1. 176.
    0
    am züt meme
    ···
  2. 177.
    0
    oh be gitti galiba troll...
    edit: gitmemiş aq ergeni yaaa
    ···
  3. 178.
    0
    @137 tamam geliyor güzel seçelim
    ···
  4. 179.
    0
    durun lan bi karı gibcektik.. neyse lan yarın cuma giberiz başka birini
    ···
  5. 180.
    0
    @138 oğlak
    @139 sıkıntı
    @141 bilemedin o ne lan öyle
    ···
  6. 181.
    0
    @144 fazla güzel seçme bu sefer de sarkıntılıklar başlar:D
    ···
  7. 182.
    0
    johann wolfgang von goethe (d. 28 ağustos 1749, frankfurt – ö. 22 mart 1832, weimar), alman edebiyatçı. aynı zamanda çeşitli doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkarmıştır. 1776 yılından itibaren, weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.
    goethe, şiir, drama, hikâye (düzyazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmıştır. bununla birlikte, zengin bir içeriğe sahip olan mektup çeşidi, önemli edebi eserlerindendir. ‘fırtına ve coşku’ (sturm und drang) döneminin en önemli öncüsü ve temsilcisi olmuştur. 1774 yılında ‘genç werther’in acıları’ adlı eseri ile bütün avrupa’da ün yapmıştır. daha sonra, 1790 yılından itibaren, friedrich schiller ile birlikte ortak ve dönüşümlü bir şekilde, içeriksel ve biçimsel olarak, antik kültür anlayışı üzerinde yoğunlaşarak, weimar klagib’in en önemli temsilcisi olmuştur. goethe, aynı zamanda, yurtdışında da alman edebiyatı’nın temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
    değeri, ölümünden sonra azalmaya başladığı sıralarda, goethe, 1871 yılından itibaren, alman ulusal kimliğiyle, alman kraliyet’inde taçlandırılmıştır. sadece eserlerine yönelik değil, aynı zamanda örnek alınacak yaşantısına yönelik de bir hayranlık oluşmuştur. goethe, bugüne kadar, en önemli alman edebiyatçı olarak kabul edilmiş, eserleri ise dünya edebiyatı zirvesinde yerini almıştır.
    ···
  8. 183.
    0
    @148 yuh amk okumaya üsendim özet gec
    ···
  9. 184.
    0
    # Troll, iskandinavya folkloründe geçen ve korkunç gözüken bir mitik, insanımsı yaratıktır. Troller folklörde, ingiliz peri masallarındaki Ogreler benzeri şeytani devlerden, dağlarda yaşayan, dağa insanları kaçıran, vahşi ve daha insan benzeri yaratıklara kadar birçok farklı şekilde tasvir edilmişlerdir. Shetland ve Orkney masallarında, troller trowe olarak anılmıştır. Japonca'da ise troll için kullanılan sözcük tororu`dur.

    iskandinav edebiyat, sanat ve müziği, romantik dönemden başlayarak bugüne kadar trolleri birçok farklı şekilde adapte ederek, genelde çok büyük kulak ve burunlara sahip bir yerli halk biçiminde kullanmıştır.

    1. Ergenlik (puberte), insanlarda meydana gelen "yetişkinliğe ilk adım" evresidir. Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkin rolüne pgibolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir. Çocukluk çağı olarak adlandırılan yaşlarda, sosyal toplum bilinci (süperego) gelişmemişken, ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal kabullenilme, bir grubun parçası olma (süperego ve ego) kavramları gelişir. Vücut hormonlarınıdan cinsiyet ile ilgili olan (sekonder cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi bu dönemde pik yaptığından ergen adayının pgibolojisi sebepsiz değişimler gösterir.

    Genel olarak 11-20 yaş arası ergenlik dönemi olarak adlandırılır.

    Ergenliğe giriş yaşı; genetik (ailesel), ırk, sosyoekonomik şartlar (çocuk yaşta evlendirme, ağır bedensel yük altında çalıştırılan çocuklar) ve iklim gibi faktörlerden etkilenir. Bazı Zenci kabileleri ve eski Araplarda ergenlik iklimin etkisiyle daha erken başlarken Kuzey yarım küredeki Norveç, Finlandiya gibi az güneş alan soğuk bölgelerde ergenlik yaşı daha geçtir.

    Ergenliğe giriş için kesin bir zaman yoksa da genel olarak kızlar 9-13 yaş arasında ve erkeklerden daha erken ergenliğe girerler. Bu nedenle yaşamın bu döneminde kızlar erkeklerden fizisel olarak bir kaç yıl önce gelişirler. Bu durumun zihinsel açıdanda bu şekilde olduğunu iddia edenler olsada bu tarz bir gelişmenin bilimsel olarak dayanağı yoktur. 9 Yaşında ergenliğe girmiş bir kızın ergenliğe 13 yaşında girmiş bir erkekten zihinsel anlamda daha gelişmiş olacağını iddia etmenin elle tutulur bir yanı bulunmamaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 185.
    0
    @146 başka bi derdin var bence senin
    ···
  11. 186.
    0
    çocukluğu ve gençliği [değiştir]
    johann wolfgang von goethe, 28 ağustos 1749 tarihinde, frankfurt großer hirschgraben caddesindeki bugünkü goethe evi’nde dünyaya gelmiştir. babası johann caspar goethe (1710 -1782), bir hukukçu olmasına rağmen, mesleğini icra etmemiş, fakat oğluna da, maddi sıkıntı çekmeden bir hayat sağlayan imkânlarıyla yaşdıbını sürdürmüştür. araştırmacı ve geniş bilgiyle donatılmış bir kişiliğe sahip olan caspar, bununla birlikte, aile içi problemlerle de yılmadan savaşacak kadar güçlü ve azimli idi.
    ‘textor’ soyadı ile doğmuş olan goethe’nin annesi catherina elisabeth goethe (1731 -1808) ise, frankfurt’un varlıklı ve tanınmış ailelerinden birindendir. hoş sohbetli ve hayat dolu olan catherina elisabeth, 38 yaşındaki hukukçu goethe ile hayatını birleştirmiştir. johann wolfgang’dan sonra dört çocuk daha dünyaya getirmiştir, fakat bunlardan sadece goethe’den biraz daha genç olan kardeşi cornelia hayatta kalmıştır. goethe ile kızkardeşi arasında sağlam bir güven ilişkisi oluşmuştur.
    goethe, babasından edindiği disiplin, ciddiyet ve akıl unsurunu, annesinden edindiği hayal gücü, anlatma zevki ve duygu unsurunu geliştirme fırsatı bularak, dengeli bir bütünlükten, henüz çocukluktayken nasibini almıştır. 1756’dan 1758 yılına kadar, bir devlet okulunda öğrenim görmüştür. aydınlıkçı ve modern görüşleri olan johann caspar, oğluna, özel öğretmenlerin ışığında ve kendi yol göstericiliği doğrultusunda, küçük yaşlardan itibaren, oldukça iyi ve kapsamlı bir eğitim imkânı sağlamıştır. goethe’nin çalışma takviminde, fransızca, i̇ngilizce, i̇talyanca, latince, yunanca gibi dil öğrenimlerinin yanı sıra, bilimsel konular, din ve çizim gibi alanlar da yer almıştır. ayrıca, çello ve piyano çalmayı, biniciliği, eskrimi ve dans etmeyi öğrenmiştir. onu, özellikle görsel sanatlara yaklaştıran olay, yedi yıl savaşları olmuştur. avusturya – fransa birliğinin frankfurt’u işgal etmesinden hemen sonra, goethe’lerin evi karargâh binası yapılmıştır ve küçük goethe, güzel sanatlara düşkün komutanlar sayesinde, fransız sanatıyla tanışma fırsatı bulmuştur.[1]
    edebiyatla erken yaşta ilgilenmeye başlaması, annesinin gece anlattığı hikâyeler ve neşeli bir luther - protestan aileden aldığı i̇ncil derslerinden ileri gelmiştir. goethe, evde çok okuduğu için, babası ona yaklaşık 2000 ciltten oluşan bir kitaplık oluşturmuştur. böylece goethe daha çocuklukta dr. faust’un farklı hikâyelerini öğrenme imkânı bulmuşt
    Tümünü Göster
    ···
  12. 187.
    0
    köpekleme gibilirken aynı anda zütüne de birşeyler sokulmasından hoşlanırmısın?
    ···
  13. 188.
    0
    http://img440.imageshack..../photo36000072989jpg.jpg/
    ···
  14. 189.
    0
    # Troll, iskandinavya folkloründe geçen ve korkunç gözüken bir mitik, insanımsı yaratıktır. Troller folklörde, ingiliz peri masallarındaki Ogreler benzeri şeytani devlerden, dağlarda yaşayan, dağa insanları kaçıran, vahşi ve daha insan benzeri yaratıklara kadar birçok farklı şekilde tasvir edilmişlerdir. Shetland ve Orkney masallarında, troller trowe olarak anılmıştır. Japonca'da ise troll için kullanılan sözcük tororu`dur.

    iskandinav edebiyat, sanat ve müziği, romantik dönemden başlayarak bugüne kadar trolleri birçok farklı şekilde adapte ederek, genelde çok büyük kulak ve burunlara sahip bir yerli halk biçiminde kullanmıştır.

    2. Ergenlik (puberte), insanlarda meydana gelen "yetişkinliğe ilk adım" evresidir. Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkin rolüne pgibolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir. Çocukluk çağı olarak adlandırılan yaşlarda, sosyal toplum bilinci (süperego) gelişmemişken, ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal kabullenilme, bir grubun parçası olma (süperego ve ego) kavramları gelişir. Vücut hormonlarınıdan cinsiyet ile ilgili olan (sekonder cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi bu dönemde pik yaptığından ergen adayının pgibolojisi sebepsiz değişimler gösterir.

    Genel olarak 11-20 yaş arası ergenlik dönemi olarak adlandırılır.

    Ergenliğe giriş yaşı; genetik (ailesel), ırk, sosyoekonomik şartlar (çocuk yaşta evlendirme, ağır bedensel yük altında çalıştırılan çocuklar) ve iklim gibi faktörlerden etkilenir. Bazı Zenci kabileleri ve eski Araplarda ergenlik iklimin etkisiyle daha erken başlarken Kuzey yarım küredeki Norveç, Finlandiya gibi az güneş alan soğuk bölgelerde ergenlik yaşı daha geçtir.

    Ergenliğe giriş için kesin bir zaman yoksa da genel olarak kızlar 9-13 yaş arasında ve erkeklerden daha erken ergenliğe girerler. Bu nedenle yaşamın bu döneminde kızlar erkeklerden fizisel olarak bir kaç yıl önce gelişirler. Bu durumun zihinsel açıdanda bu şekilde olduğunu iddia edenler olsada bu tarz bir gelişmenin bilimsel olarak dayanağı yoktur. 9 Yaşında ergenliğe girmiş bir kızın ergenliğe 13 yaşında girmiş bir erkekten zihinsel anlamda daha gelişmiş olacağını iddia etmenin elle tutulur bir yanı bulunmamaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 190.
    0
    sorum yok lan soru kalmadı
    ···
  16. 191.
    0
    genç werther'in acıları

    johann wolfgang von goethe 1749- 1832 tarafından 1773 yılında yazılmış roman.

    goethe, bu romanı yazdığında 25 yaşındaydı. “bir kitap okudum, hayatım değişti” lafı gibi, “bir kitap yazmış ve hayatı değişmiştir” goethe'nin; üstelik okuyucularının hayatlarını da değiştirerek. gerçekten de, romanın piyasaya çıkmasının ardından hem pek çok intihar vakası ile karşılaşılmış, hem de almanya sokakları bir “werther salgınına” uğrayarak, ortalığı mavi ceket, sarı pantolon giyen duygulu gençler istila etmiştir.

    hikaye, werther’in mektuplaştığı arkadaşı willhelm’in eliyle, mektuplar biçiminde anlatılır, zaman zaman, willhelm sonradan öğrendiklerini de ekler (bu kısımlar bir sahne canlandırması tarzındadır); büyük kentin yarattığı ruhsal çöküntüden doğaya kaçarak wahlheim’e yerleşen aydın bir gençtir werther. orada tanıştığı soylu bir ailenin güzel kızı lotte’ye aşık olur. lotte de kayıtsız değildir bu aşka ama albert’le nişanlıdır ve verilen sözler, ahlaki değerler önemlidir. lotte albert ile evlenir. werther ise bir aile dostu olarak yer alır yanlarında. ne var ki aşk ve dostluk arasındaki sınır çizgisi zayıftır. sınırı geçmekten korkan lotte, bir daha görüşmemeleri gerektiğini bildirir genç adama. werther’in bu acıya dayanması ise imkansızdır. lotte’ye bir mektup yazar; “bak lotte! bana ölümün sarhoşluğunu tarttıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç duraksamıyorum. hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki” diyen werther, “silahlar dolu. saat on ikiyi vuruyor. alınyazısı bu, önüne geçilmez. lotte! elveda lotte! elveda” sözleriyle son verir mektubuna ve yaş***...
    ···
  17. 192.
    0
    @154 bu sen misin?
    ···
  18. 193.
    0
    @154 tamam gibtir olup gidebilirsin.
    ···
  19. 194.
    0
    @154 çirkinmişsin
    ···
  20. 195.
    0
    caps attım campo denen adam başlığı gibmeyi deniyor bidada atmam
    ···