-
1.
+2 -1ahahahh ne güldüm amk
bunlar ne
http://prntscr.com/2d4oc1
http://prntscr.com/2d4oen
http://prntscr.com/2d4oih
http://prntscr.com/2d4ol8
http://prntscr.com/2d4orr
http://prntscr.com/2d4ovv
http://prntscr.com/2d4pfu
http://prntscr.com/2d4poq
http://prntscr.com/2d4ps5
http://prntscr.com/2d4pw1
(bkz: sözlükteki ilgi manyakları)
(bkz: duran toplarin efsane ismi) - 2.
-
3.
+1üzerine giden arkadaşlar.. kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum.. bu işin üzerine “hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum.. dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahiha’ya aykırıysa, islam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini boarnında almak gerekir tamamiyle benim yazımdır bu arkadaşlar bakalım facebook bu uzun yazıyı kabul edicek mi ? tabi ki edicek çünkü bu twitter değil ve belli bir karekterle sınırlı değliliz ve şuan uçuşa geçtiğimi sanıyordum ki bir an da yavaşladım tamamen konsantre olma meselesi hızlı yazmak benimle kapışın ve sonuçları görün cocuklar burada bir oyun vardı hızlı yazma oyunu onu oynamak isterdim ancak ne demek ben bilirim sagolun tşkler özet geç bin zaaa aklıma bişeyler gelmiyor yazmak için duraksamamam gherekiyoer mamk bak hep yanlış yazdım ve bir yandan da yanlıslarımı siliyorum neden öyle bilmiyorum bunu kıopyala yapıstır yapsam millet beni salak sanar ve şuan elektrikler kesilse vicdan azabından ölürüm çünkü aklımdan geçenleri hiç bu kadar uzun yazmamıştım elim agrıdı oçları hızlı yazmaktan daha fazla artistliğe gerek yok sanırım tepeden tuşlara basmak daha kolay oluyormuş tahta masa bunu engelliyor elinizi dik bir şekilde tutun ve hızlı bir şekilde yazın bu arada ben fake aleminden puştun teki bunu okuduysanız helal olsun ve okuyan beynini gibeyim huur cocugu bu uzun küfür değildi özet yok beyler okuyan okusun sadece sacmaladım istedigim tek şey yazmaktı dostum önümde ki bu ufak oç klavyeyle sadece bir kaç şeyler yazmak istememdi neyse arkadaslar daha fazla uzatmaya gerek yok bu çok önemli bir yazı kesinlikle okuyun ve çok önemli bu bunu diger arkadaslarınıza da gönderirseniz bir delinin günlügünü okumuş olursunuz neyse ben rahatım biraz da siz yazmaya çabalayın bakalım cidden ellerim yoruldu ve daha fazla tahammül edemiyorum gözlerimi de kapadım ve böyle daha rahat hissediyorum annem yanımda olsaydı benimle gurur duyardı anne bu arada maden mühendisliği okumayi düşünüyorum iş imkanları var ama maaşlkarı düşük yinede şükür o da iyidir odtü veya hacettep ünv. bir okusam bana yeter sonucta iş bulurum bana beş binlara yeter dicem ama o kadar maaş vermiyorlar yeterince hissederek yazdım sanırım arkadaşlar olm konusmayı bitirmek istik aklıma geliyor. şimdiye kadar hiç dememiştim. eğer bu mevzuda bir kısım arkadaşlar kendilerine verilen imkanlarla.. onlar nisbet yapıyorlar, falan filan diyorlar, f diyebilirler, g diyebilirler, ç diyebilirler, d diyebilirler.. diyorlar.. bulaştı bulaşmadı mülahazasıyla, belki cinayet sayılabilecek bir kısım icraatta bulunuyorlar. şöyle demek geliyor yani içimden.. demeden kendimi alamayacağım. hiçbir zaman da demek istemediğim bir şeyi demek geliyor içimden. yoksa doktor ikbal gibi, hazreti pir-i muğan gibi, tel’ine, bedduaya “amin” dememek, onları etmemek genel şiarımızdır. fakat eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar.. kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum.. bu işin üzerine “hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum.. dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahiha’ya aykırıysa, islam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin.Tümünü Göster
yorum ancak bitirmekte istemiyorum insanın yazdıkzsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kes -
4.
-1@1 sen nasıl bir pgibosun lan : )
elinde benim capslerim var mı pm ye gel : ) -
5.
-1oha amk çocukları bu yazılar ne
-
6.
-1ahahahahahh
-
7.
-1@7 haqlı xdddddd
-
8.
-1yukarı xd xd
-
9.
0gerizekalı lan
-
10.
0@21 şuan klavyeye bakmadan yazıyorum ve son derrece hızlı oldugumu düşünüyorum annem diyor ki sen tam bir asosyalsin halbuki öyle değilim sadece hız ile alakalı bir şey ve dostum buradan yavaş gözüküyıor ama aslında çok hızlı yazıyorum lan önüme yazı geldi bir an göremedim ama doğru bastığıma eminim adamım biraz daha geliştirirsem fast and furious olabilirim ahahaha lan bunu okuyan var mı acaba sadece şuan hızlı yazma denemesi yapıyorum yani kafama gelenleri direk buraya akıtıyom çok saçma lan aslında ben biraz da şizofrenim amk ama klavye konusunda çok sağlamımdır bir hacker gibi yazarım ancak bir msn şifresi bile kıramam bunu sorarsanız hiç uğraşmadım online oyunlara ve ferrelara ayırdıgım vakti şuan hackerlıga ayırsaydım banka soyardım hackerlık çalışma değil yetenek işidir ve bu yeteneği anne karnında almak gerekir tamamiyle benim yazımdır bu arkadaşlar bakalım facebook bu uzun yazıyı kabul edicek mi ? tabi ki edicek çünkü bu twitter değil ve belli bir karekterle sınırlı değliliz ve şuan uçuşa geçtiğimi sanıyordum ki bir an da yavaşladım tamamen konsantre olma meselesi hızlı yazmak benimle kapışın ve sonuçları görün cocuklar burada bir oyun vardı hızlı yazma oyunu onu oynamak isterdim ancak ne demek ben bilirim sagolun tşkler özet geç bin zaaa aklıma bişeyler gelmiyor yazmak için duraksamamam gherekiyoer mamk bak hep yanlış yazdım ve bir yandan da yanlıslarımı siliyorum neden öyle bilmiyorum bunu kıopyala yapıstır yapsam millet beni salak sanar ve şuan elektrikler kesilse vicdan azabından ölürüm çünkü aklımdan geçenleri hiç bu kadar uzun yazmamıştım elim agrıdı oçları hızlı yazmaktan daha fazla artistliğe gerek yok sanırım tepeden tuşlara basmak daha kolay oluyormuş tahta masa bunu engelliyor elinizi dik bir şekilde tutun ve hızlı bir şekilde yazın bu arada ben fake aleminden puştun teki bunu okuduysanız helal olsun ve okuyan beynini gibeyim huur cocugu bu uzun küfür değildi özet yok beyler okuyan okusun sadece sacmaladım istedigim tek şey yazmaktı dostum önümde ki bu ufak oç klavyeyle sadece bir kaç şeyler yazmak istememdi neyse arkadaslar daha fazla uzatmaya gerek yok bu çok önemli bir yazı kesinlikle okuyun ve çok önemli bu bunu diger arkadaslarınıza da gönderirseniz bir delinin günlügünü okumuş olursunuz neyse ben rahatım biraz da siz yazmaya çabalayın bakalım cidden ellerim yoruldu ve daha fazla tahammül edemiyorum gözlerimi de kapadım ve böyle daha rahat hissediyorum annem yanımda olsaydı benimle gurur duyardı anne bu arada maden mühendisliği okumayi düşünüyorum iş imkanları var ama maaşlkarı düşük yinede şükür o da iyidir odtü veya hacettep ünv. bir okusam bana yeter sonucta iş bulurum bana beş binlara yeter dicem ama o kadar maaş vermiyorlar yeterince hissederek yazdım sanırım arkadaşlar olm konusmayı bitirmek istiyorum ancak bitirmekte istemiyorum insanın yazdıkça yazası geliyor yavaş yazsam amk der geçerdim bu ne lan derdim çok sacma cünkü neyse arkadaşlar benden bu kadar daha fazla yazmaya gerek yok!Tümünü Göster
-
11.
0bide utanmadan duruyo burda gibtir git lan
-
12.
0huurcocugu
-
13.
0hahahahahahhahah
-
14.
0@21 @22 insanlara saygının önemli bir yanı, onları hep Cenab-ı Hakk’ın rahmâniyet ve rahîmiyetinin bir tecellisi olarak görmek, kucaklamak, bağrına basmak, sineni onlara da açmak.. ve yaptığı kusurlar karşısında kendi evladına tavrın gibi, yani hafifçe belki kulağını tutup çekebilirsiniz, azıcık okşayabilirsiniz, “bismillah destur” deyip başına bir şey gelmesin diye elinizle itebilirsiniz; bunları yapmadan da edeceğiniz şeyi edebilirsiniz.. bunlar ayrı bir mesele.. fakat kendi evladınıza gösterdiğiniz aynı şefkati bütün mü’minlere karşı gösterme bir esas olmalı ve bunda kusur edilmemeli. Aynen öyle de -günümüzde de yaşandığı gibi- evladınızın bir meâsîsi, bir mesâvîsi karşısında -yani isyana müteallik bir mesele veya seyyiâta müteallik bir mesele karşısında- hemen vurma, kırma, dövme değil de “Acaba ne yapayım ki ben bunu bundan sıyırayım ve kuve-i maneviyesini kırmayayım, incitmeyeyim, kendime karşı da tepkiye ve reaksiyona sevketmeyeyim!” Bu da şefkatin gereği.Tümünü Göster
Şefkat sizin mesleğinizde, hakkı ikame edenlerin mesleğinde, ruh abidelerini ikame etmeye kendini adamış insanların mesleğinde dört esas düsturdan biridir. iki de tâli düstur vardır. “Der tarik-i acz-i mendi lazım amed çâr-ı çîz / Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!.” Şefkat ve tefekkür tâli ama çok önemli.
Şefkat yöntemiyle açılmayacak kapılar yoktur. Hiddetle, şiddetle ve fezâzetle hiçbir problem çözülemez. Şiddet, hiddet, öfke.. bütün bunlar muvakkat birer cinnettir. Cinnetle insanlar tedavi edilemez. Mecnunlar, insanları tedavi edemezler. Aklı başında olmak lazım; o da şiddetten, hiddetten, gilzetten, fezâzetten, nefretten, kinden, gıybetten, iftiradan, riyadan, süm’adan, hüd’adan, mesaviden tecerrüde vabestedir. Bunlardan sıyrılmamış bir insanın kendi duygu ve düşünceleri çok âli bile olsa, Cibril-i Emin’in dudaklarından dökülmüş lal-ü güher gibi incilerden bile olsa, başkalarına bunları kabul ettirmesi mümkün değil. Şefkat, re’fet ve mülayemet mü’minde bir esas olmalı.
Kim nasıl davranırsa davransın, başkalarınının muamelesi, dünya görüşü, hayat felsefesi ve konumu ne şekilde olursa olsun, mü’mine düşen Kur’ânî olmak, Sahih Sünnet çizgisinde hareket etmek ve Raşid Halifelerin yolundan ayrılmamaktır. Bu cümleden olarak insanların ayıplarıyla meşgul olmak kat’iyen doğru değildir.
“Mü’min kardeşini bir günahla ayıplayan, o iş, başına gelmeden ölmez!..” buyuruyor insanlığın iftihar Tablosu. Şayet ayıp sadece ayıplamada kalmayıp -hafizanallah- gıybetlere giriliyorsa, bu istikamette bir de olmadık şeyler yapılıyorsa, iftiralarda bulunuluyorsa, nâsezâ, nâbecâ sözler söyleniyorsa.. bir de umum dünyaya yayarcasına, duyururcasına bu mesele icra ediliyorsa, bir de heyetler bu mevzuda gıybet tahtasına, iftira tahtasına raptediliyor, gez-göz-arpacık deyip onlar hedef alınıyorsa -hafizanallah- umumun hukuku söz konusu olması itibariyle âmme hakkıdır, Allah hakkıdır.. onca cemaat haklarını helal etmeyince -ben yine o tabiri kullanmak istemiyorum, başkalarının kullanmasına bağlayarak diyeceğim- eğer benim yerimde başka biri olsaydı: “Böyle densizce yaşayan insanlar, kat’iyen Cennet’e giremezler; başlarını yerden kaldırmasalar bile, islam adına bazı şeyler yapsalar bile!..”
Koskocaman camiayı, kendini Allah’a adamış insanları.. dünden bugüne -dün belki sadece ehl-i ilhad yapıyordu şimdi asimetrik bir saldırganlık var- bir bitirme cehdi ve gayreti var. Fakat bütün bunlar karşısında sarsılmadan, belki sarsılabilir ama devrilmez.
“Ey Yüce Rabbimiz, biz yalnız Sana güvenip Sana dayandık. Bütün ruh-u cânımızla Sana yöneldik ve sonunda Senin huzuruna varacağız” diyerek, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in cedd-i emcedi Hazreti ibrahim (aleyhisselam) gibi Allah’a dayanıp, sa’ye sarılıp, hikmete râm olmak suretiyle bu dâhiyeleri aşmaya çalışmalı; “Bu da geçer Ya Hû!” demeli, onun geçeceği anı intizar etmelidir.
Yakışıksız, münasebetsiz şeylere aynıyla mukabelede bulunmamalıdır. Mü’mine “alçak” dememelidir. Bir gün Allah (celle celaluhu) böyle diyeni, gerçekten realite planında alçaltır da tarihe öyle alçalmış olarak kaydedilir. Gelecek nesiller de onu alçalmış bir insan olarak yâd ederler.
Ayıplarla uğraşmak mü’minin işi değildir. Hem Kur’anın temel disiplinleri, hem Sünnet-i Sahiha’dan çıkan esaslar, hukuk sistemi açısından, fertlerin kusurlarıyla hususi mahiyette meşgul olmanın doğru olmadığını Kıtmir değişik vesilelerle arz etmiştir.
Nitekim yakın tarihte, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Hazreti Mâiz’i, huzurundan üç defa geriye çevirdiğini, dördüncü gelişinde ona şer’î ceza ne ise onu uyguladığını arz etmeye çalışmıştım. Keza arkadan gelen Gâmidiyeli kadını da Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) geriye göndermişti. Fakat onlar ısrarlıydılar. Ancak öyle bir had tatbik edildiğinde arınacaklarına inanıyorlardı. Oysa ki gizli yapılmış günahlarda, insanlığın iftihar Tablosu’nun mülahazası da bu istikamettedir; Cenâb-ı Hakk’a teveccüh edersin, tevbede bulunursun derecene göre, inâbede bulunursun derecene göre, evbede bulunursun derecene göre; istiğfar edersin, “Allah’ım bütün müstağfirlerin istiğfarı adedince Sana istiğfar ediyorum!” dersin “ve Sana tevbede bulunuyorum, Sen Tevvâb’sın, tevbemi kabul eyle; Sen Münîb’sin, inâbeme benim cevap ver; Sen Hazreti Evvâb’sın, ne olur benim evbemi kabul buyur.” Bunlar “Zümrüt Tepeler”de geçen, Sofi telakkisiyle, Cenâb-ı Hakk’a çok farklı yönelmenin adları ve unvanlarıdır. Erbabı için, bunları burada tekrar etmek, açıklamak zaid olur. Şahsî günahlar karşısında yapılması gerekli olan şey, istiğfar, tevbe, inâbe ve evbedir. Fert bunu yapar, Cenâb-ı Hakk’ın lütfuyla, keremiyle, rahmâniyetiyle, rahîmiyetiyle arınmış olur onlardan. Tevbe bir arınma kurnasıdır. Böylece tertemiz olarak Cenâb-ı Hakk’ın Firdevs’iyle serfirâz olabilir. -
15.
0Zhuqeerleer ulaaaannn
-
16.
0bağrına basmak, sineni onlara da açmak.. ve yaptığı kusurlar karşısında kendi evladına tavrın gibi, yani hafifçe belki kulağını tutup çekebilirsiniz, azıcık okşayabilirsiniz, “bismillah destur” deyip başına bir şey gelmesin diye elinizle itebilirsiniz; bunları yapmadan da edeceğiniz şeyi edebilirsiniz.. bunlar ayrı bir mesele.. fakat kendi evladınıza gösterdiğiniz aynı şefkati bütün mü’minlere karşı gösterme bir esas olmalı ve bunda kusur edilmemeli. aynen öyle de -günümüzde de yaşandığı gibi- evladınızın bir meâsîsi, bir mesâvîsi karşısında -yani isyana müteallik bir mesele veya seyyiâta müteallik bir mesele karşısında- hemen vurma, kırma, dövme değil de “acaba ne yapayım ki ben bunu bundan sıyırayım ve kuve-i maneviyesini kırmayayım, incitmeyeyim, kendime karşı da tepkiye ve reaksiyona sevketmeyeyim!” bu da şefkatin gereği.Tümünü Göster
şefkat sizin mesleğinizde, hakkı ikame edenlerin mesleğinde, ruh abidelerini ikame etmeye kendini adamış insanların mesleğinde dört esas düsturdan biridir. iki de tâli düstur vardır. “der tarik-i acz-i mendi lazım amed çâr-ı çîz / acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!.” şefkat ve tefekkür tâli ama çok önemli.
şefkat yöntemiyle açılmayacak kapılar yoktur. hiddetle, şiddetle ve fezâzetle hiçbir problem çözülemez. şiddet, hiddet, öfke.. bütün bunlar muvakkat birer cinnettir. cinnetle insanlar tedavi edilemez. mecnunlar, insanları tedavi edemezler. aklı başında olmak lazım; o da şiddetten, hiddetten, gilzetten, fezâzetten, nefretten, kinden, gıybetten, iftiradan, riyadan, süm’adan, hüd’adan, mesaviden tecerrüde vabestedir. bunlardan sıyrılmamış bir insanın kendi duygu ve düşünceleri çok âli bile olsa, cibril-i emin’in dudaklarından dökülmüş lal-ü güher gibi incilerden bile olsa, başkalarına bunları kabul ettirmesi mümkün değil. şefkat, re’fet ve mülayemet mü’minde bir esas olmalı.
kim nasıl davranırsa davransın, başkalarınının muamelesi, dünya görüşü, hayat felsefesi ve konumu ne şekilde olursa olsun, mü’mine düşen kur’ânî olmak, sahih sünnet çizgisinde hareket etmek ve raşid halifelerin yolundan ayrılmamaktır. bu cümleden olarak insanların ayıplarıyla meşgul olmak kat’iyen doğru değildir.
“mü’min kardeşini bir günahla ayıplayan, o iş, başına gelmeden ölmez!..” buyuruyor insanlığın iftihar tablosu. şayet ayıp sadece ayıplamada kalmayıp -hafizanallah- gıybetlere giriliyorsa, bu istikamette bir de olmadık şeyler yapılıyorsa, iftiralarda bulunuluyorsa, nâsezâ, nâbecâ sözler söyleniyorsa.. bir de umum dünyaya yayarcasına, duyururcasına bu mesele icra ediliyorsa, bir de heyetler bu mevzuda gıybet tahtasına, iftira tahtasına raptediliyor, gez-göz-arpacık deyip onlar hedef alınıyorsa -hafizanallah- umumun hukuku söz konusu olması itibariyle âmme hakkıdır, allah hakkıdır.. onca cemaat haklarını helal etmeyince -ben yine o tabiri kullanmak istemiyorum, başkalarının kullanmasına bağlayarak diyeceğim- eğer benim yerimde başka biri olsaydı: “böyle densizce yaşayan insanlar, kat’iyen cennet’e giremezler; başlarını yerden kaldırmasalar bile, islam adına bazı şeyler yapsalar bile!..”
koskocaman camiayı, kendini allah’a adamış insanları.. dünden bugüne -dün belki sadece ehl-i ilhad yapıyordu şimdi asimetrik bir saldırganlık var- bir bitirme cehdi ve gayreti var. fakat bütün bunlar karşısında sarsılmadan, belki sarsılabilir ama devrilmez.
“ey yüce rabbimiz, biz yalnız sana güvenip sana dayandık. bütün ruh-u cânımızla sana yöneldik ve sonunda senin huzuruna varacağız” diyerek, efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in cedd-i emcedi hazreti ibrahim (aleyhisselam) gibi allah’a dayanıp, sa’ye sarılıp, hikmete râm olmak suretiyle bu dâhiyeleri aşmaya çalışmalı; “bu da geçer ya hû!” demeli, onun geçeceği anı intizar etmelidir.ise onu uyguladığını arz etmeye çalışmıştım. keza arkadan gelen gâmidiyeli kadını da efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) geriye göndermişti. fakat onlar ısrarlıydılar. ancak öyle bir had tatbik edildiğinde arınacaklarına inanıyorlardı. oysa ki gizli yapılmış günahlarda, insanlığın iftihar tablosu’nun mülahazası da bu istikamettedir; cenâb-ı hakk’a teveccüh edersin, tevbede bulunursun derecene göre, inâbede bulunursun derecene göre, evbede bulunursun derecene göre; istiğfar edersin, “allah’ım bütün müstağfirlerin istiğfarı adedince sana istiğfar ediyorum!” dersin “ve sana tevbede bulunuyorum, sen tevvâb’sın, tevbemi kabul eyle; sen münîb’sin, inâbeme benim cevap ver; sen hazreti evvâb’sın, ne olur benim evbemi kabul buyur.” bunlar “zümrüt tepeler”de geçen, sofi telakkisiyle, cenâb-ı hakk’a çok farklı yönelmenin adları ve unvanlarıdır. erbabı için, bunları burada tekrar etmek, açıklamak zaid olur. şahsî günahlar karşısında yapılması gerekli olan şey, istiğfar, tevbe, inâbe ve evbedir. fert bunu yapar, cenâb-ı hakk’ın lütfuyla, keremiyle, rahmâniyetiyle, rahîmiyetiyle arınmış olur onlardan. tevbe bir arınma kurnasıdır. böylece tertemiz olarak cenâb-ı hakk’ın firdevs’iyle serfirâz olabilir.
yakışıksız, münasebetsiz şeylere aynıyla mukabelede bulunmamalıdır. mü’mine “alçak” dememelidir. bir gün allah (celle celaluhu) böyle diyeni, gerçekten realite planında alçaltır da tarihe öyle alçalmış olara -
17.
0malsın sen mal
-
18.
0@20 ihtimal bizim bu dostlarımız genelde ruh haletimizi bilemeyerek bu türlü olumsuz şeylere kendilerini saldılar... Yollarımız daraltılsa da biz başkalarına karşı yol daraltmasına kalkmamalıyız... Sizin çevrenizdeki insanlar Nemrut değil, Firavun değil, Sezar değil, iskender değil, Napolyon değil, deli teke Hitler değil. Hele başları yerde secde eden insanlarsa onlara karşı bize düşen şey hep saygılı olmak, hep taktir etmek, hep tebcille yadetmek ve cennete gitmeleri için, onlardan ayrı düşmemek için cennet-i Firdevs’e beraber girme dilek ve temennisinde bulunmalıyız.
-
19.
0@19 burada bir şey demek aklıma geliyor. şimdiye kadar hiç dememiştim. eğer bu mevzuda bir kısım arkadaşlar kendilerine verilen imkanlarla.. onlar nisbet yapıyorlar, falan filan diyorlar, f diyebilirler, g diyebilirler, ç diyebilirler, d diyebilirler.. diyorlar.. bulaştı bulaşmadı mülahazasıyla, belki cinayet sayılabilecek bir kısım icraatta bulunuyorlar. şöyle demek geliyor yani içimden.. demeden kendimi alamayacağım. hiçbir zaman da demek istemediğim bir şeyi demek geliyor içimden. yoksa doktor ikbal gibi, hazreti pir-i muğan gibi, tel’ine, bedduaya “amin” dememek, onları etmemek genel şiarımızdır. fakat eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar.. kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum.. bu işin üzerine “hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum.. dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahiha’ya aykırıysa, islam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin.
-
20.
0bu ne la :D ♞
-
helix mod oluyor
-
tilki cevap versene la
-
yav amg sirtlancanlar yoksa
-
yav bu nasi bişi amg
-
piril piril oldu dedigi de
-
yav amg 35 yaşında adama
-
mekanda karilara descartesten camusdan bahsedersin
-
mikropcann alfalığı
-
hayat artigi o ananin kafasini matkapla
-
piyo kimin anasina sovdun laga luga yapma
-
rabbim kimseyi mahkemelik etmesin
-
sünnet istismardir nerdesin la
-
tilkinin terbiyecisi diyarbakirli burocan
-
helix emmim benim
-
psipsi pgibopat
-
dunden beri aklima geldikce
-
caylak aciklamasina ne yazdin
-
bana dava acagını soylıyenlerın lıstesı
-
ucan kedi laik huu
-
bruce willis rick harrison a ne kadar çok benziyor
-
işten geldikten sonra yemek yapmak
-
uçan kedi aylık masraf
-
kaptan sirk sus la
-
nabıyonuz lan gerrrizekalılar
-
agayi kayrayi gavat est u yi mader u uruspi
-
nist
-
babam denen oeavladını bıçaklıcam
-
dortharfli
-
güldürmeyen
-
şu okuduğu okul ile övünenler kadar
- / 2