-
1.
+3(bkz: gunde 2 litre sarap iciyorum)
-
2.
0(bkz: günde 2 litre çorba içiyorum)
(bkz: günde 2 litre limonata içiyorum)
(bkz: günde 2 litre ayran içiyorum) -
3.
0ıeski bir panpamızın yazdığı efsanevi hikayeyi canlandırıyorum, tekrar yazıyorum seri seri atıcam partları.
Sene 2003 universite bitmis. 1999 da bitmesi gereken uni anca bitmis. ha sebep ne derseniz panik atak diye bir hastalik var otobuse binip okula gidemiyorum. sinavlara calisiyorum, xanaxlari yutup tamam bu sefer olacak diyorum. hooop acildeyiz yine. doktorlar hemsireler gotuyle guluyor. durum vahim herkes pgibolojik diyor. kimse sallamiyor. bense o siralar. ulan bir kolum bir bacagim olmasaydi da bunlari yasamasaydim diyorum.
neyse hikayeyi basa saricam 1996 ya gitmemiz lazim flashback olayi yani. hadi zamanda atlama yapioz.
sene 1996 lise biteli 2 sene olmus 2 yildir dershanedeyim. O zamanlar oss ve oys var. birini gecmen yetmiyor ikisinde de basarili olman lazim. sene 96 1 mayis arkadaslarla sinemaya gittik loca da filmi bekliyoruz. civil civil bir gencim anlayacaginiz.
filmi bekliyoruz bana garip birseyler olmaya basladi nefes alamiyorum. etrafimdaki hersey yabanci geliyor. sigara da iciyoruz. ozamanlar kapali alanlarda sigara icmek mumkundu. ellerime bakip bunlar benim ellerim mi felan diyorum. arkadaslara ben bir tuvalete gideyim dedim. kendime bakiyorum ama sanki cok yabanci kalbim yerinden firlayacak gibi atiyor.
yuzumu yikiyorum felan nafile. giderek iyice korkmaya basliyorum. locaya gecip beyler ben iyi degilim eve gidiyorum diyorum. bilet parani biz odedik otur diyorlar ama. ben cikiyorum. yer izmir sevgi yoluna yakindi. ama uzun zaman oldu sinemanin adini felan hatirlarmiyorum. sadece tek hatirladigim sinemanin onunde oturdum insanlar bana bakiyordu. ve onumde harley davidson marka bir motorgiblet vardi.
filmler de gorursunuz insanin basi doner sanki hersey sis perdesi arkasindan gelisir oyle bir durum. yanlis hatirlamiyorsam eger 86 numarali otobuse bindim, fahrettin altay a gitmek icin. hala ayni numaramidir bilemem.
otobuste kafami camdan cikardim mayis ayinda agustos sicagi izmirde. nefes almaya calistikta sicak hava vuruyor yuzume. ozamanlar klima da yok otobuslerde. daha sanos markalar bile yok o denli yani. eshot un o eski uzun koruklulerinden birindeyim. daha boynuzlular yeni kalkmisti yollardan. -
4.
0e oluyor lan bana yolun sonuna mi geldik diyorum kendi kendime yas daha 19. neyse sonunda eve ulasiyorum. bizimkilere caktirmadan odama geciyorum. ama bu semptomlar giderek artiyor. hizli nefes alis veris. ellerin ayaklarin karincalanmasi. aldigin nefesin yetmemesi. kalbin patlayacak gibi carpmasi, bas donmesi vs.Tümünü Göster
iyice kontrolden cikiyorum. bari diyorum bizimkilere diyeyim. kapiyi acip ben oluyorum lan, kurtarin beni diyorum. ne oldu diyolar kalp krizi diyorum. herkes yusuf tabi, hemen taksi cagiriyorlar.
3 dk da hastanenin aciline variyoruz. ataturk devlet hastanesi, adi degismediyse hala yesilyurtta duruyor olmali.
hacilar acildeyiz. bagiranlar cagiranlar inleyenler kan revan icinde olanlar vs. boyle hastalari kabul ettikleri kucuk bolmeler var her bolmeye 2 hasta sigiyor. beni onlardan birine tikiyorlar. yan sedyede de koylu kiyafetleri icinde yatan bir kadin var. oy anam diyip duruyor. o oy anam dedikce ben daha bir geriliyorum. arada kafasini kaldirip soruyor, o arastirmaci anadolu ruhu sedyede bile devrede. ne oldu yawrim sana? kalp krizi geciriyorum teyze diyorum. vahhh vahhhhh bizim bi eniste varidi o da boyle erken goctu gitti diyor.
ozamanlar reality showlar var, sicagi sicaginalar var. insanlarin nasil ssk kosesinde bagira cagira oldugunu haber yapan kanallar var. abime bagiriyorum, lan huur cocugu getirdin beni devlet hastanesine kimse sallamayacak bizi burada. olecegim lan beni ozele alin diyorum. o sirada beyaz onluklu bir doktor geliyor. genc biri muhtemelen gibe gibe acile nobete yollamislar onu.
doktor; yegen sorunun ne diyor. doktor bey oluyorum ne sorunu soruyosun kurtar lan beni diyorum. niye oluyorsun diyor. kalp krizi geciriyorum diyorum. yuzunde yavas gecir yerles yas gibi bir tebessum oluyor. ben yine bagirmaya basliyorum. yandaki yasli teyze kendisini birakip iyice bana sariyor. vah vahhhhh cok genc cok yazik diyor. doktor susun ulan cekiyor ikimizede, doktor beni kurtar susmak ne kelime ayaginin altina paspas olurum gibisinden bir bakis atiyorum.
doktor steteskopla kalbimi dinledikten sonra, 5 dk sonra iyi olacaksin diyor. ne diyor bu doktor diye kafamdan cumleler geciyor. bu arada baska bir pratisyen hekim odaya giriyor fis pis konusmaya basliyorlar. dinlemeye calisiyorum fakat, olmek uzere oldugumu dusundugum icin, herseyi yarim yamalak duyuyorum. bu sirada bir hemsire geliyor odaya. elinde igne, doktorlar kapinin onune cikarak konusmaya basliyorlar. hemsire ac gotunu annem birazdan iyi olacaksin diyor. ben caresiz gotu acip igneyi yiyorum. igneyi yedikten 2 dk sonra, hersey degisiyor. gayet normalim, 10 dakika onceki benden eser kalmamis durumda. sonradan gelen doktorun yaptigi yorumu ise o olaydan 8 yil sonra anlayabildim ancak. -
5.
0ben ne oldu simdi neden iyi hissediyorum derken, doktor bana donuyor sende bir hastaligin baslangici var diyor. icimden aha kanser yada kalp diyorum. sende diyor panik bozukluk baslangici var. pardon ne var diyorum panik bozukluk diyor. o ney ya diyorum. bu gun pazar sen pazartesi poliklinige gel diyor.
neyse diyorum eve gidiyoruz hersey normal. pazartesi poliklinige gidiyorum. durum icler acisi, kapida doktor gormeyi bekleyenler, baska servisler kanamali hastalar, allahtan pgibiyatri poliklinigindeyim kan dehset vs yok. yanimda bir eleman beklemekte benimle birlikte, elinde fotomac mi ne var. uzerinde fb tisortu. bana donuyor, biliyormusun fb kaybedince hayatim karariyor diyor. dinlemeye calisiyorum. benim ismim okununca iceri giriyorum. icerde nur isminde bir doktor var. durumu anlatiyorum. bana bakmadan receteye birseyler yaziyor. ben bitirdigimde o da receteyi yirtip elime veriyor. siradakiiii diye bagiriyor.
elimde bir recete var. anafranil ve xanax. gidiyorum eczaneye aliyorum ilaclari. bilenler bilir xanax yesil recetelidir. neyse ilaclari aliyorum. anafranilin yan etkilerini okumaya basliyorum. 4 sayfa yan etkisi var. guzel etkisi ise yok denecek kadar az. amma xanax kardes oylemi, bir iciyorsun, beynindeki herseyi siliyor. yan etkisini de sallamiyorsun boylelikle.
herneyse yeni bir yasam baslamisti benim icin ve ben farkinda degildim. antidepresan ve xanax mal gibin yapmisti beni. ama bana bu ilaclari veren ve belki de icinizden birilerine terapi yapan doktor hanim bana solememisti. bu ilaclari aldiginda ilk haftanin anamin aglayacagi hafta olacak diye. bende ayni aspirin icer gibi bu ilaclari iciyordum.
ilk haftam baslamisti. ve ben olacaklardan habersizdim. avuc avuc hap yutuyordum. nerden bileydim ki o haplar beni duvara toslatacak. antidepresan kullanmayanlar bilmez. -
6.
0otobusteyken odeyecegim en agir bedellerinden biriyle karsi karsiya oldugumu bilmiyordum. ve kacinilmaz olan geldi catti. 100 kere olseydim de bunu yasamasaydim dedigim bir durumla karsilastim. bagirdim durdurun lan bu otobusu oluyorum diye. sabah sabah isine giden herkes, hem aval aval hemde ulan bu gun degigib birseyler yasadik diye yuzume bakiyorlardi. talih mi kader mi bilemem, ataturk devlet hastahanesi duraginda indim.
kosarak acile gittim yine. doktor yuzume bakara yapabilecegimiz bir sey yok eve git ilik dus al dedi. iste olaylar bu asamadan sonra basladi.
ben universiteyi kazanmis bir genctim. ve bilmedigim birseyle karsi karsiyaydim. ozamanlar arama motoru olan altavista.com a panik atak yazinca 3 sonuc cikiyordu. ki google aga yoktu hatta fikir bile degildi.
neyse burda ozet gecmiyecegim konu butunlugu saglansin diye. -
7.
0universiteye basladim. ege universitesinin onunde bir yol calismasi vardi. hatta yarim kalan bir viyaduge kamyon soforunun girip orada oldugunu bilirim. hatay bornova arasi eski koruklu otobusler de 1.5 saaat surmekte. ve ben 10 dakikasina bile dayanamiyorum bunun. soyle dusunun agzina kadar tikabasa dolu bir otobus var ve otobuste duramiyorsunuz. iste bu boyle karin agrisi birseydi. sonralari minibus i tercih etmeye basladim ama, babam piyango bileti satan bir emekci idi. minibus luks kacmaktaydi bana. hersey kabus gibiydi, ve uyanmak istemedigim bir gune zorunlu olarak uyaniyordum.
herhangi bir cikis yolu yoktu fiziksel olarak saglam gorunen ben, aslinda icimde curuyordum ama kimse bunu sallamadi. bilenler bilir e cafe ye az ugramadim ege uni de. ordan redhouse az yapmadim. ama kimseye ayak uyduramadim. pikniklere gidemedim. partilerde playboy olamadim. ulan derslerime bile giremiyordum playboy olmak benim neyime.
sevgilim posta koymaya basladi, sen hic bir yere gelmiyorsun benimle, biz hic bir sey yasamiyoruz beraber, bak kusura kalma boyle devam edersen gotune tekmeyi yersin dedi. kiz gercegi soyluyordu bana, zayifsan elenirsin diyordu. onceleri kabullenmek zor geldi. sonra anladimki kiz gercekci.
iste bunu ogrenmem hayli zaman aldi. en onemlisi insanin caresiz oldugunu kabul etmeye calismayasiymis. bir insan kendine ogretirse bunu galiba ulaslismis en buyuk erdemlerden birini ulasmis olandir.
hic kimse kendini o pozisyona koymaz. hic kimse kendine caresizligi yakistirmaz. her kabullenisimizin ardinda bir baska umut yatar. umutlarin sondugu yere bu hayattayken ulasmak her babayigidin harci degildir.
etrafimdaki herkes birer birer kaybolmaya basladi. artik herhangi bir faaliyete beni cagirmaz oldular. zordu bunu kabullenmek ama onlari suclayamazdim da cunku kim ister ki ayak bagi yaninda. giderek yalnizlasiyordum. bir anam vardi bana uzulen. odamdan bile cikmiyordum. inanmayacaksiniz evden 4 yil cikmadim dersem yeridir. hic cikmadim demiyorum. ama nerdeyse butun zamanim evde geciyordu. tabi bu asamada bir de yasadigimiz sosyal cevrenin baskisi var. sana tepeden bakiyorlar, deli muamelesi yapip iyice disliyorlar. hele ki annemin uzerinde baskilari yuklenmek daha zor.
senin oglun neden hep evde neden bir is bulup calismiyor. neden hep iciyor. tabi anne olarak kadin bunlarin karsisinda eziliyor. ve bunu kabullenmek benden daha da zor onun icin. -
8.
0Haklı suku
-
9.
0Vay dıbınakoyim
-
10.
0Reserve
-
11.
0reserve