1. 151.
    0
    akdeniz ile atlas okyanusunun karışmadığını hanginiz biliyor şimdi ? 1400 yıl önce birileri biliyordu. şifreli değil açık açık söylüyordu
    ···
  2. 152.
    0
    @115 ne çelakılı ya. ekle çıkar çarp böl yok ;

    al direk ayet bu ;

    Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. (Nebe 12)
    ···
  3. 153.
    0
    @120 ve evren'i (göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.

    51 zariyat suresi 47 sözlüğü .terket
    ···
  4. 154.
    0
    @116 göğün 7 kat olduğunu yazar ama yerin de 7 kat olduğunu yazar. ama yer 3 katmandır canım kardeşim. biri tutup diğeri neden tutmuyor ?

    suların birbirine karışmaması yalandır.

    @117 isviçredeki milyonluk deneyi muhafazidin bildiğini hangi ayetten veya hadisten çıkardın kardeşim ? hüsni-i talil sanatını güzel şekilde icra ediyorsun.

    biz aynı muhafazidden bahsediyoruz di mi ? 55 yaşındayken 12 yaşındaki çocukla gerdeğe giren sapık adamdan ?
    ···
  5. 155.
    0
    aynı zamanda muhafazid incil ve tevratta anlatılan hikayeleri nerden bildi tarih bize muhafazidin yahudi ve hristiyan din adamlarıyla 2 defa görüşütğünü söylüyor bunlarda 25 yaşındayken. adamlar direk bunları mı anlattı muhafazide sen peygamer olcaksın şu hikayeleri iyi ezberle diye
    ···
  6. 156.
    0
    @120. yeterlimi ?
    ···
  7. 157.
    0
    yazık lan.

    devletler, giden gelen liderler, dinler

    hepsi insanların oyunu. ciddi ciddi kehanetlere mi inanıyorsunuz?
    ···
  8. 158.
    0
    @123 onu da çürütüyorum kardeşim.

    ”yedi gök” (seb’a semâvât) tabiri yukardaki mucize yalanı metninde verilen bakara/29, fussilet/12, nuh/15, mülk 3 ayetlerinin yanısıra talak/12, i̇sra/44, müminun/86 ve farklı biçimleriyle nebe/12, müminun/17 ayetlerinde de yer almaktadır.

    önce ”yedi gök” tabirinin yorumunu bir de elmalılı’dan okuyalım:
    “bu “yedi sema”nın tefsir ve yorumunda başlıca iki düşünce vardır:

    birisi yerden venüs’e kadar bir; venüs’ten merkür’e kadar iki; merkür’den güneş’e üç; güneş’ten merih’e yahut yine yerden merih’e dört; merih’ten jüpiter’e beş; jüpiter’den satürn’e altı; satürn’den daha ilerisine kadar yedidir ki sonradan keşfedilmiş olan üranüs ve neptün gezegenleri ve daha keşfedilmesi mümkün olanlar hep bu yedinci hudud içinde demektir. çünkü bu takdirde bu “yedi sema” özellikle yerin yaratılması üzerine tesviyeye dahil olanlardır. bugün bu tesviyenin daha ileri gittiği ispat edilemez. bu düşünce çoğunlukla astronomi ilmi görüşünü takip edenlerindir (…).

    yedi semâ’daki diğer düşünceye gelince: dünyanın üstünde bütün yıldızların süslediği maddî âlemin hepsi bir semadır. yedi semanın birincisidir. (…) ve i̇slâm’da tefsir âlimlerinin en büyüklerinin kanââtleri budur. sonra mi’rac hadiselerinde de semaların böyle ruhanî mânâlarına işaret vardır. cenab-ı hak her an bunların çeşitli durumlarını tesviye etmektedir. ve bu tesviye maddî şeylere bağlı değildir ve hiç şüphesiz yeri yaratması üzerine de bunlara bir özel tesviye vermiş ve arz üzerinde yaratacağı insanların yaratılması ve sonra onların faydalanmaları için meleklerine emirler vermiş, tesirler yaptırmış, alemin fezasında cereyan eden yeni bir sünnet açmıştır.” (…)

    elmalılı hamdi yazır, hak dini kuran dili, bakara/

    elmalılı ”yedi gök” ifadesinin iki farklı yorumundan bahsetmektedir ve burada mucize yalancılarının ayetleri ilişkilendirmeye çalıştıkları ”dünya’nın göğü/atmosfer” geçmemektedir! birinci görüş, göklerin her birinin güneş sistemi’ndeki gezegenler arasındaki mesafe olduğu; -elmalılı’ya göre daha muteber olan- ikinci görüş ise bu göklerden birincisinin -zaten- tüm evreni/kâinatı oluşturduğu, diğer altısının da ”manevi alem”e ait bulunduğu yorumunu savunlamaktadır.

    devamı için : http://www.turandursun.co...ar/showthread.php?t=15912

    okuyorum diyorsun ama bi halt okuduğun yok. çelakıl müminisin.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 159.
    0
    @125 zaten beğenmeyince hemen yalan. bu çekememe insana öyle şeyler yaptırıyorki insana 3 kere 3 dokuz desek yalan diycek herifler.
    ···
  10. 160.
    0
    beyler kanıtlı konuşalım. Kuru ukalabalık boş iftira olmaz. isvicredeki deney big bang evrenin oluşumu . Bu ayet de var
    ···
  11. 161.
    0
    hala sapık diyenler var muhafazide adam 25 yaşında kendinden 15 yaş büyük biriyle evlenmiş ve o ölünceye kadar sadece onunla evli kalmış ki araplarda evlenme yaşı 25 i bulmazdı bile aynı zaman 3-4 evlilik yapılırdı ama muhafazid sadece 1 evlilik yapmıştır ve kendinden büyük biriyle ve siz bu insana sapık diyorsunuz
    ···
  12. 162.
    0
    @124 verdiğim linki oku. orada senin diyanetin zütünden mucize çıkarabilmek için kelimeleri çarpıtıyor. gir ve oku. okumaktan korkma.
    ···
  13. 163.
    0
    @131 ayeti bekliyorum kardeşim * isviçredeki deney hani nerde ?
    ···
  14. 164.
    0
    @133 ben link bilmem. sen evrenin geniişlemesi kuranda yok deedin çürütüyorum dedin. bende var dedim buldum getirdim. ? Açık açık anlayacağın şekilde yazmış zaten. Sen sağ elinle sol kulağını tutmaya çalışıyorsun.
    ···
  15. 165.
    0
    (bkz: ömer çelakıl ın yönetimi ele geçireceği gün)
    ···
  16. 166.
    0
    @132 gibe gibe onla evli kalacaktı. hatice nüfuzu olan bir kadındı ve zengindi. o da peygamberliği için bir basamaktı. ondan sonraki sapıklıklarını da yaz.
    ···
  17. 167.
    0
    rezerved bu konu 20 sayfa olur sabah okurum
    ···
  18. 168.
    0
    @134 sana gelsin... i̇nkar edenler evren(gökler) ve yer birbirleriyle bitişik iken onları ayırdığımızı, her canlıyı sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? yine de onlar inanmayacaklar mı?

    21- enbiya suresi 3

    burada size söylenen şey biraz fizik bilginiz varsa anlarsınız. Yoksa anlayamazsınız.
    ···
  19. 169.
    0
    @132 muhafazidin 12 zevcesi ve sayısız cariyesi olmuştur. ayetlerle sabittir. savaş ganimetleri için çıkardığı ayetler, nasıl bir sapık olduğunun göstergesidir.

    müminun
    (6) ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
    ···
  20. 170.
    0
    şöyle bir soru sorsam, kuran ve diğer kitapların inanılırlık derecesini ölçmek adına;

    m.ö. 2000li yıllardan itibaren yaşamış olan altay türklerinin bir destanı var, "yaratılış destanı" bu destanda insanın yaratılışı tıpkı kuran ve diğer kitaplar gibi, adem ve havva üzerinden anlatılıyor. sadece isimler ve semboller farklı. örneğin kuranda adem elmayı yiyince cennetten kovuluyor. destanda ise elmayı yiyen erkeğin "tüyleri dökülüyor" buna benzer simgesel farklılıklar var ama ana fikir ve olay örgüsü aynı. buna benzer durumlar başka uygarlıkların destanlarında da var.

    şimdi soru şu; biz destanlara, mitolojilere inanmıyorken, masal gözüyle bakıyorken böylesine bir duruma nasıl tepki vermeliyiz? ya destanlar dini hikayelerden, kutsal kitaplardan esinlenmiştir diyeceğiz (ki bu durumda bu tarihli bir destanın kurandan etkilenmesi imkansız) ya da tam tersi, kuran ve diğer kitaplar destanlardan, mitlerden esinlenmiştir diyeceğiz. isteyen istediğini desin.
    ···