1. 101.
    0
    Eldeki bazı bilgilerden anlaşıldığına göre, ancak komşu kabilelerle sürüp giden savaşlar sırasında böyle bir egemenliğe gereksinim duyulmuş, ilgili savaşlarda önemli bir rol üstlenen erkek bu rolden yararlanarak toplumda önderliği ele almıştır. Böyle bir gelişime paralel olarak da özel mülkiyet ve miras hukukunda bazı değişikliklerin gerçekleştiği görülüyor; bu değişiklikler, mirasa konabileceği ve özel mülkiyet sahibi olabileceği ilkelerini getirerek, erkeğin toplum içindeki egemenliğinin temelini oluşturuyor.
    ···
  2. 102.
    0
    Bu konuda bilgi sahibi olmak için yeni yetişen bir liselinin kitaplar okuması gereksizdir. Yukarıda anlattıklarımı hiç bilmese de, erkeğin yasalarca kayrılışının sonuçlarını günlük yaşamda görür, kadın ile erkek arasında eşitliği sağlamak isteyen anne ve babaların, geçmişten günümüze aktarıla gelmiş ayrıcalıklardan el çekmeye hazır olmasına karşın sezip hisseder bunu.
    ···
  3. 103.
    0
    Ev işlerini gören annenin baba gibi aynı haklarla donatılmış biri sayılabileceğini liselinin kafasına sokmak hayli güçtür. Gözlerini dünyaya açtığı ilk günden başlayarak nereye baksa babasının egemenliğini görmenin bir liseli için ne anlama geleceğini düşünelim bir.
    ···
  4. 104.
    0
    Bu koşullardan kaynaklanan bütün durumları liseli de ailesiyle birlikte yaşar. Böylelikle kadın üzerinde yığınla bilgi ve görüş edinir, hepsinde de kadın pek parlak denilemeyecek bir yer işgal eder. Dolayısıyla, liselinin ruhsal gelişimi erkeksi karakter kazanır. Güçlülük eğiliminde varılmaya değer gördüğü amaç, neredeyse tümüyle erkeksi özellikler ve tavırlardır.
    ···
  5. 105.
    0
    Sözü edilen güç ilişkilerinden bir tür erkeksi erdem doğup çıkar, erkeksi erdemin kendisi de tümüyle böyle bir kökene dayanır. Bazı karakter özelliklerine erkeksi, bazılarına kadınsı damgası vurulur; oysa böyle bir değerlendirmeyi haklı gösterecek temel gerçekler ortada yoktur. Çünkü güç ilişkileri, bu insanların ellerine, gelişimlerini gerçekleştirecekleri alanı zorunlu olarak tutuşturmuştur bir kez. Dolayısıyla, erkek ve kadının karakter özellikleri diye bir ayrıma gitmek haklı bir temelden yoksundur. Gerek kadınsal, gerek erkeksel karakter özelliklerinin de güçlülüğün gereklerine nasıl cevap verebildiğini, itaat ve boyun eğme gibi kadınsal çarelerden yararlanılarak da başkalarının nasıl egemenlik altına alınabileceğini tarihte görebiliriz.

    bakınız pasif direnişçi hindistanlı gandi aqü ingiltereyi adam ediyor
    ···
  6. 106.
    0
    liseli büyüdü mü, erkekliğin önemi neredeyse bir görev olarak yüklenir sırtına. içindeki hırs, güçlülük ve üstünlük eğilimi tümüyle birbirine bağlanır, adeta erkeklik yükümlülüğüyle özdeşleşir.
    ···
  7. 107.
    0
    size sizi anlatıyorum lan akıllı olun. kızlar iyi dinleyin tanıyın bu gavatları
    ···
  8. 108.
    0
    Güç peşinde koşan liselilerin çoğu salt erkekliklerinin bilinciyle yetinmez, aynı zamanda erkek olduklarını, dolayısıyla birtakım ayrıcalıklara sahip olmaları gerektiğini çevrelerine göstermek ve kanıtlamak ister
    ···
  9. 109.
    0
    bunu da bir yandan başkalarından hep öne geçmeye çalışıp erkeksi karakter özelliklerini abartarak, beri yandan despot kimseler gibi davranıp çevrelerindeki kadınlar karşısında üstünlüklerini sergileyerek yaparlar.
    ···
  10. 110.
    0
    Gördükleri direncin büyüklüğü oranında da sergileme işi güçlü bir nitelik taşır. Bütün bunlar içinde izledikler yol ya inatçılık, ya çılgınca öfke nöbetlerine kapılmak ya da sinsi bir kurnazlığa başvurmaktır.
    ···
  11. 111.
    0
    Kişisel üstünlük uğruna sürekli bir boğuşmadır erkeksilik, çünkü üstün olmaya da erkeksi bir gözle bakılır.
    ···
  12. 112.
    0
    dolayısıyla liseli zamanla öyle karakter özellikleri kazanır ki, nereye bakılsa yapay yoldan üretilen bu büyüklük hezeyanının izlerini görmek mümkündür. Bunlar kendisi için erkeklik anldıbını taşır. Böyle bir erkeklik de, olumsuz koşullarda, herkesçe bilinen kabalık ve zorbalığa dönüşür.
    ···
  13. 113.
    0
    erkek olmanın sağladığı çok yönlü yararlar, liseliler için büyük bir ayartı kaynağıdır. Kızların da yaşamlarının ana doğrultusu olarak içlerinde erkeksi bir ideal taşımaları bizi şaşırtmamalıdır
    ···
  14. 114.
    0
    kız çocuklarında böyle bir ideal ya gerçekleşmeden kalan bir özlem, ya davranışların değerlendirilmesinde başvurulan bir ölçüt, ya da bir davranış biçimi olarak açığa vurur kendini. Böylesi kızlar, örneğin tırmanmadık ağaç bırakmaz, erkeklerin arasında zaman geçirmekten hoşlanır, kadınların yaptığı bütün işlere yüzkarası olarak bakar, bunlardan hiçbirine el sürmek istemezler. Genellikle erkekler gibi davranmak haz verir, doyuma kavuşturur onları. Bütün bunları, uygarlığımızda erkekliğin kadınlığa yeğ tutulduğu gerçeğinden yola koyularak anlayabiliriz.
    ···
  15. 115.
    0
    Toplumdaki egemen konumuna haklılık kazandırmak için, ilgili konumun kendisine doğa tarafından bağışlandığına ileri sürmesinin yanı sıra erkeğin başvurduğu bir başka kanıt da kadının yetersiz bir yaratık sayılacağıdır. Kadının yetersizliği görüşü o kadar yaygındır ki, sanki bütün insanlar böyle bir görüşü benimsemiştir. Buna paralel olarak erkekte hep bir tedirginlik açığa vurur kendini; öyle bir tedirginlik ki, anne hukukuna karşı sürdürdüğü savaş döneminden, kadının erkek için gerçekten tedirgin edici bir öğe oluşturduğu çağdan kaldığı söylenebilir. Çünkü tarih ve edebiyat kitaplarında her an buna ilişkin ipuçlarına rastlamaktayız. Her çağın destan ve masallarında kadının ahlaksak yetersizliğine, rezilliğine, hainliğine, ikiyüzlülüğüne, bir kararda durmayışına ve güvenilemeyecek karakterine değinildiği görülür. Hatta "Kadınlara özgü bir hafifmeşreplik" deyimi yasalarda bile yer almıştır. Ve yine kadın, becerikliliği ve çalışma yeteneği bakımından aşağılanmalara konu edilir. Her ulusun anekdotlarında, atasözlerinde ve nüktelerinde yukarıdan bakılarak yerilir kadın, geçimsiz, titiz, kuş beyinli ve aptal (saçı uzun aklı kısa!) diye gösterilir. Bütün bir zeka gücü seferber edilerek kadının yetersizliği kanıtlanmaya çalışılır. Örneğin Strindberg, Moebius, Schopemhauer, Weininger gibi yazarlar, kadın karşısında böyle bir tutum sergiler. Üstelik bu kişilere azımsanmayacak sayıda kadının da katıldığı görülür; ilgili kadınlar, boyunlarını bükerek durumu kabullenip kadının yetersizliği ve onun yaşamda ancak ikincil derecede rol üstlenebileceği görüşünü paylaşır.
    ···
  16. 116.
    0
    kızlar, allahın her günü adım başında ve alabildiğine değişik şekillerde liselilerden daha az yetenekli sayılacaklarını, liselilere göre daha hafif, daha önemsiz işlere yatkın olduklarını işitip dururlar.
    ···
  17. 117.
    0
    Çocukluğundan kaynaklanan bir güçsüzlükle söz konusu yargılara ne ölçüde doğru bir gözle bakacağını bilemeyen bir kızın kadınsal yetersizliği, kadınların değişmez bir yazgısı gibi göreceğini ve sonunda kendi yeteneksizliğine gerçekten inanacağını anlamak zor değildir. Dolayısıyla, daha baştan gözleri yılar kızların, kadının toplumsal konumuna ilişkin sorunlarla karşılaşmak istemez pek ya da bunlara gereken ilgiyi gösteremez, böyle bir ilgi besliyorsa onu kaybeder, gelecekteki yaşam için edinmesi gereken iç ve dış hazırlıktan yoksun kalır.
    ···
  18. 118.
    0
    @258 http://www.incicaps.com/r/sen-huur-cocugusun.swf/
    ···
  19. 119.
    0
    Çocukluğundan başlayarak bütün dünyanın, kızlara belirli bir önyargıyı benimsetmeye çalıştığı, böyle bir önyargının da kızların kendi değerlerine olan inancını ve kendi özgüvenlerini sarsmaktan, doğru dürüst işler becerebilme umutlarını yıkmaktan başka şeye yaramadığı gözden kaçırılır çoğunlukla. Hayatta kadınların nasıl ikinci derecede rol oynamakla yükümlü kılındığını gören bir kızın cesaretini yitirip, kendisini bekleyen işlere pek istenildiği gibi el atamayacağı, yaşamın karşısına çıkaracağı ödevlerden korkup soluğu kaçmakta alacağı doğal, bunun da kendisini işe yaramaz bir duruma sokacağı kuşkusuzdur.
    ···
  20. 120.
    0
    kimsenin karşısına geçip, ona genellikle paylaşılan yanlış bir görüşe karşı bir saygı duygusu aşılamaya çalışır ve bir baltaya sap olacağı konusundaki tüm umudunu yıkıp cesaretini kırarsak, onun ileride bir varlık gösteremediğini sezdik mi yetersizliği konusundaki düşüncelerimizde haklı sayılacağımızı söyleyemeyiz. Bu durumda bütün tersliğin bizim başımızın altından çıktığını itiraf etmemiz gerekir. Yani uygarlığımızda bir kızın özgüvenini ve cesaretini yitirmemesi kolay değildir. Kaldı ki, ilgili testlerden alınan dikkate değer bir sonuç 14-18 yaşları arasındaki kızların oluşturduğu bir grubun, erkekler de dahil bütün diğer yaş gruplarından üstün bir yeteneğe sahip olduğu kanıtlanmıştır.
    ···