm yakınlarındaki bir çiftlik evinde bir yıl yaşadı ve 1940 yılı Nisan ayında Helsinki’ye geçti. Brecht sürgünde hükümeti, devleti ve toplumu hiçbir zaman açıkça eleştirmedi. Alttan alta, dozunda ve kendi inançlarına zarar vermeden eleştirdi.
Ailesi ile birlikte yaz boyunca kalmak üzere, Finlandiyalı yazar Hella Wuolijoki’nin daveti üzerine gittiği Marlebäck’da, Wuolijokis’in metinlerine dayanarak Bay Puntilla ile Uşağı Matti’yi yazdı. 1941 yılında Moskova üzerinden Trans Sibirya Ekspresi ile Wladiwostok’a, oradan da Sovyetler Birliği’nin doğusundan gemi ile, Hollywood yakınlarındaki Santa Monica’da yaşayacağı Kaliforniya’ya gitti. Senarist olarak çalışmak istedi ise de, o iş olmadı. Politik işler yapması olanaksızdı. Kendisini "Öğrencileri olmayan bir öğretmen" olarak nitelendiriyordu. Daha sonra Amerika’daki sürgün yıllarında yaptığı tek tiyatro çalışmasında başrolü oynayacak olan Charles Laughton ile birlikte, ilk gösterimi 9 Eylül 1943 de Zürih Tiyatro Evi’nde gerçekleşen, Galilei’nin Yaşamı’nı çevirdi.
ABD’de Komünist Parti üyesi olmakla suçlandı ve 30 Ekim 1947 tarihinde "Amerika'ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komisyonu" tarafından sorgulandı.[5] Komünist partiye üye olup olmadığı veya halen partiye üye mi olduğu sorusuna Brecht hayır cevabını verdi ve devam ederek Almanya’da da komünist parti üyesi olmadığını söyledi. Bir gün sonra, New York’da Galilei’nin Yaşamı oyununun galası oynarken, Paris üzerinden Zürih’e geçti. Kendisini kabul eden tek ülke olması nedeni ile isviçre’de bir yıl kaldı. Batı Almanya’ya girmesine izin verilmedi. Şubat 1948 tarihinde Sofokles’in Antigonu oyunu isviçre’de Chur Devlet Tiyatrosu’nda ilk gösterimini gerçekleştirdi. 12 Ekim 1950 tarihinde Brecht ve Weigel Avusturya vatandaşlığına kabul edildiler. Aynı ay içerisinde Brecht’in uzun yıllar birlikte çalıştığı arkadaşı Kurt Weill New York’da öldü.
Savaştan hemen sonra arkadaşları Brecht’e, Almanya’ya dönmesi ve oyunlarını kendisi sahneye koyması için baskı yapıyorlardı. Ama o bekliyor ve ortamı değerlendiriyordu. Sovyetler Birliği tarafında kalan bölgede, 1948 yılında, birçok tiyatronun açılması ve Berlin Halk Sahnesi’nin yenilenmesi de bitince Ekim 1948 de Brecht, Alman Demokratik Cumhuriyeti Kültür Birliği’nin daveti ile, Zürih’den Salzburg ve Prag üzerinden Berlin’e doğru gitmek üzere yola çıktı. Batı tarafında kalan bölgeden geçmesi hala yasaktı. Berlin’e gelir gelmez hemen önemli sanatçılar ve yöneticilerle ilişki kurdu. Brecht’in çalışmalarına çok değer veren Alexander Dymschitz Sovyet askeri idaresinin başındaydı ve Brecht’in yapacaklarına olumlu bakıyordu. Politik kararlarına çok güvendiği Jacob Walcher ile tekrar buluşması, politik tartışmalar için bir uzmanla karşılaşması Brecht’i çok mutlu etmişti. Brecht önceleri kamuoyuna politik açıklamalar yapmaktan kaçındı. Bekledi ve izledi. Dönüşümün itici gücünün işçi sınıfından değil de yukarıdan geldiğini tespit etmişti. Berlin’deki ilk yıllarında, Brecht daha tam anlamıyla kabul görmemişken, yayıncılarla pazarlıklar gündeme geldi. Biraz bekledikten sonra yayın işlerini düzene soktu: Peter Suhrkamp tarafından, Denemeler (Versuche) ve Toplu Eserler (Gesammelten Werke) yayınlanacak ve lisans sahibi, Alman Demokratik Cumhuriyeti – Aufbau Yayınevi olacaktı. Sahne oyunlarının hakları Basel’daki Reiss Yayınevinde kalacaktı. Aufbau Yayınevi Brecht’in şiirleri ile de ilgileniyordu.[6].
Brecht için önemli olan tekrar tiyatroda çalışmaktı. Wolfgang Langhoff’un, Alman Tiyatrosu’nda kendi eserlerini sahneleme teklifini hemen kabul etti. Böylece Berlin’li arkadaşlarının, sanatçıları bir Berlin Tiyatrosu’nda toplama amacına da ulaşıyordu. Erich Engel’in, 1949 yılında Berlin’e gelmesi ile birlikte Brecht hemen Cesaret Ana ve Çocukları oyununu sahnelemeye başladı. Oyunun ilk gösterimi, Brecht, Engel ve başrol oyuncusu Weigel için görülmemiş bir başarıydı. Oyun bir taraftan basında övülürken, diğer taraftan ileride, kültür sorumluları ile ortaya çıkacak olan çatışmaların da başlangıcını oluşturuyordu. Jdanov ’un 1948 yılında Sovyetler Birliği’nde başlattığı, biçim tartışmalarının Almanya Demokratik Cumhuriyeti sanat ve kültür çalışmalarına da yansıması umudu ile, halka yabancı kültür çöküşü gibi, soru işaretleri ile dolu kavramlar açıkça kamuoyu önüne çıkarılıyordu.[7].
Kalan işlerini düzene sokmak ve Berlin’deki yeni çalışmaları için oyuncu ayarlamak üzere Zürih’e geldikten kısa bir süre sonra, Paris komünü tarihi üzerine kapsamlı çalışmalar yaptı. Norveçli yazar Nordhal Grieg’in "Bozgun" isimli oyunundan esinlenerek yazdığı "Komün Günleri" oyununun metinleri Nisan 1949’da bitmişti; fakat Brecht sonuçtan çok memnun kalmadığı için oyunun sahnelenmesini ileri bir tarihe attı. 24 Mayıs 1949 tarihinde Zürih’den ayrıldığında, diğerlerinin yanı sıra, Therese Giehse, Benno Besson ve Teo Otto ile sözleşmeler yapmıştı.
Tümünü Göster