/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 201.
    0
    Reserved 86
    ···
  2. 202.
    0
    Rezervasyon
    ···
  3. 203.
    0
    Güzel hikaye
    ···
  4. 204.
    +1
    rezullah gülen
    ···
    1. 1.
      0
      Koptum ulan
      ···
  5. 205.
    +23
    Hoca yine sınıftaki günkü gibi olmuştu, sararmıştı. Bi kaç dakika bişey demedi. Tolganın profesyonel bi hacker olduğunu anlamıştı ve sandığı gibi tolganın olayı kişisel husumeti değildi. Tolga resmen cemaate savaş açmıştı.
    Hoca: ne istiyorsun?
    Tolga: para gıda şirketinde nasıl çoğalıyor?
    Hoca: bak koçum, bu işler senin sandığın kadar kolay yürümüyor. Senin cemaat dediğin şeyle başa çıkabilmek için imfden fazla paran olması gerekir. Bu seninkisi sadece bi çocukluk hevesi, gel sen her şeyi öğrenmek isteme, ne kadar çok öğrenirsen güçlü adamlar o kadar çok peşine takılır.
    Tolga: anlat ya da sen bilirsin!
    Hoca: tamam dinle. Türkiyenin dört bir yanındaki işletmelerden her ilde bir ya da birkaç kişiye böyle para gelir bana geldiği gibi. Bu sadece bu il için değil türkiyedeki tüm iller için, benim gibi adamların sayısı küçük illerde 5i geçmez, ama ben daha bu işin çok başındayım. Şu an sadece 3 fabrikadan mesulüm, t*** k*** bana parayı gönderir, ben bunu önce fabrikalara dağıtırım ya da doğrudan gıda şirketine gönderirim bu anki fabrikaların rezervlerine bağlı. Cemaat dediğin aslında bi bankadır, benim gibiler yoluyla kendi çizgisindeki insanlara kredi sağlar. Bundan hem cemaat hem işletmeler karlı çıkar. Dediğim gibi fabrikalar bana parayı artık nerden bulurlarsa ki genelde işçilerin maaşlarını gönderirler, ben de bunu istanbuldaki gıda şirketine gönderirim. O şirket aslında küçük çaplı bi işletme ama cemaatin havuzlarından birisi, bu parayı gıda şirketi ya borsada değerlendirir, ya da kısa vadede büyük bankalarda mevduat açarak faizini alır. Genelde borsa ile para çoğalır çünkü cemaatin bağlantılarını tahmin dahi edemezsin. Sana bir şirketin hangi gün hangi saat hangi dakikada batacağını ya da hisselerinin tavan yapacağını söylerler, böylece para katlanır. Ayrıca merkez bankası piyasaya spekülatif bi hamle yapacaksa bunu da önceden bilir, ona göre bankalara ya da borsaya yöneliriz. Para böyle çoğalıyor işte ama bildiğin gibi işçilerin parası geç de olsa ödeniyor. Ayrıca kimsenin de kazancı çalınmamış oluyor böylece herkes kazanıyor, tabi cemaat biraz daha fazla kazanıyor…
    ···
  6. 206.
    +15
    tolganın yüzünde en ufak bir mimik yoktu, kaskatı oturuyordu ama benim her zamanki gibi zütüm gidiyordu, bi anda cemaate savaş açan savaşçılar olmuştuk, bu hiç iyi değildi, tolga hocanın lafını kesti:
    tolga: gibtir lan siz mi çalmıyorsunuz? O borsadaki şirket batarken ortakları zarar ediyor siz onların payını düşük fiyattan almıyor musunuz? Bu çalmak değil mi? işçilerin parasını yeri geliyor 1 ay sonra ödüyorsunuz bu değil mi çalmak? Bankaya yatırdığınız paranın faizini sanki banka size havadan mı veriyor, babasının oğlu musunuz lan siz bankanın? Banka gidiyor gariabana fakire kredi kartı veriyor, kredi veriyor, o gariban faiz ödedikçe sizin bankanızdaki hesabınızda duran paraya faiz geliyor, kapitalizmin temel kuralı fakirden çalıp zengine vermek değil mi lan zaten? Çocuk olan ben değilim sensin, merkez bankasının para politikasını cemaatin rezervlerine göre belirlediğini bilmiyor muyum lan ben? Kimi kandırıyorsun? Aldığın araba, cemaate ödettiğin faturalar da mı hırsızlık değil? Din için Allah için bağış diye topladığınız parayı borsada oynuyor, banka da mı faizlendiriyorsunuz? Çalmamışmış, gibtir sen onu benim külahıma anlat. Uzlaşma falan yok, gibtir git ne tak yersen ye dıbına kodumun çocuğu!
    ···
  7. 207.
    +17
    Tolga yine öfkesine yenik düşmüştü. Alacağımızı almıştık, her şeyi öğrenmiştik ama tolga yine bir çok şeyi açık etmişti. Tolga resmen cemaate savaş açmıştı, artık karşımıza aldığımız sadece hoca değil cemaatti ve ben korkudan ölmek üzereydim, beyler açık söylüyorum o günlerde intihar etmeyi dahi düşündüm. Tolgayla dolmuşa bindik hemen onların evine gittik tolga bilgisayarını açtı saatli bombayı yazmaya devam ediyordu. Ben de onu izliyordum. Şimdi ne olacak kanka diye sordum. “olacağı şu, o parayı hepsinin zütüne sokacağım, cemaatmiş imammış hocaymış, hepsi internet kullanmıyor mu sonuçta?” dedi. işinin başına döndü. Geceleyin planın detaylarını anlatmıştı bana. Plan şuydu ama henüz ekgibti: parayı çalacaktık ama nasıl? Parayı çalsak nereye koyacaktık? Çaldığımız para işçilere gidecekti, ama onlardan geri alınmayacağı ne malumdu? Coğrafyacıyı cemaate açık edecektik ama ne şekilde? Ve bütün bunları yaparken yakalanmayacaktık, tolga artık deli gibi çalışıyordu, yazdığı program olmazsa her şeyin boşa gideceğini söylüyordu.. birden tolganın bilgisayarının ekranında küçük bi mesaj kutusu belirdi:

    - tolga bey, nasılsınız?
    ···
  8. 208.
    +13
    Önce hiçbir şey anlamadım, tolga aniden yerinden fırladı, modemi söktü, yazdığı programı bi cdye çekti ve bilgisayarı formatladı. Tolgaya ne olduğunu sordum “biri bilgisayarıma girmiş, cemaatin taşağını görüyorsun ya” dedi. inanamadım, tolganın bilgisayarına girilmişti demek ha? inanamıyordum, artık iyice korkmaya başladım. “kanka acil toparlan eve gidiyorsun” dedi. Lan bu saatte nasıl gideyim neden gidiyorum tolga derken tolga babasını uyandırdı halilin acil eve gitmesi gerek dedi, babası noldu evladım diyince annem fenalaşmış galiba dedim sıktım yalanı. Neyse babası beni eve zütürdü, annem biraz rahatlamış sağolun dedim çıktım eve babasını da bizim eve çıkmadan postaladım. Eve gittim bilgisayarın modemin fişini çektim. Telefonumu da kapatacaktım ama tolga belki bana ulaşmak ister dedim. Yine uyuyamadım, tolga ortalıklta yoktu…
    ···
  9. 209.
    +16
    Sonraki bir hafta tolga okula gelmedi, işin kötüsü coğrafyacı da okula gelmiyordu. O haftaki coğrafya dersleri boş geçti. Üstelik yazılı haftamızdı. Tolgayı aradım, mesaj attım. Evine gittim annesine sordum “tolga yurda çıktı yazılı haftası orada kampa girecekmiş” dedi. “telefonu kapalı ama teyze ” dedim. Evet dedi çok sıkı tutuyorlarmış, o yüzden kapattırmış hocası dedi. Tolgaya kesin bişey olmuştu böyle düşündüm. O hafta 3 tane yazılımız vardı ve tolga hiçbirine girmedi. Yine de annesinin dediği yurda gittim baktım, tolga tabiî ki orada değil. Ne oluyor ne bitiyor derken bir gün okuldan eve döndüğümde polis arabası evimizin önünde duruyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz panpa yaz
      ···
  10. 210.
    0
    Rez okurum
    ···
  11. 211.
    +16
    eve girip girmemek arasında büyük tereddüt yaşadım. polis bildiğin polis arabsı bizim evin önünde duruyordu, ama ortalıkta polis yoktu, eve girmişti heralde. züte geldiğimi anladım, yaraklara bastığımı anladım. ne olacaksa olsun dedim, eve girdim. iki takım elbiseli adam evdeydi. babam henüz mesai saati olmasına rağmen çıkıp gelmişti. annem girer girmez:
    -neden telefonunun kapalı, nerdesin sen?
    ben: anne okuldan çıktım, telefonum kapalı değil ( dedim ama kapalıymış, şarjı bitmiş tolgayı o kadar çok aradım, o kadar çok mesaj attım ki)
    babam: bu beyler seni soruyorlar
    uzun boylu polis: sakin bi yerde konuşabilir miyiz halil? dedi kafamı salladım ama altıma işeyecem az kaldı. bunlar beni aldı evin aşağısına indik geçtik polis arabalarının yanına, yanımıza kimseyi yaklaştırmadı diğeri:
    uzun boylu polis: tolga nerde?
    ben: abi vallahi de billahi de bilmiyorum ( itiraf edeyim eğer bilseydim söylerdim korkudan altıma sıçıyordum ayrıca eve döndüğümde de annem babam zaten ağzıma sıçacaktı)
    polis: yalan söyleme bak
    ben: abi vallahi billahi bilmiyorum
    polis: pekala yardımcı olmayacaksın sen. ahmet git şunun bilgisayarını sök gel, beyfendi oğlunuzu merkeze alıyoruz, ifadesini alıp bırakacağız

    dedi ve kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. inanamıyordum, bütün ailem hatta sülalem ağzıma sıçacaktı, tolganın ailesi kimbilir ne yapıyordu, daha bir kaç gün önce annesiyle görüşmüştüm. ne yapıyordu kadıncağız ben ne yapacaktım. gide gide en son emniyet müdürlüğüne geldik, coğrafyacı, bi tane komiser ve beni getiren iki polis bi odada oturuyorduk.
    ···
  12. 212.
    +16
    Coğrafyacı endişeli görünüyordu, bizi yenmişti muhtemelen ama yüzünde hiçbir gülümseme ya da zafer hissi belirten bi mimik yoktu, oldukça gergindi. Ben korkudan ölmek üzereydim.
    Komiser: gel bakalım Halil bey, nerde bu tolga söyle bakalım.
    Ben: abi yemin ederim ekmek kuran çarpsın bilmiyorum abi Allah belamı versin ki bilmiyorum
    Komiser: bak oğlum, arkadaşlar bilgisayarını alıp getirdi, bu arkadaşlar da ( odaya iki adam daha girmişti bizimle birlikte ) bilişimden geldiler, bilgisayarını baştan aşağı tarayacaklar. Eğer sen bişey söylemeden onlar bişey bulursa durum çok daha kötü olur suça ortak olursun.
    Ben: abi ne suçu biz hiçbir şey yapmadık vallahi billahi sadece tolga hocayı tehdit etti abi vallahi billahi ben bir şey yapmadım ( yine ağlamaya başladım )
    Komiser: ağlama ağlama tolganın tehdit ettiğini biliyoruz. Sen şunu söyle tolga nerde, paralar nerde?
    Ben: abi ne parası? Ne parası abi ben bu işten hiç anlamam ben hiçbişey yapmadım abi?
    Komiser ben bunu diyince çok sinirlendi elini masaya vurdu ve kıpkırmızı oldu:
    Oyun mu oynuyoruz lan burada, çocuksunuz lan daha siz, sizin neyinize oğlum cemaatten 2 milyon lira çalmak, neyinize lan sübyanlar?
    ···
  13. 213.
    +19
    Şoklara bağışıklık gösteriyordum artık. Tolga dediğini yapmıştı. Hakikaten parayı çalmıştı. Para nerdeydi Allah bilir.
    Komiser: zütür şunu kendine getir
    işler iyice çığırından çıkıyordu, beni getiren polis memuru önce tuvalete zütürdü, elimi yüzümü yıkadım. Ardından çekti ve dedi ki:
    -bak oğlum, anlıyorum gençsiniz ve bi hata yapmışsınız, ama hatanın neresinden dönülse kardır, gel komisere anlat uğraştırma bizi, tolga denen adamın nerede olduğunu biliyorsan söyle.
    Bilsem dıbına koyim yüz milyon defa söylemiştim şimdiye kadar. yeniden komiserin odasına gittik.
    Komiser: bilgisayarından bişey çıkmamış, hocam bunlar baya profesyonel galiba ha ( dedi ve güldü )
    Nereye sakladınız lan belgeleri, dökümanlarınızı, banka hesaplarını?
    Tolganın mahareti konuşuyordu işte. Oluşturduğumuz mevzi bu işi halletmişti. Bilgisayarlarımızda hiçbir şey yoktu, onunkinde de bulamazlardı çünkü her şey internetteki mevzimizdeydi. Bulamayacaklardı. Hiçbir şey söylemedim.
    Komiser: anladım anladım sen burayı çok sevdin galiba. Dedi. O geceyi nezarette geçirecektim.
    ···
  14. 214.
    +21
    beyler nezaret denen yer o kadar berbat ve iğrenç bi yer ki size anlatamam. Sabahı zor ettim beyler. Ben kimdim, neydim, nasıl bu durumlara düşmüştüm. Sabaha kadar ağladım, anneme babama ne diyecektim, nasıl yüzlerine bakacaktım? Sabahı zor ettim, sabah 8 gibi kahvaltı verdiler, 9 gibi de komiserin yanına çıktım:
    polis memuru: komiserim çocuğun anlatacakları varmış. Dedi ve komiserle beni odada yalnız başımıza bıraktı.
    Komiser: anlat bakalım genç akıllandın ha
    Ben: abi ben gidecek miyim buradan, Allah aşkına beni bırakın abi.
    Komiser: bak koçum, zaten yasal olarak bu akşam seni bırakmak zorundayız. Ama burada ettiğin her kelime tutanakta yazacak. O tutanakta yazanlar yalansa veya sen bize yardım etmezsen mahkeme sana 10 yıl da verir 15 yıl da. Eğer sen bize yardımcı olursan kefaletle bile çıkarsın, belki ceza bile almazsın.
    Sabaha kadar tolgayı satmayı düşündüm. Komiser bunu da diyince artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Anlatacaktım.
    ···
  15. 215.
    +19 -1
    Ben: abi bilgisayarda hiçbir şey bulamazsınız çünkü biz o bilgisayarı kullanmıyorduk. Biz dediysem hack işinden tolga anlar abi ben sadece webmaster olayının ayrıntısını biliyorum. Yani ben sade web sitesi yapıp internete yüklemekten anlarım. Biz internette bi adres satınaldık, neyimiz var neyimiz yok oraya yükledik. Bütün dosyalar bilgiler dökümanlar bu sitede, biz buraya mevzi diyordu çünkü her şeyimiz orada.
    Komiser: sen yaz bakayım şunun adresini. Dedi. Yazdım verdim. Komiserin önünde bilgisayarı açıktı ve “şimdi anlayacağız yalan mı söylüyorsun doğru mu söylüyorsun dedi” beyler o 20 saniyeyi 20 milyon saniye yaşadım. O kadar pişman oldum, o kadar ezik hissettim ki. Ama çok korkmuştum, yapabileceğim hiçbir şey yoktu. O sırada içeri bi adam daha girdi.
    Adam: anlattı mı komserim?
    Komiser: anlattı anlattı, gel yaz şunu bakayım şuraya.
    Tolga geldi gözümün önüne, yaptıklarımız geldi. Onun ciddi ve delikanlı tavrı geldi. Keşke şimdi burada olsa dimdik dursa idi şu binlerin karşısında, ölmek üzereydim.
    Adam: vay huur çocuğu silmiş her şeyi galiba site açılmıyor!
    ···
  16. 216.
    +20
    işte tolga. işte benim arkadaşım. işte zekasına, delikanlılığına hayran olduğum, dağ gibi adam. Tolganın fake error 404 sayfası fikri işe yaramıştı. Adamlar tabi ki 404 ün arasındaki sıfıra basmayı akıl edememişlerdi ve siteyi tolga sildi zannediyorlardı. O an Allah’ın bana ikinci bir şans verdiğini, tolga’yı satmamam gerektiğini sanki kulağıma fısıldadığını zannettim. Satmayacaktım ulan tolgayı, aynı hatayı bi daha yapmayacaktım. Korkaklığımdan ta nereye getirmiştim adamları, tolganın sonu bir tık uzaktaydı.
    Komiser: silmiş midir, silebilir mi?
    Ben: abi her şeyin sahibi o, ne isterse onu yapar ben sadece bu kadarını biliyorum.
    Komiser: offfffff, alın şunu gözümün önünden, sünepe he
    ···
  17. 217.
    +22
    O akşam beni bıraktılar. Bilgisayarımı geri vermediler tabii ki. Komiserin dediğine göre il dışına çıkmam yasakmış. Bir de kağıt kalem verdi, tolganın gidebileceği yerleri yazmamı istedi. Ben de evlerinin adresini yazdım, okulu yazdım, bi de annesinin dediği yurdu yazdım verdim. ifademe imzamı attım, babam beni aldı zütürdü.
    Bundan sonrasını hızlı geçiyorum beyler.
    2 hafta hiçbir tak olmadı. Bunlar deli gibi tolgayı aradılar. Tolganın evine girdiler, internet bağlantısını didik didik ettiler. Bi gib bulamadılar. Tolganın masaüstü bilgisayarına el koymuşlar ama tolga zaten o pcyi kullanmıyordu. Hiçbir şey bulamadılar anlayacağınız. Beni mahkemeye çıkardılar. Coğrafyacı davacı olmuştu ama ellerinde hiçbir kanıt hiçbir şey yoktu. Tolganın coğrafyacıyı tehdit ettiği iddiasını kabul ettim, ama ben tehdit etmemiştim sadece ikisinin arasındaki mevzuya şahit olmuştum. Parayı bizim çaldığımıza dair en ufak bi kanıtları yoktu. Mahkemeden beraat çıktı, havalara uçtum tabii. Ama tolga yakalanana kadar il dışına çıkma yasağım vardı. 1 senede yakalanamazsa bu yasağım kalkacaktı. 1 ay oldu hala tolgadan ses seda yoktu.
    ···
    1. 1.
      +3
      Acayip sardi
      ···
    2. 2.
      0
      Acayip sardi
      ···
    3. 3.
      +1
      Devam sardı
      ···
    4. 4.
      0
      Lan niye coğrafyayacinin yaptığı binlikleri anlatmadın
      ···
    5. 5.
      0
      Lan niye coğrafyayacinin yaptığı binlikleri anlatmadın
      ···
    6. diğerleri 3
  18. 218.
    0
    Rez73rez
    ···
  19. 219.
    +1
    Rezzzzzz
    ···
  20. 220.
    0
    Rez sonra okurum
    ···