hababam ahmetle inci adına röportaj yaptım

60 yaşına merdiven dayamış.. hala aynı ahmet amkdum hiç değişmemiş. müdürlüğe kadar yükselmiş, ardından emekli olmuş.. ufak bir köye yerleşmiş. emekli ikramiyesinden aldığı parayla tuğla çimento kürek falan almış ve bir ev yaptırmış kendine. tapu konusunda hala sıkıntı yaşadığını söylüyor.. emekli maaşı yetmediği için özel dersler veriyormuş, ilgilenenlere duyurulurmuş. hala babasını çok özlediğini söylüyor.. çokta kibar dıbına kodumun.

hababam ahmet-a. inci-i.

i.-nasılsınız ahmet bey? biraz kendinizden bahsedin lütfen.

a.-teşekkürler. inanın çok duygulandım sizlerden röportaj teklifi alınca. efendim ben 59 yaşıma geldim artık. elden ayaktan düştüm düşücem. evlendim ve boşandım. nafaka davalarıyla uğraşıyorum halen daha. öğretmen oldum biliyorsunuz. çok çalıştım ve yüksele yüksele müdürlüğe kadar ilerledim. bir çok yolsuzluğa "dur!" dedim. ardından bu köy kasabasına yerleştim. baksanıza allah aşkına şu doğanın güzelliğine. sizin olsun malınız mülkünüz, bana ufacık bir köy yeter..

eski sınıf arkadaşlarımdan sadece boncukla görüşüyorum

i.-hababam sınıfından kimseyle görüşüyor musunuz?

a.-(gözleri uzaklara doluyor) mahmut hocam.. dün gibi aklımda beni sınıfla tanıştırması..onu hiç unutur muyum? unutabi̇li̇r mi̇yi̇m ? çok emeği var üzerimde. gerçi arayıp sormuyorum. ölmüştür belki ondan bile haberim yok. zaten mezun olduktan sonra hiç arayıp sormadı, ben de gibime takmadım. babalarımız arkadaşmış. en çok boncukla görüşüyorum sınıftan. o da okudu ama bi gib olmadı. asker oldu, uzman çavuşluk sınavlarına girdi. emekli oldu olacak o da. izmir narlıderedeydi en son.

o çocuklara nasıl yaptılar bu pisliği

i.-özlüyor musunuz o günleri?

a.-dıbına koyayım o günlerin. nasıl pis nalet bi sınıftı o öyle allasen? hayatımın en zor günleriydi.. hele o çocuklara nasıl yaptılar bu pisliği.. (gözleri doluyor) huur çocukları. bi de affettirmek için kendilerini atlamışlar kamyona gelmişler okul yapımına yardım etmeye. yüzlerine karşı tabi "gibtiriniz gidiniz" diyemedim ama tatsızlık çıkmasın diye tatlı bir tebessümle karşıladım.

i.-sizle daha çok muhabbet etmek isterdik ama vaktimiz kısıtlı. var mı inci sözlüğe bir mesajınız?

a.-(ayağa kalkıyor ve bağırıyor!) gibeyim öyle sözlüğü ben!!

i.-(şaşırdık amk) bize mi diyorsunuz?

a.-evet sana sana sana hepinize be! rezil iğrenç yaratıklar! hiç mi insanlık yok sizde? nedir bunlar ha nedir? nasıl okutursunuz bu sözlüğü o tertemiz insanlara?? onlar ekşi istiyor, nutella istiyor, yarım seanslık sinema bileti istiyor sandalyeden düşmek istiyor!!.. onlara yardım elinizi uzatacağınıza birde utanmadan, sıkılmadan alay ediyor küçük görüyorsunuz.. aslında alay edilecek küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz.. hiç bir işe yaramayan asalak gibi yaşayan sizler.. utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz!!

(ekip olarak ahmeti dövüyoruz)

(bkz: kel adamla inci sözlük adına röportaj yaptım)
(bkz: adolfu buldum ve bizler adına röportaj yaptım)
(bkz: sabriyle inci sözlük adına röportaj yaptım)
(bkz: ozan güvenle yapmaya çalıştığım röportaj)
(bkz: serkan kardeşle inci sözlük adına röportaj)
(bkz: fatih sultanla sizler için röportaj yaptım)
(bkz: şahin k ile inci adına röportaj yaptım)